27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 PAZAR YAZILARI 10 HAZÎRAN 1990 Kopenhaz'dan Eşitliğin iki yüzüFERRUH YILMAZ KOPENHAG — Danimarka'- da her yıl 5 haziran anayasa bay- ramı olarak kutlanır. Bu sefer ki anayasa bayramırun Danimarkalı kadûılar için özel bir anlanu vardı. Danimarkalı kadın- lar bu seferkı bayramı, kendileri- nin seçme ve seçilme hakkııu el- de eonelerinin 75. yıldönümü ola- rak da kutladılar. Şimdi yıllardır eşit haklar mü- cadelesi vermiş kadınlar belki kı- zacaklar. Kaduüann haklannı svrf basının ilgisini çekiyorlar diye al- dıklannı savunuyor falan degüim. Zaten yıllardır politik sahada rnü- cadele ederek beili bir yere gelmiş kadıniar henüz kadın-erkek eşit- liğinin esamesinin bile okunmaya- cağını söylüyorlar. Gerçi esame- si derken ben abarttım ama en azından kadın politikacılann belli bir yere gelebilmek için erkeklere göre çok daha fazla çaba göster- mek ve kendilerini ispatlamak zo- runda olduğunu söylüyorlar. Danimarka parlamentosunun tam tamına üçte biri kadınlardan oluşuyor. Bu da kadın-erkek eşit- liğinin tam olarak sağlanamadığı- run bir göstergesi olarak alınabi- lir. Ama yine bir kadın araştırma- cı EiisabeÜı Ref sgaard bunun tam aksini iddia ediyor. Refsgaard'ın yaptığı araştırmaya göre bir par- tiye üye olan, yani gönüllü olarak siyasal yaşama aktif katılan ka- dınların oranı yüzde 30'un altın- da. Böyle olunca kadınlann par- lamentodaki temsil oranı kadın- lara "kıyak" geçildigini gösteri- yoı. tşte bu nedenle kadınlann kendi oy potansiyellerine göre da- ha fazla sayıda aday cıkarmala- rı, partilerin ilgi çekme dürtüsü- ne bağlaruyor. Yine de kadın-erkek eşitliğinde katedilmesi gereken çok yol var Danimarkalı kadınlann önünde. Kadınlar son olarak parlamento- da, devlete ait kurumların yöne- tim kurullanna aday gösterüirken eşit sayıda kadın ve erkek aday gösterUmesini zorunlu kılan bir yasayı kabul ettirdiler. Böyle bir yasaya doğal olarak liberal geçi- nen sağ karşı çıkıyor ve "iyi" ola- nın hangi cinsten olduğuna bakıl- maksızın seçümesi gerektiğini sa- vunuyor lar. Tabii böyle düşünen sajga karşı, "iyT'nin ne olduğunu kimin belirlediği tarüşmasını baş- latmak anlamsız. Ama ya "sol" a ne demeli? Parlamentoda kabul edilen yasaya işverenler kadar karşı çıkan başka bir kesim de tam bir erkek egeınenliğindeki işçi sendikalan oldu. Kadınlar açısından vanlan so- nucun nasıl değerlendirileceği, dürbünün hangi tarafından bakıl- dığına bağlı. Vanlan nokta eski- ye göre değerlendirilirse, kadınlar bir hayli yol katetmiş görünüyor. Yok öne konan hedefler göz önü- ne alınırsa daha gidecek uzun bir yol var. Lkata'dan Mafyanın kalbindeki taşra kızıNtLGÜN CERRAHOĞLU LICATA — Licata ilk bakışta banal bir kent. Kent merkezini oluşturan "Piazza del Progresso" Meydanı etrafında bir kilise ve be- lediye binasından başka ilginç bir tarihi yapıt yok. Sicilya'nın büyiık Yunan tmparatorluğu dönemine ait tarihi eserlerinin Licata'da 50'Ii yülardan bu yana süren gayrimenkul spekttlasyonu yok etmiş. Yörede sanayi yok.' Biraz tanm, biraz ticaret ve bol miktar- da mafya var. Öyle ki kent içinde yaptığınız kısa bir gezinti sırasında mafya- nın neredeyse kent binalannın du- varlarından aktığını görüyorsu- nuz. Tüm Sicilya'da olduğu gibi burada da müteahrutlik işlerini ve tüm önemli ıhaleleri tekeline alan mafyanın elinden çıkan binalann bazılannın damlan yan kalmış bir şekilde bırakılmış. Gelişigüzel ve hızla yapılmış binalann hiçbir kent planı ve belediye denetimine tabi tutulmadığı hemen göze çar pıyor. Apartmanların arasından geçen asfaltlanmamış toprak yol- lar Licata'ya bir Avrupa kentin- den çok bir Afrika kenti görünü- mü veriyor. Kendinizi Tanca'da ya da Casablanca'da sanıyorsu- nuz. Akdeniz insanının merak do- lu, kaçamak bakışlannı her adım- da hissediyorsunuz. Son bir yıldır luüya'nın en çok okunan yazarlan arasına giren Lara Cardella Licatalı. Geçen yıl bir yayınevinin açtığı roman ya- nşmasırun kazanarak, ilk kitabıy- la hemen best-seller olan 20 yaşın- daki Cardella, yazdığı "P««toJon İstiyordum" adlı kitabıyla orta- lıfı birbirine katmış. Licatalılar bir de alıngan. Eleştirümekten ve knsurlannın ortaya dökülmesin- den hiç hoşlanmıyorlar. Lara, te- levizyona çıkıp romanın öztinde "Lk»t«"yı anlattığını söylediği için belediye başkanıyla bile başı derde girmiş. Licata'nın onurunu korumakla kendirû görevli bilen belediye başkanı Lara'nm aleyhi- ne dava açtnış. Arkadaşlannın bir kısmı Lara ile selamı sabahı kes- mişler. Lara galiba biraz da bu at- mosfeîden kurtulmak için 30 ki- lometre ötedeki Gda'dan genç bir çocukla evlenmiş. Ama bayram- larda, seyranlarda gene Licata'ya annesinin babasının yanına dönü- yor. Tüm olgunluğuna ragrnen he- nüz gençliğinin çekingenliğini ve tedirginliğini yenemeyen Lara ile Licata'da konuşuyoruz. "Bn ka- dar bzmalanna yol açan neden" diyor Lara, "Söylediklerimin te- melde gerçek oldu|nnu bilmele- rindcn kaynaklanıyor. Bir de şu var: Benden yana olanlar suskun kahrken, bana karşı olanlar kitap etrafında gerçek bir skandal ya- rattüar. Doğal olarak onlann se- si daha çok dayaldu." Garcia Lorca'nın "Berıarda Alba"sı gibi bir baskı dünyasını anlatıyor Cardella'nın romanı. "Lorca'nın Eadüliis'ü modera Ispanya'da arbk tarihe kanştı" diyorum Laca'ya. "Şaşırtjcı olan Sicilya'da hâlâ böylesine kapalı. böylesine sıkı bir evrenin var ola- bUmesi." "Ben" diye yanıtlıyor bu soru- yu Lara, "Aslında böyle bir öy- kö yazmak istemiyordum. Daha neşeli, daha hafif, daha uçan bir şeyler yazmakü amac;m. Ama ne ki yülardır icimde biriken öfke is- ter istemez, yazdıklannu yazma- ya îtti beai. Etrafımda duydu- ğnm, aniatılan şeylerdi bunlar. Teyzelerimin, kız arkadaşlanmın anhrtögı şeylerdi. TabU kitaba ko- nu olan bu yoğun baskı hali vak- ü yerinde olanlar arasında hisse- dilmiyor. Ama dar gelirliler ara- sında, aşağı tabakalarda bnnlar hep yaşanıyor." Kitabın otobiyografik öğeleri- nin neler olduğunu soruyorum Lara'ya. "Duygular" diyor, "Anna'nın sürekli olarak diger- lerinden farklı olduğunu hissede- rek yaşayışını, bunun rahatsızlı- İnubcade hisscdiyoniiıı.ıı Licata, Lara'nın üstüne tuttu- ğu aynada kendini görmekten hoşlaruruyor. Fakat Lara'nın par- maklannın arasından kayıp çıkan sayfalar şiddet ve sefaletin Sicil- ya'da hâlâ süregelen varlığını ha- tırlatıyor. Işte size kısa bir örnek: "Bizim taraflarda, 'orospu', vücudunu zengin bir adamın k»p- rislerine teslim eden bir kadın degüdir" diye anlatıyor bu evre- ni Lara, "Pantolon tstiyordum'- 'un sayfalannda ve devam ediyor, "Boralarda harekederi ve giyi- miyle özgür göriinen her kadına orospu denir. Bu, illa ki o kadı- nın bir yataktan dijerine geçme- sini gerektinnez. Gercekte zaten bemen hemen hiçbir zaman böy- le bir şey olmaz. 'Orospn' etrafın dedikodu ympmasına paso çıkar- tan bir etikettir. Sosyal bir islevi vanhr... Ashnda bu insanlann de- dikodnya bu kadar dişkün olma- smın nedeni kaipleıtedcid kötMMk dcgildir. Bnradı bicblr etkinlik, hiçbir eğlence ve hiçbir kültitrd yasam olmadıgından insuılar be- yinlerini böyle çahşünriar..." Tetra Pak Tetra Pak Is the world leader in the manufacture of advanced systems for the packaging and distribution of liquld foods including milk products and fruit juices. ELECTRICAL & MECHANICAL - ENGINEERS - More variety, certainly more challenge Wide role You are an Electrical or Mechanical Engineer, with talent. YOJ have hands-on skills and experıence on electrical and mechanical machinery. You are confıdent. flexible and analytıcal with the determlnation that sees projects through to a succesful completion Now you are looking for a job that wıll really stretch you You will find that our Service Engıneefs role otfers just the type of challenge that will add spıce to your life. As one of our Service Engineers, you wıll be ınvolved ın emergency problem-solving and planned maintenance on the very latest hıgh-speed, fresh food packaging machinery with the chance to commission installations at whole new plants AN of which will really broaden your experience. Tetra Pak is committed to providing its customers with a service that exceedes their expectatıons across every area of our business and as a Service Engineer you will make a key contribution in thıs field. Hence you wıll need to have the confidence and communicatıons skills to lıaıse with customers at all levels. Car + Excellent revvards If you like the idea of vvorking for such a pro-active organizatıon and you want somethıng more for the future, then please call Per Sundström, Technical Manager on 1-175 10 66 Monday, June 11 through Wednesday. June 13, 9.00-17.00 for a brıef dıscussion or send your career detaıls to Per Sundström , Technical Manager, Tetra Pak A.Ş. Santa Iş Merkezi No. 19 K. 10 80280 Gayrettepe-lstanbul Applıcants must have good command of written and spoken English, should have completed their mılıtary service and have a valid driving lıcence Tetra PakT«ra Pak. Tetra Bnk. Tetra Classc. Tetra R«x. Tetra Kıng and Tetra Top are trademarks bekmgırjg 10 the Te»a Pak Grsup Londra'dan Jön muslukçu EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Yeni su tesisatçı- anın özellikleri: Evden içeri girin- ce "Günayduı efendim, iyi gün- ler efendim" diyecek. Öyle eski- si gibi agzında külü uzamış siga- ra ile girmek yok. Buradan aldı mı bir puan? Sonra, üstü başı her- gün tertemiz olacak. Bunun için kendisine üç beş kat tulum veri- lecek. Orasında. burasında kir, pas, leke olmayacak. Mümkünse yakışıkh olacak. Ses tonu, ifade- si dttzgün olacak. Ne dediği an- laşılacak. Gözleri "Şu isi çırpıs- tırayım da paramı alıp savuşa- yım" demeyecek. Sigara içmeye- cek, alkol kokmayacak. Deoda- ran kullanacak. tşi bitirince de elindeki listeden tam fiyatını söy- leyecek. Tam reklam filmi aktörü gibi olacak yani. Ev kadınlannın kı- sa sürede âşık olup boru tamiratı bile yapamayan kocalarının yeri- ne eve almayı düşleyecekleri bu yeni model "su tesisatçısı", tngil- tere'nin kuzeyinde "York" da hizmete girdi. Halka şirin gözük- mek için York Bölgesi Sular lda- resi'nin buluşu bu: Halk, tesisat- çı aradı mı birer sosyoloji ya da sanat tarihi mezunu Alain Delon ya da Rkhard Gerc yollayalım da ödedikleri faturalann farkına var- masınlar. özeHeştirmeye dua et- sinler. Devletin su şebekesini özel şir- ketlerin yonetip saracagı anlasıhn- ca, borsa meraklılan dışında nor- mal vatandaslar uzun süre "Dev- let sndan eüni nasü çeker dc özel sektöre bırakır" dediler. Ama su gibi akıp giden bir reklam kam- panyası, her türlü kolaylık sağla- narak satüan hisse seneüeri ve hO- kumetin "dediginı dedik" tutumu sonucu su da özelleşti. Ne fark et- ti? Sadece faturalar. Şimdi su da- ha pahalı. Ustelik şebeke aynı köhnelikte. Musluktan akan su- da hâlâ yan metaller, kirler, pas- lar ve suda olmaması gereken baş- ka şeyler. Üsteük "mrtiz glbi" te- sisatçı da sadece tek bir bölgede. O da herhalde reklamlann etkisi kaybolana kadar. Geri kalanında aynı su, daha pahalı ya ve giderek daha da az kullanılmak zorunda Ustelik. 250 yıldan beri ilk kez bir ilkbahar bu kadar kurak geçmiş çünkü. özel- likle Londra ve güneyinde ürunü tarlada kalan çok çiftci var. Ocak- ta sel, şubatta bahar, nisanda kar ve don derken yüzyıüardır hep ay- nı iklim, bu yıl iyice zıvanadan çıkmış durumda. Toprak da killi olduğu için ya- ğan azıcık yağmuru kurutma kâ- ğıdı gibi emiyor. Bazı yerlerde ar- tık bahçe sulamak (lngilizlerin bir tür ibadeti) yasaklandı. Topraga dikilen bir sopanın da- hi yeşerdiği Ingiltere'de kurakhk ne kadar alışılraadıksa temiz, gü- ler yüzlü ve yakışıkh bir su tesi- satçısı da o kadar yabancı. " KAFKASYA'YA DÖNÜYORUZ"lürkiyeUeki Çerkes aydınları, yıllarca tartıştıktan sonra kararlarını verdi: "Kültürümüzün yok olmamasının tek yolu, anavatana dönüş." • Tartışma bitti, şimdi "Çerkes halkına çağn" dönemi başlıyor. • Şimdiden kesin dönüş yapanlar var. İzzet Aydemir: "Yasal çerçeve gerçekleşince, göç kitleselleşecek." • Çerkes işadamları, dönüşün iktisadi zoriuklarını çözmek için, Kuzey Kafkasya'da yatırımlara hazırlanıyor. • KafkasyaVı ziyaret edenlerin tanıklıkiarı: "Burası gecekondu ise, orası apartman. Fark bu kadar büyük." Çerkes aydınlardan taraf ülkelere: 'Türkiye ve Sovyetler Birliği'nden anlayış bekliyoruz." Endüstriyel kirlenme nasıl (özümlenecek? Nokta'nın Marmara Üniversitesi ve TÜBİTAK'a yaptırdığı çevre kirliliği araştırması... Prof. Fikret Baykut: "Analizler, çok yüksek bir kirlenmeyi gösteriyor. Böyle giderse toplu ölümler bile ortaya çıkabilir." Prof., Adnan Aydın: "Sanayiciye şimdiye kadar hep süre verildi. Ne hikmetse, bu süre hiç bitmiyor." İşadamı Halil Bezmen: "Kirleten fabrika kapatılırsa, ötekiler de kendilerine çeki düzen verir." İŞKİ Genel Müdürü Ergun Göknel: "Biz 'Kapatın' diye yazıyoruz yetkililere. Sonra bu yazılar derin bir kuyuya gidiyor." Silahlı Kuvvetler'de sancılı giînler Kara Kuvvetleri eski Komutanı Kemal Yamak'ın Köşk Genel Sekreteri olmaşı, terfi bekleyen generalleri düşündürüyor. Generaller arasında Necdet Üruğ ekibi olarak bilinenlerin, Yamak tarafından eleneceği söylentisi yaygın. Ağır kanser cezası Fatıh Ateşkan, 24 yaşında. Cezaevinde yakalandığı kanser, tedavi edilmediği için kemik iliğıne sıçramış. Kısa sûre önce sertest bırakıldı: Evınde ölmesi için... Sedat Karaağaç, 34 yaşında. 0 da kanser. Henüz ölümcûl aşamada olmadıgından, bakım ve kontrol için tahliye edilmiyor. Hele bir hayati organlara sıçrasın, o zaman... Ve Adalet Bakanı Oltan Sungurtu'dan ibret verici bir yorum: "Kaçmak isteyen için en iyi yol..." Hoplayan döviz: Kurbagalar. Fransa'ya ihraç edilen kurbagalar nasıl avlanıyor, nasıl işleniyor? Çarpıcı fotoğraflaria farklı bir dünya. Elena Çavuşesku'nun hatıratı "Kimse depremin küçük burjuva karakteri konusundaki fikrimi değiştiremez"... "Provokatörlerden bırınin beynini çıkarıp enstitüde inceledik. Emperyalist propagandaya açık, fukara bir beyindi." . "Beyaz elbisemle akşam yemeğinin kraliçesiydim, ne yazık ki bütün yûzüklerimi takacak kadar parmağım yoktu"... "Nicu içince sapıtıyor. Geçenlerde kül tablasıyla bir barmeni öldürmûş. Neyse ki, olay örtbas edildi." Bir eğitim skandalı Bir sınav skandalının ardından. Milli Eğitim komisyonlarında yeni bir skandal olmaması için çalışmalar başlatıldı. Adım adım ölüm AIDS nedeniyle ölûmün fotoğrafları ilk kez çekildi. Jean Louis, son aylannın fotoğraflarının Amerikaiı fotoğrafçı Jane Evelyn Atwood tarafından çekilmesine izin verirken, "Bu fotoğraflann herkes tarafından görülmesini, AIDS'in ne anlama geldiğinin öğrenilmesini istiyorum" diyordu. HAFTALIK HABER DERGİSİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle