16 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/6 23 HAZİRAN 1990 VĞ UR M Ü MVUKAZIM KARABEKIR ANLATIYOR Kâzım Paşa, askerliğiyeğleyerek siyasetten çekilmeye karar vermiştir, ama... * Ankara, Karabekir'i gözden çıkanr— 14 — Karabekir yeni bır yol ağzanda- dır. O günlerde halktan gördüğu sı- cak ilgiden M. Kemal'm çekindi- Ji kanısındadır. M. Ketnâl Paşa1 nın cumhuriyeti kendilerine sor- madan ilan etmesini buna baglar. Ne yapmalıdır? Aynlıp köşesine çekilse bu, "bir dargınlık gibi telakki olunarak" yenı ve içinden çıkılmaz olaylara yol açabilecektir. Böyle düşünür. Geriye bir olasıhk kalıyor: As- kerliği yeğleyerek siyasetten çekil- mek. Bu düşüncesini Fethi 66/6 şöyle açar: "— Meşratiyetin ilanından son- ra Sdanik'te toplanan 1. tttihat ve lerakki Kongıesi'nde yapogım ve •oora da ısmria uzerinde dnrdu- gun askeruı sryasetle ugraşmama- sı esasına tekrar dönmeliyiz. Za- rari olarmk 1. TBMM zamanında fUM Uzmetteki askerier aynı za- aunda mebus da olabildiler. Fa- kal solhe kavuştuk. Cumhuriyet MUriunetnin normal oiarak yunı- yebihnesi için asker arkadaşlaru ya •wbasln|n ya askerliği terdh U m l u i 01110110 yeni Teşkilau Eusiye'ye koymalıdır. Bu hususu tstaabml'a döner donmez Buyıik MİOet Medisi ReisUgi'ne ve aske- ri makaaüara yazıyla da tekHf et- •cfc fikrindeyioı. Bu suretle ben askeriikte kaknayı tercih ederim. Ortada eadişe edecek bir şey de ederek ve samimi ve feragatlı ça- lışmaya devam edecektim. Fakat tstiklal Harbi'ıu zaferle kapatok- tan sonra işe tstiklal Mahkemele- ri ile başlamavı hele Başvekil ts- met Paşa'ya hiç yakışhramıyor- dum. Sonra bu benim en eski ve en samimi arkadaşımdı. Beni Er- kftnı Harbiye Umumive Reisliği- ne getirmeyi guya duşunuyordu. Vaktiyle Şark hareketini muvaffa- kiyeüe biürdiğimi tebrik ederken bana en yıiksek mevkilerin mevut (söz verflmiş) oldugunu yazıyordu. Şimdi iki sanr bir şey yaznuyor, aiızdan bir şey gondermiyordu. Hatta resmi sıfatım, resmi hakkı- Osman Bey'in (Koptagel) (47) ye- niden Doğu'ya gönderıldiğini öğ- renir. Olayı şöyle yonımlar. "Bana haber verilmemiş olma- sına da diğer hadiselerdekinden ziyade şaştını. Şifaen de Fevzi Pa- şa bir şey soylememişti. Asıl tarihi rezaleti Kemalettfn Sami Paşa ile yalnız katınca öğrcn- dim. Fevzi Paşa'nın imzasını taşı- yan 'zata mahsns' bir emirde; eğer tstanbul'da padişahlık lehioe bir isyan çıkarsa kolordusu ile tstan- bul uzerine harekele geçmesi emir olunuyordu! Onbirinci fırkanın alelacele Paşa da bizzat tstanbul'a gelerek abvati gözferi ile görecek ve icabtnı yapacak. Fevzi Paşanın, gözleriyle göröp kulaklanyla abvali anladıktan ve beaim de orduyu siyasetteD ayır- maya Hğrasnğıına da kani olduk- tan sonra atalan bu adınu haber alacagunı tabmin ederek hiç de- ğflse Ankara'ya hareketim sırasın- da münasip bir şeldlde bana ba- ber vermemesi, çok defalarda gor- düğü askeri nitfnzumun derecesi- ni ölçmeyecek kadar duymaz mı sudıgı, yoksa M. Kemal ve tsmet Pasalann teveccunlerini kayıp mı edecegHie İBandığını kestinnedim. şalarca askeri törenle karşılanır. 17 aralık akşami Rauf Bey ile yemek yerier, konu siyasetlir. Sof- rada konuşulan konulan Karabe- kir anılannda şöyle anlatın "HasbıhaUerimizin esasuu yeni üçlb manzumenin, yani M. Ke- mal, tsmet ve Fevzi Paşalann bi- ze karşı akbklan Uvır teşkil etti. Açık görnleo manzara şu idi: M. Kemal Paşa, ilk tstiklal Harbi arkadaşlanndan kaçıyor, tsmet Paşa da O'nu kaçınyor. Fev- zi Paşa da bu uysal Rnhi (48) ile bu yolculoğa kabsıyor ve tstiklal Harbi'nin üç banfei gibi göribune- si de aynca O'na haz verdiğinden telakidleri yeniden canlandınna- maya çaltsnnmız miDi bir borçtu. Ba düşünce Oe Raaf Bey ile Is- met PasaVı bmnştmMyı ve M. Ke- mal Paşa Oe de saaimi göroşme- yi birinci plana akhm. Raaf Bey de flkrimi kabol etti. Ve tsmet Paşa'ya karsı gayet samimi davra- nacafını ve kasaru varsa söylen- digi anda tarziye verecegini (özör difcyecegiııi) söyledL 18 araükta resmi ayaretlerimi yapbm. tsmet Paşa yerinde yok- muş, karU biraktım. M. Kemal ögle yemegiae çagv- dı. Hasbılıallerimizde kendileriııe «amimi duyguUnmıza emniyet et- Ve bötiin boniann iistünde ba- na olan itimadının kınlmamasını ve emirleri ne olnrsa apaçık teb- bg baynrmalarun hasseten rica et- tim." Ertesi gfin Karabekir, tsmet Pa- şa ile de görüşür. Karabekir, tsmet Paşa'ya cumhuriyetin ilanının kendisine daha önce haber veril- memesi ve tstanbul'a kendisinden habersiz tstiklal Mahkemesi gön- derilmesinin 'itinalsızlık eseri" olduğunu söyler. tsmet Paşa, "Trabzoo'a emin bir adam göndemek vadyeti sa- na bildirmemekle haU ettiğimizi kabul ediyorum" der. m dnygnlara kapüaoüdaruu, bo- non için bn mahkemenn bJçbir te- sire kapılmadan asilaııe iş gönne- sini ve işi çabok bitirip geri gehne- sini ve arök şn veya bu sebepierte bn matakemeleri bir vasıta oiarak knllanmamalannı ve mesdenin Tttrk miUetinin ve Turk vatanınm şerefı oidugnnu ve cmnknriyet idaremizi zayıf gösterecek obm ba cebir ve şiddet vasıtası yeriue hal- ka cumhuriyetin feyz ve bdrriyet getirdigini flilen göstermekUgimiz Inznmonn izah tttim" (50). Yaruı: oynalan' Ba nouüaaaı Fethi Bey'ce oldu- gn kadar diğer asker ve mebus ar- kadaşlarca da isabetli gonındtt." Karabekır, gezisıne devam eder. Edirne'de okujlan, askeri birlik- leri, hastaneleri ziyaret eder. Ka- rannı vermiştir. Siyasetten aynlacaktu. 7 Aralık 1923 günü TBMM Başkanhğı, Genelkurmay Başkaıı- bğı ve Milli Savuruna Bakanlığı1 na şu telgrafı çeker: "Asker mebuslann fırka sıyasi mücadelelen ile ülfet ettikten ve icabında ordunun en büyük ma- kamlan olan Erkânı Harbiye Umumive Reisi'ni ve Milli Müda- faa Vekili'ni istihza ettikten son- ra ikinci intibapta orduya avdet- lerinin zabtı rapta vuracağj darbe- nin ne elım olacağı teemmül bu- yurulmahdır. Bınaenaleyh asker, mebus arka- daşlann ya mebuslugu veyahut as- kerliği teıcih ederek diğerinden af- fedilmelerinin, selameti millet ve memleket nanuna elzem olduğu- nu arz ederim. Bu husus Teşküatı Esasiye'nin bu babdaki noktasına da tevafuk etmiş olur" Karabekir'in telgrafına yalnız- ca TBMM Başkanı Fethi Bey'den yanıt gelir. Fethi Bey, bu konuda- ki bir önergenın ilgili komisyon- da görüsuldüğunu, dolayısıyla Ka- rabekir'in önerisinin ışleme kon- mayacağım bıldınr. Bu yazışmalardan yaklaşık 11 ay sonra aynı öneri bu kez M. Ke- mal'den gelir. Karabekir, bu gek'ş- meleri şöyle yorumlar: "Bu tarihten on bir ay sonra ha- diselerin tesiri altında şahsi emir- ie bu yola dönmek vakit ve zama- nıyla işı kavramamak değil mi- dir?" tstiklai Mahkemesi 8 aralık günü Karabekir bir ha- ber alır. Ankara'dan tstanbul'a Ibpçu îhsan Bey başkanlığında bir tstiklal Mahkemesi gönderil- miştir. Karabekir'in bundan haberi yoktur. Şflkrü Naili Paşa, mahkemeyi Haydarpaşa Gan'nda karşılamış- d. Mahkeme üyeleri de Şüknı Na- ili Paşa'ya "iade-i ziyarerte bulu- nuyorlardı. "Ne Ankara'daki ust matamhtr •e de Istanbul'daki madun bir ku- mandaıum olan paşa bu heyetin gekcegini bana bildirmemişlerdi" diye yazar Karabekir. tpler, taro anlamıyla kopmuş- tur. Ankara, Karabekir'i gözden çıkarmıştır. ''Ankara'daki şahsiyetlerin, camnnriyet ilanında olduğu gibi ba sefer de bulnndugum bir yere tstiklal Mahkemesi gonderdikle- ri halde bana haber vermemeleri çok ağır bir hava yaraöyordu. B«- ••n reisine de bu \olda emir ve- rflmiş olacaktı ki çok eskiden ta- •ıstıgımıza ve ne de madun ku- Biandanımı ziyarete giderkea bir ordn mnfettişi »fabma harmeten beni ziyarete gdmediler. Ba çirkin vaziyeti Ankara ma- kamlanna protesto ettigim gibi Şukrv NaUi Pasa'yı da çagırarak neden olayı bana haber vermedi- Jini sordnm. Bu zat cevabında 'Ankara'nın size haber vermemiş otacafı aklıma gehnemişti' diye- rek Işin içİBden çıkmak istedi. Ba- ••a askerce bir cevap olmadiguıt, Haydarpaşa'ya olsun giderken ba- •a haber verebilecegini kendisine Ihtar ettirn. Benim kanaatim M. Kemal Paşa'nın Selanik'te çocuk- lafandan beri arkadaşı oldugun- dan hosnsi bir itimada mazhardı. Ondan bu hususta diger makam- iar gibi bana haber vermemek su- retiyte beni knçuk daşürnıe emri- ni atanı$tL Fakat benim mevkümin şeref ve sdahiyetinden en ufak bir feyi ihmaJ etmejecegimi arkadaş- larım şimdiye kadar çok gormüs- lerdL Şu halde maksadın beni Uh- rik ederek beraber çalışmaj'a im- kân bınkmama>-a çauşmak oldu- | a apaçık gortinuyordu. Ben la- bii momkaa olduğu kadar sabır Yıl 1924. Kâzım Karabekir'le Mnstafa Kemal arasındaki iliskiler kopma noktasına gelmiştir. Dnmlupınar'da çekilen fotofraf, Kâzım Karabekir'i, Mustafa Kemal, taonu ve Fevzi Çakmak'la beild de son kez bır arada tespıt etmiş. 8 Aralık 1923 tarihinde Karabekir bir haber alır. Halen kendisinin de bulunduğu İstanbul'a, Ankara'dan Topçu İhsan Bey başkanhğında bir İstiklal Mahkemesi heyeti gönderilmiştir. Karabekir'in bundan haberi yoktur. Anılannda şöyle yazar: 'Ankara'daki şahsiyetlerin, cumhuriyetin ilanında olduğu gibi, bu sefer de bulunduğum yere İstiklal Mahkemesi gönderdikleri halde, bana haber vermemeleri, çok ağır bir hava yaratıyordu. Bu çirkin vaziyeti Ankara makamlarına protesto ettim' K arabekir Ankara'da Mustafa Kemal, İsmet Paşa, Rauf Bey'le görüşür, konuşur. Mustafa Kemal'den 'Ordunun siyasetle uğraşmaması için kumandanların aynı zamanda mebus olmamaları hakkındaki teklifinin' kabulünü rica eder. İstiklal Mahkemeleri'nin halka çok fena tesir ettiğini bildirir. îsmet Paşa'ya ise kendisine duyulan 'itimatsızhk'tan yakımr. îsmet Paşa, cumhuriyet ilanının önceden haber verilmemesi konusunda 'hatah' olduklarım kabul ettiğini söyler. K arabekir 16 arahk günü Ankara'ya gider. Doğu cephesinden Batı cephesine gönderdiği 11. Fırka Kumandanı'nın tekrar doğuya gönderildiğini öğrenir. Aynca Fevzi Paşa, Kemalettin Sami Paşa'ya yolladığı 'zata mahsus' bir emirde, eğer tstanbul'da padişahlık lehine bir isyan çıkarsa harekete geçmesini söylemiştir. Karabekir olayı şöyle yorumlar: '11. Fırka'mn alelacele doğuya sevki de bu fırkanm Şark seferlerinde emrimde bulunması endişesinden dolayıymış.' ma riayetsizliği hosgöniyordu. Salbten sonra onlana uçan fikir- lerini ben lehlikeli bir dış entrikası görüyordum. Demek. onlar da ba yolu tstiklal Mabkemelerine da>a- narak durdurmakta ısrar edi>or- lar ve başta benim gibi vefakâr ve feragatlı bir arkadaşlanm açık ve mertçe olmayan, sinsi bir usul ile ezmekten çekinmeyeceklerdL Be- nim şimdilik yapacağım şey; An- kara'ya dönuşte bilhassa İsmet Pa- şa ile çok açık konuşmak olacak- tı. Sonrasını da hadisder tayin edecekti." O günlerde Fevzi Çakmak ts- tanbul'dadır. Karabekir, Fevzi Pa- şa'ya Kurtuluş Savaşı ile kazanı- lan saygınltğın İstiklal Mahkeme- leriyle yetirileceğinı anlatır. Fevzi Çakmak, Karabekır'e hak verir. 16 Aralık 1923 gunü Karabekir, Ankara'ya gilmek uzere trene bi- ner. Bu arada Karabekir, Doğu Cephesi'nden Batı Cephesı'ne gönderdiği fırka komutanlanndan Şark'a sevld de bu fırfcanın Şark seferlerinde emrimde bulunması dolayısıyla berhangi bir hareket- te benim emrime geçecegi endişe- si imiş! Ankara'daki Cumhurreisi, Baş- vekil ve Erkânı Harbiye Reisi, yani M. Kemal, tsmet ve Fevzi Paşalar gibi her birine karşı ayn huku- kum. ayn fera^atim ve ayn sami- miyetim vardı. Bir arada duşunü- yoriar ve karar veriyorlar ki tstan- bui'da bir ihtilal çıkacak ve bir pa- dişah ordusu kurulacak ve ben bu- nu idare edecegim! Bu karara karşı bu tertibi karar- lastınyorlar Maiyet kumandamm olan mer- kezi Eskisehir'deki 4. Kolordu Ku- mandanı Kemalettin Sami Paşa komutasındaki bir ordu tstanbul'a yuruyecek... Bu kolorduya men- snp olan fakat Şark'tan geldiğin- den bana iltihakı tehlikesi bnlunan Osman Paşa fu-kası derbal vapur- larla Şark'a iade olunacak. Erkâ- nı Harbi>e Umumiye Reisi Fevzi Her oe olursa olsun bu bir skaadaldı. Cumhariyet idaıcmize ve bana ellerine alanlara Kemalettin Sami Paşa'nın akbgı emri amir olan bana bildirtcegi- ni hesaba katmayanlar, ba zatın daha Harbi Umumi'den önce ma- iyetimde istibbarat şnbesinde ça- lıştıgını ve benim pek eski bir ar- kadaşım oldngunu bilmeli idiler. tsmet Paşa bnnn bilirdi. Bunu yakinen bildiğine göre işi başka bakımdan döşiinoıek zarnretinde kaldım: Beni ordudan istifaya mecbur etmek için sebepler bazıriamak. Şimdiye kadar bu sebepler nu- mara abuak kadar çoğalmısto. Bu- nu ben apaçık birinci derecede ts- met Paşa'ya, ikinci derecede Fev- zi Paşa'ya söylemeye karar ver- dim." Karabekir, bu kararla Ankara- ya gelir. Garda tsmet Paşa, Rauf Bey, Milli Savunma Bakanı Kâzım Özalp ve bazı milletvekıUen ve pa- o da bizim nzakiaştınimanuza ve kuçaltülnıemize yalnız seyird de- ğil bizzat amil de oluyorda. tstik- laJHarbi'aûiMkknrtıüuşyıhndaki menfi hareketler, ba saıette yaluz saklanmıyor, bizim fedakârlıkla- nmız da onlann aesabıaa geciril- miş gibi oluyordu. Bizim bu tahHiimİM. kuvvet ve- rea çok delUler vardı. Hde M. Ke- mal Paşa'mn İsmet Paşa'ya 'Ben- den sonra senin gelmen için lazı- mını yapmalıyu' dediğini arka- daslar knlaklanyia duymuşlardı. Bu vaziyet kaışıaında ne yapsak boştu. Fakat sonana kadar sami- mi bağian kırnuunaya ve dost düşmana karşı miDi birligi korn- maya yhfmaiı da vazifemizdi. 'Türkier, ancak başlan sıkıya geiince buieşuier ve ancak askeri bir lodıctteşkOedebflirier; mede- ni bir hükümet knranuzlar. Çun- kü rubJarmda taaakküm ve istib- dat kokleşmiştir. Başa gelen oglu- nu,kardeşinibiezanvevenimağ- nına öMnnnekten zevk alır' gibi mesini beyandan sonra iki ricada bnlandam: 1- Ordaann siyasetle ağraşma- ması için komandanlaruı aynı za- maada mebos olnuaudan hak- kındaki teklifimin kabolfl. ^ tstanbul'a gönderilen tstiklal Mahkemesi namı ve sahulan ba- halka çok fena tesir et-ç tiğini, eger ba fekfl devam ederse eski hafıyelik devri ayaca başla- yacagından normal idaıc seidin- den aynlınmaması ve adüyemize itimat olunması ve ona kudret ve- rilmesi. fsUnbai'da korkulacak bir şey olmadığını, gazetedlerin kendile- rini göstermek ve sabşlannı ço- ğaltmakgayretiyleaçtıklannuiBa- kas* da Aakara'daki V»igun ga- zetesinin (49) (_) anp tatmaUn- nı, berkes cumhariyet hakameti- ni ve husasile sizin emrinizle ya- pılıyor telakkisinin halkı çok mü- teessir ettiğini, bannn için Anka- ra gazetderiaJn çok agırbasb ba- rekct etmderi mznmuıa benrrüm. Karabekir, İsmet Paşa ile 21 Aralık 1923 günlü gorüşmesini anılannda şöyle anlatır: "tstiklal MahkemeferinİB mem- leketin emniyet ve iktisadi haya- nnı hırpabyacağını ve harice karşı da cnmhoriyet idaresinİB tstiklal Mankemeleriyle tutuaabildiği zanmnı verecegini, nitekim tstan- bol iktisadiyabnın saraldığını ve is uzarsa bazı iflaslann da vukua gdeceCU izah ettim. Ve oteden beri M. Kemal Paşa'ya yazdığım veya söylediğim şn düstunı tsmet Paşa'ya da tekrar ettim: — Sevgi ve saygı ikna ile kaza- nılır. Korkntmaktan, sindirmek- ten dogacak otaa ancak nefrettir. Ba esasta oznn ozadıya göriiş- tük. tstiklal Mahkemderiyie işe baş- lamalanndan M. Kemal Pasa'ya ve kendisine karşı kalplerdeki bü- yük sevginM sarsıldığını ve bele mahkemder keyfi kararlar verir- lene, defü tsUabul'un, butun va- tandaşlann endişeye duşerek ay- (47) Tümgeneral Osman Nun Kopta- gel, 1874'tedoğdu, 1942>ılındaöldü. Kurtuluş Savaşı'nda Doğu ve Batı cep- hclennde tumen komutanlıkları yap- tı. 1927'de Genelkurmay Askeri Mahkemesi Başkanlığı'na atandı. As- keri Yargıtay uyesı de olduktan son- ra 1934 yılında ordudan aynldı. Malatya MilletvetaB olarak TBMM'ye girdi. (48) Eski yazıda kuzu' ile 'Fevzi' ya- zılışlanndakı benzerlikkr ve Fevzi Pa- şa'nın uysallığı nedenıyle o günlerde karşıt gruplarca 'Kuzu Paşa' diye de anılırmış. (49) Yunus Nadi tarafından çıkanlan, Atatttrk'ün duşUncelerini savunan ga- zete. (50) Karabekir, Takrir-i Sükûn Yasa- sı TBMM'de görusulurken de aynı du- şüncelerı savunmuştur: "İstiklal Mahkemeleri... İstiklal Harplenmız esnasında yapıbnış ve ya- pılması lazım gelen bır mahkeme idi. Bınaenale>h bunlann tarıhe kanştınl- ması da Meclısı Âlıruz ıçın bır şeref- tır İsmet Paşa Hazretlen, eğer İstiklal Mahkemelennı ıslahat aletı zannedi- yorlarsa pek ziyade yanılıyorlar." TBMM, 1- 69 4.3.1341 (1925) C: 2 *: 135.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle