Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 HAZİRAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
IPrdan
Madrid'e uyan
• MADRtD (AA) —
Uluslararası Basın Enstitüsü
(IPI), lspanya
hükümetinden, bir
parlamentere hakaret ettiği
gerekçesiyle tutuklu
bulunan tanınmış spor
muhabirinin serbest
bırakılmasını istedi. IPI,
dört ay hapis cezasına
çarptınlan radyo spor
muhabiri Jose Maria
Garcia aleyhindeki
cezanın, Ispanya'da basın
özgürlüğü konusunda
endişeleri gündeme
getirdiğini bildirdi.
SSCB'nin ilk
basın yasası
• MOSKOVA (AA) —
Sovyetler Birliği tarihinin,
basın ve yayın organlannm
hak ve sorumluluklarını
düzenleyen ilk yasası bugün
Ulkenin sürekli
parlamentosu Yüksek
Sovyet tarafından kabul
edildi. Şiradiye dek SSCB
Anayasası'nda 'basın
özgürdür' gibi genel bir
maddeyle geçiştirilmiş olan
haber alma özgürlüğüyle
ilgili yeni düzenlemeleri
beürleyen yasa, 18 yaşını
doldurmuş her Sovyet
vatandaşına bir basın-yayın
organı kurma hakkını
tanıyor.
Baker: Kıbrıs
güç bir soram
• VVASHINGTON
(Cumhuriyet) — ABD
Dışişleri Bakanı James
Baker Kıbns sorununun
"güç ve inatçı bir sorun"
olduğunu ama her iki
tarafa da telkinde
bulunmaya devam
ettiklerini söyledi. Baker
dün ABD Senatosu'nda
konuya ilişkin bir sonıyu
yanıtlarken, "Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri'nin
bu konudaki çabaJarını çok
kuvvetle destekliyoruz. On
beş yıllık bir konu bu. .
Çok güç ve inatçı bir
sorun" dedi.
Doğu Alman
CDU: Ortak
seçim
• DOĞU BERLİN (AA) —
Demokratik Almanya'da
Başbakan Lothar de
Maiziere'in partisi Hıristiyan
Demokrat Parti'nin (CDU)
iki Almanya'nın 2-16 aralık
tarihlerinde ortak seçim
yapmasından yana olduğu
açıkladı. CDU Meclis Grup
Başkanı Guenther Krause,
dün yaptığı açıklamada,
milletvekiUerinin bu konuda
bir karar tasansını oylayarak
kabul ettiklerini bildirdi.
Kırgızistan'da
ölü sayısı 139
• MOSKOVA (AA) —
Sovyetler Birliği'nin geçen
hafta Özbek-Kırgız
çatışmalarma sahne olan
Kırgızistan Cumhuriyeti'nde
durumun sakin olmasma
karşılık, çatışma
bölgelerinde bulunan yeni
cesetlerle ölü sayısının 139*3
yükseldiği bildirildi.
Romanya'da
ilk görüşme
• BÜKREŞ (AA) —
Romanya'da, hükümet ile
yönetim aleyhtan
göstericiler ve açlık grevi
yapanların temsilcileri
arasında bir aydan bu yana
ilk defa görüşme yapıldı.
Hükümet tarafından bugün
yapılan açıklamada,
göstericilerin, Romanya
Televizyonu'nun bağımsız
olması yolundaki isteği
konusunda ilke anlaşmasına
varıldığı bildirildi.
Çavuşesku'nıın
Cadillac?!
• MADRtD (AA) — Bir
zamanlar eski Romanya
Devlet Başkanı
Çavuşesku'ya ait olan zırhlı
Cadıllac marka otomobilin
lspanya'da satışa çıkanldığı
bildiriliyor. lspanya'da
yayımlanan Epoca dergisine
göre altı ton ağırlığındaki
1947 model siyah otomobil
için arabayı elinde tutan
koleksiyoncuya 150 bin
dolara varan tekliner
yağıyor.
Hafız Esad: Yeni bir Arap-Israilsavaşı çıkabilir
Ortadoğırda kara bulut
söyledi.
Dış Haberler Servisi — Suriye
Devlet Başkanı Hafız Esad, tsra-
il'de kurulan aşın sağcı hükürne-
tin, bölgede yeni bir Arap-lsrail
savaşma yol açabileceğini söyledi.
AP'nin haberine göre Ulusal
Parlamento'da konuşan Hafız
Esad, Şamir'in yeni kurduğu hü-
kümetin, tsrail'in barış istemedi-
ğini gösterdiğini söyledi ve yeni bir
savaşın bundan öncekilerden çok-
daha kanlı olacağjm belirtti.
Israil tşçi Partisi Lideri Şimon
Pcrez, yeni hükümeti "banf
karptı" diye nitelerken FKÖ yan-
bsı Filistinli Prof. Saib Erakat, ts-
rail'de işbaşına aşırı sağ bir hükü-
raetın gelmesinin "Filistinli ve ts-
raflfflerin kan gölünde bogutacak-
lan" anlamına geldiğini açıkladı.
Filistinli eylemcilere, Şamir huku-
metine yanıt olarak İsrailli asker-
lere ve işgal altındaki Israillilere
saldırmalan emri verildiği de bil-
dirildi.
Bu arada Israil'de üç ay süren
hükümet krizinden sonra pazar-
günü Knesset'te güvenoyu
Suriye Devlet Başkanı,
îsrail'de Izak Şamir'in
kurduğu aşırı sağcı
hükümetin, bölgede yeni
bir Arap-îsrail savaşma
neden olabileceğini ve bu
savaşın, daha öncekilerden
çok daha kanlı olacağını
tesı
alan koalisyon hükümetinin baş-
bakanı tzak Şamir, öncelikli gö-
revlerinin 250 bin Sovyet Yahudi-
sinin ülkeye yerleştirıimesi oldu-
ğunu söyledi. Göçmenlerin yerleş-
tirilme işleminin konut bakanı
olarak Ariel Şaron'a verilmesi
kaygıyla karşılanıyor. Şaron, 1982
yılında Lübnan'ın işgal edilmesi-
ni emreden dönemin savunma ba-
kanıydı.
tzak Şamir, güvenoyu aldıktan
sonra yaptığı açıklamada, bölge-
de banşı sağlamak, güvenlik, eko-
nomi ve sosyal sorunlar gibi ko-
nuiarın göç sorunundan sonra gd-
digirü belirtti. Başbakan Araplarla
barıştan yana olduğunu, ancak
bunun için işgal altındaki bölge-
lerin pazarlık konusu yapılması-
na karşı çıktığını söyledi. Bu bol-
gelerde 30 aydır süren Filistin
ayaklanmasını bastırmaya karar-
lı olduğunu da ekledi.
Siyasi gözlemcüer, Îsrail'de aşın
sağ bir hükümetin kurulmasıru
sertlik yanlısı üç üyenin zaferi ola-
rak değerlendiriyorlar. Ülke tari-
hinin "en sağcı hükümeti" olarak
nitelenen koalisyondaki bu uç
sertlik yanlısı bakan sırasıyla Arid
Şaron, David Lrvy ve lzak ModaL
"Beyrut kasabı" diye tanınan
Şaron, lzak Şamir'i sağ bir hükü-
met kurmaya zorlamış, Şamir de
onu parti liderliği mücadelesine
ŞAMİR VE ŞARON — tsraii Başbakant İzak Şamir'in (soldm) yeai kabiaesine Arid Şaron'a alması,
Araplar arasında derin kaygı yarattı.
Likud-lsçi Partisi koalisyon hükü-
meti döneminde Konut Bakanı
olan Levy, Kudüs'ün Eski Şehir
bölgesindeki Hıristiyan raahalle-
sine Yahudileri yerleştinnek için
gizlice 1.8 milyon dolar harcama-
soyunmasına çalışarak dengele- sıyla ABD'nin şimşeklerini üzeri-
meye çalışmıştı. Sefardim Yahudi- ne çekmişti.
lerinin desteğini ardına alan ve tn- Filistin ayaklanması başladığı
güizce bilmeyen David Levy ise ye- sırada taş ya da boraba atan her
ni hükümette Dışişleri Bakanlığı- Filistinlinin sınırdışı edilmesi ge-
na getirildi. 15 martta dağüan rektiğini savunan tzak Modai de
Maliye Bakanlığı görevine getiril-
di. Modai 1984-86 yıllatrsırasın-
daki bakanlığı döneminde yılda
yüzde 440 oranına ulaşan enflas-
yonu düşürmeyi başarmasıyla ta-
nınıyor. Maliye Bakanı, son koa-
lisyon döneminde Filistinlilerle
barış görüşmelerinin başlatılabil-
mesi için tşçi Partisi'nden 10 mil-
yon dolar banka garantisi talep et-
mişti.
Yeni hükümet döneminin ilk
olayı dün Gazze bölgesi ile Ku-
düs'ün eski şehir bölgesinde mey-
dana geldi. Taş atan Filistinlileri
kovalayan İsrailli askerlerin işgal
altındaki Gazze şeridinde bulunan
BM'ye ait bir çocuk ve anne sağ-
lığı kliniğine göz yaşartıcı bomba
atması üzerine 66 Filistinli çocu-
ğun yaralandığı bildirildi. İsrailli
yetkililer, askerin klinikten taş ve
kremit atılması üzerine bu tür bir
eylemde bulunduğunu açıkladılar.
Rumların ATye tam üyelik başvurusuna ilişkin söylentiler kaygı veriyor
Ankara'nınKıbrısralıatsızlığı
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA — Avrupa Toplulu-
gu (Ap Komisyonu'nun Türkiye
ile işbirliği programını açıklama-
sının hemen ertesinde Brüksel'de
yaygınlaşan "Kıbns Rutn Yöne-
tirai tam üyelik başvurusunda bu-
Innacak" yolundaki söylentiler
Ankara'yı kaygılandınyor. Dışiş-
leri Bakanlığı çevreleri, Vasilıu
yönetiminin Kıbns sorununun çö-
zümünü yokuşa sürecek böyle bir
girişimden kaçınacağuu belirte-
rek, söylentilerin gerçekleşmesine
fazla bir olasıhk tanımadıklarını
ifade ediyorlar. Ancak Rum kay-
naklannın verdiği bilgiler, Vasi-
liu yönetiminin, tam üyelik baş-
vunısunu "Adadaki sorunon çö-
zümünü htzlandıncı bir adım"
olarak mutalaa ettifcni gösteriyor.
Türkiye'nin AT kapıandaki so-
nucu ve süresi belirsiz bekleyişin-
de başını ağntan sorunlann başın-
da Kıbns gelirken, Yunanistan'-
ın ekim ayında toplanacak Ba-
kanlar Konseyi'nde Türkiye'ye
verilecek 600 milyon ECU'luk
yardımı veto etmesi olasılığı ge-
çerliliğini sürdürüyor. Bu aşama-
da, topluluk başkentinde Kıbrıs
Rum yönetiminin 1990 yaz tatili
öncesinde tam üyelik dilekçesini.
eagını sanmıyonız. Ancak ber se-
ye ragmen, Sayın Vasilin Brük-
sel'de başvunı dilekçesini verecek
olursa bu iki aniama gelebilir: Ya
Rum liderine önceden başvuru-
ODD inceiemeye alınacağı doğrul-
tusunda bir yeşil ışık yıkılmıştır
cak ttalya'nın Kıbns konusunda
Rum tarafına verdiği güvenceler
de Ankara'daki yetkililerin bel-
leklerinde tazelığini koruyor. Biz-
zat Başbakan Giulio Andreotti ta-
rafından Rum kesimıne yapılan
ziyaret, 1990'ın ikinci yansında
Hükümet, AT'nin Kıbrıs Rum yönetiminin tam üyelik başvurusunu kabul
etmesinin Türkiye'yi gözden çıkarmak anlamına geleceğini savunuyor.
Türkiye, Brüksel'de yaygınlaşan "Kıbrıs tam üyelik için başvuracak"
söylentilerini şöyle yorumluyor: "Vasiliu böyle bir şey yaparsa önceden
yeşil ışık almış" demektir.
dönem başkanlığını hazıranda
devralacak Italya Dışişleri Baka-
nı De MicheUs'e ileteceği yolun-
daki haberler de arttı. Ankara'da-
ki yetkililer. bu haberleri "ŞQ an
için inandıncı bulnuunakla birük-
te" şöyle yorumluyorlar:
"Vasiliu'nun. Kıbrıs sorunu-
nun çözamüno çok güç hale geti-
recek böyle bir girfeimde bnlnaa-
ya da Vasiliu çilgınlık yapmakta-
dır. Eger boyle bir yeşil ışık söz
konusn olursa, bu, toplnlugun
TürUye'yi gözden çıkarması de-
mektir. Bu duruında biz de top-
•nlukla Hişkilerimizi gözden geçi-
ririz. Yok eger Vasiliu çtlgınnk ya-
pıyorsa, bu çılgınlıgı da gereken
tepldyi görecektir."
öte yandan topluluğun dönem
başkanlığını trlanda'dan devrala-
Kıbns Rum yönetimi ile AT ara-
sındaki ilişkilerde yeni bir yakın-
laşmanın gözlenebileceği doğrul-
tusunda bir işaret sayılıyor.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Mural Suıtgar, Yunanistan Baş-
bakanı Konstantin Mitsotakis'in
ABD ziyareti su-asında yaptığı te-
mas ve açıklamalara ilişkin bir so-
ru üzerine şu açıklamayı yaptı:
"Temennimiz. iki ülke arasın-
da kapsamlı, ciddi ve önkoşulsuz
göruşmelere giden yolun yapıcı ve
ılımlı bir yaklaşımla açılabilmesi-
dir. Türkiye beyan ve davranışla-
nnı, Yunanistan'ı ilgilendirebile-
cegi ölçıide, diyalog hedefrvle mü-
tenasip bir zeroinde tutmaya dik-
kat etmektedir. Aynı dikkan'n Yn-
nanistan tarafından da gösteril-
mesi, görtişme surecinin bir anla-
mı olabilmesi için şartür. Kıbns
konusunda Yunanistan'ın ortaya
koydugu lutum, aranan çözüm ve
buna ulaşma yollan açısından
amaçla kabili telif göriilmemek-
tedir. İkili Türk-Yunan sorunla-
n dışında kalan Kıbns konusnn-
da Türkiye hakkında gerçeklere
uymayan beyanlarda bulunmak,
diyalog bakımından Yunanistan'-
ın tutumu hakkında haklı endişe-
lere yol açmaktadır. Türk hükü-
meti, önümüzdeki dönemde Yu-
uan hükümetinin diyalog konu-
sunda daha gerçekçi ve yapıcı bir
yaklaşım benimsemesûıi bekle-
mektedir."
ANKARA
Suriye Dışişleri
Bakanı geliyor
Faruk El Şara ile yapılacak görüşmelerde
'suların paylaşımı' ile 'sımr güvenliği'
konularımn ön planda ele alınması bekleniyor.
İsrailMaslahatgüzan:
Ttirkîye ile araımzı
bozmak îstiyorlar
ANKARA (Cnmhnriyet Büro-
su) — Türkiye ile Suriye arasmda-
ki "hassas" ilişkiler bu hafta için-
de en üst düzeyde ele alınacak. Su-
riye Dışişleri Bakanı Faruk H Şara
uzun süredir beklenen resmi ziya-
retini gerçekleştirmek amacıyla
yann Türkiye'ye geliyor.
Dışişleri Bakanlığı'ndan konu
ile ilgili olarak yapılan açıklama-
da, 14-16 haziran arasında gerçek-
leşecek ziyaret sırasında "ikiH iliş-
kiler ile Türkiye ve Suriye'yi ilgi-
lendiren bölgesel ve uluslararası
sorunlar" üzerinde durulacagı bil-
dirildi. Bu çerçevede iki ülke ara-
sındaki "klasik" gundem madde-
leri olan "bölgesel suların
paylaşımı" ile "sınır güvenliği"
konulannın ön planda ele alınma-
sı bekleniyor.
Faruk El Şara'nın bu ziyareti,
dönemin Dışişleri Bakanı Mesut
Yılmaz'ın 1989 haziran sonu tem-
muz başında Şam'a yaptığı ziya-
rete karşılık olacak. Yılmaz, ziya-
reti sırasında Suriye Devlet Başka-
nı Hafız Esad tarafından da ka-
bul edilmişti. Bu göruşmede Esad,
"Türkiye'nin istikrarsız bir ülke
olmasuun kendi çıkarlanna da
karşı düşeceğini" dile getirmişti.
Cumhurbaşkanı Torgut Ozal'ın da
ziyareti sırasında Faruk El Şara-
yı kabul etmesi bekleniyor.
Dışişleri çevreleri, Türkiye'nin
su sorununun yapılacak görüşme-
lerde ağırlıklı bir konu olmaması
gerektiğini bildiriyorlar. Bu konu-
nun ay sonunda Ankara'da Tür-
kiye, Suriye ve Irak arasında ba-
kanlar düzeyinde yapılacak olan
Üçlü Komite'de eie alınması ge-
rektiğini bildiriyorlar.
Bilindiği gibi söz konusu komi-
te özellikle Fırat ve Dicle'nin su-
larına ilişkin sorunian ele almak
üzere kurulmuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Buro-
su) — tsraii Elçiliği Maslahatgü-
zan Yebada Millo, ister resmi is-
ter özel olsun tsraiFden hiçbir ku-
ruluşun Sovyet Yahudileri konu-
sunda Türkiye nezdinde bir giri-
şimde bulunmadığını söyledi. Mil-
lo, Türk yetkililerinin böyle bir gi-
rişim olması durumunda Sovyet
Yahudilerüıe geçiş izni verilmeye-
ceğine ilişkin açıklamalannın ise
"rahatsız edid" olduğunu beürt-
ti. Bunun Türkiye'nin Yahudi göç-
menleri konusundaki geleneksel
tutumu ile bağdaşmadığını
kaydetti.
Millo dün Sovyet Yahudileri, Is-
rail'e su satışı ve Türk-tsrail dip-
lomatik ilişkileri konusunda An-
kara'da bir basın toplantısı düzen-
ledi.
Gerek Türkiye'de gerekse diğer
ülkelerdeki bazı çevrelerin, son
dönemde Sovyet Yahudileri ve su
konularıru zaten zor olan Türk-
israil ilişkilerini lekelemek ama-
cıyla kullandıklanru belirten Mil-
lo, bunun Türkiye'nin çıkarlanna
da ters düştüğünü kaydetti.
tster resmi ister özel olsun ls-
rail'den hiçbir kuruluşun Sovyet
Yahudileri konusunda Türkiye
nezdinde bir girişimde bulunma-
dığını söyleyen Millo, bu konuda
şöyle konuştu:
"Bu yöndeki söylentileri kesin-
likle ve kategorik olarak >-alanlı-
yoruz. Türkiye, bu konunun için-
de degildir. tsrail'e giden Sovyet
Yahudileri başka ülkeler üzerin-
den hareket ediyorlar. Bir Türk
uçak şirketi ile bu konuda temas-
lar oldugu yonündeki haberier ise
gerçeklerin carpıtılmasından ib«-
rettir."
Sovyet Yahudilerinin işgal altın-
daki topraklara yerleştirildikleri-
ne ilişkin iddialann "19901ann en
büyük yalanı" oiduğunu savunan
Millo, "Soz konusu topraklar her-
kese açıkür. Gidip kaç Yahudiain
oralara yerleştirildigini kendiniz
için görebilirsiniz"diye konuştu.
Millo, tsrail'e su satışı konusu-
nun da Türk-lsrail ilişkilerini ka-
ralamak için kullanıldığını söyle-
yerek burada su konusunun bir
"denklem" içinde gösterilmeye ça-
lışıldığını kaydetti. Bu denklemin
bir ucunda Türkiye'nin komşula-
n ile olan sorunian, diğer ucun-
da da İsrail olduğunu belirterek
"Her şeyden önce tamamıyla
farklı su kaynaklanndan söz edi-
yoruz. Söz konusu olan bir yan-
da Manavgat, diger yanda ise
Fırat'tor" dedi.
Manavgat nehrinden tsrail'e su
satışı konusunda bir proje olma-
dığını da net ifadelerle açıklayan
Millo, bu konuda şunları söyledi:
"Bu konuda ortaya atılan fîkir,
bir Türk özel şirketinden geldi.
Bizden de özd bir mü-
hendislik firnu&ından bir yetkili
Türkiye'ye geldi. Ancak ne müza-
kerelere girildi ne de sözlesme im-
zalandı. Sayın Bozer'in bu konu-
daki açıklaması tamamıyla dog-
rodur. Yani ortada somut bir pro-
ie voktur."
Cezayir'de 28yıldır ilk kezyapılan serbestyerel seçimlere katılma oranı yüzde 56 oldu
Radikal Islamcı hareket iddialıDış Haberler Servisi — Ceza-
yir'in, bağımsızlığına kavuştuğu
1962 yıhndan beri ilk çok partili
yerel seçimlerdünyapıldı.28 yıldan
bu yana iktidarda bulunan Ulusal
Knrtuiuş Cephesi ile radikal is-
lamcıların oluşturduğu Islami
Knrtuiuş Cephesi çekişti. Seçimlere
katılma oranının düşük olduğu,
yaklaşık 13 milyon seçmenin yüzde
56'sının oy kullandığı bildirildi.
Cezayir'de dün yapılan seçim-
lerde seçmenler, 1.600 belediye
konseyini belirlemek üzere sandık
başına gittiler. Seçimlere, 11 siya-
sal partinin yanı sıra bağımsız
adaylar da çok sayıda Usteyle ka-
tıldılar. Ancak ajanslar, seçime
katılma oranının oldukça düşük
bir düzeyde kaldığım bildiriyorlar.
MADANİ — Radikal Islamcılann lideri, oy
lann yüzde 75'ini alacaklanndan emin.
KİMLİK KARTI / CEZAYİR
Resmi adı: Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti
Yönetim biçimi: Tek meclisli sosyalist cumhuriyet
NÜIHSU: 25 milyon 63 bin (1989)
Yüzölçümn: 2 milyon 381 bin 741 km!
Resmi dil: Arapça
Resmi din: tslam
Üretim: Petrol, hafif endüstri, otomobil ve tekstil
endüstrisi, demir, çelik, tahıl, üzüm, patates
GSMH: 58 milyar dolar (1986)
Kişi başına ulusal gelir: 2.645 (1986)
Okur-yazarlık oraıu: % 52 (1987)
28 yıldır iktidarda bulunan Ulu-
sal Kurtuluş Cephesi'nin seçim
kampanyası sırasında devtctın
olanaklanndan kendi adayları le-
hine yararlandığı ve muhalefet
partilerine kampanya sırasında
güçlük çıkanldığı öne sürülüyor.
Yönetimin, muhalefetin sunduğu
bazı aday listelerini de gerekçesiz
olarak reddetmesinin üzerine, bazı
muhalefet partileri, seçimleri boy-
kot etme karan almıştı. 'Sosyalist
Güçler Cephesi' ve 'Demokrasi
Hareketi'nin, boykot karannın ar-
dından seçime katılma oranı da
önemliölçüdedüştü.
Seçimlere, iktidardaki Ulusal
Kurtuluş Cephesi'nin en önemli
rakibi olarak katılan aşın dinci
'tslami Kurtuluş Cephesi' seçim-
den önce zaferini ilan etti. Şeriat
düzenini savunan partinin lideri
Ali Madani, seçimden hemen ön-
ce yaptığı açıklamada, partisinin,
oylann yüzde 75'ini toplayanüc
büyük bir zafer kn7anaraginı öne
surdü. tslami Kurtuluş Cephesi-
nin bu açık meydan okuması, ül-
kedeki aydın kesim tarafından en-
dişeyle karşılanıyor. Parti T4deri
Madani'nin seçim kampanyası sı-
rasındaki açıklamalan, üniversite
öğretim üyelerinin büyük tepkile-
rini çekerek kamuoyunda tartış-
malara neden oldu. Gözlemcüer,
yine de Ulkede son sözü, ordunun
söyleyeceğini savunuyorlar. Ordu,
tslami bir düzen kurulması için
sürekli çağrılarda bulunan Islami
Kurtuluş Cephesi'nin sesine, şim-
diye dek kulaklannı tıkadı.
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Belki deÇözümOradadır...
Kokuşturucu susuzluk yakıcı sıcakla birieşince insanlar zı-
vanadan çıkıyorlar ve İstanbul'da, kovasını leğenini kapan,
pankartını sırtlayan, soluğu belediyenin önünde alıyor. İnsan-
lar gazetecileri de toplayıp çevrelerine, gösteri yapmaya ko-
yuluyorlar.
Tüm demokratik yöntemler gibi Esenler mahallesi sakin-
lerinin önceki gün yaptıkları gösteri de son derecede yararlı
olmuş gibi görünüyor. Hatta göstericiler tümüyle ayırdına var-
mamış bile olsalar, taşıdıkları pankartlarda, susuzluk soru-
nunun özüne parmak dahi basmışlar. Nitekim Esenlerli bir
er kişinin pankartında "Eşlerimiz kardeş oldu" yazıyor.
Anlaşılan gusül aptesi zorunluluğu, su sorununu da içe-
ren büyük bir çıkmazımıza, nüfus artışına çözüm getirecek
ve susuzluk yüzünden alınamayan gusül aptesi sayesinde,
susuzluk konusunun en büyük öğelerinden birinde bir dü-
zelme olacak.
Evet, hepimiz bıliyoruz ki yalnızca İstanbul'a özgû olma-
yan susuzluk sorununun en büyük etkenlerinden biri, Türki-
ye'nin hızla artan nüfusudur. Türkiye'nin hızla artan nüfusu,
aynı hızla artmayan üretim karşısında, büyük kentlere ve özel-
likle İstanbul'a göçü bir çözüm sanmakta ve bir zamanlar yer-
yüzünün en önemli metropollerinden biri olan İstanbul, gü-
nümüzde 10 milyona dayanmış olan ve 2000'li yıllann baş-
larında 17-20 milyona varacak nüfusun hiçbir gereksinimini
karşılayamadan, hastalıklı biçimde sürekli büyüyen bir ur ken-
te dönüşmüş bulunmaktadır.
Her yıl 350-400 bin kişinin geldiği (zamanla bu rakam da
artacaktır) İstanbul'da, bırakın yeni gelenlere hizmet verme-
yi, eskiden berı burada oturanlann asgari gereksinimlerini
karşılamak bile artık olanaksızdır. Yeşili yenen, mayisi kirle-
nen, gittikçe boza dönüşen 700 bin gecekondulu İstanbul,
arsa ve gecekondu mafyasının elinde gittikçe daha da boza
bogulmaktadır.
Bakmayın siz bu ortamda "Anadolu'dan aş için, ış için ge-
len insanların ihtiyaçlarını karşılamayı insanlık borcu
sayıyoruz" diyen ve Anadolu'dan istanbul'a ulaşmış herkesi
kucaklayan Nurettin Şözen'in sözlerine. Bu kadar insanın ih-
tiyacını karşılamaya, istanbul'un ne suyu ne yeşili ne topra-
ğı ne yolu ne kanalizasyonu yeter. Bu durumda gelen insa-
na kucak açacağını söylemek, böylesi hamasi nutuklar at-
mak, sorunlara halk, genış topluluklar, çalışan kesimler ya-
rarına çözümler bulmak demek olan solculuk ile, koşulları
hiç değiştiremeden, yalnızca genış kesimlere bol laf etmek,
onların değer yargılannı, beğenilerini yanlısı doğrusu, güzeli
çirkini iie okşayıp kutsayıp insanlarda kof bir gurur yarata-
rak toplulukları afyonlamak demek olan popülızmi birbirine
karıştırmaktan başka bir şey degildir.
Bu tür popülizm karşısında ise tıpkı belediye başkanı gibi
susuzluk sorununun gerçek sorumlusu olmadığı halde ina-
nılmaz açıklamalan ile geleceğe yönelik olarak kendini so-
rumluluk altına sokma durumuna düşen İSKİ Genel Müdü-
rü'nün "Bizim görevimiz İstanbul'da yaşayan herkese uygar
şartları götürmek" sözü üzerine insan ister istemez "Eh öy-
leyse ne bekliyorsun? Yap görevini sağla bakalım uygar şart-
ları!" demek durumunda kalıyor.
Ama bizler de Belediye Başkanı ile İSKİ Genel Müdürü-
nün düştüğü popülizm yanlışına düşerek onları susuzluğun
gerçek sorumluları olarak görme yanılgısına kapılmamalıyız.
Bılmeliyiz ki İstanbul'un susuzluğu, öbür sorunian veya
başka büyük kentlerimizin benzer sorunları gibi yapısal bo-
zukluğumuzun. yani ürettığinden fazla üreyen birtoplum ol-
mamızın kaçınılmaz sonucudur.
Üstelik Devlet İstatistik Enstitüsü'nün 1989 Yılı İstatistik Yıl- -
lığı'na bakarsanız, kentleşmedeki artış bile nüfus artışının ht-
zını kesememekte, hatta arttırmaktadır Nitekim, 1975 yılın-
da kent nüfusu 17, köy nüfusu 23 milyon iken, 1985 yılında
kent nüfusu 27, köy nüfusu 24 milyona ulaşmıştır. Bu arada
nüfus artış oranı ise son derecede ilginç bir gelişme göster-
miştir. 1975-80 arasında nüfus artış oranı binde 21 iken,
1980-1985 arasında binde 25e yükselmiştır. Bu rakamlar, tüm
ülkelerin tersine, kentleşmenin de Türkiye'de nüfus artış ora-
nını dengeleyemedığıni, gecekondularımızın oy patlaması-
nın odaklarından biri olma durumlarını dirençle sürdürdük-
lerini göstermektedir.
Türkiye'nin insanı, böylesine sorumsuz artıp, "rızkını Al-
lah nasılsa verir" dediği çocuklarının sorunlannın çözümü-
nü hiçbir şey yapmadan sürekli devletten bekleyen yatak fa-
aliyetini, sürekli doğuma dönük bir bilinçsizlikle sürdürdük-
çe Türkiye, altından kalkılmaz, sosyal. ekonomik, politik so-
runlarla karşılaşacak, yurttaşlar gittikçe daha köyleşen kent-
lerde yasayacak, daha kötü barınıp daha az beslenecek, çok
daha kötü eğitilecek ve insanlık ailesi içinde gittikçe gerile-
re doğru sürüklenecektir.
Bu nüfus artışı ve bu üretimsizlik sürdükçe İstanbul'a göç
de sürecektir. İstanbul'a göç sürüp metropolün ur kentligi de-
ğişmedikçe susuzluk da bitmeyecektir.
Durum böyle olunca, Esenlerli yurttaşın "Eşler kardeş
oldu" pankartının, susuzluk sorununun çözümünde neden
bir ipucu oluşturduğunu anlamak galiba kolaylaşıyor.
BİRDEN FAZLA GÖZLÜĞE
PAYDOS
Her mesafeden NET ve RAHAT görüntü
KUZ OPTİK• Yüksek numara, kalın cam kullananlara İNCE-HAFİF
organik ve natürel camlar.
• Yakın gözlüğü kullananlara VARıLUX camlar.
• Yansıtmayan (ENTSPİEGELT) kaplamalı, orijinal-kaliteli
ve nitelikli tüm camlarm en mükemmel uygulamalan
KUZ OPTİK laboratuarında yapılır.
GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ VE SAAT ÇEŞİTLERİ
KUZ OPTİK'te.
• Marmara Üniversitesi ile tüm birimteri mensupları ve
öğrencileri.
• Sigortalılar, Tüm Emekliler (Askeriye dahil)
• 1. Ordu Mensupları
Gözlükleriniz anlaşmaya uygun yapılır.
Aksaray Yefaltı Çarsısı No 119 Tel 589 10 26
Nışanlaşı Valıkonağı Cad No 111 Tel 174 95 94
Aksaray M Kemalpasa Cad No 21/3 Tel 523 97 70
Beyazıl Yenıçerıler Cad No61 Tel 517 15 43
Erenköy Bağöa! Cad No 311 Tel 358 20 07
HALİD ZtYA UŞAKLIGtL
NESL-İ AHÎR
Büyük romancımız Halid Ziya \Jfakhp\'m bugunc kjdar gzzrte sahıirlennde kalnu)
romanı ilk kez kıtapli^irak gun ışigına Çiktı Bu büyük romanı Ügıvic okuy>caksıni2
Bı$ında bu romını gunumuz dılıvlc basıma hazırUvan Şemscttin Kutlu'nun grnıj bir
nitma vt j^ıktamjlar.nı da bulacaksiiuz.
İNKILAP KTTABEVİ