Katalog

8 MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 İtalyacia yerel seçim • ROMA (Cumhuriyet) — Batı Avrupa'nın en büyük Komünist Partisi olan ltalyan Komünist Partisi (İKP) dün yapılan yerel seçimlerde ağır yenilgiye uğradı. Yerel seçimlerden kazançh çıkan tek parti ise Sosyalist Parti oldu. llk belirlemelere göre komünistler yüzde 23, sosyalistler de yüzde 15,5 oranında oy aldılar. Kuzey- Güney ırkçıhğı ve yabancı dilşmanhğı politikası izleyen "Lombardiya Ligi"nin Milano'da oyların yüzde 20'sini almasv, seçimlerin en sürpriz sonucu oldu. Lig'in başansı, ltalya'nın hâkim siyasi gücü Hıristiyan Demokratlann oy kaybetmesine yol açtı. Oylann küçük partiler arasmda dağılmasının "hükümet edebilme"yi büsbütün güçleştireceği belirtiliyor. Muhalefet unmtlu • SOFYA (AA) — Bulgaristan'da muhalefetteki Demokraıik Güçler Birliği (UDF) gelecek ay yapılacak ilk serbest parlamento seçimlerini kazanacağıtıdan emin olduğunu bildirdi. UDFnin seçim kampanyası lideri Petko Simeonov, eski lider Todor Jivkov'u deviren ve ülkede ilk serbest seçimlerin gelecek ay yapılmasıru sağlayan kişilerin verdiği sözlerin "ikna edici olmadığını" söyledi. Bulgaristan'da 16 muhalif grubun bir araya geltnesiyle oluşan UDF, 6 ay önce kurulmuştu. UDF liderlerinin çoğu Jivkov döneminde tutuklanan ve baskı altına alınan eski muhaliflerden oluşuyor. BothaVlan çıkış • JOHANNESBURG (AA) — Güney Afrika'nın eski devlet başkanı Pieter Botha, iktidardaki Ulusal Parti'den aynldığını açıkladı. Botha, Dominical Rapport gazetesine verdiği demeçte, şu an işbaşında bulunan Devlet Başkanı Frederik de Klerk'i de ülkenin gelişimini engellemekle suçladı. Güney Afrika Komünist Partisi Genel Sekreteri Joe Slovo'nun, Pretoria hükümeti ile görüşmeler yapacak Afrika Ulusal Kongrcsi heyeti içinde yer almasını da eleştiren Botha, "Bu hareket bardağı taşıran son damla" diye konuştu. ABD pazarkk yapmıyor • WASHINGTON (AA) — ABD Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzwater, ülkesinin rehineler konusunda pazarlık etmeme yolunda izlediği siyasete devam edeceğini söyledi. Fitzwater, bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'da İran yanhsı gruplarca rehin tutulduktan sonra serbest bırakılan ABD'U Frank Reed'in "rehin tutulduğu süre içinde barbarca davranışlara maruz kaldığını" belirterek "Bundan ötürü Reed'in kızgın olması makûldür" dedi. Fitrwater, "Teröristlerin Amerikahlan kaçınp dövebüecekleri ve buna devam edebileceklerini sanmalanna izin veremeyiz" dedi. Kaddafi'den saldırı pianı • ATİNA (AA) — Libya lideri Muammer Kaddafi, 1986 yıhnda ABD'nin Libya'yı bombalamasına misilleme olarak Girit'teki Amerikan üslerini bombalamaya karar verdiğini, ancak daha sonra bu karanndan caydığını söyledi. Girit'te düzenlenen "Akdeniz'de Banş" konulu "uluslararası konferansa" uydu yayını aracılığıyla bir mesaj gönderen Kaddafi, ABD'nin 1986 nısamnda Libya'ya yaptığı saldırıda, savaş uçaklanmn Girit'teki Gurnon ve Suda üslerinden havalandıklannı, ayrıca bu üslerden Libya'ya füze fırlatüdığını öne sürdü. iktidardaki UBP yüzde 55 ile 50 sandalyeden 34 3 ünü kazandı KKTC'de muhalefet küskün İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA — KKTC'de cumhurbaşkan- lığı seçiminden sonra yoğun bir propagan- da ve heyecana neden olan milletvekili genel seçimlerini iktidardaki Ulusal Birlik Panisi'nin (UBP) kazanmasıyla gözler ye- niden Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a ve Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmelere çevrildi. Resmi olmayan kesin sonuçlara göre UBP, yüzde elli beşe yaklaşan bir oy oranıyla KKTC Mecüsi'ndeki elli milletvekilliğinin üçte ikisini aşan bir çogunluğu oluşturan 34 nulletvekilliği elde etti. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Top- lumcu Kurtuluş Partisi (TKP), Yeni Doğuş Partisi'nin (YDP) desteklediği Demokra- tik Mücadele Partisi (DMP), 16 milletve- kili çıkarabildi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, sonuçlann belli olması üzerine, "Bu sonuç, halkınuzın sağduyusunu yeniden ispat etmiştir" dedi. Denktaş, "sonuçlann hayıriı uğurlu olmasım" dilediği seçim ertesi de- mecinde, "muhalefet olarak meclise gide- cek olan arkadaşlann,rauhalefeti,devamh bir karalama değil, idareye olumlu eleşti- rilerle yardımcı olma ve daha iyinin yapıl- masını saglama olarak görmelerim" de is- tedi. UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu, "ye- niden görev için ooay almanın fevkaiade olumlu bir olay olduğunu" söylerken CTP eski Başkanı Özker Özgiir ile TKP eski Başkanı Mustafa Akıncı, DMP Başkanlar Kurulu üyeleri olarak, seçimlerin olağanüs- tü koşullarda UBP dışı güçlerin etkisi al- tında geçtiğini ve milli iradenin, yeni seçim sistemiyle meclise yansımadığını belirtti. Asil Nadir'e, devlet gücüne karşı diren- diğini" yazdı. Kıbns Postası, 'Demokrasi- nin sonu', 'Seçim kıran kırana' başlıklan- nı kullanırken Asil Nadir'in sahibi oldu- ğu gazeteler, bu arada Kıbrıs, "Halkın ka- ran: UBP" manşetini attı. Rum gazeteleri, "seçimleri UBP'nin ka- zandığını", "bu sonuçta Asil Nadir ve Türkiye'nin etkisinin rol oynadığım, Tiir- kiye kökenli göçmenlerin UBP'nin kazan- Ulusal Biriik Partisi'nin seçimleri farklı kazanması, muhalefetteki partiler tarafından "Asil Nadir'in ve TRT'nin zaferi" olarak nitelendi. Cumhurbaşkanı Denktaş, muhalefetin olumlu eleştirikrle iktidara yardımcı olmasım istedi. ANKARA Derviş Eroğlu, "yeni görev anlaytşı ve ye- ni kadrolarla kısa zamanda >urttaşlanna seçim bildirgesinde taahhüt ettikleri hU- metleri vererek var olan problemleri çöze- bileceklerine inandıklannı" da vurguladı. Muhalefet yanlısı gazeteler, özelükle Or- tam, "seçimi işadamı Asil Nadir'in kazan- dıfcınT, "muhalefetin TRTye. Rum ortaklı masında etkin rolü bujuııduğunu" ileri sür- dü. Ulusal Birlik Partisi, yüzde otuz dört oy oranını aşan ve en çok oyu alan parti ola- rak, yeni seçim yasası uyannca, her bölgede öngörulen üçte bir avantaj milletvekilleriyle öncelikle Lefkoşa'dan 7, Magosa'dan 6, Girne'den 2 milletvekili kazandıktan son- ra, nispi değerlendirmeyle 19 milletvekil- liği daha elde etti. Buna göre UBP, Lefko- şa seçim bölgesi için 16, Magosa bölgesin- den 13, Girne bolgesinden 5 milletvekili çı- kardı. DMP ise Lefkoşa seçim bolgesinden 7, Gazimagosa'dan 6, Girne bolgesinden 3 ol- mak üzere, .yüzde 45'e yaklaşan oy oranı- na karşın, en çok oy alan partiye verilen üçte bir avantaj nulletvekilliği muessesesi nedeniyle, ancak 16 milletvekili elde ede- bildi. Bu sayıya göre DMP'yi destekleyen CTP'li adaylardan 7'si, TKP'li adaylardan 7'si, YDP'Ü adaylardan 2'si Meclise gire- bildi. UBP Genel Başkanı ve Başbakan Der- viş Eroğlu, Magosa'dan CTP Genel Baş- kanı Özker Özgür, TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı, Lefkoşa'dan, TKP'ye ka- tılan Demokratik Halk Partisi Genel Baş- kanı lsmet Kotak Magosa'dan seçilirken YDP Genei Başkanı Orhan Üçok ve YDP Genel Başkan Yardımcılan trsen Kiiçük ile Muammer Yağcıoğlu meclise giremediler. TKP Genel Sekreteri ErdaJ Söreç ile YDP Genel Sekreteri Özkan Albnışık da seçimleri kaybetti. UEPnin başansı Hath bir sürpriz' KKTC seçimlerinde muhalefetin beklenen başarıyı gösterememesi Ankara tarafından "dünyaya bir mesaj" olarak niteleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Bıiro- sm) — KKTC seçimlerinde Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) beklen- medik başansı Ankara açısından "tatlı bir sürpriz" oluştururken yetkili çevreler bu sonucun "dün- yaya bir mesaj" olduğunu bildir- diler. UBP'nin yüzde 54'ün üze- rinde oy alarak mecüsteki 50 san- dalyeden 34'ünü almasını değer- lendiren bu çevreler, bunun KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'- ın izlemekte olduğu politikanın halk arasmda kabul gördüğünü gösterdiğini belirttiler. Öte yandan, Dışişleri Bakanlı- ğı sözcüsü konu ile ilgili sorumu- zu dün yamtlarken ihtiyatlı dav- ranarak konu hakkında ayrıntılı bir yoruma girmekten kaçındı. Sungar, "Kıbns Türk halkı de- mokratik bir seçimde siyasi terci- hini gostermiştir" demekle yetin- di.Kıbns'takigelişmeleri yakından izleyen gözJemciler, KKTC'de pa- zar günü yapılan seçimlerin so- nuçlannın Ankara açısından bü- yük bir sürpriz olduğunu kaydet- tiler. Üç muhalefet partisi tarafın- dan desteklenen Demokratik Mü- cadele Partisi'nin yürüttüğü etkin bir kampanya sonucunda UBP'- nin oylannda önemli düşüşler beklenirken tam aksinin meyda- na gelmesinin "tatlı bir sürpriz" olduğunu bildirdiler. Kişisel çıkarlan koUamaktan yolsuzluğa kadar uzanan suçla- malarla karşı karşıya olan UBP'- nin böyle bir başan elde etmesini yorumlayan bu gözlemciler şu gö- rüşlere yer verdiler: "Secim kampanyafaui smsında muhalefetin attıgı mayanın tuta- cağına ilişkin kuvvetli işaretler vardı. Halk, açıkçası, UBP hak- kındaki iddialardan sıkılmış ve iç siyasette yeni bir başlangrç istediğJ yönünde sinyaller veriyordu. An- cak bu, demokratik ortamda ger- çekleşen bir seçim idi. Bu ortam- larda ise sonucun ne olacağı hiç- bir zaman bilinemez. Halkı UBP'ye yeniden yönelten birçok etken sayılabiUr. Ancak llk ara- larda yer alan etken kuşkasuz Kıbns davasının içinde balundu- ğu kritik asamadır. Seçim sonuç- lanna bu balumdan bir yerde UBP'ye degil ulusal davaya veri- lecek oy olarak bakmak gereki- yor. Kısacası, muhmlefetia kam- panyalar sırasında bu davaya yö- oelik bazı yaklaşımlanmn halk içinde büyük kuşkulara yol açü- gı ortada." öte yandan, KKTC seçim so- nuçlannın, gerek Kıbns Rum Ke- simi ve Atina gerekse Londra ve Washington için büyük bir "ha- yal kınkbğı" oluşturduju varsa- yıhyor. Bu merkezlerdeki genel yakla- şımın "Denktaş'ın artık halkın desteğini yitirdiği" yönünde iken bu, hem cumhurbaşkanüğı hem de meclis seçimlerinde net bir bi- çimde yalanlanmış oluyor. Bu arada SHP Genel Başkanı Erdal lnönü ile DYP Genel Baş- kanı Süleyman Demirel, başba- kan seçilmesi nedeniyle Derviş Eroğlu'na birer kutlama mesajı gönderdiler. . S l Y l l l î l T * 'kind Dünya Savaşı, sona ermesinin iizerinden tam 45 yıl €MJ.IMM.€AM. gecmesine karşın hâlâ dhinlerde taptaze. Avnıpa kıtasının her yanında bir izi bulunan büyük savaşla ilgili bir >ıldönumü de önceki gün anıldı. Çekoslovak>-a'mn 6 Mayıs 1945'te ABD birlikleri tarafından Almanlardan kurlanlması nedeniyle düzenlenen törenler- de, Çekoslovakya'mn yazar devlet Başkanı Vaclav Havel ile ABD Büvükelcisi ve bir zamanlann ünlü çocuk yıldızı Shirley Temple-Black, birlikle bira bardaklannı lokuşlurdular. 6 mayıstaki miittefik kuv- veüerin bujük harekâtı. Asrupa'nın çeşitli kentlerinde de düzenlenen törenlerie anıldı. (Fotoğraf: Reuter) Ankara'da Gorbi tedîrginliği Sovyet üderinden Ermeni konusunda 'Bush benzeri demeç' istendi ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — ABD Başkanı George Bush'un 24 nisan ne- deniyle yayımladığı "Ermeni mesajı"ndan büyük rahatsızlık duyan Ankara, benzer bir açıklamanın SSCB lideri Mihail Gor- baçov tarafından da yapılması yolundaki istekleri kaygıyla karşıladı. Ankara'nın çe- şitli kanallardan Moskova'ya da "his- settirdigi" kaygılar, Ermenistan Yüksek Sovyeti'nin önceki akşam aldığı kararda, "Gorbaçov'a Bush'un tutnmunu örnek gösteren cümlelere yer vermesinden" kay- naklandı. Sovyetler Birliği yetkilileri ise ka- rann "abamlmaması" gereküğinı savuna- rak "Bu kararda yer alan istek, devlet po- FRANSA Rocard için güven oylaması SABETAY VAROL PARİS — Geçen haftalar için- de mecliste o>'lanarak yürürlüğe giren bir "kısmi ar' yasası, sosya- list Michel Rocard hükümetinin başına beklenmedik işler açtı. "Seçim giderieri için hukuki ol- mayan yollardan para temin eden potitikacı ve şirket yönetkilerini affetmeyi" amaçlayan bu yasanın yol açtığı şiddetli tepkilerden son- ra sağ muhalefet partileri meclise bir gensoru önergesi verdi. Öner- geyi eski başbakan Jacquts CU- rac hazırladı. Söz konusu af yasasına baştan karşı olan Fransız Komünist Par- tisi kesin olmasa da Chirac'ın önergesi lehine oy verebileceğini ima ediyor. Bu çarşamba günü gö- rüşülecek gensoru kabul edilirse Michel Rocard hükümeti devrile- cek. 1988 seçimlerinden bcri tek başına meclis çoğunluğuna sahip olmayan sosyalist hükümet, ko- münistlerin dışardan desteğiyle ayakta duruyor. litikasını hiçbir şekilde bağlamıyor" görü- şünü savundular. Ermeni soykınmına ilişkin iddialann, "dolaylı biçimde desteklendiği" Bush me- sajı sonrasında "Ankara'nın duyarlılıgını anladıklannı ve haklı bolduklanm" dip- lomatik yollarla ifade eden Moskova'nın benzer bir mesaj yayımlamaya zorlanma- sı, ikili ilişkilerde "nazik" bir durum ya- rattı. Dışişleri Bakanhğı yetkilileri, konu- nun "hassasiyetinin" her iki tarafça da ga- yet iyi bilindiğini kaydederek "Moskova'- nın tarihçilerin ilgi alanına giren bir ko- nuda. bolgesd dengeler açısından uzun dö- nemli siyasi planlar içerdiği de açık olan iddialara taraf olamayacağı inancmdayu" diye görüş bildirdüer. Cumhuriyet muhabirinin bu konuda gö- rüşlerine başvurduğu Ankara'daki SSCB büyükelçiliği yetkilisi ise Sovyet yönetimi- nin Türkiye'nin Bush'un mesajına göster- diği tepkiyi "çok iyi anladığım" vurgula- yarak "Ancak Ermenistan Yüksek Sovye- ti'nin karannın bir devlet meselesi gibi abartılmaması gerekir. Bu karar, Sovyet- ler Birligi'nin kendi iç konusudur. Ancak devlet politikasııu bağlayan, Ermeni tari- hi konusunda yeni bir devlet politikası be- nimseneceği anlamına gelen bir yönü yok- tur" dedi. Ermenistan Yüksek Sovyeti'nin iki gün önce sona eren çahşmalan sırasın- da kabul edilen karar çerçevesinde, Gor- baçov ve Yüksek Sovyet Başkanı Anatoli Lukyanov'a birer mesaj göndererek "Bush'nn 1915 olaylan konusundaki tavnm" örnek göstermişti. Öte yandan Başkan Bush'un mesajının açıklanmasmdan kısa bir süre sonra Mos- kova'ya gjden ve ardından Kafkas cum- huriyetlerini kapsayan bir geziye çıkan SSCB'nin Ankara Buyukelçisi Albert Çer- nişev de Türkiye'ye döndü. Çernişev'in ge- zisi sırasında Moskova'ya Türkiye'deki son durum konusunda bilgi verirken görüşlerini de aktardığı öğrenildi. DUN^ADA BUGUN AUSIRMEN Kıbns'ta İkinci Denktaş Dönemi KKTC'de birbirini izleyen cumhurbaşkantığı seçimleri ile ge- nel seçirnlerin her ikisi de tartışma götürmez bir biçimde Rauf Denktaş'ın başarıstyla sonuçlandı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Denktaş'ın kazanması bekle- niyordu. O oylamada önemli olan Rauf Bey'in ulaşacağı oran- dı. Eğer Denktaş seçimi kıl payı bir fark ile kazanmış olsaydı, görüşme masasında güçlü bir kişi olamayacaktı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri Rauf Denktaş'ın kesin ve ezici yengisiyte sonuçlandı. Oyların üçte ikisini alan Denktaş, tüm dün- yaya Kıbrıs görüşmelerinde masaya oturabilecek tek ve gûçlü kişi olduğunu, KKTC'de yeni seçenek arayı$larının sonuç ver- meyeceğini kanıtladı. Zaten Denktas'a bu kadar yüksek oy çıkmış olması da KKTC halkmın bu mesajı herkese iletmek istemesindendi. Ancak genel seçimlerde, Denktaş'ın partisi olarak kurulmuş bulunan ve uzun süre onun kanatları altında yaşayan UBP'nin çoğunluğu alamayacağı, muhalefet karşısında yenik düşmesi- nin söz konusu oiduğu söyleniyordu. Pazar günü yapılan oyla- ma bu olasılığı da safdışı etmiş; Denktaş'ın kendisinden sonra son zamanlarda araya belirli bir mesafe koymuş olmasına kar- şın yine de her yerde onun siyasi kuruluşu olarak adlandınlan UBP hem birinci parti olmuş hem de oylann yandan fazlası- nı toplamak başarıstnı gostermiştir. Doğrusu UBP'nin zaferınde de Denktaş damgasını görmemek blanaksızdır. Kıbrıs'taki gelişmeleri izleyenler, UBP'nin salt ço- ğunluğu sağlayabılecek bir prestije sahip olmadığını bilirler. Bu durumda UBP, Denktaş çevresinde başlatılan yabancı kökenli tartışmaya halkın gösterdıği tepkiden yararlanmıştır denebilir. Olayın bu yanını açıklıkla vurguladıktan sonra bir gerçeği de görmezden gelmemeliyiz. Kıbns'ta içinde çok yetenekli, toplum- cu ve iyi niyetli kışıleri barındıran muhalefet, henüz soyut mu- halefet aşamasını geçip topluma somut önerıler getırerek oyla- rı kendi yönüne çekecek başarıyı gösterememiştir. Belki de tartışmasız üstün kişisel yeteneklerinın yanı sıra, mu- halefetin bu becerıksizliği yüzünden hâlâ tek ve seçeneksiz ki- şi konurnunu koruduğu söylenebilir. Evet, Sayın Denktaş eşi az bulunur bir görüşmeci, düzeyine kolay erişilmez bir diplomat ve dosyasını son derece iyi bilert uzun soluklu bir yöneticidir. Dostu olsun düşmanı olsun, kimse Sayın Denktaş'ın bu nite- liklerini yadsımamaktadır ve yine herkes bümektedır ki Denktaş kendisini Kıbrıs davasına adamıştır. Bu adanmışlıkta kişisel tut- kulann en belirleyici etken olduğunu söylemek her zaman pek kolay olmayabılir. Ancak aynı Sayın Denktaş'ın, zaman zaman demokrasinin özüne ters düşecek kadar laikliğe aldırmayıp dînci eğilimler ser- gilediğini, Kıbrıs'ı Türkiye'de şeriatçı akımların sıçrama tahtası yapanları büyük bir edilgenlikle izlediğini, hatta şeriatçı akımta- rı kendi yararına kullanma eğilimini gösteren, sağcı ve oportü- nist bir politikanın tüm çirkinliklerine bulaşmaktan kaçınmadt- ğını da söylemek zorundayız. Denktaş'ın iki yönü arasındaki bu farkı muhalefet eğer somut bir politika ve işbırligiyie ortaya çıkarabılseydi, kendi yararına kul- lanabilirdi. Tüm olumsuz yanlanna karşın Denktaş'ın iki seçimden de yen- giyle çıkarak kendisine karşı alternatif arayan yabancı oyunlan boşa çıkarmış olması yararlıdır. Ancak belirtmek gerekir ki eğer Denktaş politik kişiliğındeki çelişkileri gideremezse yarın, öbür gün güçlü bir muhalefet kar- şısında çok terleyebilir ve bugün parlak bir biçimde başlarmş olan ikinci Denktaş oönemi sanıldığı kadar uzun sürmeyebilir. NATO Kanadada Sıükleer yenilenme' günleri Türkiye, Milli Savunma Bakanı Safa Giray ile temsil edileceği NATO Nükleer Planlama Grubu toplantısında "ek nükleer yukümlülük" istemeyecek. ANKARA (Cumnuriyet Büro- su) — NATO'nun yeni stratejile- rinin ele alınacağı Nükleer Plan- lama Grubu (NPG) Toplantısı ya- nn başlıyor. Geçen hafta Brüksel- de yapılan NATO Dışişleri Bakan- lan Toplantısı'ndan sonra, ittifa- ka üye ülkelerin savunma bakan- lan, Kanada'nın Calgary kentinde bir araya gelerek yeni nükleer po- litikaları görüşecekler. Milli Sa- vunma Bakanı Safa Giray, toplan- tıya katılmak üzere Kanada'ya gi- dişinden önce yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ek nükleer yukümlü- lük kabul etmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Giray, Esenboğa Havaalaru'nda yaptığı açıklamada, Avrupa Kon- vansiyonel Kuvvet tndirimi Müza- kereleri'nin (AKKUM) bu yıl an- laşmayla sonuçlanması halinde, kısa menzilli nükleer silahlann de- netimine ilişkin görüşmelerin öne alınabileceğini belirtti. Giray, ABD'nin uçaktan fırlatılan kısa menzilli taktik silahlan Türkiye 1 de depolayacağı haberlerine iliş- kin bir soruyu yamtlarken şöyle dedi: ' "ABD'den böyle bir öneri gd- miş değil. Bizim yıllardır siıren nükleer silahlar konusundaki lu- tumumuzda bir değişiklik yoktur. Biz, Turkivenin, NATO içindeki yükümlfllttklerini doğrn düriist yapan bir ulke olduğunu, ama bü- tün banlara ilarve )ükümlüliik ala- mayacağını birçok defa söylcdik. tlave yiıkümlulıik vasfındaki bir öneriyi kabul edeneyiz." Geçen hafta içinde Brüksel'de yapılan ve ABD Başkanı Bush'un önerilerinin gündeme gelmesiyle ittifakm nükleer stratejisi açısın- dan önemli bir dönüm noktası oluşturan Dışişleri Bakanlan Kon- seyi'nde beliren genel eğilim Tür- kiyf açısından da büyük önem ta- şıyor. Bu eğilim karara dönüşür- se, Türkiye yeni nükleer yüküm- lülükler konusunda daha kolay "hayır" diyebilecek. Son NATO toplantısı Türkiyei nin nükleer politikasıru, topçu ba- taryalan ve havadan karaya tak- tik füzelerin geleceği açısından ya- kından ilgilendiriyordu. Ankara, yaklaşık 30 yıldır Türkiye'de ko- nuşlu bulunan nükleer topçu ba- taryalannın tasfiyesini isterken, 250 km. menzilli taktik füzeler (TASM) konusunda siyasi bir ka- rar almaya hazırlamyor. TASM'- lann askeri açıdan "cazip" bulun- duğunu belirten yetkililer, bu ko- nudaki son sözün siyasi koşullar gözonüne alınarak verileceğini di- le getiriyorlar. YuNANİSTAN Üs görüşmeleri yeniden başladı HAFIZ ESAD VE SADDAM HÜSEYİN — Ortadoğu'nun birbirine diişman kardeşleri banşmaya niyetli göıünmayorlar. Esad'la Saddam Hüseyin'i banştırma çabalan boşa çıktı Suriye, zîrveye katdımyorDış Haberler Servisi — Suriye, bu ay sonunda Irak'ın başkenti Bağdat'ta toplanması tasarlanan Arap zirvesine katümayacağını açıkladı. AP'nin haberine göre Suriye Dışişleri Bakanı Farnk El- Şara, Şam hükümetinin karannı dün Suriye başkentini ziyaret eden Arap Birliği Genel Sekreteri ÇadM Klibi'ye bildirdi. Suriye, 22 üyeli Arap Birligi'nin dışişleri bakanla- rının Tunus'ta toplanarak Arap zJrvesi için başka bir yer saptama- lannı önerdi. Bilindiği gibi Suri- ye Devlet Başkanı Hafız Esad'la, İrak Devlet Başkanı Saddam Hü- seyin arasında uzun suredir buyük bir düşmanlık var. Suriye 8 yıl sü- ren Irak-tran savaşında tran'ı des- teklemişti. İrak ise Lübnan'da Su- riye*ye karşı Hıristiyan General Michel Aoun'u destekliyor. Suriye Haber Ajansı'na göre Dışişleri Bakanı Faruk El Şara, Çadli Klibi'ye Arap zirvesi için Bağdat'ın seçilmesinde Suriye*nin görüşünün alınmadığını söyledi. El Şara, Şam hükümetinin bu du- rumda Bağdat'ta toplanacak bir Arap zirvesine katılmayacağmı bildirdi. Suriye Dışişleri Bakanı, Arap Birliği dışişleri bakanlannın Tunus'ta toplanarak zirve için ta- rih ve başka bir yer saptamalan- nı istedi. Suriye'nin açıklaması ile Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdun'ün Saddam Hüseyin'le, Hafız Esad'ın arasını bulma çabalan boşa çık- mış oldu. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, geçen hafta Suriye'ye yaptığı tarihi ziyarette, Hafız Esad'la, İrak Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyin arasındaki anlaş- mazlığı sona erdirmeye çalışmış- tı. Ancak Hüsnü Mübarek, bu ko- nuda bir ilerleme kaydedememiş, sadece Hafız Esad'la FKÖ lideri Yaser Arafat arasındaki soğuklu- ğu gidermeyi başarmıştı. STELYO BERBERAKİS ATtNA — Yunanistan'da 11 ay süren belirsizlik döneminin so- na ermesiyle ABD usleri müzake- releri yeniden başlatıldı. ABD'nin Yunanistan'da bulundurduğu 4 büyük askeri üssü ile 17 küçuk te- sisinin geleceğini öngören üs mü- zakereleri hafta sonuna kadar sü- recek ve bir sonraki tur 21 mayıs- ta Washington'da yapılacak. Yu- nanistan'ın sağ eğilimli hüküme- ti, sosyalist PASOK'un aksine, söz konusu üslerin Yunanistan'- da kalmasını hedefliyor. Müzake- relerin mayıs ayı soVıunda ve Baş- bakan Konstantin Miçotakis'in haziranda yapacağı Washington ziyaretinden önce tamamlanması bekleniyor. öte yandan Yunanistan'ın Sa- vunma ve Dışilişkiler Konseyi (KYSEA), dun toplanarak Yunan Silahlı Kuvvetleri'nde olağan ter- fı ve atama kararları aldı. Bu ka- rarlara göre genelkurmay başkan- lığına kara kuvvetleri eski komu- tanı Orgeneral Yannis Verivakis, Kara kuvvetlerine ise 1. Ordu ko- mutanı Dimitris Skarvellis getiril- diler. Hava kuvvetleri komutanlı- ğına Athanassios Stathias tayin edilirken, Oramiral Evangelos La- garas komutanlığındaki deniz kuvvetlerinde hiç bir değişiklik ya- pılmadı. Bu arada bağımsız Kathimeri- ni gazetesinin yorumuna göre Konstantin Karamanlis'in cum- hurbaşkanlığını; Konstantin Mit- sotakis'in ise başbakanhğı üstlen- miş olması, Ankara'yı "zor durumda" bırakıyor. Gazete bu- na gerekçe olarak Mitsotakis'in AT ve ABD ile iyi ilişkiler içinde bulunmasını, Karamanlis'iu ise Türkiye diplomasisinde deneyim sahibi olduğunu gösterdi.