Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/14 HABERLER 23 HAZÎRAN 1990
GUZEL MAHKEMEYE BAŞVÜRDU
DGMsavcdarına
tazminat davasıANAP Gaziantep
Milletvekili Hasan Celal
Güzel, Özal-Bush
görüşmelerinin
tutanakiannın
açıklanmasıyla ilgili
olarak açılan davada
savcılar, Demiral ve
Coşkun'un kişisel
haklarına saldırıda bulunduklanm bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Btiro-
su) — ANAP Gaziantep Millet-
vekili Hasan Celal Güzel'in,
Özal-Bush görüşmesinin tuta-
naklannın kamuoyuna açıklan-
ması davasının görüldüğü Anka-
ra OGM Başsavcısı Nusret Demi-
ral ile Savcı Ülkü Coskun aley-
hine 100 milyon liralık tazminat
davası açtığj öğrenildi.
UBA'nın haberine gdre, ANAP
genel başkan adaylanndan da
olan Hasan Celal Güzel Ankara
Asüye Hukuk Mahkemesi'ne
avukatı Prof. Yahya Zabunoglu
aracılığıyla başvurarak Ankara
DGM Başsavcısı Demiral ile as-
keri savcı Coşkun hakkında ma-
nevi tazminat davası açtı. Avukat
Zabunoğlu, Özal-Bush görüşme-
lerinin tutanakJarınıc karauoyu-
na açıklanmasıyla ilgili olarak
açılan davada savcı olan Demiral
ve Coşkun'un Hasan Celal Gü-
zel'in kişilik haklarına açıkça sal-
dırdıklarını öne sürdü. Daha sor-
gu asamasında Güzel'in' sanık
konumuna düşürülmesi için özel
bir çaba harcandığını öne süren
Zabunoğlu, DGM savcılannın
suçlayıcı ve kişilik haklanna za-
rar verici davranışlanndan örnek-
ler sıraladı. Zabunoğlu, Demiral
ve Coşkun'un 100 milyon liralık
tazminatla mahkûm edilmelerini
istedi. Prof. Zabunoğlu'nun aç-
tığı dava, dosyanın müracaat
mahkemesi tarafından ilgili mah-
kemeye gönderilmesi ve savcılarla
ilgili yasal prosedürlerin tamam-
lanmasından sonra başiayacak.
Anayasa ve Adalet Karma Ko-
rnisyonu Baskanı Kamil Tagnıl
Coskunoglu AA'ya yaptığı açık-
lamada hazırhk komisyonunun 7
Haziran 1990 günü Hasan Celal
Güzel'in dokunulmazlığının kal-
dınlmasının dönem sonuna bıra-
kılmasına ilişkin hazırladığı ra-
poru karma komisyona verdiği-
ni söyledi. Coşkunoğlu, TBMM
12 haaranda tatile girdiği için ra-
ponın karma komisyonda henüz
ele alınmadığını belirterek eylül-
de yeni yasama yılı basladığında
konuya ilişkin raporun incelene-
ceğini kaydetti. Coşkunoğlu ra-
porda, Güzel'in dokunulmazlığı-
nın kaldırılmasının dönem sonu-
na bırakılmasının istendiğini ha-
tırlatarak, "Ancak, karma komis-
yon oe karar verir, oan
bilemeyiz" dedi.
Cumhuriyetle dava
Kripto davası sanıklarından Hande Mumcu'nun
hazırhk soruşturmasında ahnan ifadelerini yayımladığı
gerekçesiyle Yazı Işleri Müdürümüz Okay Gönensin ile
Cüneyt Arcayürek ve Erbil Tuşalp hakkında dava açıldı.
lstenbul Haber Scrvisi — Ga- neyt Arcayürek'in "Gizli Belge-
zetemiz hakkında, kripto davası
sanıklarından Hande Momco'-
nun haarlık sonışturmasında alı-
nan ifadelerinin "aleni duruşma
rapılmadan yayınıiaadığı" ge-
rekçesiyle iki ayrı dava açıldı.
Aynı gerekçeyle Günaydın gaze-
tesi hakkında da dava açılırken
Milliyet gazetesi hakkında başla-
tılan sonısturmanın henüz ta-
mamlanmadığı öğrenildi.
tstanbul Cumhuriyet Savcısı
Nurten Altmok tarafından hazır-
lanan iddianamelerde, 17.4.1990
tarihli gazetemizde yayımlanan
ErbU Tusalp'in "Hande: MİT
Bizi tzliyor" başlıklı yazısı ile
18.4.1990 günü yayımlanan Cü-
yi Guzel'e Verdim" başlıklı ha-
berlerde, 5680 sayüı Basın Yasa-
sı'na aykırı davranıldığı ileri sü-
rüldü. Sanıklann, Basın Yasası'-
nın 30/1-3. maddeleri gereğince
cezalandınhnası istenen iddiana-
melerde, söz konusu haberlerde
Hande Mumcu'nun hazırhk so-
ruşturması sırasında savcılık ve
hâkimlikçe alınan ifade metinle-
rinin "aleni durusmada okun-
madan" yayımlandığı belirtildi.
Yargılanmalarına önümüzde-
ki ay başlanacak Gazetemiz Ya-
zı lsleri Müdürii Okay Gönensin
ile Arcayürek ve Tuşalp'in ilgili
yasa raaddesi gereğince iki ayla
6 ay arasında hapisleri isteniyor.
MüsteşarVlan yeni iddia•/ANKARA (Cumhuriyet Bttro-
su) — Özal-Bush görüşmesi tuta-
nakiannın basına sızdmlmasına
ilişkin Ankara DGM'de görülen
davada dün tanıklık yapan Dışiş-
leri Bakanhğı Müstesan Büyükelçi
lugay Özçeri, "Devletin baberieş-
me ve gizti evrak güvenliğine kar-
sı işienen bir suçu ve failini sap-
tadık. Olay bakanlık açısından
kapanmış ve gerimizde kalmıştır"
dedi. Bu tip resmi görüşmelerin
tutanakiannın basında yer alma-
sının güvenlik açısından tehlike-
lerinin yanı sıra olayın aynca bir
de "gnvensizlik yaratma" boyutu
olduğuna işaret eden özçeri, di-
ğer ülkelerin bundan doğan gü-
vensizlik nedeniyle gelecekteki gö-
rüşmelerde istenilen açıklığı sergi-
lemeyebileceklerini söyledi. Sa-
%vunma avukatlan ise tarafsız ol-
madı|ı gerekçesiyle tanıkhğma
karsı çıktıklan özçeri'nin anla-
tımlanna sert tepki gösterdiler.
Avukat Prof.Dr. Çetin Özek, öz-
çeri'yi "yalan söylemekle",
Prof.Dr. Uğnr Alacakaptan da
yaptığı soruşturmada "çifte stan-
dart uygulamakla" suçladı.
Kripto davasının Ankara
DGM'de dün yapılan 3. duruşma-
sına, tutanakları ANAP Genel
Başkan adaylarmdan Hasan Ce-
lal Güzel'e vermekle suçlanan Dı-
şisleri Bakanljğj eski mernurlann-
dan Hande Şevkat Mumcu ile söz
konusu tutanakları Güzel'den ala-
rak yayımladığı öne sürülen Gü-
neş gazetesi Ankara Temsilcisi
Uloç Gürkao katıldılar. llk iki du-
ruşmaya gelen Güzel yanlısı
ANAP milletvekillerinin gelme-
dikleri gözlenirken, Dışişleri Ba-
kanhğı'nm üst düzey yetkililerinin
bir bölümünün duruşmaya katıl-
ması ise dikkat çekti. Duruşmayı
ayrıca Güzel'in avukatlan
Prof.Dr. Yahya Zabunoğlu, Kök-
Mİ Baytmktar ve Tahsin Erdioç de
izlediler.
Özçeri'nin tanıklığına
itiraz
DGM'de alınan geniş güvenlik
önlemleri altuıda başlayan duruş-
mada, önce özçeri'nin tanıklığı
konusu tartışma gündemine gel-
di. Mumcu'nun avukatı Prof.Dr.
Alacakaptan, özçeri'nin olayda
kendince ve kendi kurallanna göre
bir soruşturma yaptığını ve bir
savcı gibi davrandığını belirterek
tarafsız olamayacağını, bu neden-
le de tanıklık yapamayacağını sa-
vundu. Güneş gzetesi avukatı
Prof.Dr. özek ise özçeri'nin ola-
yın tarafı olduğunu, bu konum-
da bulunan birinin ise tanıklık ya-
pamayacağını belirterek Özçeri'-
nin Mumcu'nun sorgu tutanakla-
rında yer alan "Uluç efendi,
adam" gibi ifadeierini anımsata-
rak "Sayın özçeri, benim müvtk-
kilime düşraan. Bu kişiyi tanık
olarak dinleyeceksiniz, orada, sav-
cuun yaıunda duüeyin, tanık sıfan
yoktur" dedi.
Gazete avukatlanndan Doc.Dr.
Hasan Bıyıklı da, Özçeri'nin tu-
tanağa yansıyan ifadelerinin "teh-
dit ve telkin" dolu olduğunu be-
lirtti. Görüsii sorulan Cumhuri>e-
Savcısı Osman Tnrhan ise özçe
ri'nin tanık olarak dinienip dir
lenmeyeceği konusunu mahkeme
nin takdirine bıraktı. Mahkem
heyeti de "tarafsız olup olmadıgı-
nın takdirinin davanın her asama-
sında mahkemeye aJt olduğonu"
belirterek özçeri'nin dinlenmesi-
ne karar verdi.
Posta kutusu
Tanık olarak dinlenen Dışişleri
Bakanlığı Müstesan Tugay özçe-
ri, Özal-Bush görü$me tutanakia-
nnın Güneş gazetesinde yayımlan-
masından sonra tutanaklann ba-
kanlıktan sızıp sızmadığının, sız-
mışsa kirn tarafından sızdınldığı-
nın araştırüması için bir kurul
olusturduklannı anlattı.
Özçeri, kurulun ilk toplantısın-
da bir sonuca varamadığını kay-
dederek şunlan söyledi:
"Aynı gece saat 23.00 sınüann-
da eve döndiigtimde, guzetede ya-
yımiaııan kripto fotokopisini evi-
min posta kotnsnnda rnlo haiin-
dc bıralabnıs boldum. Çok jasır-
dım ve biri bi2İmle dalga geçiyor
sandım.
Ertesi sabah 07.30 sıralannda
telefoo eden sesioi tanunadığını
bir erkek 'Posta kutusuna baktın
mı?' Bizjrn Güneş gazetesinde
dostlanmız var' dedi. 'Kimsiniz?1
dedim, ancak cevap vermeden te-
lefooa kapartı. Alo ve üsJii kapa-
Olmıs kripto belgesini inceledira.
BakanlıkU Amerika-Pasifik Da-
Iresi'nde bulunan kripto ile ben-
zeriik görunce, burada çalısan 7
memurun ifadesioe basvarduk.
6'sının ifadesini aldık, Hande
Mnmcn Hanım ynrtdısında oldn-
ğu için ifadesini alamadık."
özçeri, daha önce TBMM'de
çalışması ve duyduklan bazı sey-
ler yuzünden kuşkularının Han-
de üzerinde yoğunla^tığmı ifade
ederek "Hande Hanımla heyet dı-
şında yalnız gönışmenin nygnn
olabilecegi kanısına vardım. Gö-
lüfmeyi banda aldırmak için
MİTten teknik yardun üüebinde
balandum" diye konuştu.
Hande Şevkat Mumcu'nun bu
görüşmede Özal-Bush görüşme
tutanakiannın kriptosunu bakan-
lıktan dışan çıkanuak fotokopi
çektiğini ve 3. bir şahsa verdiğini
itiraf ettiğini söyleyen özçeri, şöy-
le devam etti:
"Ben göriigmemizde Hande
DUYURUSERBEST MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER;
ÇAĞDAŞ, DEMOKRAT, YENİLİKÇİ ODAMIZ İÇİN BİRLİKTE ELELE!..
Bugün Genel Kurul günül
Bugûn güçlü, ne istediğini bilen, meslek onur ve haysiyetini yücelten, mesleğin ve bağımlı-bağımsız tüm
meslekdaşlanmızın haklannı ve çıkarlarını savunan, onlan biraraya getiren dayanışmayı sağlayan yöne-
ticilerimizi seçme günül..
GENEL KURULA KATILALIM, OYLARIMIZI KULLANALIM!
• Önşartlı demokrasiye hayır demek için! 5
• Meslek örgütümüzün bağımsızlığı için! g
• Kazanılmış haklarımızı kullanabilmek için! ^
• Red dosyalannı "evef'lemek için! ^
• Meslek okullarını yaşatmak için! ' Ş
• Oda meclisini oluşturmak, kurullarımızı belirlemek için! « -§.
• Topluluk sigortası ve mesleki sorumluluk sigortasını gerçekleştirmek içinl -,
• Sosyal Yardımlaşma sandığı kurmak için! cŞ
BÜTÜN OYLAR BİRLİK GRUBUNA'/BÜTÜN OYLAR MÜTEŞEBBİS HEYET
AĞIRLIKLI BİRLİĞEI/YAŞASIN İSTANBUL OOAMIZ.'/ODALAR BİRLİĞİ İÇİN İLERİ!
Bizler aşağıda imzası bulunan Serbest Muhasebeciler ve Serbest Muhasebeci Mali Möşavirler
YAHYA AfUKAN Başkanlığı'ndaki mevcut müteşebbis oda yönetim ağırlıklı birlik grubunu destekliyoruz!
M.M.M. BİRLİĞİ Kurucu Başkanı
H.Turgut ARIĞ
M.M.M. BİRLİĞİ Istanbul Şubesi Başkanlan:
Nejat KOYUNCU (Beyoğlu Şb.Bşk.), Ahmet CİNGÖZ (Çatalca Şb.Bşk.), ilker YALÇIN (Fatih Şb.Bşk.), Erhan KA-
RATAŞ(Kartal Şb.Bşk.). Ünal GENCAY (Pendik Şb.Bşk.), Kamil ÇELİK (Silivri Şb.Bşk.). Mehmet EREN (Şişli Şb.Bşk.),
Adem ELİKARA (Ümraniye Şb.Bşk.)
Odalar Birliğl Mericez Deleçasyon Aday Adaylan:
Beyoğlu: Masis YONTAN, Adil ARISOY, Kemal ÇOLAK, H.Reşit KÜÇÜK, Temel İNCE, Seçkin ÇETİN, Nevzat KE-
SİK, Türkan BEYAZIT, Mehmet BOSTANCIOĞLU, Yaşar KIZILKUM, Ali Haydar KÖSEOĞLU, Hayri SUÇSORAN,
A.Sedat ÖZYER, Erol BENİ2, Yusuf KARASOY, Sebahattin KAYA, Mehmet İlker AŞIK, Uğur GÜZELBAĞ, İsmail SON-
MEZ, Uğur BÜYÜKBALKAN, Sedat DÜĞER, Necmi GERBOĞA, Hûseyin TOPAL, Orhan ÖZKAYA, Mustafa SEZEN,
İbrahim Fevzi ŞANLIER, Bahri GÜL, Muammer Ali DÜVENCİ. An. <st Nihat YENİBAKIR.
Fatih: Kemal BOLOL. Mehmet PLANLIOĞLU, Alpaslan ÇETİNKAYA, Nizamettin ÖZCAN, Abdullah YAYLI, Niyazi
BODUR, İbrahim YÜRÜK, Türkan PAŞALI, Latif YETİŞKİN, Mh.Hamdi BAYRAKTAR, O.Şadi KAZABAY, A.Tevfik
KUŞAK, Bahattın MALKOÇ, Ökkeş GÖÇER, Rıdvan EKREM, Vahap NACAR, Tülay ÖZAY, Abdurrahman ATEŞ, Mus-
tafa YILMAZ, İbrahim ÇİMEN
Kartal: Tevfik YILMAZ. Musa KOÇ, İsmail URTEKİN, M.Rıza LÜLE, Aydın KOÇ, Musa.OKUR, Arif ÖZDEMİR, İmam
AYCHN, Dursun Ali UNUTKAN, Erol ÖNGEN, Hüseyin SAĞLAM, Cemal TUTAM, Hasan AYDIN, Necmi ÖZCAN, C.Mut-
lu BAL, Saffet ÖZTÜRK, Harun YARAR, Kemal ÖZMEN, Gûndoğdu ÖZBAŞ, Cahit OKTAY, Hikmet KARAKUŞ, Ya-
şar TOK, Ömer Uğur İNEZ, Hikmet BAYRAM. *
Pendik: Nazmi AKKAYA, Muhittin Zeki DÖRTER, Ülkü SÖNMEZ, Aydın AÇIKGÖZ, Nurettin TOPUZOĞLU, Eyyûp
GÜLEL, Mehmet ÛZEN, Osman DEMİR, Ahmet Hikmet ERİCİK, A.Erdal TÜRKER, Vedat TEL, A.Hikmet CEYLAN.
Kadıköy: Yaşar ALAGÖZ, Edip TUZ, Erdoğan BÜYÜKMENEKŞE, Yüksel CAN, Sebahattin KESKIN, Nedim CAŞKA,
Yılmaz DEMİRCİ, Ahmet BAYGIN, Mustafa SINANOĞULLARI, Ahmet ALKAN, Mehmet YILMAZ, Erkan ÇALKOPA-
RAN, Semih BEDİKEL, O.Hadı ÖZBILGEN, Güner ŞEKERCİ. Mustafa ÖZGEN, Nurhan Gûlcan, Ali EYÜP, Muhittin
KOCAOĞLU, Kazım SARGIN, İ.Fevzi TAŞER, Fatma ÜLKÜ, Coşkun AL, Şahap GÛNDOĞDU, Zafer YAVUZ.
Şişll: Mustafa AYAZ, A.Mehmet POLAT, Zihni TUNCER, Fikret SOYSAL, A.Murtaza İMER, Mevlût DEMİRCİ, Binali
ŞİMŞEK, Ali ERGÜL, Saffet BENZERLER. Muammer KESKİN, Mehmet ATİK, Ayhan ÇELİK, M.İhsan YALÇIN, Mu-
zaffer KOZAN, Hüseyin YILMAZ, Nihat KARADENİZ, Muharrem YALÇIN, İbrahim BARUT, Muhlıs SELÇİK, Fikret
ERTAN, Ali UYSAL, Yunus OKUMUŞ, Oya TOZ, Hûseyin DEMİR, Fikri AYDIN, Gürbüz ULUTAŞ, Mehmet KORK-
MAZ, Ahmet DÜNDAR, Mustafa AÇIKGÖZ, Kore Savaş DİKER, Leyla BARUT, Cengız GÜR,
Beykoz: Güngör KARAKAYA, Celalettin ERDEM, Yücel AKDEMIR.
Zeytinbumu: Meyse ERDUR, Muzaffer ERGÜN, Celal ÇAPRAZ, İbrahim ÇALIŞKAN, Hasan OVALI.
SIHvri: Erkin BALABAN, Bûlent TURAN, Şinası GUNAYDIN, Cengiz GURSOY, Erdem SÜTÇÜOĞLU, Nedim DE-
LİORMAN, Numan TERZİOĞLU, Taylan AZER, Günay TÜRKKAN, Hüseyin YAVUZ, Erhan BEKLER, Yılmaz KAN-
DEMİR, Adnan ÜŞTÜN.
Çatalca: Sinan GÜREL, Orhan AYTEKİN.
: Hasan Ayhan ILDIR, Fettah KÖK, Haydar ERİLLİ, İsmail TARLIĞ, İlnan ÇIKLAROĞLU, Hüseyin
ÖZSOY, Ahmet SAYGILI, Hayrettin RAVAN, Mehmet BİLİCİ, Muammer DEMİR, Nedim ŞİMŞEK, Akay ÇAVIKOĞLU,
M.Cenap GÜNDÜZ. Kadir KAYNAK, Mihran AFŞAR, Aslan YÜZGÜN.
Ümraniye: F.Nur Yeni ÖZGEN, Adem ELİKARA, Erdoğan CARTOĞLU, Erdoğan KANLICALIOĞLU, Ziya ERTAŞ,
Recep SELİMOĞLU, Hamza YUSUFOĞLU, Turan GÜZEL, Şenel ÇANDIR, Necdet AKBULUT, Kemal ATAERKİL
Ragıp KUĞU, Cemal YAYLA, Kazım SANCAK, Nezıh ERTAN.
Dışişleri Bakanlığı Müstesan Tugay Özçeri'nin dinlendigi kripto da-
vasında Hande Şevkat Mumcu duruşmalardan vareste tutuldu.
Hamma ifade ettiğün gibi bu olayı
bakanlık disiplin soru^turması
icinde turop tuumayacagunı ince-
ledim. Hukukçularia konuyu tar-
öştık ve konnnun bakanlık bun-
yesinde tutulamajsca^ı k«ımına
•armk.
24 Mart 1990 günü ön araşbr-
ma ve 2 ses bandı metnini hiçbir
mütalaada bulunmadan Adalet
Bakanhğı'na gönderdik."
TUgay özçeri'nin ifade vermesi
sırasında Avukat Çetin özek'in
müdahalelerde bulunması üzerine
zaman zaman Özçeri ile özek ara-
sında tartışma oldu. özçeri, dos-
yanın Adalet BakaniığTna gönde-
rilmesiyle olayın Dışişleri Bakan-
lığı açısından kapandığını sözle-
rine ekledi.
Manevi baskı
özçeri, geçen duruşmada kişi-
liğini hedef alan asılsız iddiaların
ortaya atıldığını öne sürerek cevap
hakkı da istedi. Mahkeme Başka-
nı Vfehbi Benli de Hande Şevkat
Mumcu'ya geçen celse "Thgay öz-
çeri bana manevi baskı yapo" de-
mekle neyi kastettiğini sordu.
Hande Mumcu, aday meslek
memuru olarak müstesann karşı-
sında 2 saat ifade vermesinin başh
başına baskı olduğunu öne süre-
rek şuniarı söyledi:
"Sayın müsteşaria yalnız kaldı-
gıınız andaa itibaren bana 'Bunu
sen yaptın', 'Nasıl olsa bu iş senin
üzerine kalacak*, 'öyie ya da böyle
bu iş senin üzerine yıkılacak',
'Şimdi bana ifade veriyorsun. Baş-
ka yerlerde de ifade verebilirsin'
dedi. Beni ba$Uıı itibaren ifade
vermek üzere zoriadı. Bahsetdgim
manevi baskılar buniardır."
özçeri bunun üzerine söz ala-
rak, görüşmede zaman zaman ıs-
rarlı davrandığını, fakat görüşme
tutanağı okunduğunda manevi
baskı yapılmadığının açık olarak
görüleceğini söyledi. özçeri şöy-
le devam etti:
"Hande Hanım suçn gercekten
işlememiş olsaydı. ifadeleri tum-
den reddedip göruşme> i sona er-
direbilir ve odayı tetk edebilirdi.
Buna ragnten Sayın Hande Mum-
cu görüsmeyi sürdürmüs ve ny-
durm* hikfiyeler anlatmış, daha
sonra da itirafta buluamuştur."
özçeri, bu araştırmayı Dışişle-
ri Bakanı Ali Bozer'in bilgisi da-
hilinde yaptığını, o sırada Brük-
sel'de bulunan Bakan Bozer'i ara-
yarak onayını aldığını da söyledi.
özçeri, dikkatlerin Hande Mum-
cu üzerinde yoğuniaşmasına ge-
rekçe olarak Mumcu'nun daha
önce TBMM'de çalışmasım, 8-15
mart tarihleri arasında bakanlık
içinden ve dışından Mumcu'ya
ilişkin kendisine ulaşan bilgileri ve
bir siyasi partinin bazı yetkilileriy-
ie görüşmesini gösterdi. özçeri,
araştırmasını tamamladıktan son-
ra çıkan sonucun Adalet Bakan-
hğı'na kendi imzasını tasıyan bir
yaa ile gönderilmesini Bakan Bo-
zer'in istediğini de söyledi. özçe-
ri daha sonra şöyle dedi:
"Boylece biz görevimizi yerine
geürdik, bakanhğın itibanna sii-
ralen lekeyi ortadan kaldırdık.
Devletin naberieşme ve gizü evrak
güvenliguK karşı işienen bir suçu
ve fainni saptadık. Oiay bakanlık
açtsından artik bitmiş ve gerimiz-
de kalnuştır. Bizi bn olay geçmiş-
te de UgUendirmemistir, gelecek-
te de Ugilendirmeyetektlr."
Spekülasyon yaptım
Duruşmada daha sonra Başkan
Vebbi Benli'nin kriptolar konu-
sundaki teknik sorulannı yanıtla-
yan özçeri, Hande Mumcu'nun,
"Bir aday meslek memurunun,
musteşann önönde 2 saat otnrma-
sı bile bir baskıdır. Yalnız kaldı-
gımız andan itibaren 'Bunu sen
yaptın, senin üzerinde kalacak,
öyle ya da böyle sana bağianacak,
daha kötü yerlerde ifade vermek
zorunda kalacaksın' dedi. Basın-
dan itibaren beni suçladı. Kastel-
tiğim manevi baskı bodnr" sözleri
üzerine şöyle dedi:
"Sayın Mnmcn ile gönişmeni-
ze temel tesldl eden olayın vaha-
metinin gerekürdigi bir gorüşme
yaptım. Zaman zaman ısrariı ol-
dum, ama tüm görüşme boyunca
manevi baskı yoktu, harta Haade
Hamma mecbur degikin dedim.
Kendisine yönelttiğim isnatlar
karşısında, suçu gerçekten işleme-
miş olsaydı itiraz ederek görûşme-
yi her an sona erdirebilirdi, ama
görüşmeyi sürdünnüş, iki uydnr-
ma senaryo anlatmıs, nibayet ola-
yı açıklanustır."
Kriptonun Cumhurbaşkanlığı
özel Kalem Müdilrü Abdi Şen-
soy'un notlannda yazılıp bizzat
Cumhurbaşkanı'nca onaylandığı-
nı belirten Özçeri, Başkan Benli
1
nin "Tntanaklar neden Hooston-
dan geldi?" sorusuna, "Goriişme
VMuhington'da yapddı, ama Cont-
horbaskanı prognun üzerine PbJ-
laddpbia'ya girti. Özei Kalem Mö-
dürü Houston'a gittiginde Cnm-
bnrbaskaffl'ntn kontroOeri yapılır-
ken vakit bulup yazdı ve oradan
yoliandı" yamtım verdi. Bir sonı
üzerine tngüizceden çevrümesi ha-
linde orijinali ile bu kadar benzer-
lik tasımasının da olanaksız oldu-
ğuna da değinen özçeri, "Kripto
içeriğinde milli menfaatlere aykı-
rı bir husus var mı?" sorusuna da
"Göıüşmenin yayımlanmış olması
-Türkive-nia dddiyetine söpbe dii-
sttrmttstir. Bundan sonra yapıla-
cak bu dıizeydeki görüşmeJerde
karşıtlanmızın bizimle her raese-
ieyi gorüsmemek gibi bir yola sap-
malan ibttmaU vardır" yanıtını
verdi. özçeri bunun iki somut ör-
neği bulunduğunu, ancak açık du-
ruşmada bunlan söyleyemediğini
bildirdi.
Uluç Gorkaa'ın yazdığı tutanak
ile orijinalinin yüzde 99.9 oranın-
da uyum içinde olduğunu da be-
lirten özçeri, Özek'in, "Hande
Mumcu"yo sorgusnnda Uluç Gur-
kan'ın savataktakJ sorgnsuua isa-
ret ediyor. Ba ifadeyi neredea bi-
liyor?" sorusuna, "Beaim burada
yapogım bir spekülasyondan iba-
rettir" karşıiığinı verdi. Avukatlar-
la zaman zaman tartışan özçeri,
bazı sorulara yanıt vermek isteme-
diğini söylerken bir sonı üzerine
de, "Bu şddlde sondaria ntrasa-
cak vaktim yok" şeklindeki söz-
leri dikkati çekti. Özek, bu yanıtı
üzerine, özçeri'nin adliyeye haka-
ret ettiğini savunarak "Bir tanık
geliyor, bazı sorulara yanıt venae-
yecefjoi söyhiyor. Bize ceza b«kn-
ku öfretmeye çalısıyor ve siz mi-
dabale etmiyorsnnnz" diyerek
Başkan BenL'yi eleştirdi. Özçeri,
tutanağın gazetede yayımlanma-
yan bölümlerine ilişkin bir soru
üzerine de "Yazıda yer almayan
kısımlar nedeniyle Uluç Gürfcaa%
mütesekkiriz" dedi. özek, kripto
ıçeriğıne ilişkin açıklamalanyla
özçeri'nin yalan söylediğini de
öne sürdü.
Alacakaptan da özçeri'nin yap-
tığı idari soruşturmada çifte stan-
dart uyguladığını savunarak
Mumcu'nun "sosma ve keodini
suçlamama" gibi anayasal hakla-
rının bu sorujturmada çiğnendi-
ğini bildirdi. Alacakaptan'ın,
"Posta kutusu oiayını bogiae ka-
dar neden açıklamadjnız?" soru-
suna, "Aynntüaria ugrasmamak
için" diye yanıtlayan özçeri,
Mumcu'ya ilişkin kanaatinin ne-
reden kaynaklandığına ilişkin bir
soruya da "uyguladığı sorgu tak-
tigi" yanıtını verdi. özçeri, bir so-
ru üzerine de Dışişleri Bakanlığı
binasının niteliği nedeniyle krip-
tolann bulunduğu arşivlerin yeter-
li olmadığını, aslında çelik kasa
kapüannın bulunması gerektiğini,
ancak bulunmadığıru belirtti.
Özçeri, iki saati aşkın süren ifa-
de işleminin ardından, Hande
Mumcu'nun sorgusunda kendisi-
ne yöneük savlarmı yamtlamak is-
tediğini belirterek bu savlan "fca-
yali iddialar" olarak niteledi An-
cak Başkan Benli, "Siz I
iddia makamı degflsiniz, kimse si-
zin bakkımzda bir iddiada
bulunmnyor" diyerek buna izin
vermedi.
Mahkeme heyeti daha sonra,
Mumcu ve GUrkan'ı duruşmalar-
dan vareste tuttu. tstanbul
DGM'den gönderilen Güneş gaze-
tesi eski Yazı tşleri Müdürü Alev
Er*le ilgili davanın da birleştiril-
mek üzere gelmesinin beklenme-
sine karar verdi.
KRlPTO DAVASINDAN NOTLAR
Gergin duruşmada gülüşmeler
TURAN YILMAZ
ANKARA — Kripto davasınm "kritik" ta-
mğı Dışişleri Bakanlığı Müstesan Büyükelçi
Tugay Özçeri'nin dinlendiği dünkü duruşma-
sında gergin hava zaman zaman
"gulüsmelerk" yumuşadı.
Müsteşar özçeri, Hande Mumcu'dan şüp-
helenmelerine neden olan "siyasilerle
ilişkileri" konusuna değinirken, "adım ver-
meyecegi bir siyasi parti" deyimini kullandı.
Ancak özçeri, birkaç dakika sonra,
"Demird" sözünü ağzından kaçırarak konu-
yu açık etti. özçeri'nin kendisine soru yönel-
ten savunma avukatlanna karşı kullandığı.
"Bu şekilde sorularla ugrasacak vaktim yok"
ve "Bu sorulardan üzuntıi duyuyonım" şek-
lindeki yanıtları da davanın ilginç dakikala-
nydı. özçeri aynca, kendisine "kriptolann İn-
gflizce mi, yoksa Türkçe mi tutulduğu"nu so-
ran Prof. Dr. Çetin Özek'e, "Beyefendinin
diplomasi anlayışını merak ediyornm" dedi.
özçeri'den sonra en çok "sürd lisan"da bu-
lunan kişi ise Prof. Dr. özek oldu. Hasan Ce-
lai Güzei'den bahsederken, "Hande Bey" di-
yen Özek, Hande Şevkat Mumcu'nun adım
da sık sık "Hande Şevket" diye kullandı. Bu
arada sanık avukatlan ile özçeri arasında za-
man zaman meydana gelen tartışmalara ise
Başkan Vebbi Benli'nin müdahale etmesi ve
"Birbirinizie konuşmayin, o zaman ben du-
rasmajı yönetemem" demesi dikkat çekti.
Özek'in "Hande Şevket" sözü ise duruşma
salonunda gülüşmelere yol açtı. Başkan Benli,
gülenlere müdahale etti.
tki saati aşkın bir süre ayakta ifade verip,
sorulannı yanjtlayan özçeri, dunışmanın son-
lannda Hande Mumcu'nun Avukatı Ugor
Alacakaptan'ın bir sorusunu anlamakta zor-
landı. Özal-Bush görüşme tutanağından Israil
ve Filistin ilişkileri konusunda Özal'ın "Fi-
listin ve Araplann çıkariannı Israil'e karsı ko-
nımaya devam edecegiz" sözlerini anımsatan
Alacakaptan'ın okuduğu bu soruyu tam ter-
si bir biçimde anlayan özçeri, "Bn sözierin
açıklanmasımn giivenliği açısından tasıdığı
öneme" ilişkin soruya, "Güoey komşulan-
mızla ilişkilerimiz açısından tabii ki çok
önemlidir" yamtım verdi. Alacakaptan'ın
"Gaiiba yanbs aaladuuz" diyerek Özal'ın s<3z-
lerini bir kez daha anımsatması üzerine öz-
çeri, "Evet, yaniış anlamışım" dedi. özçeri,
bu haliyle de konunun açıklanmasımn önem
taşıdığını söyledi.
özçeri, sorgusunun bir yerinde, "Devletin
baberieşme ve gizli evrak güvenügine karşı iş-
lenmiş bir suçu ve failini saptadık" dedi.
özek, bu sözün aynen tutanağa geçirilmesini
istedi. Kısa bir tartışmadan sonra Başkan Ben-
li, özçeri'den tekrarlamasını istedi. özçeri ise
bunu yaalı olarak vermek istediğini söyledi.
Bu yanıt da tamşmalara yol açtı. Daha son-
ra özçeri, bu ifadenin yer aidığı notlannı oku-
maya başladı. Cümle sonunda ise "nokta"
demesi dikat çekti. Bunun üzerine Benli, söz-
ierin tutanağa nasıl geçirileceği ve noktanın
nerede kullamlacağına kendisinin karar vere-
ceği anunsatmasında bulundu. Bu tartışma da
salonda yer yer gülüşmelere yol açtı.
özçeri, basında yer aldığında yankılar
uyandu-an Hande Mumcu'yu "MTT'in ses dtf-
zenegi kurduğu makam odasında sorgulama-
sındaki yönteme" ilişkin sorulara verdiği
"Spekülasyon yaptım", "Bo kuüandıgun sor-
gu teknigi idi" şeklindeki yanıtlanyla da dik-
katleri üzerinde topladı.
Duruşmayı sonuna kadar izleyip, sürekli
not tutan Hasan Celal Güzel'in avukatlann-
dan Tahsin Erdinç, "özçeri tanıklık dısında
ber seyi yaptı. Durumu tespit etti, bilirkişUik
yaplı, degerlendirdi, yargıladı ve mahkâm
etti" değerlendirmesinde bulundu. Bu arada
duruşmayı izleyenJer arasında uzun süre Dı-
şişleri Bakanlığı ile "davah-davaa" konu-
munda bulunan Karlsruhe eski Konsolosu BU-
ge Erol dikkat çekti.
Bulmacaseverlerin
başucukitabi:
BULMACA
SÖZLÜĞÜ
BULMflCfl
SÖZLÜĞÜCtttOKIT
GÜLÖNET
aÇAĞDAŞ
YAYJNCILIK
12.500 lira
(KDVdahH)
Ödemeli gdnderilmez
Tek ıstekJrrde kıtabın eden kadar posta puiu gönderilmesL
Ödemeli gönderilmez.
Isteme adrzsi:
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
TürKocağı Cad. 39-41 CağaJoğJu-İSTANBUL
VEFAT
Giritli merhum Nazlı Himmet Ue Çanakkale şehitlerinden Binbaşı
Mehmet Himmet kızı, emekli Tûmgeneral Lütfü Guvenç'in eşi,
Bozkurt ve Kaya Guvenç'in annelerı, Meidâ ve Nurten Guvenç'in
kayınvaldesi, Zeynep Ersavcı ile Murat, Ismet, Erdal ve Çağ
Guvenç'in babaannesi
CELÂDET GÜVENÇ
tedavi edilmekte olduğu Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde vefat
etmistir. Cenaze, 24 Haziran 1990 Pazar günü, Istanbul-Kuçukyaiı
Caraii'ndeki ögle namazından sonra Küçükyalı Mezarlığı'nda
toprağa verilecektir. Çelenk gönderümenıesi rica olımur.
AtiLESt
OS GEMI
DENİZTÜRKALİ
Ş A R K I L A R
22 HAZİRAN 1990. SAAT 23 <» 0£N BAŞLAYARAK HER GECE
KURUÇEŞME İSKELESI 1001 GECE KALYONU
Rrzrrvasynn 163 53 86 87