25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MAYIS 1990 CUMHURİYET/7 EVSANLAR FÜSUN ÖZBİLGEN G Ö R Ü Ş Insan değeri Etin pahalılandığı her yerde insan değeri yukselmez. Stanbla» J. Lsc BU MVtZİN SUYU HANGİ D0LAP1A DÖNÜYOR? Kokain doları mı?TÜRKİYE'nin ithalatı şaha kaltnıiş durumda. Yıllık itha- lat ile ihracat arasındaki fark da giderek açılıyor. thracat ge- çen seneki rakamlarda dolasır- ken ithalat hızla yükseliyor. Boylece dış ticaret açığı da 5 miJyar dolar düzeyinde sey- rediyor. Geçen yü 15 rniryar 763 mil- yon dolar olan itbalata karşı- hk 11 milyar 627 milyon dolar ihracat yapıJdı. Bu yılın ilk iki ayında ise 3 milyarhk ithalata karşüık 2 milyar ihracat yapı- labüdi. Yani dış ticaret açığı hızla yükseliyor. Dış ticaret açığı yükseliyor, turizm gelirlerınde buyük bır sıçrama olmuyor ama Türkı- ye'nin bol dövizi var. Nasıl olu- yor bu? Tüm ekonomistlerin merak ettiği bir soru. Türkıye1 ye neden döviz akıyor ve dö- vizin kuru nasıl duşük tutula- biliyor? Türkiye'ye yönelik sennaye hareketini ekonomistler şöyle açıkhyorlar: Döviz kuru piya- saya göre düsük tutuluyor. Turk Lirasının değer kaybı pi- yasaya döviz pompalanarak önleniyor. Bu döviz de Türkı- ye'deki faız oranlannın yük- sekliğinden kaynaklanıyor. Ya- ni yurt dışındaki sermaye dö- viz olarak Türkiye'ye geliyor, Türk parasına çevrüerek yıik- sek faiz alıyor, yine sabit kur- dan yurt dâşına gıdiyor. Böy- lelikle dövizini Türkiye'de Türk Lirası olarak faize yatı- ran kişinin dışarda elde edeme- yeceği kadar yuksek bir faiz geliri elde etmesı mumkün olu- yor. Bu nedenle de Turkiye'ye döviz girişi bollaştı. Yani Tür- kiye dövize yuksek faiz getiri- si sağladığı için döviz bol geliyor. Bu, ekonomistlerin söylediği "ekonomi bilimine uygtın" bir açıklama. Ancak ekonomi bilimine uygun olmasa bile "piyasa ko- şullanna uygnn" bır başka açıklama daha yapılıyor. O da şöyle: Batılı ulkelerde son yıllarda uyuşturucuya ve özellikle ko- kaine karşı bir tavır gelişti. Uyuşturucudan elde edilen pa- ranm piyasada serbestçe dola- şırrunı önlemek istiyorlar. Bu işi ciddiye aldıklan için de Av- rupa olsun ABD olsun 10 bin dolann üzerindeki para giriş- lerini araştınyor. Kaynağı uyuşturucuya, kokaine daya- nan parayı mumkün olduğun- ca izliyorlar. Adeta 10 bin do- ların üzerindeki tüm döviz gi- rişleri için el altından "neftden buldun?" araştırması yapılı- yor. Türkiye ise tam bu araştır- maların başladığı dönemlerde bir uygulama başlattı. "Dövi- zi getir kaynagını soran olma- yıcak". Böylece her çeşit döviz Türkiye'ye akmaya başladı, çünkü uyuşturucu ile ilgili olan döviz Avrupa'da yakından iz- leniyor. Türkiye'ye ise giriş ser- best. Hatta acık davet var. Böylece Türkiye'ye gelen kaynağı belirsiz dövizjn ne ka- dan uyuşturucu trafıgınden geliyor belli değil. Kolombiya- nın kokainci "bab*"lannın dö- vizleri de bu trafiğin içinde mi bilen yok. Sadece piyasada "bcyaz işi yaparak zenginleştikleri biliaen" bazı insanlarm turis- tik bölgelere büyük yatınmlar yapukian ve iktidann doruk- larındaki bazı kişilerin de bu yazlık tatil köylerinde vakit ge- çirdikleri bilinıyor, kulaktan kulağa söyleniyor. Ulusal mafya ile uluslararası mafya bütünleşiyor. Yani tam anlamıyla liberalleşip Batı ile "enlegre" oluyoruz. Ama ye- raltında... AYAIRINIDE CHOPINİN RUHU DOLAŞTI DSP KURULTAYININ ARDINDAN Verda Erman'ın parmakları PAZARTESİ akşamı Aya İrini'de bır piyano resitali vardı. Tarihi kilisenin taş ve serin atmosferinde ve o değişik akustiğinde Chopin'in ruhunu dolaştıran bır müzik ziyafeti: Vakıflar Bankası Genel Müdurü İsmet Arrer ve eşinin konuğu olan davetliler, Turkiye'nin uluslararası çapta bir sanatçısımn, Verda Erman'ın piyanosunu dinlediler. Bach,' Haydn, Chopin ve Liszt'ten parçalar seslendiren sanatçının parmaklan bazen Stein^ay piyanonun tuşlarını okşadı, bazen coşturdu. Paris Milli Konservatuvarı Yuksek Piyano Bölümü'nu 14 yaşında birincilikle bitiren ve Kenya'dan Tayland'a, ABD'den Habeşistan'a kadar dünyanın hemen tum ülkelerınde Turkıye'yi yıllardır başarıyla temsil eden Verda Erman'ın yurtdışında kazandığı oduller içinde en onemlisi New York'ta aldığı Edgar Levintrit ödulü olarak beürtiliyor. (Fotograf: Mnharrem Aydın) AUMAK'IN KOHUŞMASI Rahşan Ecevit'in konumu DSP'nin Ikinci Olağanüstu Kurultayı hafta sonunda Ankara'da yapıldı. Partinin eski yöneticilerinden HaJak Özdâlga, kurultayın toplandığı gun ilginç bir noktaya dikkat çekti. Şöyle dedi: "DSP Kunıltayı'nıs secimli olağan kurultay olarak toplanmasından da son anda vazgeçildi. Şimdi yahıızca tüzük kurultayı yapıJacak. DSP Tüzüğü'nün 40. maddesi, eşlerin aynı örgut kurullannda görev yapmasına engeldir. Partimizin Genel Başkanı Sayın Bülent Ecevit'in eşi Sayın Rahsan Ecevit'in Genel Başkan Yardımcısı ve MKYK üyesi olarak duromu, acaba bu açık tüzük hukmüne aykın bir durum teşkil etmemekte midir? Diğer taraftan Sayın Rahşan Ecevit'in genel merkez yönetiminde örgüt işleriyle ilgili tek yetkili olarak görevine devam etmekte kesin kararlı ve ısrarh olduğu da bilinmektedir. Bu durumda şimdi toplanan tüzük kurultayında yapılacak en uygun işlerden biri, herhaJde tuzuğün söz konusu 40. maddesini, Sayın Rahşan Ecevit'in konumu sorun yaratmayacak biçimde değiştirmek olmalıdır;' 424'ten 55 milyona KARS bağtmsız Milletvekili Mahmnt Alınak geçen çarsamba gunü TBMM kürsusünde 424 sayılı kararnarneye ılişkin görüşlerini açıklarken şöyle dedi: "424 sayılı kanan hukmunde kanınıanıe Anayasayı rgfa kaldırmıstır, matbaa kapatmak ve yaym yusağı getinnis olmakla basın ozgurluğunu; surgiın cezasını gelirmiş olmakla yerleşme ve seyahat ozgurluğünu; ko> böşaltmakla iskân özgariugunu; hakim ve savcılara surgun cezası getirmiş olmakla yargıç bagımsızlığını; emirle dava açürmakla yargı bagımsızlığını; TRT'yi işbiriiğine zoriamakla TRT özerkliğini; yargı yolunu kapatmakla hak arama ozgıiriıigunu; sendikal faaliyetleri durdurmakla çaiışma ozgurluğünu: Dogu'da ayn, Batı'da da ajn kanunları uygulamakla kanuolar önünde eşit olma hakkını ortadao kaldırmıstır. Bilindiği gibi butuo bu haklar, anayasal haklardır. Ama, bu haklar yok edilmiş, Anayasa ihlâl edümiştir. En onemlisi bu kararname ile, pariamento devre dısı bırakılarek bizlerin ve paıiamentonun onanı zedelenmistir. Bu pariamento aynca "generallerin gizli muhtıra verdikleri" seklindeki yaygm kanının golgesine sokulmuştur. Sonuç olarak; 424 sayılı kararname sadece Guneydogu'yuflgilendirenbir sorun olmaklan çıkmış, basını ve yargısı ile işçisi, esnafı ve koylusuyle 55 milyon insanımızı ilgilendiren toplumsal bir sorun baline gelraiştir." HAYVANLAR İSMAİL GİLGEÇ ^ * " ' ^ 0 * KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK PİKNİK PİYALE MADRA HIZLJ GAZETECİ NECDET ŞE\ AÜ SÜRMEN (44) Köşeyazan Son zamanlarda karşılaştığımız olaylar, toplumumuzun bır kez daha olması gereken konusunda resımli romanlardan gerıde kaldtğını göstenyor. Nıtekım Necdet Şen'in çizgi romanındaki duşsel gertç parti lıderi Doğan ûnder, son günlerde toplumumuzu çok ilgilendiren bır olay ile /Igi/ı olarak nasıl bır yot tutulması gerektiğine ışık tutan ipuçlan veriyordu. Gerçekten Doğan önder, fizal yaşamıyta ilgili olarak gerçetde en ufak bir ilişkisl olmayan çirkın yalanlan bile yanıttamak gereğini duymuyor, "özel yaşamının yalnızca kendısını ilgılendirdığinı, bazı kışilerde kendi zaranna yanlış izlenımler uyandırma pahasına da olsa büyuk bir rahatlıkla soyteyebilıyordu. Ne yazık ki son olaylar gerçek yasamın bir kaz daha çtzgi romanın gerisinde kaldığını, olması gerekanin toplumsal yasamımızda gerçekleşmediğinl y < yaşamdaki siyasilenmız Doğan 'in yürekliliâini göstefebilmiş GARFIELD JIM DAVis î ME jnL b TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 30 Mayıs FRANSANtN İLK GAZETESI.. BuGUM, "SAZ.eTTE" APU FBANSI2 <SAZe.T£- tuc sArist yAyfMt-A*JMişn. rHe'oPHRAsre ft£NAUPOT(rEOFRACr RENÖDO) 'MUN HAZIİİLA- pi6> "sAzsrrs", TÜRUNUN IUC ÖÜA/EKISKI ABA- SIKJDA YER. ALtoAKTAYOl. ASLINPA HEKJto OLAN RENAUDOr, KAZDiUAL R/CHELieu 'NUM KORUYU- CULUĞU ALTINOA, RESMf »8 Ar&tCAl/KLA ,SÖZ KOUUSU UAFTAUK GAZBTEYI ÇtKAftMAYA KOYUL- AAUŞTU. GAZ.erENİN,rXRlHTEN FAG.KU OLAGAK,OlAr- CASl SAPTAMAYA DEĞ!L,H4BE£ VEGMEYE YÖN£ÜK &ÜLUMDU6C/NU AÇHCLAyAN RENAUDOr, DOGT SAYF#- LIK GAZ£rBSlYLB BÛYUK ILGl rOPC4A*/ŞT7- Yanela, Gazef-fc'*"*) ilk Sayısının h/rmcı sayfası g<5- rülûyon Saffakı hatner Osmamtı İtnparmf-orfugu ife. ılgıliydı. TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRLERİNDEN —Nasıl Karagoz içebiliyor mu? —İçmesini bilmem, yemesi iyi gibi görnnuyor. (lmzasız/1874) Shkelgim Cizmja (ARNAVUTLUK)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle