22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/16 DIŞ HABERLER 10 TEMMUZ 1990 ZENGİNLER ZİRVESİ Gorbaçov, ekonomik yardım istediG-7 zirvesi dün ABD'de Houston kentinde başladı. Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, Başkan Bush'a bir mektup yazarak Houston zirvesinde Sovyetler'e ekonomik yardım konusunun görüşülmesini istedi. Dış Haberier Senisi — Yedi sanayileşmiş ülkenin zirve toplantısı (G-7 Zirvesi) ABD"- nin Houston kentinde dün başladı. Üç gün sürecek olan Houston zirvesine katılan ABD, lngiltere, Fransa, Federal Almanya, Italya, Kanada ve Japonya'nın devlet baş- karu ve başbakanlannın gündemlerindeki en önemli maddeyi Sovyetler Birliği'ne yardım konusu oluşturuyor. Beyaz Saray Sözcüsü Marlm Fitzwater, önceki gece yaptığı açıklamada, Sovyet Baş- kanı Mihail Gorbacov'un Başkan Busha bir mektup göndererek 7 sanayileşmiş ulkenin Sovyetler Birliği'ne ekonomik yardım yap- masını istediğini bildirdi. Marlin Fitzwater, Gorbaçov'un mektubu- nu geçen haftaki NATO zirvesinden önce gönderdiğini, Sovyet liderinin mektupta, kredi ve teknik yardım gibi gereksinme duy- duğu ekonomik yardımın çerçevesini çizdi- ğini belirtti. Fitzwater'e göre Gorbaçov, mektubunda genel çizgilerle sunduğu yar- dım programının Houston zirvesinde tartış- malara temel oluşturraasını istedi. Başkan Bush'un LHusal Güvenlik Daruşmanı Brent Scowcroft da Gorbaçov'un yardım istedigin- de aynnuya girmediğini, ancak yeniden ya- pılanma programı sonuç verinceye kadar SOVYETLER BİRLÎĞ1 Politbüro genişletiliyor Kongrenin dünkti oturumunda Gorbaçov'dan sonra ikinci adam olacak ve partiyi fiilen yönetecek genel sekreter yardımcısının kongre tarafından seçilmesi kararlaştırıldı. KEREM ÇALIŞKAN MOSKOVA — Sovyetler Birliği Komü- nist Partisi Kongresi'nin dttnkü oturumun- da parti genel sekreter yardımcısının, yani Mihail Gorbaçov'dan sonra gelecek ikinci adamın kongre tarafından seçilmesi ve po- litbüronun genişletilmesi kararlaştırıldı. Ay- nca yeni kurulacak politbüroda 15 cumhu- riyetin komunist parti şefleri de yer alacak. Gorbaçov'un 2. adamı kongreye seçtirme- si, tutucu kanadı köşeye sıkjştıran bir ma- nevra olarak değerlendiriliyor. Gorbaçov böylece merkez komitede çoğunluğu sağla- yabilecek tutucu kanadın 2. adam pozisyo- nunu ele geçirmesini önlemeye çalışıyor. Bu pozisyon için Gorbaçov yanlısı şimdiki tçiş- leri Bakanı Vadim Bakatin'in ismi uzerin- de duruluyor. Dün Gorbaçov'un liberal gö- rttşlü daruşmanı Aleksander Yakovlev'ın ko- nuşması da kongrede heyecan yarattı. Politbüro'nun reformcu beyin takımın- dan AJexsu.der Yakovkv, kongrede "Emefc Cephesi" imzasıyla dağıtılan bazı bildiri- lerde, kendisinin "partiyi bölmekle suçlandıgını" söyleyerek araştırma yapıl- masını ve bildiriyi dağıtanların saptanma- sını istedi. Yakovlev, aynı bıldiride, Gorbaçov'un ve kendisinin partiden atılması çağrısı yapıl- dığına dikkati çekti. Aynca komisyonda da- ğıtılan "Birlik" imzalı başka bir bildiride "Sovyellerirt yeni bir Hitler'e gereksinimi eldugu" şeklinde ifadeler^bulunduğuna de- ğinen Yakovlev, bu provakatif bildiriyi kongreye sokanlann saptanmasını istedi. Kongrenin dun sabahki oturumunda ko- nuşan KGB şefi V ladimir Knıckov da kısa süre once Sovyet kamuoyunu sarsan eski Moskovanın hedefi: Ekonomik entegrasyon MOSKOVA (Cnmhuriyet) — SBKP'nin 28. Kongresi "pazar ekonomisi nedir ne degildir" diye tartışadursun Gorbaçov'un ekonomi ekibi devlet başkanlığınca alınan kararlar doğrultusunda Sovyet ekonoraisi- ni dunya ekonomisine "entegre" etmek için çalışmalan hızlandınyor. Başkanlık danış- manlanndan ünlü ekonomist Abel Agen- begyan, Novosti ajansına yaptığı açıklama- da Sovyetler'de bu konuda alınan önlem- leri şöyle sıraladı: Şu sıralar en buyük ağırlık banka refor- muna veriliyor. Perestroykadan önce yalnız- ca 3 devlet bankası vardı. Şimdi ise 300 ban- ka kuruldu. Yeni bir bankalar yasası hazır- lanıyor. Devlet bankalannın yönlendiriciliği temelinde bankalara daha genış ticari özerk- lik tanınacak. Sovyet'er'in dünya pazarına entegrasyo- nunu yalnızca ekonomik durumun düzel- mesi olarak değil, uluslararası politik iliş- kilerin iyileşmesinin de bir koşulu olarak görüyoruz. KGB generali KaJugin KaJugin hakkında konuştu. KGB'nin çeşitli kışkırtıcı faaliyet- lerini basına açıklayan Kalugin'in general- liği geri alınmış, Gorbaçov da madalyala- rını geri almıştı. Knıckov, Kalugin'in ger- çek dışı açıklamalar yaptığını öne sürdü. tleride KGB'nin belki "depolitize", edile- bileceğini kaydeden Kruckov, bugun böy- le bir şeyin mümkün olmadığını söyledi. Parti kongresinin bu haftaki gündemin- de, bazı program değişiklikleri ve ilke ka- rarlarırun oylanması ile yönetici organlann seçimleri yer alıyor. Kornisyon çalışmalan raporlarında, ilke kararlarından çok deği- şik bir yorumun yer almayacağı ve daha çok "yuvarlak fonniilasyonlann" benimsene- ceği anlaşılıyor. Örneğin pazar ekonomisi- ne geçış konusunda parti, "aynntılı bir ra- por hazırlanmasını ' karara bağlama eğilı- minde. Asıl çekişme, seçimler sırasında Gorba- çov ekibi ile Ligaçev-Polozkov ekibi ara- sında yaşancak. Kongrede 4600 delege için- de 2700 gibi bir ağırlığa sahip olan Liga- çev ekibi, şimdiye dek Gorbaçov ekibine veryansın etmesine rağmen etkin bir hare- ket yaşamadı. Ligaçev ekibinin Politbüro'- yu tek tek oylayarak aklama önerisi de Gor- baçov tarafından usta bir kongre manev- rasıyla önlendi. Merkez Komite'nin rümden oylanıp aklanması kararlaştırıldı. Şimdi gözler, yeni Merkez Komıte seçiminde. Ekiplenn, bunun için el altından farklı lis- teler dagıtıp dagıtmayacağı henüz bilinmi- yor. Ancak asıl güç denemesi ve partinin kısa vadedeki kaderi, MK seçiminde ve Po- litbüro'nun yeni oluşumunda gözler önü- ne serilecek. 2. adaın seçüecek , Kongre öğleden sonraki oturumunda Gorbaçov tarafından sunulan tüzük deği- şikliğini ve yönetici organların yeni yapısı- ru tartıştı. Oldukça uzun süren aynntılı tar- tışmalar sonunda kurulacak yeni politbü- roda genel sekreter yardımcılığının kurum- laşması ve cumhuriyetlerin komünist par- tilerinin seflerinin de yer almaları kararlaş- tırıldı. Alınan karara göre parti genel sek- reter yardımcısı da (kongre bugün yeni bir karar almazsa) kongre tarafından seçüecek. Gorbaçov tarafından da desteklenen bu ka- rar sonucu, kongre Gorbaçov'un önereceği bir ismi ya da bir başkasını fiilen partinin kilit noktasına seçecek. Gorbaçov 2. adam seçimini kongreye yaptırarak tutucu kanadın merkez komite- de çoğunluk sağlaması halinde, bu kanat ta- rafından seçilecek birinin kendi yardımcı- lığına gelmesini önlemeye çalışıyor. Çünkü Gorbaçov devlet başkanlığının yanı sıra par- ti genel sekreterliğini sembolik olarak üst- lenirken, genel sekreter yardıması fiilen par- tinin direksiyonunda olacak. Merkez komite üyelerinin sayısının 250 dolayında olması bekleniyor. Ancak hem MK hem politbttronun kaç kişiden oluşa- cagı henüz kesin olarak saptanmadı. Kongre ayrıca "Pravda", "lzvestiya" gibi parti ya- yın organlannın yayın kurullarırun kongre tarafından saptanmasına ilişkin bir öneri- yi de reddetti. önümuzdeki iki yıl içinde besin ve tüketim maddesi yardımına ihtiyaç olduğunu yazdı- ğını belirtti. Scowcroft'a göre Sovyet lideri mektubunda "Sovyet vataodaşlanna duru- mun düzelmekte olduğuna ilişkin umut ve- rebilmek için bu yardıma gereksinmemiz var" dedi. Dun toplanan 7 sanayileşmiş ülke arasın- da Sovyetler Birliği'ne yardım konusunda görüş aynüğı var. Federal Almanya ile Fran- sa, Sovyetler'e 15 milyar dolarhk ekonomik yardım yapılmasını öneriyorlar. ABD, ln- giltere, Japonya ve Kanada ise bu konuda daha temkinli davranmaktan yanalar. Ni- tekitn ABD ve Japonya, G-7 Zirvesi önce- sinde yaptıkları görüşmede, "SSCB'ye doğ- nıdan mali yardım vapılmaması" kararı al- dılar. Öte yandan AA'nın haberine göre Japon- ya, Çin Halk Cumhuriyeti'nde "daba fazla demokrasi" talebiyle geçen yıl haziran ayın- da yapılan gosterilerin kanlı bir şekilde bas- tırılmasının ardından, bu ülkeye askıya al- dığı kredileri yeniden vermeyi karariaştır- dı. Japon Kyodo haber ajansının Japon Hu- kumet Sözcüsü Misoji Sakamoto'nun açık- lamasına dayanarak verdiği habere göre Ja- ponya, G-7 Zirvesi sonrasında, Çin'e yeni- den kredi vermeye başlayacak. Böylece Ja- ponya, Çin'e, 1990-1994 döneminde verilme- si planlanıp da geçen yıl askıya alman 810 milyar yenlik (5.4 milyar dolar) krediyi ser- best bırakacak. Habere göre Japon hükumeti bu kararı Çin'in demokrasiye tam olarak dönmeme- sine karşın bu konuda çaba göstermesı ve "Çin'in uloslararası alanda tecrit edilmesi- nin, As\a-Pasifik bolgesini olumsuz yönde etkileyecegi" duşuncesiyle aldı. Tanm sübvansiyonlan sorunu G-7 Zirvesi'nde SSCB'ye mali yardım dı- şında, gündemin diğer önemli maddesini, uluslararası ticaretin serbestleştirihnesinin önünde en büyük engel olarak göriilen ta- rım sübvansiyonlan oluşturuyor. ABD yö- netimi, tarım sübvansiyonlannın, 2000 yı- lına kadar tum dünyada tamamen kaldırıl- masında ısrar ederken Avrupalı müttefık- leri, ABD'nin bu yaklasımına karşı çıkıyor- lar. ABD yönetimi, tanm sübvansiyonlan- nın Amerikan vergi mükellefleri ve tüketi- cilere yılda 75 milyar dolara, Avrupa Top- iuluğu (AT) ülkelerinde ise 125 milyara mai olduğuna dikkat çekiyor. BAŞKANLAR EĞLENtYOR - A B D Başkanı Bush, ulkesınde ağırladığı gelişmiş ulke liderlerini e\ sahibi olarak i>i bir şekilde agır- ladı. Japon Başbakanı Toshiki Kaito ve Avrupa Ekonomi Komisyonu Başkanı Jacques Delors rodeo yanşlannda gülup eglendiler. ARNAVUTLUK Mülteciler ayrılmaya başladı Çekoslovakya büyükelçiliğindeki 51 Arnavut sığınmacı Prag'dan kendilerini almaya gelen özel bir uçakla dün gece yansı ülkeyi terk ettiler. VtYANA-PRAG (Ajanstar) — Arnavut- luk'ta geçen haftadan itibaren başkent Ti- ran'daki buyükelçiliklere sığınarak ülkeyi terk etmek isteyen Arnavutların sayısı 6 bi- ne ulaşırken Çekoslovakya buyukelçiliğine sığınan 51 kişinin Prag'dan kendilerini al- maya gelen özel bir uçakla dün gece yansı ülkeden ayrıldıklan bildirildi. Sığınma fur- yasının hukümette, parti yönetiminde ya- rattığı kanşıklık ise sürüyor. Dort bakanın daha dün görevden alındığı haber verildi. Aynca değişik kaynaklar mülteci krizine bağlı olarak çıkan karışıklıklarda birçok ki- şinin hayatını kaybettiğini belirtiyor. Arnavutluk hukümetinin isteyenlerin ül- keyi terk etmesine izin verileceğini açıkla- yarak pasaport verme işlemlerini başlatma- sından sonra ilk sığınmacı kafilesi ülkeyi terk etti. Tiran'dan yapılan resmi açıkla- maya göre Çekoslovakya elçiliğinde bulu- nan 51 sığınmacının özel bir uçakla yola çıktıkları belirtilirken, elçilik yetkilileri uçakta 51 yolcunun bulunduğunu ancak bunlann ikisinin mülteci değil Çek doktor- lar olduğunu söylediler. Arnavutluk haber ajansı ATA, Arnavut- luk Halk Meclisi'ningıda maddeleri, hafif sanayi, sosyal güvenlik ve iç ticaret bakan- larını görevden aldığını bildirdi. Bakanlık- lara yeni atamalar yapıldığını belirten ajans, eski ve yeni bakanlann isimlerini ver- medi. 6 bin kişinin ülkeden ayrılmak ama- cıyla yabancı elçiliklere sığınması uzenne çıkan krizi çözme çabalan çerçevesinde, Ar- navutluk hükumeti ve parti yönetiminde daha önce de değişiklikler yapılmıştı. Çekoslovak haber ajansı CTK'ya açık- lamada bulunan Dışişleri Bakanı Yardım- ası Vojtech Wagner, yabancı elçiliklere sı- ğınarak ülkejn terk etmek isteyen binlerce kişiden 51'inin özel bir uçakla Tiran'dan Prag'a gelecegini kaydetti. Tiran'daki buyükelçiliklere, geçen haf- tanin başından bu yana sığınan 6 bin Ar- navut, ülkeyi terk etmek için izin ve gerek- li belgeleri bekliyorlar. Tiran'daki Federal Alman Büyükelçili- gi'nde bulunan yaklaşık 3 bin Arnavuıun da istedikleri takdırde Federal Almanya'- ya gelebilecekleri kaydedildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan kimliğınin belir- tilmesini istemeyen bir yetfcih', Bakan Hans Dietrich Genscher'in, "Almanya'ya gelmek isteyenler gelebilirler" dediğini söyledi. Dışişleri Bakanljğı sözcüsü de, F. Alman- ya'ya goç etmek isteyenlerin durumunun "faukuki bir raesele" olduğunu ifade ede- rek, "bu konuda konusmak için şimdilik çok erken" dedi. Bu arada, Birleşmiş Milletler Sözcüsü Nadia Younes, BM Genel Sekreteri Peres de Cuellar'ın, Arnavutluk'taki buyükelçi- liklere sığınma krizinin çozümlenmesinde ilerlemeler gördüğünü açıkladı. Öte yandan adının açıklanmasını isteme- yen bir Batılı diplomat çeşitli büyükelçilik- lere sığınan Arnavutlann, bazı kentlerde- ki olaylann kuvvet kullanüarak bastınldı- ğını bildirdiklerini kaydetti. Mülteciler ulkenin guneyindeki Saranda'- da 35 kişinin oldurülduğunu, Kavala'da da ölenler olduğunu söylediler. Bir Batılı diplomat da ölenlerin sayısının tam olarak bilinmediğini, ancak mültecile- rin 12 kişinin ölduğünü söylediklerini be- Jimi. Stalinizmin son kalesk Arnavutluk/3 Enver Hoca sevgisi, her şeyden önce CANAN GEDİK Doğu Avrupa ülkelerinde çoktan yıkıl- maya başlanan Lenio ve Staiin heykelleri Arnavutluk'un başkenti Tiran'ın büyük meydanını suslüyor. Kurtuluş savaşının ve devrimin lideri Enver Hoca ise saygıyla anı- hyor. Sokaktaki vatandaştan en üstteki yö- neticisine kadar her Arnavut, Enver Ho- ca'ya minnet borçlu hissediyor kendisini. Sade mezan, daha çok turistlerin ilgisini çekse de Enver Hoca'nın bütün anıları ti- tizlikle korunuyor. Gryokastra'daki doğ- duğu ev, kullandığı eşyalar ile birlikte özenle sakJanırken, Tiran'daki Enver Ho- ca Müzesi'nde de ithal videolardan sürekli Enver Hoca'ıun zorlu mücadeleler ile do- lu yaşamı yayımlanıyor. BUtünüyle ithal malzeme ile uç yılda yapılan Enver Hoca müzesi Tiran'a işi düşen yerli yabancı her- kesin uğrak yeri... "Her şcye sıfırdan başladık Enver Hoca'yla" diyor Arnavutluk yöneticileri... Her şeyin ustunde tuttuklan ve ne paha- sına olursa olsun korumaya kararlı olduk- lannı her fırsatta vurguladıklan bağımsız- lığı Enver Hoca'ya borçlular... Bir ölçü- de de Osmanulann Arnavutluk'taki isyan- ları bastırmak için gönderdigi, ancak son- radan Arnavutlarla işbirliği yaparak Os- manlıya karşı savaşan Iskender Bey'e... Her kentte, özellikle de başkentte çok sa- yıda Enver Hoca heykeli, Iskender Bey'- in heykelleri ile yarışıyor adeta... Enver Hoca 16 Mart 1985'te öldü. Her ayın 16'sında mezan başmda resmi törenle anılıyor. "Enver Hoca'yla her şeye sıfır- dan başladık" sözünde gerçek payı da var. Bağımsızlık Enver Hoca ile kazanılmış, ilk üniversite Enver Hoca döneminde açılmış, insanlar, saz bannaklardan kurtulup en az iki odalı, banyolu, tuvaletli evlere Enver Hoca döneminde kavuşmuşlar, çok kötu de olsa yollar kurluluştan sonra yapılmış, köylere kadar elektrik ve su Enver Hoca ile birlikte gitmiş, en önemlisi tren yolu En- ver Hoca yönetiminde gerçekleştirilmiş, her ile hastaneler yapılmış ve işsizlik so- runu çözülmüş, uç milyonluk ülke kendi yağıyla kavrulmaya başlanuş. Enver Hoca döneminde yapılanlar ay- dın gençliği artık tatmin etmese de, üJke ekonomi çarkının dönmesi için kendi ya- ğı yetersiz kalsa da Arnavutluk'ta Enver Hoca bir yana, Lenin ve Staiin bir yana... Son zamanlarda artan demokratikleşme ve dışa açılma özlemleri yine Enver Ho- ca'ya dayandınlıyor. Bir yönetici, heyecan- la anlatıyor: "Insanlanmız çalışkan ve onurlu. Ba- gımsızlıgırnız bizim için her şeyin ustunde gelir. Bagımsızlıgımızı, 28 bin kilometre- karelik toprağımızın her kilometrekaresi için bir şehit vererek kazandık. O zaman biçbir şeyimiz yoktu. Topragımız, işimiz, evimiz yoktu. Şimdi bunlar var. Insania- nmız daha iyi yaşamak Lstijoriar. Artık di- mizde iyi kötu bir birikimimiz de var. Hal- kın demokrasi bilinci yiiks«k. Bizi, oldn- ğnmuz gibi kabul edebilecek başka iilke- miş... Tanm işletmelerinde ve kooperatiflerde daha liberal bir uygulama olan "öz flnans sistemi" bu ay başından itibaren uygula- maya konulmuş. Artık her kooperatif ve tarım işletmesi çalıştıracağı işçi sayısını kendisi belirleyecek, işçilere üretimdeki ba- şanları oranında prim verilecek. Başarılı ENVER HOCA — Unutulmayan lider. Kurtuluş savaşının ve devrimin lideri Enver Hoca'ya her Arnavut minnet borçlu hissediyor kendini. Arnavut yöneticileri, "Enver Hoca ile her şeye sıfırdan başladık" diyorlar. lerle dostluğumuzu daha da geliştirmek, daha fazla dışa açılmak, özellikle tekno- loji çağına ayak uydurmak isü'voruz. En- ver Hoca yaşasaydı, o da boyle diışunür- dii." Enver Hoca yaşasaydı, gerçekten o da böyle mi duşünürdu bilinmez, ama Arna- vutluk yönetimi daha fazla demokrasi ve dışa açılma konusunda yumuşak bir geçi- şi hedeflemiş. Bazı ala'nlarda uygulamaya bile geçil- çalışanlar bu yolla teşvik edilecek. Bu sistem giderek diğer işletmelerde de uygulanacak. tşte o zaman, artık restoran- larda bir saatte servis yapan garsonlar ça- lışamayacak. Tek özel mülkiyeti bisıkleti olan insan- lar oturdukları evlere veya baktıkları hay- vanlara sahip olabilecekler. Arnavutluk'un en buyük liman kenti Durres yakınlarında bir tanm kooperati- fine konuk oluyonız. Kooperatif yöneti- cileri, yeni uygulamadan çok şey bekliyor- lar. "Üretim artacak, daha kaliteli iiriin alabilecegiz, hayvancüık gelişecek" diyor- lar. Kooperatifin üyesi bir köylü çoktan üç odalı evinin sahibi olmuş bile... Küçiık bahçesinde çeşitli sebze ve meyvelerin ye- tiştirildiği ev pınl pınl. Buzdolabı ve siyah- beyaz televizyon evin en gösterişli köşele- rine yerleştirilmiş özenle... Arnavutluk yönetıcilerinin ekonomik alanda işbirliği arayışında bulunduklan ül- kelerin başında da Türkiye geüyor. Bazı Türk işadamları daha şimdiden bakır ve / kromun işlenmesi konusunda bazı küçük çaplı yatırımlar için Tiran'a gidip gelme- ye başlamışlar bile... Turizme daha fazla önem verilecek. Tu- ristik otellertn sayısı daha da arttınlacak. Sekiz yıllık zorunlu öğretim beş yılın so- nunda 12 yıla çıkanlacak, yurtdışına çıkış- lar daha da kolaylaşacak, ithal edilen mal sayısı kademeli olarak arttınlacak... Her yerleşim biriminin en gözle görünür yerlerinde asılı plan hedefleri içerisinde bunlar yer almıyor, ama Arnavutluk'un görüşebildiğimiz bütün yöneticileri beş yıl içerisinde ulkenin artık "kapalı bir kutu" olmaktan çıkacağını anlatıyorlar. StRECEK Dünya ekonornisinin önde gelen ülkeleri Yediler Grubu (G-7), ABD'nin Houston kentinde 16'na G-7 Zirvesi için bir araya ge- lirken yoksullardan oluşan "Halklann Zirvesi" de toplandı. G-7 Zirvesi öncesinde toplanan "Halk- lann Zirvesi", diğer adıyla "Otek0erin Eko- nomik Zirwsi"ne (TOES) katılanlar, yok- sul ülkeler için "ekoBomik adalet" çağnsın- da bulundular. G-7 Zirvesi'nin toplandığı ABD'nin Ho- uston kentindeki, ucuz tarifeli bir turistik otelde düzenlenen altematif "Öteküerüı Zir- vesi"ne katılan delegeler, zengin ülkelerce geliştirilip uygulamaya konulan politikala- nn, 3. Dünya ülkelerinde yoksulluğu yay- gınlaşürdığına dikkat çektiler. G-7'ye alter- natif "Ötekilerin Ekonomik Zirvesi'', ulus- lararası çevreci ve sosyal adalet kuruluşlan tarafından düzenleniyor ve her yıl G-7 Zir- vesi sırasında toplamyor. Doğu Avrupa ve SSCB'deki gelişmeler nedeniyle, 3. Dünya'mn kalkınmakta olan ülkelerimn sorunları geri plana itilmişti. G-7'ye "Çevre Karaesi" G-7 Zirvesi'nin toplandığı Houston ken- tinde, alternatif "Çevre Zirvesi" düzenleyen uluslararası çevreci gruplar, çevre kirliliği- nin önlenmesi konusunda, G-7 ülkelerinin gösterdikleri çabalara göre hazırladıklan "çevre karnesini" kamuoyuna ilan ettiler. Çevrecilerin G-7 üikeleri hakkında düzen- ledikleri karnede en iyi notu 100 üzerinden 65 puanla Federal Almanya aldı. G-7 üye- lerinden Fransa 48 puanla ikinci, lngiltere 42.5 puanla üçüncü, ABD ve Kanada 41.5 puanla dördüncüiüğü aldı. Japonya 39.5 pu- an alırken Italya, 39 puanla sonuncu oldu. Bununla birikte çevreciler, G-71erin, çevre kirlüiğinin önlenmesi ve çevrenin konınması konusunda genel olarak kötü performans gösterdikJerini, F. Almanya'nın ise "kötü- ler arasında ehven-i şer" olduğunu vurgu- ladılar. AZERBAYCAN Halk Cephesi ile yönetım arasında ipler koptu Yeni seçim yasasındaki bazı maddeler yüzünden yönetimle Halk Cephesi arasındaki diyalog kesildi. MOSKOVA (AA) — Azerbaycan'da, Sov- yet askeri müdahalesinden iki ay sonra yö- netim ile Halk Cephesi arasında başlaulan diyalog, geçen ay kabul edilen yeni sesim.. yasasındaki bazı maddeler yüzünden kop- tu. Azerbaycan'da yeni bir seçim yasası çı- kanlmaması halinde, eylül ayında yapüacak seçimlerin boykot edilmesi kararlaştırıldı. Azerbaycan Halk Cephesi hderleriyle cumhuriyetteki tüm siyasi örgüt ve demek- lerin ileri gelenlerinin katıldığı geniş bir top- lantıda, 2 eylülde yapılacağı ilan edilen Azerbaycan Yüksek Sovyeti seçimlerine iliş- kin yasa ele alındı. Bu toplantıda hazır bulunan Abbas Ab- dullah, AA muhabirine yaptığı açıklama- da, Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Mu<- talibov'un, başkanlık yemıninde verdiği sOz- lere ters düştüğunü, aynca yalnızca Azeı baycan'ın değil, Sovyetler Birliği'nin anaya- sasını ve seçim yasalannı ihlal eden karar- lara imza attıgını bildirdi. Toplantıya katılan Halk Cephesi, Milli Kurtuluş Partisi, Kuzey Azerbaycan De- mokratik Partisi gibi siyasi partilerle örgüt ve dernek temsilcileri, Azerbaycan Yüksek Sovyeti'nin en kısa zamanda olağanüstü toplanarak yeni bir seçim kanunu çıkarma- sının zorunlu olduğunu belirttiler. Demokratik Güçler Forumu Abbas Abdullah'ın verdiği bilgiye göre "Demokratik Güçler Forumu" adıyla ön- ceki gün yapılan toplantının yönetime ilet- tiği başlıca istekler şöyle sıralamyor: • 2 eylülde yapılacak seçimlere ilişkin ya- sa, bu konuda beru'msenmiş yasalara aykı- n olarak kabulünden ancak beş gün sonra basında yayımlandı. Benimsendikten 24 sa- at sonra yayımlanmış olması gereken bu ya- sa çerçevesinde seçim için yapılması gere- ken hazırlıldar başlatılmadı. Bu yüzden yeni bir seçim kanununun çıkanlması zorunlu- dur. • 2 eylülde yapılacak seçimlere ilişkin ya- sada, olağanüstü durum çerçevesinde Azer- baycan'a gönderilmiş bulunan askerlere oy hakkı tanınmaktadır. Bu kabul edilemez. Ayrıca Azerbaycan'a yapılan Sovyet askeri müdahalesi sırasında tutuklanan ve hakla- rında mahkumiyet kararı olroadığı halde hâlâ serbest bırakılmayan Azerbaycan HaJJ: Cephesi liderlerinin adaylıklan engellen- mektedir. SSCB Anayasası ise tutuklulann seçimlerde aday olabilmelerine olanak ta- mmaktadır. • 2 eylülde yapılacağı ilan edilen seçimlere ilişkin yasada, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin vatandaşı olmayan kişilere Yüksek Sovyet üyeliğine aday olabilme hakkı tanınmakta- dır, bu Azerbaycan Anayasası'na aykırıdır. "Demokratik Giiçler Fonımo", bu yasal değişiklik isteklerinin yanı sıra Azerbaycan Yüksek Sovyeti'nin benimsemesini istediği yeni seçim yasasında, demokratik güçlere yeterince hazırlanma süresi tarunması cağ- rısında bulundu. Abbas Abdullah, Adz M«ttalftwv> un im zaladığı seçim yasasının, Azerbaycan'ın "tam ekonomik ve siyasi egemenligF'nui ku- rulmasına hizmet etmeyeceğini belirterek eğer bu yasayla seçime gidilirse, tüm cum- huriyet halkımn seçimleri boykot etmeye çağnlacağını kaydetti. Bakü'deki Halk Cephesi kaynaklan, Muttalibov'un geçen aylar boyunca aldığı bazı olumlu kararların, halkın gözünü bo- yamayı amaçladığmı savunarak Halk Cep- hesi'nin Azerbaycan halkımn çıkarı için ön- cülük rolünü yeniden ele almasının kaçınıl- maz hale geldiğini bildirdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle