Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 HAZİRAN 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Ttirkân Tbramtay'ın sergisi
• Kültür Servisi — Ressam Türkân Torumtay'ın iki
yıllık çahşmalanndan oluşan resimlerinin yer aldığı
sergisi, Beyoğlü Vakko Sanat Galerisi'nde açıldı. Dün
gerçekleştirilen açılış kokteyline ressam Türkân Torumtay
ve eşi Genelkurmaybaşkanı Orgeneral Necip Torumtay,
işlerinin yoğunluğu nedeniyle katılamadılar. 1 Ordu
Komutanı Orgeneral Muhittin Fisunoğlu ve eşiyle bazı
generaller, açılış kokteylinde bulunan konuklar
arasındaydılar. 10 yıl önce başladığı resim çalışmalarını,
halen Biîkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakultesi
Adnan Turani Atölyesi'nde sürdüren Türkân Torumtay'ın
ay sonuna kadar açık kalacak olan sergisinde, çoğu
büyük boyutlu peyzaj çalışmalarından oluşan 35 yapıtı
yer alıyor. Daha önce Ankara'da da kişisel sergi açan ve
yapıtları koleksiyonlarda yer alan Türkân Torumtay,
geçtiğimiz yıl katıldığı DYO resim yarışmasında
mansiyon ödülü kazandı. (Fotoğraf: Uğur Günyüz)
• Gençlik Festivali biterken
• Kültür Servisi — "3. Yapı Kredi Uluslararası Gençlik
Festivali" bugün ve yarın gerçekleştirilecek etkinliklerle
sona eriyor. Priznen Türk Tiyatrosu'nun "Sersem
Kocanın Kurnaz Kansı" adlı oyunu 20.30'da Taksim
Sahnesi'nde, Finlandiya Seinajoki Dans ve Jimnastik
Grubu'nun gösterisi 18.00'de Yapı Kredi Sermet Çifter
Salonu'nda izlenebilecek. Yarınki programda ise Teatro
Del Tartufo Topluluğu'nun "Impresa Bellisime E
Pericolosa" adlı oyunu 20.30'da Taksim Sahnesi'nde ve
tstanbul TRT Gençlik Korosu'nun konseri 18.00'de
Sermet Çifter Salonu'nda gerçekleştirilecek.
Behruz Kia sergisi
• Kültür Servisi — Sekiz yıldır Türkiye'de yaşayan Iranh
ressam Behruz Kia, kişisel resim sergisini bugün açi"or.
1937 yıhnda Hazar Denizi sahilinde doğan Behruz Kia,
resimlerinde, Zen felsefesinin etkisiyle "doğayı
yalınlaştırma" çabası içinde olduğunu belirtiyor. ABD
Emerson Collage ve Boston School of Arts'da resim ve
sinematografi oğrenimi gören sanatçı ilk kişisel sergisini
1960 yıhnda ABD'de açtı. Daha sonra yapıtlarını Fransa,
Ingiltere, F. Almanya, Yunanistan, Hindistan, Japonya ve
Iran'da sergileyen Kia'nın Taksim Sanat Galerisi'nde
bugün açılacak sergisi 27 hazirana kadar devam edecek.
.Topcuoglu Galeri Nev'de
• tSTANBUL (ANKA) — Asıl mesleği mimarlık olan
Nazif Topçuoğlu, fotoğraflannı Maçka Galeri Nev'de
sergiliyor. 1981'de ABD'de Institute of Design'de
fotoğrafçılık lisansüstü eğitimi alan sanatçının yapıtları
"Art of Photografhy" koleksiyonuna girdi. Topçuoğlu,
1988'den beri Türkiye'de birçok dergide fotoğraf
editörlüğü yaptı. Boğaziçi ve Yıldız üniversitelerinde
fotoğrafçılık dersleri veren sanatçının bu sergisi, beşinci
kişisel sergisi olacak.
Grateful Dead'e yasak
• LONDON (AA) — ABD'nin Maryland eyaletindeki
bir konser çadırı, Grateful Dead grubunun konserlerini
yasaklayanlar arasına girdi. 14 bin kişilik çadırın
yöneticilerinden Jean Parker, Grateful Dead'ın solisti
tarafından yönetilen rock'n roll ve Jerry Garcia
orkestralarının konserlerinin, uyuşturucu kullanan
hayranları yüzünden yasaklandığını soyledi.
Isa tasvirleri bulundu
• ÇİNE (AA) — Aydın'ın Çine ilçesi yakınlarında,
üzerinde Hz. Isa ve Meryem tasvirlerinin yer aldığı 10
adet resim olan bir anıt bulundu. Anıtın, Bizanslılar
döneminden kalma olduğu sanıhyor. Bir ihbarı
değerlendirerek araştırma yapan Ege Üniversitesi
Edebiyat Fakultesi öğretim üyeleri ile arkeologlar,
Soğütçük köyü yakınlannda, sanat eserleri ile bezenmiş
30 metre yüksekliğindeki kayaya ulaştılar. Yetkililer, anıt
kayanın Üzerinde bulunan ve her biri sanat şaheseri olan
resimlerin 9*uncu yüzyılda yapıldığının sanıldığım ve
literatürde yer almadığı için araştırmalann sürdüğünü
belirterek, şu bilgileri verdiler: "Resimler Bizans
döneminden kalma. Resimlerde, başmelek, melekler,
Meryem'in anne ve babası ile buluşması, Meryem'in
kucağındaki Isa, Yahya'nın vaftizi, bir din adamı ile
birlikte sol elinde tncil, sağ eli ile takdis işareti yapan
Hz. Isa gibi tasvirler yer alıyor. Resimler, yaklaşık birer
metre eninde ve 2'şer metre boyunda olup çeşitli renkler
kullanılmış. Hıristiyanlık alemi için çok önemli bir eserî'
Karsanlar'ın sergisi stirüyor
• Kültür Servisi — Ali Karsan ve eşi Ivon Karsan'ın
resimlerinin yer aldığı sergi Vakıfbank Taksim Sanat
Galerisi'nde açıldı. Yapıtlann tümünü Türk Kanser
Derneği'ne bağışlayan Ali Karsan, ilk kez kişisel sergi
açıyor. 1903 yıhnda doğan Ali Karsan, çalışmalarını uzun
yıllar yurtdışmda sürdürdü. Daha sonra Türkiye'ye
dönerek Istanbul'a yerleşen sanatçı, Pendik Belediye
Başkanlığı da yaptı. Akademi mezunu olan Karsan'ın
yapıtları çeşitli koleksiyonlarda yer alıyor.
' "Başarması için O'na destek verin...
Sağtam bir temel kazandınn!"
Futbol topunun çevresi kaç cm?
(Temel Britannicası olanlar bilir!)
Her pazaıtesı yeni bir fasikül çıkıyor.
TEMEL
BRİTANNİCA
ANA Y AY INCILIK A S Buyukdcre Cad. Uçyol Mcvkii No: 57/2
Masl.ıkNf™ İSTANBl LTel: H6 95Xdf4h.it)
MU23K
Yeni Türkü topluluğunun Açıkhava Tiyatrosu'ndaki 'Vira, Vira'konserleri
Ozgürlüğe doğrutam yolTürk pop müziği art
arda yapıtlarla bir
patlamayaşıyor. Bu
gelişmenin en ilginç
göstergelerinden biri
Yeni Türkü
konserleriydi.
Topluluk, yeni kaseti
"ViraVira"daki
parçalan seslendirdi.
YAVUZ BAYDAR ~
Yeni Türkü topluluğu, son ça-
lışması "Vim Vira"yı, Açıkhava
Tiyatrosu'nda geçen hafta verdı-
ği coşku ve heyecan dolu iki "ka-
palı gişe" konserle "doya doya"
kutladı. Coşkudan zaman zaman
kitlesel bir muzik sarhoşluğuna
dönüşen iki gösteriydi Istanbul
1
da izlenen. Topluluğun seyirciyle
kurduğu yoğun iletişim, Avrupa
kentlerinde yasanan türdendi. öz-
gürlük özleminin, umudunun
esintileri vardı Açıkhava Tiyatro-
su'nda.
Bu arada şu olguyu da vurgu-
lamakta yarar var: Türk pop mu-
ziği, art arda diziliveren yapıtlar-
la tarihsel bir patlama yaşıyor
1990 yazının eşiğinde. lleride so-
zü edileceğini sandığım bu geliş-
menin en ilginç göstergelerinden
biri Yeni Türkü konserleriydi.
Derya Koroğlu (vokal, gitar),
Cengiz Onunü (kemençe, gitar),
Selim Atakan (klavyeliler), Tugnıl
Bayrak (bas), Murat Buket (ud,
vokal), Tayfun Duygulu (sakso-
fon, klarnet) ve Halis Bütünley-
den (davul) oluşan Yeni Türkü,
üstün bir ensırümantal ustalık id-
diasında olmamasına karşın, ye-
tenek ve birikimini "şen olmaya
açık hüzün" temelinde dinleyici-
sinç şaşırtıcı bir kolaylıkla açabi-
len, onunla çarpıcr bir iletişim
kurmayı başarabilen bir topluluk.
"Vira Vira", bu açıdan bakıldı-
ğında, iletişimi, "birlikte
söylemeyi" daha kolay kılacak bir
yapıt gibi.
Perşembe günü Açıkhava Tiyat-
rosu'nun (ikınci konserde de) dol-
masımn şaşkınlığını ve sevincini
KİTLESEL BİR MÜZİK SARHOŞLUĞU — Veni Türkü'nnn geçen hafta Açıkhava Tîyatrosn'nda
verdiği konserier, zaman zaman coşkudan kitlesel bir muzik sarhoşluğuna donüşen iki gösteriydi. Ye-
ni Türkü'nün vokalisti ve gitaristi Derya Köroğlu, yeni kasetleri "Vira Vira"nın daha cesur deneme-
ler içerdiğini söylüyor. (Fotoğraflar: Esat Pala)
yaşayan Derya Köroğlu ile "yeni"
Yeni Türkü'yü konuşuyoruz. Ka-
setin öykusunu Koroğlu anlatıyor:
"Uzun bir çahşmanın üninü ol-
du bu. Daha once bir yıl aralık-
larla çıkarabiliyorduk. Bu kez bir
buçuk yılı aştık. 6-7 ay gibi bir sü-
rede aralıklarla kaydettik. Olduk-
ça ince işlediğimiz bir kaset oldu."
— Önceki kasetlerden tek far-
lu ince işlenmesi mi?
KÖROCLU — Belki bu kaset-
te biraz daha cesur denemeler var.
Biraz daha "Yeni Türkü sound'u
mu bu" dedirtecek, Yeni Türkü
1
nün çizgisini uç noktalara da gö-
türen örnekler var. Ben "Ddüer'M
yaptığımda bu bir tartışma konu-
su oldu örneğin. Ama bizden çık-
ması ve bizim tarafımızdan işlen-
miş haliyle bunun Yeni Türkü mü-
ziği içinde olabileceğini sonradan
düşündük.
Bunun dışında örneğin Selim
Atakan'ın "Geceyanlan" diye bir
parçası, onda da epik/tiyatral bir
hava var, ki hiç yapmadıgımız bir
şey. CesuT denemeler vaı. tnce ele-
mek tabii bir ölçü değil, ama tek-
nik olarak oldukça iyi olduğunu
düşünüyorum. Beste olarak da yi-
ne eski çizgisinin devamı olan par-
çalar var. Ama ileriye doğru ne
kadar ufkumuzu açabilirsek o ka-
dar açmayı istiyoruz. Genış dav-
ranmayı seçtiğimizin kanıtı da bu
albüm.
— Halk müziği sizler için ne gi-
bi bir anlam taşıyor?
KÖROĞLU — Bu bizim "Buğ-
dayın Türküsü" için söz konusu
olan bir etki açıkçası. Ama daha
sonraları bunu yavaş yavaş, diye-
lim Türk klasik müziğine Bizans
kokan, Akdeniz kokan müzikle-
re doğru açtık. Halk müziği için
benim söyleyeceğim, onun otan-
tikliğı, canlıhğı kuşkusuz çok dik-
kat çekici. O duyduğumuz tınılar
ne kadar değişik aletlerle çalınsa-
lar da halk muziginin bütün ülke-
lerin halk müakleri ile ortaklaşan
yanları var. Özellikle bin canlılı-
ğını hep ortak bir payda olarak
görüyorum.
Kuşkusuz herhangi bir ulusun
müziği artık olamaz, bir ulusu
temsil edemez o haliyle halk mü-
ziği. Dolayısıyla bizim için şimdi
dinlemesi zevkli, bir zamanki in-
sanları ve duyguları anlamakta
öğretici, ama o haliyle bugünün
insanını anlatan bir müzik değil.
Sevdiğim bir müzik. Biz belli bir
süzgeçten geçmedikçe halk müzi-
ginin kullanılamayacağıru düşü-
nüyoruz bugün.
Mozaik grubununyeni kaseti 'PlastikAşk' dinleyidyle buluşuyor
Imgeyi müziğe dönüştürenlerMozaik'in yeni kaseti "Plastik Aşk"ta 8 beste
yer alıyor. Imgeyi havada yakalayıp müziğe
dönüştüren bir topluluk Mozaik.
•ÇOK ALAMETLER BELIRDİ'DEN BU YANA — Mozaik gnı-
bu, "Çok Alametier Belirdi"den "Piastik Aşk"a ohırmuş ve izle-
nebilir bir çizgi koyuyor ortaya. Altılı, Ayşe Tütiincu. Ümit Kıvanç,
Mehmet "Knzu" Taygun, Bülent Somay, Timuçin Gürer ve Saru-
han Erim'den oluşuyor.
YAVUZ BAYDAR
Yeni Türk müziğine yenilikleri
tükenmez görünen imgeler taşıyor
tstanbul. Her şeyi her yönüyle
içinde banndıran bu "dolu" ken-
tin imgelerinden biri de "piastik
aşk"...
"Hücresine kadar Nevv
Yorklu" besteci/şarkıcı Annette
Peacock'un en sofıstike besteler-
de irdelediği bu ultra-modern te-
manın tstanbul'da da varlığını
hissettirmesi ne kadar şaşırtıcı!
tmgeyi havada yakalayıp mü-
ziğe dönüştüren topluluğun adı,
Mozaik. Yeni yapıtlannın adı da
evet "Piastik Aşk".
ilk dinleyişlerde yumuşakhğı ve
-onceki çahşmalara kıyasla- ses
derinliğinin artması ile dikkat çe-
ken bir yapıt üretmiş Mozaik al-
tılısı. Bu özellikler öncelikle gru-
bun payandalanndan Ayşe Tü-
tüncü'nün tuşlulardaki arayışla-
rından kaynaklanıyor. Getirdiği
çağrışımlar ise daha çok tngılte-
re'nin son yıllarda en incelikli ve
sade çalışmalarını gerçekleştiren
Prefab Sprout'un yapıtlarında.
"Piastik Aşk"ta 8 beste yer alı-
yor: "Bindokuzyüzseksenbir",
"Bildikleriraiz", "Metruk",
"Emekli Albay Hilmi Erlunç",
"Piastik Aşk", "Müsaadenizle",
"Bir Adam ÖWü" ve "Sürgün."
Mozaik, dinleyicilerinin karşı-
sına bu kez "asgari" bir kadroy-
la çıkıyor: Ayşe Tütüncü (tuşlu-
lar, vokal), Bülent Somay (vokal,
gitar), Mehmet "Kuzu" Taygun
(akustik gitar, vokal), Saruhan
Erim (bas, vokal), Timuçin Gü-
rer (vurmahlar, vokal) ve Ümit
Kıvanç (davul). Mozaik, Bülent
Somay'ın deyişiyle, "rock-
fusion'a doğru ilerleyen, rock'ı
bazı akustik caz aletlerine enteg-
re etraeye çalışan" bir topluluk.
Belirlenen bu hedefin anlamı, ens-
trümantal olan ya da enstrüman-
tal pasajları ağırlıklı olan beste-
lerde ortaya çıkıyor. özellikle de
yapıtın -bence- en iyi parçası olan
"Metruk"ta. Buna karşılık
"Emekli Albay Hilmi Ertunç" gi-
bi ironi temelinde yukselen parça-
lar ise Mozaik'i ilerde daha ciddi
seçmelere zorlayacak gibi. Daha
çok epik söyleme uygun görünen
vokallerin de "rock-fnsion" açı-
sından bakıldığında Mozaik'te bir
"Aşil topuğu" tehlikesi taşıdığı
da ileri sürulebilir.
Mozaik, değişimlere açık bir
grup. Özellikle vokale dayalı so-
runların çözümünde de bu olurn-
lu bir nokta.
Burada başka bir soru da orta-
ya çıkıyor: Mozaik değişimleri ne-
den bu kadar seviyor?
Soruyu Ayşe Tütüncü yanıtlı-
yor:
"Bize çok deney sevinci olan
bir grup olduğumuz söylenmişti
bir ara. Biz sürekli olarak yerli ya
da Batı her türlü müziği izlemeye
çalışıyoruz. Bizde her zaman şu
korku vardır: Bir grubu grup ya-
pan onun muzik dilidir, ama bu-
nu bulmanın daha sonraki soru-
nu buna saplanıp kalmak oluyor.
Bizim amentümüz 'Biz de bir şey-
ler bulacagız. ama hiçbir zaman
yenilik ürelemez, yeni ufuklar
açamaz olmayacağız' idi. Tabii
bu da bizi tanımayanlar için 'Ne
bu canım, bir giydiğini bir daha
giymiyor' etkisi yapabiliyordu.
Ama şimdi düşünüyorum da
'Çok Alametier Betirdi' ve 'Pias-
tik Aşk' arasında oturmuş ve iz-
lenebilir bir çizgi var. Açümış ycni
kapılar da görebiliyoruz. Kendi-
mizi sınırlamamızı önceki çabala-
nmızla uzak tuttuk sanıyorunı.
Tehlikeye daha uzun yülar var gi-
bi geliyor bana."
Prefab Sprout, The VVaterboy s.
The Bloe Nile gibi çizgi-dışı top-
luluklar, gerek izlenimci olsunlar,
gerek dışavurumcu, protestçi halk
müziği ile şu ya da bu biçimde bir
ilişki kurmaktan kendilerini ala-
mıyorlar. The Grateful Dead'de
de bu ilişki açık biçimde gündem-
deydi. Ancak gün geçtikçe halk
müziğınin konumunda önemli de-
ğişimler gözleniyor. Teknolojinin
hızla ilerlemesinin ve Üçüncü
Dünya ülkelerine hızla girmesinin
bu konumda bir nitelik dönüşü-
müne yol açıp açmayacağı da bi-
linmeyen bir soru.
Acaba halk müziği Mozaik için
ne gibi bir anlam taşıyor? Bu so-
nryu da Bülent Somay yanıthyor:
"İki anlamı var. Biri konserva-
tuvar anlamı. Saklanması gere-
ken, bir zamanlar olmuş ve artık
olamayacak bir şey. Benim için
halk müziği bu anlamı taşıyof.
Çünkü ben bundan çağdaş yo-
rumlamaJarı değil de artık üretil-
mesi için hiçbir koşul kalmamış
bir şeyi anlıyorum. Ancak yöre-
sel birlikteliklerin, bir ülkeye, bir
sınıfa değil de kendi koyüne, ken-
di sımfına bağlı msanlann müzi-
ğinden söz edüyoruz. Böyle şeyler
yok artık, biz şehirde yaşıyoruz.
Halk muziginin anlamının kalk-
tığı bir yerde halk müziği yapmak
çok anlamh değil. Şehirli insana
halk müziği yapılamıyor. Halk
müziği bize moledi veriyor belki,
ama pek ritm vermiyor."
Miriam Makeba, 31 yıl sonra ilk kez anayurdu Güney Afrika'yı ziyaret ediyor
'Afrika Ana' yıllar sonra anayurdundaJOHANNESBURG (AP) —
Uzun yıllardır sürgünde yaşayan
Güney Afrikalı şarkıcı Miriam
Makeba, 31 yü sonra ilk kez ana-
yurdunu ziyaret etti. Güney Af-
rika'da bir ya da iki hafta kala-
cak olan Makeba, konser verme-
yecek, yalnızca ailesi ve dostlarıy-
la görüşecek.
önceki yıllarda Uluslararası ts-
tanbul Festivali'ne de katılan Ma-
keba, 1959'da bir yurtdışı turne-
si sırasında Güney Afrika'ya dön-
memeye karar vermişti. "Afrika
Ana" ve "Afrika Şarkısının
Kraliçesi" adlarıyla da tanınan
Makeba, bugüne kadar ABD,
Fransa, Gine, son olarak da Bel-
çika'da yaşamıştı.
Makeba, Johannesburg Hava-
Yıllık izninin bir bolumünu
kullandığından müzik yazarımız
Filiz Ali'nin yazılarını bugün ya-
alam'nda düzenlediği basın top-
lantısında, "Yurda döndüğüm
için çok mutluyum. Ama halkı-
mın önünde şarkı söylemek üze-
re geri dönebildiğim zaman daba
da mullu olacağım. Çünkü o za-
man şarkılarımı anlatıp açıkla-
mak zonında kalmayacağım, şar-
kılanmı anlayabüen insanlara
söyleyeceğim" dedi.
Havaalamnda yakınları, dost-
ları ve Güney Afrika'nın önde ge-
len muzisyenleri tarafından kar-
şılanan Miriam Makeba, kendisi-
ni karşılayanlarla birlikte Irkçıhk-
la Mücadele Hareketi'nin şarkısı
olan "God Bless Afrika"yı (Tanrı
Afrika'yı Kutsasın) söyledi.
Geleneksel Afrika ritmlerini
öne çıkaran şarkılarıyla bütün
dünyada büyük bir üne erişen Mi-
riam Makeba, ABD'de de tanın-
mış ve bir zamanların Kalipso
Krah Harry Belafonte ile 196O'lı
yıllarda birçok turne gerçekleştir-
rnişîi. Makeba, 1987 yıhnda Ame-
rikalı şarkıcı Paul Simon'ın
"Graceland" konser turnesine de
katılmıştı.
Makeba, Gine'de yaşadığı yıl-
larda ülkeyi Birleşmiş Milletler'-
de temsil etmiş ve Güney Afrika
Cumhuriyeti'nin ırkçı politikala-
nnı eleştiren bir konuşma yaprruş-
tı. Makeba'mn 1976 yıhnda yap-
tığı bu konuşmadan sonra Güney
Afrika Radyo ve Televizyonu'nda
ünlü şarkıcımn şarkılannın çalııı-
ması yasaklanmış ve bu yasak ge-
çen yıla kadar sürmüştü.
Bir ara, Amerikalı zenci haklan
savunucusu Stokdy Carmkhael
ile de evlenen Makeba, 1960 yıhn-
da annesinin cenaze töreni için
Güney Afrika'ya dönmek istemiş,
ancak ülkeye girmesine izin veril-
memişti.
Havaalanmdaki basın toplantı-
sında Makeba, "Bugüne kadar
ülkeme niçin ahnmadığmı hiç
anlayamadım" dedi. "Hiçbir suç
işlemiş degilim ki..."
HAVAALAMNDA DOSTLAR1YLA BULUŞTU — Ünlü şarkıcı
Miriam Makeba, Johannesburg Havaalam'nda yakınlan, dostlan
ve Güney Afrika'nın lanınmış muzisyenleri tarafından karşılandı.
Makeba, kendisini karşılamaya gelenleri ynmruğunu kaldırarak se-
lamladı. (Fotoğraf: Reuter)
Şefik toprağa
verildi
• Kültür Servisi — Geçen
pazar günü yitirdiğimiz şair
Halim Şefik (Güzelson)
dün Beykoz Onçeşme
Camii'nde kılınan ikindi
namazından sonra
Şahinkaya Kabristanı'nda
toprağa verildi. Şair Halim
Şefik'in cenaze törenine
yakınları ve sanatçı
arkadaşlan kauldı.
Unlü cazcı
Rostaing öldti
• PARİS (AP) — 1940'h
yıllarda özellikle Paris'teki
caz çevrelerinde
efsaneleşmiş olan Fransız
saksofoncu ve klarnetçi
Hubert Rostaing geçen
pazar günü Paris'te bir
hastanede öldü. Bir süredir
akciğer kanserine
yakalanmış olan Rostaing
71 yaşındaydı. Çocukluğu
ve gençliği Cezayir'de geçen
Rostaing, ilk kez 1930'larda
Cezayir'deki bazı gece
kulüplerinde caz yapmaya
başlamıştı. Daha sonra
Paris'te ünlü orkestra şefi
Alix Combelle'in dikkatini
çeken Rostaing, 1940'ların
başlarında Nazi işgali
döneminde Combelle'in
orkestrasıyla birlikte "Hot
Club de France"ta çalmıştı.
Klarnette özellikle Benny
Goodman'dan etkilenen
Fransız sanatçı,
yorumculuğunu 1950*lerde
de sürdürmüş, daha sonraki
yıllarda beste ve film
müziklerine ağırlık vermişti.
Brando davası
• LOS ANGELES (AA)
— Ünlü Amerikah aktör
Marlon Brando'nun oğlu
Christian Brando'nun, üvey
kızkardeşi Cheyenne'in
erkek arkadaşını
öldürmekten yargılandığı
davayla ilgili yeni bir iddia
ortaya atıldı. Christian
Brando'nun öldürdüğü Dag
Drollet'in babası Jacques,
dün gazetecilere yaptığı
açıklamada, Cheyenne'in,
Dağ'ın kendisini hamile
iken dövdüğü iddialarının
"tamamen yalan" olduğunu
söyledi. Jacques Drollet,
olaydan bir gün sonra
Marlon Brando'nun
kendisine telefon ederek,
"Cheyenne'in
söyledi klerinin tamamen
yanlış olduğunu"
söylediğini belirtti.
Christian Brando, olaydan
sonra polise yaptığı 1
açıklamada, Dag'ı üvey •••-
kızkardeşini dövmesi
konusunda çıkan bir
tartışma sırasında
öldürdüğunü söylemişti.
Içel Kültür'
dergisi
• Kültür Servisi — Mersin
Halk Eğitim Merkezi ve
Akşam Sanat Okulu
Müdürlüğü yayın organı
"Içel Kültür" dergisinin
yeni sayısım "Tarsus
Tarihi", "Folklor
Çeşitlemeleri", "Jçel
Kültürünün Çok Renkli Bir
Yönu: İğne Oyaları", "Mut
Folklorundan Damlalar"
konulu yazılar ve çeşitli şiir
örnekleri oluşturuyor.
Haluk Akalm, Hilmi
Dulkadir, Sıtkı Soylu, Halil
Atılgan, Nail Tan, Mehmet
Zeki Akdağ, Doğan Atlay,
Ayşe Teknikel, Celal Ogan,
Şadiye Sucu, Ümmühan
Yazar, Ramazan Teknikel,
Gündüz Artan, trfan
Üniver Nasrattınoğlu ve
Kutlu özen derginin bu
sayısında yer alan isimler
arasında.
KKTC'de
sanat
• LEFKOŞA (AA) —
Devlet sanatçısı Yıldız
Kenter, tek kişilik "Ben
Anadolu" oyununu
KKTC'de sergileyecek.
Yıldız Kenter, Türkiye ile
KKTC arasındaki kültür
protokolü çerçevesinde
gelecek hafta Kuzey
Kıbns'a gelecek. Kenter,
"Ben Anadolu"yu 20
haziranda Lefkoşa Atatürk
Kültür Merkezi'nde, 22
haziranda da Girne
Kalesi'nde oynayacak.
Lefkoşa'da İngilizce,
Girne*de de Türkçe olarak
sahnelenecek oyunlara giriş
ücretsiz olacak.
UGUN
• İmza günü Cafer Yıldınm
saat 16.00-19.00 arası
Bostancı Hatay Restaurant'da
kitaplannı imzalayacak.
• Azra Erhat anılıyor
Taksim Atatürk Kitaplığı'nda
saat 15.00'te Azra Erhat
anüacak. Katılanlar: Vedat
Günyol, Prof. Dr. Türkân
Saylan, Güngör Dümen,
Cengiz Bektaş, Mehmet
Cemal, Dr. Özden
Mürtezaoğlu.
• 'Sersem Koca'
Yugoslavya'dan gelen Priznen
Türk Tiyatrosu "Sersem
Kocanın Kurnaz Kansı" adk • '
oyunu saat 20.30'da Taksim
Sahnesi'nde sunacak.