22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8MAYIS 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 AkyoPdan okul temeli • Eğitim Servisi — Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, dünyanın eğitim krizi içinde olduğunu ve dünyada 100 milyon çocuğun okula gidemediğini söyledi. Türkiye Gazetesi'nin yaptırdığı okulun temeli dün Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol tarafından atıldı. Türkiye Gazetesi sahibi Enver ören tarafından yaptınlan okulun temel atma törenine Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un yanı sıra Istanbul Valisi Cahit Bayar, İstanbui Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve Bakırköy Belediye Başkanı Yıldırım Aktuna da katıldılar. Törende konuşan Avni Akyol, Türkiye'nin eğitim konusunda dünyada iyi bir sırada yer aldığını belinerek "Turkiye'de 19190 yılında okuma oranı yüzde 80. Dünya nüfusunun ise beşte biri okuma yazma bilmiyor. Yılda 14 milyon 600 bin çocuk ölüyor ve dünya buna seyirci kalıyor" dedi. Evren-Nesin davası • ANKARA (UBA) —' Türkiye'nin yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren aleyhine açılan ilk tazminat davasına bugün devam edilecek. Mahkemenin, bugünkü dumşmasında kararını açıklaması beklenirken, bu kararın niteliği Evren aleyhine açılması düşünülen çok sayıdaki hukuk ve ceza davasının sonucunu da etkileyecek. Evren'in Aydınlar Dilekçesi'ni imzalayanlara Vatan haini' dediği savıyla Aziz Nesin tarafından açılan 100 milyon Iiralık dava bugün 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüşülecek. Öte yandan Zaman gazetesi, "Nesin Vakfı'nda dinsiz, komünist yetiştiriliyor" başlıklı haberleri nedeniyle yazar Aziz Nesin'e 3 milyon lira manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi. Trafik kazaları: 4 ölü • Haber Merkezi — Yurdun çeşitli yerlerinde dün meydana gelen trafik kaealarında 4 kişi öldü, 61 kişi de yaralandı. Gaziantep'in Kilis ilçesine bağlı Gözlüce köyünde meydana gelen kazada, tarım işçilerini taşıyan Faik Aslan yönetimindeki traktör, aşırı hız yüzünden virajı alamayarak 20 metrelik uçuruma yuvarlandı. Kazada işçilerden Ahmet Göksu (23), Güllü Kaya (45) ile Fehime Can (45) öldüler, çoğu ağır yaralı 32 kişi de Gaziantep ve Kilis devlet hastanelerinde tedavi altına alındılar. Hatay'ın Dörtyol ilçesinde ise hatalı sollama sonucu meydana gelen kazada Latife Ağlar öldü. İTÜIü ögrenciler İstanbuTda • tsUnbul Haber Servisi — Aksaray Karasu mevkii yakmlarında önceki gece kaza geçiren İTÜ Inşaat Mühendisliği öğrencilerinden bir grubu tedavi aJtında bulunduklan Aksaray'dan, polis helikopteri ile Istanbul'a getirilerek tedavi altına alındı. Araştırma görevlisi Temel Yetimoğlu ve Demiray Şimşek, idare görevlisi Haldun llim, mühendis Aydın Şimşek, öğrenciler Murat Sarıoğlu, Emel Irtem, Murat Muratoğlu, Sinan Büyüksakal, Korkut Çolakoğlu, Erdal Irtem, Selçuk Bozkız, üniversite yetkililerinin girişimleri sonucu, tedavi altında bulunduklan Aksaray Devlet Hastanesi'nden polis helikopteri ile Kumkapı balık hali yakınına inen yaralılar, daha sonra 5 ambulansla İstanbui Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tedavi altına alındılar. Halen enyükseği200 bin lira olan öğrenci harçları 1990-91sezonunda 5 milyonu aşabilecek Üniversitelîye 'ateşten gömlek'ANKARA (Camburiyet Bürosu) — Üniversite harçları önümüzdeki öğretim yılından başlayarak "kademeli" olarak çok büyük oranlarda arttırıla- cak. Öğrenciler okuduklan fakültenin masrafları- nın yarısını karşılayacaklar. Halen en yükseği 200 bin üra olan öğrenci harçlannın, 5 milyon lirayı aşa- bileceği kaydedildi. Isteyen öğrencinin öğrenim masrafı daha önce olduğu gibi devletçe borçlanma karşıhğı verilecek. Öte yandan Milli Eğitim Baka- nı Avni Akyol ve ANAP'lı muhafazakârların kar- şı çıkmasına karşın, YÖK Başkanı İhsan Doğrama- cı'nın Cumhurbaşkanı Turgut ÖzaJ katındaki gi- rişimleri sonucunda Bilkent'e devlet yardımı yapıl- ması kararlaştırıldı. Resmi Gazete'de 11 nisanda yayımlanarak yü- rürlüğe giren kanun hükmünde Rararname hüküm- lerine göre mevcut uygularnanın tersine harçlar her üniversite ve bolüm için ayrı olarak belirlenirken harçlarda da büyük oranlarda artış olacak. 2547 sayJı Yükseköğretim Yasası'nın 46. maddesini de- ğiştiren kanun hükmünde kararnameye göre üni- versitelerin cari harcamalanmn en az yüzde 50'sini devlet verirken geriye kalan kısım her fakülte ya da bölüm için öğrenci başına düşecek miktarın be- lirlenmesiyle öğrenciler tarafından karşılanacak. Buna gore önceden öğrencilerden öğrenim maliyet- lerinin en fazla yuzde 20'si tahsil edilebilirken bu oran yüzde 50'ye yükselebilecek. Mevcut harç miktarlarının düşük düzeyde kal- ması yüzünden Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve YÖK Başkanı İhsan Doğramacı'nın anlaşarak çık- masını sağladıkları kanun hükmünde kararname- de "harç"ın adı "cari hizmet ödenegi" olarak de- ğiştirildi. KHK'da yeralan diğer hususlar şöyle sıralandı: — öğrenci başına cari hizmet ödenegi, öğrenim dallannın nildikleri ve süreleri ile yükseköğretim kurumlannın ozellikleri göz önunde tutularak farklı miktarlarda tespil edilebilir. — Yükseköğretim kurumlannda cari hizmet öde- nekleri (sosyal transfer ödemeleri dahil) öğrenci ba- şına tespit edilir. Bu miktarın her xıl Bakanlar Ku- rulu'nca belirlenecek kısmı ilgili yükseköğretim ku- rumuna ödenmek uzere devlet tarafından öğrenci- ye verilir. Geri kalan kısım öğrenci tarafından kar- şılanır. Devletçe karşılanacak kısım yüzde 50'den az olamaz. — Öğrenci tarafından ödenecek miktar isteyen öf renciye Kredi Yurtlar Kurumu'nca kredi olarak verikbüir. — öğrenci ve devlet tarafından yapılacak öde- melerin miktar ve bölgelere göre oranları ile bu uy- gulamaya ilişkin esas ve usuller her yü Bakanlar Ku- rulu'nca yeniden belirlenir. — Zamamnda ödenmeyen kredi borçlan. 6183 sayıh Amrae Alacaklannın Tahsil Usulü Hakkın- da Kanun hukümlerine göre mal sandıklannca tah- sil edilerek Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ödenir. Uygulama nasıl olacak? KHK ile getiriien değişikliğe göre her yıl devlet tarafından öğrencilere öğrenim masraflarının Ba- kanlar Kurulu'nca belirlenecek miktar kadar olan karşılığı çek olarak verilecek. Öğrenciler bu çekle- ri üniversitelerine götürecekler. Oğrenciler, mali du- rumlannın yetersizliği durumunda ise kendileri ta- rafından ödenmesi gereken miktan da Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan kredi alarak karşılayabile- cekler. Önümüzdeki öğretim yılında başlayacak uygu- lamaya göre üniversite harçlan kademeli olarak bu- günkü rakamlara göre sonuçta yüzde 5 binlere va- ran oranda arttırılabilecek. Buna, Bakanlar Kuru- lu'nca belirlenecek destek miktannın tutan etki ede- cek. Halen yüksek olarak tıp fakülteleri öğrencile- rinden aünan 200 bin lira tutarındaki harçlar 5 mil- yon lirayı aşabilecek. Öğrenci harçlannın büyük oranlarda arttınlma- sını öngören KHK ile 2547 sayıh Yükseköğretim Yasası'nda getiriien değişiklikler, ilk kez Cumhur- başkanı Turgut Özal tarafından Ankara'daki Uni- versitelerarası Kurul toplantısında dile getirildi. YÖK Başkanı Doğramacı'nın ia onayladığı deği- şikliklere yol açan temel duşüncelerin, "öğrencile- rin paralı eğitim yapacaklan için derslerine daha fazla agırlık vermesi, derslere devamlann saglan- nıası, para ödeyen öğrencinin universiteden daha kaliteli hizmel beklemesi \e alrnası, üniversitelerin yıllannus öğrencilerden anndınlmalan" olduğu kaydedildi. Değişiklik 9 nisan günkü Bakanlar Kurulu top- lantısında ele ahndı ve Bakanlar Kurulu'nca onay- landı. Toplantıdan sonra gazetecilere açıklama ya- pan Milli Eğitim Bakanı Akyol, getiriien değişik- likle üniversite öğrencilerinin program, tür veya alanlarına göre öğrenim maliyetlerinin yüzde 10'unu karşılayacaklarım" söyledi. Akyol'un sa- dece önümüzdeki öğretim yılını göz önüne alarak yaptığı anlaşılan açıklamasının tersine çıkarılan KHK'da öğrencilerden öğrenim masraflarının yüz- de 50'lere varan oranda tahsil edilmesi öngörüldü. likle üniversitelerin karşılaştığı fınansal güçlükle- rin de giderilmesinin amaçlandığını belirten Serin, "Böylece öğrencilerin eğitimlerine para verdikleri için daha fazla özen göstermeleri sonucu doğacaktır" de.Ji. Serin, öğrencilerden tahsil edilecek miktarın Ma- liye Bakanlığı, YÖK, DPT ve üniversitelerin ortak katkılarıyla belirlendikten sonra Bakanlar Kuru- lu'nca onaylanacağını söyledi. Bilkent'e Özal kolaylığı Milli Eğitim Bakanı Akyol'un "şiddetle" karşı çıktığı ve Milli Eğitim Komisyonu'nda ANAP'lı muhafazakâr milletvekillerince engellenen "vakıi üniversitelerine devlet bü'tcesi"nden yardım edilme- sine ilişkin girişimler ise aynı kanun hükmünde ka- rarname ile garantiye alındı. YÖK Başkanı Doğ- ramacı'nın Cumhurbaşkanı Özal katındaki girişim- leri sonucunda Bilkent'e sağlanması düşünülen an- cak yasa tasansırun engellenmesi yüzünden gerçek- leşmeyen kolaylıklar, KHK ile sağlandı. KHK'da "Benzeri devlet üniversiteieri için yapılacak yardım- Prof. Serin Öğrenciler eğitimlerine, para verdikleri için özen gösterecekler. Bu değişiklik sonucu üniversiteler, karşılaştıkları finansal güçlükleri giderecekler. Prof. Togrol Yeni düzenleme ile öğrencilerden alınacak harç, yükseköğretim kurumlannm cari hizmet ödeneklerini karşılamak için alınacaktır. Prof. Kayan Yükseköğretimin paralı olması, öğrencilerin yüzde 70'ine ya da daha fazlasına burs verilmemesi halinde başarısız olur ve çok büyük reaksiyon görür. Akyol'un açıklaması, değişiklikten yeterince haber- dar edilmediği izlenimi uyandınrken harçlardaki yüksek oranlı artışların "kademeli" olarak yapı- lacağı ortaya çıktı. Tepkiler Üniversitelerin harçlannın kademeli olarak bü- yuk oranlarda arttınlması, devletin "sosyal devlet" özelliğine ciddi bir darbe olarak nitelendirildi. Dü- zenleme ile çok büyük miktarlara varacak harçları ödeme gücü olmayan öğrencilerin üniversite son- rası meslek yaşamlannda "ağır borçlar" yüklen- mek zorunda kalacaklan kaydedildi. Buna bağlı olarak yoksul ya da ödeme gücü sınırlı ailelerin ço- cuklannın yükseköğrenim şanslarının önemli ölçü- de azalacağı vurgulandı. Değişikliği değerlendiren Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necet Serin, kararı olumlu kar- şıladığım söyledi. Üniversitelerine bağlı tıp fakül- tesinin halen 200 bin lira olan harcının kademeli artışlar sonucunda 5 milyon lirayı da geçebileceği- ni ifade eden Serin, "Ancak bu artış azar azar ve alışbra ahştıra gercekleştirilecektir" dedi. Değişik- dan fazla olmamak üzer? vakıflar tarafından ku- rulan üniversitelere de Bakanlar Kurulu'nca tespiı edilecek esaslara göre devlet yardımı yapılabilir" hükmü getirildi. Ancak halen sadece Bilkent'in yararlanabilece- ği bu hükümde yer alan "Yardım yapı/abilir" şek- lindeki sözcüklerin, hükümet üyelerinin büyük ço- ğunluğunun karşı çıkması durumunda Bilkent'e hi< yardım yapılmaması anlamına gelebileceği de ifa de edildi. Bu durumda Doğramacı'mn kendi üni- versitesine yardım sağlamak için hükümet düzeyin- de de temaslar yürütmesi gerektiği ifade edildi. BL hüküm, yasa tasansını inceleyen komisyanda da da ha önce "Yardım yapılır"dan "Bakanlar Kunılu"n- Ca yardım yapılması kararlaştınlabılık"e çevnlmîş, ancak muhafazakâr ANAP'lılann engellemeleri yü- zünden, genel kuruldan geçmesi de uzak bir ihti- mal oiarak değerlendirilmişti. • Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ergün Toğrol, Yükseköğretim Kanunu'nun 46. maddesin- de yapılan değişiklikle, üniversitelere gereksiniır duydukları ölçüde kaynak aktarımının mümkur olamayacağını söyledi. Prof. Toğrol, "46. madde, yükseköğretimin finansmanı konusunda çığır aça- cak bir görüş getiraıektedir" dedi. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorularını yanıtlayan Prof. Ergün Toğrol, üniversitelerinic 1990 yılı cari bütçesinin 36 milyar lira olduğunu vt bu yıl için öğrencilerden alınan harç toplamınm da 1.5 milyara ulaştığını söyledi. Boğaziçi Üniversi- tesi'nde lisans öğrenimi gören öğrenci sayısınır 7.644 olduğuna dikkat çeken Prof. Toğrol, öğren- ci başına düşen cari giderlerin en az yuzde 50'sinic devlet tarafından ödenmesi, diğer bölümünün is« öğrencilerden alınması halinde, Boğaziçi Üniver- sitesi öğrencilerinin daha önceki yıllarda ödedik- leri harçların çok daha fazlasım ödemek zorundî kalacaklarını belirtti. Öğrencilerden alınan harçlann daha önce öğren- cilerin beslenme, kültürel ve sportif faaliyetleri ilt diğer sosyal ihtiyaçları için kullanıldığını hatırla- tan Prof. Toğrol, şunlan söyledi: "Yeni duzenleme Ue öğrencilerden alınacak barç, yökseköğretim kurumlannm cari hizmel ödenek- lerini karşılamak için alınacaktır. Cari hizmet öde- neginin oğrenci başına tespit edileceği kaydedflmek- le birlikte kimin tespit edeceği belli degildir. Bu kü- çuk gibi görunen fakat önemli bir konudor. Yük- seköğretim kurumlan katma bütçe ile yönetilmek- tedir. Katma bütçelere her yıl TBMM larafından kabul edilmektedir. Yükseköğretim kurumlannifl cari hizmet ödeneklerinin de TBMM tarafından tes- pit edilmesi gerekmektedir. O halde, önce her üni- versitenin bütçe kanunu içerisinde bu ödenekleı gösterilecek daha sonra saglanmaya çalışılacaktır. Ödenek sağlanması öğrencilerin ödediği harçlarla olacaktır. Aniaşıldığıııa göre öğrenciler tarafından ödenecek 'harç'ın devlet tarafından karşılanacak kısmı öğrenciye verilecek, öğrenci bunun üstüne kendi ödeyeceği (veya Kredi Yurtlar Kurumu'na borçlanıp sağlayacağı) kısmı eldeyerek ve devam eltiği yükseköğretim kurumuna ödeyecektir. Böy- lece öğrencinin, yükseköğretim kurumunun barca- malan hakkında da bir fikri olmasmın istendiği an- laşılmaktadır." Venı düzenlemenin 1990-1991 eğitim-öğretim yı- lında nasıl uygulanacağının bugünden belil olma- dığını belirten Prof. Toğroi, "Ekim 1990 larihin- den başlayarak Maliye ve Gümriik Bakanlığı'nın üniversitelere gönderdiği ödenekicri durdurmasj ve üniversitelerin 'kendi yağlan ile kavrulmasr gerekmektedir" dedi. Düzenleme öncesinde kanunun 46. maddesindeld Harç Fonu'nun hemen tamamının öğrencilerin bes- lenme masraflarının karşılanmasına harcandığım, böylece ucuz ve kaliteli yemek çıkarılması olana- ğının bulunduğunu kaydeden Üniversite Rektörü, şöyle konuştu: "Oysa, 1990 yılı üniversite bütçelerinde öğren- ciye beslenme yardımı yapılması Uc ilgili bir fasıl bulunmadığından yeni düzenlemeye göre oğrenci- den daha fazla harç alınraasına rağmen beslenrae konusunda bir yardım yapılamayacaktır. Bu konu- da yeni düzenkmelere gereksinim bulunmaktadır. 46. madde, yükseköğretimin finansmanı konu-ı sunda çıgır açacak bir görüş getirmektedir. Bu gö- riişün haklılığı tartışılabilir. Açık olan husus, >eni düzenleme ile üniversitelere gereksinim duydukla- n ölçüde kaynak aktarımının miimkun olamaya- cağıdır." ITÜ Rektörü Prof. Dr. tlhan Kayan da "paralı ögretim"in, karşıhklı burs sisteminin büyük ölçü- de uygulanmaması halinde başansız olacağını söy- ledi. Prof. Kayan, "Yükseköğretimin paralı olması, öğrencilerin yüzde 70'ine ya da daha fazlasına burs verilmemesi baiinde başansız olur ve çok büyük re- aksiyon göriir. Burs verilmemesi halinde yükseköğ- retim daha kısıtlı bir kitlenin imkânı dahilinde ka- lır ve amacın da böyle olmaması gerekir. Eşit ka- büiyetlere aynı haklann verilmesi gerekir. Paralı öğ- retime geçmek için öğrencilerin yuzde 70 ya da da- ha faziasına burs vermeyi göze almak zorunludur" diye konuştu. ^ Genc, basarılı ye heyecanlı.^ Adı,înilyîîrlar ile anmyor.. ^ Dogum jrGünü; 5 Mayıs1986! 'Marksist sol' nasıl bir kurultay istiyor? Katılıııak îsteyen herkes katıiıııah Bu tanımlar, SPOR LOTO için. Bugün 4.Kuruluş Yıldönümü.. Sizlerden aldığı Güc,Güvenve Ügiyle; NİCE YILLARA! MASTER tç Poiiüka Seoisi — "Sosyalist- krin Biriik Partisi'mn kuruluş sü- recinde şu sıralar en önemli konu- yu, gelecek ay sonunda toplanma- sı beklenen 1. Kurultay'a katılacak delegelerin "nasıl belirleneceği" oluştunıyor. Girişimciler ve yürüt- me kurullannda görev alan üye- kr, bu konuda "ortak bir yonlem" saptama çalışmalannı sürdürür- ken yeni parti için bir araya gelen- ler arasında 'şimdilüV' farklı gö- rüşler de olduğu gözleniyor. Bu konuda 'nasıl bir kunütay' sorusunu yanıtlayan, yürütme ku- rulu üyelerinden bağımsız millet- vekili Kemal Anadol, kurultaya katılacak delegelerin, illerin seç- men sayısına ya da nüfusuna gö- re beh'rlenmesini öneriyor. Farklı görüşler Kemal Anadol , kurultayın il- lerin seçmen sayısına ya da nüfu- suna göre saptanacak oranlara göre toplanabüeceğini, Siyasi Par- tiler Yasası'nın kurultaylarla ilgili hükümlerinin uygulanabileceğini savundu. Anadol, "Örneğia Siya- si Partiler Kanunu'na göre her il, kurultayda milletvekili sayısının iki kao bir oranda temal edJunek- tedir. Bu oran gerekirse fiçe veya dörde çıkartılabilir" dedi. Kurultaya gelecek delegelerin saptanması için Anadol'un öne- risi şöyle: "Mutiaka yeni partinin yiiriit- me kurnlunda görevlendirilecek ekiplerle ilişki kurarak gerekirse bölge toplanblan yaparak belirii matabakatiarla veya zorunlu ka- hnırsa oylamayla saptanabib'r. Kı- saca parti kurulmadan önce bile kurulu düzen partilerinin knnıl- taylanndan daha disiplinli, dü- zenli ve temsili niteliği açısıadan biçtoir kuşkuya yer bırakmayacak olçulerde loptamnalıdır. Elbet bö- tna ounlar benim kişisel düşünce- lerim. Karan yüriitme kuruiumıu verecektir ve bu karar uygulaaa- caktır. Uğur Cankoçak'ın ise bu konu- da görüşleri farklı. Cankoçak, ha- zirandaki kurultaya isteyen herke- sin, özelh'kle de emekçilerin tümü- nün katümasından yana. Canko- çak konuyla ilgili olarak "Katılı- mın fazla olraasından cekinilme- mclidir. Gerekirse haziran kurnl- tayı stadyumda yapılabilir. Katı- lan bcrkese açık olmalı. Ancak eylül kuraitayı için haziran knral- tayında deiege secimi yapılabilir. Çttnkü yeni sol parti mutiaka yı- ğınsal bir parti ve altenudf bir parti olmalıdır. Bu n«denJe dc gecmiste SDP, TİP, TSİP üyesi olan arkadaşlar birey olarak ka- tılmışlardır. Bu bir gnıpiar koa- lisyonu değildir. Bu nedcnle de hazirandaki kurultaya kattlmak isteyen herkes katılmalıdır" gö- rüşlerini dile getirdi. "Yerel inisiyatifler" Çağatay Anadol, "Nasü bir knroltay" sorusuna şu karşılığı verdi: "Sosyalistierin Biriik Partisi aşağıdan yvkanya bir gerçekkş- me modciiyle oluştunıiuyor. Yur- dun bcr yanında, gecmisteki ya da gunümazdeki özgül siyasi tutnmu ne olnrsa olsun, böyle bir parti- nin kumimasuıdan yana ofauı her- kes bir araya gdmeH ve oluştura- caklan yerel biriik inisiyatirıııin kurultay kablınıcılannı bctirieme- Bdir. Yerd inisiyatiner oioştuklan anda kurultay kabhıiKiiaruun na- sıl, hangi nispetlerde tespit edile- ceği konusunu beliriemek üzere girişimJmizle lemas kunnalıdır." AtiBa Coşkun, kurultaya katı- lacaklan belınirken "Girişim, si- yasal möcadelede yasal bir parti ile yer almak isteyen tim sosytt- list kişi ve çevrderin ya da diğer yoğunluklann kadlımına açık olan bir kurultay örgütlemeyi amaçlıyor. Mücadetemizi benim- seyen herkes karuttaya katılma bakkına sahipdr ' dedi. Coşkun konuyla ilgili düşünce- lerini şöyle aktardı: "Kanımca girişim kurultay ha- zıriığı sürecinde demokretik-, adil ve eşit katıhma olanak sağlayan bir çanşma yöntemi izlemelidir. Bunan için de dıizenieoecek yerel toplanbbu- berkese açık olmalı, bu konuda bir sınıriamaya yer veril- memetidir. Yerel toptanülara ken- diliğiaden kaüiım, sürecin dc- mokrarikliğinin en önemli güven- cesini oluşturmaktadır. Özeflikle değişik görüş ve yaklaşım biçinı- ierinin yerel topianbiara yansıma- sı sağlanmalı ve böylece Sosyalist Biriik Partisi'nin hcnüz oluşum sürecindeyken zenginleşmesi sağ- lanmaudır." BflTt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle