26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZİRAN 1990 CUMHURÎYET/7 E INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N GÖRÜŞ Gebe Yarınlargüzelgünleregebeydi. Kürtaj ettiler. VUatÖzdeniroğlu BİLİM YILINDA TEMEL BİLIMLER SIKINTIDA Beyin göçünü önlemek içinTIP fakultelerinde, öğrenci- lere insan fizyolojisını oğreten ve molekuler düzeye kadar ın- celeyen deneysel bilgileri ilk yıllarda "Temel Bilimler" kur- süleri veriyor. Daha sonra kli- nik tıp'bilgileri bu temel iıze- rine branşlara ayrılıyor. Istan- bul Üniversitesi'nde temel bi- limler kürsüleri universite re- formunu izleyen yıllarda Türk araştırıcılar ve Alman profe- sörlerin emekleriyle sağlam bir zemine oturarak çalışmalarmı bilim dunyasına duyurdu. An- cak temel bilimler artık sıkın- tı içinde. İstanbul Üniversitesi İstan- bul Tıp Fakultesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Nuran Gökhan, bılım yılında temel bilimlerin cıddi ilgi bek- lediğini anlatıyor. Gittikçe pa- halılaşan araç gereçler nede- niyle tıp fakulteleri ancak kli- nik gereksinimleri karşılama çabasında. llginın azaldığı, maddi im- kânların yetersızleştiği temel bilimler dalında gereklı labo- ratuvarlar kurulamadığı için yetişmtş kaliteli elemanlar da Batı ulkelenne doğru beyın gö- çüne başlamışlar. Fen ve Ana- dolu liselerinde erken yaşlarda Prof. Gokhao, temel bilimlerin gereksinimlerini anlatıyor. araştırmaya yönelen, universi- tede de temel bilimleri seçen araştırrrracılann da göçmesin- den endişe ediliyor. A>TII zamanda Turk Fizyo- lojik Bilimler Derneği Başka- nı olan Prof. Gökhan, geçen yıl Fransa'da yaşayan bir akra- basından aldığı bağışla anabi- lim dalına ek bir bölum yap- tırmış. Buradaki laboratuvar- lardan birinde, beyin elektrik dalgalannın bilgısayarh analizi ile hem temel araştırmalar ya- pıbyor hem de kliniklere teşhis yönunden yardımcı olunuyor. Ancak aynı binada bu çalış- maları tamamla>r acak bir nö- roimmunoloji laboratuvarının da kurulması isteniyor. Sinir sisteminin bağışıkhk reaksi- yonlarını incelemek üzere yine kurulmuş bir hücre kultürü la- boratuvarı için gerekli yeni aletler de eksik. Bu laboratu- van başlatmak için 200 milyon gibi âdeta bir Mercedes araba fıyatı kadar para bulunamadı- ğı için biümsel çalışmalar ya- pdamıyor. Yurtdışında döviz harcanarak yetiştırilen genç elemanlar vakit kaybedıyorlar. Yurtdışına beyin göçüyle kar- şı karşıya kahnıyor. Hastaları direkt ilgilendır- mediği için yardıtn kuruluşla- n da temel bilimler konusu ile pek ilgilenmıyor. Boylece tum sağlık eğitimınin temelıni oluş- turan temel bilimler ne devlet- ten yeterli imkânı, ne de yar- dım kuruluşlanndan bağış ala- biliyor. Uzun süreli araştırmalann etkili sonuçlar verdiğini anla- tan Prof. Nuran Gökhan şöy- le diyor: "Orneğin ben bu dalda ça- lışmalara başladıgım zaman heniız kalp pili dzerinde labo- ratovar çalışmaları yapabili- yorduk. Şimdi ise kalp pili has- talara kolayca u>gulanan bir tedavi >öntemi haJine geldi. Bi- zim çalışmalanmız uzun vadeK ama temel konular. Yardım alamadıgımız için iıımersite- nin tıp fakültelerinin temel bi- limleri çökmek uzere. Buyük sıkıntıda. Bilim Teknoloji Şu- râa'nın aydınlık vaatlerini bek- lemeye sabnmız kalmadı. tm- dat." Duyan olursa. ÖNCE "YUH" SONRA "ALKIŞ" Okay Temiz, GuNıane'de verdigi konserde kendi ürettiği çalçılarla "Fı>fış"ı da jorumladı. (Fotograf: Muharrem Aydın) Okay Temiz dinlemeyi öğrettiTÜRKİYE'nin yetiştirdiği birçok sanat- çı, ulkelerınden fazla yurıdışında tanını- yorlar. Bunlardan biri de Turk müziğini değişik motiflerle ve kendi ürettiği ilginç çalgılarla yorumlayan Okay Temiz. 20 yıl- dır yurtdışında çalışmalannı surdüren Te- miz, Gulhane Şenliği'ne katıldı. Genellikle arabesk seven kesimlerin iz- lediği bu şenlikte binlerce kışinın önunde verdiği konserinde, "Ağn Dağı, Fış Fış, Gaznntep Çiftetellisi" gibi özgün parçala- nnı çaldı. Bu arada arka sıralardan "yuh" sesleri yukselmeye başlamıştı. Oka> Temiz bir an şaşırdıktan sonra başmı sallayarak duymamazlıktan geldı. Faka,t seslerin git- tikçe yukselmesi nedenıyle bu kez yuhla- yanlara alkış tutarak mesaj verraeye çahştı. Bu dılden de anlamayan gençler, Okay İe- mız'den sonra sahneye çıkacak olan Mah- mut Tuncer'ı bir an önce dinlemek için Te- miz'in bu konserinin bitmesini ıstiyordu. Temiz ve arkadaşlan tum bu olumsuzluk- lara rağmen programlannı kesmiyor ve parçalarını seslendirmeye devam edi- yorlardı. Bu kez ıslık ve yuhlar oldukça çoğal- dı. Temiz, artık dayanamadı ve aletleri sus- turarak, "Brava bravo, ben 20 yıldır yurt- dışında bu mııziği calrjonım, şimdiye ka- dar hiç yuh almadım. Burada sizin için muzik yapmaya çalışıyorum. Ama siz be- ni >uhluyorsunuz. Bu ne biçim iş? Sizler için tngiltere'den ozel çalgKilar gelirttim, kardeşim özel olarak bu konser için geldi. Burada Türkiye ve yurtdışında calısmış degerli arkadaşlarım var. Onlar sizin için buradalar" dedi. Konuşmanın bitıminden sonra ön sıralar- dan alkış sesleri yükseldi, arka sıralarda suskunluk egemendi. Okaz Temiz, kon-- serini sonuna kadar tamamladı ve sahne- yi terk ederken bol bol alkıslandı. Arabesk seven gençlere kendi müziğini sevmesini öğretemese bile hiç değilse efendice din- lemeyi öğretmişti. ANAP'AOKUYUCUTEPKISI Vay yazık PAZAR gunu 51 yerde be- lediye başkanlığı seçimlerı ya- pıldı. Sonuç ANAP'ın lehine oldu, 29 yerde belediye baş- kanlığını aldı. SHP ise 11 yer- de kazanırken DYP 5 yerde kazandı. Pazar akşamı seçım sonuç- lannın yavaş yavaş gelmesiy- le gazetenin telefonları da hiç durmadan çalmaya başlamış- tı. Arayan okuyucular merak ediyorlardı: —Seçim sonuçlan bakkında bilgi alabilir miyiz? —Kim onde gidiyor? Sonuçların belirmeye başla- masıyla ANAP'ın önde gitti- ği anlaşılmıştı. Arayanlara ESKIŞEHIR'IN KOKUSU •ANAP önde gidiyor' gibi ya- nıtlar venlıyordu. ANAP'ın önde gitmesine okuyucunun gösterdiği tepki, sevildiği için kazanan bir partıye gosterilen tepkiye benzemıyordu:. —Emin misiniz? —Öyle mi? Aaaaa... —Olacak şe\ degil! —Trakya'da da mı? —Yapma yav.... —Yaztklar olsun. —Vah vah.. —Tabii zaten bunlar önem- siz seçim, kuçuk verier. —Vay anasını... —Surpriz... ANAP bu ka- dar oy almamalıydı. —Yahu yine mi toparlandı bunlar?.. —Öncelikle DSP'nin otu- rup duşunmesi gerek. Onun yapamadığını vatandaş yap- maya çalışı>or gibi. O kadar guriıltü patırtı yaptılar, 4 yer banko gibi gosterildi. Zongul- dak, Meriç hepsi SHP'nin. DSP'ye iyı oldu. —Televizyonun soyledikle- ri doğru mu? —Sonuçlan televizyondan izliyoruz, ama biliyorsunuz guvenemiyoruz, gerçek mi? —Sonuçlar milli iradeyi tam yansıtmıyor. Kasaba seçimle- ri olduğu için hukümetle çok işi olan yerler onlar. Onun et- kisi olabilir. —Öyle mi? Vay yazık. SEÇİMLERİN MUZAFFER KOMUTANI Muhterem kardeşlerim MİLLt Göruş bir kere daha muzaf ferıyete mazhar oldu muhterem kardeşlerim... " Bu seçimden Allah'm yardımı ile bız galıp çıktık. Neden, anlatayım... Refah Partimız televizyonu hiç kullanamadığı halde, her akşam TV ekranlarını işgal eden faizci zihniyet partilerini tuş etti. Doğru Yol dedikleri yanlış yoldaki parti bile 5 yerde seçimı kazanırken televızyon ve faizci zihniyetli gazetelerde yer alamayan Refah Partimiz tam 4 beldede belediye başkanlığı seçimini kazandı. Allah'ın ipine sımsıkı sanlın diyenlerin peşinden gitmeyin, Erbakan'ın sopasını dikkatle ızleyın... trbakan elinde sopa>ta konuşmasını surduru\or. Belediye değil Şeker ESKİŞEHİR şu sıralarda buram buram pis kokuyor. Geçen hafta Eskışehir'in unlu ailelerinden iki bayan ve bir bay Ankara'dan Istanbul'a gi- diyorlanruş. Tren Eskişehir is- tasyonunda durduğunda her yana pis koku yayılmış. Bu arada bayanlar kokunun tren- den geldiğini zannederek kon- duktore çıkışnuşlar. Bunun uzerine şu yanıtı almışlar: "Bizim trenimiz kokmuyor, Eskişehir kokuyor.." — "Ne demek efendim, biz bu kentin eski yerlileriyiz, Es- kişehir'e haraket mi ediyorsu- nuz. Tren kokuyor işte.." Konduktör sesıni çıkarma- dan vagonun penceresini ka- patmış, kentten çıktıktan bir sure sonra da yeniden açmış. Içeriye tertemiz hava dolunca "tren kokuyor" dıyenler baş- larını önlerine eğmişler. Eskışehir'in kokusu şeker tabrikasının alkol fabrikası ar- tıklannı şilempe havuzuna vermesinden kaynaklanıyor- muş. Bu sırada belediye temiz- lık işçileri de eylemde olduğu için herkes temizlik işlerinin aksamasından kaynaklanıyor zannetmesin diye belediye şe- hirde anons yaptırıyor: "Koku bizden defU şeker- den.." Belediye yetkilileri geçen gün şeker fabrikasına giderek önlem alınmasını istemişler. Her zaman Porsuk nehrıne ve- rilen ve akarsuyu rengârenk boyayan atıklar, su azaldığı için havuzlarda kokmaya baş- lamış. Fabrika yetkilileri de şu savunmayı yapmışlar: "Bu Allahın işi, ruzgâr şeh- re doğru esmese koku gelme- yecek.." Çevrecılere duyurulur. HAYVANLAR tSMAİL GİJLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK ....... ck Vazşeçemiforc/vm. İktSı de benden VI / r PİKNİK PtYALE MADRA AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS GLRSES W I>iYî SoW«WZ 9\K HU2MP. BUUACAA2- GARFIELD JIM DAVIS GAOFl&LD, SAHA DÜN PÛSTİK ""*" J?AA j?AV?6) 2-1 BEİKIDE BOŞU- \ NA EVOaMUÛNI- J TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 6 Haziran İSVEC BAĞIMSIZLIĞINI ONA BORÇLU. 1523'r£ 8UGUM, ISI/EÇ PAKL4M£AjroSU, GUSTBV KRAL ILAN ETMtŞTİ tSı/EÇ, MOHı/EÇ VE 12S YfLPlG &İ£LE$İK DURUMDAYPt YOAJ£r//Uf DE DANİ MASKA KlSALUĞINDAyDI 1S18'PE, /Si/EÇLt SOYLU GUSTAV VASA, OAHtKMRKA KKAL( JT CH^lSn^N!A KARŞl AYAKLANMlŞ, yAKACANARAK. UAPSE AT7LMfŞ'ı ANCAK, DAHA SONRA KAÇMAY/ BAŞAfZARAK Bı£ OJPPU TOPlAMAyA GrlSlÇMlÇrı. KISA ^AMANPA, KUVy£rL£/S/rLS PANıMA&CAU IÇ6ALCİLERİ /SVE<, TEN KOVAN GuSTAt/ VASA, K&4L SEÇ.f/.A/trÇTİ. TARlHE, 'ıSVEÇ'ı•, TEMELlNPEfJ ÇArı£/MA ıNŞ, £P£M MUCIZE APAM" OiAISAK GEÇEN VASA, YAÇAPtĞ/ Y'Lt-A'/? BOYUNG4 ULZES/Nt ıÇfAIPE £l/ÇL£A/P//?MEY/ Şağefa, kraf ıfa*> ealı/ırfcen TÜRK VE DÜN1A KARİKATÜRÜNDEN Vladimir Nienaszew (SSCB)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle