23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyn Matbaacıhk ve Gazeteçıhk Turk Anonım Şırketı adına Nadır N a * • Genel Yayın Muduru Hasan Ccnul. Muessese Müduru Eaiae Ujaklıgıl, Yazı Işler. Muduru Okay GoiKnsın, • Haber Mcrkezı MUduru Ytlçın Bayer, Sayfa Duzenı Yöneımcnı Ali Var. t> Temsılaler ANKARA Afcmel Tan. tZMlR Hjkmrl Çctmtol. ADANA ÇtOn Vgtnofclu Iç Potaıka. Crfal Boşiupç, D15 Haberter Eifm M a , Ekoaonu. Ccaglz M u . U Saıdıka Şj*raa K ı a a , Kulıur CcM İ 9 b , Eimm. Gcan> ŞQ1U, Haber Majumıa- laâd Btrkn, Yun Haberlm MecdM D o t n Spor Danışmam Abdündk \ua*nn, Dızı Yazılar Kffin Çak^uuı, Ara?orma Schüı Vft), Duzdune AMoD.li Yana # Kooıdınator Afcmef Konıtan, f) Mah IjİCT Erol Eftn. 9 Muhasebe M m l %ner # Butye Planama Stvp Oanuıte^othı 9 KeUam An< Tonm, # Ek YSmnlar Halyı Akyol 9 tdaır Hratyin Gnrr, 9 Islamt Omfcr Çdik. 9 Bdg>-Ulem Nnl bri. 9 ptnond Vvp Botaaaoehı flasm w Kçon Cumhunyct MaıbMcüık * Gameail TA4 Türk O o * Cad »,'41 3*334 la PK 246-!sunbul. Tei 512 05 05 (20 hu), Tdfcc 22246 Fta. (1) 526 60 72 9 Aumfar Aflkn: Zıya OOkalp Bh lnkliap & Na 19/4. T<± 133 II 41-47. TMct 42344 FKC (4) IM 0< 6< 9 larir R Zıya Blv 1352 S2/3. Tct- 13 12 30. TUa. S2359 F R (Jl) 19 53 «0 9 Aıta. Inoou Cad 119 s. No: I Ka 1. Tti 19 37 52 (4 hn), T t a «2155, FK. (71) I» 37 S2 TAKVİM 6 HAZÎRAN 1990 Imsak: 3.28 Guneş: 5.25 Öğle: 13.07 tkindi: 17.06 Akşam: 20.39 Yatsı: 22.28 Resmi görüş: 'Once sanayi' Çevre Müsteşarlığı ve DPT raporunda, gelişmekte olan ülkeler perspektifiyle "önce sanayi, sonra çevre" görüşüne yer veriliyor. MUSTAFA BALBAY ANKARA — Dünya Çevre Günü ülkemizde de değişik et- kinliklerle kutlarurken Türkiye'- nin bu konudaki "resmi görii- ştf", "önce sanayi, sonra çevre" olarak özetleniyor. Çevre Müs- teşarhğı, DPT ve Dışişleri Ba- kanlıgı Çok Taraflı Ekonomik îşler Genel Müdürlüğü'nün or- taklaşa hazırladığı raporda, çev- re ile ilgili yaCınmlann "rekabet dezavantab" yaratabileceği vur- gulandı. Raporda, dünyadaki ' genel kirienmede gelişmekte olan ülkelerin negatif bir etkisi olmadığı beJirtilerek, Türkiye'- de çevre yatınmlannın uzun va- deli kredi ve hibelerle gerçekle- şebileceği ıfade edildi. Çevreden sorumlu Devlet Ba- kanı Vehbi Diııçerier'in bugüne kadar çevreyle ilgili konularda "demeç venneklen" öleye bir girişimde bulunmadığı belirtili- yor. Daha önce çıkan hava ve su yöneünelikleri istenilen ölçüde yasama geçirilemiyor. Tehlike- îi atıkların ithalıni yasaklamayı öngören yasayla ilgili hazırlık- lar ise henûz tamamlanmadı. Dinçerler, cevreye zarar vereceği beürtilen projeler konusunda tavn sorulduğunda, "Ben hükti- merin uygulamalanna ilke ola- rak ters düşemem" karşılığını veriyor. Son olarak Birleşmiş Millet- ler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından hazırla- nan "Ortak G«lecegimiz" baş- lıklı raporun değerlendirildiği çabşmada, ortaya konan görilş- ler Türkiye'nin çevre konusun- daki resmi bakışuıı da ortaya koyuyor. Raporun "Eaerji" başlıklı bölümündc kükürt ve azot oksitlerin yarattığı kirliliğin ön- lenmesi için gerekli olan yatınm- ların "pahalıltgına" dikkat çe- kildi. Bu nedenle de bu tür ya- tınmları programa koymanın son derece gılç olduğu vurgulan- dı ve "Turkiye, kalkıamanın vazgeçUmez bir girdUI olan enerjide* kaynaklanan çevre ko- •alannın giderilroesinde, gellş- miş ilkelere ozel bir sorumluluk dnjliigıine inaaraaktadır" •denildi. Çevre günü kutlandı Haber Merkezi — Dünya Çevre Günü çeşitli etkinlik, ey- lem, sempozyum ve kampanya- larla kutlanırken, Cumhurbaş- kanı Itargnt Özal, Başbakan Yıl- dmm Akbulut, SHP Genel Baş- kanı Erdal İDÖnü, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, "çevre, çevre bilinci" ve "termik lantrallar" konusundaki görüş- lerini, düzenlenen panellerde ve yapdklan açıklamaJarda dile ge- tirdiler. Cumhurbaşkanı özal, "Dtin- ya Çevre Gunü" dolayısıyla ya- yımladığj mesajda çevre bozul- masının ürkütucu boyutlara ulaştığını ifade ederek, "Bnnun nedenini sanayi devrimi sonu- cnnda gerçekleştirilen ve çevre- yi gözetmemiş olan süratli en- dnstrileşme sürecinde aramak taamdır" dedi Başbakan Yıldırım Akbulut, Devlet Bakanlığı'mn duzenledi- ği "Türkiyeoin Çevre Poliüka- lan NeJer Olmabdır?" konulu toplantıda yaptığı konuşmada çevreyi ve dog>yı korumaya bü- yük önem verdikJerini belirtti. SHP Genel Başkanı Erdal lnöniı, yayımladığı mesajda Ali- ağa'da yapılmak istenen Termik Santral ve Konya'da alçak efitim üssüne gösterilen yoğun, örgüt- 10 ve bilinçli tepkinin çevre so- runlarına karşı Türk halkının duyarlı olduğunu gösterdiğini bildirdi. tnönü "Turkiye balâ çevre sorunlan karşıanda çevre korama örgütJenmtsiıti kununa- dı, bilgi ve veri eksikJiginJ gideremedi" dedi. Dünya Çevre Günü nedeniy- le Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin duzenlediği "Çevre SefflpozyDmu"nda ko- nuşan DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel, çevre sorunla- nnın nüfus artışınm paralelinde ortaya çıktığım belirtti. Demirel Aliağa Termik Santralı konu- sunda şunları söyledi: "EJbette Tiırkiye'nin enerjiye ihtiyaa var- dır. An» bu santral kunılacak- sa deferlendinnesi yapılmah, bp santral illa da Gokova )« da Aü- aga'da mı yapılmak zornnda?" Öte yandan lnsan Hakları Derneği bu yükı Çevre Günü1 nü "yajidara" ayırdı. Derneğin yayımladığı "Yaya Haklan Bil- dirgesT'nde ülkemizde yaya yol- larının yayalarca kullanılamadı- gı belirtüdi. Ankara Yuksel Cad- desi'nde okunan bildiride kent merkezlerinde özellikle motorlu araçlar nedeniyle kaldırımların hemen hemen tumüyle yayalara kapatıldığı vurgulandı. Arkeologlan tarihi eserlerin "serbest alım-satımını" istemiyor, antikacılar ise "liberalizasyon"dan yana Arkiler,antiklere karşıArkeologlar Türkiye'nin tarihi mirası hızla yok oluyor. Serbest alım satım, eser kaçakçılığını hızlandırabilecek. Bakanlık, eser satm almaya verdiği paranın onda birini bilimsel kazılara verse hem tarihi eser sayısı hem de bilgi artar. Bakanlığın eser satm alması olumlu bir gelişme, ancak ağırlık buna değil kazılara maddi desteğe verilmeli. Antikacılar Arkeolojik eserlerin yurtiçinde alım- satımı eser kaçakçılığını önleyebilecektir. Satışlar ve müzayedeler müze denetiminde olduğu için bütün eserler ortaya çıkacaktır. Özellikle yurtdışına çıkış daha sıkı kontrol edihneli. Serbest satışa geçiş belki kademeli olarak uygulansa daha iyi olur. Koleksiyonculuk kolaylaştınlmah. CEM HAMULOĞLU ASLI KAYABAL "Uygartıklar ulkesi Anadolu" nun kültur mirası ne olacak? Yağ- malanan yağmalanmış, ama bu topraklarda hâlâ zengin "hazine- ler" yatıyor. Yeni bulunan ve bu- lunacak tarihi eserler "serbestçe satılsın mı saülmasn mı?" Bu ko- nuda antikaalarla arkeolog ve sa- nat tarihçileri arasında heyecanlı bir "savaş" sürüyor. Çünkü taşı- nabilir tarih ve kültür varlıkları- nın alım-satırnırun Turkiye'de ser- best bırakılıp bırakılmaması ko- nusunda bu iki grup farklı göruş- lere sahip. Antikacılar 1-0 galip önceki yıl çıkartılan ve "etnog- rafik" niteliklı eserlerin alım- satunını serbest bırakan yönetme- lik, arkeologlar tarafından "anti- kacılann zaferi" olarak değerlen- dıriliyor. Çunku belırsiz bir tarum- la "etDografik" genellemesi yapı- lan ve artık sanat tarihi objesi sa- yılması gereken kultur varlıklan- nm alun-saumının serbest bırakıl- masını sağlayan yönetmelik, "ar- keolojik" nitelikli eserlerin de "li- bere edilmesı" yolunda önemli bir adım olarak yorumlanıyor. Işte bu yuzden türn kultür varlıklarının Türkiye içinde serbestçe alınıp sa- tılmasının sık sık gündeme getıril- mesi, arkeoloji ve sanat tarihi çev- relerinde kaygı yaratıyor. 28 mayıs - 1 haziran tarihleri arasında Ankara'da yapılan "12. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeomelri Sempozyumu", bilim- sel sonuçlarının yanı sıra bu açı- dan da önemli mesajlar içerdi. Çünkıi Anadolu'da bilimsel çalış- raa yapan yerli-yabancı 91 arkeo- log ve sanat tarihçi, bu kaygıyı özetleyen bir bildirinin altına im- za atarak Başbakan Yıldınm Ak- bulul ve Kültur Bakanı Namık Ke- raal Zeybek'e gönderdi. Bildiride açıkça ifade edilmese de Kültür Bakanlığı'mn son aylarda yurtiçi ve yurtdışındaki muzayedelere ka- tılarak yaptığı alımlarla kültur varlıklannı "meta" olarak algıla- ması da eleştirildi. Görüşlerini aldığımız arkeolog ve sanat tarihçileri, muzayedeler- de milyariar harcayan bakanlığın, Anadolu'dakı bilimsel kazılara ye- terli ödeneği vernıediğini one su- rüyor. Yurtdışında müzayedelere TC olarak katılarak eser satm al- manın, "tavır" olarak olumlu me- sajlar içerdıği genel kabul göru- yor. Ama işin bir de Turkiye'deki cephesi bulunuyor. Çunku arke- ologlar parasızlıktan yakınıyor. IÜ Edebiyat Fakültesi Prehistor- ya Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmel Özdogan, ba- kanlığın eser satın almasının an- tikacılıkla koleksiyonculuğu teşvik ettığinı öne surerek şunları söylü- yor: "Türkiye'nin tarih mirası hızla yok oluyor. Bunu önlemenin ça- resi ise bilimsel kazüann mumkun olduğu kadar arttınlması. Bakan- lık eser satın alacağına kazılara para versin. Turkiye'de eser satın almaya verilen paranın onda biri bilimsel kazılara verilse, herhalde alınanlardan çok daha fazla eser artı bilgi çıkar. Bakanlığın eser sa- tın alması bir verde antikacılığın ve koleksiyonculuğun teşviki olu- yor." Ord. Prof. Dr. Ekrem Aknrgal ise, Kültür Bakanlığı'mn yurtdı- şındaki müzayedelere katılarak eser satın almasını *f çok güzel" bularak şunları söyluyor: "Kazılara daha fazla para veril- mesi lazım. Paralar arrünJdığı hal- de yine de >etmiyor. İmkânlann aranması doğru olur. Yurtdışında muzayedelere katılarak eski eser- lerin alınması çok guzd. Ama 'ka- çak kazılarla bulunan ve yurtdı- şına kaçınlan eserkri milyarlarla alacağımıza, biz daha fazla haf- riyat vapalım' dıişüncesine de ka- tılıyorum. Kazılara iyi para veri- liyor. Ama yeterii oegü. Daha faz- la para verüirse bu önlenmiş olur." Antikacı Raffi Portakal, konu ile ilgili aynntılı bilgi sahibı olma- dığını belirterek, "Koleksiyoncu- luğu teşvik etmek lazım. Alsınlar, sergilesinler. Ama bunun için na- sıl bir duzenleme gerekir bilemi- yorum" derken, Troy Antik yetkı- lileri şu değerlendirmeyi yapıyor: "Bu, 3-5 yıl önceye kadar çok basıbos bir şekilde bırakılmıs bir konuydu. Bütün sert tedbirlere rağmen pek çok arkeolojik eser yurtdışına kaçınlıyordu. UNES- ARKEOLOGLAR KAYGILI — Arkeologlar bin bir zorrakla çıkarüan Uribl eserlerin yağmalumasına karşı çıkıyorlar. CO programı içerisinde bu biraz kontrol alüna alındı. Yani yabana muzeler artık her onune gelenden arkeolojik objeleri satın alamıyor- lar. Veya biraz çekinerek satın alı- yorlar. Bu bakımdan kısmen de olsa bir kontrol sağlandı. Ama ar- keolojik objeler hâlâ çeşitli yollar- dan >urtdışına giderek muhtelif yerlerde satılıyorlar. Ben tanuunen bir serbestiden yana degilim. Bn- nun için biraz erken diye duşünü- yonıra. Bizira jurtiçinde kultûrel bUincimizin biraz daha artması la- zım. Bunlann degerierini biraz da- ha anlamamu lazım. Ondan son- ra kademe kademe serbesüsi yo- luna gidilmesi lazım. Ama yurt- dışına çıkartılmadıkça, yurtiçinde alım sanmında bir sakınca gör- müyorum şahsen. Ama yurtdışı- na çıkartılması da çok muhtemel. Bunun tedbiıierini hakikaten çok ciddi olarak almak lazım. Ynrti- çinde polisiye kontrolden çok mıi- zeler daha fazla para odemeü ben- ce. 'Getinlen eserlere el koyar' imajını da kaldııması lazım. Çun- ku muzeler hiç para vermiyor şek- linde yanlış bir duşunce var. Ba- kanlık geçenlerde yapılan mıiza- yedede sıradan bir tonıbaka dün- yanın parasını odedi. Hakikaten değeri olan arkeolojik bir esere bu paralar ödenebilir gayet rahatlık- la." 'Arkeolojik nitelikli eserleria alım sanmının serbest bırakılma- sı eski eser kaçakçılığını onleye- cektir 9 görûşunu savunan Antik A.Ş. yöneticisi Turgay Artam ise konuyla ilgili şunları söyluyor: "Her şeyin ortaya çıkmış olma- sı, arkeolojik eserler satan maga- zalann açümış olması, bunlann mnzayedelerde satışa sunulması, satışlar müze denetiminde olaca- ğı için elnografik eser saüşında da anüKaalar muze denetiminde, ay- nı şekilde arkeolojik eserler için de böyle bir şey söz konusu oldugun- da bıitun eserler ortaya çıkmış olacak. En azından devlet ne olnp ne bittiğini öğrenmiş olacak. Ko- leksiyonculuğu kolaytaştınnak ge- rekiyor. Arkeolojik eser koleksi- yoncusu olabilmeniz için önce ka- çakçı olmanız gerekiyor. Eğer bir- kaç eser bnlabilirseniz, ondan sonra size koleksiyoncu belgesi ve- riliyor. Bu degiştirilmeli. Destek 'verilmeli ki eserler daha çok biz- de kalsın." ARKEOLJOGLARDAN KÜLTÜR BAKANLIĞFNA AÇIKMEKTUP ^Iarîlıi eserticarimeta değildir 9 Haber Merkezi — Ankara'da yapılan 12. Ulus- lararası Kazı Sempozyumu sırasında arkeologlar asağıdakı bildiriyi kaleme alarak Kultur Bakanlı- ğı'na yolladılar: T.C. Kultür Bakanhğı Yüksek Katına ANKARA Kendisini Türkiye'nin ulusal ve evrensel kultür tarihine adamış olan biz arkeolog ve sanat tarihçi- leri, Kültür BakanlığVnca düzenlenen 12. Ulusla- rarası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu nedeniyle tesekkürlerimizi sunmak istiyor, bu bağ- lamda aşağıdaki konular üzerinde durma gereğini duyuyonız. Süratle yok olan doğal çevremizi korumak ne ka- dar acil bir hale geldi ise "tarihi çevremizi" de ko- rumak aynı derecede önem kazannustır. Bu nedenle gündeme gelmis bulunan ortak kaygdarunızı belirt- mek istiyonız. Sempozyumda Prof. Dr. Tahsin özgüç'ün büim kurumlan adına yaptığı açış konuşması ve basın açıklamasındaki hususlara camiamız yürekten ka- tılmalrtariır Nitekim, dumyanın ortak malı olan kültür var- lıklan hiçbir surette ticari meta degüdirler ve bu kapsamda değerlendirümemelidirler. Çünkü bun- lar, ancak bu topraklarda oluşmuş ve gelip geçmiş uygarnklann doğal ve tarihi çevrekri, toplumsal ya- şam bicimleri, sosyo-ekonomik ilişkileri, sanatla- n, inanç ve geleneklerini yansıtmalan ve bu belge- sel nitelilderiyle değerlendirilmeleri koşulu ile dün- yaya sunulduklan zaman gerçek anlam kazanıhr. Oysa, ticaret metaı olarak algılandıklan takdir- de, kültür varlıklan sözü edilen bütün bu değer- lerden soyutlanır, esas anlamlannı yitirirler. Ayrı- ca kültür varhğı ticari bir yatınm metaı haline ge- tirildiginde, ekonominin arz ve talep kuralı çerçe- vesine girer, bu da definecilik, gizli kazı ve kacak- çılığı önleyeceğine teşvik ve tahrik eder, kontrol edi- lemez astronomik boyutlara ulastınr, çoğu bekçi- SLZ olan ören ye'leri talana uğrar. Sağdan soldan ucuza toplanan ya da gizli kazı- larla elde edilen eserlerin yurtdışına kaçınlması ön- lenemez, devlet bu işin peşinde koşmaya zorlanır. Böylelikle, dönülmesi ünkânsız bir yola girUmiş ve kapatılması olanaksız bir yara açümış olur. Eski eserlerin korunması, T.C. Anayasası uyarınca dev- letin görevi olup, bu görev Kültür Bakaniığına ve- rilmiş bulunduğundan, söz konusu durum devleti içinden çıkılmaz bir yük alüna sokar. Kaçakçılığı önlemek için yapılacak iş, Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Genel Müdürlüğü nez- dinde, Tttrkiye çapmda ören yerlerini ve anıtlan kontrol altında tutabilecek ve değerlendirebilecek tam teşkilatlı bölge kuruluşlanna gitmektir. Ancak, ören ve kazı yerlerinde yapılacak turistik düzenle- melerde, bu yerlerin masuniyetine hald getinnemek için mutlaka bunlardan sorumlu kazı başkanlan ile işbirliğine gidflmclidir. Basın ve mediadan edindiğuniz izienimlere göre sağlıklastırma iyi niyetiyle bu konuda yasal düzen- lemeler yapıp, kültur varlıklanmn alınıp satılma- sının daha liberal hale getirilmesi büyük bir talana neden olacağmdan, yerli ve yabana tum bilim dün- yası büyük bir kaygıya düsmüş bulunmaktadır. Saygüanmızla Ord. Prof. Ekrem Akurgal, Prof. Dr. Tahsin öz- güç, Prof. Dr. Nimet özgüç, Prof. Dr. Rüçhan Ank, Prof. Dr. Oluş Ank, PTof. Dr. Hayat ErkaT nal, Prof. Dr. Tomris Bakır, Prof. Dr. Ramazan özgan, Prof. Dr. Güven Bakır, Prof. Dr. Arma- ğan Erkanal, Prof. Dr. Jale Inan, Prof. Dr. Mchteld Mellink, Prof. Dr. Klaus Tuchelt, Prof. Dr. Beyhan Karamağralı, Prof. Dr. Fahri Işık, Prof. Dr. Ümit Serdaroğlu, Prof. Dr. Mehmet öz- sait, Prof. Dr. Baki öğün, Prof. Alain Davesne, Prof. Dr. Orhan Bingöl, Prof. Dr. İşin Yalçınka- ya, Prof. Dr. Bema Alpagut, Prof. Dr. Cengiz Gü- leç, Prof. Dr. Yüdız Ötüken, Prof. Dr. Oktay As- lanapa, Prof. Dr. Vedat ldil, Prof. Dr. Emel Geç- kinli, Prof. Dr. Coşkun özgünel, Prof. Dr. Metin özbek, Prof. Dr. Elmar Schwertheim, Prof. Dr. Harald Haupdnann, Prof. Dr. Jürgen Borchhardt, Prof. Dr. Christian Le Roy, Prof. Dr. Manfred Korfmann, Prof. Dr. Ufuk Esin, Prof. Dr. Mül- ler Wiener, Prof. Dr. Mkhaei Rosenberg, Prof. Dr. Wolf Koenigs, Prof. Dr. Nezahat Baydur, Prof. Dr. R. M. Harnsın, Prof. Dr. M. Ahunbay, Prof. Dr. Halet Çambel, Prof. Dr. Aymelek özer, Prof. Dr. Mükerrem Anadolu, Prof. Dr. Cevat Bayburt- luoğlu, Prof. Peter Ian Kunaiholm, Dr. Nuşin As- gari, Dr. Anneliese Peschlow, Duran Mustafa Uz, Y. Doç. Dr. Aliye öçtan, Dr. Cengiz Işık, llknur özgen, Y. Doç. Dr. Mehmet Tuncel, Doç. Dr. Re- cep Yıldınm, Doç. Dr. Ebru Parman, Araş. Gör. Kemalettin Köroğİu, Ark. Aymelek Karasu, Sume- rolog Veysel Donbaz, Dr. Peter Neve, Doç. Dr. Şa- hende Demir, Bedri Yalman, Dr. Oğuz Polat, Arş. Gör. Dr. Zübeyde ÇeBk, Antropolog Gonca Ünal, Doç. Dr. Erksin Güleç, Prof. Dr. Cengiz Güleç, Y. Doç. Dr. Ahmet Tırpan, Sertaç özbek, Han- dan Üstündağ, Hüseyin Ay, Antropolog Yılmaz Se- lim Erdal, Emine Ülgen, Araş. Gör. Ayhan Ersoy Doç. Dr. Alaaddin Çukur, Dr. Jacob Roonden- berg, Doç. Dr. Mehmet özdogan, Dr. Guillermo Aigaza, Dr. Wolfgang Radt, Y. Doç. Dr. Musta- fa özbalkan, Dr. David French, Y. Doç. Dr. Zey- nep Mercangil, Araş. Gör. Osman Uysal, Dr. San- car Ozaner, Doç. Dr. ö . özyiğit, Araş. Gör. Der- ya Ydekçi, Mustafa Akpolat, Doç. Dr. Aslıhan Ye- ner, Prof. Dr. lüıan Kayan, Arş. Gör. Vildan Sek- men, Doç. Dr. Ender Varinoğîu. Altın Orfe'de Alp? e ödtil • İSTANBUL (AA) — Bulganstan'da yapılan 22. Uluslararası Altın Orfe Şarkı Yanşması'nda Türkiye'yi temsil eden Çetin Alp, bu yıl konulan iki buyük ödülden biri olan "Balkan ödülü"nü kazandı. Altın Orfe'de besteci Selmi Andak'ın "Dinle" ve "O Şarkıyı Henüz Yazmadım" adlı bestelerini tngilizce seslendiren Çetin Alp, yorumuyla Balkan ödülü'nü alırken Avusturyalı şarkıcı Etta Scollo da öteki ödülün sahibi oldu. 16 ülkenin katıldığı yarışmada Sovyetler Birliği, Bulgaristan, Polonya, Yugoslavya, Ingiltere ve Karayib Adaları da ilk sıralarda yer aldı. Tünı koylar halka açılsın • MUĞLA (Cumhuriyet) — Katrancı koyunun yeniden halka açılması, Muğla Çevre Koruma Kurulu'nun Fethiye Belediyesi ile ortaklaşa duzenlediği "piknik" ile kutlandı. Piknikte bir konuşma yapan Muğla Çevre Koruma Kurulu Sekreteri Özcan özgür tüm koyların Katrancı olmasını dilerken, "49*ar yıllığına şirketlere yapılan tahsislerin iptalini ve tum koyların halka açılmasını bekliyoruz" dedi. Fethiye Belediye Başkan özer Olgun da "Katrancıkolik"leri Katrana'ya davet etti. Daha önce 49 yıllığına bazı holdinglere "tahsis" edilerek halka kapatılan koylardan biri olan Katrancı için lbrahim Yazıa ile yapılan anlasmanın Orman Genel MUdürlüğü'nce iptal edilmesi üzerine üç yıl aradan sonra köy ilk kez bu yaz halka açıldı. Üniversiteye giriş rehberi • İSTANBUL (AA) — Akbank, üniversiteye girecek adaylara yardımcı olmak amacıyla "üniversiteye giriş rehberi" yayımladı. Bankanın kültür hizmetleri çerçevesinde hazırlanan rehberde, 1988 ve 1989 yıllarında, çeşiüi fakültelerin puanlanna karşılaştırmah olarak yer verilerek adayların kaç puanla nerelere girebileceklerini kolayca anlamaları sağlanıyor. 'Sorular hatasız' • ANKARA (AA) — Milli Eğitim Bakanhğı, özel Türk ve Yabancı Okullar Sınavı sorularının, müfredata uygun olduğunu ve herhangi bir hata bulunmadığım açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre özel Türk ve Yabancı Okullar Sınavı'ndaki bazı soru şıklanrun cevap anahtannda bulunmadığı yolundaki haberler üzerine, bu sorular, ölçme ve Değerlendirme Merkezi'nce yeniden incelendi. Inceleme sonunda, test l'in 25. ve test 2'nin 25, 33 ve 37. sorularının cevap anahtannda belirtilen şıklanmn doğru olduğu belirlendi. Açıklamada, sorulann müfredata uygun olduğu ve herhangi bir hatanın bulunmadığı kaydedilerek "Bu nedenle sorulann iptali söz konusu değildir" denildi. Kültür BakanıNamık KemalZeybek, arkeologlann eleştirilerineyanıt veriyor Kazı parası isteyen bana gelsin Kült&r Bakanı Zeybek Biz kazılara ayırdığımız paradan keserek eser satın alıyor değiliz. Esere ayırdığımız parayla kazılann ilgisi yok. Para bulamadığım için kazı yapamıyorum diyen gelsin. Kültür Bakanlığı'mn 1989 son- lannda günümüze dek yurtdışı ve yurtiçindeki müzayedelere girerek satın aldığı eserlerin sayısı 500*0 buluyor. Iznik ve Kütahya çinile- rinden Hitit tabletine, ferman ve Kuran'ı Kerimlerden el yazmalan ile minyatürlere dek uzanan çeşitli eserlere ödenen para ise 4.5 mil- yar liraya ulaşıyor. Knltür Baka- •ı Namık Keaıal Zeybek, "önce f m açddaiMk ferekiyor Biz ka- akror dcfiiiz. Eaer ı teruta ayınüuuz parayla kazıla- ra aymbgifluz panau bJçbir ilgi- si yok" diyor. Zeybek, bu yıl kazılara 1.5 mil- yar lira ayırdıklarıru açıklayarak "Bu iyi bir paradır. Geçen yıl ay- nlan paraun tam iki kaddır" di- yor. Turkiye'de 60"ı "Inrtarma ka- aa", Türk bilim adamlan ile ku- rumlannca surdürülen 120 dola- yında kazı projesi bulunuyor. "Ar- kcoioglar, parasuhk nederivle ka- zılann aksamasından yakınıyor" görüşünü aktardığımızda ise Zey- bek'in yanıtı su oluyor: "Paraıuiıktan kazılana aksa- ması diye bir şey yok. 'Para bula- madığım için kazı yapamıyorum' diyen bana geMn, bulayun. Bonu hiç kabul etmiyonım. Böyle bir şey olmaz. OMagv aada ben on- gin Trnva lara döner sermayeden para baln- yorun. Geçen sene bir iki defa yaponı buın." Turkiye'deki arkeolojik çalış- malarda sorunun "parasal" degîl '1>Mw»ır olduğunu savunan Zey- bek, şöyle sürdürüyor: "Tirklyede kazüann yeteri ka- dar yapdanav^ı sadece ekoDOnik sebeplerie ilgili degil. Hatta şunu iddia ediyonıiBiEsas awsele ben- ce kadrolarda. Soran yetişmiş kadrolann, lecribeü iüm adam- lanıu yetarü aayıria ofaaumfL OB- lar oba maddi sonudar hiç prob- lem değil. Kazı yapmak da yetmiyor. Ta- bü kazı yapacafu, yapaunuz la- zım, ama sağtakb kazı yapmamız lazım. BHimsel kazı otmas lazım. Çiutkü vakHyle yapdu kazılar ol- mastv, hatta bttm adamian yap- r. Ama yanlış yapmıstır. Bu- büedogn Neyi ka/afagiT, acjri ortaya pka- racagB? Baalaıa çok iyi karar we- rflmed kmm. Bfllm adamı otarak da yetmiyor. lecriibeii olmak la- Kültür Bakanı Zeybek, yurtiçi ve yurtdışında düzenlenecek mü- zayedelerde bakanlığın eser alunı- m surdüreceğini acıklıyor. "Biz her şeyi alacagu demiyornz. Öy- le bir iddtenz yok" diyen Zeybek, "bakaakk tavn"nı şöyİe anlatıyor: "Kannni yoDardaa Tnridye dı- ŞIM giden eserleri alacagız. ÇSn- kümeıelelerMdfcezafcitt tribir- leri ile örieMmiyor. Tttrkiye'de eger kültir varhkJan tim «uya- daol««gMdaa çok dmha fazla iw Ba tedbirlenlea birtri de caydın- abk oisaa diye hakaJü yolnr ve satn almafauthr. Gayrimeşra yol- laria dmanya gMea eserler ictaı mahkemeye bafvnyormz. Böyle- ce carmnahk taglamaya çataşıyo- rmz." Eser ahmlannı eleştiren bilim adamlarını "tek taraflılıkla" suç- layan Zeybek, "Mesrfe sadece kazı mesekti değildir. Bırakın biz ka- aiç Unueye yardım etmeyin diye bakıyona bUim adamlan, yanlış bakıyor demektir, tek taraflı ba- kıyor demektir" diyor. "U. Ululararası Kaa, Anatır- ma ve Arkeometri Semaozynma" sonunda yerli ve yabana 92 bilim adamının imzaladıjı bildiriyi ise Zeybek şöyle yorumluyor "Taşuuü»iMr tariki varUdarm afam ve sannu Avmpa'da ierbest, Taridye'de de serbest otaun diye bir ffldr var. O flain meydana ge- tirebilecegi bir tehJikeden bahse- diyorlar."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle