Katalog

CUMHURİYET/10 HABERLER 30 MA YIS 1990 P A R T I L E R D E N A N A P O T l l h l 1 ANAP'ın dün toplanan y-Vl>7-\JT g ± U U U gnıbuna az sayıdag milletvekili katıldı. Milletvekillerinin büyük çoğunluğu ise kuliste, ANAP Genel Başkan adaylarından Hasan Celal Güzel ve genel başkanlığa soyunan Mesut Yılmaz ile sohbet etmeyi yeğlediler. ANAP grubunda ilk sözü alan Recep Ergun, NATO'nun Brüksel'deki toplanusına "3. sınıf bir bürokrat" gönderilmesini eleştirdi. Devlet Bakanı Kâmran Inan, "Komünizm çöküyor, bizdr ise komünizm diriltilmeye çalışılıyor. Bu gidişle Türkiye komünizm müzesi olacak" dedi. ANAP grubunda söz alan Elazığ ANAP Milletvekili Nizamettin özdoğan ise konusmada, muhalefeti ve basını anarşiyi tahrik etmekle suçladı. (Ankara/Cumhuriyet Bürosu) i D M P F a t i h i l c e örgutünun Ç a k l , Mürikholü'nde düzenlediği eğlence gecesinde konuşan Genel Başkan Bedrettin Dalan, "Uzun bir aradan sonra coşkulu kalabalığa hitap etmekten haz duyuyorum. Hak etmediğimiz bir yenilgiden sonra milletin kahramanlığına güvenerek planlannu yaptım" dedi. Türk milletinin sıkıntıya duştüğünde kendi evlatları sayesinde kurtuluşa ulaştığını söyleyen Dalan, yepyeni bir kadro idareye taliptir" ifadesini kullandı. Saat 21.30'da Çakıl Gazinosu'na gelen Dalan ve eşi kapıda kendilerini karşılayan Artvin ekibiyle halay çekti. Tuna Huş'un sunduğu geceye sanatçı olarak Sami Aksu, lpek Pmar, Emrah, Nurdan Torun ve Muazzez Abaci katıhrken, göbek dansıyla da Çeçilya genel başkanın yanına yaklaşmayı başardı. (Haber Araştırma Servisi) TYN/TP'nin LJl\i.r 11111 \Ci Çîl V i C î l DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat A-VIOO. 1V13CI KıraÜıoglu, Başbakan Akbulut'un 3 haziran seçimleri için propaganda gezisine çıkmasını memnuniyetlç karşıladıklannı, Başbakanı gören, dinleyen halkın ANAP'tan ümidini kestiğini öne surdu. • tçişleri eski bakanlanndan Oğuzhan Asilturk, ANAP hükümetinin Türkiye'yi hem içte hem de dışta elini kolunu bağladığını, ABD ve Ingiltere'nin, Kıbns'ın tamamını Yunanistan'a vermekten yana olduğunu söyledi. • DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, yarın Adana ve Istanbul'da, cuma günu de Manisa ve tzmir'e bağlı beldelerde konuşacak. • SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, istifa eden ve ihraç edilen milletvekillerinin tekrar partiye geri dönmeleri için tçel Milletvekili Sağlar'dan arabuluculuk yapmasınıistedi. • Devlet Bakanı Mustafa Taşar, devletten yardım alamadıklannı söyleyen belediyelerin kendi beceriksizliklerini örtmeye çalıştıklannı öne sürdü. • TBMM Başkanı Kaya Erdem, Ankara Bagunsız Milletvekili Tevfik Koşak'ın, "Milletvekillerinin ikinci kumar turu" ile ilgili soru önergesini yanıtlarken, milletvekillerinin, "kumar turu"yla ilgilerinin bulunmadığını söyledi. • SHP, paralı yükseköğretimi öngören 418 sayıü KHK'nın "eğitim ve öğretim eşitligine aykın" olduğu gerekçesiyle, iptali için Anayasa Mahkemesi'ne basvuracak. • DYP Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Uncu ve 14 arkadaşı, "enflasyonla mücadele" ve "iktidann belediyelere karşı uygulamalan" konulannda Meclis araştırması açılmasını istediler. Hava karardıktan sonra seçim yasaklannı delen Akbulut: Ozalistifaını isteyemezTUNCAY OZKAN ÇORLM ANKARA — Başbakan Yıldınm Ak- bulut, ANAP içindeki genel başkanlık yarışında, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra Özal'ın "kendisini destekleyecegini" söyledi. Akbulut, ga- zetecılerin konuyla ilgili sorularını yanıtlarken "Semre Hanıra elbette bizi destekler.. (Elini salla- yarak) Eh destekleraesin... (Gulerek)" yanıtını ver- di. Kendisinin genel başkanlık yarışındaki en guç- lü aday olduğunu dile getiren Akbulut, kongre ön- cesinde istifa edeceği konusunda söylentilerin bu- lunduğunun belirtilmesi üzerine "Hiç kimsc heves- lenmesin. Saglığım da yerinde Allah'a şukur, mey- dan kongre. Kimse aklından bir şey geçirmesin. Meydan kongre. Orada verecegiz mücadeleyi" de- di. Akbulut, kendisiyle ilgili fıkralann hiçbirisini tutmadığını da ileri sürdü. Akbulut, televizyonda siyasi parti liderleriyle açıkoturuma çıkabileceğini söyledi. Başbakan Akbulut, 2 gün süren Sinop ve Çonım gezilerinden dönerken Çorum-Ankara yolunda ga- zetecilerle sohbet etti. Akbulut, önceki gün seçim yasaklannı da deldi. Akbulut, hava karardıktan son- ra ANAP'ın seçim otobusü Petek ile Çorum'un 3 haziranda belediye başkanlığı seçimi yapılacak olan beldeleri Karahacip'te saat 21.00'de, Aştavul'da da 22.00'de seçim konuşmaları yaptı. Akbulut, saat 23.00 sularında Petek-1 seçim arabasının balatala- nnın yoğun geziden yanması sonucu Petek-2'ye geç- ti. Araçta Genel Başkan Yardımcısı Halil Özsoy ile birlikte gazetecilerin yanına gelerek "Haydi sorun bakalım. Siz soracaksımz, ben cevaplayacağım" de- di. Gazetecilere, "Ama bakın, siz soracaksınız, bcn sorduklannızdan bazılanna yanıt vermek istemeye- bilirim, bunu anlayışla karşılayacaksınız. Bir soru- yu dönup donup tekrar lekrar sormayacaksımz. O zaman sohbet olmaz" dıyerek uyaran Akbulut, Ha- san Celal Guzel olayı, Semra Özal'ın başbakanlığı ve Cumhurbaşkanı özal ile ilgili sorulan yanıtladı. Akbulut, 26 Mart seçimlerindeki en büyük ha- talannın adaylannı merkez yoklamasıyla saptamak olduğunu, bundan sonra hıçbir seçimde merkez yoklaması kullanmayacaklannı, bunun yerine ön- seçim yotunu benimseyeceklerini söyledi. Partisinin başanlı olduğunu, kendisinin genel başkanlığı ve başbakanlığından sonra ANAP'ın oy grafiğinin gi- derek arttığını belirtti. "Bir oyun peşinden koşanm diyerek oy istemek ayıp degildir. Demokrasinin as- lıdır bu. Ben bu işi 20 yıldır yapıyorum. Oturup da caıum nasıl oka gelir demek bizim işimizc gelmez" yorumunu yaparak seçim gezilerinde bin kişilik bel- delere gelmesinin nedenini de açıklayan Akbulut'u sıkıştıran sorular, Semra Ozal konusunda geldi. Ak- bulut, Semra özal ile ilgili sorulan yanıtlamayaca- ğını söyledi. Semra özal'ın ANAP Genel Başkanlığı adaylı- ANAP Başkanlığı: Hiç kimse heveslenmesin. Semra Hanım'ın adaylığı da olağan, ancak şansını bilemem. Elbette bizi destekler. Kimse aklından bir şey geçirmesin. Meydan, kongre orada. İstifa: Cumhurbaşkanı bir parti genel başkanının istifasını isteyebilir mi? Ben partinin genel başkanı, Başbakanım. Fıkraeılara: Bunlarla insan küçülmez. Hırsızlığımız, namussuzluğumuz yok. Bizim alnımız açık. Başkalaniçin üretilmiş fıkraları getirip bize yamıyorlar. Benim neyim fıkra malzemesi? ğında şansı olup olmadığının sorulması uzerine Ak- bulut, "O da olağan. Herkes aday olabitir. Ancak şansı konusunu bilemem. Herkes kendisini şanslı göriir. Ben kendirai sanslı görüyorum" dedi. Olası bir ara seçimde Semra Özal'ın milletvekili adayı ola- rak gösterilip gösterilmeyeceği sorusuna, "O kada- nnı bilemem, partimiz berkese açık. Her isteyen ge- lir, milletvekili adayı olur, genel başkan adayı olur. Seçilirse genel başkan olur. Bu gayel dogal bir şey, ber partide olur" dedi. Semra Özal'ın karşısında aday olup olmayacağının sorulması üzerine Akbu- lut, "Biz aday oldugumuzu flan ettik, öbür sorala- ra geçelim" diye konuştu. "Türk toplumu şu aada bir kadın başbakana uyum saglayabUir mi" soru- su karşısında gülen ve "Bu sonınun cevabını vere- mem, ama kadınlar ysunaa, buralarda çok heyecan- lılar, göriıyorsunuz" diyen Akbulut, "Semra Özal sizi destekler mi" diye soran gazeteciye, "Şimdi ta- bii efendim, elbette ki Semra Hanım bizi destek- ler.. (Elini sallayarak) Eh desleklemesin, (gulerek) şimdi siz bundan ne anladınız söyleyin bakalım?" yanıtını verdi. Kendisinin sağlık nedenleriyle istifa edeceğini ve emanetçi olduğunu söyleyenler bulunduğu şeklin- deki soruya karşılık Akbulut, "Hiç kimse heveslen- mesin. Saglığım da yerinde ADah'a şükiır. Kimse ak- lından bir şey geçirmesin. meydan kongre, orada ve- recegiz mucadeieyi" şeklınde konuştu. Cumhurbaş- kanı Turgutözal'ın,ıstifaiını dostluklanna dayana- rak dahi isteyemeyeceğini ifade eden Akbulut, "Canbnrbaşkanı istifa ister mi yahu? Nasıl olur? Cumhurbaşkanı bir parti genel başkanının istifa- sını isteyebilir mi? Ben partinin gend başkanı, baş- bakanım. Cumhurbaşkanı öyle şeylere kanşmaz. O başkaşey" goruşunu belirtti. Cumhurbaşkanı özal1 ın başkanlık sistemini değil, anayasal yetkilerinı kul- landığını savunan ve "Bundan önceki curahurbaş- kanı da bu yetkileri kullanı>ordu. Kimse bir şey söy- lemi>ordu. Şimdi bundan uncekine de vuliler ka- rarnamesini gotünı>ordunuz. Şunlar olur, bu olmaz diyor. Altında imzası var, nasıl kanşmaz?" diyen Akbulut, bu konudaki şahsi görüsunu söylemesi için erken olduğunu dile getirdi. Kripto davası konusunda hiç konuşmak isteme- diğini ifade eden Akbulut, "Devtet komplo yapmaz" sözünü tekrarladı Gazetecilerin üstelemesi üzeri- ne de "Yahu kardeşim, bırakm şimdi şu Hande'yi mandevi. Bizim başka işimiz yok mu, Hande man- de konuşamayız" dedi. Televizyonda siyasi partilerin liderleriyle açıko- turuma gerek duyarsa bunu gerçekleştirebileceğini ifade eden Akbulut, liderlerin konulann dışına çı- karak "Hep seçim" dediklerini; bunun, böyle bir şeyin yakında olmasını guçleştirdiğini vurguladı. Akbulut, kendisiyle ilgili fıkralar konusundaki so- ruyu yanıtlarken sitemkâr ve kendinden emin bir ifadeyle şunları anlattı: "Maaiesef basın bunu seckince bir anlavışla İs- lemedi. Ben memleketimde 13 sene avukatlık yap- tım. 1.5-2 sene de hal mudurlügü diyortar, iktisat müdiııiuğu yaptım belediyede. Şimdi o iktisat mû- durluğünu beni kuçultmek için kullanıyorlar. Nrye 'Bu adam 13 yıl a\ukathk yaptı' demiyorlar? Şim- di samimiyet olmadıgı takdirde soylenen sözlerin degeri de ona goredir. Ben şerefle soyluyorum, iki kişiydik hanımımla fakulte mezunu. Kendi mem- leketime gittim avukatlık yapmak için. Staj paralı defiML Babadan kalma şeyleri satıp staj yaptık. iki kişi fakülleyi bitirmişiz. anamız bize baktı. Şimdi anamıza bize gene bak demek bize duşmezdi. Ç«- lışmamız lazımdı. Ben çalıştım, hanımım a>ukal- lık stajı yaptı. Ne var bunda. şimdi ne var banda? Alnımızın akıyla çauştık. O seçkin yazariar beni bu- nunla aşagılıyorlar. Ne var bunda aşağılanacak? Türkiye'de ar namusla çahşanlar aşagılanacaksa bu sozler iltifal bulur. Ama Turkiye'de onlar defil, o«u söyleyenler aşagılanır. Biz o soyleyenleri aşagıhyo- nız. Bunlarla insan kuçulmez. Hırszhgımız. namas- suzlugumuz yok, alnımız açık. Başkalan için üre- tilmiş fıkralan getirip bize yamıyorlar. Tutan bir fık- ra olursa sevineceğim. Ama neyi tutturacaklar? Be- nim neyim fıkra maizemesi? O yazanlaria birlikte milletin huzuruna çıksak, gelmişimizi geçmişimizi millet eleştirse, hiç şüpbem yok ki benim utanıla- cak birşeyim yok. Onun için bana vız gelir. Ama samimi olmak lazım. Mesleği de samimi yapmak lazım. tnsanlann haysiyetleriyle oynamak dogiıı dc- gil. Şimdi kamuoyu onlan takdir mi ediyor? Hiç sanmıyorum." İSTANBUL'dan HİKMET ÇETİHKÂYA Bodrum Turgutreis'ten sonra: AK İKİNCİ DEVRE MÜLK TATİL KÖYÜ ANTALYA BELEK'TE KURULUYOR! Belek, Antalya-Side kıyı şeridinde, çam ormanlarıyla kaplı biryöre... Tarihi zenginlikle doğal güzellik, içiçe! Belek'te devreler 30'ar gün (2x15 gün) olacak. Mimari tasarımda Antalya yöresinin eski Türk evlerini örnek aldık. Belek Tatil Köyümüz, çatılı, kiremitli, serin, sevimli evlerden oluşacak. Odak Belek, yüzme havuzu, spor alanı, çocuk parkı, barı, marketiyle, Odak standartlarında bir tatil beldesi oluşturacak. Arazimiz kendi mülkümüz. Hedefımiz 1991 yazından itibaren evlerini devre sahiplerine teslim etmek... Vakit geçirmeden gelin... Evinizi, devrenizi öncelikle seçin...Bir devre-mülk satın almak, bir yazlık eve, her yıl, tatil süresince lNŞAAr VETURlZM YATIRIMLARI HCARET A§. ' SAKlRKESEBtRCAûNO-32BALMUI*ajPLAZA2 KAT 4 80TO0BALMijMaı/lsrANajLTEL:1722860(6HAT)FXKS,1748634 NALI ANAP lüzağı İSTANBUL — 3 haziran pazar günü yapılacak 51 köy ve kasa- bayı*kapsayan yerel seçimler ön- cesi siyasi tansiyon kentlerde de- ğil, kırsal kesimde yükseiiyor. Topu topu 70 bin oy potansryeti olan 3 haziran yerel seçimleri ANAP için önem tasıyot Halkın desteğini 26 Mart 1989 yerel se- çımlerinde yıtıren ANAP kurmay- ları, köy ve kasabalarda şans arıyor. Bakanlar köy ve kasaba yolla- rında. Bakanlar traktör sürüyor, başlarında poşu, tütün, pamuk tarlalarında koylünün gözünün içine baka baka alay edercesine konuşuyor: — Bizim iktidarımızda köylü yurttaşlarımız da köşeyi döndü, buzdolabı, TV sahibı oldu. Bakın tüm köy evlerinde TV antenı var. Sanırız işadamı Sakıp Sabancı ANAP'lı bakantardan etkilenmiş olacak ki, gazetecilere sağın en güclü partisinin ANAP olduğunu açıklryor. Ayrıca erken genel se- çime gerek olmadığını, 1992 yı- lında milletvekili seçımleriyle ye- rel seçimlerin birlikte yapılması- nın daha doğru olacağını söylüyor. Çankaya tepelerinde düşünü- len bu formülü biz bir hükümet üyesinden dinlemiştik daha ön- ce. Bakan, genel seçimlerin 1992'de yerel seçimlerle birlikte yapılmasının yararlarından söz ederken şöyle demiştı: — Genel seçimlerin yerel se- çimlerie birlikte yapılmasının, sa- yısız yararları vardır... Biz de sormuştuk. — Ne gibı yarariarı var sizce9 Bakanın yanıtı şu olmuştu: — İzin verirseniz bu konuyu şimdilik açıklamayayım. ANAP'lı bakan gıbi dûşünen işadamı Sakıp Sabancı, erken genel seçime "hayır" derken 1994 yılında yapılması gereken yerel seçimlerin iki yıl öne alın- masında bir sakınca görmüyor. Oysa genel seçimlerle yerel seçimlerin ayn özelliklerı vardır.. Çankaya tepelerinde düşünü- len böyle bir planı Sakıp Saban- cı'dan duymak elbet ılgınç. Ama çoğu sanayici ve işadamı ne ya- zık ki Sabancı glbi düşünmüyor Onlar yazılı ve sözJü demeçlerin- de erken genel seçimin zorunlu olduğunu vurguluyorlar ANAP iktıdarının ekonomiyı altüst etti- ğinı, dengeleri bozduğunu öne sürüyorlar. 3 haziranda yapılacak yerel seçimleri ANAP kazanırsa, bakın nasıl şişinerek dolaşacaklar. Oy- sa 70 bin oy topu topu. DYP li- deri Süleyman Demirel, 3 hazi- ran için yoğun bir seçim gezisi- ne gerek görmüyor. Milletvekılle- ri, genel yönetim kurulu üyeleri. ıl ve ilçe başkanlarıyla seçim ça- lışması yapıyor. O yüzden de De- mirel'e köy ve kasabalardan te- lefon, telgraf yağıyor: — Baba, sen gelmiyorsan ba- ri fötr şapkanı gönder. ANAP 70 bin seçmenın oyunu almak için devlet olanaklarını köy ve kasabalara yığıyor. Belediye- cilik organizasyonu yapılmamış kasabalar ANAP'a göz kırpıyor. Sağlık ocağı, yol, su, okul, cami, PTT binası ıstemlerı anında ye- rine getiriliyor. 3 haziranda ANAP'ın 51 köy ve kasabada seçim kazanması bu nedenle olağan sayılmalt. Çün- kû vatandaş ANAP'ı sevdiğin- den, güvendiğinden değil, işle- rini bitirmek için oy verecek. Ya da "İnceldiğı yerden kopsun" de- yip muhalefet partılerine yo- nelecek. ANAP gittikçe eriyen, yok olan bir siyasal parti 51 köy ve kasa- banın tümünde seçim kazansa bile, erimeye tutsak olduğu bir gerçek. işadamı Sakıp Sabancı : nın dedıği gibı sağın en güçlü partisi değıklır artık ANAP. Şimdi ANAP'ın bir hedefi var... Devlet televızyonuyla yol al- mak. Dün sabah TV'de temızlik kampanyası başladı. Sabun ve suyla el yıkama kampanyası an- layacağınız. Kampanyayı Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra Özal başlattı. Aslında si- yasal bir yatırım. Büyük kentler- de sosyal demokratları silmek için hazırlanmış bir program. Ozellikle de 7 mityon insanın ya- şadığı İstanbul'a dönük bir prog- ram. İstanbul'da sular akmıyor; çöpJerden küçük tepeler oluş- muş. Sivrisinek, karasinek bulut- ları çevreyi kuşatmış. Betediye-İş Sendıkası diretiyor, belediye baş- kanlan ınatlaşıyor. ANAP 70 bin seçmenin oyunu almak için deviet olanaklannt köy ve kasabalara yığıyor. Belediyecilik organizasyonu yaptlmamış kasabalar ANAP'a göz kırpıyor. Sağlık ocağı, yol, su, okui, cami, PTT binası gibi istemleri anında yerine getiriliyor. Bir çozüm yolu yok mudur? Elbet var. Ama iki tarafın inat- çılığı, anlaşma koşullarını zorlaş- tırıyor. SHP lideri Inönü diyor ki: — Betediyelerimiz ışçılerimize kendi olanaklan ölçüsûnde ücret vereceklerdir. Belediye - İş Sendıkası 10 yı- lın acısını 15 aydır yerel yönetim- lerde ıktidarda olan muhalif be- lediyelerden çtarmak mı istiyor? 1984 yılından 1989'a dek bele- diyeleri, Süleymancılann ve Nak- şibendilerin yuvasına dönüştü- ren ANAP'lı belediye başkanla- rına karşı, Belediye - iş Sendıkası ne gibi eylemler yaptı? Temizlik işlerini taşeron firmalara veren belediyelerde ne gibi önlemler aldı? İster istemez bunları düşünü- yor insan... Binlerce belediye işçisi 350-400 bin lira ücretle 1990 Türkiyesi'nde yasama savaşımı verıyor. Artık bu ınatçılık bitmeli, işçilere insanca yaşayacak bir ücret zammı verilerek toplusöz- leşme bağıtlanmalı. Istanbul, Ankara, izmir'de ya- şayanlar hem belediyelerden hem de sendıkadan bunu bekli- yorlar Çünkü belediyelerin, işçi- lerin ve sendikanın önünde ANAP tuzağı var.