22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Sahıbı Cumhurıyet Maıbaacıhk vc Gazeıecıhk Turk Anonım Şırkelı adına Nıdır Nıdı # Genel Vayın Muduru Hasan Cem«l. Mucssese Muduru Emine l'şaklıgil, Vazı Işlen Muduru Oka> Gonensın. 0 Haber Merkezı Muduru YaJçın Ba>er, Savfa Duzcnı Yonctmenı All Scar, 0 Temsıkıler ANKARA Ahmrt Tıa. İZVIIR Hikmel Çeonkmi. ADAN^ Çttin Ygenoglu I; Polıuka Cttal B^İMgK, Dı} Haberkr Ejftuı Bmla. Ekonomı Ongiz Tttrinn, Iş Sendıka Şukran KMencı Kulmı Otal Usttr. Egnım (j«ıca> Şfl>bn. Haber \ra$[ıma İsnel Beriu.1, Vun Haberlen Necdd Do£an. Spor Danışmanı Abdultadir \acdmsn, Dıa Va/jlaı Kİrcnı Çalqkan, Arajurma >lur Alpa>, Duzdtme Abdrfah Vjotı. 0 koordjnator Munel Koraban. 0 Maiı Işler Erol Eritul. 0 Muhasebe Bolcnl Ytanr 0 Bulçe-Planlama. Stvgı Osmınbe)ro£lıı 0 Rcklam A>st Tonın. 0 Ek Yayınlar Hut)j Urtol 0 ldare HııscMA Cura, 0 Işleime Ondrr Ç«ik, 0 Bılgı-lilem \ul lnaJ 0 Personel Stvp BosUncıo*)». «2SLT *• )j.<m Cumhunvn Matbaaaiık « Gaaucılık TA-Ş Türt Oc* Cad. 39/41 Vj^JV» ]a Pk H*-Isunhuı Tıi 512 05 05 (20 hal), Tcta 222* Fax. (i) 526 60 72 0 Burohr Ankm Zıra ûokalp Blv Inkılap S No 19'4. Td 133 11 4M7, TMOL 42344 FK. (4) İH 05 65 0 tıa*- H Zjva Blv 1332 12-3. Td 13 12 30. Tete 52359 Fıx (Sl) 19 5] 60 0 Aıanc Inonu Cad 119 S No 1 Kjt 1, Td 19 37 52 14 tal), TetOL 62155. FM. (71) 19 37 52 TAKVİM: 8 MAYIS 1990 İmsak: 4.05 Guneş: 5.47 Öğle: 13.05 İkindi: 16.58 Akşam: 20.14 Yatsı: 21.49 Haziran-temmuzda büyükfıyat artışları geliyor. Gorbaçov işçilere "Sakin olun, grev yapmayın" diyor Moskova'da 'kıyamet' şarkdanYeni mağazalar Haziranda SSCB'de Büyük tepki Hâlkta fiyat artışlarma Belediye muhalefeti Sovyetler'de kurulmaya başlayacak yeni özel ve yaşamın pahalılanmasma karşı büyük partiye karşı muhalefet şu sıralar mağazalarda birçok malı bulmak tepki var. Metro şarkıcılannın en sık belediyelerde odaklanıyor. Muhalefetin mümkün olacak. Ancak ruble ile satış kullandığı sözcüklerden birisi "kıyamet" çoğunlukta olduğu Moskova Belediyesi yapacak bu mağazalarda fiyatlar serbest. Ülkede yann ne olacağı belli değil. banka ve serbest borsa kurmak istiyor. KEREM ÇALIŞKAN MOSKOVA — "Toprak da Idricndi, nıManmız da/melek di- ye inandık şeytana / Sana gerçe- gi kim söylcr Rusya Ana / Kıya- met kopacak yakında..." Mosko- va'da Arbat sokağına çıkan met- ronun girişinde, hafif sarı sakal- lı, eski bir mont ve eski bir asker kepi giymiş genç böyle söylüyor gitarla. Metro muhalefeti, suskun bir halkın aklından geçenleri dile getiriyor, halkın vicdanıru beste- Jeyip sokaklara döküyor... Rusya'da kıyamet ne zaman kopacak? Moskova'da 1 Mayıs töreninde muhalif "Memorial" (Anılar) örgütü ve Baltık ülkeleri temsilcilerinin kortejin sonunda kümelenip yönetimi ve Gorba- çov'u yuhalamalan "köçiik luya- nef'ti. Asıl "büyük kıyamet" haziran ve temmuz aylarında ko- pacak. Çünkü haziranda, uzun süredir pianlanan bir dizi ekono- mik reform yürürlüğe konacak, temmuzda ise 28. parti kongresi toplanacak. Her ikisi de Sovyet sisteminin değjşim sürecinde kri- tik kilometre taşlannı oluşturu- yor. 1 Mayıs'ta liderlerin konuşması gelenekten olmadığı için Gorba- çov konuşmadı. Moskova Sendi- kalar Birligi Başkanı Scedrin ise Kızıl Meydan'da yaptığı konuş- mada, "Ülkenin kritik kararlar arifesinde derin bir kriz içinde oldugunu" vurguluyordu. Başba- kan Rijkov'un da önümilzdeki ay görevini terketmesi bekleniyor. Yerine en güçlü aday Planlama Daire Baskanı MüslUkov. Aman sakin olun! Gorbaçov zaten nisan ayı bo- yunca tam anlamıyla, konuşmak- tan yorgun düşmüştü. Sık sık ül- kenin belli başlı sanayi yörelerini geziyor, fabrikalara gidip işçiler- le konuşuyordu. Moskova TV'si- nin sürekli verdiği bu konuşma- larda Gorbaçov işçilere canlı el kol hareketleri eşliğinde bir tek şey söylüyor: "Durum zorlasa- cak, ama siz sakin olun, grev fa- lan yapmayın, yoksa hep birlikte feiakete siirükkairiz." Gorbi'nin böylesine yırtmması boşuna değil. Baltık cumhuriyet- lerinin isyanı ile yüz yuze iken bir de "cepbe gerisindc", gecen yıl ol- duğu gibi Rus isçileri grevlere baş- larsa, ülke tamamen kontrolden çıkabilir. O zaman Gorbaçov'un kaderi, Sovyet generallerinin tu- tumuna bağlı bir noktaya gelebi- Ur. 9 mayıstaki Zafer Günü'nde (yann) Kızıl Meydan'da bir askeri geçit töreni yapacak olan Kızıl Or- du generalleri ve Sovyet Genel- kurmay Baskanı Yazov'a göre, Sovyetler Birliği'ni bölüp parça- lamaya kimsenin hakkı yok. As- ı kerler benzer durumlarda her ül- kede üstlendikleri "memleketi kurtanna" görevini yerine getir- meye hazır olduklannı herhalde 9 mayısta bir kere daha gösterecek- ler. Gerekirse tanklar ve olağa- nüstü durumlarla... Aslında herkes merrfteketi (ya- ni Sovyetler Birliği'ni) kurtarmak istiyor. Gorbaçov, bunun önü- müzdeki ay yapacağı radikal eko- nomik reformlardan gectiği kanı- sında. Ne yapacak Gorbaçov? İki önemli adım 1) Komisyon magazalan: Sov- yet günlük yaşamının kronik so- runu olan rnal yokluğuna karşı hazirandan itibaren özel girişim- ciler tarafından bazı kooperatif magazalan açılacak. Gelirin yilz- de 50'si vergi olarak kesilecek. (Buna 'komisyon mağazası' di- yorlar). Tıpkı dolarla mal satılan "B«7oşka" magazalan gibi bu mağazalarda daha çok ve çeşitli mal bulunacak ve en önemlisi "rnble" ile satılacak. Yalnız işin bir püf noktası var. Bu mağaza- larda fiyatlar "serbest" olacak. Yani parası olan kuyruk çilesine katlanmayacak. Yıllardır mal bu- lamama ezikliğı içindeki Sovyet yurttaşı için bu, önemli ve günlük yaşama doğrudan yansıyan bir adım. Ancak gelir düzeyini yuk- seltrne şansı olmayan milyonlar- ca insan buna nasıl tepki göstere- cek? Sınıf farkülasmasının, farklı kompartmanlaı gibi mağazalarda yansımasına (üstelik buradan alış- veriş yapanlar yalnızca parti ve yüksek kademe değil, yeni düzen zenginleri de olacak) halk ne di- yecek? 2) Fiyat artışian: Ekonominin gerçekci bir temele oturması ve rublenin uluslararası düzeyde "koBvertibl" olması için öngörü- len temel reform, devlet sübvan- siyonunun kademeli olarak kaldı- nlması ve fiyatlann yine kademeli olarak serbest bırakılması. Hazi- randan itibaren bazı temel mad- delerde (demir-çelik, kereste, ba- zı kimya ürünleri) gerçek maliye- te göre fiyat artışian olacak ve bunlar kademeli olarak bütun fi- yatlara yansıyacak. örneğin 2 temmuzda kâğıda zam gelecek ve butün gazeteler ve kitaplann fiyatı artacak. Çok satan dergilerden bi- ri olan Ogonyok'un fiyatı 40 ko- METRO MUHALEFETİ — Moskova'da metro çıkıslannda "protest şarkılar'söyleyen gençler. Sovyet halkı 'hızlı degişim, iyi yaşam' istiyor. (Fotoğraflar: Kerem Çalışkan) pekten 70 kopeke çıkacak. Bütün fabrikalar fiyat artışlarma göre yeni bir kâr-zarar hesabı yapacak ve özerk yönetim anlayışına göre işçi çıkarmalar da yavaş yavaş başlayacak. İsyan çıkar mı? Puşkin Meydanı karşısında "Moskova Haberleri" gazetesinin önündeyiz. Burası Moskova mu- halefetinin serbest kursüsü gibi. Sabahtan akşama değişen gruplar burada öbek öbek toplanıp "memieket meseleierini" tartışı- yorlar; duvar gazeteleri asılıyor, her türden ve renkten muhalefet gazeteleri satılıyor. Heyecanla tartışan bir gruba çevirmenlik yapan bir arkadaşım- la birlikte yanaşıyoruz... Ortada kısa boylu, siyah kısa saçlı, çaJış- maktan kalınlaşmış elleri ile 40 yaşlarında bir adam var. Heye- canla ve sert el hareketleri ile İco- nuşuyor: "Nasıl geçinecek millet bn pahalılıkta, isyan çıkacak is- yan, ayaklanma olacak Rusya'- da... " Karşısındaki beyaz saçlı, beyaz ince bıyıklı, eski gri elbiseli, mü- tebessim bir ihtiyar. Konuşmalar- dan onun eski bir devrimci, eski bir parti üyesi olduğunu anlıyo- ruz. Hep sırtına basılmış, kendi- si kimsenin sırtına basıp yuksel- memis eski militanlardan olduğu belli. Kaybedecek bir şeyi kalma- mış, çok şey görmüş bir insanın rahatlığı ile gülumseyip: "Ayak- lanma olmaz, ezerler; bak nasıl basürdüar Bakü'de, Tiflis'te" di- yor. Karşısındaki kara saçlı pes et- miyor. "Onlar azınlıktı" diyor, "Rusya 280 mUyon insan, hepsi ayakJanırsa, ne tank yeter ne top, isyan olacak isyan, ayakJanacak millet. Herkesin burasına gel- di..." Evet, Moskova'nın orta yerin- de "Rusya'da devrim olur mu?" tartışmasımn canlı tanığıyım. Üs- telik tartışmayı yapanlar Sovyet proletaryası... Bu tür tartışmalar oluyor, ancak Rus halkının yıllar- dır edindiği geleneksel sabır ve sü- kûneti ile "ayaklanmaya" yatkın olduğu söylenemez. Daha çok "çile çekmeye, söylenmeye ve katlanmaya" yatkınlar. Genç ku- şaklar daha ateşli, ama onlar da enerjilerini militan bir politik mu- halefete değil muzik çevreci akım- lar, sanat ve alternatif işler gibi yönlere akıtıyorlar. Gençler poli- tikadan büyük ölçude nefret etti- ği için Gorbaçov şanslı. Buna rağ- men Sovyet işçilerinin, örneğin madencilerin sessiz kalacağım da kimse sanmamalı. Eğer fiyat ar- tışlanna karşı, bir grev zinciri pat- lak verirse ve muhalif aydınlar muhalif sendikal hareket ile bır- leşirse, Sovyetler şimdiden öngö- rulemeyecek keskin virajlara doğ- ru ilerler... Moskova'da bir komsomol sek- reteri 'Sovyetler nereye gidiyor?" sorusunu gulerek yanıthyor "Va- tandaş savaşına..." Cumhuriyetlerdeki aynlma eği- limi Sovyet iç politikasının en kri- tik konularından biri. Tabii gün- demin başında Baltık var. Sovyet "Kommersant" (Yorum) dergisi- nin yaptığı çok yeni bir kamuo- yu araştırmasına göre Sovyet yurttaşlannın >11zde 36'sı Litvan- ya'nın bağımsızlığını tarumaktan yana, yuzde 43'ü aynlma istemi- ne karşı çıkıyor ve onu birlikte tutmak için "giiç laıllanılmasını" savunuyor. Yani cumhuriyetlerin ayrılma- sı da kalması da Sovyet halkının en az ücte birini huzursuz kılacak. Tam ikı ucu boklu değnek. An- cak hemen herkeste yaşamın ve ülkenin bugünkü gibi sürüp git- meyeceği ve çok şeyin değişmek zorunda kalacağı "sezgisi" var. Ancak bu değişimin "olumsuz"- a yöneleceği de yaygın bir kanı. Metro şarkılannda en sık geçen sözcüklerden biri "Katastroph" (Felaket ya da kıyamet). SSCB'nin falı Rus halkmda geleneksel misti- sizme de yeniden güçlü bir dönüş var gibi. örneğin TV'de "Tatyana-Pavel" ikilisi haftada iki kez Globe adlı bir dizi prog- ramda sürekli çıkıp kişilerin, ku- ruluşlann, bölgelerin ve devletin "yıldız falına" bakıyorlar. Kunı- luş, yani "doğum" tarihine göre kaderini anlatıyorlar. Bu ünlü ikiliye göre Sovyetler'- in falında şunlar var: 2000'li yıl- larda Sovyet topraklannda yeni bir millet doğacak ve bu toprak- ları savunacak. Bu millet daha çok Sakhalin adaları yöresinden gelip Kore kökenli olacak. (Yok- sa Rus-Kore-Japon işbirliği mi?) Leningrad batacak. Karadeniz ya- nacak, buharlaşacak. Sovyetler Birliği'nde 4 bolgenin talihi par- layacak (Sakhalin, Altay, Novog- rad ve Kınm), ABD-Sovyet işbir- liği de artacak. Leningradlı 23 yaşındaki sosyo- loji öğrencisi sarışın Svenska da Sovyet cumhuriyetlerinin gelece- ğini nasıl görduğünü sorduğum zaman, guzel mavi gözlerinde iç- ten bir ifadeyle bakarak şu yanıtı veriyordu. "Bir Yunan filozofu, yiizyıllar önce kehanette bulun- muş. Bir babanın 15 kızı var. Hepsi birbiriyle kavga edip ayn- lacakiar, ev dağılacak demiş." Güzel Svenska, Sovyet imparator- luğunun yavaş yavaş çözülmesi karşısında eski biı kehanete sıgın- mayı tercih ediyor. Yunanlı filo- zofun adım çıkaramıyor. Nostra- damus mu? "Hayır" diyor. Ne önemi var. Önemli olan büyük bir gelişmenin kaderde yazılı olduğu- nu düşünmenin tesellisi... Sovyetler her gün biraz daha kanşır ve kaynaşırken, muhalefe- tin odaklandığı noktaları da sap- tamakta yarar var: Belediyeler. Evet, Mos-Sovyet, yani Moskova yerel yönetimi ya da bizim alıştı- ğımız deyimle Moskova Belediye- si son yapılan seçimlerde Beledi- ye Baskanı Cavril Popov ve mu- halefetin eline geçti. Belediye, bir- çok binanın kontrolü için parti, KGB ve devletle kavga ediyor, ba- ğımsız finans kaynaklannı arttır- maya çalışıyor, borsa ve banka kurmak, tam serbest pazar uygu- lamak istiyor. Kavganın siyasi boyutu örneğin Lenin mozolesinin Kızıl Meydan'- dan kaldınlıp kaldırılmamasma kadar uzuyor. Belediyede nisan ayında patlak veren bu tartışma, merkezin müdahalesi ve muhalif u>elerin bu kavgayı zamansız bu- lup geri çekilmesi ile sona erdi. Tartışmayı asıl başlatan, unlü muhalif tarihçi Afanasyev. Halk Temsilciler Mech'si'nde, Lenin'in, vasiyetinde Leningrad'da annesi- nin yanına gömülmek istediğini belirttiğini anlatan Afanasyev, Lenin'in hıç değilse bu vasiyetinin tutulmasım istemişti. (Tutulma- yan diğer vasıyet Stalin'in görev- den alınması). Yakında iki önemli muhalefet odağı Moskova ve Le- ningrad belediyeleri olacak. Evet, Gorbaçov ülke içinde ol- dukça yıpranmış durumda. 5 yıl- lık iktidar, reform vaatleri ve hal- kın günlük yaşamının değişmeyi- şi sonucu sokaktaki adam Gorba- çov için "Laf çok, iş yok" diye düşünmeye başlamış. "Glasnost ve perestroyka" bü- yulü sözcukleri ile supurge ve ko- vayı harekete geçiren, ama onla- rı durduracak sözü bilmeyen bü- yucü çırağına benziyor biraz Gor- baçov. Pandora'nın kutusu açıl- mış, yıllardır bastınlan duygular ortayasaçılmış. Herkes ülkeyi bir yana çekiyor. Asya'nın bu dev imparatorluğu, dümen vidalan gevşemiş buyuk bir tanker gibi bi- linmeyen sulara ağır ağır ilerli- tngiltere'nin Çiriden 99yıllığına kiraladığı Hong Kong'ta herkes belirsizlik içinde Hong Kong: Gitmek mi zor kahııak mı? 1997'DE ÇtN'E DEVREDİLİYOR — Hong Kong bugunku goninümüy le ne Çinli ne tngiliz. Çinli yetkili- ler, 1997'den itibaren en az 50 yıl Hong Kong'un yapısına dokunmayacaklannı s6ylu>orlar. Ancak bu açık- lamalar bazı soru işaretlerini silmeye yetmiyor. (Fotoğraf: Mustafa Balbay) MUSTAFA BALBAY HONG KONG — İngiltere ile Çin arasında yapılan anlaşma ge- reği 1997'de Çin'e devredilecek olan Hong Kong'da herkes bölge- nin geleceğini konuşuyor. özelük- le teknokratlann ve işadamlanmn büyük bölümü Hong Kong'u ter- ketmeye hazırlanırken gelir duzeyi düşük olan Çinliler, "Kaybedece- ğimiz birşey yok" diyerek bölge- .den aynlmayacaklanm söylüyor- lar. Hong Kong'lular "Çin'i mi, Ingiltere'yi mi tercih edersiniz?" sorusuna ise, "tngiltere'ji sevmi- yoruz, Çin'e güvenmiyoruz" kar- şılığını veriyorlar. Halen nüfusunun yüzde 97'si Çinli olan Hong Kong'u 1898'de İngiltere Çin'den 99 yıllığına ki- ralamıştı. Çevresindeki 235 ada ile birlikte yaklaşık bin kilomet- rekarelik bir yüzölcümü bulunan Hong Kong bugün önemli bir ti- caret, turizm ve eğlence merkezi olarak biliniyor. Ancak 1984 yı- lında Çüı'Ie tngiltere arasında son şekli verilen anlaşma ile bölge 1997'de Çin topraklanna katıla- cak. Bugun tngiliz vali yönetimin- deki guvenlik gorevlilerinin bile İngiltere'de eğitildiği Hong Kong'un Çin yönetiminde nasıl bir görünüme büruneceği merak konusu. Çinli yetkililer, en az 50 yıl Hong Kong'un bugunku yapı- sına hiç dokunmayacaklannı sık sık yeniliyorlar. Ancak bu demeç- ler Hong Kong'luların kafalarm- daki soru işaretlerinin silinmesi- ne yetmiyor. Chan Kwok Kay, Hong Kong'- ta guvenlik görevlisi olarak çalı- şıyor. Evli ve iki çocuğu var. 1997'ye kadar Hong Kong'u ter- Chan Kwok Kay, Hong Kong'u terketmeyi düşünenlerden. "Biz Çinliyiz, ama yaşam biçimimiz artık Batılı. Yediklerimiz, giydiklerimiz, günlük yaşamımız Çin'den çok Ingiltere'nin etkisi altında" diyor. Üniversite öğrencisi Cynthia Jip kararsız. "Ben İngilizleri sevmiyorum" diyor, "Ama Çine'de güvenim yok!' ketmeyi düşünenlerden. Kay'la Hong Kong'ta sayısı yüzlerı aşan Amerikan tipi fast-food salonla- nndan birinde goruşuyoruz. "Ben kendimi kurtarsam bile çocukla- nm rahat edemez" deyip Hong Kong'u terketme gerekçelerini şöyle sıralıyor: Çevre dostu buzdolabıSoğutma sistemlerinde ozon tabakasının delinmesinden sorumlu tutulan floroklorokarbon yerine helyum gazı kullanılan buzdolabı imal ediliyor. mal buzdolaplannda da kullana- bilecegini biliyordum." Evlerimizin en önemli ihtiyaç- lanndan biri olan buzdolaplannın soğutma tesisleri için helyum, çev- reye son derece zararlı florokloro- karbona bir alternatif olma yolun- da. Insana doğrudan zarar verme- yen, ancak dünyamıa tehlikeli ult- raviyole ışınlarından koruyan ozon tabakasının yavaş yavaş yok olmasından sorumlu tutulan flo- roklorokarbon gazı, klima tesisle- rinde de kullanılıyor. Ama bugu- ne dek bu gazın yerini alabilecek ve aynı zamanda ekonomik açı- dan verimli olan bir başka gaz bu- lunamamıştı. Oysa helyum ucuz ve dünyada neredeyse sınırsız miktarda mev- cut. İşin yalnızca kuçük bir soru- Dış Haberler Servisi — Hel- yum, Dr. Stephen Malaker'in buz- dolaplannda "soğutucu" olarak kullanmayı tasarladığı asalgazm adı. Haberi veren Alman "Stern" dergisine göre 67 yaşındaki atom fizikçisi, yaşamı boyunca bu tat- sız ve kokusuz gaz ile ilgili araş- tırmalar yaptı. Malaker'in Ame- rika'da New Jersey'deki soğutma tekniği konusunda uzmanlaşmış firması "Cryodynamics", eksi 250 dereceye kadar soğutulması gere- ken aletler imal ediyor. Ve bunun için de helyumdan daha ideal bir gaz düşünülemez. "Hemen hemen ürettigimiz her şey" diyor Mala- ker, "Örneğin askeri uydulardaki kızılötesi kameralann soğutucu aletleri gibi, son derece 'gizli.' Ama uzun süredir helyumun nor- nu var. "Özel bir karaera yerine bir buzdolabını helyumla çalışür- mak istiyorsaıuz, alete dev-asa par- çalar monte edemezsiniz" diyor Malaker, "Üstelik buzdolabında eksi 250 derece soğukluğa da ih- tiyacımız yok." Bundan dört >ıl önce Malaker, 20 araştırmacısıyla birlikte fşe ko- yuldu. İki yıl içinde de hedefleri- ne ulaşmışlardı ve helyumla çalı- şan buzdolabının prototipi hazır- dı. Stephen Malaker, "Yody" adı- nı verdiği soğutucusunu uzmanla- rın katıldığı bir kongrede tanıttı. Bu yeni buluş uzmanları coştur- muştu, ama bunun dışında1 her- hangi bir şey olmadı. Oysa helyumun, floroklorokar- bonla aynı guçte soğutulabılmesi için uçte bir oranında daha az enerjiye ihtiyacı var. Helyumla ça- hşan buzdolaplan sübaplara, kon- dansatörlere, buharlaştırıcılara ve yağlayıcı maddelere de ihtıyaç duymuyorlar. İKİ ALMANYA'NIN BİRLEŞME FORMULU "Biz Çinliyiz. Bunu üıkâr etmi- yoruz ama yaşam biçimimiz ar- bk Batılı. Yediklerimiz, giydikle- rimiz, günlük yaşamımız, müzigi- miz, Çin'den çok tngiltere'nin et- kisi altında. Çocuklanmu pop muzik dinleyerek, diskoya giderek egleniyor. Çin'in yönetimi devral- masıyla buradaki ucret düzeyi başta olmak uzere herşey sarsıla- cak. Örneğin benirr >ıllık kazan- cım 13 bin dolar. Ama Çin'de be- nim statiimde çalışan bir kişinin kazancı birkaç bin dolan geçmez. 1997'\e kadar Hong Kong'u ke- sinlikİe terkelmek istiyorum." Kay, "Nereye gitmeyi duşünü- yorsun?" sorusuna ise, "Öncelik- le Tayvanı düşünüyorum. Bunun dışında başka alternatifler de ola- bilir. Kiiçük bir iş kurmayı planlıyonım" karşılığını veriyor. Çin'in devir-teslimden sonra Hong Kong'un yapısında değişık- lık olmayacağını açıklamasının da kendisine guven vermediğini soy- leyen Kay, "Burada çok farkb bir yapı var. Bunun aynen sürmesi çok zor" diyor. Hong Kong Turizm Derneği araştırma bölümunde çalışan uai- versite öğrencisi Cynthia Yip se kararsız. "Hong Kong'u çak seviyonım" deyip şöyle surduru- yor konuşmasını: "Aslında buradaki yapıyı Um anlamıyla çözümlemiş degilin. lngihz-Çin kanşımı bir ortam vır. Hepimiz İngilizce ve Çince konu- şuyonız. Ben İngilizleri sevmijo- rum ama Çin'e de guven m yok." Hong Kong'ta birçok kışi Cynthia'nın ikilemini yaşıyor. Özellikle gençler tam bir belirsz- lik içinde. Ancak çok zengin tka- ret merkezleri ile batakhanelenn yanyana olduğu Hong Kong'Ja alt gelir grubundaki ınsanlann ->u konuda fazla bir kaygısı yok. Yeni yapı teknikleriyle irşa edilmiş, dev, aynalı binaların a- yısı da giderek artıyor Hoıg Kong'da. Adım başı Ingiliz bey- rağının dalgalandığı Central, Sle- ung Wan, Admiralty, Tsim Sıa Tsui semtlerinde Amerikan baı- kalanndan, Avrupa'nın çok ulıs- lu şirket binalanna kadar birbirn- den çok. farklı iş merkezlerini )i- rarada görmek olası. Bu merktz- lerin çevresini ise tenekeden yapl- mış herbiri birkaç metrekareik mınık konutlar öruyor. Hoıg Kong bugunku görünümuyle ne Çin, ne lngıliz. Ancak 1997'rin neler getireceği merak konusı. Dünya çoculdarıBJVTde • NEW YORK (Cumhuriyet) — Birleşmiş MUletler Genel Kurulu'nda dün bir araya gelen yaklaşık 1200 dünya çocuğu, Dünya Çocuklar Günü'nü kutladı. Çocuklar, genel kurul üyelerini BM çocuk hakları bildirgesini imzalamaya çağırdı. Bu arada çocuklann dünya sonınlarına ilişkin olarak sundukları 10 projeden biri Diyarbakır'dan Şule Coşkun'a aitti. 9 yaşındaki Şule Coşkun, Mehmet Sabri Güzel tlkokulu'ndaki arkadaşlan ile birlikte bölgedeki beslenme yetersizliğine çare aramak üzere yaptıklan çalışmalar sonucu, saman arasında mantar yetiştirme yöntcmini geliştirdiler. Turizmciler Lstanbul'da • Haber Araştırma Servisi — Avrupa turizmini yönlendirenler dün İstanbul'da toplandı. Dünya Turizm Örgütü'nün (WTO) 7-11 mayıs tarihleri arasında düzenlediği iki toplantı için çeşitli Avrupa ülelerinden üst duzeyde temsilciler Istanbul'a geldi. 24 Avrupa ülkesi ile birlikte Turkiye*den Turizm Bakanlığı'nın da üye olduğu Dünya Turizm Örgutu'nün "Avrupa'da Turizm Entegrasyonu" konulu semineri dün Ramada Oteli'nde başladı. Seminerin açış konuşmasını yapan Turizm Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Türkmen, 1992 yılında Avrupa'nın tek pazar olmasının önemine değinerek, "Avrupa Birligi, bu birliğin üyesi ülkelerin haklarını birleştirmek yolunda önemli bir adım olacaktır" dedi. Çevre yürüyüşü • YALOVA (Cumhuriyet) — Yalova Lisesi'nde okuyan bir gnıp öğrenci ilçede temizlik kampanyası başlattı. Kampanyayı yaz sezonu boyunca sürdüreceklerini belirten öğrenciler 13 Mayıs Dünya Çevre Günü nedeniyle çevre kirliligini protesto etmek amacıyla sessiz bir yürüyüş yapacaklarını söylediler. Yalova Lisesi'nde okuyan 3000 öğrenciden büyük bir bolümünün yürüyüşe katılacaklarını söyleyen öğrenciler, meslek kuruluşlarını ve Yalova Belediye Başkanı'nı ziyaret ederek destek istediler. 450 gramlık bilffisayar • Istanbul Haber Servisi — Dunyanın ilk avuçiçi. büyukluğünde bilgisayan METAKOM şirketler grubunca piyasaya sunuldu. 450 gram ağırlığında olan bu portatif ATARİ PORTFOLİO bilgisayarlan 1BM uyumlu. Marifetli bilgisayarlann belleği 640 KB'ye kadar genişletilebiliyor ve her türlu bilgisayarla kolayca iletişim kurabiliyor. Bilgisayarlar 1,5 voltluk 3 adet pille ve şehir elektriği ile çalışabiliyor. EvKlikte tehlikeli yıllar • ANKARA (ANKA) — Türkiye'de evliliklerin 6'na yıldan itibaren tehlikeye girdiği belirlendi. Istatistiklere göre fazla boşanma, evlüiğin 6'ncı ile 10'uncu yıllan arasında meydana geliyor. Boşanmada da en fazla geçimsizlik rol oynuyor. 1989 Türkiye istatistik yıllığı rakamlanna göre 1988 yılı içinde meydana gelen toplam 22 bin 513 boşanmadan 5 bin 501'i, evliliğin 6'ncı ile 10'uncu yıllan arasında oldu. Hamilelere jimnastik • İSTANBUL (AA) — Şişli Belediyesi, hamilelik, hamilelik sonrası dönem, kalp hastalan ile beden özurlüler için spor yapma olanağı sağladı. İTÜ Beden Eğitimi Bölüm Baskanı ve Şişli Belediyesi Kültür ve Spor Kulübü'nün katkılan ile dün İTÜ Gümüşsuyu Spor Salonu'nda başlatılan çalışmalara, ilçede yaşayan her vatandaşuı serbestçe katılabileceği bildirildi. Spor çalışmaları, uzman elemanlar gözetiminde yurutüluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle