Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 6 HAZİRAN 1990
SOVYETLER BtRLİĞt
Kırgızistan'da çatışmaKırgız-özbek çatışmasına güvenlik güçlerinin müdahalesi
sonucundall kişi öldü, 200 kişi yaralandı. Cumhuriyette
olağanüstü durum ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Dış Haberier Servisi — Sovyetler Birli-
ği'nin Orta Asya cumhuriyetlerinden Kır-
gızistan'da, Özbeklerle Kırgızlar arasında
toprak tartışması yüzünden çıkan çatışma-
larda 11 kişi öldü, 200 kişi yaralandı. Kırgı-
zistan Yüksek Sovyeti, olaylann meydana
geldiği Oş kentinde, olağanüstü dururn ve
sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Sovyct Interfaks Ajansf run haberine gö-
re.özbeklerin hak iddia ettiği topraklarda
Kırgızlann konut yapmaya başlamalannın
Ozerine cumhuriyette gerginleşen hava, Öz-
beklerin önceki akşam bir protesto göste-
risi düzenlemeleriyle, patlama noktasına
geldi.
Kırgızlann kullandıklan topraklann
kendilerine ait olduğunu ve iade edilmesi-
ni istcyen on bin özbek, önceki akşam Oş
kentinde bir gösteri yaptı. Hükümet ve Ko-
münist Pani yetkililerinin göstericileri ya-
tıştırrna çabalanna karşın olaylar büyüye-
rek 1500 kişilik bir Kırgız gnıbuyla catış-
maya dönüştü. Güvenlik güçlerinin çatış-
mayı önlemek için havaya ateş açmalannın
üzerine özbeklerifı, kente dağılarak evlere
ve işyerlerine saldırdıklan bildiriliyor. In-
terfaks'm haberine göre binalan tahrip ede-
rek ateşe veren Özbekler, tçişleri Bakanlı-
ğı binasına da saldırma girişiminde bulun-
dular. Çatışmalar sırasında 6 kişinin öldü-
ğu, 21'i güvenlik görevlisi olmak üzere 200
kişinin yaralandığı duyunıldu.
Sovyet resmi haber ajansı TASS, ölü ve
yaralı sayısı hakkında bilgi vermedi, ancak
olaylardan sonra en az 51 kişinin tutuklan-
dığını bildirdi. TASS'ın haberine göre, Oş
kenti ve çevresinde olağanüstü durum ilan
edilerek bölgenin yönetimi Kjrgızıstan İçiş-
leri Bakanı Tümgeneral Viktor Gonçarev'e
verildi. Çatışmalarm tamamen bastınlma-
sına karşın, durumun gergınliğini konıdu-
ğu bölgede gece sokağa çıkma yasağı uy-
gulanıyor.
Kırgızlar ile özbekler arasındaki anlaş-
mazlık cumhuriyette konut sorununun
önemli bovutlarda olmasından kaynakla-
nıyor. Orta Asya'nın en büyük ipekli do-
THE INDEPENDENT.
Türkmenistan
patlamaya hazırThe Independent gazetesine göre, ŞSCB'nin en yoksul
cumhuriyetlerinden olan Türkmenistan, en yüksek çocuk
ölüm oramna sahip.
Dış Haberler Servisi — Çocuk ölümü
oranırun yüksekliği Sovyetler Birliği'nin
Türkmenistan Cumhuriyeti'ne de Gorba-
çov'un glasnost fırtınasının ulaşmasma ne-
den olacak. The Independent gazetesinden
Rupert Conmell'in bir haberinde, Türk-
men toplumunu bir arada tutan kalabalık
aile unsurunun ortadan kalkmasının, hal-
kın karakteristik özelliği olan 'sabrı' taşı-
racağına dikkat çekiliyor.
Cornwell, Türkmenistan'ın Aşkabad
kentinde cmuhuriyetin dışlanmış yazarla-
nndan Akmnhammed Velsapar'la göruş-
müş. öğıendikleri oldukça ilginç: Orta As-
ya'daki Sovyet cumhuriyetinden geçen yıl
doğan her bin çocuktan 55'rbir yaşına gel-
meden ölmüş. Cumhuriyetin kuzey eyaleti
Taşoz'da bu oran binde 64'e fırlıyor. Ne-
deni akciğer ve bağırsak hastalıklan ile bes-
lenme bozukluğu. Bu yüksek ölüm oranı,
şimdiye kadar resmi olmayan hiçbir siyasi
organizasyonun kayda geçmediği Türkme-
nistan'da önemli değişikliklere neden ola-
bilecek. Yedi-sekiz çocuk sahibi olmanın
aormal karşılandığı bu cumhuriyette, ai-
lelerin alıştıkları düzeni sürdürememeleri
seslerini çıkannalarıyla sonuçlanabilecek.
Hazar Denizi, Afganistan ve Iran arası-
na sıkışmış Türkmenistan'ın doğa açısından
da şansı ters dönüyor. Arazüerinin yüzde
80'i çöl, ekilebilir araziler, vaha, nehir ve
kanal boyunca uzanan dar kesimlerde bu-
lunuyor. Yerleşik duzene geçen göçmen
Türkmenlerde doğum oranı hızla artıyor.
Bu cumhuriyette doğum kontrolünün ne ol-
duğunu bilenlerin sayısı bir elin parmakla-
nnı gecmiyor.
Türkmenistan'da sağlık koşullarının dü-
zeyi de oldukça düşük. Topraklarının ve-
rimli olmamasuıa rağmen, Moskova'nın
zorlaması ile komşuları Tacıkistan ve Öz-
bekistan'dan kişi başma iki kat daha fazla
pamuk üretiyor. lçilecek su altın kadar de-
ğerli. Çünkü su kaynaklan rutrat ve pis ar-
tıklarla kirlenmiş durumda. Pamuk tarla-
larını sulamak için nehir yataklannın de-
ğiştirilmesi, Aral denizinin kurumasına yol
açmış. Gölün kuruyan bölgelerinden gelen
uçan toz bulutları Türkmen çiftliklerinin
yansının aşın tuzlanmasına neden olmuş.
Türkmenistan'ın 3.5 milyonluk nüfusu-
nun üçte biri ayda 75 dolar ya da daha azı-
nı kazanıyor. Sovyetler Birliği'nde fakirlik
sının son olarak 90 ruble olarak saptanmış-
tı. Kırsal kesimde bir çiftçinin aylık kazancı
geçen yıl 111 rubleden 107 rubleye düştü.
Işsizlik oranı yüzde 10. Her beş evin sade-
ce birinde sıcak su var. Üçünde ise kanali-
zasyon altyapısı bulunmuyor. Nüfus artışı
yüzde 2.5 oranında yılda seyrederken, ev
sahibi olmak isteyenlerin oluşturdukları
kuyruklar uzuyor.
Yukanda sözü edilen tüm veriler, bir mu-
halifın ağzmdan dökulmüyor. Mayıs ayı or-
tasında yapılan Türkmenistan Komünist
Partisi'nin 24. kongresinde birinci sekreteri
Saparmurad Niyazov'un açıklamalannda
yer alıyor. Ancak Niyazov'un dile getirme-
digi çocuk ölüm oranlarını, Akmuhammed
Velsapar Rupert Cornwell'e aktarmış.
Velsapar, haftalık dergi Moscow News'
ta "Sorunlanmm dile getirmezsek, onlar-
dan kurtnlamayız" diye yazmış. Bu görü-
şü nedeni ile de yerel parti teşkilatından çı-
kanlmış, yerel basını kötüye kuüanmakla
suçlanmış. Cornovvell, Velsapar'ın bu gö-
rüşlerini yarım yüzyıl önce dile getirmiş ol-
saydı, daha ağır şekilde cezalandırılmaktan
kurtulamayacağına dikkat çekiyor. Yazar
"Türkmenistan'ın banşını ve huzunmu bo-
zanlara yardım etmekle" suçlamyor.
KA2AKISTAN
ÛZBEKISTAN-^l
^ ~
TACIKIS1AN
^ KIRGIZİSTAN ?*]#*&
y CIN
kuma fabrikasının bulunduğu bölgedeki
toprak üzerinde Özbeklerin hak iddia etme-
sine karşın Kırgızlann bölgede konut ya-
pımına girişmesi, iki grup arasındaki iliş-
kileri gerginleştirmişti. özbek azınlık, Kır-
gızistan'daki nüfusun yüzde 30'unu oluş-
turuyor. Önceki akşam meydana gelen ça-
tışmalar üzerine Kırgız hükümetinin anlaş-
mazlığı çözmek üzere bir komisyon oluş-
turduğu bildirildi.
Interfaks Ajansı'nın Kırgızistan muha-
biri, olağanüstü durum ilanına karşın dün
de her iki taraftan sayıları birkaç yüze ula-
şan gruplann çatışmaya devam ettiklerini,
ölü sayısının ll'e yükseldiğini bildirdi.
Sovyetler'in resmi haber ajansı TASS,
KİMLİK KARTI /
KIRGIZİSTAN
Nüfusu: 3 milyon 967 bin (1985)
Yüzölçümü: 198 bin 500 km
2
.
Başkenti: Frunze
Cretimi: Büyükbaş hayvancılık, at
yetiştiriciliği, tütün, pamuk
Endüstri: Makine, kimya.
olaylann üzerinden yaklaşık 20 saat gectik-
ten sonra yayımladığı aynntüı bir haberde,
Oş kentinin.merkezinde çeşitli araçlann ya-
kılmasına, bazı dükkânların yağmalanma-
sına ve binalann tahrip edilmesine yol acan
çatışmalar sırasında, Kırgızistan Içişleri Ba-
kanhğı'run Oş kentindeki temsilciliğinin de
işgal edilmek istendiğini, ancak görevli gü-
venlik kuvvetlerinin bu girişimi engelledik-
lerini duyurdu.
Ajans, çatışmalardan sonra ilan edilen
olağanüstü durum çerçevesinde, Oş kenti
ve çevresinde gece sokağa çıkma yasağı uy-
gulamasına başlandığını, kentte askeri bir-
liklerin devriye gezdiğini ve kente giriş çı-
kıslann denetim altında tutulduğunu belirt-
ti.
GORBAÇOVLAR ÜLKELERİNE DONDÜ - Başkan Gorbacov'la eşi Raisa, dün ABD'-
den aynlarak iilkelerine döndüler. Gorbaçov.ABD'de son durağı olan San Frandsco'da
Güney Kore Devlet Başkanı Roh Tae-VVoo ile görüştü. MihaiTie Raisa, San Francisco'da
da diğer keatlerde olduğu gibi Amerikalılar tarafından coşku ile karşüaodı.
E ALMANYA
'Birleşme' konusu
SPD'yi karıştırdı
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — F.Alman sosyal demokra-
sisi, birleşmenin arifesinde zor gunler ge-
çiriyor. Sosyal Demokrat Parti SPD, bir
yandan Almanya'mn birleşmesi sürecinde
hükümetin politikasıyla uyuşmak zorunda
kalırken öte yandan "ana muhalefet
partisi" rolünü sürdürmeye çalışıyör. Bir-
birini dışlayan bu iki konumu nasıl bağdaş-
tıracağı, SPD yönetimini şu sıralar en çok
meşgul eden konu.
Her şey 26 mayısta başladı. Haftalık
"Der Spicgel" dergisinin Hamburg'daki
merkez bürosunda pazartesi günü dağıtımı
yapılacak olan derginin son rötuşlan yapı-
lıyordu. Bu arada ajanslara onceden haber
yollanmış, "Spiegel'in yeni sayısında SPD
başbakan adayı Oscar Lafontaine'le bir
söyleşinin yer aldığı ve söyleşide Lafontai-
Dc'in iki Almanya arasında imzalanan dev-
let anlasmasına karşı çıkügı" bildirilmışti.
Dergıye telefon edip söyleşinin metnini iki
gün önce ediııen gazeteler, haberi manşete
çektiler:
"SPD'nin başbakan adayı Lafoataine,
birleşmeye karşı çıkıyor." Federal Alman-
ya'da 2 aralıkta yapılması beklenen genel
seçimlerde SPD'nin Kohl'e karşı çıkarttığı
aday Oscar Lafontaine, geçen ay geçirdiği
suikast girişiminden sonra istirahate çekil-
mişti. Parti çaltşmalanna katılmayan La-
fontaine'in görtişlerini basına açıklaması,
partililer arasında büyük rahatsızlığa yol aç-
tı. Rahatsızlığın temelinde ise politikacının
basına demeç vermesınden çok, verdiği de-
mecin içeriği yatıyordu.
Lafontaine kısaca şöyle diyordu:
"Devlet anlaşması cerçevesinde Deutscbe
Mark'ın 1 temmuzdan itibaren Demoknı-
tik Almanya'mn para birimi haline getiril-
mesi çok yanlış bir karardır. Bunun sonu-
cunda D.Almanya'da kitlesel işsizlik mey-
dana gelecektir. Ekonomik, sosyal ve hu-
kuksal birlik 1 temmu/da >iırurlüğe girse
bile ülkenin doğusuyla batısı arasındaki re-
fah uçurumu ortadan kalkmayacaklır."
Daha yavaş birleşme
Lafontaine kısacası Başbakan Helmut
Kohl'ün "adl birleşme" politikasını eleş-
tiriyor. "Daha yavaş ve daha dengeli bir
birleşme" öneriyordu. Lafontaine'in ken-
di partisine önerisi ise biraz kanşıktı.
18 mayısta Bonn'da iki Alman devleti-
nin maliye bakanlarınca imzalanan "dev-
let anlaşması"nın 2 temmuzda yürürlüğe
girmesi için önce Federal Alman meclisin-
den (Bundestag), sonra da bir Ust anaya-
sal mercii olarak Federal Konsey'den (Bun-
desrat) geçmesi gerekiyordu. Ana munale-
fet partisi konumundaki SPD, Yeşiller'in
oylanyla beraber bile anlaşmanın meclis-
ten geçmesini engelleyemezdi. Anlaşma
mecliste hükümet partilerinin oylanyla na-
sılsa kabul edilecekti.
Lafontaine'in önerisine göre SPD anlas-
maya zaten azınlıkta olduğu mecliste "ha-
yır" demeli, eyalet hükümetlerinin yer al-
dığı ve bu yüzden çoğunluğu elinde tuttu-
ğu konseyde ise "evet" diyerek geçmesini
sağlamalıydı.
Bu "ikili taktik" sonuçta SPD'ye "do-
laylı mahalefet" olanağını verecekti. Al-
manya'mn birleşmesi gibi ulusal bir konu-
Sosyal Demokrat Parti'nin
başbakan adayı Oscar
Lafontaine'nin 1 temmuzda
gerçekleşecek parasal birime
karşı çıkmasının partide yol
açtığı huzursuzluk sürüyor.
Lafontaine'nin tutumu
SPD'nin bölünmesine yol açtı.
da hükümetin kuymğuna takılıp "birieşme-
ye evet" demek zorunda kalan SPD, böy-
lece hiç olmazsa mecliste muhalefet yapa-
bilecekti. En önemlisi ileride (işsizlik gibi)
birleşmenin yarattığı sorunlar gerçekten
patlak verdiğinde SPD, "Biz o zaman söy-
lememiş miydik?" diyerek sorumluluğu
Kohl hükumetine yükleyebilecekti. Son tah-
lilde konseyde "evet" diyerek de "ulusal
davaya hıyanet etmemiş" olacaktı.
Sosyal demokratlar, başbakan adaylan-
nın bu görüşlerini başından öğrendiler ve
kendi içlerinde bölündüler. Küçük bir azın-
lık Lafontaine'in "hızlı birleşmeye ve pa-
ra birligine hayır" tezini desteklerken bü-
yük çoğunluk bu "ikili politikaya" karşı
çıktı. özellikle aynı anlaşmaya mecliste
"hayır", konseyde "evet" oyu verme öne-
risi tepki uyandırdı. "Bir şeye ya her yer-
de evet denilir ya da her yerde hayır" di-
yen partililer, Lafontaine'i açıkça "köylü
kumazlıgı" ile suçladılar.
Basın ise muhafazakârından liberaline
kadar Lafontaine'i top ateşine tuttu. "La-
fontaine nereye?", "Yanlış zamanda yan-
hş bir adam" gibi mansetlerle Lafontaine'in
"ulusal davayı parti politikalanna alet
etmesi" eleştirildi.
Sonunda kendi başbakan adayının öne-
risine cephe alroayı yanlış addeden SPD
Yönetim Kurulu bir karar alarak "Devlet
Anlaşması'na tam karşı olmadıklannı, ama
ancak bazı degişikliklerden sonra onav ve-
rebileceklerini" açıkladı. Kohl ise hemen
ardından "anlaşmamn hiçbir koşulda de-
giştirilmeyecegini" beyan etti.
İNGİLTERE
Thatcher
Ermenistan'a
gidiyor
EDİP EMÎL ÖYMEN
LONDRA — Başbakan Margaret Thate-
\>tr, 7-10 haziran tarihleri arasında Sovyet-
ler Birliği'ne yapacağı ziyaret sırasında Er-
menistan Cumhuriyeti'ne de uğrayacak.
Thatcher, 1988 depreminde meydana gelen
hasan onarrna çahşmalarma malı yardını-
da bulunan tngiltere hükümeti ve Ingiliz
halkının bağışlanyla inşa edilen bir okulu
hizmete açacak.
Başbakan Thatcher'ın Sovyetler Birliği
ziyareti çerçevesinde Ermenistan'a da uğ-
raması, geçtiğimiz hafta Ermeni milliyet-
çiler ile Sovyet güvenlik kuvvetleri arasın-
da çıkan çatışmalann ertesine rastlıyor. Eri-
van'daki olaylarda en az 22 kişi ölmüştü.
Ingıltere Dışişleri Bakanlığı, çatışma ve
ölümlerden duyulan üzıintüyu dile getirdi.
Ancak "konuyu biiyütmedi." Başbakan
Thatcher, Sovyetler Birliği'nin " i ç
sonınlanna" anlayışla yaklaşıyor ve Dev-
let Başkanı Gorbaçov'a mümkün olduğu
kadar destek vermekten yana olduğunu be-
lirtiyor. Thatcher'm Sovyetler Birliği'ne ya-
pacağı ziyaret, Ingiliz halkının Ermeniler'e
duyduğu geleneksel yakınlığı bir kere da-
ha gösterme fırsatı da verecek.
HABERLERIN DEVAMI
Sürpriz
(Baştarafı 1. Sayfada)
rüşmeden sonra yaptığı açıklama-
da teklifi kabul ettiğini belirterek
zirvenin "önkoşulsuz" olarak
temmuzda gerçekleşeceğini söyle-
di.
Avrupa Konseyi Adalet Bakan-
lan Konferansı'na katılan Yuna-
nistan Başbakan Yardımcı ve Ada-
let Bakanı Atanassios Kanelopu-
kts, Miçotakis'in görüşme öneri-
sini dun Yıldınm Akbulut'a ilet-
ti. Başbakan Akbulut, konferan-
sın açılışını yaptıktan sonra Yuna-
nistan Başbakan Yardımcısı ve
Adalet Bakanı'm kabul ederek bir
süre görüştü. Yarım saate yakın
suren görüşmeden sonra gazeteci-
lerin sorularıru yamtlayan Akbu-
lut, önce görüşmenin nezaket zi-
yareti niteliğinde olduğunu söyle-
di. Ancak bir gazetenin "Mitso-
takis'den gelen mesajın içerigini
acıklar mısınız?'" şekündeki soru-
suna Akbulut şu karsılığı verdi:
"Mitsotakis kendi yardıması ve
adalet bakanını Tiirkiye ile iyi iliş-
kiler içinde olma arzusunu bize
iletmek üzere göndermiş bulunu-
yoriar. Adalet bakanlan toplannsı
da banun için bir vesile telakki
edilmiş. Tiirkiye ile Yunanistan
arasında dostlağun, iyi ilişkilerin
peldştirflmesi için görüşmelere ha-
ar oldaklannı, varsa problenıle-
rin gorüşmeler suretiyle hallinden
yana olduklannı belirtliler ve ay-
nca temmuzda yapılacak NATO
zirvesinde de benimle görüşmek
istediğini söykdiler. Biz de mese-
lelerin görüşmeler yoluyla hallin-
de yana olduğumuzu, Tiirkiye ile
Yananistan arasında dostane iliş-
kilerin siirdürulmesinde iki ülke-
nin yararlan bulunduğunu, bizirn
politikamızın da aynı şekildf ol-
dugunu ve temmuzda yapılacak
NATO toplanbsında Mitsotakis-
le görüşebilecegimi kendilerine
bildirdim."
Başbakan Yıldınm Akbulut,
NATO zirvesinde gerçekleşecek
görüşmenin temmuzda önkoşul-
suz ve gündemsiz olacağı konu-
sunda her iki tarafın da görüş bir-
liği içinde olduklannı kaydetti.
Akbulut görüşme önerisinin Yu-
nan tarafından geldiğini de özel-
likle vurguladı.
PKK ile 3 ayrı yerde çatışma megaiJ J * 5 FATİH M.YILMardin'in Mazıdağı ve Idil, Van'ın Çatak ilçesinde
çıkan 3 ayrı çatışmada 3 korucu öldü, 4 PKK'lı
terörist ölü eîe geçirildi.
SHP Muş îl Başkanı Sırrı Sakik'in sahibi olduğu
Zengök Oteli dün sabaha karşı bombalandı. Siirt'in
Şırnak ilçesinde gazeteci Kasım Kadirhan'ın özel tim
polislerince dövülmesi üzerine Olağanüstü Hal Bölge
Valisi Kozakçıoğlu, soruşturma açtı ve tim
görevlilerinin yerlerinı değiştirdi.
ADANA (Cumhuriyei Güney ta gazeteci Kasım Kadirhan özel
tlleri Biirosu) — Mardin Mazıda-
ğı ve ldil ile Van'ın Çatak ilçesin-
de PKK'lı teröristierle güvenlik
güçleri arasında çıkan üç ayrı ça-
tışmada 4 PKK'lı ölü olarak ele
geçirildi, 3 köy korucusu öldü.
Kahramanraaraş'ın Pazarcık ilçe-
sinde bir kamyon şoförünü öldür-
dükleri bildirilen PKK'lı terörist-
ler, Erzurum'da da Şenkaya ilçe-
sine baskın düzenleyerek bir res-
mi aracı yaktılar. Muş'ta SHP İl
Başkanı Sun Şakık'ın sahibi ol-
duğu otelin bahçesine tahrip gü-
cü yüksek patlayıcı atıldı. Şırnak'-
tim polislerince dövüldü. Olay
üzerine Olağanüstü Hal Bölge Va-
lisi Hayri Kozakçıoğlu üç tim go-
revlisini Şırnak'taki görevlerinden
alarak soruşturma açtırdı. Ağn'-
nın Doğubeyazıt ilçesine bağlı
Çiftlik köyünün ilkokulu da tero-
ristlerce yakıldı.
Olağanüstü Hal Bölge Valili-
ği'nden yapılan açıklamaya gore
Merdin'in Mazıdağı ilçesinin
Eroğlu-Atlıca bölgesinde önceki
gece 23.00 sıralaruıda köy koru-
culanyla PKK'lı teröristler arasın-
da çatışma çıkması üzerine olay
yerine takviye güvenlik güçleri
gonderildi. Çatışmada bir terörist
ölu olarak ele geçirilirken henuz
kimliğı öğrenilemeyen bir köy ko-
. nıcusu da yaşamını yitirdi.
Mardin'in ldil ilçesinin Bostanlı
köyünün Cehennem Deresi mev-
kiinde de güvenlik güçleriyle
PKK'lı teröristler arasında çatış-
ma çıktı. Olayda iki terörist ölü
olarak ele geçirildi.
Van'ın Çatak ilçesinin Andiçen
köyü Musa Dağı mevkiinde ise
önceki gün 15.00 sıralarında gü-
venlik guçleriyle köy koruculan
bir grup terörist ile karşılaşü. Çı-
kan silahb çatışmada, bir terörist
ölu olarak ele geçirilirken kimlik-
leri henuz öğrenilemeyen 2 köy
korucusu oldürüldü.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık il-
çesinde PKK'lı oldukları bildiri-
len 4 kişinin Ali Aksoy, adlı kam-
yon şoförünü otomatik silahlar-
la öldurdükleri bildirildi.
SHP Muş îl Başkanı Sırn Sa-
kik'in sahibi olduğu Zengök Ote-
Sokak dergisiniıı davası başladı
İstanbul Haber Servisi — Ya-
yın hayatına son veren haftalık
Sokak dergisi Yazı tşleri Müdü-
rü Tuğrul Eryılmaz, Tayfun Gö-
nül ve avukat Zeki Okçuoglu'-
nun, yayın yohıyla halkı askerlik-
ten soğutmak, komünizm ve bo-
lücu propaganda yapmaktan yar-
gılanmalanna başlandı. Sanıklar-
dan zorunlu askerliğe karşı kanı-
panya başlatan Tayfun Gönül'ün
katılmadıgı duruşmada, Eryılmaz
ve Okçuoğlu suçlamaları reddet-
ti.
İstanbul 2 No'lu DGM'deki
dünkü duruşmada sanıklar, der-
ginin 3. sayısında yer alan Tayfun
Gönül'ün "Askerliğe Karşı Savaş
Açan Adamdan: Neredesiniz?",
Avukat Okçuoğlu'nun "Lozan
Antlaşması'na Göre Kürtçe Mev-
lit Kürtçe Televizyon" ve "Ben
Hfllâ Komiinistim, Küçük (k) tle
Komünizm" başhklı yazılar nede-
niyle suçlandılar. Yazı lşleri Mü-
dürü Eryılmaz, dava konusu ya-
zılarda suç unsuru görmediğini
belirterek suçlamalan kabul etme-
di. Avukat Zeki Okçuoğlu da
Kürtlerin Lozan Antlaşmasından
doğan haklannı anlatarak Türki-
ye Cumhuriyeti Devleti Yunanis-
tan'da Lozan Antlaşması'na da-
yanarak Türk azınlığın hakkını
nasıl aradıysa ben de Kürtler için
aynı şeyi yapmaya çalıştım" de-
di. Kürtlerin Lozan Antlaşraası'-
ndan kaynaklanan haklarının
arastınlmasını isteyen Okçuoğlu,
eğer bu yapılmazsa araştırmanın
yapılması için anlaşmaya taraf ul-
kelere başvurulacağını söyledi.
Kürt olduğunu ve Türklere de
saygıh olduğunu belirten Okçuoğ-
lu, sonınların hukuksal çerçeve-
de çözümlenmesi gerektiğine de
dikkat çekti.
Sorgulardan sonra görüşü so-
rulan Mahkeme Savcıa Fezvi Yıl-
maz sanıklardan Okçuoğlu'nun
sorgusu sırasında bölücülük pro-
pagandası yaptığım ileri sürerek
tutuklanmasım istedi. Savunma
avukatlan ve Okçuoğlu ise bu is-
teme karşı çıktılar.
Okçuoğlu tutuklanması istemı-
ne karşı, "Ben mahkemeye say-
gılıyım. Propaganda kastım yok.
iddia makamının tutuklanma is-
teğini yerinde bulmuyorum. İddia
makamının bu tutumu ve anlayı-
şı, sorunlan cebirle halletmek is-
teyenlerin bir devamıdır. Sulh ile
savunmamı yaptım, kavga istemi-
yorum" diye konuştu.
Mahkeme ise Okçuoğlu'nun tu-
tuklanma istemini reddederken
sanıklardan Tayfun Gönül'ün
sorgusunun yapılması için duruş-
mayı ileri bir tarihe bıraktı.
Dava konusu yazıların dergide
yayımlanması sonrasında DGM
savcılanndan Cevat Özel tarafın-
dan hazırlanan iddianameye gö-
re Tayfun Gönül'ün TCK'nın
155. maddesine aykırılıktan 2 ay-
dan 2 yıla kadar, Zeki Okçuoğ-
lu'nun TCK'nm 142/3-6. madde-
sine aykırılıktan 7.5 ile 15 yıla ka-
dar, Yazı tşleri Mudürü Tuğrul
Eryılmaz'ın da dava konusu ya-
zıların tumunden sorumlu tutula-
rak 30 yıla kadar hapis cezasıyla
cezalandırılmaları isteniyor.
li, dün sabaha karşı saat 02.30'da
bombalandı. Dış duvarın dibinde
duran demir camekânın içerisine
yerleştirilen tahrip gücü yüksek
bombanın patlaması sonucu du-
varın bir bölümü yıkıldı, oteün ve
çevre binalann camlan kırıldı ve
otelin içinde de büyük ölçüde tah-
ribat oldu.
Gazeteci dövüldü
Gazeteci Kasım Kadirhan, özel
tim polislerince dövüldü. Olayın
üzerine Olağanüstü Hal Bölge
Valisi Hayri Kozakçıof lu Kadir-
han'ı döven üç timgörevüsmi Şır-
nak'taki görevlerinden alarak
haklarında soruşturma açtırdı.
Dun sabah 10.00 sıralarında
meydana gelen olayda Kadirhan'-
ın gazeteler bayilği yaptığı işyeri-
ne gelen Şırnak'ta görevli üç özel
tim polisi, Nokta dergisini oku-
yup tekrar iade etmek istediklerini
söylediler. Kadirhan'ın gazete da-
ğıtım şirketinin kuralları gereğin-
ce bunun olanaksız olduğunu soy-
lemesi üzerine giden özel tim po-
lisleri, aradan beş dakika geçtik-
ten sonra tekrar geldiler. Bu kez
Kasım Kadirhan'ı araçlanna alan
polisler, kent dışına çıkardılar.
Çevrede kimsenin olmadığı bir
yerde tim görevlilerince dövülen
Kasım Kadirhan'ın aldığı darbe-
lerle dişinin kırıldığı bildirildi.
Kadirhan, daha sonra özel tim
görevlilerince yaralı olarak geti-
rildiği Şırnak'ta savcılığa başvu-
rarak özel tim görevlisi polisler
hakkında davact oldu. Bu arada
olay Olağanüstü Hal Bölge Vali-
liği'ne de intikal ettirildi. Bunun
üzerine Olağanüstü Hal Bölge
Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Kadır-
han'ı döven üç tim görevlisi hak-
kında soruşturma açarak derhal
görev yerlerini değiştirerek Siirt'e
aldırdı. Olaydan büyük üzüntü
duyduğun belirten Kozakçıoğlu,
"Kasım-Kadirhan gazeteci oldu-
ğu için değil, olayın biçimi
üzücüdür" dedi.
FATİH M.YILMAZ
Avnıpa Konseyi Adalet Bakan-
lan Konferansı'nda, konsey tara-
fından çağnhnayan Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti de
"delegasyon" düzeyinde temsil
edildi. Adalet Bakanlığı bulunma-
dığı için aynı statüdeki KKTC
Cumhuriyet Başsavcısı Akın Sait,
konsey sekretaryası ve konferan-
sa katılan ülke delegasyonlannın
bilgisi dışmda, Türkiyefnin verdi-
ği "statü" ile toplantılara katıldı.
KKTC Cumhuriyet Başsavcısı
Akın Sait, Adalet Bakanı Oltan
Sungurlu'nun "davetlisi" olarak
Türkiye'ye geldiğini ve toplantılara
katıldığını bildirdi. Sait'e toplan-
tılarda eşlik eden KKTC İstanbul
Başkonsolosu Miinir Muhtaroğlu
da konferansı izlediklerinden,
Türkiye"nin dışmda hiçbir ulkenin
haberdar olmadığını söyledi.
KKTC "delegasyonu"nun, açı-
lış sırasında basına aynlan bölüm-
de diğer ülke delegasyonlarından
uzakta oturduklan dikkat çekti.
Konsey sekretaryası ve toplantıya
katılan ülkeler, her ne kadar kon-
sey davetlisi olmayan ve delegas-
yonda yeri bulunmayan hiçbir
kimsenin toplantıları izleyemeye-
ceğinı söylüyorlarsa da KKTC de-
legasyonu, "Adalet Bakanı Oltan
Sunguriu'nun himayesinde" bu
yasağı delmişti.
Adalet Bakanı Sungurlu ise
KKTC delegasyonunun konsey
toplantılarına katılması konusun-
da, hiç de endişeli görünmüyordu.
Sungurlu'ya KKTC'nin böyle bir
toplantıda nasıl temsil edildiğini
sorduğumuzda, "Bu toplantılara
katılacak ülkeleri, konsey genel
sekreterligi beürier. Ancak KKTC
delegasyonunu biz kendimiz ça-
ğırdık. Şu ana kadar da hiçbir re-
aksiyon gelmedi" dedi. Sungurlu,
"Hangi statnde katılıyoriar, ille-
gal delegasyon mu yarathnız" so-
rumuza, "Statüleri yok tabü. Sta-
tüierini biz verdik. Kimsenin de
haberi yok" yanıtını verdi.
Sungurlu'yla bu konuşma yapı-
lırken Avrupa Konseyi Adalet Ba-
kanlan Konferansı'run ikinci otu-
rumu başhyordu. KKTC "delegas-
yonu" toplantı salonunda Adalet
Bakanı Oltan Sungurlu tarafından
belirlenen gözlerden uzak yerlerini
almıştı. Ancak toplantının başla-
masından hemen sonra, KKTC
delegasyonu, salonu terk ediyor ve
gerekçe olarak "bir randevulannı"
gösteriyorlardı.
6
Avrupa'ya yeni hukuk
Nüfus huviyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
ARAP BÖREKÇİ
(Baştarafı 1. Sayfada)
dırım Akbulut, Türkiye'nin Av-
rupa'daki örgütlenmeler içinde
yer aldığını, tüm uluslararası an-
İaşmalara imza koyduğunu ve ço-
ğulcu demokrasi yolundaki tüm
çalışmalara katıldığını söyledi.
Akbulut, konferansın ortak hu-
kuk anlayışının, yeni bir Avrupa
kurulmasında büyük bir önem ta-
şıyacağım anlattı. "Avrupa'nın
yeniden yapılanmasının sağlam
temdlere dayandınlmasının ortak
hukuk anlayışının da oluşmasına
baglı olduguııa inanıyorum" de-
di. Akbulut dünyada çok kısa za-
manda sosyal ve hukuk sistemini
baştan aşağı değiştirebilen tek ul-
kenin Türkiye olduğunu söyledi.
Avrupa Konseyi Genel Sekre-
teri Catherine Lalumiere konuş-
masında bir Avrupa hukuk saha-
sının oluşturulmasının gerekh'liği
üzerinde durdu ve Doğu Avrupa
ülkelerinin hukuk konusunda çok
çeşitli ve değişik ihtiyaçları bulun-
duğunu kaydetti. Lalumiere, Do-
ğu Avrupa ülkelerinin bir hukuk
devleti kurmak zorunda oldukla-
nnı ve sosyal düzenlemelere ihti-
yaçlarının bulunduğunu belirtti.
İflas sözlesmesi
Avrupa Adalet Bakanlan 17.
Konferansı'nda uluslararası iflas
hakkındaki Avrupa Sozleşmesi
imzaya açıldı. İflas olaylarının
uluslararası etkilerini içeren söz-
leşmeye ilk irazayı, Türkiye adı-
na Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu attı. Sözleşme daha sonra Yu-
nanistan, Federal Almanya, Luk-
semburg ve Fransa adalet bakan-
lan tarafından imzalandı.
KKTC
Çalıntı
tahvilde
ipucu yok i
İZZET RIZA YALIN " ;
LEFKOŞA — Londra'da "The '.
BankOfEngland" adlı bankanın2
mayısta çalındığı bildirilen 272mil-
yon sterlin tutanndaki 86adet tah-
vilinin KKTC'de ele geçirilmesi
KKTC'de yoğun spekülasyonlara
yol açtı. Olayın ortaya çıkanlma-
smdan sonra tutuklanan 37 yaşm-
daki Eray Bullici daha sonra Kıb-
ns'ı terk etmemesi şartıyla serbest
bırakıldı.
Bir süre önce "bazı kişilerin sa-
nayiciyeticarikuruluşlangezerek .
Kıbns'a yakında Londra'dan bol
miktardadöviz getirerek düşük fa-
izli kredi verecekleri" yolundaki
söylentiler yoğunluk kazanırken,
"tahvillerin bir bölümünün bir '
banka aracılığıyla KKTÇ'den
J
Türkiye'ye ulaştırılarak Ingiltere1
den bozdurulraak istenmesi üzeri-
ne ilk ipuçlanmn ele geçirilmiş -
olabileceği" belirtiliyor. •
Olay, lOgünönceKKTCpoüsin- *
ce Lefkoşa'da ortaya çıkanldı. tn-
giliz polisinin, KKTC Londra tem-
silciliğı nezdindeçalıntı tahvillerin
bazüannınKKTC'debulunabilece-
ğine ilişkin duyurusu üzerine,
KKTC polisince başlatılan sonış-
turma scuıundauzun yıllar Ingilte-
re'de oturan, Lefkoşalı olduğu sap- „
tanan Eray Bullici adlı Kıbrısb
Türk tutuklandı. Sık sık Lofkoşa -
Londra arasında seyahat eden sa-
nık Bullici'nin kardeş ve babasının
pansiyonculuk yaptıklan, Deveci-
ler Ham'yla park yerlerini çalıştır-
dıkları bildirildi. Bullici'nin ne iş
yaptığı öğrenilemedi.
Lefkoşa polisinden edinilen bil-
giyegöre, Londra'da bankalannyo-
ğun olduğu City bölgesinde birgö-
revlinin çantasından çalınan 350 •
milyar TL değerindeki 86 hisse se-
nedi, söz konusu sanığın özel ban-
ka kasasında bulundu.
îngiliz yetkililerin duyurusu üze-
rine, Türk bankaları da uyanlmış-
ü.