29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 HAZİRAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Varşova Paktı dagılacak • DOĞU BERLİN (AA) — Demokratik Almanya Savunma Bakanı Rainer Eppelmann, Varşova Paktı'nm askeri kanadının bu yıl dağılacağını tahmin ettiğini söyledi. Eppelmann, Batı Berlin'de yayımlanan Morgenspost gazetesinde bugün yer alan demecinde, Varşova Paktı'nın geleceği konusunda oldukça karamsar bir tablo çizdi ve "Birleşik yüksek komutanlık da dahil olmak üzere, Varşova Paktı'nın askeri kanadı bu yıl feshedilecek" dedi. İsrail'de koalisyon • KUDÜS (AA) — İsrail'de, Likud Bloku lideri tzak Şamir liderliğinde kurulacak yeni koalisyon hükümeti için partiler arasında anlaşma imzalandı. Anlaşmaıun imzalanmasından sonra Şamir'in, hükümeti kurabilecek durumda olduğunu Devlet Başkanı Haim Herzog'a bildirdiğj belirtildi. Bakanlar kurufu listesinin pazanesi günü 120 ttyeli parlamentoya (Knesset) sunulacağı kaydediidi. Alman uçağma SSCBategi • TRABZON (AA) - tran'ın Tebriz kentine gitmek için Trabzon'dan havalanan C-130 tipi tek kişilik Alman uçağına Sarp Sınır Kapısı'mn üzerinden geçerken SSCB tarafından ateş açıldığı bildirildi. Turistik amaçla 25 mayısta Trabzon'a gelen Alman uçağı dün saat 12.20 sıralarında Tebriz'e gitmek üzere Trabzon'dan aynldı. Uçak Sarp Sınır Kapısı üzerindeyken SSCB yetkililerinin uçağa giriş izni vermediği ve saat 13.42 sıralarında uçağa ateş açtıkları öğrenildi. Daha sonra Kars üzerinden Iran hava sahasına giren uçak uçuş izni olmasına rağmen kabul edilmedi. Hans Ulrich Scheider yönetimindeki uçak bunun üzerine yeniden Türkiye'ye dönerek Van Havaalam'na indi. Artvin Vali Vekili Cafer Yıldız uçağa SSCB tarafından ateş edildiğini doğruladı. Van Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ise uçak üzerinde herhangi bir mermi izi bulunmadığını bildirdiler. Yunanistan Başbakanı'nın savunma anlaşmasına ilişkin açıklaması ortalığı karıştırdı Türk-ABD gergiııîigi DUNYADA BUGUN ALISIRMEN UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — Yunanis- tan Başbakanı Konstantin Mitso- Ukis'in, VVashington'da yaptığı basın toplantısında "sözdc Türk tebdidi" nedenıyle geçen hafta ABD ile imzalanan üs anlaşması- nın (Yunan SEtA'sı - Savunma ve Ekonomik lşbirliği Anlaşması) "başlangıç" bölümüne, Ege'de güç dengesinin korunmasına atıf- ta bulunan bir bölüm konduğunu açıklaması Türk-Amerikan ilişki- lerinde ani bir kriz yarattı. Mitsotakis, önceki gûn Was- hington'daki ulusal basın klübün- de düzenlediği basın toplantısın- da bu konuda yöneltilen bir soru- ya özetle şu yanıtı verdi. "Heniiz resmen açıklanmamış bir anlaşma konnsunda aynnüla- ra ginnek istemiyorum. Ancak Ud •oktaya deginroek istiyorum. tl- lü anlaşmanın Ege'de güç denge- sine atıfta buluoulan başlangıç böliımiı. Biz iktidara geldigimiz- dc bu bölüm üzeriadeki müzake- rekr bitmişti. Eldc cdilcn taslak, o dönemdeki Yunan hükümetin- cc tatminkâr bulunmuştu. Gerçi Bay Papandreu hep çizgisini ko- rnyan birisi degUdir, fıkrini degiş- tirip tatmin olmadığını söyleyebi- lir, ama durum şu anda bu mer- kezdedir. Deginmek isledigim ikinci nokta ise Ege'de göç den- gesi ile tabii ki ilgiliyiz. Bu Yunan dış politikasının temel ilkesidir. Güç dengesinin banş ve islikrann unsuru oldnğuna inanıyornz. Türkiye ile görüş aynlıklanmızı giderinceye kadar bu güç denge- sine ibtiyaç var. Bildiginiz gibi as- keri harcamalara ayıracak hiç pa- Konstantin Mitsotakis, Washington'da yaptığı basın toplantısında, ABD-Yunan savunma anlaşmasında (SEIA) "Türk tehdidine" karşı Ege'de güç dengesinin korunmasına ilişkin bir bölüm olduğunu açıkladı. Mitsotakis'in bu açıklaması, Türk-ABD ilişkilerinde ani bir gerginliğe yol açtı. Türkiye son aylarda her fırsatta Amerikan yönetimini bu tür davranıştan kaçınmaya çağırmıştı. ramız yok. Bu yüzden Amerika'- dan bu güç dengesinin korunma- sı için bazı garantiler isledik. Bu- nnnla birlikte, hükümetimizin Amerikan hükümetini Türk- Yunan ilişkilerinin içine çekmek gibi bir niyeti yoktnr." Türk diplomatlan tedirgin Mitsotakis'in bu açıklamasıyla Amerika'nın sözde bazı güvence- ler venniş olduğunu ima etmesi Washington'daki Türk diploma- tik çevrelerinde ani bir tedirgin- lik yarattı. Oysa eski Büyükelçi Şiikni Elekdag zamanından baş- layarak Amerikan yönetimi her vesileyle Yunan SEIA'sında (Sa- vunma ve Ekonomik lşbirliği An- laşması) Türkiye'yi rahatsız ede- bilecek bir atıfa karşı uyanlmış- tı. Hatta son haftalarda yapılan bir girişim üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Türk makamlan- na verilen bilgide, anlaşmada Türkiye'yi rahatsız edebilecek hiç- bir şey bulunmadığı, Türkiye açı- sından konunun "tatminkâr" ol- duğu konusunda bazı güvenceler verilmişti. Amerikan tarafının Mitsotakis'in bu açıklamasına ilk tepkisi "anlaşma heniiz resmen yayımlanmadıgı için şu aşamada bir açıklama yapılmayacağı" yö- nünde oldu. Ancak aynı gün bir süre sonra Dışişleri sözcüsünden şu açıklama yapıldı: "Anlaşma, her iki hükiimet or- tak olarak açıklamaya karar ver- medikleri sürece gizlidir. Bu yüz- den içeriği hakkında yorura yap- mak istemiyonım. Ancak genel olarak Yunanistan Silahlı Kuvvet- leri'nin modernizasyonu için Amerikan güvenlik yardımı konu- sunda, bu yardımın gerekleri, bir- çok başka unsurlarla birlikte böl- gede askeri güç dengesinin muba- fazasını öngören Amerikan yasa- lanndaki Ukeler rehber alınarak yürütülmektedir. Belirtmek iste- rim ki Amerikan yasalanna bu yönde bir referans 1983 Yunan SEIA'sında da vardır." Yunanistan Başbakanı Mitsota- kis, basın toplantısında okuduğu yazılı metinden, "Kıbns konusu Türkiye'nin dünyadaki güvenirli- ğinin ve AT'ye tam uyelik umu- dnnun alnnı kazryor" dedikten sonra yöneltilen bir soru üzerine şunlan söyledi: "tki taraf arasında giivensizük oldugu kuşkusuz. Ama konuya gerçekten satnimi ve gerçekçi bir şekflde egilmek istiyorsanız, sorun çözülmez degil. Fakat sonınun anabtan Ankara'dadır. Denktaş'ı karaıiı bir şekilde etkileyen An- kara'dır. Vasiliu, sorumlu bir devlet adamı ve samimi bir şekil- de çözüm için müzakereler yapı- yor. Diğer yandan Yunanistan'- da bu sonınun çözumti için her şe- yi yapmaya, hatta Türkiye ile di- yaloga hazır bir hükümet var, so- mut sonuç çıkması şarbna baglı olarak Ankara'ya gitmekteki ka- raıiılıgımı datai dile getirdim. Mitsotakis, "Mersin'in AK- KUM uygulama alanı dışında kal- ması için Amerikan yönetimini ik- na edebildinjz mi?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi. "Bizim bu konudaki ricamız öylesine adil ve yerinde ki Ame- Quebec'in kültürelfarklılığı tanınıyor Ouebeceyaletine özel statü Dış Haberler Servisi — Kanada'run on eva- letinin başbakanları dün altı gün süren top- lantılannın sonucunda, Quebec eyaletinin kültürel farklılığının tanınmasına ve bunun anayasaya geçirilmesine karar verdiler. An- laşma Quebec*in bazı konularda bağımsızlık isteyeceği şeklinde değerlendiriliyor. Eyaletin Başbakanı Robert Bourass, bu konuda hal- kın büyük baskısı altında bulunuyordu. Onaylanan Meech Lake anlaşması Quebec- lilerin eyaletlerine göç edenler üzerinde da- ha geniş kontrol hakkına sahip olma, Fran- sız kimliğinin resmi olarak tanınması ve ken- dilerine senato reformlarını veto etme yetki- si tanınmasını içeren taleplerini dile getiriyor. Quebec Başbakanı Bourass'ın tngiliz Kana- dası ile AT benzeri bir birlik oluşturmak is- tediği bildirildi. Kanadalı Hderler, 1987 yılında oluşturulan ve 1990 haziranında onaylanmadığı takdir- de hukuken geçerliliğini yitirecek olan Me- ech Lake anlaşması üzerinde uzun süre gö- rüş birliğine varamadılar. Bu anlaşmaya gö- re son tngiliz sömürgesinin de ana kıta ile bağlannı kopartan 1982 anayasasına Quebec eyaletinin hakları ile ilgili maddeler ek- lenecek. Kanada Başbakanı Brian Mulroney'ın ha- arladığı Meech Lake anlaşmasının onaylan- masıyla Quebec eyaletindeki bağımsızlık ta- leplerinin bir süre için bastırılacağı belirtili- yor. Kimi gözlemciler ise onay işleminin "faz- la önem taşımadıgı"nı ve "çok geç" gerçek- leştiginı savunuyorlar. Quebecliler 1980 yıhn- da yapılan bir referandumda, bağımsız ka- lamayacak derecede fakir oldukları gerekçe- siyle aleyhte oy kullanmışlardı. rikan yönetimini ikna eltigirnizi umut ederim. Mersin'in psikolo- jik ve atalaki bakımdan AKKUM kapsamına danil edilmesini istiyo- ruz. Ancak bu limandan başlayan bir hareketie Kıbns işgal edilmiş- tir. Basın toplantısında, Arnavut- luk'taki "Yunan azınlıgın dinj ve kültürel haldan" konusunda Ti- ran'ı sert bir şekilde eleştiren ve "Arnavutluk'taki 400 bin Yunan- lının hakkmı korumaya kararhyız" diyen Mitsotakis, Batı Trakya'daki Türk azınlık konu- sunda yöneltilen bir sonıya ise şöyle yanıt verdi. "Önce bir dnzeltme yaprnak is- terim. Batı Trakya'da Yunanlı Türkler degil, Müslüman Yunan- lılar vardır. Lozan Antlaşması'n- da bu böyle görülmektedir ve bi- zim için de bu böyledir. Bn dini azınlık konusunda sizi temin ede- rim ki bunlara Yunanlı Ortodoks Hıristiyanlann sahip oldugu ber hak verihniştir. Hiçbir aynm yok- tnr. Lozan Antlaşması imzalandı- gında sayılan 80 bindi, şimdi 120 binden fazlalar. Konslantinopl'- daki bunun mukabili Hıristiyan azınhk ise 200 bindi, şimdi 3 bin kaidt. İlan ettim ki Yunan yöne- timinin bn konuda baa zaaflan varsa, bunlan cozecegiz. Aynı za- manda dedim ki Konstantinopl'- da olanlara da bakmalıyız." Bu sözleri üzerine bir gazeteci, Mitsotakis'e, adı 1453'te Istanbul olarak değiştirilmiş olan bu ken- te Konstantinopl demesinin yerin- de olup olmadıgını sordu. Mitso- takis şöyle yanıt verdi: "1453'te degişügine emin degi- Um. 1453'te Mehmed, Konstanti- nopl'u işgal etti." Birleşik Almanya'nın NATO üyeliği SSCB'den yeşil ışik Dış Haberler Servisi — Sovyet- ler Birliği'nirı Birleşik Almanya- nın NATO üyeliğine karşı getirdi- gi tüm itirazlardan 20 milyar do- lar karşılığında vazgeçeceği öne sürüldü. Federal Alman Der Spi- egel dergisinde çıkan bir habere göre Moskova, yüklü ekonomik yardım ve NATO'nun askeri özel- liklerinin azaltılması karşılığında birleşik Almanya'nın tarafsız ol- masında ısrar etmeyecek. Dergide, SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şe- vardnadze'nin FAlmanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher'e yazdığı bir mektuba değiniliyor ve ekonomik yardımın miktarı için 20 milyar dolar saptamasında bu- lunuluyor. "Çöpçü Maaşı..." Hızla yıvışık bir hanedanlaşmanın batağına sürüklenirken, köşe dönmecilik düşüncesini baş köşeye yBrleştirmiş olan bir toplumda, emeğin değerinin bilinmesi ve emeğe saygı gösterilmesi doğallıkla olanaksızdır. Birikimsizliğinin, gorgüsüzlüğünün hödüklüğüne, koiayyol- dan para kazanmanın getirdiği küstahlığı ekleyenlerin ege- men oldugu toplumda, dili bile doğru dürüst konuşamayıp reklamlarda "söölüüüm mü?" diye sırıtan sözde ses sanat- çısı baştacı edilirken hamervahların görgüsüz tüketimlerinin, yabancı etiketli artıkları ile zaten az yiyip, yoksul giyinen in- sanların çöplerini toplayarak, büyük kentleri daha yaşanıl- maz hale gelmeklen kurtarmaya çalışan ve kimi zaman ba- zılarının "çöpçü" diye dudak büktükleri temizlik işçilerinin mihnetli, ama yararlı çabalarına saygı gösterılmesine, toplu- mun zivanadan çıkmış değer yargılan doğallıkla engel olur. Sonradan görme, lüpçü, yalancı, dönek, ödlek, klikçi ege- menlerin kokuşmuş kişiliklerini haklı çıkarmayı amaçlayan çarpıtılmış değer yargılarının çöpçüyü küçümsemesini, de- veyi hamuduyla yutup hayaliden kolay para kazananların bir gecelik gazino masrafını bile karşılayamayacak olan yeni çöp- çü maaşlanna göz dikmesini anlamak kolaydır. Çünkü küs- tahlıkla karışmış hırtlık hamervahın ayrılmaz bir parçasıdır. Ama İstanbul ve İzmir'de belediyelerin temizlik işçilerinin 1 milyon 300 bin lira dolayındaki aylıklarının, aydınların, hat- ta üniversite öğretim üyelerinin dillerine dolanması hem ül- ke hem de çöpçü maaşlanna takmış olanlar açısından acı oldugu kadar utandırıcıdır da. Bir zamanlar ülkemizin diktatörü, metrdotel maaşlanna tak- mıştı ve silah zoruyla çıktığı devlet televizyonundan ağzın- dan köpükler saça saça garson maaşının kendisininkinden yüksek olduğunu söyleyerek emek ve emekçi düşmanlığı ya- pıyordu. Doğallıkla baskı altında yaşayanlardan hiçbiri çıkıp da, —Efendi o denli kıskandıysan garson maaşını, sen de metrdotel ol. Doğrusu ya hazret garson olsaydı, çok daha iyi olurdu, hiç- bir şey olmasa ülkenin başına dert de olmazdı. Şimdi hazretin anısı daha belleklerde tazeliğini korurken, tıpkı onun bence tüm konuşmaları içinde en tiksindiricisi olan konuşmasındaki gibi çüpçü maaşına takmak biraz ayıp oluyor. Bunca aksaklığın, bunca çarpıklığın ve yoksulluğun oldu- ğu bir ülkede. örgütlenmiş, sendikası olan temizlik işçileri- nin yaptıkları zahmetli ve bizler için ne denli hoş sonuçlar doğurursa doğursun, kendi açılarından iç açıcı olmayan bir iş için dört kişilik bir aileyi, sürünmenin sınırından ancak ve ancak kurtarabilecek bir ücrete kavuşmuş olmaları, emeğe saygı duyanları olsa olsa sevindirmelidir. izmir'in hemşerile- ri de zamlı otobüslere binerlerken bu zammın belediyenin cebine gitmeyip, her gün kentlerini temizleyen işçiierin ek- meğine katık, evine aş, çocuğuna hırka olduğunu düşünmeli ve almadan vermenin ancak tannya özgü olduğunu anım- samalıdırlar. Ama ne yazık ki hamervahların, yarım aydın döneklerce de alkışlanan değer yargılan topluma girtikçe egemen olmak- ta ve en umulmadık çevrelerde bile, çöpçü maaşları goze bat- maktadır. Öğretim Elemanları Derneği'nin Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'a verdikleri ve "bir temizlik işçisinin direnişle istemde bulunduğu, sosyal yardım dışındaki çıplak ücretinin göz önü- ne alındığında, akademik mesleğin temelini olusturan araş- tırma görevliliğinin neden sürekli nitelik kaybına uğradığı or- taya çıkmaktadır" sözcüklerinin de yer aldığı mektup, bir yan- dan "Kenanlaşma"nın çırpıcı bir örneğini oluştururken bir yandan da gençlerimizi eğitenlerin düzeyleri hakkında üzü- cü bir gösterge olarak görülmektedir. Türkiye'de araştırmacının bilim adamının yeterince olanak bulamadığı gerçeğini hiç yadsımadan, üniversitede görevli olanların durumlannın düzeltilmesi gerekliliğini gözardı et- meden, çöpçü maaşları artmadan önce de bu sakıncalann (Arkası 16. Sayfada) TİCARET FİNANSMANI T LİKİDİTEl^FACTORING Türkiye'de "factoring" kurucusu. Önce 2 yıl İktisat ile. Ve ticaret finansmanına,"factoring"kavramının girişi. Şimdi kendi adıyla: FactoFinans! Yani factoring. • tlk tescilli "factoring'1 şirketi! • İlk Factors Chain International üyesi! • İlk yurtiçi "factoring" şirketi! • En uzman "factoring" şirketi! Ticaret finansmanında, FactoFinans mutlaka devrede olmalı: • Alacakların tahsili ve yönetimi • % 100 tahsilat garantisi • Vadeden önce peşin ödeme... ve • 35 ülkedeki alıcılar hakkında kesin istihbarat için. İşte geleceğin "açık hesap" sistemi. Sonra sıfır riskle, yeni pazarlar! T SIFIR RİSK T Büyükdere Caddesi, 165 80504 Esentepe/İstanbul (Lütfen aynntılı bilgi için 174 71 58-174 7024 numarah telefonlardan Ben R.Hosh veya Rengin Ekmekçioğlu'nu arayınız.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle