Katalog

10 TEMMUZ 1990 * * • CUMHURtYET/19 MAORİ SAVAŞÇILARI LONDRADA — Yeni Zelanda'nın yerti halkı Maoriler ile Ingitiz hukumcü arastnda imzalanan VVa- itangi Aniasması'nın 150. yıldönümu nedeniyle Ingiltere'nin baş- kenti Londra'da yapılan kutlamalarda, geleneksel giysileriyle Maoriler. tngUiz halkımn biiyük ilgisini çekti. Thames nehrin- de yapılan kutlantalara Maori kraliçesi Te Arikinui Oame Te Atairangikaahu'nun savaş kanosu olan Taheretikitiki II de ka- tıldj. (Fotograf: AP) Doğuda sıısuz yaz ERZURUM (AA) — Doğu Anadolu bölgesinde, sehir mer- kezleri Ue çok sayıda yerleşim bi- riminde yaz mevsiminden kay- naklanan su sıkmtısı başgösterdi. Hava sıcaklıklarının artması ile birlikte Erzurum, Kars, Ağn, Muş, Bingöl ve Tunceli'de evlere yeterli miktarda su verilemiyor. Bu illerde haftada üç gun su ke- sıtisi uygulanırken belediyeler, bölge halkından suyu gereksiz ye- re kullanraamalaruu istedi. Erzu- rum Belediye Başkanı Mehmet Ali Ünal, kentte özellikle yaz ay- larında görulen su sıkıntısını gi- dermek amaayla 10 su kuyusu daha açacaklarını söyledi. Nüfu- su hızla artan Erzurum için mev- cut içme suyu tesislerinin yeterli olmadığıru belirten Ünal, Çat Ba- rajı projesinin bir an önce uygu- lamaya konularak bitırilmesi ge- rektiğini kaydetti. Dondur- ma yanşı * tsrail'de önceki gün yapılan bir dondurma yeme yanşraasında, Yaron Elon, 94 saniyede 1.5 kilogram dondurma yiyerek 'Ortadoğu'nun en hızlı dondurma yiyen adamr olmaya hak kazandı. Yanşmacı, bir ara hızını alamayarak 1.5 kiloluk dondurma Ubagına iki eliyle birden saldırdı. (Fotograf: Reuter) Karacaoğlan'ın ıııezarı taş yığım MUT (AA) — Içel'in Mut ilçe- si Karacaoğlan köyunde, büyttk halk ozanı Karacaoğlan ve Kara- cakız'ın mezarlan kaybolmaya yuz tuttu. Karacaoğlan köyii muhtarı Bünyamin Fakir'den aiı- nan bilgiye görc hiç kinısenin il- gilenmemesi nedeniyle mezarlar birer ta$ yığını haline geldi. Köy muhtarı Fakir, Karacaoğlan'ın kabrinin bulunduğu tepenin tam karsısmdaki diğer tepede de sev- gilisi Karacakız'ın kabrinin bu- lunduğunu, ancak burasırun da aynı şekilde kaderine terk edildi- ğini bildirdi. Türk edebiyat tari- hine geçmiş biiyük halk ozanı Ka- racaoğlan'ın mezannın kaybolup gitmesine gönüllerinin razı olma- dığıru belirten muhtar Bünyamin Fakir, Kültür ve Turizm Bakan- Iığı'nın konuyla ilgilenmesini is- tedi. Kudüs yanıyor Israil'io fatşkenti Kudis'ün yakınlanndaki bir ormanda çıkan yangın, saatlerce stiren yoğo» çabalann sonucunda söndunilebildi. Yangın söndürrne çalışmalannda, Israil ordusuna ait helikopterler, ormanıo üzerine tonlarca suyu faavadan boşalttılar. (Fotograf: Reuter) HABERLERIN DEVAMI (Baştarafı 1. Sayfada) — Bölge halkımn heyecanlanmasına... — Güvenlik kuvvetlerinın görevlerini gere- ği gibi yerine getirmelerini engelleyecek şe- kilde yayınlanan... — Türkiye Cumhuriyeti'nin devleti ve mil- letiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine... — Ve milli duygulan zayıflatıcı nitelikte ya- yın yapmayı şiar edinmiş olan... Gerekçeler böyle. Böylesi gerekçelere dayanarak, Olağa- nüstü Hal Bölge Valiliği'nin önerisi üzerine İçişleri Bakanlığı da bir çırpıda dergileri, mat- baaları kapatıveriyor. Yapabileceğiniz bir şey de yok. Eliniz ko- lunuz bağlı; zira yargı yolu da tıkanmış... Yine soruyoruz: Askeri yönetim yok değil mi bu ülkede? Yok. * Peki öyleyse, bu rejimin adt nedir? ) 8u koşullarda ne hukuk devletinden, ne de demokrasıden söz edilebilir bugün Türki- ye'de. Bu tür gerekçeler artık ırkçı Güney Afrika- da da kalmıyor; pek yakında Amavutluk'ta da kalmayacak. 12 Eylül'de bir askerin iki dudağınm ara- sından çıkan bir emirle gazeteler, matbaa- lar kapatılırdı. Bir bakıma yadırganmazdı bu durum; çünkü adı üstünde "askeriyönetim"- di bu işi yapan; çünkü o dönemde ülke emir- le yönetiliyordu. Ya bugün? Seçimle gelen, sivil bir iktidar var ve hâlâ iddia eyleyebiliyor ki, Türkiye'de demokrasi vardır. Yinelıyoruz, gülerler adama! Bugün cezaevlerinde onlarca, yüzlerce yıl hapis cezasına çarptınlmış gazeteciler var. Kitaplarından, görüşlerinden ötürü demir parmaklık arkasında ömür tüketenler var. Yalın bir gerçek: Bir ülkede, siyasal görüşlerinden dolayı tek bir kişi bile hapıs yatıyorsa, o ülkede de- mokrasiden söz etmek olanaksızdır. Bu konularda genel bir duyarsızlığın ka- muoyunda geçerli olduğu dikkati çekiyor. Demokrasi açısından talihsiz bir durumdur bu. Bu duyarsızlığı tersıne çevirmek en başta muhalefetin görevidır. Özellikle ana muhalefet, SHP nerede? Demokrasinın böylesıne ayaklar altına alındtğı, bu denfi somut bir konuda, müca- dele bayrağını en başta sosyal demokratlar yükseltmeyecek de kımler yükseltecek? Yoksa SHP de duyarlığını giderek yıtirip "alışacak" mı olan bitene?... "Alışırtar, alı- şırlar!" diyenler haklı mı çıkacak? Memııra zaııı yüzde 25(Baştarafı 1. Sayfada) duzeyde tutuldu. Gelenek Olduğu üzere Maliye Bakanı Adnan Kahvecı tarafından yapıiması beklenen açıklamayı, Hukümet Sözcusü ve Devlet Ba- kan] Mehmet Yazar'ın yapması dikkati çekti. Konuyla ilgili aynn- tılı açıklamayı bugün Kahveci'nin yapacağmı belirten Ya2ar, yapılan zamla bir yıllık zam toplarnının yıllık enflasyon oranını aşoğını sa- vundu. Zam oranının butçe ola- naklan gözönune alınarak belir- lendiğini belirten Yazar, "Bu in- saf ve iıısafsıznk ölçusıi değil, im- kânların ölçiisu" diye konuştu. Bakanlar Kurulu dün akşam Başbakan Yıldınm Akbulut baş- kanlığında yaklaşık iki saat suren bir toplantı yaptı. Memur maas katsayısının ve hacda meydana ge- len olayların ele alındığı Bakan- lar Kurulu toplantısına Maliye Ba- kanlığı burokratian da katıldılar. Toplantı sürerken yüzde 25'lik zammı televizyonun 20.00 haber- lerine yetiştirmek için dışarı çıka- rak, Devlet Bakanı Cemil Çiçek ile birlikte bir basm toplantısı düzen- leyen Devlet Bakanı Yazar açıkla- dı. Yazar şunları söyledi: "Bakanlar Kurulu'nda ele aldı- ğımız bir konu da memurlara ikinci altı ayda yapüacak zam ko- nusuydu. Bakanlar Kurulu'nda göriişuimuştür. Türkiye'nin bıitçe imkânları ve dengeleri ve genel ekonomik hedeflerin ışığı altında konu gönışulmuş ve ikiaci altı av içinde memurlanmıza yuzde 25 zam yapıiması karariaştınlmıştır. Böylece bir yıllık zam toplamı ilk altt ayla beraber yuzde 56.25 ol- maktadır. Bu da tahmin edilen ve hesap edilen enfiasyonun üstün- de bir rakam olarak ortaya çık- maktadır. Memurlanmıza, ilgili- lere hayırlı olsun." "İnsaf değil, imkân rakamı" Daha sonra gazetecilerin soru- larını yanıtlayan Yazar, "Konuy- la ilgili olarak daha başka detay gerekiyorsa, detaylan Maliye Ba- kanımız yarın (bugun) bir basın toplantısı )-aparak açıklayacaktır. Ben genel olarak rakam verdim" diye konuştu. Yazar, "Yüzde 25 ortaJama rakam mı" şeklindeki soruyu da, "Biitiin hepsi. Yani her kademeye seyyanen yüzde 25" di- ye konuştu. Yazar, daha sonra kendisine so- rulan soruları şöyle yanıtladı: —Şimdiye kadar zam oranlan- nı Maliye Bakanı açıklardı. Bunu sizin açıklamanmo nedeni nedir? YAZAR — Şöyle, beklenildigi için, bugün de Bakanlar Kurulu olduğu için, kamuoyunun da bek- lediğini bildiğimız için ben rakam belirlendikten sonra izın aldım, açıklayayım dedim, ama sanıyo- rum yarın (bugün) Sayın Maliye Bakanımız sizin Uzerinde durdu- ğunuz detaylara ilişkin açıklama yapacaktır. —Efendim yuzde 25 zarn sizce insaflı bir zam mı? YAZAR — Bu insaf ;a da in- safsızhk ölçüsü değil. Bu imkân- lar ölçüsü, hesapların ölçüsü. Bu bütçe dengeleri, makro hedefler ve Türkiye'nin imkânları meselesi. Eğer gönlümüze kalsa, keşke im- kânlar olsa da, daglan versek, de- releri versek, ama bu gönül mese- lesi değil. İnsafsızlıkla itham et- memenizi aynca rica ederim. Öte yandan memur zamlarının belirlenmesinde maliye bürokra- sisinin Bakan Kahvecı'ye, "Bütçe irakânlan zorlanıyor, açıgı biiyn't- mememiz gerekli" uyarısında bu- lunarak Guneş Taner'e harcama- ların sınırlı tutulması istemi yö- nünde destek çıktığı da öğrenildi. Bakanlar Kurulu'nun memur zammını yüzde 25 olarak açıkla- ması, memurlar tarafından tep- kiyle karşılandı. Zam oranının te- levizyondan duyurulmasından sonra telefonla gazetemizi arayan çok sayıda okuyucu, "Hayal kı- nklıgına uğradıklannı ve verilen zanunın yetersiz olduğunu" dile getirdiler. Sözleşmelilerin dummu öte yandan memur maaşlarına yapılan yuzde 25 oranındaki zam MİLLİ PIYANGO LEFKOŞA'DA ÇEKİLDİ 2 milyar çeyrek bilete çıküHgber Merkezi — Milli Pıyan- go'nuti'9 temmuz özel çekîlişi, dun KKTC'nin başkenti Lefko- sa'da yapıldı. KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktas'ın noter huzu- runda çektigi 2 müyarlık büyuk ikranıiye 441962 numaralı bilete isabet etti. 2MİLYAR 441962 Istanbul-Istanbul- Istanbul-Ceyhan 500 MtLYON 694090 İstanbul-Ankara 100 MtLYON 651505 tzmir-Adana 827930 fstanbul-Ankara-Ankara- "-"nsun 790 lstanbul-Aydın s» MtLYON 187606 208076 682505 936577 983857 10 MtLYON 094464 115969 139667 196398 220794 269554 355087 440144 458587 492517 514981 616318 644312 681187 767231 818319 934371 943744 950255 988829 5 MtLYON 026737 066906 069894 106116 152598 153011 154221 190957 219978 237999 253629 314448 335725 336624 455455 479186 513921 532494 561358 575035 590471 594543 595577 606653 616214 641603 651854 663809 676997 688613 696888 717926 723413 730582 743778 744255 744950 781639 781652 789043 805221 826339 832561 834112 837377 879023 884356 922120 984966 991371 2 MtLYON 014875 026568 078925 120631 125311 134434 140810 144149 146816 151919 158803 182981 190648 192843 193964 200604 201887 207098 207714 212341 245646 259775 268440 271401 272653 284644 304912 306646 311490 339734 359728 360398 363697 368588 379048 389829 398409 398828 416229 422862 423711 429248 429944 460639 475259 481064 490131 502337 526780 526883 528642 537803 546085 547097 551070 556476 560271 579619 591075 600235 501814 608570 621053 626502 539185 645159 647997 655097 »59256 662226 680454 687065 »90172 716015 721051 731157 32128 733168 754800 776847 77604 783766 785824 804674 12839 830334 852478 861518 75049 885586 888552 897379 02275 922182 943810 952244 62050 992280 996807 999379 MtLYON LİRA 190 005209 006259 008087 38982 013678 015141 022528 50245 030389 030944 031517 Î3563 033724 036504 046281 18444 055429 058456 063850 İ831O 072308 075881 084041 16651 089710 090561 091738 •4517 095205 099562 100659 U117 102557 103325 104254 4363 116901 124702 135481 4234 152935 156795 162817 3530 164434 164946 165190 5653 166177 169597 171084 3758 174155 174465 178218 180332 192717 199751 200144 209512 2(»$l2r2l7W 719126 221486 228569 229093 229428 230753 234401 235191 243920 255165 257175 258015 262761 266508 268693 273750 275364 288675 291210 292306 292858 296126 304042 308534 311062 311113 318223 334176 337252 341659 351222 356423 356694 357280 361681 368630 369166 375698 375769 376856 384177 385260 388256 389445 390262 392503 395293 395900 400804 405169 417659 417834 417891 420584 421097 422630 428392 429246 433718 435255 438473 439020 450974 455827 463696 466251 466622 469176 476248 477728 479841 487025 492636 497806 499910 503235 503516 506287 507264 510488 510730 511928 513918 514454 515609 516440 517766 518607 529928 532558 541685 541817 542706 544218 544579 548606 549465 551025 551159 551978 556360 557875 561317 571836 576158 577046 584594 587515 595855 596548 598483 598506 601323 602946 606166 614414 615531 616268 622977 627117 628001 629869 631880 636982 637388 638388 640427 641263 650284 650364 652083 652188 652660 653328 654165 657933 660298 662660 665967 670602 670925 671796 672038 673525 675960 677848 684634 688192 688608 691310 693150 697656 697916 699332 701146 701729 704961 706588 708325 709003 709418 717826 721577 722705 726703 740459 743434 756018 756710 761923 770059 774830 785449 786128 786444 789507 793164 801891 812981 816016 818246 834540 836204 840562 841449 842622 844368 845249 848621 851005 856106 856925 857856 858064 858680 860924 863871 876746 876884 878641 881462 886075 887824 888201 889995 892194 905725 909422 909812 915606 928666 930503 932779 933488 938304 939684 941961 944779 948917 951146 960761 965292 966006 967410 968863 969162 969186 971024 971948 976905 979438 984373 986777 988933 992389 998464 999868 500 BtN 01770 02495 03116 03291 03499 08763 26693 27349 30272 30437 30635 31190 35161 35820 36776 42561 42668 43108 43201 43328 43370 44308 44617 47802 47927 49731 51353 52091 52558 57175 61872 63045 64892 65301 72424 72763 74823 77251 77527 79857 80156 80278 82167 83234 84509 89038 89891 91466 96664 96743 200 BİN 0998 1351 1557 2080 2704 3306 4812 5744 5763 5937 5979 6254 6721 7074 7321 8293 8305 8590 9098 9134 80 BtN 200 417 429 436 728 838 936 979 40 BtN 14 21 37 50 66 75 20 BtN 2 (İki) 9 (Dokuz) 100 bin taraftar karşıladı Roma'daki finaJ karsılas- masında Arjantin'i 1-0 yenerek Dünya Kupası'nı kazanan Federal Al- manya Milli Futbol Takımı dun ülkesine döndu. Frankfurt Havaalanf nda binlerce taraftann sevgi gosterileri ile karşılanan milli takım ve teknik çalışunn Franz Beckenbauer, aşın izhidara nedeniyle kendiierini kent merkezine götürecek araçlara zor yaklaştılar. Hal- kın coşkun sevgi gosterileri arasında üstü açık araçlara binen milli futbolcular, daha sonra kent merkezine hareket ettiler. Frankfurt Be- lediye Sarayı önunde toplanan yaklaşık 100 bin kişinin coşkulu te- zahuraüan arasında belediye binasına giren milli futbolcular, Belediye Başkanı Yolker Hauff larafından karşılandılar. Franz Beckenbauer, Frankfurt'un altın defterini imzaladıktan sonra futbolcularla birlikte balkona çıkarak taraftarlan selamladı. (Fotograf: Reuter) Almanya sarhoş: 4 ölü, yüzlerce yaralı (Baştarafı 1. Sayfada) ce, hasann daha buylik olmadığı- na şaşmak gerekiyor. Maçı izledigimiz Doğu Berlin Karl-Marx Alanı'nda toplanan kalabalık, sonuç ne olursa olsun olay çıkartmaya ant içmiş görünü- yordu. Yüzlerce neo-nazi "Dazlak" ellerinde eski Altnan Reich bayraklarıyla alanı doldur- muş, dev ekrandaki maçtan aya- de biralan devirmekle meşguldu. Çoğunluğunu Doğu Almanlann oluşturduğu "seyirciler" aşın mü- liyetçi sloganlar atarak, "Deuts- chland Deutschiand" nidaJarıyla Doğu Berlin goğuniı inlettiler. Maçtan sonra kent merkezindeki Aleksander Meydanı'na gelen "Dazlaklar" polisle çatıştılar. Final maçınjn bitimine 8 daki- ka kala gelen penaltı golu, Alman- lan uzun ve gergin bir bekJeyişten kurtardı. Batı Berlin'de çiseleyen yağmura aJdırmayan yüz bini aş- kın kişi sokağa fırlıyor ve kent merkezindeki "Kurfurstendamm" caddesini dolduruyordu. Siyah- kırmızı-sarı ba>Taklar, havai fişek- ler, maytaplar eşliğinde Almanya, milli takımın üçuncü kez kazana- rak kendilerine armağan ettiği 1990 Dünya Kupası'nı kutladı. Berlin Duvan'nın açıldıgı 9 Kasım 1989 gecesinden sonra Berlin en büyuk coşkuya sahne oldu. Şam- panyalar yjne su gibi aktı, halay- lar çekildi, Almanya'da karnaval havası esti. Dünya Kupası birçok Alman tarafından "birteşme yılın- da Alman kuvvetinin gostergesi" olarak algılandı ve kutlandı. Batı Berlin'in en önemli kavşak- lanndan birinde, binlerce kişinin gözleri onunde yanraaya başlayan bir binanın cephesi yağmurun ve olay yerine yetişen itfaiyenin yar- dımlarıyla söndürüldü. Polis, it- faiye ve ambulans arabaları üze- rine çıkıp bayraklan saJlayan ka- labalık yüzunden yerinden kıpır- damayazken kent trafiği felce uğ- radı. 1990 Dünya Futbol Kupası final karşılaşmasını Almanlann yüzde 65'i televizyon başında izledi. Maçtan önceki anketler, B. Al- manlann yuzde 92.7'sinın, D. AJ- manların ise yüzde 95.1'inin "Al- manya kazanacak" dediginı orta- ya koyuyordu. Önceki gün 30 bin Alman taraftann Roma'ya gutiği, çoğunun stada giremese bile yerin- de kutlamak için yola çıktığı bil- diriliyordu. Alman gazeteleri, milli takımın zaferini dev puntolarla verdiler: "1-0! Evet, doğru!" "Dünya şampiyonuyuz!" ve "Çocuklar sa- ğolun!" gibi manşetlerle verilen haberlerde ve yorumlarda Alman tafcımının galibiyeti hak ettiği ve Arjantin'den üstün oynadığı vur- gulanıyordu. Doğu Berlin'de ya- yımlanan ve Maxwell'in satın aj- maya hazırlandığı "Berliner Zei- tung", "Dramatik oyundan sonra Alman on bıri dünya şampiyonu oldu" diyor ve "Federal" ibaresi- ni kullanmadan kupayı bütun AJ- manya'ya mal ediyordu. Alman Milli Takımı'nda yer alan 22 topçunun uluslararası fut- bol piyasasındaki değeri 100 mil- yon mark olarak tahmin ediliyor. Bu, bir Doğu Alman gazetesinin hesabına göre 2500 "Mercedes, 190 Limuzin" tipi araba ya da "Airbus" tipi yolcu uçağıyla eşde- ğer. Futbolcular kendi takunlan üzerinden toplam 140 milyon marka, yani adam bası ortalama TOBB'den Akbulut'a (Baftarafi 1. Sayfada) hukümetle her konuda diyaloğa açık olduğunu söyledi. Son zamanlarda hareketlenme- ye başfayan aşın dinci akımlardan endişe duyduklarını belirten Erez, "Şimdi boyııtu ufak da olsa eğer önlem alınraazsa ilerde biiyük problem yaratacak. Bunun karşı- sında da hukurnetin kararlı ve isa- betli onlemler alacagına inanıyoruz" biçiminde konuştu. Ekonomik konularda "istisare kurulu" olarak gorev yapma is- teklerini ileten Erez, "Bu aldığı- nız kantriann isabetlilik derecesini arttıracaktır" dedi. Karşılıklı gö- rüşmelerin TOBB'un düzenleye- ceği zirveler haJinde gerçekleşebi- leceğini ifade eden Erez, şoyle konuştu: "Camia olarak ekonomik zor- luklar içindeyiz. Ancak bunlar halledilmeyecek sorunlar değil. Ülkenin potansiveii bunlan aşma- ya yeterlidir. Bunun dışında bazı sosyal sıkıntılar var. Bunlardan biri de Giıneydoğu'da meydana gelen ülkenin bütiinlüğunü boz- maya yönelik olaylar ve bölücii akımlardır. Devletin bu işia iiste- sinden geleceğine inanıyoruz." Başbakan Akbulut, Erez'in ir- tica konusundaki uyanlannı şöyle yanıtladı: "Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir. Biz laiklik prensibine sı- kı akıya bağlı bir hukumetiz ve ic- raatımız bu esaslar uzerinde de- vam edecektir. Bundan kimsenin kuskusu olmasın. Laiklik hepimi- zin de bildiği gibi dinsizlik demek değildir. Bizdinin \e kaidelerinin en iyi şekilde oğrenilmesi, yasanü- ması için de gayret sarfedilmesi- ni arzu ediyoruz. Laiklik din için leminattır. Aksi takdirde dinimi- zin gelişmesi, ya$ama$ı tehlikeye diişer, laiklik olmadığı surece." 6.5 milyon marka sigortalı. Alman Milli Takım antrenörlü- ğünü altı >ıldır başarıyla götüren, takımı iki kez Dunya Kupası final- lerine sokan Franz Beckenbauer ise kupayı, "Almanya'ya veda armağam" yaptı. Takımı 1984'te Jupp DerualFden devralan Bec- kenbauer'in halefi eski yıldızlar- dan Berti Vogts olacak. Becken- baur özellikJe "marketing" ala- nında birçok taleple karşı karşıya. Mercedes'in reklam işlerirü antre- nörlüğün yani sıra yürüten Bec- kenbauer, otomobil şirketinden zaten yılda yarım milyon mark maaş alıyordu. Bundan sonra da Mercedes'in spor rekJamlanyla il- gilenmesi bekleniyor. Beckenba- ur'in Amerika'ya gideceği ya da antrenörlüğe başka bir ülkede de- vam edeceği yolunda söylentiler dolaşıyor. Beckenbauer'in halefi Berti Vogts ise önceki gün verdiği bir demeçte Doğu Alman taraftarla- n aleyhine çevirdi. Konu, AJman- ya'nın aralık ayında birleşmesin- den sonra milli taJum durumunun ne olacağı. Alman Futbol Fede- rasyonu Başkanı Neuberger, fut- bolda birleşmenin 1992'den önce sağlanamayacağım söylüyor. Bu Demokratik Alman takımının da 1992 Avrupa Şampiyonluğu'na katılması demek. Yeni F. Alman antrenör Vogts bu sorun karşısın- da Demokratik Alman Futbol Fe- derasyonu'nu milli takımı Avrupa Şempiyonluğu elemelerinden çek- meye çağırdı. Vogts'un Doğulu va- tandaşlanna önerisi, "Büyük bir ukalalık" olarak nitelendi ve ye- rildi. D. Almanya'daki sporsever- ler, Birleşik Almanya'mn ka, ma bir milli takım kurmasını istiyor. D. Almanya'mn Batı'ya futbolda da ilhak olup olmayacağını önü- müzdeki ayfarda alınacak karar- lar gösterecek. ile aile yardımı alan 15. derecerün birinci kademesindeki bir devlet memurunun maaşının 373 bin 663 iıradan 467 bin 79 liraya. birinci derecenin 4. kademesınde olan bir profesorun maaşının ise 2 milyon 343 bin liradan 2 milyon 929 bin 580 bin liraya yukseldiği kaydedil- di. Her kademedeki devlet memu- ru maasma yapılan yüzde 25 zam 1 temmuzdan itibaren geçerli ola- cak. Buna göre devlet memurları 16 temmuzda maaslarmı 15 gun- lük farkı ile alacaklar. Bu arada memurlara yapılan zamlar, memur emeklilerine de 1 temmuzdan geçerli olmak üzere aynj oranda yansıtılacak. Üçer ay- lıklarını almış bulunan emeklile- re de ağustos ayı başından önce fark çekleri gönderilecek. Kamu kesimınde sözieşmelı çabşan per- sonel için de devlet memurlanna yapılan zam oranına paralel aylık düzenlemesine gidilecek. Bugun açıklanacak katsayı, işçi emekli aylıklanyla SSK primlerinin he- saplanmasında da esas alınacak. CUNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) lâsı davranışla başkente bir gün için gideceğtnt, devlet pa- rasının hızla harcandığı Mar- maris koyuna tatile döneceği- ni buyurmuş. Ankara'ya teşriflerinin nede- ni ise ne hac yolunda ölenler ne trafiğe kurban gidenler ne de Trabzon ve yöresindeki sel felaketi ile ilgili ABD Savunma Bakanı'nı Çankaya'da kabul et- mekmiş başkenti bir günlüğü- ne zıyaretleri. ABD ve Suudi Arabıstan söz konusu olunca ıktıdar sahıple- rinin hemen hepsi gebe. Dev- let sarsılır tatile devam, ama ABD'li bir bakan gelince koş başkente. Suudi Arabistan'da insanlar ölür, TO'den tek söz- cük çıkmaz, gazeteciler sorsa yanıt vermez. Şöyte bir geçmişe bakınız. TÛ, 1983'te Evren marifetiyle ik- tidara hazırtanırken iki ülkeyi zt- yarette kusur etmedi. ABD'ye gitti, dişlerini yaptırdı, kiio ver- di, bilinmeyen kimi temaslar- dan sonra döndü. Daha önce- leri en az iki kez Suudi Arabis- tan yolculuğu yaptı. Birader Korkut Özal'ın Suudilerle içli dışlılığını zaten öğrenmeyen kalmadı. Çöl Bedeviliğınden prensliğe terfi edenlerie sabah akşam tenıs oynadığı biliniyor. Bu aşamada Ortodoks Kili- sesi ile ABD'de başımıza yeni çoraplar örülmeve başlanırken, let, faciamn etkisiyle moralleri sıfıra inen hacıların yurda dö- nüşlerini sağlamak, 1600 rıyal isteyen Riyad'ı bu dayatmasın- dan vazgeçirmek için rica üs- tüne ricada bulunur. Daha dün sabah Dışişleri, döneceklerin sayısına bakılmadan çtkış izni- ne Suudi'yi razı etmeye çalışı- yordu. Bir başka skandal henüz su üstüne çıkmadı. Her yıl hacılar- la Mekke'ye giden organize Kı- zılay sağlık ekibı bu yıl yok. Çe- şitli nedenler söyleniyor. KIZH lay'ın masraflarını Diyanet ödermiş, bu yıl hayır demiş. Kı- zılay ekip göndermemiş. Bu kez hacı olmaya meraklı ne ka- dar doktor varsa yallah Mekke 1 ye. Tabii doktor da şeytan tas- lamaktan başkaidırıp ınsana bakmayı aklına getirmiyor. Tablo daha bıtmedi. On gün- lük tatil, 166 trafik kurbanı. Son bir ek daha: Güneydo- ğu'daki olaylarda haziran sonu itibarıyla ölenlerin sayısı 19a iç- lerinde 44 er, 4 subay, 7 polis, 21 koruyucu. Eceliyle ölenlerin dışında bir ay gibi kısa sürede yaklaşık bin kişi aramızdan ayrılmış. Kore Savaşı'nda ve Kıbrıs Harekâtı- nda şehit olanlan katlamanın manevi onuru baştan sona ik- tidarı sûrdürenlerin. Devlet de- nizden başını çıkaramryor. Dal- kavuklar, çıkarcılar, evet efen- Başka ülkelerde değil bu olaylar dizisi, biri gerçekleşse kıyametler kopar. Bizde hükümet bir kez olsun toplanmıyor. Gazeteler sorumluyu aramasa, Riyad'daki Bakan Çiçek'in TV'deki demeçleriyle işi idare edecekler. Çankaya'da zır pırt Bakanlar Kurulu toplantıları yapan TÖ, kilolannı kaldırıp başkente gelemiyor. saptanamayan ölü sayısıyla Suudi Arabistan'da bir facıa sü- rüp giderken TÖ, ne sesini çı- kanr ne de güçlü olduğunu söyteyip durduğu devietin yum- ruğunu masaya indirmeyi dü- şünür. Dinlendikçe dinlenesi geldi- ği gûnlerde son bir ayda neler yaşadık? Ya da haziran ayının bilançosunu çıkarıp önüne koy- mayı bir türlü aklına getirmez. Daha doğrusu ihracat rakamla- rını aklına geldiği her yerde söyler durur, ama şu tablonun ürpertici sonuçlarıyla hiç ilgili değildir. Bayram öncesi Trabzon ve dofaylarında sel felaketi; altmış ölü. Devletin her türden yardı- mı yapacağını beyan buyurur, ne çare Akçaabat'taki evlerin içi hâlâ çamur yığını. Nevşehir dolaylarında kamyonun freni patlar, bir köyden 28 kişi yaşa- mını yitirir. Hac faciası 609 ölüye yükse- lir. Tünelde ölenlerin toplam sa- yısı 1400'den biraz fazla, nere- deyse yüzde ellisı bizden. Dev- dimciler sarmış etrafı. Yazdığımız dizi olaylar olup bitiyor. Bu iktidar nedenleri ara- mak yerine, ıstırabı payiaşan kı- rık dökük demeçler veriyor Devlet, Suudi Arabistan'ı so- rumluluktan soyutlamak için ne yapacağını, ne diyeceğini bile- miyor. Başka ülkelerde değil bu olaylar dizisi, biri gerçekleşse kıyametler kopar; Bizde hükü- met bir kez olsun toplanmıyor. Gazeteler sorumluyu aramasa, Riyad'daki Bakan Çıçek'in TV'deki demeçleriyle işi idare edecekler. Çankaya'da zır pırt Bakanlar Kurulu toplantıları ya- pan TÖ, kilolannı kaldırıp baş- kente gelemiyor. Dinlendikçe dinlenesi geliyormuş. Devlet, işte bu devlet! Daha önceki gûnlerde iktida- rın tükenmişliğinden söz edi- yorduk; bu yargı biçim değişti- rerek devletin tükenmışliğine uzanıyor. Daha önceleri iktidar boşluğundan yakınıyorduk; in- ce saz örneği demeçlerie gide- rek başımıza bir de muhalefet boşluğu çıkıyor.