Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/16 DIŞ HABERLER 10 TEMMUZ 1990
ZENGİNLER ZİRVESİ
Gorbaçov, ekonomik yardım istediG-7 zirvesi dün ABD'de Houston kentinde başladı. Sovyet
lideri Mihail Gorbaçov, Başkan Bush'a bir mektup yazarak
Houston zirvesinde Sovyetler'e ekonomik yardım konusunun
görüşülmesini istedi.
Dış Haberier Senisi — Yedi sanayileşmiş
ülkenin zirve toplantısı (G-7 Zirvesi) ABD"-
nin Houston kentinde dün başladı. Üç gün
sürecek olan Houston zirvesine katılan
ABD, lngiltere, Fransa, Federal Almanya,
Italya, Kanada ve Japonya'nın devlet baş-
karu ve başbakanlannın gündemlerindeki en
önemli maddeyi Sovyetler Birliği'ne yardım
konusu oluşturuyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Marlm Fitzwater,
önceki gece yaptığı açıklamada, Sovyet Baş-
kanı Mihail Gorbacov'un Başkan Busha bir
mektup göndererek 7 sanayileşmiş ulkenin
Sovyetler Birliği'ne ekonomik yardım yap-
masını istediğini bildirdi.
Marlin Fitzwater, Gorbaçov'un mektubu-
nu geçen haftaki NATO zirvesinden önce
gönderdiğini, Sovyet liderinin mektupta,
kredi ve teknik yardım gibi gereksinme duy-
duğu ekonomik yardımın çerçevesini çizdi-
ğini belirtti. Fitzwater'e göre Gorbaçov,
mektubunda genel çizgilerle sunduğu yar-
dım programının Houston zirvesinde tartış-
malara temel oluşturraasını istedi. Başkan
Bush'un LHusal Güvenlik Daruşmanı Brent
Scowcroft da Gorbaçov'un yardım istedigin-
de aynnuya girmediğini, ancak yeniden ya-
pılanma programı sonuç verinceye kadar
SOVYETLER BİRLÎĞ1
Politbüro
genişletiliyor
Kongrenin dünkti oturumunda Gorbaçov'dan sonra ikinci
adam olacak ve partiyi fiilen yönetecek genel sekreter
yardımcısının kongre tarafından seçilmesi kararlaştırıldı.
KEREM ÇALIŞKAN
MOSKOVA — Sovyetler Birliği Komü-
nist Partisi Kongresi'nin dttnkü oturumun-
da parti genel sekreter yardımcısının, yani
Mihail Gorbaçov'dan sonra gelecek ikinci
adamın kongre tarafından seçilmesi ve po-
litbüronun genişletilmesi kararlaştırıldı. Ay-
nca yeni kurulacak politbüroda 15 cumhu-
riyetin komunist parti şefleri de yer alacak.
Gorbaçov'un 2. adamı kongreye seçtirme-
si, tutucu kanadı köşeye sıkjştıran bir ma-
nevra olarak değerlendiriliyor. Gorbaçov
böylece merkez komitede çoğunluğu sağla-
yabilecek tutucu kanadın 2. adam pozisyo-
nunu ele geçirmesini önlemeye çalışıyor. Bu
pozisyon için Gorbaçov yanlısı şimdiki tçiş-
leri Bakanı Vadim Bakatin'in ismi uzerin-
de duruluyor. Dün Gorbaçov'un liberal gö-
rttşlü daruşmanı Aleksander Yakovlev'ın ko-
nuşması da kongrede heyecan yarattı.
Politbüro'nun reformcu beyin takımın-
dan AJexsu.der Yakovkv, kongrede "Emefc
Cephesi" imzasıyla dağıtılan bazı bildiri-
lerde, kendisinin "partiyi bölmekle
suçlandıgını" söyleyerek araştırma yapıl-
masını ve bildiriyi dağıtanların saptanma-
sını istedi.
Yakovlev, aynı bıldiride, Gorbaçov'un ve
kendisinin partiden atılması çağrısı yapıl-
dığına dikkati çekti. Aynca komisyonda da-
ğıtılan "Birlik" imzalı başka bir bildiride
"Sovyellerirt yeni bir Hitler'e gereksinimi
eldugu" şeklinde ifadeler^bulunduğuna de-
ğinen Yakovlev, bu provakatif bildiriyi
kongreye sokanlann saptanmasını istedi.
Kongrenin dun sabahki oturumunda ko-
nuşan KGB şefi V ladimir Knıckov da kısa
süre once Sovyet kamuoyunu sarsan eski
Moskovanın hedefi:
Ekonomik
entegrasyon
MOSKOVA (Cnmhuriyet) — SBKP'nin
28. Kongresi "pazar ekonomisi nedir ne
degildir" diye tartışadursun Gorbaçov'un
ekonomi ekibi devlet başkanlığınca alınan
kararlar doğrultusunda Sovyet ekonoraisi-
ni dunya ekonomisine "entegre" etmek için
çalışmalan hızlandınyor. Başkanlık danış-
manlanndan ünlü ekonomist Abel Agen-
begyan, Novosti ajansına yaptığı açıklama-
da Sovyetler'de bu konuda alınan önlem-
leri şöyle sıraladı:
Şu sıralar en buyük ağırlık banka refor-
muna veriliyor. Perestroykadan önce yalnız-
ca 3 devlet bankası vardı. Şimdi ise 300 ban-
ka kuruldu. Yeni bir bankalar yasası hazır-
lanıyor. Devlet bankalannın yönlendiriciliği
temelinde bankalara daha genış ticari özerk-
lik tanınacak.
Sovyet'er'in dünya pazarına entegrasyo-
nunu yalnızca ekonomik durumun düzel-
mesi olarak değil, uluslararası politik iliş-
kilerin iyileşmesinin de bir koşulu olarak
görüyoruz.
KGB generali KaJugin KaJugin hakkında
konuştu. KGB'nin çeşitli kışkırtıcı faaliyet-
lerini basına açıklayan Kalugin'in general-
liği geri alınmış, Gorbaçov da madalyala-
rını geri almıştı. Knıckov, Kalugin'in ger-
çek dışı açıklamalar yaptığını öne sürdü.
tleride KGB'nin belki "depolitize", edile-
bileceğini kaydeden Kruckov, bugun böy-
le bir şeyin mümkün olmadığını söyledi.
Parti kongresinin bu haftaki gündemin-
de, bazı program değişiklikleri ve ilke ka-
rarlarırun oylanması ile yönetici organlann
seçimleri yer alıyor. Kornisyon çalışmalan
raporlarında, ilke kararlarından çok deği-
şik bir yorumun yer almayacağı ve daha çok
"yuvarlak fonniilasyonlann" benimsene-
ceği anlaşılıyor. Örneğin pazar ekonomisi-
ne geçış konusunda parti, "aynntılı bir ra-
por hazırlanmasını ' karara bağlama eğilı-
minde.
Asıl çekişme, seçimler sırasında Gorba-
çov ekibi ile Ligaçev-Polozkov ekibi ara-
sında yaşancak. Kongrede 4600 delege için-
de 2700 gibi bir ağırlığa sahip olan Liga-
çev ekibi, şimdiye dek Gorbaçov ekibine
veryansın etmesine rağmen etkin bir hare-
ket yaşamadı. Ligaçev ekibinin Politbüro'-
yu tek tek oylayarak aklama önerisi de Gor-
baçov tarafından usta bir kongre manev-
rasıyla önlendi. Merkez Komite'nin rümden
oylanıp aklanması kararlaştırıldı. Şimdi
gözler, yeni Merkez Komıte seçiminde.
Ekiplenn, bunun için el altından farklı lis-
teler dagıtıp dagıtmayacağı henüz bilinmi-
yor. Ancak asıl güç denemesi ve partinin
kısa vadedeki kaderi, MK seçiminde ve Po-
litbüro'nun yeni oluşumunda gözler önü-
ne serilecek.
2. adaın seçüecek ,
Kongre öğleden sonraki oturumunda
Gorbaçov tarafından sunulan tüzük deği-
şikliğini ve yönetici organların yeni yapısı-
ru tartıştı. Oldukça uzun süren aynntılı tar-
tışmalar sonunda kurulacak yeni politbü-
roda genel sekreter yardımcılığının kurum-
laşması ve cumhuriyetlerin komünist par-
tilerinin seflerinin de yer almaları kararlaş-
tırıldı. Alınan karara göre parti genel sek-
reter yardımcısı da (kongre bugün yeni bir
karar almazsa) kongre tarafından seçüecek.
Gorbaçov tarafından da desteklenen bu ka-
rar sonucu, kongre Gorbaçov'un önereceği
bir ismi ya da bir başkasını fiilen partinin
kilit noktasına seçecek.
Gorbaçov 2. adam seçimini kongreye
yaptırarak tutucu kanadın merkez komite-
de çoğunluk sağlaması halinde, bu kanat ta-
rafından seçilecek birinin kendi yardımcı-
lığına gelmesini önlemeye çalışıyor. Çünkü
Gorbaçov devlet başkanlığının yanı sıra par-
ti genel sekreterliğini sembolik olarak üst-
lenirken, genel sekreter yardıması fiilen par-
tinin direksiyonunda olacak.
Merkez komite üyelerinin sayısının 250
dolayında olması bekleniyor. Ancak hem
MK hem politbttronun kaç kişiden oluşa-
cagı henüz kesin olarak saptanmadı. Kongre
ayrıca "Pravda", "lzvestiya" gibi parti ya-
yın organlannın yayın kurullarırun kongre
tarafından saptanmasına ilişkin bir öneri-
yi de reddetti.
önümuzdeki iki yıl içinde besin ve tüketim
maddesi yardımına ihtiyaç olduğunu yazdı-
ğını belirtti. Scowcroft'a göre Sovyet lideri
mektubunda "Sovyet vataodaşlanna duru-
mun düzelmekte olduğuna ilişkin umut ve-
rebilmek için bu yardıma gereksinmemiz
var" dedi.
Dun toplanan 7 sanayileşmiş ülke arasın-
da Sovyetler Birliği'ne yardım konusunda
görüş aynüğı var. Federal Almanya ile Fran-
sa, Sovyetler'e 15 milyar dolarhk ekonomik
yardım yapılmasını öneriyorlar. ABD, ln-
giltere, Japonya ve Kanada ise bu konuda
daha temkinli davranmaktan yanalar. Ni-
tekitn ABD ve Japonya, G-7 Zirvesi önce-
sinde yaptıkları görüşmede, "SSCB'ye doğ-
nıdan mali yardım vapılmaması" kararı al-
dılar.
Öte yandan AA'nın haberine göre Japon-
ya, Çin Halk Cumhuriyeti'nde "daba fazla
demokrasi" talebiyle geçen yıl haziran ayın-
da yapılan gosterilerin kanlı bir şekilde bas-
tırılmasının ardından, bu ülkeye askıya al-
dığı kredileri yeniden vermeyi karariaştır-
dı.
Japon Kyodo haber ajansının Japon Hu-
kumet Sözcüsü Misoji Sakamoto'nun açık-
lamasına dayanarak verdiği habere göre Ja-
ponya, G-7 Zirvesi sonrasında, Çin'e yeni-
den kredi vermeye başlayacak. Böylece Ja-
ponya, Çin'e, 1990-1994 döneminde verilme-
si planlanıp da geçen yıl askıya alman 810
milyar yenlik (5.4 milyar dolar) krediyi ser-
best bırakacak.
Habere göre Japon hükumeti bu kararı
Çin'in demokrasiye tam olarak dönmeme-
sine karşın bu konuda çaba göstermesı ve
"Çin'in uloslararası alanda tecrit edilmesi-
nin, As\a-Pasifik bolgesini olumsuz yönde
etkileyecegi" duşuncesiyle aldı.
Tanm sübvansiyonlan
sorunu
G-7 Zirvesi'nde SSCB'ye mali yardım dı-
şında, gündemin diğer önemli maddesini,
uluslararası ticaretin serbestleştirihnesinin
önünde en büyük engel olarak göriilen ta-
rım sübvansiyonlan oluşturuyor. ABD yö-
netimi, tarım sübvansiyonlannın, 2000 yı-
lına kadar tum dünyada tamamen kaldırıl-
masında ısrar ederken Avrupalı müttefık-
leri, ABD'nin bu yaklasımına karşı çıkıyor-
lar. ABD yönetimi, tanm sübvansiyonlan-
nın Amerikan vergi mükellefleri ve tüketi-
cilere yılda 75 milyar dolara, Avrupa Top-
iuluğu (AT) ülkelerinde ise 125 milyara mai
olduğuna dikkat çekiyor.
BAŞKANLAR EĞLENtYOR - A B D Başkanı Bush, ulkesınde ağırladığı gelişmiş ulke liderlerini e\ sahibi olarak i>i bir şekilde agır-
ladı. Japon Başbakanı Toshiki Kaito ve Avrupa Ekonomi Komisyonu Başkanı Jacques Delors rodeo yanşlannda gülup eglendiler.
ARNAVUTLUK
Mülteciler ayrılmaya başladı
Çekoslovakya büyükelçiliğindeki 51 Arnavut sığınmacı
Prag'dan kendilerini almaya gelen özel bir uçakla dün
gece yansı ülkeyi terk ettiler.
VtYANA-PRAG (Ajanstar) — Arnavut-
luk'ta geçen haftadan itibaren başkent Ti-
ran'daki buyükelçiliklere sığınarak ülkeyi
terk etmek isteyen Arnavutların sayısı 6 bi-
ne ulaşırken Çekoslovakya buyukelçiliğine
sığınan 51 kişinin Prag'dan kendilerini al-
maya gelen özel bir uçakla dün gece yansı
ülkeden ayrıldıklan bildirildi. Sığınma fur-
yasının hukümette, parti yönetiminde ya-
rattığı kanşıklık ise sürüyor. Dort bakanın
daha dün görevden alındığı haber verildi.
Aynca değişik kaynaklar mülteci krizine
bağlı olarak çıkan karışıklıklarda birçok ki-
şinin hayatını kaybettiğini belirtiyor.
Arnavutluk hukümetinin isteyenlerin ül-
keyi terk etmesine izin verileceğini açıkla-
yarak pasaport verme işlemlerini başlatma-
sından sonra ilk sığınmacı kafilesi ülkeyi
terk etti. Tiran'dan yapılan resmi açıkla-
maya göre Çekoslovakya elçiliğinde bulu-
nan 51 sığınmacının özel bir uçakla yola
çıktıkları belirtilirken, elçilik yetkilileri
uçakta 51 yolcunun bulunduğunu ancak
bunlann ikisinin mülteci değil Çek doktor-
lar olduğunu söylediler.
Arnavutluk haber ajansı ATA, Arnavut-
luk Halk Meclisi'ningıda maddeleri, hafif
sanayi, sosyal güvenlik ve iç ticaret bakan-
larını görevden aldığını bildirdi. Bakanlık-
lara yeni atamalar yapıldığını belirten
ajans, eski ve yeni bakanlann isimlerini ver-
medi. 6 bin kişinin ülkeden ayrılmak ama-
cıyla yabancı elçiliklere sığınması uzenne
çıkan krizi çözme çabalan çerçevesinde, Ar-
navutluk hükumeti ve parti yönetiminde
daha önce de değişiklikler yapılmıştı.
Çekoslovak haber ajansı CTK'ya açık-
lamada bulunan Dışişleri Bakanı Yardım-
ası Vojtech Wagner, yabancı elçiliklere sı-
ğınarak ülkejn terk etmek isteyen binlerce
kişiden 51'inin özel bir uçakla Tiran'dan
Prag'a gelecegini kaydetti.
Tiran'daki buyükelçiliklere, geçen haf-
tanin başından bu yana sığınan 6 bin Ar-
navut, ülkeyi terk etmek için izin ve gerek-
li belgeleri bekliyorlar.
Tiran'daki Federal Alman Büyükelçili-
gi'nde bulunan yaklaşık 3 bin Arnavuıun
da istedikleri takdırde Federal Almanya'-
ya gelebilecekleri kaydedildi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan kimliğınin belir-
tilmesini istemeyen bir yetfcih', Bakan Hans
Dietrich Genscher'in, "Almanya'ya gelmek
isteyenler gelebilirler" dediğini söyledi.
Dışişleri Bakanljğı sözcüsü de, F. Alman-
ya'ya goç etmek isteyenlerin durumunun
"faukuki bir raesele" olduğunu ifade ede-
rek, "bu konuda konusmak için şimdilik
çok erken" dedi.
Bu arada, Birleşmiş Milletler Sözcüsü
Nadia Younes, BM Genel Sekreteri Peres
de Cuellar'ın, Arnavutluk'taki buyükelçi-
liklere sığınma krizinin çozümlenmesinde
ilerlemeler gördüğünü açıkladı.
Öte yandan adının açıklanmasını isteme-
yen bir Batılı diplomat çeşitli büyükelçilik-
lere sığınan Arnavutlann, bazı kentlerde-
ki olaylann kuvvet kullanüarak bastınldı-
ğını bildirdiklerini kaydetti.
Mülteciler ulkenin guneyindeki Saranda'-
da 35 kişinin oldurülduğunu, Kavala'da da
ölenler olduğunu söylediler.
Bir Batılı diplomat da ölenlerin sayısının
tam olarak bilinmediğini, ancak mültecile-
rin 12 kişinin ölduğünü söylediklerini be-
Jimi.
Stalinizmin son kalesk Arnavutluk/3
Enver Hoca sevgisi, her şeyden önce
CANAN GEDİK
Doğu Avrupa ülkelerinde çoktan yıkıl-
maya başlanan Lenio ve Staiin heykelleri
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ın büyük
meydanını suslüyor. Kurtuluş savaşının ve
devrimin lideri Enver Hoca ise saygıyla anı-
hyor. Sokaktaki vatandaştan en üstteki yö-
neticisine kadar her Arnavut, Enver Ho-
ca'ya minnet borçlu hissediyor kendisini.
Sade mezan, daha çok turistlerin ilgisini
çekse de Enver Hoca'nın bütün anıları ti-
tizlikle korunuyor. Gryokastra'daki doğ-
duğu ev, kullandığı eşyalar ile birlikte
özenle sakJanırken, Tiran'daki Enver Ho-
ca Müzesi'nde de ithal videolardan sürekli
Enver Hoca'ıun zorlu mücadeleler ile do-
lu yaşamı yayımlanıyor. BUtünüyle ithal
malzeme ile uç yılda yapılan Enver Hoca
müzesi Tiran'a işi düşen yerli yabancı her-
kesin uğrak yeri...
"Her şcye sıfırdan başladık Enver
Hoca'yla" diyor Arnavutluk yöneticileri...
Her şeyin ustunde tuttuklan ve ne paha-
sına olursa olsun korumaya kararlı olduk-
lannı her fırsatta vurguladıklan bağımsız-
lığı Enver Hoca'ya borçlular... Bir ölçü-
de de Osmanulann Arnavutluk'taki isyan-
ları bastırmak için gönderdigi, ancak son-
radan Arnavutlarla işbirliği yaparak Os-
manlıya karşı savaşan Iskender Bey'e...
Her kentte, özellikle de başkentte çok sa-
yıda Enver Hoca heykeli, Iskender Bey'-
in heykelleri ile yarışıyor adeta...
Enver Hoca 16 Mart 1985'te öldü. Her
ayın 16'sında mezan başmda resmi törenle
anılıyor. "Enver Hoca'yla her şeye sıfır-
dan başladık" sözünde gerçek payı da var.
Bağımsızlık Enver Hoca ile kazanılmış, ilk
üniversite Enver Hoca döneminde açılmış,
insanlar, saz bannaklardan kurtulup en az
iki odalı, banyolu, tuvaletli evlere Enver
Hoca döneminde kavuşmuşlar, çok kötu
de olsa yollar kurluluştan sonra yapılmış,
köylere kadar elektrik ve su Enver Hoca
ile birlikte gitmiş, en önemlisi tren yolu En-
ver Hoca yönetiminde gerçekleştirilmiş,
her ile hastaneler yapılmış ve işsizlik so-
runu çözülmüş, uç milyonluk ülke kendi
yağıyla kavrulmaya başlanuş.
Enver Hoca döneminde yapılanlar ay-
dın gençliği artık tatmin etmese de, üJke
ekonomi çarkının dönmesi için kendi ya-
ğı yetersiz kalsa da Arnavutluk'ta Enver
Hoca bir yana, Lenin ve Staiin bir yana...
Son zamanlarda artan demokratikleşme
ve dışa açılma özlemleri yine Enver Ho-
ca'ya dayandınlıyor. Bir yönetici, heyecan-
la anlatıyor:
"Insanlanmız çalışkan ve onurlu. Ba-
gımsızlıgırnız bizim için her şeyin ustunde
gelir. Bagımsızlıgımızı, 28 bin kilometre-
karelik toprağımızın her kilometrekaresi
için bir şehit vererek kazandık. O zaman
biçbir şeyimiz yoktu. Topragımız, işimiz,
evimiz yoktu. Şimdi bunlar var. Insania-
nmız daha iyi yaşamak Lstijoriar. Artık di-
mizde iyi kötu bir birikimimiz de var. Hal-
kın demokrasi bilinci yiiks«k. Bizi, oldn-
ğnmuz gibi kabul edebilecek başka iilke-
miş...
Tanm işletmelerinde ve kooperatiflerde
daha liberal bir uygulama olan "öz flnans
sistemi" bu ay başından itibaren uygula-
maya konulmuş. Artık her kooperatif ve
tarım işletmesi çalıştıracağı işçi sayısını
kendisi belirleyecek, işçilere üretimdeki ba-
şanları oranında prim verilecek. Başarılı
ENVER HOCA — Unutulmayan lider.
Kurtuluş savaşının ve devrimin
lideri Enver Hoca'ya her
Arnavut minnet borçlu
hissediyor kendini. Arnavut
yöneticileri, "Enver Hoca
ile her şeye sıfırdan başladık"
diyorlar.
lerle dostluğumuzu daha da geliştirmek,
daha fazla dışa açılmak, özellikle tekno-
loji çağına ayak uydurmak isü'voruz. En-
ver Hoca yaşasaydı, o da boyle diışunür-
dii."
Enver Hoca yaşasaydı, gerçekten o da
böyle mi duşünürdu bilinmez, ama Arna-
vutluk yönetimi daha fazla demokrasi ve
dışa açılma konusunda yumuşak bir geçi-
şi hedeflemiş.
Bazı ala'nlarda uygulamaya bile geçil-
çalışanlar bu yolla teşvik edilecek.
Bu sistem giderek diğer işletmelerde de
uygulanacak. tşte o zaman, artık restoran-
larda bir saatte servis yapan garsonlar ça-
lışamayacak.
Tek özel mülkiyeti bisıkleti olan insan-
lar oturdukları evlere veya baktıkları hay-
vanlara sahip olabilecekler.
Arnavutluk'un en buyük liman kenti
Durres yakınlarında bir tanm kooperati-
fine konuk oluyonız. Kooperatif yöneti-
cileri, yeni uygulamadan çok şey bekliyor-
lar. "Üretim artacak, daha kaliteli iiriin
alabilecegiz, hayvancüık gelişecek" diyor-
lar.
Kooperatifin üyesi bir köylü çoktan üç
odalı evinin sahibi olmuş bile... Küçiık
bahçesinde çeşitli sebze ve meyvelerin ye-
tiştirildiği ev pınl pınl. Buzdolabı ve siyah-
beyaz televizyon evin en gösterişli köşele-
rine yerleştirilmiş özenle...
Arnavutluk yönetıcilerinin ekonomik
alanda işbirliği arayışında bulunduklan ül-
kelerin başında da Türkiye geüyor. Bazı
Türk işadamları daha şimdiden bakır ve /
kromun işlenmesi konusunda bazı küçük
çaplı yatırımlar için Tiran'a gidip gelme-
ye başlamışlar bile...
Turizme daha fazla önem verilecek. Tu-
ristik otellertn sayısı daha da arttınlacak.
Sekiz yıllık zorunlu öğretim beş yılın so-
nunda 12 yıla çıkanlacak, yurtdışına çıkış-
lar daha da kolaylaşacak, ithal edilen mal
sayısı kademeli olarak arttınlacak...
Her yerleşim biriminin en gözle görünür
yerlerinde asılı plan hedefleri içerisinde
bunlar yer almıyor, ama Arnavutluk'un
görüşebildiğimiz bütün yöneticileri beş yıl
içerisinde ulkenin artık "kapalı bir kutu"
olmaktan çıkacağını anlatıyorlar.
StRECEK
Dünya ekonornisinin önde gelen ülkeleri
Yediler Grubu (G-7), ABD'nin Houston
kentinde 16'na G-7 Zirvesi için bir araya ge-
lirken yoksullardan oluşan "Halklann
Zirvesi" de toplandı.
G-7 Zirvesi öncesinde toplanan "Halk-
lann Zirvesi", diğer adıyla "Otek0erin Eko-
nomik Zirwsi"ne (TOES) katılanlar, yok-
sul ülkeler için "ekoBomik adalet" çağnsın-
da bulundular.
G-7 Zirvesi'nin toplandığı ABD'nin Ho-
uston kentindeki, ucuz tarifeli bir turistik
otelde düzenlenen altematif "Öteküerüı Zir-
vesi"ne katılan delegeler, zengin ülkelerce
geliştirilip uygulamaya konulan politikala-
nn, 3. Dünya ülkelerinde yoksulluğu yay-
gınlaşürdığına dikkat çektiler. G-7'ye alter-
natif "Ötekilerin Ekonomik Zirvesi'', ulus-
lararası çevreci ve sosyal adalet kuruluşlan
tarafından düzenleniyor ve her yıl G-7 Zir-
vesi sırasında toplamyor.
Doğu Avrupa ve SSCB'deki gelişmeler
nedeniyle, 3. Dünya'mn kalkınmakta olan
ülkelerimn sorunları geri plana itilmişti.
G-7'ye "Çevre Karaesi"
G-7 Zirvesi'nin toplandığı Houston ken-
tinde, alternatif "Çevre Zirvesi" düzenleyen
uluslararası çevreci gruplar, çevre kirliliği-
nin önlenmesi konusunda, G-7 ülkelerinin
gösterdikleri çabalara göre hazırladıklan
"çevre karnesini" kamuoyuna ilan ettiler.
Çevrecilerin G-7 üikeleri hakkında düzen-
ledikleri karnede en iyi notu 100 üzerinden
65 puanla Federal Almanya aldı. G-7 üye-
lerinden Fransa 48 puanla ikinci, lngiltere
42.5 puanla üçüncü, ABD ve Kanada 41.5
puanla dördüncüiüğü aldı. Japonya 39.5 pu-
an alırken Italya, 39 puanla sonuncu oldu.
Bununla birikte çevreciler, G-71erin, çevre
kirlüiğinin önlenmesi ve çevrenin konınması
konusunda genel olarak kötü performans
gösterdikJerini, F. Almanya'nın ise "kötü-
ler arasında ehven-i şer" olduğunu vurgu-
ladılar.
AZERBAYCAN
Halk Cephesi
ile yönetım
arasında
ipler koptu
Yeni seçim yasasındaki bazı
maddeler yüzünden yönetimle
Halk Cephesi arasındaki
diyalog kesildi.
MOSKOVA (AA) — Azerbaycan'da, Sov-
yet askeri müdahalesinden iki ay sonra yö-
netim ile Halk Cephesi arasında başlaulan
diyalog, geçen ay kabul edilen yeni sesim..
yasasındaki bazı maddeler yüzünden kop-
tu.
Azerbaycan'da yeni bir seçim yasası çı-
kanlmaması halinde, eylül ayında yapüacak
seçimlerin boykot edilmesi kararlaştırıldı.
Azerbaycan Halk Cephesi hderleriyle
cumhuriyetteki tüm siyasi örgüt ve demek-
lerin ileri gelenlerinin katıldığı geniş bir top-
lantıda, 2 eylülde yapılacağı ilan edilen
Azerbaycan Yüksek Sovyeti seçimlerine iliş-
kin yasa ele alındı.
Bu toplantıda hazır bulunan Abbas Ab-
dullah, AA muhabirine yaptığı açıklama-
da, Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Mu<-
talibov'un, başkanlık yemıninde verdiği sOz-
lere ters düştüğunü, aynca yalnızca Azeı
baycan'ın değil, Sovyetler Birliği'nin anaya-
sasını ve seçim yasalannı ihlal eden karar-
lara imza attıgını bildirdi.
Toplantıya katılan Halk Cephesi, Milli
Kurtuluş Partisi, Kuzey Azerbaycan De-
mokratik Partisi gibi siyasi partilerle örgüt
ve dernek temsilcileri, Azerbaycan Yüksek
Sovyeti'nin en kısa zamanda olağanüstü
toplanarak yeni bir seçim kanunu çıkarma-
sının zorunlu olduğunu belirttiler.
Demokratik Güçler Forumu
Abbas Abdullah'ın verdiği bilgiye göre
"Demokratik Güçler Forumu" adıyla ön-
ceki gün yapılan toplantının yönetime ilet-
tiği başlıca istekler şöyle sıralamyor:
• 2 eylülde yapılacak seçimlere ilişkin ya-
sa, bu konuda beru'msenmiş yasalara aykı-
n olarak kabulünden ancak beş gün sonra
basında yayımlandı. Benimsendikten 24 sa-
at sonra yayımlanmış olması gereken bu ya-
sa çerçevesinde seçim için yapılması gere-
ken hazırlıldar başlatılmadı. Bu yüzden yeni
bir seçim kanununun çıkanlması zorunlu-
dur.
• 2 eylülde yapılacak seçimlere ilişkin ya-
sada, olağanüstü durum çerçevesinde Azer-
baycan'a gönderilmiş bulunan askerlere oy
hakkı tanınmaktadır. Bu kabul edilemez.
Ayrıca Azerbaycan'a yapılan Sovyet askeri
müdahalesi sırasında tutuklanan ve hakla-
rında mahkumiyet kararı olroadığı halde
hâlâ serbest bırakılmayan Azerbaycan HaJJ:
Cephesi liderlerinin adaylıklan engellen-
mektedir. SSCB Anayasası ise tutuklulann
seçimlerde aday olabilmelerine olanak ta-
mmaktadır.
• 2 eylülde yapılacağı ilan edilen seçimlere
ilişkin yasada, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin
vatandaşı olmayan kişilere Yüksek Sovyet
üyeliğine aday olabilme hakkı tanınmakta-
dır, bu Azerbaycan Anayasası'na aykırıdır.
"Demokratik Giiçler Fonımo", bu yasal
değişiklik isteklerinin yanı sıra Azerbaycan
Yüksek Sovyeti'nin benimsemesini istediği
yeni seçim yasasında, demokratik güçlere
yeterince hazırlanma süresi tarunması cağ-
rısında bulundu.
Abbas Abdullah, Adz M«ttalftwv>
un im
zaladığı seçim yasasının, Azerbaycan'ın
"tam ekonomik ve siyasi egemenligF'nui ku-
rulmasına hizmet etmeyeceğini belirterek
eğer bu yasayla seçime gidilirse, tüm cum-
huriyet halkımn seçimleri boykot etmeye
çağnlacağını kaydetti.
Bakü'deki Halk Cephesi kaynaklan,
Muttalibov'un geçen aylar boyunca aldığı
bazı olumlu kararların, halkın gözünü bo-
yamayı amaçladığmı savunarak Halk Cep-
hesi'nin Azerbaycan halkımn çıkarı için ön-
cülük rolünü yeniden ele almasının kaçınıl-
maz hale geldiğini bildirdiler.