23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZİRAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/15 Hıdır Bal tahliye edildi • tstanbul Haber Servisi — 1 Mayıs'ta halkı izinsız gösteriye katılmaya kışkırttığı savıyla yaklaşık 2 aydır yargılanmakta olan Belediye-Iş BeyoğJu Şube Başkanı Hıdır Bal tahliye edildi. lstanbul 2 No'Iu DGM'de yapılan duruşmada iddianame okundu. Hıdır Bal'ın 1 Mayıs'ta yaptığı basm açıklamalarıyla halkı yasaklanmış bir gösteriye katılmaya çağırdığı öne siiruldü. Kendisinin de 1 Mayıs günü yürüyüşe katılmak için Taksim civanna gittiği belirtildi. Bal ise sorgusunda suçlamaları reddederek basm açıklamalannın yasaya uygun olduğunu kendisinin bir sendikacı olarak 1 Mayıs'a katılmasının ve halka çağn yapmasının doğal olduğunu savundu. Hıdır Bal ayrıca Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı'nın 1. şubede kendisine küfrederek dövdüğünü ileri surdii ve "emniyet müdürü böyle yaparsa emrinde çalışan polis memurları neler yapmaz" şeklinde konuştu. (Fotograf: Nilgün Toptaş) Cafer Erdoğan tutuklandı • tstanbul Haber Servisi — Geçen pazar günü Küçükbakkalköy Dudullu yolu üzerindeki bir örgüt evinde Suna Çelik adlı militanın elinde bomba patlayarak ölmesiyle sonuçlanan olayda yaralı olarak ele geçirilen Cafer Erdoğan dun DGM'ce tutuklandı. Saghk personeli zam istiyor • İSTANBUL (AA) — Sağlık hizmeti veren personelin maaşlannın, en az yüzde 100 oranında arttınlması gerektiği bildirildi. lstanbul Eczacı, Tabip, Veteriner Hekimleri ve Diş ' Hekimleri Odalan'nca yapılan ortak açıklamada, kamu kurum ve kuruluşlarında çahşanların maaşlannın yükseltilmesinin gündemde olduğu ve yetkililerin yuzde 25-30 oranında bir artışı öngörduğü ifade edildi. Açıklamada özetle şu görüşler savunuldu: "Bu oran, sağbk gibi son derece önemli ve sorumlu bir alanda hizmet veren görevlilerin, asgari yaşam düzeyini bile sağlamaktan yoksundur. Sağlık personeli, üstlendiği ciddi görevi en iyi biçimde yerine getirebilmek için, rahat, huzurlu, güvenli ve ekonomik olarak sorumsuz olmalıdır. Ama, sağlık hizmeti personeli için söz konusu maaş artış oranının, en az yüzde 100 olması bir zorunluluktur. Bugün ayrıca, ana sağlık personeli arasında bulunan ücret farkhlığı, hizmeti olumsuz etkilemektedir. Bu ücret eşitsizliği ve dengesizliği, hizmetin hayati önemi duşünulerek kesinlikle ortadan kaldınlmalıdır." Prof. Aksoy'ıın mezarına ziyaret • A.NKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Ataturkçü Düşünce Derneği yöneticileri ve üyeleri dün derneğin ilk başkanı ve kurucusu olan Prof. Muammer Aksoy'un mezannı ziyaret ettiler. Dernek Başkanı Prof. Dr. Nejat Kaymaz burada yaptığı konuşmada Prof. Aksoy'u katledenlerin hâlâ yakalanamadığına dikkat çekerek, "Ülkemiz hızla ortaçağ karanlığına sürüklenmek isteniyor. Böyle bir ortamda inananlann hareketsiz kalması, susması olanaksızdır. Prof. Aksoy, bizim için bir çağdaş bilim, bir özgür düşünce, bir aydınlanma simgesi olmoştur" dedi. Sovyet uçagı IstanbuPda • tSTANBUL (AA) — Bir Sovyet pilotu tarafından iltica amacıyla dört gün önce Sovyetler Birliği'nden Türkiye'ye kaçırılan 12 kişilik Sovyek uçağı, Sovyetler Birliği'ne iade edildi. Sovyet pilot tarafından indirildiği Kocaeli'nin Kandıra ilçesi Rumcağız kıyısında bekletilen uçak, dün yapılan görüşmelerden sonra Sovyetler Birliği'nden gelen teknik heyete teslim edildi. Uçak, iki Sovyet pilot ve iki uçuş mühendisinden oluşan ekibin yönetiminde, bulunduğu yerden havalandırılarak, saat 18.30 sıralarında lstanbul Ataturk Havalimanı'na indirildi. Bakım ve yakıt ikmali yapılan Sovyet uçağının, bugün Sovyetler Birliği'ne hareket edeceği bildirildi. Bakan, yargıçlarla namaz kıldı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Ankara Adliyesi mescidinde, cumhuriyet savcılan ve vargılarla birlikte dun cuma namazı kıldı. Cuma namazı nedeniyle, adliyeye beraberinde bazı bürokratlarla birlikte gelen Sungurlu'yu, ankara Cumhuriyet Başsavcısı Akın Öncul ile Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri karşıladı. Ardından, okunan ve adliye koridorlannda yankılanan cuma namazının ardından, adliye binasının ceza mahkemelerinin bulunduğu arka bloğun alt katında yer alan mescitte namaz kılındı. Namaza, Ankara Adliyesi savcı ve yargıçlannın büyük bölümü ile çok sayıda adliye personelinin katıldığı da görüldü. LİDERLER BUGÜN NEREDE tNÖNÜ Kopenhag'taki temaslannı tamamlayarak, Tunus'a geliyor. DEMtREL Ankara'da DYP'nin kuruluş yıldönümü töreninde konuşacak, gece de lstanbul Sheraton'da basın yemeğine katılacak. BAYKAL Artvin Kafkasör Festivali'ne katılıyor. DALAN Ağn'da il örgütünu açıyor. Cumhurbaşkanı Özal TV'de konuştu Özallı Muhalefete hodri meydanÖzal Hodri Meydan programında kendisini düşürmeye çalışan Demirel ve Baykal'a cumhurbaşkanının halk tarafından secilmesi önerisini yineledi. Özal, "Şimdiden anayasayı değiştiririz ve deriz ki, 1992 seçimlerinde halk seçer. Ben aday olurum, onlar da aday olsunlar işte hodri meydan" dedi. me arzulan oldugu bir gazetemiz- de çıkü bu. Bunun tabii yapılıp yapılmayacağını, miimkun olup olraadığını munakaşa etmek iste- mivorum. Ana>asamıza göre ne- dir dunım? Kolayı var bu işin. Şimdiden anayasayı değiştiririz ve deriz ki 1992 seçimlerinden son- ra cumhurbaşkanını halk seçer. Ben de itiraz elmem. Ben aday olurum. Onlar da ada> olsunlar. İşte hodri meydan." Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Uğur Düııdar'ın Çankaya butçe- sinin öngorülen zamandan önce bitirilmesiyle ilgili olarak sordu- ğu sorııya da "Bizden bir sene ev- >elki butçede de bir ek ödenek ba- his konusu. V uzde kaç civannda, epej buyuk bizim aldığımızdan daha fazla, bir sebebi vardır. Ben onu araştırmak istemiyorum. Bir de bu sene ilk defa olarak belki Çankaya Köşku'nde uzun zaman- dır yapılamayan tamirat bakım yapılmıştır" dedi. 'Hediye alıııa ahşkanlığı sürüyor' Haber Merkezi — Cumhurbaş- kanı Turgut Özal, Hodri Meydan programında Ugur Dündar'ın so- rularını yanıtlarken, Demirel ve Baykal'ın kendisini duşurme ar- zusunda olduğunu belirterek iki lidere de onUmuzdeki seçimde cumhurbaşkanırun halk tarafın- dan seçilmesini önerdi. Özal, "Şimdiden anayasayı değiştiririz ve deriz ki 1992 seçimlerinde cum- ^TURGUT NEREDEN KOŞUYOIT DAVASI hurbaşkanını halk seçer. Ben de _ a ^ ı ^ — — i — ^ ^ ^ — ^ - ^ — ^ — itiraz elmem. Ben aday olurum. Onlar da aday olsunlar, işte hod- ri meydan" dedi, Ozal Semra özal'ın ANAP Genel BaskanlığT- na aday olmayacağını bildirirken de "Politikaya atılıp atılmayaca- gını ise bilmem. Herkesin politi- kaya atılma hakkı vardır" diye konuştu. Televizyonun 1. kanahnda can- lı olarak yayınlanan "Hodri Meydan" adlı programa konuk olan Cumhurbaşkanı Turgut özal, siyasi ve ekonomik konula- ra değindi. Turgut Özal ilk olarak Uğur Dündar'ın "Klasik politikacı-devlet adamı özellikle- rini taşımadıgı ve bir politikacının nasıl olması gerektiği" şeklinde- ki sorusunu yanıtladı. özal, bu soruya "Bir politikacı gonındıi- ğiı gibi olmalıdır > a da olduğu gi- bi gorunraelidir. Ben kimseyi tak- lit etmem. Bulunduğum yere her basamağı teker teker aşarak gel- dim. Bu onemlidir" diye yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Turgut özal İlk Hedef 90 tatbikatı sırasında söylediği "proıesyonel ordu" kavramının yanlış anlaşıldığını, askerlik dönemınde azaltma ya da çoğaltma duşunülmediğıni soyledi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal program sırasında aynca çekim- İeri daha önce yapılıp, banttan ya- yınlanan "halkın" sorulanm da yanıtladı. Özal, "Hayal pahab, et pabah" şeklinde yakınan ve ço- zum isteyen bir yurttaşa yanıt ve- rirken, "her dönemde hayat pa- halılığından şikâyet edilmişür" dedi. Bunun talebin artışından kaynaklandığını söyleyen özal, "Enflasyon öniimüzdeki 2 yıl içinde rayına oturacak. Beli kınldı" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, bir Fransız gazetesine "Cumhur- başkanını halk seçsin" şeklinde verdiği demeçle ilgüi olarak Uğur Dündar'ın sorusunu yanıtlarken kendisinin 1987 seçimlerinden sonra cumhurbaşkanını halkın seçmesini istediğini, muhalefetin o zaman buna karşı çıktığını söy- ledi. Özal, "benim parlamentoda seçilmem sırasında ise "halk seçsin' dediler" diye konuştu. özal şöyle devam etti: "Fransız gazetesine verdiğim demeçte de- dim ki; beni bu makamdan 1992 seçimlerinden sonra eğer tabii ek- seriyetieri olursa Sayın Demirel ile Baykal'ın bir araya gelip diışiır- Cumhurbaşkanı Özal, Dün- dar'ın "gercekten polilakaja atı- lacak mı Semra Özal" şeklındeki sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Herkesin politikaya atılma hakkı var. Ama Semra Hanım atılmasın gibi taflar soylendi. Ya- zılar yazıldı. Buna hakikaten ben de uzıildum. Şunu da açıklamak zorunda kaidıra. Aday olmaya- cak. Soylediğim budur dikkat edin. Politikaja atılır mı aıılmaz mı onu bileraem. Ama aday ol- mayacak." Turgut Özal, Istanbul'un su so- runu konusunda da üstü kapalı olarak belediyeyi eleştirdi. Ozal »u sıkıntısına 1989 yılın- daki kuraklığın sebep olduğunu ve o dönemde barajlardaki duru- ma rağmen çok su çekildiğini be- lirtti. Cumhurbaşkanı Özal, Kuru- çeşme studyolanndaki Hodri Meydan programının çekiminden çıkarken, soru sormak ve fotoğ- raf çekmek isteyen gazetecilerle korumalar arasında her zaman ol- duğu gibi yine tartışma çıktı. Ko- rumalan özal'ın gozü önünde ga- zetecileri tartaklarken, yumruk atmaktan da çekinmediler. Özal, programdan sonra "GAP" adlı uçağı ile Ankara'ya gitti. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Cumhurbaşkanı Turgut özal ve eşi Semra Özal'ın "Tur- gut Nereden Koşayor" kitabuıda kendilerine hakaret edildiği gerek- çesiyle gazeteci yazar Emin Çöla- şan aleyhine açtıklan 300 milyon liralık tazminat davasına dün de- vam edildi. Tanıklar "Özal aile- sinin bediye alma alışkanlığının siirdiigii ve bu durumun devlet adamhgı ile bağdaşmadıgı" görii- şünu belirttiler. Duruşmada savunma tanığı olarak cağnlan gazetemiz yazan Uğur Mnmcn, Tercüman gazete- si Ankara Temsilcisi Yavnz Do- nat, Milliyet gazetesi yazan Metin Toker, Sabah gazetesi yazan Be- kir Coşkun ve Hürriyet gazetesi Ankara temsilci yardımcısı Hay- ri Birler'e kitapta yer alan iddia- lardan "Özal lilesinin bol miktar- da bediye alma alışkanlıgı" soru- su yöneltildi. Gazetemiz yazan Uğur Munı- cu, "Bir oto galerisinin sabibinin "Cumhurbaşkanı'nın eski dama- dı bateri sanatçısı Asıra Ekren ile luzı Zeynep ÖzaJ'a Jaguar mar- ka bir olomobil bediye etmesi ile ilgili bir haberi araştırdıgını, ha- t>erin doğru olduğunu, otonun ise kamuoyu baskısı ile sonradan ia- de edildiğini" anlattı. özal aile- sinin hediye alma alışkanlıklannın surdüğılnü kaydeden Mumcu, "BUge adb bir diplomat bayan- dan özal aüesinin kabul ettiği be- diyeler konusunda da bilgi aldığını" belirtti. Mumcu, "Bun- lann dışında, Asım Ekren'in ve Arap sermayesi ile birleşen Kor- knt Özal'ın birdenbire nasıl zen- gin olduklannı mahkemenize belgelerle aniaUbUirim" diye konuştu. Milliyet gazetesi yazan Metin Toker, "Başbakanük Müstesarh- ğı döneminde Hasan CeJai Gü- zel'in kendisine dönemin Başbakanı özal'a gelen pahalı he- diyelerin iade edilmediğini anlattığını" söyledi. Hasan Celal Güzel ve Adnan Kahveci gibi dev- let adamlannın kendilerine gön- derilen hediyeleri kabul etmediklerirü anlatan Toker, "Bu tıir hediyeleri geri çevirmek degil göndermek nezakeUizliktir" de- di. Toker, özal'lann "bediye al- ma alışkanlıklarını söFdördiik- lerini" kaydetti. Yavuz Donat da işadarru Sakıp Sabancı'nın Amerikalı bir baka- na verdiği hediyenin "pahalı olduğu" gerekçesiyle iade edildi- ğini arumsatarak "Özal'ın bu tur bediyeleri iade etmesinin nezaket- sizlik kapsanuna" girmeyeceğini söyledi. Donat, bir yübaşında özal tarafından kendisine gönde- rilen elbiselik kumaşı "nezaket geregi reddetmediğini, ancak bir devlet adamı için durumun fark- lı olması gerektiğini" söyledi. Sabah gazetesi yazan Bekir Coşkun, "Devlet adamlannın son yülarda bediye almanu dozanu kaçutbklan" görüşünü savunarak "Sayın Özal herhangi bir zeagi- nin yalında bir bafta kaJıp para- sını odemiyorsa bu da bir hediye kabuludıir" diye konuştu. Hurnyet gazetesinden Hayri Birler de Zeynep özal'a annağan edilen Jaguar oto ile Turgut özal'a Merkez Bankası ziyareti sı- rasında 17 gramlık (700 bin lira- lık) altın verilmesi haberlerinin basmda yer aldığını anımsattı. Birler, "Hediyeain geri çevrflmc- sinin nezaketsizlik olup oünaya- cagı, hediyenin nitdiiiııe bagbdır. Jaguar marka otoyu kabul etme- nin devlet adamhgı niteligiyle bağ- daşmadığı kanısıodayun" dedi. Mahkeme, kripto davası nede- niyle duruşmada bulunamayan Güneş gazetesi Ankara Temsilci- si Uluç Görkan'ın da tanık olarak dinlenmesi ve Yaşar Gedik'in ifa- delerinin gelmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. DYP'NIN 7. KURULUŞ YILDOIVÜMU BUGUN KUTLANIYOR İstanbul örgütünün geleneksel balosu tç Politika Servisi — DYP'nin 7. kuruluş yıldönümü bugün kutlanıyor. Partisinin 7. yılı dolayısıyla Istanbul'a gelen DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, dün gece DYP lstanbul tl Örgütü'nun düzenlediği Geleneksel II Balosu'na katıldı. Eski lzmir Valisi Nevzat Ayaz, Halit Narin, Cavit Çağlar'ın yam sıra profesörler, işadamları ve kamu kuruluşları lemsilcilerinin katıldığı DYP İstanbul örgutunün balosunda Turk halk muzıği sanatçısı Hülya Suer ile dansöz Aslıhan Öncü de sahneye çıktılar... Hilton Oteli, Exhibition ve Convention Center'de yapılan baloya eşi Nazmiye Demirel ile birlikte gelen Suleyman Demirel bu sabah Ankara'ya dönerek, DYP'nin 7. kuruluş yıldönümü kutlamalannda hazır bulunduktan sonra akşam yine lstanbul'a gelerek gazetecilerin onuruna verilen "Hür Basın, Hür Kalem" gecesine, yann da DYP lstanbul İl Kongresi'ne katılacak. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) CUNEYT ARCAYUREK vazıvor En Önemli Sonın FETHİYE — 5 gün süreyle kimi yürek- ler kıpır kıpır. TV düğmesine kimileri eli- ni uzatmak ıstemeyscek. Ne İtalya, ne Almanya ne 6e Brezilya maçları. TV haberlerinde yeni bir devlet sorunuyla karşılaşmaktan kaçınmak için gece haberlenni ızlemek istemeyecek ki- mileri. Dünya şampiyonluğu sonunda olaca- ğına varır. Ama bizde devletin tepe nok- talarını maazallah sarsacak bir olay ha- ber, Bakü'den ya da Sekı'den yansırsa di- ye 5 gün kaygılı bekleyişlerjn girdabına düşeceğiz. SO, havaalanında dün Azer- baycan gezisini "Çok hassas konu" di- ye nıtelemış. Dogru. Çünkü devletin has- sas konularını ancak devlet büyüklerinın hassas eşlen izleyebılir. Basının SÖ'nün ilk resmı gezisi yorumlarına karşı çıkmış. Yeni ve değışik yorumlar getirilmemesi- ni dilemiş. Çankaya yaşantısına yakışır adıyla Sultan Air'e binmeden önce Azer- baycan'da yapacağı konuşmaların Mos- kova Elçiliğimiz ile Dışişleri'nce hazırlan- dığını söylemiş. Bu bile, gezinin resmi ya- nını duyuruyor. Ya da SO'nün çam devi- receğinden korkulduğu için yazıtı metin- ler eline tutuşturuluyor. Üstelik Moskova Bûyûkekpimiz Vblkan Vural, TÖ aılesinin çok yakından tanıdı- ğı, geçmişte birlikteliği olan bir diplomat. Bu yakınlık çerçevesinde doğrusu hem TÖ'yü hem de SÖ'yü memnun edecek metinler neden hazırlamasın? Dışişleh- ninkiler ise eöiye, sütlüye kanşmayacak cinsten olmalı. Ama Azerbaycan'daki he- yecanı görünce SÖ'nün siyasete aşık do- ğası kabarırsa vblkan Vural da Dışışleri metinleri de bir yana. Bakü'den, Seki'den yansıyacak kaygı verici, devietin tepe noktasında büyük gü- rültülerin kopmasına yol acacak haber üzerine kurulu çeşitli olasılıklar doğrusu sade insanın içini ürpertiyor. Tarihsel bağ- larımızdan ilham alan bir Azeri kardeşi- miz, bir geceyarısına doğru orkestranın ahengine kapılıp ya SÖ'yü dansa davet ederse? SÖ de örnegin, Azerbaycan Baş- bakanı'ndan gelen çağrıyı kıramayıp "dansa daveti" kabul ederse? 26 haziran- da SÖ yurda döndüğünde çok büyük bir devlet sorununun çözümüyle Çankaya ve yaz aylarında haber bozgununa kapılan basınımız uzun süre uğraşacak demek- tir Çankaya'daki yeni bunalımın belgele- ri, birkaç gün önceki gazetelerde yatryor çünkü. Ne demişti TO? "Biz" demişti, "Yani Semra ile ben, başkalan ile dans etmemeye yemin ettik." Kaygılar haksız mı şimdi? TÖ'nün Şii ile Sünni ayırımı yaparak Azerbaycan'da biriken tepkilen önlemek uğruna kryı kent- lerde serin sular varken su yaz günü Azerbaycan'a kadar gıden SÖ, devlet so- rununu "dansa daveti" kabul ederek çöz- meye kalkarsa? TÛ ile SÖ'nün ettikleri ye- min bozulacak ve de efendim, Çankaya doruklannda yeni bir ve büyük boyutta so- ru n patlak verecek. Dilerız kı başımızda binbirsorun eksik olmazken, üstüne üstlük yeni bir devlet sorunu çıkmasın. Böyle bir olay, içte dış- ta işlerin kıyak gittiğini durmadan yazıp çizen, Çankaya dan telefon açıldı mı düğ- melerini ilikleyip hazırola geçen basın er- babı için bulunmaz bir nımet olabilir. Ama devlet fikrine sahip olan -örneğin anamu- halefetimiz için- dansa yeminin bozulma- sıyla baştayacak gürültüler demokrasimi- ze büyük zararlar verebilir. Her şeyi de- mokrasi içinde çözeceğimizi ilan ettikten sonra uygar msanlara yaraşır dansa çağ- rıyı kabul etmek rejim açısından hem ik- tidar hem de muhalefetımize büyük kay- gıları beraberinde getirebilir. SÖ'nün başka biriyle dans etmesine benzerolasılıklar demokrasimizin baş to- nusuyken TÖ varsın "demokrasiyi, de- mokrasi mekxllanyla tahnp etmeyi" sûr- dürsün. TÖ anayasayı dınlemıyormuş, ya- saları dilediği gibi yorumluyormuş, dev- let kesesini hoyratça harcıyormuş. Boş- verin bunları. Asıl sorun, SÖ'nün Azer- baycan'da başka biriyle dansa kalkarak demokrasiyi tahrip edip etmeyeceği. Bıze gelen haberlere göre Ankara'da yaşayan Azerilerin büyük bölümü, SÖ ile birlikte gıden hanendeleri ve sazendele- ri arabesk buluyor ve bu ekibin Türk kül- türünü yansıtmayacağını ileri sürûyortar- mış. İbo da buradaki Azerileri haklı çıka- racak bir davranışla dün SÖ Hanımefen- di'yi havaalanında tam 45 dakika arabesk biçimde bekletmez mi? Yapılır mı kardeşim SÖ gibi çok duyar- lı bir konuya 5 gününü ayıran bir eşe. Bakü'den, Seki'den eğienceli haberler- le serinlemeyi umalım. (Boftora/ı 1. Sayfada) Dündar da Özal'a rahat cevap ve- receği, propagandaya yönelik, amaçlı sorular sormakla suçlan- dı. 36 haftadır Ugiyle ızledikleri Hodri Meydan programının ken- dileri için dün akşam bittiğini di- le getirenler, programın Bay özal'ın "Bay Ba$kan"lığıru pe- kiştirmek için kullanıldığını, TRT'nin de bu olaya goz göre gö- re alet edildiğini vurguladılar. Okurlanmızın çoğunluğu her zamankinin aksine soru sorama- maktan yakımrken, Uğur Dün- dar'ın yönelltiği sorulann taraf- lı, önceden seçilmiş, açıklanması istenen konular olduğu ve prog- ramın danışıklı-dövüş hazırlandı- ğı uzerinde birleştiler. Hodn Mey- dan programıyla ilgili tepkiler şöyle: Orhan Karaevli (Gazeteci) — 36 haftadır Ugiyle izlenen Hodri Meydan olayı bu akşam bitmiştir. Çünkü, kimsenin telefonla soru sorulmasına izin verilmeyen bu akşamki ısmariama program, Bay özal'ın "Bay Başkan"lığını pe- kiştirmek için kullanılmış, değerli gazeteci Uğur Dündar ile progra- mı da amaca alet edilmiştir. Bu akşamki sözde Hodri Meydan'ın tek yaran, birileri hâlâ ortada ge- zinırken, Türkiye'yi kimin yönet- tiğini görmeyen gözlere sokmak olmuştur. Ersia Yalçın (öğrenci) — So- ru sormamıza neden izin verilme- di? Program her zaman ki akışın- da neden değildi? Uğur Dündar'- ın sorulan bize sanki önceden ha- arlanmış, daruşıklı-dövuş sorular gibi geldi. Hodri Meydan'a dün akşam gölge düşmüştür. F«loş Ongv (Yöneüci) — Uğur Dündar canlı yayın diye sunulan programda Cumhurbaşkanı özal'a seçilmiş sorular sordu. Ne cevap alınmak isteniyorsa yönel- tilen sorular o türdendi. Dündar'- ın soruları >aızeysel ve Özal'a ra- hat propaganda yaptırabilecek, onu rahatsız etmeyecek cinstendi. Dündar, programda taraflı dav- randı. HalU Topaloğlu (Emekli Hava Assubayı) — Uğur Bey sorulan ve programdaki tutumuyla acaba damatlığa mı soyundu? Program- da her şey vardı, bir tek Efe nok- sandı. Belma Doğan (tş kadını) — TRTyi protesto ediyorum. Cum- hurbaşkanı özal'a "Ağa Ceylan'- ın yeri güzel mi, tatil için tavsiye eder mi? Bunu soracaktım sora- madım." Semra Akçetin (Emekli Doç. Dr.) ve kızı Gediz Akçetin — Hodri Meydan Programına: Sa- yın Uğur Dündar sizi Cumhur- başkanı özal ile yaptığınız Hod- ri Meydan programındaki telefon ile soru cevap bölümune yer ver- memeniz nedeniyle protesto edi- yoruz. Rua Ydmaz (Serbest) — Alışa- madığımız bir Cumhurbaşkanını Hodri Meydan programında bize zorla sevdirmeye çalıştılar. Bu program bunun için mi hazırlan- dı? Sayın özal'ın bir başbakan gi- bi televizyonda hukümet propa- gandası yapmasına nasıl izin ve- rüiyor?" Mehmet Mumcu (öğrenci) — Sayın özal'ın bir başbakan gibi televizyonda propaganda yapma- sına ve konuşmasına karşıyız. Uğur Dündar, belirlenen sorula- n acacak sorular sorularak prog- ramı danışıkh dövüş yönetti. Kemal Akın (Serbest) — Soıu soramadjk, bir şey yapamadık. Başbakan gibi karşımızda propa- ganda yaptı ve övündü. Bu prog- ramı izlemeye mecbur muyuz? Maç da yoktu, zoraki taküdık. önceden belirlendiği açık olan so- rulara basmakalıp cevaplar din- ledik. Mehmet Ali tşlcr (tşadamı) — Aüşamadım diyemiyorum sonra fena oluyor. Hodri Meydan prog- ramı boyunca 'Televizyonda rek- lamlan izledik'. Kutlu ve Saı^ın'a Strasbourç ddaveti GALERİ • ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26 TXT KÜLTÜR WKANLlCl TÜRK VE ISLAM ESERLERI MÜZESt B A L K A N NACİ İSLÎMYELÎ 18 HAZİRAN - 30 TEMMUZ 1990 5. KURULUŞ YILINDA V E S T E L ' I N DECERLI KVTKILARI^LA YUSUF TAKTAK 11 Mayıs - 4 Temmuz DERİMOO KÜLTUR MERKEZİ S a h ı t y o l u . B e l k a r d e ı l e r D u r â k . K t z l ı c e s m e I S T A N 8 U L 5 8 2 8 4 00 7GunAçığız YEMENİ MODA SANAT Otantik çarpıcüığın etkisinde özgün yaz kreasyonu... Toptan • Perakende Kalanm TSbank karşıu 348 43 52 GORBON SANAT GALrZRlSl" AYDAN KUT SERAMİK SERGlSİ 24 Mayıs-24 Haziran 1990 SANFA SANAT GALERİSİ Ekrem Kahraman Umur TOrker ibfahlm ÇHIçioğlu Raztye Kubot Resim ve Heykel Karma Sergisi 6 Haziran - 6 Eyiüt Adem Genç Bllal Erdoğan Mustafa DüıgOn Gürdal Duyar OEHİSHOVV IHLAMUR Ihlamur Cad Yeşılçımen Sok No- 91 Beçıkias/IST 159 72 55 AEDPA ibTekstilbank Sanal Galerisi MİKHAİL ZLATKOVSKY Karıkatur Sergısı 14-25 Haziran HOsm GCT.de Cad. 12S T>?vikly» 136 12 7S Sergj Duyunjlarmız İçin 146 97 38 132 64 26 SOYLEV (Cilt 1-2) Hıfzı V. VeUdedeoğlu 18. bası 7000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğtu-tstanbul ödemdi gönderUmez. SOYLEV (Belgeler Bölümü: Cilt 3) Hıfzı V. VeUdedeoğlu 3. bası 5000 lıra (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğiu-htanbul Ödemeli gonderilmez. ŞAYBLI GÜNLER Muzaffer Buyrukçu 3000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. PARLAMENTONUN BOYUTLARI Ratami Kumaş 3000 üra (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödemeli göaderimez. İSTANBUL SERBEST MUHASEBECI MALÎ MÜŞAVİRLER ODASI'NDAN DUYURU Değerli meslektaşlanm. Güçlü oda, güçlü genel kuruldan çıkar. Katılımcılığın yükselmesi, sesimizin yükselmesidir. 23-24 Haziran'da genel kurulumuza katılalım, oylarımızı kullanalım. MÜTEŞEBBİS HEYET BAŞKANI YAHYA ARIKAN Yer:Lunapark Gazinosu, Vatan Cad.AKSARAY Saat: lO.ftft-17.00 ara« 4 BRÜKSEL (AA) — Avrupa Parlamentosu Sol Koalisyon Gru- bu Başkanı Rene Piquet ve Baş- kan Yardımcısı Yunanlı Vassilis Efremidis, TBKP Başkanı Nihat Sargın ve Genel Sekreter Haydar Kntin'nun Avrupa Parlamentosu1 nun temmuz ayında Strasbourg- ta yapacağı toplantıya katılmala- n için girişimde bulundular. Piquet ve Efremidis bu amaç- la, Avrupa Parlamentosu Başka- nı Enrique Baron Crespi ile AT- Tûrkiye Karma Parlamento Ko- misyonu eş Başkanlan Bülent Akarcalı ve Hollandah A. Met- ten'e başvurdular. Rene Piquet, Parlamento Baş- karu Baron Crespo'ya yolladığı mektupta, "Kntln ve Sargın ger- cekten serbest midirier, yoksa göz- albada mı tutuluyoriar?" sorusu- nu sorduktan sonra başkanın Türk makamlan nezdinde girişim- de bulunmasmı ve Kutlu ile Sar- gın'ın Strasbourg'a gelmesini sağ- lamasını isledi. ÜSKUR '\ ff Ssûrûcü Kursui t Û2R İİ i Ssûrûcü Kurs t GÛ2ERGAH SERVİSİYLE USKÜR ^ a Uselerine: \ inglizce Matematik f. hgHlzce Fen
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle