08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HABERLER 13 HAZİRAN 1990 P A R T I L E R D E N İnönüve Baykal £n p el ! Başkanı Erdal tnönü Ege, Genel Sekreter Deniz Baykal da Karadeniz bölgelerinde I inceleraelerde bulunacaklar. SHP Gend Başkanı Erdal tnönü 17 ve 18 haziran I tarihleri arasında Eskişehir ve çevresinde I SHP'li ilçe ve belediyeleri ziyaret edecek. i tnönü 28 haziran günü ise Manisa'ya bağlı Ahmetli, Salihli, Kula ve Selendi ilçelerinde konuşacak. Selendi Belediyesi'nce yaptınlan otogann açılışını yapacak olan tnönü, aynı akşam lzmir'den lstanbul'a geçecek. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, bugün Balıkesir'e bağlı Altınova Belediyesi'ni ziyaret edecek. Altınova'da tapu dagıtımı törenlerine katüacak olan Baykal, ekmek fabrıkasının açılışını yapacak. Yann Ayvalık ilçe örgütunü ziyaret edecek olan Baykal, j düzenlenen mitingde konuştuktan sonra I sırasıyla Edremit, Zeytinli, Altınoluk, Burhaniye ilçelerine gidecek. Baykal, 22 haziran günü de Trabzon, Rize ve Artvin'e i gidecek. 23 haziran günü bölgede incelemelerde bulunacak olan SHP Genel | Sekreteri Baykal, 24 haziran günü Edirne'de Kırkpınar güreşlerini izleyecek. Aynı gün Çorlu Belediye Başkanı'nın oğlunun sünnet törenine katılacak olan Baykal, 25 haziran günü Ankara'ya dönecek. (Ankara / ANKA) Yolsuzluk iddi Yeşilyurt davasında karar açıklandv Binbaşı Çağlayaııa 2.5 ay hapisAnkara 3. Ağır Ceza Mahkemesi Binbaşı Cafer Tayyar Çağlayan'ı Yeşilyurt köylülerine 'fena muamele^ yapmaktan mahkûm etti. Kararda; "sanığın 'Siz teröristleri sakhyorsunuz' diyerek köy muhtan AbdulrezzakMüştak, Kamil Müştak, Bahattin Müştak ve Abdullah Gündoğan'a tokat attığı ve yere yatırıp tekme ile vurduğu anlaşılmıştır" denildi. ANKARA (Cumhuriyet Biiro- sn) — Mardin'in Cizre ilçesinde Yeşilyurt köylülerine "gayri insa- ni, zalimane ve onur kıncı davra- nışta bolunup işkence yapmak"- tan sanık olarak yargılanan Bin- başı Cafer Tayyar Çailayan "fe- na muamele"den 2 ay 15 gün ha- pis cezasına çarptınldı. Binbaşı Çağlayan'ın bu cezası daha sonra 375 bin lira ağır para cezasına dö- nüştüruldü, ardından da tecil edil- di. Ankara 3. Ağır Ceza Mahke- mesi, Yargıtay'ın gorüşünün aksi- ne, Binbaşı Çağlayan'ı, ağır ceza- lık suçlan yaptınma bağlayan TCK'mn 243. maddesinden değil, Asliye Ceza Mohkemesi'nin görev alanına giren 245. madde uyarın- ca "fena muameie"den mahkûm etti. Yeşilyurt köylülerinin avukat- Iarından lnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nevzat Helvaa, "Hiçbir makam işkencecileri ko- nımamalıdır. lşkence cezasız kal- mamalıdır. tşkenceyi onlemenin en önemli yollanndaıı biri bodur. Bu nedenle karan Yargıtay'a götürecegiz" dedi. Ocak 1989"da Yeşilyurt köylü- lerinin ortaya attıklan "kendflermi dövdüğa ve insan dışkısı yedirdigi" iddialan üzerine başla- tılan soruşturma sonunda, Binba- şı Çağlayan hakkında işkence yap- tığı savıyla açılan ve yaklaşık bir yıldır süren dava dün sona erdi. Önce, Cizre Asliye Ceza Mahke- mesi'nde açılan, ancak Binbaşı Çağlayan'ın "can güvenüğinin bulunmadıgı" savı uzerine Anka- ra'ya gelen davanın dunku duruş- masına, Binbaşı Çağlayan katıl- madı. SHP Diyarbakır Milletve- kili Fuat Atalay ile İHD Genel Sekreteri Akıa Birdal ve Ankara Şube Başkanı Muzaffer tihan Er- dost'un da izledikleri duruşmaya, Çağlayan'ın avukatlan Ali Rıza Aksakal ve Rerazi Güneş ile Yeşil- yurt köylülerinin avukatlan Nev- 79t Helvao. Fnrn San«al. HaoİD Kaplan, Mustafa Kıkç, Baki Uzun ve Asım Kılıç katıldılar. Çok sa- yıda gazetecinin de izlediği duruş- ma, 11.15'te başladı. Mahkeme Başkanı Ekrem Çefenk, duruşma- nın hemen başında, karan yazdı- racaklarını belirterek salonu bo- şalttırdı. Bu işlem yarım saate ya- kın sürdü. Çelenk, daha sonra al- dıklan karan açıkladı. 2 ay 15 gün hapis Oybirliği ile alınan kararda, ön- ce olaym kısa bir öyküsü anlatıl- dı. Cizre ilçesinde iki polis memu- runu öldüren PKK örgülü men- suplanmn Yeşilyurt köyunde ba- nndıklan yönundeki bir ihbar Koçak, Milli Savunma Bakanı Safa Giray'a savunma sanayi ihalelerinde "usulsüzlük" ve "yolsuzluk" söylentileri karşısında bakanhğın neden "suskun" kaldığını sordu. Koçak, Giray'ın yazılı yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, "Genelkurmay Başkanı'nın Savunma Sanayii lcra Komitesi'nde oy hakkından vazgeçmesinin temel nedeninin 'usulsüzlük' ve 'yolsuzluk' iddiaları" olup olmadığını da sordu. SHP Ankara Milletvekili Koçak önergesinde, "Usulsüzlük ve yolsuzluk söylentileri nedeniyle Genelkurmay Başkanı'nın bu denli rahatsız olmasına karşın hükümetin rahat olmasının nedeni nedir? Niçin bu söylentilerin doğru olmadıgını kamuoyuna inandırıcı biçimde açıktamıyorsunuz" sonısunu da yöneltti. (Ankara/ Cumhuriyet Bürosu) Çelebi'nin soru önergesi Milletvekili Süleyman Çelebi, tçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'ya tdil Belediye Başkanlığı'na seçilen Abdurrahman Abay'ın eski belediye başkanlan zamanında yapılmış hizmetleri kendı zamanında iyapılmış gibi göstererek ödeme emri ile Fkendisine ve yakınlarına çıkar sağladığının 'doğru olup olmadıgını sordu. Çelebi, Aksu tarafından yazılı olarak yamtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na ilettiği soru önergesinde şu soruları sordu: "Bu konuda muhakkik tayin edildiği ve belediye başkanının suçu sabit olduğu halde iktidar mensubu olması hasebiyle açığa alınraayacağı iddia edildiğine göre bakanlık olarak açığa alınma konusunda müspet veya menn bir karar verilmiş midir? Belediye başkanının hayali işçi aldığı da iddia edildiğine göre bu hususta ne gibi işlem yapılmıştır?" (Ankara/Cumhuriyet BUrosu) İ Sosyaldemokrat Halkçı Parti J M e r k e z Yürütme Kurulu'nun Gaziantep tl Başkanlığı'na atadığı Bahattin Bozgeyik'i SHP Genel Başkanı tnönü onaylamadı. Bir süre önce istifa eden Gaziantep il örgütünün atanması SHP Genel Merkezi'nde sonın yarattı. SHP Merkez Yürütme Kurulu Gaziantep tl Başkanlığı için aday olanlardan avukat Bahattin Bozgeyik ve avukat Zihni Kutlar arasmdan avukat Bahattin Bozgeyik'i atarken SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nOn kendisine doğru bilgi vermediği gerekçesiyle Bahattin Bozgeyik'in il başkanlığını onaylamadığı öğrenildi. lnönü'nün il başkanı adaylanyla ilgili araştınna yapacağı bildiriJdi. (Ankara/UBA) V > o ç \ r | i r i l Sosyaldemokrat Halkçı Parti, . U O $ V U l U Anayasa Mahkemesi'ne 59'uncu başvurusunu "Kıyı Yasası'nın iptali için yapacak. Geçen hafta içinde "Danıştay Yasası", "tdari Yargılama Usül Yasası" ve "Paralı Öğretim" konusunda Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapan SHP bu hafta içinde de "Kıyı Yasası"nın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. SHP Parti Meclisi ve Hukuk Komisyonu üyesi Seyfi Oktay, geçen hafta 5 konuda Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapmayı planladıklannı, ancak bazı aksakîıklar nedeniyle "Kıyı Yasası" ve "424 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname"nin . iptali için yapılacak başvurunun geciktiğini söyledi. (Ankara/UBA) HEP'in 'tanışma' gecesi J9 Haziran 1990 günü kurulan Halkın Emek Partisi'nin (HEP) tstanbul'daki ilk tanışma gecesi, dün gece Taksim Belediye Gazinosu'nda yapıldı. HEP'in yemekli gecesine Genel Başkanı Fehmi Işıklar, Parti Genel Sekreteri Ibrahim Aksoy, Seyman Salih Sümer, MYK üyeleri tstanbul Milletvekili Kenan Sönmez, tsmail Hakkı önal, Abdullah Baştürk, Arif Sağ, Mehmet Ali Eren, diğer MYK üyeleri ile çok sayıda partili ve konuk katıldılar. Davetliler geç saatlere kadar Bedri Ayseli ve diğer sanatçılan dinleyerek halay çektiler. öte yandan HEP Genel Başkaru Fehmi Işıklar ile partinin kurucu üyelerinden tstanbul Milletvekili Kenan Sönmez, gündüz de TBMM Başkanı Kaya Erdem'i ziyaret ettiler. Erdem, ziyaret sırasıda HEP'in anayasanın çizdiği doğrultuda en iyi görevi yapacağına inandığını belirtti. (Fotoğraf: Uygar Gürkan) TKP'den liderleri ziyaret Kurtuluş Partisi (TKP) Genel Sekreteri Erdal Süreç ve yönetim kurulu üyesi Mehmet Altınay, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ile SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'ı ayn ayn makamlannda ziyaret etti. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Kıbns sorununun, siyasi bir çözüme kavuşacağuu, ancak, önemli olanın KKTC'nin demokratik bir şekilde kendi kendini idare etmeye devam etmesi olduğunu söyledi. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal da sorunun toplumlararası görüşmelerle çözümlenebileceğini bildirdi. TBMM resmen tatile girdi • ANKARA (AA) — TBMM dünden itibaren resmen tatile girdi. TBMM, anayasa uyannca 1 eylül cumartesi günü toplanıp 18. yasama döneminin dördüncü yılı çalışmalarına başlayacak. Üçüncü yasama yılında TBMM'ye sunulan 79.yasa tasansından 28'i yasalaşırken 3'ü hükümetçe geri alındı. 33 tasarı komisyonlarda, 15'i de gündemde bulunuyor. Yine bu yasama yıhnda TBMM'ye 178 yasa önerisi verildi. Bu önerilerden beşi yasalaşırken, biri reddedildi, dördü de sahiplerince geri alındı. 155 yasa önerisi komisyonlarda, 13 yasa önerisi de gündemde bekliyor. Diyanet Işleri Baskanlığı'nın çıkışlan durdurması uzerine dün bir grup bacı adayı Diyanet tşleri Başkanlıgı'na yürüdü. (Fotoğraf: AA) Kontenjan kısıtlaması 'hac krizi'ne yol açtıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Su- udi Arabistan hükümetinin hacı adayla- nyla ilgili "kontenjan kısıüaması"na git- mesi, Türkiye'de "hac krizi"ne yol açtı. Di- yanet lşleri Başkanlığı, "Suudi Arabistan makamlanndan, müracaat eden haa ada- yı oranında vize ahnaraadığı" gerekçesiyle, bu yıl karayoluyla hacca gidişleri iptal et- ti. Başkanlıktan yapılan açıklamada, ka- rayoluyla hacca gitmek üzere Diyanet tş- leri'ne başvuran hacı adaylarının parala- rımn il müftülukleri araalığıyla iade edi- leceği belirtilerek "Bu vatandaşlanmız ge- lecek yıllarda hacca gitmek istedikleri tak- dirde, kendilerine öncelik tanına- bilecektir" denildi. Diyanet tşleri Başkanlığı, dün öğle sa- atlerinde, ikinci bir emre kadar karayoluy- la hac çıkışlarının durdurulduğunu bildir- di. Hacca karayoluyla çıkışlann durdurul- ması ve kötü organizasyon, hacı adayla- nnca protesto edilirken, Diyanet tşleri Başkanlığı'ndan dün akşam saat 19.30 sı- ralarında gazete ve ajanslara fakslanan açıklamada, bu yıl karayoluyla hacca gi- dişlerin tamamen iptal edildiği bildirildi. Diyanet tşleri Başkanlığı Hac Dairesi Başkan Yardımcısı Rıdvan Çakır uçakla çıkışlan da durdurmayı düşündüklerini, ancak parasal olarak buyük külfetle kar- şılaşılacağı için bundan vazgeçtiklerini söyledi. Bu yıl hacca kaç kişinin gönderileceği- nin belli olmaması ve çıkışlann durdurul- ması uzerine, dün bir grup hacı adayı, Di- yanet lşleri Başkanlığı'na yürüdü. Aday- İar, Diyanet tşleri Başkanı Sait Yazıcığlu! nun odasının önünde bir süre oturma ey- lemi yaptılar. Daha sonra hacı adaylan arasından seçilen altı kişilik bir grup, Hac Dairesi Başkan Yardımcısı Rıdvan Çakır ile görüştu. Adaylar Çakır'a, paralannı beş ay önce yatırdıklannı ve hazırlıklan- nı tamamladıklannı bildirdiler. Çakır, ola- yın "Türkiye dışından kaynaklığım" söy- ledi. Hacı adaylan Diyanet tşleri Başkanlı- ğı'ndayken binaya gelen Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB) Başkanı Ba- hattin Yücel, olayı "bankerlik skandah" na benzeterek "Diyanet tşleri Başkanlığı, devletin itibannı sarsmışur" dedi. Suudi Arabistan^n Turkiye'ye 55 bin ki- şilik kontenjan ayırdığı bildirildi. Turizm seyahat acentalarına başvuran 27 bin 500 adaydan ancak 12 bini, Diyanet tşleri'ne başvuran 120 bin adaydan da ancak 43 bi- ni hacca gidebilecek. 90 binin üzerinde aday ise halen açıkta bulunuyor. Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB) Başkan Yardımcısı Muktedir Ballı, Diyanet tşleri Başkanlığı'nın hatalı yol izlemesi nedeniyle sıkıntıya duştükle- rini söyledi. Diyanet tşleri Başkanlığı'nın kendilerine 27 bin 500 kışilik bilet satışı için izin verdiğini belirten Ballı jöyle ko- nuştu: "Başkanlık daha sonra bize bu saymın usttinde bilet satabilirsiniz dedi. Fakat biz kuraliara uygun olarak Mirtilen sayıda satük. Diyanet lşleri de aynı oranda bilet satacakü. Ancak başkanlık 120 bin kişi- ye bilet satmış. Bize de 12 bin kişilik kon- tenjan tanındıgını bildirdiler. Diyanet de saülan bu bileller içinde ancak 43 bin ki- şiyi gönderebilecek." Ballı, bilet satışlannın daha önceden gerçekleştirildiğine dikkat çekere» "şim- di bütün acentalar, ellerine geçen parala- n harcadı. Bu satılan biletlerin parasını neyle iade edeceğiz" dedi. Ballı, bir hacı adayımn maliyetinin 2 milyon 150 bin ile 2.5 milyon lira arasında değiştiğini sözle- rine ekJedi. Öte yandan A.A!nm haberıne göre Ba- hattin Yücel, Suudi Arabistan'dan sağla- nan 15 bin kişilik ek kontenjanın TÜR- SAB tarafından kullanılması için Cum- hurbaşkanı lurgut Özal'ın talimat verdi- ğini söyledi. Yücel, "Böylece biriiğimize başvuran 27 bin 500 kişinin hemen tümü- nu hacca göturebileceğiz" dedi. IZMİR'den HİKMET ÇETINKJMT İlk Hedef... O/ay/an değerlendirememek ile 27 yurtteşın dlri diri yanması karşısında hükümetin acz içinde olduğunu söylemek arasında ne gibi ayrım vardı? Siyasal iktidar bugün PKK saldırılan karşısında ne gibi önlemler almıştı? Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçtoğlu, "Bakan gibi yetki istiyorum" sözleriyle yetkisiz olduğunu mu vurgulamak istemişti? İZMİR — Menderes Havaala- nı'nın gelen yotcu çıkış kapısın- da gorevli polisler, turistlere yol gösteriyorlar. Biz de 12.00 uça- ğıyia İstanbui'dan geten yolcular arasındayız. Polisler, "Buradan çıkış yasak" diyorlar. Sorduğumuz- da "Başbakan, yanda VIP sa- lonunda" yanıtını alıyoruz. Ha- vaalanı ana baba günü. Zorun- lu olarak turistlerle yürüyen mer- divenlere doğru ılerliyoruz. Şimdi üst kattayız. Korkunç bir sıcak Turistler şaşkın. Rehber- ler oradan oraya koşuşturuyor. Acaba dünyanın hangi ülke- sinde başbakan havaalanına ge- lince kapılar kapanır, yolcular içeride bekletilir? Ama burası Türkiye ve yüzter- ce yoicunun Menderes Havaala- nı'nın o çağdaş görüntüsüne ters düşen olaylara tanık olma- ları doğal. İlk Hedef-90 Tatbikatı için An- kara'dan İzmir'e geliyordu Baş- bakan YıkJırım Akbulut. Üç saat sonra Cumhurbaşkartı Turgut Özal da Menderes Havaalanı'na inecekti. İki gün önce PKK Şırnak'ın Cevrimli k^ünde 27 canı dirı diri yakmıştı. CHenlerden on kişi ço- cuktu. DYP lideri Süleyman Demirel, bu vahset karşısında hükümetin istifa etmesini istemiş ve şöyle demişti: —Hükümet acz içinde... Başbakan Akbulut, VIP salo- nunda gazetecilerin sorulannı yanrtlarken 'tarihi sorumlulukla- rını yüklenmeyenler" diye başia- dığı konuşmasını öfkesini belli etmemeye çalışarak şöyle sür- dürüyordu: —Geçmişte yanlış teşhisler kayonlar, 'örfi idare ilan ettik, as- kerler yapsaydı' diye ışın içinden srynlmaya çalışıyorlar. Onun için bugünkü oJayian değerlendire- miyorlar. Olayları değerlendirememek ile 27 yurttaşın diri diri yanması karşısında hükümetin acz içinde olduğunu söylemek arasında ne gibi ayrım vardı? Siyasal iktidar bugün PKK saldırılan karşıstnda ne gibi önlemler almıştı? Olağa- nüstü Hal Bölge Valisi Hayri Ko- zakçıoğlu, "Bakan gibi yetki istiyorum" sözleriyle yetkisiz ol- duğunu mu vurgulamak istemiş- ti? Sorular zinciri uzayıp gidiyor- du... Başbakan, Vali Kozakçıoğlu'- rtun "bakan gibi yetki" sözleri- ne ise şu yanıtı veriyordu: —Biz hükümet olarak bu işle- rin sorumlusuyuz. Bakan gibi yetki verilmez... Başbakan Akbulut, her ANAP'lı gibi eskilere dönmeyı görev biliyor. 27 kişinin dirı diri yakılması karşısında Demirel'in son çıkışını değertendirirken de şöyle diyor: —Kaldı ki bunları söyleyen günde 20-25 kişinin öldürüldüğü dönemde başbakandı... Akbulut, "Bir dızi önlem aldık" diyor. Bu önlemlerden birisi Gü- neydoğu kararnamesi. Ama alı- nan diğer önlemler nelerdir, söy- lemiyor. Muhalefetın alınan ön- lemleri desteklemediğini açıklı- yor. Akbulut, gerek İnönü gerekse Dernirel'in çıkışlarını 3 haziran mini seçimjeriyle bağdaştırı- yor. Hele, İnönü'nün eleştiri- lerine, "3 haziran yenılgisıni hazmedemiyoriar" karşılığını ve- riyor. Durduk yere, "Beledıyeler vatandaşa hizmet etmiyor" di- yor. Sonra, hemen saldınya ge- çiyor —Belediyeleri boş bırakmaya- cağız. Hizmet verilmesi için ge- rekeni yapacağız. Başbakan, özellikle üç büyük kentin ve başta Istanbul'un su sorununu gündeme getiriyor. Sosyal demokrat belediyeleri 'beceriksizlikle' suçiuyor. Sonra da halkın yanında olduklarını vurguluyor: —Biz halkın hakkını arayaca- ğız... Istanbul'un su sorununu, Iz- mir'in kokan körfezini gündeme getiren Başbakan Akbulut'a sa- nırız SHP lideri yanıt verecektir. İzmir Körfezi'ne dökülen mil- yarların hesabını eski dönemin ANAP'lı belediye başkanından almaları gerekir. İstanbul'un su sorununun nedeni ise on dört ayda mantar gibi bıten saft ge- cekondularda değil hükümetin son imar yasası taslağıyla kaçak irtşaata' göz yumma modeli, eski ANAP dönemınde 'Haliç masa- lı'yla milyonları unutan yönetici- lerde aramak gerekir. ANAP'hların beş yıllık beledi- ye başkanhkları döneminde ne- ler yaptiklarını anlatmak da şim- dikı yöneticilerın basmla sağlıklı ilişkiler kurup, her şeyi somut bir biçimde anlatmalanyta gerçekte- şir... RISKIU OLAN YENİ YAIIRIMLARA GİRMELİYİZ, A M A N A S I L ? "Sümerbank'ın büyük müjdesi herkesi yakından ilgilendiriyor. B e k I e y i n ! SÜMERBANK TÜOKİYE'NİN BİR NUMARAU AİLE MAĞAZASI uzerine Binbaşı Çağlayan komu- tasındaki polis ve jandarmalann 14-15 Ocak 1989 gecesi köyü sar- dıklan belirtilen kararda, Suzaa kod adlı kadın militanla iki erkek ' militanın bulunması için köyde arama yapıldığı, bu amaçla kadın- ların da kontrolden geçirildiği kaydedildi. Bu arada 3 kişinin kaçtıgı yönundeki bir telsiz anon- sunun aknmasının ardından silah- ' lann patladığı, kövü saran güven- lik kuvvetlerinin tim oluşturarak kaçanlan takibe başladıklan, an- cak yakalayamadıklan da kayde- dilen kararda, "Bu olayda sinirie- nen saaıfın 'Siz teröristleri sakhyorsunuz' diyerek köy ••••• tan Abdulrezzak Müştak ve diger möştekikr Kamil Müştak, Bahat- tin Müştak ve Abdullah Giindo- fan'a tokat vurdağu ve yere yan- np tekme ile vurdugu, bu şekilde adı gecen müştekilere cismen eza vcrdiji, khna, raporlar, tamklar *t tüm dosya müaderecatı ile anlaşılmıştır" denildi. Kararda daha sonra Binbaşı Çağlayan'ın eylemine ağır cezalık suçlan yaptınma bağlayan 243. maddenın mi, yoksa asliye ceza- lık suçlan yaptınma bağlayan 245. maddenin mi uygulanacağına iliş- kin şu gerekçe yer aldı: "Hukuk literatuninde sanık, kendisiııe karşı ceza davası afitamş veya bir adli işlem yapılmış olan kişidir. Bir curum işieDdiginden dolayı şuphe edilen herbangi bir kişi sanık degildir. MüşlekilerdeB herhangi birisinin PKK mensulm oldugu veya PKK mensuplanaa yatakhk etüklerine dair ne hakla- nnda açılnuş bir dava ne de ba suçlar nedeniyle haklannda hicMr adli işlem mevcut defildir. Hatta bu suçlan işlediklerine dair hak- lannda biçbir ihbar yoktmı. Cb- re Cumhuriyet Savcılıgı'nın doa- yada mevcut 3 Ocak 1990 gia, 1989/4489 sayılı vazısı ve bana ek aynı yer tlçe Jandanna Komntaa- lıgı'Dio 3 Ocak 1990 ve 0621-15-89/4077 sayılı yazunMfan müştekilerin herhaagi bir sac ne- deniyle araaan samlüardan olma- dığı kesinükle anlaşılmıştır. Poll- si oldüren PKK mensubu terörist- lerin müştekilerin koyunde bann- dıklan ve muştekiierin teröristk- ri himaye ettüderine dair ne bir M- dia ne de herhangi bir delil mev- cut olraadığ] gibi, köyun sargıya ahnması anındı teröristierİB köy- dcn kaçtıklan ve kacan Uşilerin de bu teröristler oldnklanna dair en küçuk bir delil mevcut degildir. Şuphe edilen herhangi bir kişi de literature göre ve kokleşmiş içtl- hatlar dikkate alındıfında sanık olmayacagı aşikârdır. Buna g ö n sanıgın eylemi TCKnın 243. mad- desi degil, TCK'mn 245. madde- sine uyan bir flili teşlül edcr." Mahkeme heyeti, köyün sanldı- ğı sırada teröristlerin kaçtıgı yö- nundeki telsiz anonsunu Binbaşı Çağlayan lehine ceza indirim ne- deni olarak gösterdi. Mahkeme heyeti sonuçta, Binbaşı Çağlayan'ı 245. raaddeden önce 3 ay hapis ce- zasına çarptırdı. Daha sonra TCK'mn 59/2. maddesini uygula- yarak verilen cezayı 1/6 oranında indiren mahkeme heyeti, Binbaşı Çağlayan'ın cezasını 2 ay 15 gün olarak belirledi. Ardından bu ce- zayı 375 bin lira ağır para cezası- na dönüştüren mahkeme heyeti, para cezasının Binbaşı Çağlayan- dan 37 bin 500'er lira taksitle 10 ayda tahsil edilmesine, taksitler- den birinin ödenmemesi halinde tümünün alınmasını hükmetti. Binbaşı Çağlayan'ı, aynca 2 ay 15 gün süreyle memuriyetten de men eden mahkeme heyeti, "samgn sa- bıkasının buluBmaıııası, cczaann tecil edilmesi halinde ileride ikte- ci bir suç işlemeyecegine kanaat gridigini" belirterek verilen bu ce- zalan da tecil etti. Davanın öyküsü "Yeşilyurt davasT'nın öyküsü, Binbaşı Çağlayan komutasındaki birliğin, Yeşilyun köyüne 14-15 ocak gecesi düzenlediği operas- yonla birlikte başladı. Köylüler, 16 ocakta Cizre Cumhuriyet Sav- alığı'na verdikleri dilekcede, ken- dilerine "insan dışkısı yedirildiği"ni öne sürduler. Ka- muoyu ise olaydan 22 ocakta ha- berdar oldu. Başlatılan idari soruşturma çer- çevesinde olayı inceleyen tçişleri Bakanlığı müfettişleri, "Dışki yok, yasak var" şeklinde bir ra- por düzenlediler. Bunun uzerine verilen luzum-u muhakeme karan uyannca, Binbaşı Çağlayan hak- kında Cizre Asliye Ceza Mahke- mesi'nde TCK'mn 245. maddesi uyannca "fena muamele"de bu- lunmaktan 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Binbaşı Çağlayan'ın "can güven- liğinin bulunmadıgı" yönüdeki itirazı uzerine de dosya Ankara'- ya geldi. Yargıtay 3. Ceza Daire- si, dosyayı Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Bu mahkeme, olayın TCK'mn 243. maddesi kapsamında yer aldığını, bu nedenle de Ağır Ceza Mahke- mesi'nin görev alanına girdiğini belirterek, görevsizlik karan ver- di. Dosyayı inceleyen Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi de olayın 245. madde kapsamında olduğu göruşunü savunarak, görevsizlik karan verdi. Bunun uzerine dos- ya, yeniden Yargıtay 3. Ceza Da- iresı'ne gittı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise olayı 243. madde kap- samında gördü ve dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Davanın ilk duruşmasında sorgusu yapılan Binbaşı Çağla- yan, müşteki köylüleri suçlamış ve iddia edilen suçu işlemediğini öne sürmüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle