Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8MAYIS 1990 KULTUR-SANAT CUMHURİYET/5
Özcan Uzkur sergisi
• Küitür Servisi — Ressam özcan Uzkur resimlerini 9
Mayıs 1990 tarihinden itibaren ay sonuna kadar Teşvikiye
Galeri Vinci'de sergileyecek. Devlet Tatbiki Guzel
Sanatlar Yüksek Okulu'nu bitiren Uzkur, halen Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde öğretim
görevlisi olarak çalışıyor. 1985 yılında Tiglat Resim
Yanşması'nda mansiyon alan ve çeşitli illerde açılan 10
kadar sergiye katılan özcan Uzkur, geçen yıl Galeri
Vinci'de açılan sergiye katılmıştı.
Konservatuvar etkinlikleri
• Küitür Servisi — Mimar Sinan Üniversitesi Devlet
Konservatuvarı 1989-1990 öğretim yılı etkinlikleri,
bugün, başhyor. Ankara Konservatuvan'nın
Jcurulduğu 6 Mayıs 1936 tarihinin temel alınmasıyla
belirlenen "Konservatuvarlar Günü"nü kutlamak ve bir
yıllık çalışmaları değerlendirmek amacıyla
gerçekleştirilecek etkinlikler, 16 haziran tarihine kadar
sürecek. Etkinlikler süresince öğrenci konserleri, bale ve
tiyatro gösterileri, oda müziği konserleri, solo çalgı
dinletileri ve "Workshop"lar yer alacak. Söz konusu
etkinlikler, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Atatürk
Küitür Merkezi, Marmara Üniversitesi, Mimar Sinan
Üniversitesi Oditoryumu, Bakırköy Belediye Tiyatrosu,
Baltalimanı Güzel Sanatlar Lisesi, Avusturya Lisesi,
Avusturya Küitür Ofısi, Resim ve Heykel Müzesi ve Enka
Vakfı Sadi Gülçelik Spor Sitesi'nde izlenebilecek.
Etkinlikler, 8 mayıs salı günü Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda saat 20.00'de konservatuvar öğrencilerinin şef
D. Goia yönetiminde Mozart'ın yapıtlarını seslendireceği
konserle başlayacak.
Adam Sanat'ta Makyavel
• Küitür Servisi — Adam Sanat dergisinin mayıs 1990
54. sayısı yayımlandı. Memet Fuat "Çağdaşımız
Makyavel", Mehmet H. Doğan "Şiirin Kıyılarında",
Gürhan Tümer "Bir 13. Yüzyıl tnsanı", Mehmet Serdar
"Sanat ve Gerçeklik", Nurer Uğurlu "Türk Hikmeti",
Üstün Alsaç "1990'h yıllarda Mimarlık", C.M. Bowra
"Boris Pasternak 1917-1923" ve Sevgi Tüncel "Uyanış"
başlıkh yazılarıyla derginin bu sayısında yer alıyor. Şiir
sayfalarını Halim Şefık, Ülkü Tamer, Tank Günersel,
Hüseyin Ferhad, Ali Asker Barut, Küçük Iskender,
Oğuzhan Akay, Kemal Gündüzalp, Fahrettin K.Nitter,
Fergun özelli, Yaşar Bedri Özdemir ve Nur Bulum'un
yapıtlannın oluşturduğu Adam Sanat dergisinin "Bu
Sayıdaki Ressam" köşesinde Belçika'lı ressam ve gravürcü
James Eıfsor (1860-1949) tanıtıhyor. Ayrıca Adam
Yayınlan'ndan yeni çıkan kitaplar da dergide
okuyuculara aktarılıyor.
Müzikle yarun asır
• KiUtür S«rvisi — Türk Kültürüne Hizmet Vakfı ve
Istanbul Belediye Konservatuvarı Türk Müziği Mezun ve
Mensupları Derneği işbirliğiyle 13 Mayıs 1990 Pazar
günü saat 20.30'da Atatürk Küitür Merkezi'nde; Türk
Müziği îcra Heyeti ve Folklor Tatbikat Topluluğu
tarafından "Darül Elhan'dan Günümüze" başlıkh bir
konser verilecek. Türk Musikisi Îcra Heyeti'nin, Prof.
Dr. Nevzat Atlığ, Kemal Gürses, Mefharet Yıldırım,
Muzaffer Birtan ve Rıza Rit yönetiminde kendi dönem
sanatçılarının katılımı ile vereceği konsere Inci Çayırlı,
Selma Ersöz, Akile Artun, Feriha Tunceli, Meral Uğurlu,
Serap Mutlu Akbulut, Tülin Korman, Tülin Yakarçelik,
Recep Birgit, Ekrem Kongar, Kasım tnaltekin gibi ünlü
sanatçılar katıhyor. Folklor Tatbikat Topluluğu'nu eski
üyelerin katıbmı ile Sadi Yaver Ataman, Süheyla
Altmışdört, Yücel Paşmakçı, Hamdi Özbay, Tuncer înan
ve Adnan Ataman yönetecek. Bu bölüme de Hasan
Mutlucan, Kemal Koldaş, Seha Okuş, Turan Engin,
Muharrem Akkuş, Şahin Gültekin gibi halk müziği
sanatçıları katılacak.
Fotoğraf yanşması
• Küitür Servisi — Uluslararası Bandırma Kuşcenneti
Küitür ve Turizm Festivali kapsamında çevre sorunlarınj
konu alan bir fotoğraf yarışması düzenlendi. Avrupa
Konseyi A sınıfı diplomaya sahip Bandırma
Kuşcenneti'ni korumak ve tanıtmak için düzenlenen
yanşmaya en çok 4 yapıtla katılmak mumkün.
Boyutlarının en küçük 20X25 cm. en büyük 30X40 cm.
• olması gereken fotoğraflann daha önce ödül almamış
olmalan gerekiyor. Seçici Kurulu'nu Mehmet Bayhan,
Sami Güner, Fatih Orbay, Tuğrul Çakar ve Mehmet
Kısmet'in oluşturduğu yarışma sonunda birinciye 1
milyon lira, ikinciye 500 bin lira ve üçüncüye 250 bin lira
ödül ve plaket verilecek. Siyah-beyaz ve renkli
fotoğraflann birlikte değerlendirileceği yanşmada
dereceye giren yapıtlar 2-7 Haziran 1990 tarihleri
arasında Bandırma Kültür Merkezi Sanat Galerisi'nde
sergilenecek. Bu arada "5. Kuşcenneti ve Çevre Sorunları
Sempozyumu" Bandırma Kuşcenneti Kültür ve Turizm
Festivali süresince gerçekleştirilecek.
İngiltere'de Lennon konseri
• LIVERPOOL (AA) — İngiltere'nin büyük
kentlerinden LiverpooPda önceki gün Beatles
hayranlannın unutamayacağı bir gece yaşandı. Beatles
Topluluğu'nun 1980'de öldürülen ünlü sanatçısı John
Lennon'ın 50. doğumgünü nedeniyle Liverpool limanında
düzenlenen büyük konsere yaklaşık 15.000 kişi katıldı.
Lennon'ın dul eşi Yoko Ono ve oğlu Sean, ABD'den
gelerek konsere katıldı. Yoko Ono, sunuculuğunu tüm
dünyada "Süperman" filmi ile üne kavuşan Amerikalı
aktör Christopher Reeves'in yaptığı konserin açış
konuşmasını yaptı. Topluluğun diğer üyelerinden Paul
Mc Cartney ve Ringo Star, İngiltere'de olmadıkları için
konsere katılamadılar, ancak daha önceden hazırlanmış
bir video bandı ile Beatles hayranlanna seslendiler.
Konserde, pop dünyasının unlü isimlerinden Al Green,
Cindy Lauper, Kylie Minogue, Wet Wet ve Lou Reed,
Lennon'un klasik olarak kabul edilen parçalarını
seslendirdiler. Konser sonunda bütün sanatçılar
Lennon'ın "Give Peace a Chance" (Banşa Bir Şans Ver)
adh parçasmı söylediler. Bu şarkıdan sonra da John
Lennon'ın bir video klibi yayımlandı.
Ankara'da "Rock Günleri"
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Hacettepe
Üniversitesi'nce bu yıl ikincisi düzenlenen "Rock
Günleri" 8-12 mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Ankara ve Bursa'dan rock gruplarının katılacağı
etkinlikler Hacettepe Üniversitesi "M" salonunda
izlenebilecek. "Ankara II. Hacettepe Rock Günleri"
Hazy Hill, bugün saat 18.00'de vereceği "Speed Metal"
konseriyle başlayacak. Saat 19.00'da ise Sacaificed
konseri izlenebilecek. Physical'in hard rock, Second
Realm'in progressive metal konseri çarşamba günü
izlenebilecek.
ABD'de öğrenim gören Kutluğ Ataman, 'Karanlık Sular'ı IstanbuVda çekti
Hiçbîr türe gîrmeyen film"Karanlık Sular"da
Türk sinemasının ilk
korku ve vampir filmi
olan "Drakula
İstanbul'da"dan
görüntüler, film içinde
filmler de yer alıyor.
Ataman'agöre
"Karanlık Sular",
fantastik bir düzen içinde
güncel sorunların
vurgulanması.
FATMA ORAN ~
Insanlar çift yaratılır derler ya
Kutluğ Auman'ı görünce bu sö-
ze katılmamak elde değil: Franz
Liszt'e öylesine benziyor ki sure-
ti. Ince, hassas, güzel bir insan...
Yirmi dokuz yaşında. On yedi ya-
şından beri sinemayla ilgileniyor.
Galatasaray Lisesi'nden sonra bir
yıl Sinema-TV Enstitüsü'nde, Sa-
mi Şekeroğlu'nun öğrencisi.. Dçr-
ken, ver elini Amerika: UCLA Si-
nema Enstitüsü...
Hansel ile Graetel ve Kaçış ad-
h kısa metrajh fılmleriyle 1989 In-
temational Film Exposition, 1988
Cine Golden Eagle ve 1989 Chi-
cago Internatiorîal Film Festiva-
li'nde ödüller alan yönetmen Kut-
luğ Ataman, hayatınm şımdiki dö-
neminde "vampir nimleri" turü-
nün ilgisini çekmeye başladığını
söylüyor, ama sürekli vampir
fîlmleri yapacağı anlamına da çe-
kilmesini istemiyor söyledikleri-
nin. "Bir uzay filmi de, bir poli-
siye film de çekebilirim bu film-
"KARANLIK SULAR"IN SETINDE — Genç yönetmen Kutluğ Ataman, daha once kısa metrajlı film-
leriyle ABD'deki uluslararası şenliklerde ödüller almış. Ataman'ın "Karanlık Sular"daki kameramanı
ise Christopher Squires. (Fotoğraf: Uğur Günyüz)
den sonra. 'Tür'lerin kalıplanyla.
iç mekanikleriyle oynamak hoşu-
ma gidiyor" diyor...
Karanlık Sular'ın senaryosu da
Kutluğ Ataman'a ait. Özgün bir
senaryo. Hayranlıkla okuduğu
Amerikalı kadın yazar Anne Ri-
ce'tan etkilenmiş olabilir belki, bir
ölçüde.
Gelişmiş bir sinema tekniğiyle
çekilen bu fılmde, bizim setlerimi-
zin yabancısı olduğu bir sanatçı
turu de yer alıyor: Yapım tasanm-
cısı. Adı, John di Minico. 20 Th.
Century-Fox'un da sanat yönet-
rnenliğini yapan Minico, filmde
görünen her şeyden sorumlu: Set,
kostüm. oyuncular, makyaj, mal-
zemeler ve ortaya çıkan atmosfer-
den. Filmin estetiğine ve psikolo-
jisine katkıda bulunacak bir "ya-
ratıcılık", onun gorevi....
Konchalovsky. Chris Menges,
Haskel Wexler, Phill Kaufmann
gibi ustalaria çalışan Karanlık Su-
lar'ın kameramanı Christopher
Squires, Jack Nichobon'ın birçok
filminin, Chinatown'un devanıı
olarak çekilen Two Jakes'in, Shy
People gibi başarılı filmlerın de
kameramanı. Geçen aylarda gös-
terimde olan Die Hard'a da stea-
dicam yapan Squires bu fılmde de
yine steadicam'ini kullanıyor...
Başlıca rollerini Gonen Bozbey,
Metin Uygun, Daniel Chace, Ha-
lûk Kurdoğlu, Ayton Sert, Semi-
ha Berksoy, Cevat Kurtulnş, Eric
Pio, Tülin Oral, lsmet A> ve Gio-
Ismet Doğan yapıtlarını Vakko Sanat Galerileri'nde sergiliyor
Resmin de bir kavramı varNUR NİRVEN
lsmet Doğan, Vakko Sanat Ga-
lerisi'nde süren sergisinde yapıt-
larının mekânla bütünleşmesine
özen gösterirken bir yandan da
cam, tahta, maden, kâğıt, tuval
gibi değişik malzemeden yararla-
nıyor. Resimleri nesneye ve nes-
neleri resime dönüştüren karışık
tekniği benimseyen sanatçı, çerçe-
veyi de resmin bir öğesi durumu-
na getiriyor.
Sergi nedeniyle basılan katalog-
da Vasıf K. Kortun, "tsmet Do-
ğan, resimlerle ve yaptığı nesne-
lerle mekânın kendisini de bir nes-
neye dönüştüriivor" saplamasın-
da bulunuyor. Doğan, çauşmala-
nnı sergilerken izleyiciye klasik
bir galeri mekânınjn dışında farklı
bir ortam da sunmak amacıyla ze-
mine, üzeri kumla kaph tuval bezi
seriyor. Mekân sorununu vurgu-
lamak için Doğan, "Bugün bir-
çok kişinin yargıladığı Arabesk
müziği ben, yalnızca minibiiste
çalınması , kaydıyla din-
leyebiliyonım" diyor.
lsmet Doğan için ressamhk bir
meslek değil, varoluş biçimi.
"Çağımızda ressam, şövale başuı-
da resim yapan insan olamaz" di-
yen sanatçı, Doğu'ya "Batı züp-
pesi olmadan bakmayı" savunu-
yor. Doğan, aydm insaru, "zekâsı
ve birikimiyle gecmişi ve günümü-
zü tahlîl eden, geleceğe ışık yakan
insan" olarak niteliyor. Özgürlu-
ğü ise zorunluluklann kavranması
biçiminde tanımlıyor.
Sanatçı, sergi mekânımn tam
ortasına yerleştirdiği kara kutu ile
içedönük, dışarıya kapalı Osman-
lı toplum yapısına gönderme ya-
pıyor. Adıyaman'da, Evliya Çe-
lebi'nin Oflu bir beyin yerleştiği-
ni kaydettiği Besni kasabasında
dünyaya gelen Doğan, kasabada
tipik bir eleştiri mekanizmasının
işlerlik kazandığını öne süren Levi
Strauss'a katıldığını belirtiyor.
Kara kutuda, merak güdüsunu
harekete geçiren sanatçı, bu gö-
rüşünü de ortaya koyuyor; kapa-
lılık, merak, eleştiri kavramları
kara kutuda somutluk kazamyor.
1982'de Tatbiki Güzel Sanatlar
Yüksek Okulu Resim Bolümü'nu
bitiren, aynı yıl tstanbul Devlet
Güzel Sanatlar Akademisi'nde
yüksek lisans eğitimine başlayan,
ancak yanda bırakan Doğan için
sanatçı, her anı denetleyen insan.
Sanatçı, resme, Osmanh'yı çö-
zümleyerek başladığını, Osman-
lı'ya "Asya tipi üretim larzı" de-
yip geçmediğini belirtiyor. 1983'e
kadar, geçmişi değerlendiren,
kimlik bunalımını işleyen resim-
ler yapan sanatçı, 1983'ten sonra
Ayzenştayn'ın deyişiyle kimi kez
biçimin özu belirlediği yapıtlar da
MESLEK DEĞ1L \ AR OLLŞ BİÇİMI — İsmet Doğan'a göre res-
samlık bir meslek degil bir var oluş biçimi. Doğan'ın sergilerinde
1989 yılında gerçekleştirmiş olduğu "Şövale" de yer alıyor.
ortaya koyduğunu kaydediyor.
tçeriği geri ve gerici bir kavram
diye niteleyen sanatçı, resme ya-
pısal ve kavramsal yaklaştığını be-
lirtiyor, ancak hemen ekliyor:
"Burada sözünü ettiğim kavram-
sal sanat değil. Kavramsal sanat,
benim için bilti. Soylemek istedi-
gim, resmin de bir kavramı oldu-
ğu. Ne var ki birçok ressam, res-
min de bir kavramı oldugunu
unutuyor" İsmet Doğan'ın Be-
yoğlu, Izmir ve Ankara Vakko
Sanat Galerileri'ndeki sergileri 9
Mayıs'a kadar sürüyor.
vanni Scognamillo'nun paylaştık-
ları Karanlık Sular'da, Türk sine-
masının "ilk düşsel korku ve vam-
pir filmi" olan Drakula tstanbul-
da'dan görüntüler, film içinde
filmler de yer alıyor.
Kutluğ Ataman'a öncelikle vam-
pir filmi dekoru olarak Türkiye
1
yi secmesinin özel bir anlamının
olup olmadığını sordum.
— Aslında bir vampir filmi de
değil bu, korku filmi de. Birçok
hikâye iç içe. Her kişiliğin kendi
Oyküsü var. Fantastik gibi görü-
nen bir düzen içinde toplumsal
yansımaların, güncel sorunlann
vurgulaması diyebüirim belki. Bi-
liyor musunuz, sorduğunuz an-
lamda dünyanın bir korku ya da
vampir filmi dekoru olarak kul-
larulabilecek tek yeri Isviçre, ben-
ce. Orayı daha yaşanılmaz, daha
da korkutucu buluyorum Türkı-
ye'ye göre. Çünkü hiçbir şey.de-
ğişmiyor lsviçre'de Her şey her
zamanki gibi. Düzenin son dere-
ce düzgün, temiz, insani düzeyler-
de ve güya 'pure' olduğu bir yer.
Oysa burada sürekli bir degişim,
devinim var; her şey beterin daha
beterine gıtse bile.
—Bir sahnenin oluşumnna na-
sıl hazırlanıyorsunuz?
—Bütün oyuncularla çekimden
bir ay önce provalara başladık.
Sahneleri mizansenleriyle prova
edip öyle hazırlaııdık. Sesli çeki-
yoruz. Amerikalı karakterlerin ol-
duğu sahnelerde Türkler Ameri-
kalılarla Ingilizce, kendi araların-
da ise Türkçe konuşuyorlar. Bir
de, daha önce başka gazetelerin
yazdığ] gibi "bir ortak yapım" de-
ğil bu film. Işe aldığımız yabancı
sanatçılar var, o kadar. Şirketimi-
zin adı da, Temaşa Film.
—tlk defa duyuyorum.
—Evet. Yeni yasaya göre film
yapmak için şirket kurmak ve SE-
SAM'a üye olmak zorunluğu var-
mış. Filmleri yurtdışmda banyo
ettirdiğimiz ve o işlemler de Kül-
tür Bakanlığı'ndan alınan izinle
gerçekleştirildiği için bu şirketi
kurmak zorunda kaldık, tabii bu
kadar uğraşıp kurduktan sonra da
sürdürme>
r
i düşünüyoruz.
—Önerilseydi, standart bir
Türk filminin prodüksiyon koşul-
lanyla çalısmayı goze alır mıydı-
nız?
—Hayır. Türk sinemasım son
yıllarda çok izleyemedim. tzleye-
bildiğim kadanyla da ilgimi çeken
bir şeyler görmedim. Aynca Ifeşil-
cam'da bildim bileli *ekonomik
kriz'den söz edilir, televizyon ve
videonun olumsuz etkilerinden,
izleyjcilerin ve eleştirmenlerin il-
gisizliklerinden yakınıhr. Bence en
önemlisi, filmlerin izlenebılir dü-
zeye erişememesi. Veşttcâm, nite-
liksiz filraler yapıldığı için 'kriz
1
de oysa. Dünyanın her yerinde si-
nema, TV ve videoyla rekabet ede-
biliyor, Türkiye'de neden edemi-
yor?
—Sinema bizde endüstrileşme-
miş bir alan da ondan.
—Bir anlamda doğru, ama ya
sinemadan kazandıklannı gayri-
menkule yatıranlar?
Sorular soruları doğurmadan
konuşmayı burada noktalamak en
iyisi. Temaşa Film'in Kutluğ Ata-
man'a göre hiçbir 'tür'e girmeyen
Karanlık Sular adlı fılmini tema-
şa ettiğimizde bir tür'e sokanz ar-
tık.
Semih Balcıoğlu, ünlü Fransız karikatürcü ReneHoviv'i anlattı
Sürgünde doğan karikatürcüSeçici kurulunda Semih Balcıoğlu'nun da yer aldığı
Uluslararası Jez Karikatür Yanşması'nda bugüne
kadar Ferruh Doğan, Ercan Akyol ve Kâmil
Masaracı ödül aldılar. Bu yılki yarışmanın en ünlü
konuklarından biri de Rene Hoviv'di.
Kültür Servisi — Geçen günler-
de Yugoslavya'nın başkenti Belg-
rad'da, bu ülkenin ünlu mizah
dergisi Jez tarafından düzenlenen
"Uluslararası Karikatür Yanşma-
sT'nda jüri üyesi olarak görev ya-
pan karikatürcü Semih Balaoğln.
meslektaşı Rene Haviv'le tanıştı
Balcıoglu, bu Unlü Fransız sanat
çısını ve Jez Yarışması'nı anlattı
— Sayın Balcıoglu, birkaç yıl
dır Vugoslavlann ünlü mizah der-
gisi Jez'in düzenlediği Ulnslaranı-
sı Karikatür Yanşması'na jür
üyesi olarak gidiyorsunuz. Jez aa-
sıl bir dergi?
BALCIOGLU— Jez, Yugos
lavya'nm en eski ve ünlü ınizar
dergisi. 55 yıldır yayırunı aralık-
sız sürdürüyor. Bugüne kadar Yu-
goslav mizahında yazar ve çizeı
olarak kim ortaya çıkmışsa bu
dergiden çıkmış. Yani Jez onların
mizah okulu. Bunu Sırplar değil,
diğer cumhuriyetlerde yaşayan
Yugoslavlar da kabul ediyorlar.
— Jez Karikatür Yanşması siz-
ce başanlı bir yanşma mı?
BALCIOGLU— Doğu Bloku
ve Yugoslav karikatürünü en genç
karikatürcüsüne kadar izlemek
açısından çok önemli bir yanşma.
Biz Türkiye'de ne yazık ki bu çi-
zerleri izleyemiyoruz. Onun için
jüri üyesi olmasam bile bu kari-
katürleri görmek için Belgrad'a
giderim. Bulgarların düzenledik-
leri Gabrovo yarışması da çok ba-
şarılı bir yanşma, ama iki yılda
bir yapılıyor.
— Bu yanşmada bugüne kadar
kaç Türk ödul aldı?
BALCIOGLU— Üç Türk ödül
aldı. Dört yıl önce Ferruh Doğan
üçüncülük, iki yıl önce Ercan Ak-
yol birincilik, bu yıl da bildiğiniz
gibi Kâmil Masaracı arkadaşımız
bir ödül aldı.
— Yanşmaya hangi iilke daha
çok sanatçıyla katıhyor.
BALCIOGLU— Tabii ki Yu
goslavya. Yugoslavya'da karika-
tür çok ileri. Başanlı genç çizer-
ler var. Futbolda olduğu gibi hep-
sinin de gözü dışarıda. Almanya,
Fransa, ttalya, Amerika ve tsviç-
re'de birçok Yugoslav çizer var.
Örneğin geçen yıl Jez yanşmasıu-
da birinciliği kazanan Gradimir
Smndja'yı, Isviçre'nin Nebelspal-
ter mizah dergisi hemen kapıver-
miş. Gençlerden Borislav Stanko-
viç ve Sreçko Puntariç aynı der-
gide çiziyorlar. Mordillo'nun cizgi
filmlerini de yine 5 Yugoslav genç
çizer hazırlıyor. Oto Reisinger ve
lsmet Voljeviçada Almanya ve ts-
viçre'ye çalışıyorlar. Bunlar şu an-
da akhma gelen isimler.
— Jez yansmasına dısandan
bepimizin yakından tanıdığı ün-
lü çizerler geliyor mu?
BALCIOGLU— Tabii geliyor.
Örneğin onceki yıl Sovyetler'in
ünlü mizah dergisi Krokodil'in
Genel Yayın Müdürü Aleksey
Pyanov geldi. Birçok ünlü Ru-
men, Bulgar, Doğu Alman, hal-
yan, Polonyalı, Çekoslovak ve
Kübalı çizer de geldi. Ama asıl bu
yıl hepimizin tamdığı Fransız çi-
zer Reni Hoviv vardı.
— Deraek ki Hoviv'le birkaç
gün birlikte oldunuz, Hoviv'i an-
latır mısınız?
BALCIOGLU— Hoviv'in çok
ilginç bir yaşamöyküsü var. Yedi
sekiz kişinin yaşamöyküsünü bir
kişinin yaşamöyküsüne sığdırmış.
1929 yılında Fransa'da doğmuş.
Fakir bir Ermeni ailesinin çocu-
ğu. Babası işçi. Bir iki okulu kısa
kısa denedikten sonra Ikinci Dün-
ya Savaşı patlıyor ve Almanlar
Fransa'ya giriyorlar. Almanların
Yahudilere yaptıklannı bildikle-
rinden urküyorlar ve korkudan
Sovyetler Birliği'ne göç ederek
Moskova'ya yerleşiyorlar. Bir iç
pasaport sorunu yüzünden Rene
GECELERİ ÇtZEN ÇİZER—Rene Hoviv, Fransa'yagöçetükten sonra
35 yaşında Paris-Match dergisinde çizmeye başlamış. Hoviv, geceleri ca-
lışmayı çok seviyor ve sabahlara kadar karikatür yapıyor.
dört yıl hapse mahkûm oluyor ve
cezasını Sibirya'da çekiyor. Dört
yıl taş ve odun kırıyor. Boş za-
manlarında da karikatür çalışı-
yor. Karikatürlerinin birkaçı Si-
birya'daki bir gençlik dergisinde
yayımlanıyor. Cezası bitince yine
Moskova'ya dönüp bir çizgi film
okulunda iki yıl okuyor. Fakat
aklı hep tek karikatürde. Onun
için karikaturlerini "Krokodil"e
götürüyor. Eserleri basılıyor, ama
yöneticiler: "Sen iyi karikatür çi-
ziyorsun. fakat bizim ideolojimize
hizmet etmiyorsun. Senden baş-
ka karikatürler bekliyoruz bun-
dan sonra" diyorlar. Hoviv de,
"Bunun tercümesi şu idi" diyor:
"Ya bizim istediğimizi çizersin ya
da karikatürlerin bundan böyle
Krokodil'de yayımlanmaz". Âi-
lesinin diğer fertlerinin de duru-
mu aşağı yukan aynı olduğundan,
yine kalkıp Fransa'ya göç ediyor-
lar. Hoviv 35 yaşında Paris-
Match dergisinde çizmeye başh-
yor. Çok çalışkan bir sanatçı.
"Geç başladığını için çok çalış-
mak meeburiyelindeyim. Sizinle
bu olelde odalanmız yan yana.
Gecenin hangi saatinde uyanırsa-
nız uyanın balkondan benim oda-
ma şöyle bir bakarsanız, benim
ışığımın yandığını gönirsünüz"
dedi. Ve bu doğru çıktı. Birkaç
kez baktım, ışığı devamh yanıyor-
du. Yugoslav karikatürcü Alek-
sandar Klas da Hoviv'le Atina'-
da birkaç gün berabermiş, o da
bana: "Akıl almaz bir şey. Gece-
leri hep çalıjır" dedi.
— Türkiye için neler diyor?
BALCIOGLU— Türkiyeji
kansı görmüş ve çok beğenmiş,
kendisi henüz görmemiş, ama
uzaktan âşık. Efes, Bergama, An-
talya, Göreme ve tstanbul'u gör-
mek istiyor. Ama özellikk Efes ve
Istanbul'u hem görmek hem de
çizmek istiyor. Efes ve tstanbul'-
un fotoğraflanna saatlerce baka-
bilirim diyor. Keşke gelse de söy-
lediği yerleri çizse.
— Türkiye'de yapılan uluslara-
rası karikatür yanşmalannı bili-
yor mu?
B A L C I O Ç L U — Bilmez olur
mu, tabii biliyor. Simavi Yanş-
ması'nı çok başanlı buluyor.
"Çok büyük ve başanlı bir
organizasyon" diyor. Aynca bu
yanşma için gelen jüri üyelerini
dünyanın hiçbir yarışması nda da
görmediğini özellikle vurguluyor.
"Bnnlann çoğu benim arkada-
şım. Ralp Steadman'ı, Mordillo'-
yu, VVolinski'yi ve hele Topor'u
kknse yerinden oynamaz" diyor.
"Siz Topor'la öyle bir dost kazan-
mtşsınız ki, orada herkese tstan-
bul'u ve Antalya'yı anlaüyor. Ben
bik geçen yıl davanamayıp bu ya-
nşmaya katıidım." Hoviv çok se-
vimli bir insan. Kendisini dikkatle
kısa bir süre ızlerseniz göreceği-
niz hemen şudur. Çok sağlıklı gö-
rünuşüne karşın, uzun yıllar çek-
tiği sıkıntılar onun fıziğini de bir
hayli etkilemiş. Yürüyüşü, elleri
ve omuzlan hâlâ o günlerden kal-
ma yorgunlukları taşıyor. Hele
merdiven çıkarken bu bütün açık-
lığıyla belli oluyor. Dileyelim ki
Hoviv'in sağlıklı yaşamı pürüzsüz
devam etsin ve 16 yılda yayımla-
dığı 17 albüme ekleyeceği albüm-
lerinden biri de Efes ve tstanbul'-
da çizdiği desenleri kapsasın.
Gençlik
günleri
• Kültür Servisi — Şehir
Tiyatrolan'nca düzenlenen
ve ücretsiz olarak
izlenebilen "Gençlik
Günleri'nde bugün, saat
12.00'de Woody Allen'in
"Midsummer Night's Sex
Comedy" adb filmi, saat
15.00'te Cana Dölay,
Çağatay Karaçizmeli ve
Arhan Kayar'ın sunacakları
"Happening-1" gösteri ve
saat 19.00'da lstanbul
Üniversitesi tktisat Sahnesi
Oyunculan'nın
"Olümsüzler" adlı oyunu
Harbiye Muhsin Ertuğrul
Sahnesi'nde izlenebilecek.
Aysun Ozmen
sergisi
• Kültür Servisi — Aysun
özmen, resimlerini 15-29
mayıs tarihleri arasında
Efes Müzesi Hikmet
Gürçay Sanat Galerisi'nde
şergileyecek. 1952 yılında
İzmit'te doğan sanatçı, 1976
yılında tstanbul Tatbiki
Güzel Sanatlar Yüksek
Okulu'nun Dekoratif Resim
Bölümü'nden mezun oldu.
1976 yılında Antalya
Festivali'nde ödül alan
özmen bugüne dek üç
kişisel sergi açtı ve çeşitli
karma sergilerde yer aldı.
Portreler
sergisi
• Kültür Servisi — Ömer
Nida'nın yazar ve
sanatçıların portrelerinden
oluşturduğu resim sergisi,
19 mayısta Bostancı Hatay
Lokantası'nda açılacak.
Sergideki portreler arasında
Aysel özakın, Behice
Boran, Cengiz Bektaş,
Erdal Öz, Erhan Bener,
Füruzan Toprak, İsmet
Kemal Karadayı, Mehmed
Kemal, Nadir Nadi, Nâzım
Hikmet, Oktay Akbal,
ömer Faruk Toprak, Salim
Şengil, Suat Derviş, Şükran
Kurdakul ve Füruzan var.
Hale Tenger
sergisi
• Kültür Servisi — Hale
Tenger'in "Yaşamın
tçinden" konuları işlediği
çeşitli obje çalışmalarından
oluşan heykel sergisi, 11
mayıs - 5 haziran tarihleri
arasında Maçka Galeri
Nev'de açık kalacak. 1986
yılında tstanbul Güzel
Sanatlar Akademisi'ni
bitiren Tenger, çalışmalannı
burslu olarak gittiği
tngiltere'de sürdürdü. Daha
önce 7. Günümüz
Sanatçıları Sergisi ve
Cardiff Hovvard Gardens
Gallery grup sergilerine
katılan Hale Tenger'in ilk
kişisel sergisi'nde 10 yapıtı
yer alıyor.
Ebru sergisi
• Kültür Servisi — Grup
Su Ressamlan'nm "Ebru"
sergisi, 15 Mayıs 1990
tarihine kadar Ayasofya
Müzesi'nde sürüyor. Kağıt
süsleme sanatının en
önemlilerinden olan ve su
üzerine atılan boyaların
kağıda geçirilmesiyle
yapılan "Ebru" sergisinde,
Hikmet Barutçugil, Köksal
Çiftçi, Ülker Akçalı, Nursel
Göksel, Ayşe Akbay, Zuhal
Erol, Vedat Vaytaş, Ayla
Ünal, Nevin Başaran
Alkan, Nil Kutay Erol ve
Deniz tşmen'in yapıtlan yer
alıyor.
BUGÜN
• Hilton Otell'nde
konferans L'zman Psikolog
Erzan Pakel Onur, saat
13.30'da "tnsan llişkilerinde
lletişimin Rolü" konulu bir
konferans verecek. •
• Aroyo Oda Korosu Şef
Yeşua Aroyo yönetimindeki
konserde, çeşitli dönemlerin
madrigallerinden oluşan
yapıtlar seslendirilecek.
Konser, saat 18.30'da
Vezneciler, Kuyucu Murat
Paşa Medresesi'nde
izlenebilecek.
• "Sinemaya Devlet
Kaikısı ve Sistemi" Yavuzer
Çetinkaya'nın yöneteceği,
Başar Sabuncu ve Sabahattin
Çetin'in katılacağı toplantı
saat 19.00'da Kadıköy
Belediyesi Kültür ve Sanat
Merkezi'nde yapılacak.
• İdil Biret resitali
Cüzamla Savaş Vakfı
yararına düzenlenen resital
saat 18.30'da Atatürk Kültür
Merkezi'nde izlenebılir.
• Cemal Reşit Rey
Salonu'nda konser Mimar
Sinan Universitesı Devlet
Konservatuvarı Orkestrası,
şef Dimitri Goia yönetimindt
saat 20.00'de bir konser
verecek. Solist klarnet
sanatçısı Feza Çetin.
• "Mehter ve Batı'ya
Etklsi" Doc. Ateş Acarsoy
ve Yrd. Doç. Dr. Filiz
Kamacıoğlu'nun dinletili ve
dialı konferansı saat 15.00'te
Acıbadem Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi'nde.