Katalog

CUMHURİYET/18 SPOR 13 HAZİRAN 1990 F grubununfavorisiHollanda, fark için çıktığı rakibi karşısında etkili olamadı Alkışlar Mısır içinHollanda Mısır 1 1 STA71 Palermo Favorita HAKEMLER: Soriano Aiedren (Ispanya) (5), Codesal (5), (Mek- sika) Cardellino (Uruguay) (S) HOLLANDA: /- Van Breukelen (6), 2-Van Aerle (5), 4- Roland Ko- eman (5), 5-Van Tiggelen (6), 3-Frank Rijkaard (6), 7-Earvin Koeman (5), (11-Kieft 5), 16- Wo- uters (5), 13- Rutjes (4), 8- Vanen- burg (5), (12-Witschge 5), 9- Van Basten (6), 10- Gullit (5) MISIR: /- Shubair(7), 2-tbrahim Hassan (6), 3- Rabie Yassin (5), 4-H. Ramzi (6), 5- Hishan Yakan (5), 7-hmail Youssef(4), 8-Abdel- Chani (5), 13- A. Ramzi (5). (16-Tonlba 6), 20- Ahmet El-Kass (6), 10-Abdel-hamid (5), (19-Rah- man S), 9-Hossam Hassan (6) SARI KART: Kieft (Hollanda), A.Ramzi (Mısır) GOLLER: Dk. 59 Kieft (Hollanda), Dk. 83 Abdel- Ghami (Pen.) Mıs:r PALERMO (Cumhuriyet) — Son Avrupa Futbol Şampiyonu ve Dünya Kupası'nın iddialı takı- mı Hollanda, fark için çıktığı Mı- sır önünde zorlanarak berabere kaldnl-1 Karşılaşmanın ilk 15 dakikasın- da beklenenin aksine oyunda deıı- ge vardı. Kupanın favorilerinden Hollanda, F grubunun en zayıf ABDEL GHANİ'NİN GOL SEVtNCt - Hollanda karsısıada sergiledigi futbolla begeni kazanan Mı- sır'ın pcnaltı aüşını golc çeviren Abdd Ghani sevincini arkadaslanyla paylaştı. (Fotograf: Reuter) ekibi olarak göstenlen Misır kar- şısında etkili olamadı. Hatta ba- zı Mısır atakları, Hollanda kale- sinde büyük tehlike yarattı. Mısır- lı seyirciler ve oyuncular, pek çok atakta penaltı beklentisi içinde ha- keme itirazlarda bulundu. 20. da- Kupada bugun NAPOLI'de Arjantin-SSCB ltalya 90"ın "cehennem gnı- bu"nun ölüm kalım maçında, Dünya Kupası'nda favori gös- terilen Arjantin ve Sovyetler Bırliği'nden hangisi maçı kay- bederse bavullarını toplaya- cak, beraberlik halinde grup- tan çıkma şanslan devam ede- cek. Maçın Napoli'de oynan- ması Arjantin için büyük avantaj. ftalya, Hollanda ve Federal Almanya'nın usta ta- kımlar olduğunu kabul eden Maradona'run ayaklan yere değdi. Teknik Direktör Bilar- do, bu maç için takımda bu- yuk temizlik yaptı. Lorenzo, Fabbri, Ruggeri, Balbo ve Hensini'nin yerine ilk on bir- de Troglio, Olarticoechea, Manzon, Ferrizuela ve Canig- gia yer alacak. UDİNE'de İspanya-Uaıguay Son derece çekişmeli ve bol .gol pozisyonlu geçeceğine inandığımız bu maç öncesi iki takım da sakin. İspanya'da bütün futbolcular forma giye- cek durumda. Adalesi çeken Fernando Gomez de iyileşti. Ancak ilk on birde yok. Ka- leci Zubizaretta'nın formsuz- luğu Suarez'i rahatsız ediyor. Butregueno da santrfor Ma- nolo'nun, Hugo Sanches gibi oynamasını düşlüyor. Urugu- ay, Francescoli ve yeni yıldız Ruben Sosa'ya güvcniyor. Os- talaza sakatlıktan yeni çıktı ve verimsiz oynuyor. Meksika 86'da hezimete uğrayan Uru- guaylılar eski parlak günleri- ni yakalamış durumdalar. TV'de bugün 17.55 Uruguay-lspanya (TV-l'den nalden yayın). 21.55 Arjantin-SSCB (TV-l'den nalden yayın) 00.30 Özet görüntüler (TV 2'den bant yayın). TVde yarın 17.55 Yugoslavya-Kolombiya (TV l'den naklen yayın). 21.55 İtalya-ABD (TV l'den naklen yayın). 23.55 Özet görüntüler (TV 2'den banttan yayın - Kamerun-Romanya maçı da verilebilir.) MAÇINELEŞTÎRÎSI kikada Hollanda'run Gullit'le ge- lıştirdiği bir atak vardı. Gullit, sağ kanattaki E.Koeman'ın önüne aç- tı. Bu futbolcunun cezaalanı içi- ne yaptığı ortaya kafayı yine Gul- lit vurdu, fakat top az farkla au- ta gitti. 35. dakikada Hollanda'- nın Van Tiggelen'üı ortasıyla ya- kaladığı pozisyon vardı. Bu fut- bolcunun ortası cezaalanı dışında Rijkard tarafından kafayla arka- ya asırıldı. Gullit topu penaltı noktasına indirdi, yetişen Van Pasten çok güzel bir demi-vole vurdu, fakat top auta gitti. Bu da- kikadan sonra Mısır lehine bozul- muş olan cyunun dengesi eşitlen- meye başladı, fakat kalan dakika- lar tarafların skoru değiştirmele- rine yetmedi. İlk yarı 0-0 berabe- re sonuçlandı. Maçın 2. yansının ilk tehlikesini Hollanda milli takımı yarattı. 48. dakikada Gullit'in sağ taraf- tan yaptığı ortada kaleci Shubair topu elinden kaçırmasına rağmen Hollanda forveti topa dokunama- dı ve defans uzaklaştırdı. İki da- kika sonra Mısır'ın tehlikeli atağı vardı. Abdel-Hamid sol tarafta Rijkaard'ı çok başanlı bir şekilde geçtikten sonra yaptığı ortada El- Kass'ın çaprazda yerden sert şutu- nu kaleci Van Breukelen kornere zorlukla çelerek önlevebildi. 59. dakikada Hollandalıların bekledikleri gol geldi. Bu dakika- da Van Basten'ın sol tarafta ceza sahası çizgisine girmeden yaptığı orta Rıjkaard'ın bacaklannı ara- sından gecince topla buluşan ve 2. yarıda oyuna giren Kieft güzel bir vuruşla kalecinin mudahalesine rağmen topu ağlara gönderdi. 83. dakikada gerilerden gelerek topu önünde bulan Hossam Has- san, ceza sahasına girmeden evvel Roland Koeman tarafından düşü- rüldü ve hakem penaltı, noktası- m gösterdi. Abdel-Ghani'nin kul- landığı güzel penaltı Hollanda ağ- larına beraberlik golü olarak gi- derken tribündeki Mısırlı seyirci- ler de âdeta bayram yapıyordu. Uçüncü Dünya'nın uyanışı METİN TÜKENMEZ PALERMO — Eğer maçtan önce Hollan- da'nın Mısır karşısında bu denli zorlanaca- ğını biri söyleseydi, "Bunun aklından zoru var" derlerdi. Ama Hollanda'nm teknik di- rektöru, başına geleceğı sanki biliyormuşca- sına, maçtan önceki basın toplantısında "Fut- bolda Üçüncü Dünya olgusu yok artık. Mı- sır'ı hafife alamayız" şekiinde maçia ilgili duygulan dile getirdi. Biz de işin başından be- ri, "Bu dünya şampiyonası sürprizli geçiyor" diye düşünüyorduk. Ama Mısır'ın oynadığı futbolu gördukten sonra buna sürpriz demek yanlış olur. Bu, futbolda Uçüncü Dünya'nın uyanışından başka bir şey olamaz. önce Ka- merun, arkasından Kostarica ve dün de Mı- sır, dünyada "futbol devi" olarak bilinen ta- kımlara kök söktürdüler. Futbolun ilginç- liği burada işte. Ummadık taş baş yanyor. Is- tisnalann dışında çahşmayan, emek vermeyen kazanamıyor. Van Basten, Gullit, Rijkaard ve Keoman gibi dünya çapında yıldızlara sa- hip olan Hollanda, sanki "Alçak dağlan ben yarattım" anlayışıyla oynuyordu. Gullit ya- nındaki arkadaşlanna pas vermek isterken to- pu tribünlere atıyor, Rijkard'ın hiçbir pası ye- rini bulmuyor, "Her durumun golcüsü" Van Basten ayakta duramıyor, Keoman ise Mısırlı futbolculann "Topla oynama becerisi" kar- şısında şaşkına dönüyordu. Mısırlı futbolcu- lar, üç kez Hollanda cezaalanı içerisinden sla- lom yaparken düşuyorlar, eğer hakem, Sovyetler-Romanya maçının Uruguaylı hake- mi gibi yanılıp da beyaz noktayı birkaç kez gösterseydi ne olurdu Hollanda'nm hali? Almntı kupası önceslnde ttalyan polisinın >e H- FA'nın en çok korktugu tngiliz hooliganlan, şün- > diye kadar şiddet gösterisinde bulunmazken Cagliari'de Yugoslav ve Alman hooliganlan birbirlerine < girdiler. Ancak tetikte bekleyen İtalyan polisi, olayı tehlikeli bo>utlara gelmeden guçlukle de olsa" tesirsiz hak getirdi. (Fotograf: Reuter) Belçika zorlanmadı Belçika: 2 - Güney Kore: 0 HAKEMLER: Mauro (ABD-7), Counney (tngiltere-7), Snoddy (İrlanda Cum-7) BELÇİKA: /- Preud'homme (5), 2- Gerets (5), 4-Chjsters (5), 7-Demol (6), 16-De Wolf (5). S-Versavel (6), 6-Emmers (5), 8-Van der Elst (6), lO-Scifo (5), 9-Degryse (5), 19-Van der Linden (S), (Coelemans (5). GÜNEY KORE: 21-Choi In (6), 2-Park (5) (Choı- min (4),, 3- Choi Kang (5), 5-Chung (5), 20-Hong (5), 7-Noh (5) (Leel (4), 16-Kim (5), 17-Gu (6), 22-Lee (5), 14- Choi So- on (4), 18-Hwang (5) GOLLER: Dk. 53 Degryse, Dk. 64 Demol. VERONA (Cumhuriyet) — Dünya Kupası final- leri E grubunun ilk maçında Belçika, Güney Ko- re'yi 2-0 yendi. E grubunun favorisi Belçika, baş- tan sona ustun oynadığı maçta fazla zorlanmadı. Karşılaşmanın ilk dakikalannda belirgin bir Bel- çika üstünlüğü varrY C grubunun favori takımla- rından sayılan Belçika, ilk dakikalarda bir gol at- mak ve bu golün getirdiği rahathkla rakibinı farklı yenmek duşuncesindeydi. 6. dakikada gole çok yak- laşan taraf yine Belçika oldu. Bu dakikada sağ ka- nattan ceza alanına yapılan ortayı Van der Linden, Versavel'in önüne kafayla indirdi. Versavel'in geli- şine çok sert vurduğu top, defanstan döndü. 42. dakikada Van der Elst'in ceza alaru için- den kafa vuruşu vardı. Top auta çıktı. Son daki- kalardaki Belçika baskısı gol getirmeyince ilk yarı 0-0 berabere sonuçlandı. Ikinci yanda, Belçika ilk yarıya oranla daha atak, gol için daha istekli gözüktü. 48. dakikada kornerden gelen topu kısa yumruklayan Kaleci Coi ln, pozisyonun devamında Demol'un 3 metreden çok sert şutunu aynı güzellikte kurtardı. 53. daki- kada Belçika'nın beklenen golü, beklenmedik bir pozisyonda geldi. Scifo'nun orta sahadan Degr- yse'nin önüne açtığı topa, kaleci Choi In cezaala- nı dışına kadar çıktı. Degryse topun gelişine aşırt- ma bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 1-0. 64. da- kikada Belçika'nın ikinci golü geldi. Cezaalanına ortalanan topu defans dışarı çıkartmak istedi. De Wolf Onune duşen topu kontrol etti, kaleye baktı ve yaklaşık 25 metreden çok güzel vurdu: 2-0. 84. dakikada Ceulemans Demol'den aldığı pası çok az sürdü ve yaklaşık 30 metreden çok sert vurdu. Ka- leci Choi In güzel kurtardı. Bu dakikadan sonra tarafların çabalan sonucu değiştirmedi ve Belçi- ka sahadan 2-0 galip ayrıldı. SDANNOTLAR Rıımenler transfer pazarcııdaSSCB önünde güzel bir oyun çıkaran Romanya Milli Takımı futbolcuları bir anda Avrupa takımlarının dikkatlerini üzerlerine çektiler. CAGLIARI (Cumhuriyet) — Sovyetler'i yenen Rumen futbol- culara Avrupa'dan transfer teküf- leri yağıyor. Fiorentina, Lacatns; Bari ve Anderlecht, Radncioiu; Köln, Popescu; Lecce Savau Pa- nathinaikos, Mateut; Olirnpiakos, Lung; Admirawien de Lupescu Ue göruşmelerinı surduruyor. • fsveç önünde Bıezilya'nın çıkar- dığı oyunu beğenmeyen Pele, "Brezilya bu kupada yine önemli bir rol yıiklenecek. Ama daha faz- lasııu bekkmeyin" dedı. • "Maradona davet ettı, Napoli geldi!' Arjantin kaptanı, Napoli- lileri bugünku Arjantin maçına çağırarak onları desteklemelerini isteyince 71 bin kişilik San Paulo Stadı'run tum biletleri satıldı. Na- polili taraftarlar Maradona için uzunluğu 50 rnetreyi aşan "Diego, sen bizim her şeyiraizsin" yazılı bir bayrak hazırladılar. • Iskoçya Teknik Direktörü Rox- burgh şokta. Dunya Kupası'na mağlubiyetle başlamanın takımı için çok kötu olduğunu söyleyen Roxburgh, Kostarika'run sürekli savunmayı düşunduğünü, bu gi- bi takımlar karşısında ada futbo- lunun başanlı olamadığını belirtti. Kostarika Teknik Direktörü Bora Milutinoviç ise İskoçya'yı çok iyi analiz ettikten sonra maça cıktık- larını, takımınuı formda olduğu- TRANSFERİN GÖZDELERİ — Bari ve Anderlecht'in istedigi Radicuoiu(sagda), Fiorentina'nın peşi- ne düşrügü ve göriişmeleri snrdürdügiı Lacatns (solda). nu, çeyrek finale yükselmeleri ha- linde Roma'ya yürüyerek gidece- gini söyledi. • ltalya 90'daki tribün boşlukla- n FIFA'yı üzüyor. İyi haber alan kaynaklar, FIFA'nın, biletleri ka- patan seyahat acentelerini mahke- meye vereceğirri belirtiyorlar. D-ln- ya Kupası heyecanım yerinde ya- şamak isteyenlere son bilet dunı- munu verelim. TORINO: Brezilya-Kostarika maçına bilet var. CENOVA: Kostarika-tsveç ma- çına (bilet var). MILANO: F. Almanya- Kolombiya maçı çeyıek final ele- me ve çeyrek final maçı biletleri satışta. BOLOGNA: Bütün maçlara bi- let var. VERONA: Çeyrek final maçı- nın biletleri bulunuyor. UDINE: Bütün maçlann bilet- leri satılıyor. FLORANSA: Avusturya-ABD maçına bilet bulunuyor. ROMA: Biletler bitti. NAPOLİ: Bütün maçlara yer var. BARİ: Bütün maçlara bilet bu- lunuyor. CAGLIARI: Biletler bıtti. PALERMO: Biletler bitti. • 4-1'lik Yugoslavya galibiyetin- den sonra Beckenbauer, müteva- zılığı bir kenara bırakarak, "Böyle oynaısak biri kimse yenemez" de- di. Yıllardır F. Alman takımında görmediği heyecanı yakaladıklan- na inanan imparator, Yugoslavya önünde 11 oyuncusundan sekizi- nin yüzde yuz kapasite ile oyna- dığını belirtti. Beckenbauer, Dün- ya Kupası sonrasında ne yapaca- ğı konusunda kararsu görünüvor. Kupadaki ilk maçında Yugos- lavya'yı 4-1 yenen F. Almanya mil- li takımıru Dünya Kupası sonra- sında bırakacağını daha önce açıklayan Beckenbauer, 1994 Dünya Kupası için evsahibi ABD milli takımıru çalıştıracağı yolun- daki söylentiler konusunda açık- lama yapmıyor. Beckenbauer daha önce yaptı- ğı açıklamada, milli takımı bırak- tıktan sonra F. Almanya Futbol Federasyonu'nda görev alacağını açıklamıştı. • Kupadaki ilk maçında Brezilya1 ya 2-1 yenilen tsveç milli takımı- nın iki ileri uç elemanının sakat olduğu bildirildi. Milli takım menajeri Nordin, ayak bileğini inciten Brolin'in muhtemelen birkaç gün içinde iyi- leşeceğini belirtti. Brolin, Brezil- ya karşısında takımırun tek golü- nü kaydetmişti. Sakatlanarak ikinci yarıda ye- rini Petterson'a bırakan Mâgnus- son'un ise gelecek maçta oynayıp oynamayacağı belli degil. • Arjantin Devlet Başkaru Carlos Menem, kupanın açılış maçında Kamerun'a 1-0 yenilen milli takım- lannın çok aciz bir oyun sergile- diğini belirtti. Menem, Kamerun'un, Arjan- tin'den daha iyi bir performans ortaya koyduğunu belirterek, "Onlar hızlı koşto, sert oynadı. Arjantin ise çok aciz bir oyun sergiledi" dedi. Menem, Arjantin milli takımı- run kupadaki şansı konusunda iyimser olduğunu da sözlerine ek- ledi. • Brezilya-lsveç maçının istatis- tikleri açıklandı. Buna göre güzel maçın 90 dakikası içinde şu bul- gular elde edildi: Toplam sut: Brezilya (12), tsveç (8). Ceza alaru dışından kaleye şut: Brezilya (4), kveç (1). Ceza alam içinden şut: Brezilya (5), ls- veç (4). Top kaybı: Brezilya (53), tsveç (67). Sağdan akın (kaleye ulaşan akın): Brezilya (4), tsveç (3). Soldan akın: Brezilya (5), Is- veç (4). Fauller: Brezilya (24), ts- veç (21). Ofsayt: Brezilya (6), ts- veç (4). Milli futbolcuya Trabzon yolu göründü Galatasaray UnaPdan vazgeçtiSpor Servisi — Galatasaray'ın Ünal hayalleıi sona erdi. Ünal'la göruşen Galatasaraylı yöneticiler bu futbolcu ile anlasmalanna kar- Beşiktaş'ta hıızıırsuzluk Spor Servisi — Beşiktaş'ta on- ceki akşam yapılan yönetim ku- rulu toplantısım 'transferlerde Idnseye bilgi verilmiyor' diyerek sinirli bir şekilde terk eden yöne- tici Gundüz Kaptanoğlu Beşiktaş yönetim kurulundan istifa edece- ğinı söyledi. "Ben oturdugum koltuğun hakkını vermeli>im" di- yen Kaptanoğlu, "İstifamı bugün kulübe yollayacagım. Ancak bu bcnim kulube vermek için sözver- digim 500 mil\onu vermeyecegim anlamına geimez" dedi. Beşik- taş dış transferde dün Ankaragü- cülü Hamit ile tnegölsporlu Mutiu ile sözleşme imzaladı. Hamit Be- şiktaş'a 750 milyona, Mutlu ise 400 milyona mal oldu. şın, Malatyaspor Kulubu Başka- m Metin Kaya Çağlayan'ın istek- lerinde uzlaşamadılar. Dun Metin Kaya Çağlayan'ı yemeğe çağıran Sarı-Kırmızılı yöneticiler, Malat- yaspor Başkanı'nı beklerken bir telefon görüşmesi sonrası Ünal hayalleri yıkıldı. Metin Kaya Çağ- layan'la telefonla göruşen yöne- ticiler, Çağlayan'ın '1.5 milyar li- ra peşin isterim" demesi üzerine bu transferden vazgeçtiler. Çağ- layan'ın Sarı-Kırmızılı yöneticile- re, "Trabzonspor'a Ünal konu- sunda söz verdim. Onlar 1.5 mil- yann dışında 5 de futbolcu veri- yorlar. Ünal'ın size gelmesi zor" demesi uzerıne Galatasaraylı yo- netıciler, "1.5 milyar lira veririz, ama peşin degil" dediler. Bunun uzenne !Wetin Kaya Çağlayan. "Ünal'ın Trabzonspor'a gitmesi daha hayırlı olur" dediği öğrenil- di. Bu arada Trabzonspor'un Cnal'ı alnıak ıçın 1.5 milyar lira- nın yanında Suat, Dobi Hasan, Soner, B.Hamdı gibi futbolcula- n gozden çıkardığı belirtildı. Fenerbahçe'nin transferleri HALİT DERİNGÖR Anımsanacağı gibi Fenerbahçe, geçen yı- lın başansızlığmm faturasmı savunma oyun- cularına çıkartmıştı. Bu inançla bu yıl önce- likle savunma oyuncularının transferine önem verdiler. Birçok da savunma oyuncu- su aldılar. Aldıkları oyuncular birinci ligin başansız takımlarının başanlı elemanlann- dan oluşuyor. Bu gibi yerli oyuncularımızın alımında ve satımında yol ve metotlar belli- dir. Bunlar ya kaçırılarak ya da kulüpleri ile anlaşma sağlanarak alınıyor. Ancak Fener- bahçe'nin transfer ettiği bu futbolculann şimdiden oynayıp oynamayacağını söylemek sadece önyargı olur. Fenerbahçe, ikinci etap- ta, ileride vurucu, kuvvetli ve golcü nıteliği olan yabancılar aramaya başladı. Gerçekte artık Rıdvan'a % 100 inanmak bir risk ola- bilirdi. Yöneticilerin bu düşüncesi de doğal- dır. tştetu düşünce ile Çekoslovakya, Ro- manya ve Yugoslavya içinde futbolcu arayış- ları sürdürüldü ve sonuçta Popa, Vokri ve Cabala gundeme geldi. Popa'run transferi amaayla genel sekre- ter Aziz Yılmaz ile eski futbolculardan Er- gun öztuna, Bükreş'e uçtular. Ancak ora- daki izlenimleri olumlu değildi. Popa'yı göz- leri tutmamış. Popa'nın kuvvetli fizik gücü- ne sahip olması ve golculüğüne karşın % 100 Fenerbahçe'de oynayacağına karar verme- mişler. Aslında bu kararsızlık, Popa'mn Fe- nerbahçe'de oynayıp oynamayacağından de- ğil, sorumluluktan kaynaklanıyor. Popa, devreden çıktıktan sonra ortada Cabala ile Vokri kalmıştı. Bu iki oyuncu transfer günu Fenerbahçe Kulübu'ndeydi. Cabala Çekos- lovakya sefaret arabasında menajeri ile bir- likte geldi. Pazarlık odasına bir rüzgâr gibi girip rüzgâr gibi çıktı. Hem de yüz kasları gerümiş vaziyette... Anladık ki anlaşamamıs- lar. Cabala'yı Romanya'da izlemiştim. Kuv- vetli ve de golcü bir karakter yapısına sahip. Ancak yaşı ileriki transfer sorumlularından birine Cabala'nın transferinin nereden kay- naklandığım sorduk. Yanıt olarak Çekoslo- vak büyük elçisi tnal Batu'nun gönderdiği söylendi. Acaba neden Bilek, Ivan Hasel ya da golcü Skhoravy değil diye sorduk. Yanıt olarak da tnal Batu'nun "Bunlan Çekler ver- miyor, hem verse de kulübiin parası yetmez" diyor. Görüldüğü gibi Türkiye, Batı futbo- lunun bit pazarı. Nerede eskimiş, köhnemiş futbolcular varsa, Türkiye'ye gönderiliyor. Tevekkeli değil, Sayın Devlet Başkanımız, "Türkiye ucuz emek cennetldir" demiş. Da- ha sonralan Cabala'mn transferinin yapılma- masının Hiddink'ten kaynaklandığı öğrenil- di. Meğer Hiddink, Çekoslovak futbounu sevmezmiş. Fenerbahçe, Güney Amerika'dan vurucu bir santrfor arıyormuş. Cabala'nın transferi de yapılmayınca, bu defa ortam Vokri'ye kaldı. Pazarlık odası- na gırmesi ile birlikte 1,5 milyar lira alması yanm saat içinde oldu. Transferden sonra ya- nındaki menajeri ve Yugoslav kökenli gaze- tecilerin mutluluğu görülmeye değerdi. Vok- ri'nin transferinden sonra bazı yetkililere sor- duk. Vokri iki yıldır gundemde, neden iki yaş yaşlandıktan sonra alındı. Vokri 'nin futbo- lunu kim gördü, karakteri ve sosyal durumu nedir? Hiçbirine yanıt aramadık. Vokri hak- kında tek bilgi bir transfer sorumlusunun Fransa'daki bir teknik adamla telefon görüş- mesinden ibaret. İşte yukanda anlattığım gibi böyie bilinmezlikler karşısında Vokri 1,5 mil- yarı cebine indirdi. Bu oyuncunun da Fener- bahçe için başanlı olmayacağı hakkında şim- diden kesin olarak konuşulamaz. Bu da bir önyargı olur. Ancak bilinen bir şey var, yönetimlerin bütün iyi niyetlerine karşın, Yugoslavların iç ve dış transferinde şüpheler vardır. Hatta bundan birkaç ay ev- vel bir daha Yugoslavlann ve antrenörlerin bir daha Fenerbahçe'ye giremeyeceğini açık- layan San-Lacivertli yöneticilerin bu karan karşısında sevinmiştik. Ne var ki, böyle pren- sip kararları, Yugoslavya'dan başlayıp Tür- kiye'ye kadar uzanan çıkar grupları ve onu destekleyen bazı basın organları karşısında geçmiyor. Her şeye rağmen, bu gibi trans- ferde bavul dolusu para veren iyi niyetli yö- neticiler böyle çıkar gruplan karşısında bir transfer yapma özgurlüğüne sahip değiller, ne kadar ilginç değil mi? . HAFTALIK ABDÜLKADÎR YÜCELMAN Futbol 11 kişi ile oynanır Dünya Kupası'na katılan ta- kımların kadrolarını incelerken dıkkatimizi ilginç bir konu çek- ti. Örneğın milli takımlar genel- likle kendi ülkelerindekı bir ta- kımın iskeletini oluşturuyordu. Rumen milli takımı kadrosunda Dinamo Bükreşlı tam 10 futbol- cu vardı. Milli takıma 9 futbol- cu birden veren takımlar ve ul- keleri ise şunlardı: Sovyetler Birtiği'ne Dinamo Kiev, Hollan- da milli takımına Ajax, Ingılte- re milli takımına Uverpool, Ko- lombiya milli takımına National Medelli, Mısır milli takımına National takımları 9 futbolcu vermisterdi. Daha doğrusu miili takım teknik dırektörlerı genel- likle bir takımı aiıp milli takımın iskeletini oluşturmuşlardı. Ha- ni Mustafa Denizli'nin, milli ta- kım teknik direktöriüğü sırasın- da 10 Galatasaraylı futbolcuyu kadrosuna alması gibi. Futbol bir takım oyunudur. Eğer anlaşmış bir takım varsa bu takımı bozmak hatadır. Biz- de ise Mustafa Denizli'nin dı- şında buna pek cesaret eden futbol adamı olmadı. Kimi gözüne kestırmişse onu atdı, hatta geçmişte hatır ıçın milli ta- kıma alınanlar bıle olmuştu. Dünya Kupası'nda kolektif futbol oynayan ekipler başanlı oluyortar. Tek yıldız futbolcusu- na güvenen takımların hali ise ortada. ttatya 1990, bir kez da- ha futbolun birbiıieri ile uyum içinde anlaşan 11 kişi ile oynan- dığını kanıtlamıştır. Elbette 11 kişi içinde yıldızı partayacak biri çıkacaktır. Ama onu meydana getiren de, htç unutulmasın, diğer 10 fut- bolcudur. Küçük Suat emın ellerde Dünya okullararası cimnastik şampiyonasında altın madalya alan Boluiu 11.5 yaşındakı Su- at Çelen için cimnastikte su- ponsörlük yapan Şark Sigor- ta'ya açık, apaçık önermiştik: "Bu çocuğu sahip çıkın." Şark Sigorta'dan Türk sporu adına isteğımız derhal kabul edildi ve küçük Suat'a dünya çocuk sigortası yapıldı. 18 ya- şına dek her ay maaşa bağlan- dı. Kendisine ayrıca yaşı kadar da Cumhuriyet Altını verılmesi kararlaştırıldı. Yardım eli uza- tanlar sağolsun, küçük Suat daha nıce şampiyonluklar ve altın madalyalar görsün Iste tesis: TED Istanbul ülkemizde en mo- dern tesis kompleksıne kavu- şuyor Taksim'de Elmadağ'- daki yıllanmış yerinden alınıp ortada kalan TEO kulübüne, Dalan'ın zamanında "yap, Iş- let, devret" sistemi ile Tarab- ya sırtlarında 23 dönümlük bir arazi verilmiş ve Prof. Or. Beh- but Cevansir ve yönetimdeki diğer arkadaşlan kollan sıvaya- rak bu alana modern bir tesis yapmayı amaçlamışlardı. İşte 29 Ocak 1988'de temeli atılan tesis bugün Bogaz'ın güzellik- lerine bir başka güzellik daha getirmiştir. Geçenlerde kapalı kortun açılışı yapıldı, önümüz- deki birkaç ay içinde de tüm spor kompleksı sporseverlerin hizmetine girecek. Bu modern tesiste 3 kapalı tenis kortu, 9 açık tenis kortu, 3.750 kişilik bir tribünü bulunan santrkort, yüz- me havuzu ve sauna bu- lunacak. İstanbullulann, İstanbul'a gelen kongre turistlerinin tenis gereksinimlerıni de karşılaya- cak bu tesis Behbut Hoca'nın gayretleri ile başlamış ve yine onun ve arkadaşlarının gayret- leri ile tamamlanmıştır. Tesise emeği, hizmeti ve desteği olan herkesi kutluyoruz. Ancak bizi üzen bir nokta var. O da dev- letin bu n'p kulüplere bakışı. Düşen futbol takımlarına mil- yarları gözü kapalı verenler acaba futbolun dışında spora hizmet eden kulüpleri neden görmüyorlar? Görmüyorlar mı yoksa görmemeleri işlerine mı geliyor? Yaklaşık 10 milyara mal olan TED'in spor komplek- si ve İstanbul'un beş yıldızlı otellerinin tenis meraklılarına hizmet verecek açık ve kapalı kortlar için devletin cebinden çıka çıka 96 milyon çıkmış Oy- sa Samsun'a, Malatyaspor'a milyarları gözü kapalı verenler bugün o milyarların karşılığı olarak ne görüyoriar dersiniz: Masallardaki gibi yandı bitti kül oldu. Ama yangın yeri yerine tesis görmek isteyenler mutla- ka TED'in yeni spor komplek- sini gorsünler, mutlaka.