25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 10 HAZÎRAN 1990 U G U K M V M C UKAZIM KARABEKTR M L A TIY O R 'Komünistlik'suçlaması, cumhuriyetin ilkyıllarında derin izler bırakır; eskisilah arkadaşlarının yolları ayrılır Paşalar'bolşevik'olunca...— 1 — "Çiinkü her gittiğiniz yerde aleyhte bulundanuz. Yazık değil mi? Taribe geçecek onun yaptıgı şeyler." Bu sözler Mustafa Kemal Paşa- nındı. Mustafa KemaJ'in TBMM'deki gizJi oturumda savundugu komu- tan da Şark Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa'ydı. Günlerden cumartesiydi. Tarih de 22 Ocak 1921. "Kazun Paşa'yı içinizde tanı- yaniar ve tanımayanlar vardır. Ka- rabekir Paşa, gayet zeki, ustun ah- laklı, namuslu, fevkalade iyi huy- In, namnskâr, tedbirli bir adam- dır." Mustafa Kemal Paşa, arkadaşı Kâzını Karabekir Paşa'yı "komö- nistlikle" suçlayan Erzurunı Mil- letvekili Hüseyin Avni Bey'e kar- şı bu sözlerle savunuyordu. Bursa milletvekili ve Diyarba- kır İstiklaJ Mahkemesi üyesi Şeyh Servet Efendi'nin "komünizm propagandası yaptıgına dair şifreli telgrar'ın Genelkurmay Başkan Vekili Fevzi Paşa'nın yazısı üzeri- ne ihbar üzerine o gün TBMM'de gizli görüşme başlanuştı. Erzurum Milletvekili Hüseyin Avni Bey, Kazım Karabekir Paşa 1 yı o günkü moda ve yaygın deyiş- İe "bolşeviklikle" suçluyordu. Hüseyin Avni Bey, Karabekir Paşa'nın bolşevik olduğundan kuşkulanmış; bu kuşkusunu da gizli oturumda şöyle dile getirmiş- ti: "Erzurura'a girdiğimiz zaman çeşilli akımlar vardı. tçlerine gir- dim. Birtakım subaylar arasında (bolşevikligin)... askere de yansı- yacağından da korkuyoriardı. Or- dunun başındaki Kazım Paşa Hazrederi'ne başvurduk. Ordu da bir düzen olabilir mi dedik. Mamafih dedi, kanıma gelince: Belki efeodüer gaıip gelecektir söziim, benim kanıma kalırsa, Is- lamiyetle bolşeviklik arasında pek az fark vardır, dedi. Bunda miras, zekat yoklur Pa- şam, dedim, bizim ilkelerimize uy- maz. Beni mi kandmyorsunuz? Vbksa ne buyuruyorsunuz? Kazım Paşa dedi ki: Bugun iki siyaset vardır, Balı ve Dogu siyaseti. Bizim, Batı ile tn- gilizlerle anlaşmanuz olasılığı var mıdır? Yoktur... dedim. O halde bizim Doğu ile anlaş- mamız zorunludur. Dogu siyase- tini izlemek zorundayız... dediler. (...) Bizim iein başka kurtuluş yo- lu yoktur. Ve bana boişevikler söz verdi. Ben askeri delege olarak atandım. Bn orgutu ulke içinde kuracagım... buyurdular." Erzurum Milletvekili Hüseyin Avni Bey Türkiye Komünist Par- tisi kurucusu Mustafa Suphi'nin "yüksek zavat ile temas ettigini öğrendiğini" söylüyor ve Musta- fa Suphi ile Kazım Karabekir Pa- şa'nın ilişkileri olduğunu söylüyor ve Paşa'yı açıkca komünistlik iie suçluyordu. Hüseyin Avni Bey, sözlerini "Doğa Cepbesi'ne bir heyet gön- derin... "Ben gerçeği sovlüyonım. Söylediklerimin tersi çıkarsa namussuzuro" diyerek noktalıyor- du. Hüseyin Avni Bey'in bu ağır suçlamalarına kim yanıt verecek- ü? Mustafa Kemal. Mustafa Kemal Paşa, kürsüye geliyor ve amaçlarının "milli sınır- lar içinde bagımsızlık" olduğunu anlattıktan sonra şöyle konuşu- yordu: "EfendUer, Bu esas üzerinde yürüyen in- sanlar, dfişunen beyinler, doğal olarak, komünizmin geniş ve ka- yıt tanımayan esasları ile uyuş- mazfar. Bu nedenle yiiksek kuru- lunuzun izlediği siyaset, hiçbir za- man komünistlik esasına dayalı değildir. Bu boyledir, bunu tekrar ediyonım, bir defa daha, fakat yi- ne bilmektesiniz ki ve bütun dün- ya bilmektedir ki, bu miili esaslar- la derin bağlar bulunan Meclisi- niz ve hükıimetiniz, bağımsız bir devlet olarak Rusya Bolşevik dev- letiyle ilişkilerinde hiçbir zaman komunistiik ve bolşeviklik esasla- nnı ağzına bile almamıştır." Mustafa Kemal Paşa, daha son- ra "Rusya içinde bu milietin soy- suz, herhalde sersem birtakım ev- latlan oralarda serseriliklerine de- vam etmişlerdir" diyor ve sozü Türkiye Komünist Partisi'ne ve Mustafa Suphi'ye getiriyordu. "tşte bu serseriler, bir iş yapmak hülyasına kapılarak göriinöşte memleketimize ve milletimize ya- rarlı oimak amacıyla TKP diye bir parti kunnuşlar Bu partinin ba- şında da Mustafa Suphi ve ben- zerteri var. Bunlar, dognıdan doğ- ruya vatanseverlik duygulan ile gerçek milli duygular ile değil, be- nim kanımca, belki kendilerine para veren, kendilerini koruyan ve bunlan koruyan Moskova'daki prensip sahiplerine yaranmak için birtakım serserice girişirade bu- luamuşlardır. Bunlann yaptıkla- n girişim, Rus bolşevizmini çeşitli kanallardan memleket içine sok- mak olmuştur." Mustafa Kemal, daha sonra "Efendiler" diyordu "iki önlem olabilirdi." "Birisi, dognıdan doğrnya ko- Kâzım Karabekir, komünistlik suçlamalannın ve karşı suçlaouüannın odağı danımundaydı. munizm diyenin kafasım kınnak; digeri. Rusya'dan gelen her ada- mı derhal, denizden gelmiş ise va- purdan çıkarmamak; karadan gei- miş ise sınırın dışına çıkarraak gi- bi şiddet önlemlerine başvnrmak. Bu önlemlere başvurmakta iki noktadan sakınca gördük: Birincisi, siyaseten iyi ilişkiler- de bulunmayı gerekli gördnğünüz Rusya cumhuriveri tumüyle ko- münisttir. Eğer böyle şiddet on- lemlerine başvurursak Ruslarla ilişkide bulunmamak gerekir. Oy- sa biz, birçok siyasal düşünce ne nedenle Ruslarla temas etmeyi, ilişki kurmayı isledik ve istiyoruz, isteyeceğiz. O halde uygulayacağı- mız onlemler de dostluğunu iste- diğimiz bir railletin... bir hukurae- tin prensiplerini aşagılamamak zorundayız. İkinci gorüş açısından da şid- det onlemkrine başvurmayı yarar- h görmedik: Bildiginiz gibi düşünce akımla- nna karşı düşünceye dayanmayan güçle karşılık >ermek o diişünce- yi ortadan kaldırmadıktan başka. herhangi bir insanla konuşulduğu zaman onun herhangi bir fikrini kuvvet zonı ile reddederseniz o ıs- rar eder. Isrsr ettikçe kendi ken- dini aldatmakta çok daha ileri gi- debilir. Bu nedenle duşunce akım- ları cebir ve şiddetle yok edilmez, tersine güçlendirilir." Mustafa Kemal, niçin komünist partisı kurdurduğunu da gizli gö- ruşmede şöyle açıklıyordu: "...Komünizmin memleketimiz için, milletimiz için, din gerekleri için uygulama olanağı olmadığı- nı anlatmak, kamuoyunu aydın- latmak en yararlı çare görulmüş- tür. İşte hukümet, boyle bir çö- ziim yoluna başvurmakla beraber, şiiphe yok ki, gelen akımlan za- manından önce, zararlı hale gel- meden bir taraftan da gerekli ön- lemleri almıştır. Hukümet, aydın- latma yoluyla bu akımtnın önune geçmeyi düşundugü sırada aynı biçimde düşunen birtakım kıy- metli ahlaklı \e her bakımdan gü- venilir arkadaşlar, bana başvurdu- lar. Bunlar, bu açıdan bu memle- ket ve milietin yaranna en çok ne yolla hizmet edebileceklerini dü- şünujorlardı. tşte bu dıişüncenin örunu olarak Ankara'da Komü- nist Fırkası adı altında bir fırka (parti) oluştu." Gizli göruşmede Mustafa Ke- mal "komunizm" diyordu "sosyal bir sonındur, bu nedenle komü- nizmin dayandıgı ilkeleri anlat- makta sakınca yoktur." "Yalnız" diyordu: "Yalnız amaçlan belli olmayan, yerleri bile bilinmeyen birtakım kimseleri komunizm adı altında bolşevizm adı altında orgüt kur- malannı menetmek istedik. Bu göriiş açısmdan İçişleri Bakanı bütün yüksek memurlara dedi ki: (Komünistim diyen, hukümetin resmen programı görülmüş ve var- lığı resmen tanınan örgüte girebi- lir, fakat kendi kendine kurulan fırkanın hükumete verdiği bir gü- vence vardı ki, o onune geleni ör- gute almayıp belki aklı başında, genel koşullan, din gereklerini, kutsal milli davaya, millet ve dev- lete inanmış insanlar ancak bu ulusal davaya bağlı kalma koşulu ile kamuoyunu aydınlatabilirlerdi. Ve ben eminim ki, arkadaşlar, Rus bolşevizminin yapmış olduğu yı- kıntıyı birçoklanmızdan daha iyi bilmektedirler.)" Şeyh Servet Efendi'nin komu- nizm propagandası yapıp yapma- dığı konusu "Komünist Fırkası" ile "Halk tştirakiyyun Fırkası"nın niçin kuruldukları konulann da konuşulmasına yol açar. Mustafa Kemal, Bakü'de "Ko- münist Fırkası" adıyla bir başka parti daha kurulduğunu anlatır ve Ankara'da Türkiye Komunjst Par- tisi adıyla bir parti kurulmasıyla "talimatı dışandan alan bir fırka da reddedilmiş oldu" der. Hukümet izniyle kurulan "Türkiye Komünist Fırkası" ile "Halk lştirakiyyun Fırkası" ara- sında ne gibi farklar vardı? Mustafa Kemal, gizli görüşme- de bu aynmı şu yargısıyla birlik- te açıklar: "Türkiye Komünisl Fırkası, Türkiye için Türkiye içinde çalışan bir parti biçimindedir. Halk tşti- rakiyyun fırkası, dogrudan doğ- ruya komunizm niteliği gösterir bir partidir. Kanıılanmış bilgilere göre burada bulunan Rus Bınii- kelçiliği ile bile temas halindeler. Bu konuda fazla bir şe\ söylemek istemiyorum." Mustafa Kemal, bunlan açıkla- Mustafa Kemal akımlarına karşı düşünceye dayanmayan güçle karşılık vermek, o düşünceyi ortadan kaldırmadıktan başka herhangi bir insanla konuşulduğu zaman onun herhangi bir fikrini reddederseniz, o ısrar eder. Israr ettikçe kendi kendini aldatmakta çok daha ileri gidebilir. Bu nedenle düşünce akımlan cebir ve şiddetle yok edilemez, tersine güçlendirilir. (22 ocak 1921) Y1921. Kâzım Karabekir 'komunizm propagandası' yaptığı gerekçesiyle TBMM'de suçlanır. Mustafa Kemal kürsüye gelir ve arkadaşı Karabekir'i savunur. Karabekir Paşa'nın memleket ve millet için yararlı bir siyasal amacı sağlamak için komünist gözüktüğünü belirtir. Atatürk'un kendi elyazısıyla tuttuğu not- lar. Kâzım Karabekir'in kılabında yer alan bolşeviklik suçlamasına, 'alçakça bir hikâye' şeklinde karşılık veriyor. Aıradan 12 yıl geçer. Mustafa Kemal tarafından Meclis'te savunulan Kâzım Karabekir, 1933 yılında Atatürk'ü komünistlikle suçlar ve Kurtuluş Savaşı yıllarında 'bolşeviklik ilan etmeyi düşündüğünü' ileri sürer. Kâzım Karabekir'in, 'tstiklâl Harbimi- zin Esaslan' adlı kilabı üzerinde kendi elyazısi)la aldığı notlar. Enver Paşa'nın Mustafa Kemal'i ve Kâ- zım Karabekir'i komünistlikle suçlayan kendi el yazısıyla yazdıgı nekrup. dıktan sonra sözü Erzurum Mil- letvekiü Hüseyin Avni Bey'in Ka- zım Karabekir Paşa'yı suçlayan konuşmasını getirir. "... Ufak bir tereddüdü olanlar, Kazım Karabekir Paşa Hazretle- ri'nin bir buçnk yıldır Doğu'nun durumu hakkında her gün vermiş olduklan raporlann tümünü oku- duktan sonra bir karara varmalan ve ondan sonra konuşmaları ge- rekir. O zaman bu goraşü ileri sü- ren kimse, bu güçteki bir kimse hakkındaki, Kazım Karabekir Pa- şa Hazretleri'nin kıymetlerini tak- dirde ne dereceye kadar bata el- miş olduklannı anlayacaklardır." Mustafa Kemal, Kazırn Karabe- rik Paşa'nın Mustafa Suphi ola- ymda oynadığ) rolu de açıklar; der ki: "Mustafa Suphi'yi Doğu'da Hüseyin Avni Bey'den önce orta- •ya çıkartan Kazım Karabekir Pa- şa'dır. Bu adamın memlekete gir- mesinin sakıncalı olduğunu takdir eden Kazım Karabekir Paşa'dır. Bunu memleket dışına, sınır dışı- na çıkanlması gerekeceğini bilen de Kazım Karabekir Paşa'dır. Bu- nun planını yapan da Kazım Ka- rabekir Paşa'dır; yoksa Erzurum valitiginiz degildir. Biz degiliz efendiler. Akıllıca yaptığı planla, herkesten once gerekenleri hareke- te geçiren Kazım Karabekir Paşa- dır. Bilmem, bolşeviklere egilim- liymiş. Mustafa Suphi'nin bilmem nesijmiş? Herkesten once guçlü onlemler alan Kazım Karabekir Paşa'dır. (1) (...) Kazım Paşa'nın komünist- lerle temasta olanlara karşı komü- nist göninmesi dogru olabilir Memleket ve millet için yararlı bir sivasal amacı sağlamak içindir; gerçekte komünist ve bolşevik ol- dugu için degildir." (2) Paşalar Bolşevizmi Enver Paşa, o günlerde Mosko- va ve Baku'dedir. Rus Marksistı Karl Radek ile ilişki kuran Enver Paşa ve ittihatçılar, Lenin'in ön- :uluğünde toplanan Bakü Kurul- tay'ına katılırlar. Enver Paşa, bir de 3. Enternas- yonal'in ideolojik doğrultusunda komünist partisi kurar. Bu komü- nist partisinin adı "Halk Şûralar Fırkası" dır. Fırka programının birinci mad- desine "hâkimiyeti milliyeyi dog- rudan dogruya kendi sai ve amal- leriyle iktisabı hayat eden sınıf ahalinin elinde" bulunması gere- ği yazılır. Bugünkü Türkçe ile Halk Şûra- lar Fırkası'nın amacı "ulusal ege- menligin kendi emek ve eylemleri ile yaşamlarını kazanan sınıflann elinde olması" dır. Enver Paşa Halk Şûralar Fırka- sı'nı niçin kurmuştu? Bu soruyu Şark Cephesi Komu- tanı Kazım Karabekir Paşa "Bü- yuk Millet Meclisi Riyaseti" ile "Erkânı Harbiye Reisi Fevzi Pa- şa Hazretlerine" gönderdiği 5 Ma- yıs 1922 tarihli telgrafta şöyle ya- nıtlıyor: "Tamamıyla bolşevizm ve ko- munizm esaslannı ihüva eden sek- sen beş maddelik programın ismi- ne (Halk Şûralar Fırkası) namı ve- rilerek Anadolu'ra gönderilmeye başlanmıştır. (...). Ingilizlerin ba- nş olasılıgına karşı Çiçerin bile Enver'in Anadolu'da devrim yap- ması için yardımda bulunuyormuş (...) Bolşevikler, Mustafa Suphi ve benzerleri ile yapamadıklannı Anadolu Kızıl devriminin Enver Paşa ve arkadaşlan aracılıgı ile yaptırmaya çalışacaklar. Doğal olarak hemen egemenliği ellerine alarak devrimi yapanlan da orta- dan kaldıracaklardır. Nitekim F.r- menistan'da ola\ aynen böyle ol- muştur." Fevzi Paşa, Karabekir'in bu telgrafına 29 Mayıs 1922 günu giz- li şifre ile şu yanıtı verir: "tngilizlerin bu kez de komü- nistligin yayılması gibi bir maske altında Anadolu'da özellikle yer yer ayaklanmalar düzenlemeye ça- lışacaklan, bazı kimseleri yurda soktuklan haber alınmıştır. Aynı zamanda Enver Paşa'nın da komünistlik lehine bazı giri- şimierde bulunduğu ve kendisinin şu anda Moskova'dan bilinmeyen bir yere gittigi tahakkuk etmiştir. Gerek kendi adına sahillerimize ve kara sınırlanmıza gelecek kimse- lerin ve gerek.se kendisinin tutuk- lanarak sıkı guvenlik onlemleri al- tında Ankara'ya getırilmesi gere- ğini ilgili memurlara çok gizii kay- dıyla büdirilmesini rica ederim. (3) Şark Cephesi Komutanı Kazım Karabekir, Enver Paşa'nın komü- nist olduğu kanısındadır. Enver Paşa da Mustafa Kemal Paşa ile Kazım Paşa'nın "komünist esas- lannı kabul eder gibi" görünme- lerinden yakınır: Enver Paşa'nın 16 Temmuz 1921'de Mustafa Kemal Paşa'ya Moskova'dan gönderdiği "Muhte- rem Paşam" diye başlayan mek- tubunda Mustafa Kemal Paşa'nın, Enver paşa ve arkadaşlarının "Anadolu hesabıma bir şey yapmamalanm" ıstediğinden ya- kınırken önce şu gelişmeleri anla- tır: "Ben (Moskova'ya) gddigim za- man Bekir Sami Bey ve arkadaş- lannı buldum. (4) fki aydan beri Moskova'da bulunuyorlardı. Ben bu arzunuzu haber alınca Çiçerin"- in (5) suaüne karşı resmen vazifem olmadığını. yalnız bugün her su- rette Adanolu'ya yardım edilme- sine taraftar olduğumu soyledim. Bekir Sami Bey'in arzusu üzerine bir kerre Çiçerin'e Anadolu hukü- meti taraftan olduğunu göster- mek için beraberce gittim. (...). Ruslar henüz muzakereye bile baş- lamamışlardı. Çünku Yusuf Ke- mal Bey biraderimiz 'Bunlar Ana- dolu'nun komünist olmasıru iste- yecekler, biz de olmaya karar ver- dik. Binaenaleyh, yine bizden mü- zakere olunmuyor' diyoriar ve sa- btrsızianıyorlardı... (...) Ben hususi olarak Berlin'de hapishanede ça- lıştığımız Radek ve diger liderler- le işin bir an evvel halline çalışum. Ve nihayet müzakere başladı. Ve Yusuf Kemal Bey'in zannı gibi bolşeviklik teklif edildi." Enver Paşa, daha sonra, Sov- yetler'den yardım gelirse bunun gerektiğini, böylece "Avnıpa, Anadolu Sovyetlerle anlaştı" di- ye Anadolu hükümetini daha güç- İü göreceğini anlatır ve gerek Mus- tafa Kemal'i gerek Karabekir'i ko- münistlikle suçlar. "... Sonra Baktt'ye geldiğimde değil yalnız Türki>e'de fakat bü- tün İslam memleketlerinde derhal aksi tesiri görüleceğine ve böyle- ce Ingilizlere yardım edilecegine kani olduğumdan Türkiye ve Şark bolşevizmi taraftan olmadıgımı alenen kongrede söylediğim gibi Anadolu halkının menfaatine da- ha uygun ve cidden ezilen halkı düşünür idare esasına dayanan bir program ile Talat Bey'i ve diger iki arkadaşı Anadolu'ya göndermeye karar verdik. O zaman, Kazım Karabekir Pa- şa ve zatj samileri (yüksek şahsı- nız) komünist esasını kabul eder gibi göninmüş oldugunuzdan ta- bii bu bususta yaptıgımızı değil yalnız size fikrimi yazmakla yetin- miştim. Bilahare, Ankara'dan al- dığım mektupta ve buraya 3. En- tenıasyonaPe gelen delegelerden zalıaliniz diktatörleri olmak üze- re Çerkez Ethem ve diğer baa ar- kadaşlann Ankara Komünist Fır- kası'nı teşkil buyurdugunuzu an- ladım. (6) Bolşeviklik ilanı Mustafa Kemal ve Kazım Kara- bekir iki eski arkadaştılar; arka- daşhklan, dostluklan, gizli örgüt- lerde, ihtilallerde, savaşlarda pe- kişmişti. 31 Mart gerici ayaklanmasının bastınlmasında Mustafa Kemal ve Kazım Karabekir beraberdirler; Mustafa Kemal, kolağası rütbesi ile Hüseyin Hüsnü Paşa komuta- sındaki Redif Fırkası kurmay baş- kanıdır; Mürettep tkinci Fu-ka Ko- mutanı Şevket Turgut Paşa'nın kurmay başkanı da Kazım Kara- bekir'dir. Mustafa Kemal, ordudaki göre- vinden çekilip "ferd-i millet" ola- rak Anadolu'da örgutlenme çalış- malarına başladığında Erzurum- daki Şark Ordusu Komutanı ola- rak "emrinizdeyim Paşam" diye yardıma koşan da Kazım Karabe- kir Paşa'dır. Her devrimde ve her toplumsal olayda yaşandığı gibi Cumhuri- yet'in ilk yıllarında da devrımci- lerin ve ulusal kurtuluş liderleri- run yolları ayrılacak ve Kazım Ka- rabekir, 1933'te yazdığı ve yayım- lamak ıstediği "Istiklal Harbimi- zin Esaslan" adlı kitapta arkadaşı Mustafa Kemal'in kurtuluş sava- şı yıllarında "bolşeviklik ilan et- meyi duşündiigü" nü yazacaktı. Karabekir Paşa'nın 1933 yılın- da yazdığı kitap yayımlanamaz; kitap matbaadayken toplanır ve \akılır ILKarabekir'in bolşeviklik suçiamalarına Mustafa Kemal'in yanıtı çok sertolur. Atatûrk kendi el yazısıyla aldığı notlarda'Bolşeviklik alçakça uydurmak istediği bir hikâye (bana yapıştırmak istiyor) der. Karabekir'in kitabı matbaadayken toplatılırveyakıiır. 1933 >ılında yayınına izın verıl- meyen "tstiklâl Harbimizin Esaslan" adlı kitabın 54. sayfasın- daki şu satırlarını birlikte okuya- lım: "... Bolşeviklik fikrinde olanlan ikaz ettim. (Bolşeviklik fikrinin tekrar alevlenerek Amasya içtima- ında dahi münakaşa ve kabııl edil- digini ve fakat ikazımla tekrar milli hukümet esasına rucu edil- digi göriilecektir.) Mustafa Kemal'in Karabekir'in bu saürlanna karşı yanıtı çok sert- tir. Mustafa Kemal, kitabın ilk formlarını okuyup el yazısı ile 9 sayfalık tutan notlar alır. Bu not- ların 14. sırasında yer alan bölü- mu şöyledir: S. 54.- Bolşeviklik... çok alçak- ça uydurmak istediği bir hikaye (bana yapıştırmak istıyor.) 1. TKP Uderierinden Mostafa Sap- hi ve 15 arkadaşı, 28-29 Ocak 1921 gânü Trabzon'da Enver Paşa'nın yandaşlanndan Yah>a Kahya tara- fmdan oldunılmuşlerdi. Cinayeün kimin emrryle işlendigi konusunda çeşitli varsayımlar bugun de Uruşı- lıyor. Bkz. Hikmet Bayv, Mostafa Suphi ve MilH Mücadeleye d koy- maya çalışan başı dışanda akımlar, BeUeten, sayı 140 Ekim 1971 s: 587 vd. Mustafa Suphi ve Yoldaşlan, Brüksel 1975, İndo-Türk ajtns; Tunçay Mete, Türkiye'de Sol Akım- lar, Bilgi ya>. 1978. 3 bası, s: 218 rd. 2- TBMM Gizli Celse ZabfUan, Türkiye tş Bankası Kültür yay. dlt 1. s: 325 vd. 3- Karabekir Kazım, tstiklâl Harbi- mizde Enver Paşa ve İttihat ve Tt- rakki Erkânı. Menteş kitapevi, \%1, s: 132-133. 4- Bekir Sami (Kunduh) Anadolu bukıimetinin temsilcisi olarak Mos- kova'ya gonderilen knrulun başka- nı. Sonradan Dışişleri Bakanlığı da yapan Bekir Sami Bey, Terakkiper- ver Fırka'nuı knnıculan arasuıda yer aldı. Bekir Sami Bey, 1933 ydffida 61- dü. 5- Sovyet hükumetinin o Urihteki Dışişleri komiseri. 6- Türkiye Komünist Fırkası tdare Heyetinde Fevzi Paşa (Çakmak) Ali Fuat Paşa (Cebeso)) Refel (Bele) ls- met (Inonu), Mahmut Cetal (Bayır) Dr. Adnan (Adıvar), Tevfik Röftü (Aras), Yunus Nadi (Ababoğln), Mahmut Esat (Bozkurf), Hakkı Be- hiç (Bahiç), ReHk Koraltan, Eyiip Sabri (Akgol) ve Sureyya (Yigil) gi- bi Mustafa KemaTin yakınlan yer al- rruşlardı, Çerkez Enem, bu "resmT TKP'nin kuruculan arasında yer al- rmş degildi. Bkz, Sajılgan Acfaın, so- lun 94yılı, Mars Matbaası, 1968, s: 145, Tunçay Mete, a.g.k. s: 163; Go- loğlu Mahmut, Cumhurijete Do|- ru, 1921. 1922, Başnur Matbaası s: 11 vd; Kutay Cemal, Çerkez Ethem Dosyası, Bogaziçi Yay, s: 292. Çer- kez Ethem "Resmi, hususi, aşikar gizli bir teşkilat ve cemiyete dahil olmadık" Enver Paşa'nın Mustafa Kemal Pa- şa'ya yazdığı bu mektup Türk Tarih Kurumu arşivlerindedir. Varın: Karabekir'in kitabı nasıl yakıldı?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle