Katalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyet Matbaacılık ve Gazeıecıhk Turk Anonım Şırkelı adına Nadlr Nadı 0 Gcnel Vayın Muduru Hasan Cenul. Mues^ese Muduru EnuDc Uşlklıgü, Vazı l>lerı Muduru Ok«> Gonnısia, 0 Haber Me-kezı Muduru Valçın Ba>cr. Sayfa Duzenı 'lor.clmenı Alı Actr. O Ternsıkıler ANKARA Ahmet Tu. İZMİR Hıknm Ç«onfc*v*. ADANA Ç n n Ygenoglu 1, Polıtıka C«tal B»$langK. » s Haberler E/gn B»kı. Ekonoını Ccngız Turtıan. b Sendılca Sutnn kruncı. Kuluu C*tal I «r. tgj'ım Gcncn >»l>n. Hat*T \rajiinna- lsnı« Bcrfcaa. Yur Haberkn NecriM Dogan. Spor Da/iismar.. \bdulkxdir ^uoHman. Dıa >azla/ Hemn (ikjian. Majtınna. aafc» Alpm. Ouzehmc AMuUalı Vıaa • KoorJna'v 4hnK< Konıten. # Mal] l>kr Erul trkul. 0 Muh<uebe \k>ol C Idare Husnın Garcr. BUIçePlanlama. Sop Osmnbqratla 0 ReMam Ajsc Toran. 0 Ek Va>inlar Huh» Işteıme Oader Çrfk. 0 Bılg>-lşlem Nad tnal. 0 Penonel Sevjı BosUoaoftlu Staor .r >aw»t Cumhumın Manbaaokk 1» Oamtcüık T.AŞ. TOrk Oolı Cad 39/41 < "*t*l "f" H?'-l Isı Pk 246-lsanbul Td 512 05 05 (20 haı). Tdoc 22246 Fax. (1) 52* 60 72 0 Burvtur AnU> Zıva Ookalp Blv Irılıiap S. No I9'4. Td- 133 II 41-47, Tdct 42344 Fs*. (4) 133 0< 65 0 b ^ - H Zı>a Blv 1352 S2-3, lö 13 12 3a Tüa. 52359 FM. (51) 19 33 «0 Inomj Cad 119 S No 1 Kal I. TcL 19 V 52 (4 h», Töo. 62155. FUL (71) 19 37 52 TAKVIM 13 HAZIRAN 1990 Imsak: 3 25 Guneş: 5.24 Oğle 13.09 Ikmdı: 17.08 Akşam 20 43 Yatsı 22 33 Bakan 'Bana gelin'demişti Arkeologlar kazı parası için kuynıkta Kültür Bakanı Namık Zeybek'in "Kazılar için para bulamayan bana gelsin" sözleri üzerine bazı öğretim üyeleri bakanhğa başvurdu. Bakan'ın "Türkiye'de kazılar için birinci sorun para değil, eleman" sözleri tepki yarattı. MUSTAFA BALBAY ANKARA — Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'in kazıla- ra yeterince para ayrılmamasın- dan yakınan arkeologlar için "Parası Mten bana gelsin" çağ- nsı yapması üzerıne bazı öğretinı üyeleri bakanlığa başvurdu. Zey- bek'in Türkıye'de kazılar için bi- rinci sorunun para değil, eleman olduğunu, bazı kazılann bılimsel yapümadığını söyleraesı öğretım üyeleri arasında tepkilere neden oldu. Tarih boyunca 36 uygarlı- ğın yaşadığı ve halen bilinen 3 bin antik yerleşim yerinin bulun- duğu Anadolu'da yapılan kazı- lann yetersizliğine dikkat çeken arkeologlar, "Sayın Zeybek ko- nuya çok yuzeysel yaklasıyor. Kazı yapan arkeologlann bilim- sel düzeyinin tartışmalı oldugu- nu söytemesiıu' onaytamak mum- kiın degfl. Kaklı Id birçok bakan- bk etemanlannı yurtdışına gon- derip bilgi ve beceri duzeyini art- nrmaya çalışırken, Kultur Ba- kanlıgı'nın bu koouda ne ölçn- de çabası olmustur" diye ko- nuştular. Ankara Üııiversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF) öğ- retim uyelerinden Prof. Dr. Cev- det Bayburtluoglu, bakanın ar- keologlann bılimsel düzeyle ilgili değerlendirmesine katılmadığını belirterek "Diinya çapında övii- nebUecegimiz birkaç daldan bi- risi de arkeolojidir" dedi. DTCF öğretim uyelerinden Prof. Dr. Işın Yalçınkaya ve Prof. Dr. Berna Alpagut, geçen perşembe günü Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'le görüş- mek üzere randevu istediler. An- cak bakanlık özel kalemınden randevularına bır yanıt alama- dıklan öğrenıldi. Arkeologlar, Kultur Bakanlı- ğı'nın kazılara ödenek ayırırken göz önunde bulundurduğu kri- terleri anlamanın da mumkün ol- madığını belirterek şunlan söy- lediler: "Bir kazıya 62.5 milyon verir- ken tarihsei sureci içiode hemen hemen aynı değeri taşı>an, hat- ta daha onemli olan bir diger ka- zı>a da bunun >ansından daha az para a>nlıyor. Bu konuda ba- kanlığın >etkililerinin yaplıgı açıklamalar tatmin edici degil." Kazılara ayrılan para ıle mu- zayedelerde harcanan para ara- sındaki çarpıa bır örnek de Iz- nik çınileri konusunda. Halen tz- nik'te çinı ocaklanyla ilgili kazı- lan surmekte olan Prof. Dr. Ok- tay Aslanapa'ya bu yıl için 19.5 milyon lıra verildı. 18 Şubat 1990 Maçka Mezat AŞ muzayedesin- de 16. yuzyıla aıt lznık tabağına ise 154 milyon lıra ödendi. Bakanlığın müzayedelerde eser satın almasına karşı çıkmadıkla- nnı belirten arkeologlar, "Ancak kazılara a>nlan ödenek arttanl- malı. Bakanın 'Parası biten ba- na gelsin' >aklaşımı da saglıklı degil"diye konuştular. Halen Truva'da kazılanm sür- düren ve bu yıl 29 milyon lira ödenek alan Prof. Dr. Coşlnın Özgünel de son yı1larda harca- malar konusunda getınlen kısıt- lamavı vurgularken "Çalıştınla- cak Lşçi konusunda onceden ko- nan sınııiamaya ujmak zonında kalı>onız. Yani belli bir savıdan fazla işçi çaltştınlraası yasak. Böyle olunca fazla para almaaın da anlamı kalmıyor" dedı. DHKD SEMİNERİ Kaplumbağa ciddi öıılenı bekliyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Sayılan giderek aza- lan caretta caretta türu deniz kaplumbağalannın, Akdeniz ve Amerika'daki tüm yuvala- rının tehlikede olduğu belirtil- di. DOnya Doğa Koruma Vak- fı'ndan Dr. Brian Groombrid- ge, Akdeniz'deki vuvalann biiyûk bolümunun Turkiye'de oldugunu anımsatarak "Kı>ı- lann turistik amaçlı kullanımı ve yavnı kaplumbagalann ba- lıkçı ağlanna yakalanması bu turün azalmasında önemli et- ken" dedı. Başta caretta caretta türü ol- mak uzere deniz kaplumbağa- lannın bugünku durumu ve kı- yüarın kullamm biçımi, Anka- ra'da iki gun süren bir semi- nerde tartışıldı. BM kalkınma programımn fınanse ettiği, Çevre Müsteşarlığı ıle Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin desteğıyle gerçekleşen seminer- de konuşan Dr. Groombridge, kaplumbagalann eskiden kul- landıkları çok sayıda yuvala- ma alanını terk ettıklerini be- lirterek şunlan söyledi: "Türkiye, 'caretta carette'- lann Akdenizdeki juvalama alanlannın yansı, 'chelonia mydas'lann ise yuvalama ve doğal yaşam ortamlannın bü- yük bir kısmı için sorumluluk taşımaktadır. Bu nedenle rcs- mi kuruluşlann alacağı karar- lar ve önlemler gelecekte Ak- deniz'deki deniz kaplumbağa- lannın gu>enliği hususunda hayati önem taşımaktadır." Meksika körfezindeki tankeryangını, en büyük çevrefaciasına dönüşüyor Denizdedehşet155 milyon litre ham petrol taşıyan süper tanker Mega Borg kurtarma çalışmalarına rağmen yanıyor. Batma tehlikesinin sürdüğü gemiden denize 380 bin litre petrol yayıldı. Tankerde, 1989'da Alaska'da denize petrol akıtan Exxon Valdez'in üç katı ham yakıt bulunuyor. Mega Borg batarsa körfezdeki balık ve kuş türlerinin büyük bölümü yok olacak. Dış Haberler Servisi — ABD'- nın guneyindekı Meksika Körfe- zi'nde yanan supeT tanker Mega Borg'un kıç tarafında patlamalar- la oluşan delikten tonlarca petrol denize boşalmaya ve yanmaya de- vam ediyor. Yangının henüz sön- dürülememiş olması nedeniyle ge- minin batma tehlikesi süruyor Ancak Amerikan Sahil Guvenlık yetkilileri, yangının sonmekte ol- duğu belirtilerinin bulunduğunu, bunun da batma ihtimalinı azalt- tığını belirtiyorlar. 42 milyon galon (155 milyon lit- re) rıam petrol taşıyan dev Norveç tankerinde cumartesi gunu başla- yan büyük yangın devam ederken şu ana kadar tankerin bulunduğu Meksika Körfezi'ne 380 bin litre yakıt boşaldığı ve daha şimdiden denız üzennde kilometrelerce uza- nan bir petrol tabakasının oluştu- ğu belirtiliyor. Amerika'run Teksas eyaletinin bir kıyı kenti olan Galveston'un 88 km açığındaki tankerde nedeni bi- linmeyen ilk patlama 9 haziran cu- martesi günu Italyan tankerı Fra- mura'ya yakıt aktanlması sırasın- da meydana gelmiş, bu patlama- da iki denizci ölmüş, diğer ikisi de kaybolmuştu. Bu ilk patlamadan 36 saat son- BÜYÜK ÇEVRE FACtASI — Süper tanker yana yana batıyor. Meksika körfezinde canlılar için olüm çanları çalıyor. (Fotograf: AP) ra birbirı ardına meydana gelen 5 patlama sonunda tankerin kı- çında açılan delikten denize ham petrol akmaya başlamıştı. Yetkılıler, Mega Borg'un kıçı- nın denize gömulmesinın çok ya- vaşladığını \e pazartesi gununden beri su sevıyenın değışmedığinı belirttiler. Yetkilüer, yangının sönmesinin batma tehlikesını azaltacağını, ancak daha buyuk mıktarda petrolun denize karış- masına yol açacağını kaydedıyor- lar. Bu arada gemıdeki yangını sondurmek için bir kısmı Hollan- da'dan gönderılen köpük sıkma araçlanyla donatılmış gemılerle başlatılan operasyonun durdurul- duğu bildiriidi. Sahıl koruma görevlileri bu ba- şarısızlığın nedeni olarak yangın- la mücadele etmek için yeterli araç gereçlerinin bulunmayışını ve de- nize dökulen alev halindeki yakı- tın yarattığı tehlikeyi gösterdiler. Daha sonra yapılan bir açıklama- da ise Sahil Koruma Komutanı VV'iIlianı Kime, gemi son derece sı- cak olduğu için kopuk sıkma sı- rasında içerdeki yakıtın alev alma- sından korkulduğunu ve operas- yonu bu yüzden durdurduklannı açıkladı. Mega Borg'da başlayan yangı- nın söndurulememesi, yakıi boşal- masının önüne geçilememesi ve- ya geminin batması halinde mey- dana gelecek denız ve çevre kırlen- mesınin, 1989'da Alaska'ya II mil- yon galon petrol boşaltan ABD, tanhinın en buyuk tanker felake- ti Exxon Valdez olayını geride bı- rakacağı belirtiliyor. Gemide Exxon Valdez'un uç katı yakıt bulunuyor. Tankerde bulunan 42 milyon galon petrolun denize boşalması halinde halen körfezde yaşayan ve aralarında balıkçıl, martı ve yok olmak tehlikesi ıle karşı karşıya bulunan buyuk turna gibi 21 kuş türunün ve balıklarının onadan kalkacaği \e petrol temızleme iş- leminın yıllarca (ve büytlk olası- lıkla başansızlıkla' 1 süreceğı bildi- riliyor. Kortların yeni prensesi: Seles17 yaşındaki Yugoslav tenisçi Monica Seles, 3 hafta içinde Steffi Graf'ı ikinci kez yendi ve Fransa Açık Tenis Turnuvası'nı kazandı. Babası ve antrenörü Karoly Seles, kızının son 6 ayda lOsantimetreuzadığınısöylüyor. "Yeni bir nesil yetişiyor" diyor. "Özellikle bayanlar, tenis sıralamasını altüst edecekler." MONİCA SELES — 1973'de dunyaya gelen ünlıi tenisçi aralıksız 32 maç, 6 turnuva kazanma rekoruna sahip. Spor Servisi — Fransa Açık Te- nis Turnuvası finalını merkez kortta izleyenler, masa hakemı ta- rafından "sessizlik" denilerek uyanlıyorlar Dunya sıralamasın- da 1 numarada bulunan ve aralık- sız 13. Grand Slam finalini oyna- yan F.Alman tenisçi, servis hazır- lıklarını yapıyor ve servisini kul- lanıyor Rakibi, 17 vaşında bir Yugoslav tenisçi. Topu her karşı- layısında tam bir karateci gıbi "ayy-yii" diye bağınyor. Maçtan once kendısiyle yapılan söyleşıde 'Kendi maçımı izlerken sesimden rahatsız olu>orum, ama o sesi bi- linçsiz olarak çıkanyonım" şek- linde konuşuyor. Final sonrası 300 bin dolarlık şampiyonluk odulunu aldığında "Aslında bu sesi hemen her genç tenisçide duyabilirsiniz" dıyor. Yukandaki demean sahibı Yu- goslav Monica Seles, Fransa Açık Tenis Turnuvası'nı kazanarak Steffi Graf'ı 3 hafta içinde ikinci kez yenme başansının yanı sıra, temste 'yeni neslin' yavaş yavaş dunya piyasasında daha hızla yer kapmaya başladığının da haberi- ni veriyor. Seles, 1973 yılının ara- lık ayında dünyaya gelmiş. 8 ya- jındayken, Yugoslavya 12 yaş tur- nuvası şampıyonluğu var. Dünya sıralamasında 3 numarada bulu- nuyor ve aralıksız 32 maç, 6 tur- nuva kazanma rekoruna sahip. Fransa Açık Tenis Turnuvası, Se- les'in ilk Grand Slam şampiyon- luğu ve bu turnuvadan aJdığı ödul kendisini, kariyerinde 1 milyon dolarlık tenis gelınne ulaştırdı. Şampiyonluğundan 1 gun sonra kendisiyle yapılan soyleşide, ka- zandığı parayla kendine yeni bır Lamborgini almak istediğirü, fa- kat bunun için ailesinden izin al- mak zonında oldugunu belırtti Seles. 17 yaşındakı bir 'çocuğun' ehliyetinın olmayacağı, bu neden- le araba kullanmasının imkânsız oldugunu düşunuyor Monica'nın babası Karoly! 56 yaşındaki Karoly Seles, Mo- nica'nın antrenörlüğünü de yapı- yor. Son 6 ayda 10 santim uzadı- ğı halde, kızının çabukluğundan bir sey kaybetmemiş olmasına çok s>evinıyor. "Yeni bir nesil yetişiyor" diyor Karoly Seles, "Yalnızca Monica değil. daha pek çok isim var. Bu >detler, ozellik- le bayanlar tenis stralamasını ai- tust edecekler." Karoly'nin sözlerinı Seles'in başarısı fazlasıyla kanıtlıyor. Yı- ne de turnuvada yarı final oyna- yan 76 doğumlu Capriatı, geçen yılın şampiyonu 71 doğumlu Sanchez ve daha nıceleri bu göru- şu pekiştiren isimler. Korsan uçaktan Gk)rbi9 ye mesaj • MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği Savunma Bakanbğı'nın onceki gun yaptığı açıklamada, 'provokatif bir uçuşla' Turkiye'den Soyyet hava sahasına girdiğini bildirdiğj uçağın, Batum < Havaalam'nda aprona bir zarf ve bir demet çiçek bıraktıktan sonra yeniden havalanarak Sovyet hava sahasından çıktığı anlaşıldı. İzvestia gazetesi muhabirinin, Batum'un bağh olduğu Acar Özerk Cumhuriyeti KGB yetkililerinden edindiği bilgiye göre kimliği bilinmeyen pilotun havaalanı pistine bıraktığı Almanca yazılmış mesajda, SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'a 'Percstroyka politikasında başanlar' dileniyor ve bu eylemin bir 'serserilık' olarak değerlendirilmemesi isteniyor. Kuyucuk gölüne koruma • KARS (AA) — Kars'ın Akyaka ilçesi yakınlarında bulunan ve zengin kuş türüne sahip Kuyucuk gölü, koruma altına alındı. Kars Orman lşletme Müdürü Ümit Hançerli, yaptığı açıklamada, göldeki kuş türlerinin korunması ve sayılannın arttınlması için av yasağı konulduğunu bildirdi. Uçakta sigara yasağı • ANKARA (AA) — THY'nin ıç hat seferlerinde uyguladığı sigara içme yasağı devam edecek. THY Genel Müdurü Cem Kozlu, konuya ilişkin sorulan cevaplandınrken, "Iç hatlarda sigara yasağını kaldırmayı düşünmüyonız" dedi. 6 saatin altındakî yurt dışı seferlerde de sigara içme yasağı uygulandığını hatırlatan Kozlu, bu uygulamadan sonra uçaklardaki kabin anzalannın azaldığını söyledi. UMCEF'ten ishal yardımı • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) — Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), çocuk hastalıklarında pilot bölge ilan ettiği Şanburfa'da sağlık sorunlannın çözümü için valiliğe 200 bin dolarlık yardım yapacak. Şanlıurfa Vaüsi Ziyaeddin Akbulut, UNICEPin çocuk hastalıklarıyla mücadele için Şanlıurfa'yı önümüzdeki üç yıl icindeki programa aldığını, ilaç ve tıbbi malzeme yardımını da duzenli sürdureceğini açıkladı. Hyatro, salon anyor • Kültür Servisi — Tiyatrolann en büyük sorununun 'salonsuzluk' oldugunu belirten Hadi Çaman, özel kuruluşlann gereken ilgiyi göstermesiyle atıl durumda bulunan bazı salonların işletmeye açılabileceğini söyledi. Konuya ilişkin gönişlerini dile getiren Metin Serezli ve Tuncay Özinel, özel kuruluşlann tiyatroya bugüne kadar ilgisiz kalmalarının iletişim kopukluğundan kaynaklandığını, ancak son zamanlarda kültürel etkinliklere katıimaya başlamalannın sevindirici bır gelişme oldugunu söylediler. Rumelihisarı'nda dünya kupası maçlarını 'dev ekran'da izleyenlerden izlenimler Ayışığı savunmanın derinliğinde duruyor İki bin lirayı kâhyaya şandelleyip üç kişi on beş bin lirayı ofsayttan gişeye bırakıp tribündeki yerimizi alıyoruz. Futbolcular adam gibi adam boyunda görülüyor. REFtK DURBAŞ Dünya Kupası finalleri F Gru- bu'nda Ingiltere-S. trlanda maçı Cagliari kentinin Sant'Elia Sta- dı'nda oynandı. Maça hızlı baş- layan Ingilizler... Hayır, amacım maçı anlatmak değil. Bu Dünya Kupası'nda ne yazık ki ttalya'ya gidemedım. Ama deniz manzaralı, dünyanın en küçük stadında bir dev maçı ız- leyebildim. Hem de Türkçe söz- lü, ttalyanca "gizli" yazılı olarak. Maçm akışı içinde bu "gizli" ya- zıyı da anlatmaya çalışacağını. Şimdi, kısaca notlalanma bakıyo- rum. Maç öncesı bütün Roma so- kaklan heyecan içinde. Aklım ka- rıştı yine. Roma'ya nereden gel- dik. Uç gundur TV başında maç seyrede seyrede yazı, maç spiker- lerinin anlatımını kazanacak. Evet, Acıbadem'den hareket ede- rek Karaköy, Cağaloğlu, oradan Cihangir, Fındıklı, Teşvikiye, Eti- ler, bir boydan bir boya fstanbul sokaklarım kolaçan ederek maçın havasını koklamaya çalışıyorum. Havada maç öncesi fırtınanın ses- sizlığı... Gerçekten de fırtına. Gundü- zün bunaltıcı sıcağından sonra bir serinlık sokaklarda. Butun sokak- lar boşalmış. Hatta şoföre şaşkm- lıkla bin lira yerine on bin lıra ve- riyorum. "Abi" diyor, "Line- ker'in ugunı kaçmasın. Bak on bin verdin. Bu akşam adamdan gol bekliyoruz." Saatler 22.00'ye yaklaştıkça he- yecan artıyor. Evlerin camların- da televizyonlann mavı golgele- n... Aman çabuk, Rumelihısarı'na yetışmeli. Yoksa maç geride ka- İacak. Ve Rumelihısan. Hısar'ın dizi dibindeki çay bah- çesı neredeyse bomboş. Mıllet acep maç mı seyrediyor? Hisar'- ın onu ise bır araba mahşeri. De- mek stat oldukça dolu... Arabayı zor park ediyoruz. Li- neker'in uğuru kaçmasın diye bu kez on bınleri, beş binlen dikkatle avırıp iki tane bin lirayı kâhyaya şandelleyip stadın yolunu tutuyo- ruz. Ama bu, ne bıçim maç? Hiç kimse tezahurat yapmıyor. Uç kişi için on beş bin lirayı of- sayttan gişeye bırakıp açık tribun- de yerimizi alıyoruz. Şımdı maçı anlatmanın sırası... Gerçekten dev bir ekran. Futbol- cular, adam gıbı, bır adam bo- yunda gorunuyor. Perdenın he- men ardında lstanbul Boğazı. Ruzgârın sesi yuzunüzun sol ya- nından geçıp arkadaki ağaçlann dalları arasına düşuyor. Kule mazgalında bir ışık demetı yeni sezon ıçın transfer bekliyor Bo- ğaz'ın mavı serınliğinden... Ayı- şığı savunmanın derinhğınde... Maça gore ekranın solunda, se- yırciye gore sağında kırmızı şap- kalı sunucu Ümıt Aktan maçı sa- kin bır sesle anlatıyor. Robson sağdan gınyor, Lıne- ker'e derinlemesine bir pas atıyor. Savunmamn iç koridorunda McCarthy indiriyor Lineker'ı... Yüzde yuz penaltı olmalı Hakem görmuyor... Fakat bu, ne biçim seyirci? Çocuklann uykusu gelmiş. Ka- dın "gıdelim" dıve mızmızlam- yor. Adam, Lıneker'den bır gol daha beklemenin heyecanında. Omuz omuza vermiş iki genç geçim sıkmtısını konuşuyor Ve ilk devre Ingilizler Lıneker'- ın attığı golle 1-Oonde Devre arasında ekranın onün- de duran orkestra bir şeyler çal- sın diye bekliyorum. Ama birden ekranda reklamlar başlı>or. TV'de her gun izlediğimiz reklam- lar. Turkçeleri bitiyor, ardından Italyancalan... "Söluyim mi, soy- le soyle" diyen bır ttalyanca rek- lam, bır tuvalet kâğıdı, bir şam- puan reklamı. .. Bu heyecanla ikinci dev re baş- hyor. Dakıkalar ilerledikçe S. Ir- landa bastırıyor, onlar bastırdık- ça tribunler birer ikişer boşalıyor. Ve 72. dakikada Sheedy'mn ne- fıs golu. Eşıtlik sağlanıyor. Ingıl- tere 1-S. İrlanda I. Ümit Aktan'ın Türkçe sesinin altında Italyan sunucunun sesi. Umıt Aktan ne kadar soğukkan- lıysa Italyan da o kadar heyecan- lı. Noktasız virgulsuz, durmadan konuşuyor. Stadyum değil sanki bir yazlık sinema. Filmlerdeki gibi bu maçlan da Türkçe altyazılı verseler, ne olur sanki... Maç bitiyor. Sinema dağılmak uzere. Yerlerde kutu biralar. Maç sonunda bir yetkıli anyo- rum. Kaç bilet satıldı ve hasüat ne kadar diye soracağım. Ama ikin- ci devrerun sonlanna doğru gişe- yi kapatıp kapılan açmışlar. Ka- pının önunde kadınlı-erkekli şık bir grup. Şimdi onlara buranın yeni açılan bir bar değil de bir stadyum oldugunu nasıl anlatma- h? Bugun Arjantin-Sovyetler Bir- liği. Pek yakında Italya-ABD Yalancı dolmalarınızı, haşlan- mış yumurtalarınızı, kuçuk aygaz tupunuzu, termosta rakınızı alın gelın denm. Maç seyretmeseniz de Boğaz'ın serîn sularını seyıeder- sıniz. Bana gelince... Maçın kritiğini nasıl olsa Ital- >a'ya gitrruş gıtmemış birçok ka- lem erbabından okuyacaksımz. Beni maçtan çok, tribunler ilgilen- diriyor Tribunleri de . Yeter artık, bu kadar heyeca- na dayanamayacağım...