Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbi- Cumhun>w Matbaacıhk ve Gaietecılık Turk Anonım Şırkflı adına
N»dir Nıdi 0 Genel Ya>ın Muduru Hısan Omal, Mues«$e Mudüru
Emint lişıkhgil. Yazı Işlerı Muduru Oki> GöaensiB. • Haber Merkezı
Muduru Valfın Bayer. Sa\fa Duzenı Yonetmenı Ali Atar. # Temsılaler
ANKARA: \kme1 Tan, İZMIR Hikmel Çctinkiija. ADAN<\ Çttin Ygenoglu
Iç PtAtika: Cd»l taştanpç. » 5 Haberler Eıgm Bain. Ekonomr Çngu Tuftauı, ls
Sendıka Şufcnui krtmn, Kultur Cdal Usfcr,
EJuım Goıo> Şaytan, Haber Arajlınna bme< Berfcın. Yun Haberlen SreOel Dogaa. Spor Danısmanr AMuMudir Yacdman.
Dızı Yazılaı Kmn Çakşkın. \raaırrr.a ŞaMıı M[m. DuzduiK: Abdabh \ına 0 Kooıdmalor \klBM korafcan, % Mıb liieı
Eınl Eriıııt, • MıJıasebe Bulenl VMICT • ButçE-Planjama <*»» Osnanbeşrogiıı • îteklam Aj?r Toraı, • Ek ttyınlar H * ı
Akjol • Idare Husrşin Gurer. 9 tşlamc Ondtr Çd*, 0 Bııg,-I5
,nn >«ll tnal. # Penonel Sr>ti Bosanaogh.
BOM» .r Yaran Camtıunya Maıiaaolık >* Gaznalık TjKŞ. lurk Oafc Od. 39/41 '
HJM Isı PK 246-lsıanbul Tct 512 05 Oî (20 ha), Tcta. 22246 Faı: (1) 526 60 72 #
&ırotar AlklR Zıya Gokalp Blv inkJap & No 19,4, Td. 133 II 41-47. TboL 42344 Fm. (4) 133
05 6S • Iznur H Zıya BK 1352 iî/3. Td. 13 12 30. Ttkx. 52359 Fta; (51) 19 53 60
9 A4BB: Inonu Cad 119 S. No' I Kal ! Td- 19 37 52 (4 hal). Tdcc 62IS5. Ftoc (71) 19 37 52
TAKVİM: 30 MAYIS 1990 Imsak: 3.33 Güneş: 5.28 Öğle: 13.06 Ikindi: 17.05 Akşam: 20.34 Yatsı: 22.20
Dünyanın gözü Washington'daDış Haberler Servisi — Sovyet-
ler Bırliği Başkanı Mihail Serge-
yeviç Gorbaçov, VVashington'da
yapılacak "süper zirve" için dün
yola çıktı. Gorbaçov, iç sorunla-
rın yuküyle başladığı yolculuğun-
da, VVashington öncesi Kanada'-
da mola verdi. SSCB Başkanı, 29
saatlik Kanada ziyaretini bugun
tamamlayarak VVashington'a ge-
çecek.
Tum dünyanın dikkatini çeken
VVashington zirvesi, Gorbaçov
için içeride ekonomik ve etnik so-
runlarm doruğa ulaştığı bir or-
tamda başlıyor. Baltık ülkelerin-
deki aynlikçı eğüimlerinin yanı sı-
ra son günlerde Ermenistan da
kanşmış durumda. Kontroilü pa-
zar ekonomisini öngören ekono-
mik reform paketinin açılmasın-
dan sonra ise Moskova'da dük-
kânlar haikın hücumuna uğradı.
Dışanda ise Almanya ve NA-
TO'nun geleceği konusunda Sov-
yet lideri ile başkan Bush arasın-
Başkan Gorbaçov, süper
zirve için dün yola çıktı.
Kanada'ya uğrayan
Gorbaçov, bu akşam
Washington'da olacak.Ilk görüşme yarın.
Süper zirvede Almanya ve
NATO'nun geleceği, birincil
sorunları oluşturacak. İki
lideraynca stratejik silahların %50
indirimi konusunda da anlaşmaya çalışacak.
da ciddi görüş aynbklan var. Baş-
kan Bush, birleşik Almanya'nın
NATO üyesi olmasını istiyor.
Gorbaçov ise buna kesinlikle karşı
çıkarak tarafsız Airaanya ya da
hem NATO, hem de Varşova
Paktı'na üye bir Airaanya göru-
şünde ısrar ediyor. Sovyet lideri
geçen hafta Time dergisine verdiği
demeçte, NATO üyesi Almanya
formülünü öhleyebilmek için ge-
rekirse, konvansiyonel indirirn
anlaşmasını baltalayabileceğini,
Avrupa Güvenük ve İşbirliği Kon-
feransı karşısındaki tutumunu ye-
niden gözden geçirebileceğini soy-
ledi. Gorbaçov, NATO'nun Av-
rupa'da öncii rol oynamasını da
kabul etmiyor.
Bu bakımdan Almanya sorunu,
zirvenin temel gündem maddesi-
ni oluşturacak. VVashington'da
ayrıca stratejik silahların Vo5O in-
dirimi anlaşması da ele alınacak.
Liderler temel ilkelerde anlaşabil-
dikleri takdirde START anlaşma-
sı bu yıl sonuna dek imzaJanacak.
Mihail Gorbaçov, dün öğle sa-
atlerinde yanında eşi Raise, Dışiş-
leri Bakanı Eduard Şevardnadze,
danışmanlan Yuri Maslyukov,
•Yevgeny Primakov, Yuri Osipyan
ve Stanislav Shalalin ile birlikte
Ottawa'ya gitti. Sovyet Resmi
Haber Ajansı TASS, daha önce
geziye katılacağı açıklanan Polit-
buro üyesi Aleksandr Yakovtev'-
in, "Başkanın politikasını
savunmak" amacıyla Moskova'-
da kaldığını duyurdu.
Gorbaçov ve beraberindekiler,
Ottavva'da Kanada Gene! VaJisı
ve Başbakan Brian Mulroney ta-
rafından karşılandı. Gorbaçov,
daha sonra Mulroney ile görüştü.
Ajanslar, Gorbaçov ile Mulro-
ney'in, Almanya'nın NATO üye-
liği ve Baltık cumhuriyetlerinin
bağımsızlıgı konularını görüştük-
lerini bildirdiler.
SSCB lideri, 1983 yılında Po-
litbüro üyesi olarak geldiği Kana-
da'ya, bu kez, "başkan" sıfatıy-
la bir ziyaret gerçekleştirdi. Siya-
si gözlemciler, Gorbaçov'un Ka-
nada'da, Bush'la yapacağı görüş-
menin son "eskizleri"ni yaptığı-
nı belirtiyorlar. Gorbaçov, 29 sa-
atlik Kanada ziyaretini bu akşam
geç saatlerde tamamlayarak Was-
hington'a geçecek. SSCB Başka-
nı, ABD Başkanı George Bush ile
ilk goruşmesini de yarın sabah
gerçekleştirecek.
Gorbaçov'un Moskova'dan ay-
rılması ile birlikte, süper zirvenin
fiili havasına girildi. Basın yayın
organları, Gorbaçov'un Kanada
ziyaretinden çok, zirvede konuşu-
lacak konulara yer verdiler. Be-
yaz Saray'ın eski falcısı Joan Qu-
igley, "görüşme yıldızlara uygun
de£il" diyerek, kehanette buluıı-
du.
Gorbaçov, Ottawa Ha\aalanı'n-
da yaptığı açıklamada, yeni bir
Avrupa'nın yaratılması için yar-
dım çağrısında bulundu. Ülkeler
arasında guven ortamının sağlan-
masını ve kalıcı diyalog kurulma-
sını isteyen Gorbaçov, "Ortak Av-
rupa Evi'nin kurulmasında Kana-
da ve diğer Batı ülkeleriyle işbir-
liği yapmak istiyoruz" dedi.
Bu arada, Baltık cumhuriyetle-
rinin dışişleri bakanları, ABD
Başkanı George Bush ile SSCB
Başkanı Mihail Gorbaçov arasın-
da başlayacak zirve görüşmelerin-
de, Baltık sorunuyla ilgili vanla-
cak herhangi bir anlaşmayı tanı-
mayacaklarını bildirdiler.
Üç dışişleri bakanı, bugün Ri-
ga'da yaptıkları açıklamada,
"SSCB Başkanının, Baltık cum-
huriyetlerini temsil etmeye yasal
bakkı yoktur. Zirvede imzalana-
cak herhangi bir anlaşma, Baltık
devletleri için bağlayıcı nitelik
taşımayacaktır" dedi.
JVASHINGTON
Gündemin
ana maddesi
AlmanyaUFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — ABD Baş-
kanı George Busb ve
SSCB lideri
Mihail Go-rbaçov'u NVashington'-
da bir araya getirecek olan süper
zirveyi digerierinden ayıran en bü-
yük özellik, ideolojik farklılıkla-
rın ve silahsızlanma konularıhın
bu kez geri plana itilerek dikkal-
lerin "yeni Avrupı" uzerinde
odaklanacak olması. Zirvenin te-
mel sorununun ise Almanya ola-
cağı konusunda görüş birliği var.
Liderler, yarından itibaren zir-
veyi izleyecek 5 bin gazetecinin
gözü önünde, toplam 7 saat sü-
reyle soğuk savaş%rtesi Avrupa'-
ZlRVELER
Tahran'dan
Washington'a
Tahran (2« Kasun, 1 Aralık
1943): Iran'ın başkenti Tahran'-
da bir araya gelen Roscvelt,
Churchill ve Stalin Türkiye'nin
müttefiklere katılmasına çalışıl-
masına karar verdi.
Yalta (4-11 Şubat 1945): Roo-
sevelt, Churchill ve Stalin Polon-
ya'nın geleceği savaş sonrası Ai-
manyası'nın durumu ve Sovyet-
ler'in pasifık savaşına katılma ko-
şullarını göniştü.
Potsdam (17 Temmuz, 2 Ağus-
tos 1945): Başkan Truman,
Cburcbill, Atlee ve Stalin'ın ka-
tıldığı bu konferans sırasında
ABD, başanlı bir atom bombası
denemesi yaptı ve Truman, Sta-
lin'e konuyu açtı.
Moskova (27-30 Mayıs 1972):
Moskova'ya giden ABD Başkanı
Richard Nixon, Leontd Brejnev
ile birlikte ABM ve stratejik silah-
ların sımrlandınlması (Salt-1) an-
laşmalannı imzaladı.
Washington (18-25 Haziran
1973): ABD başkentinde bir ara-
ya gelen Leonid Brejnev ve Ric-
hard Nixon toplam 47 saat süren
görüşmelerden sonra Moskova'-
dakilere ek olmak üzere 9 anlaş-
ma imzaladı.
Viyana (15-18 Haziran 1979):
Başkan Carter ve Brejnev bu zir-
ve sırasında Salt 2 anlaşmasını im-
zaladı.
Cenevre (19-21 Kasım 1985):
Gorbaçov, 1987'de Amerika'ya
gelmeyi, Reagan'da onu takip
eden yıl Moskova'ya gitmeyi zir-
vede kararlaştırdı.
Reykjavik (10-12 Ekim 1986):
Başkan Reagan ve Mihail Gorba-
çov İzlanda'nın başkentindeki bu
zirvede, daha sonra INF'lerin sö-
külmesi sonucunu getirecek öne-
ri savaşına başladı.
VVashington (7-10 Aralık 1987):
Bu zirvede Gorbaçov, NATO'nun
güney kanadını SSCB'nin güven-
liğine tehdit olarak gördüğü silah-
ları konuşlandırmakla suçladı.
sının nasıl bir yapıya dönüştürül-
mesi konusu tartışacaklar. Gorba-
çov, Washington'a 250 kişiden
olusan bir danışmanlar ordusu ge-
tiriyor.
VVashington zirvesininin günde-
mi elbette tek maddeli değil: Başta
silahsızlanma konulan, Litvanya
sorunu, iki ulke arasında hava ta-
şımacılığı, insan hakları, Sovyet
Yahudilerinin göç hakkı, ekono-
mik ilişkiler, en acil bölgesel ko-
nu olarak da Keşmir sorunu ele
alınacak. Ancak Sovyet ağırlıklı
Varşova Paktı'nın çöküntü eşiğin-
de, "elinden düşmanı alınmış"
NATO'nun da yeni roller arayışı
içinde bulunması, diğer yandan
da Avrupa'nın güçlü ve birleşik
bir Almanya'ya gebe olması,
Washington zirvesine âdeta bir
"Avrupa doruğu" kimliği kazaıı-
dırıyor.
Bunlara ek olarak SSCB lideri
Gorbaçov, Washington zirvesine
daha önceki zirvelerden farklı bir
kimlikle "Avrupa'nın yeni hasta
adamının" lideri olarak geliyor.
Gerçi Sovyetler, ABD ile birlikte
hâlâ 55 bin nükleer savaş başlığı-
nı kontrol ediyor, ama içinde bu-
lunduğu çalkantılar nedeniyle
SSCB'nin "siipergüç" kimliği gi-
derek daha fazla sorgulanıyor.
Ömeğin, New York Times'ın
Moskova büro şeü Bül Ketler, on-
ceki gün yayımlanan yazısında,
"Gorbaçov, Washington'a her
şeyden daha çok gücünü tescil et-
tirmek için geli>or" diyor. Çün-
kü geçmişte guvenlik konulan
üzerine bina edilmiş çift kutuplu
(ABD ve SSCB) dunya dengesi ye-
rini, üç kutuplu (Japonya, Ame-
rika va Avrupa) ekonomik bir
dengeye bırakıyor. Ekonomik sü-
per güç olmadığı için de SSCB'nin
bu üçlü dengede yeri yok. Bu da
Avrupa'nın geleceğini doğrudan
ilgilendiriyor. ABD'nin bu yönde-
ki kaygısı, Sovyetler'deki ekono-
mik çökuntünun Doğu Avrupa
uzerinde nasıl yansımalara yol
açacağı. Bu bakımdan, zirvenin,
ABD'nin Sovyetlere ekonomik
"teveccüh" göstermesi şeku'nde
uç vermesi dahi olası. Zaten ABD
Başkanı uzerinde Amerikan iş âle-
minin bu yonde büyük baskısı
var.
Başkan Bush, geçen hafta
BBC'ye verdiği demeçte, zirve
gündeminin ana sorunlarını şöy-
le özetliyordu:
"Almanya'nın birleşmesi son-
rasında Avrupa nasıl bir görünüm
alacak? Ipler kimin elinde olacak?
Amerika'nın istikrar açısından
oynayabileceği roller nelerdir?"
Böylesine kapsamlı soruların
tek bir zirvede yanıtlanması tabii
ki zor. Ama bu sorular, "güçlü
pozisyonda' muzakere masasına
oturacak olan Amerikan tarafı-
nın, zirveyi hangi mecraya çek-
mek isteyebileceği konusunda an-
lamlı işaretler veriyor.
MALTA'DA TANIŞT1LAR — SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov ile ABD Başkanı George Bush'un ilk göriişmeleri 1-3 Aralık 1989'da Malftı'da gerçekleşti. İki lider.
soğuk savaşın artık bittiğini açıkladılar. El sıkıştılar ve VVashington için söz kestiler. (Fotograf: AP)
ANKARA
Hükümet zirveye ilgisizBush - Gorbaçov arasındaki ikinci randevu,
Batı'nın gündeminde öncelikli bir yer işgal
ederken, Akbulut hükümeti bu buluşma ile
fazla ilgilenmiyor.
SEMİH İDİZ
ANKARA — ABD Başkanı
George Bush ile Sovyetler Birliği
Başkanı Mihail Gorbaçov arasın-
da bugün başlayacak olan "Was-
hington Zirvesi" Batı'nın günde-
minde öncelikli bir yer işgal eder-
ken, Akbulut hukumeti bu buluş-
ma ile fazla ilgilenmiyor. ön ça-
lışmaları haftalardır surüyor ol-
masına karşın Ankara'dan bu "la-
rihi gönişmeye"yönelik olarak bu-
güne kadar herhangi bir görüş bıl-
dirilmedi.
"Kıbns sorunu" gibi Türkiye
1
yi doğrudan ilgilendiren konula-
rın Bush-Gorbaçov zirvesinin
gündeminde yer alacağı sanılmı-
yor. Ancak ilk aşamada ele alına-
cak konuların başında Doğu-Batı
silahsızlanmaanın bulunması, ay-
rıca zirvenin Avrupa'daki siyasi
oluşumları hızlandıracak olması,
bu buluşmayı kaçımlmaz olarak
Türkiye açısından da önemli kılı-
yor.
Bu nedenle, Türkiye"yi de ilgi-
lendirecek "olası yanamalan" açı-
sından VVashıngton'dan çıkacak
sonuçlar Dışişleri Bakanlığı'nın il-
gili birimlerinde merakla bekleni-
yor.
iki super gücün liderteri arasın-
da Malta'da yapılan "tanışma" ni-
teliğindeki buluşmadan tam 6 ay
sonra gerçekleşen bu zirve konu-
sunda Dışişleri yetkililerinden al-
dığımız görüşleri maddeler halin-
de şu şekilde özetlemek mumkün:
Sovyetler Birliği:
Merfcez, kontrolüyitiriyor
Sovyeller Birliği. yakır bir zamanda küçûleceğe benzıyor Üç Baltık Cumhunyetı,
ba^ımsızlıK peşındeyken dığerdört cumfıunyette aynlıkcı hareketier güçlenıyor
Dıö«r
bölgelerde ise etnik, ekonomik ve dınsel çaöşmalar başaösterdı
EstMya: Partamento, 30 martta bajımsızlık sürecını başlattı
Ancak bu gırisim Gorbaçov tarafından reddedıldı
Rıga yonetimi de 4 mayısta asamalı bajımsızlık sû-
recıni başiattı Gorbaçov bu gırisımı de yasadısı ılan ettı
unaayt: vunıus yoneBmı Maskova ile dıyaloğa gırmek stı-
yor. Moskova ise g6rüşmelere Saşlamak ıçıiı bağımsıztık kara-
nntn askıya alınmasında ısrar ediyor
UknyM: BaB'da aynlikçı fıareKetlenn yoğtn olmasma karşın
dojudakı kayıtsızlık. bajjımsızlık gınşımım engellıyor
Mıllryetçıter. daha fazla ozerkiık ve Romanya ile da
ha yakjn ılışkıler kumlması ıçın mücadele edıyorfar.
ıs te bir bağımstziık gösterısı yapıldı ancak ra-
dıkaller ve ılımlılar arasında bağımsızlığa gıden yol konusunda
anlaşmazlıklar var
bovyet ordusunun ocak ayında eylemleri bastır-
masının tonne. örgüöenmeler zayıfladı. ancak ayrılıkçı duy-
flular flûclendı
Gelecektekl kriz noktalan
Körnür
işçiterinın grevi
Petrol
işçilerinın grevi
işçılennin grevi Etnik çaöşmalar Tablo, Newsweek'ten ahnmıstır
— Stratejik nükleer silahlarda
indirimleri öngören bir anlaşma-
nın ana maddelerinin ortaya çıka-
rılması Washington zirvesinin ön-
celikli konusu olacak. Bu kapsa-
ma, denizden ve havadan fırlatı-
lan "Cruise" fuzelerinin girecek
olması, konuyu Akdeniz'de uzun
sahili olan Turkiye açısından da
önemli kılıyor. Öte yandan bu an-
laşmanın 1990 sonuna kadar ım-
zalanmasına yönelik adımlann
atılması, Başkan Bush'un son dö-
nemde önemle uzerinde durduğu
"TASM" konusunu daha ağırlıklı
olarak gündeme getirebilir. Aslın-
da bir "taktik" silah olan TASM
(havadan karaya taktik füze), bu-
nu taşıyacak uçaklann menzili ile
birlikte 900 km'ye kadar uzayan
bir menzile sahip oluyor. Böylece
bir anlamda "stratejik silah" ni-
teliğine büriınen bu silahların et-
kin olarak yerleştirilebileceği ül-
kelerden biri de Türkiye.
— Bush-Gorbaçov zirvesine
gelmesi beklenen bir diğer konu
ise, Avrupa'da konvansiyonel silah
indirimleri konusu. Viyana'da sür-
durülen, Avrupa'da Konvansiyo-
nel Kuvvetler Muzakereleri'nde
(AKKUM) Sovyetler Birliği'nin
son dönemde '"ayak surtmesi",
ABD ve diğer NATO uyeleri ara-
sında rahatsızlığa yol açmış bulu-
nuyor. Turkiye, NATO ile Varşo-
va Paktı'ndaki tank, top, zırhlı
personel taşıyıcıları ile taarruz
uçak ve helikopterlerinde "alt dü-
zeylerde denge sağlanmasım"
amaçlayan bu müzakerelerin en
uygun zaman içinde anlaşmaya
bağlanmasım destekliyor.
Türk arkeologlar, Kültür Bakanlığı'nın kazılar için ayırdığı ödenekten yakınıyorlar
Bilimsel kazı ım yapaİım,toprağı ım eşeleyelîm?5 ayda 16 eserin müzayedesine
3.6 milyar lira verilirken bir yılda
50 bilimsel arkeolojik kazıya 1.5
milyar lira ayrılması eleştiriliyor.
ÖZGEN ACAR
NEW YORK / ANKARA — Kültür Bakan-
lığı'nın beş ayda yurtiçi ve dışı müzayedelerden
16 eseri satın almak için 3.6 milyar lira ödeme-
sine karşılık, 1990 yılında 50 kadar bilimsel ka-
zıya sadece 1.5 milyar lira ayırması eleştiriliyor.
Bir Türk bilim adamı, "Türkiye'de bir Ameri-
kan arkeolojik kazı için 400, Alman kazısı için
450 railyon lira harcanırken. bize 10-15 milyon
liralık ödenek verilmesi komiktir. Bizden bilim-
sel kazı degil, sadece toprağı eşelememiz
isteniyor" dedi.
Bu yıl Türkiye'de yaklaşık 50 Türk ve 27 ka-
dar da yabancı arkeoloji heyetince bilimsel kazı
yapılacağı belirlendi. Türkiye'de en çok arkeo-
lojik kazıyı Federal Alman arkeologlar yapıyor.
Onları sırasıyla Amerika (5), İtalyan (4), Fran-
sız (4), İngiliz (2) Avusturya (I), Belçika (1), Hol-
landa (1), Japonya (1) ve Isveç (1) kazryla izli-
yor.
250 milyon lirası Islami kazılarda harcanmak
üzere Kültür Bakanlığı bütçesinden bu amaçla
toplam 1.5 milyar lira ayrıldı.
En yüksek ödenek Türk arkeolojisinin büyük
isimleri Prof. Ekrem Akurgal ile Prof. Tahsin
Özgiiç'ün kazılarının herbirine 62.5 milyon lira
olarak öngörüldü. Kazı başına ortalama 20 mil-
yon lira düştüğünü belirten Türk bilim adamla-
rı şu çarpıtıcı olgulara dikkat çektiler:
"1- Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Bogaz-
köv'de kazı yapan Mimar Dr. Peter Neve, kazı-
sında 450 milyon lira harcadığını bir süre önce
Cumhuriyet gazetesinde Nur Niven'e açıklamış-
tır.
2- New York Üniversitesi Klasik Diller ve Ar-
keoloji Böliimü Profesörü Kenan Erim, Afro-
disyas'ta 400 milyon liralık bir bütçeyle kazı ve
reslorasvon .raptığını yine Cumhuriyel'te Mus-
tafa Balbay'a açıklamıştır."
Her iki yabancı kazı heyetınin bütçesi en az
25 Türk bilim adamına verilen kazı ödeneği ka-
dardır. Bir Türk bilim adamı, "Türkiye'de bir
Amerikan arkeolojik kazısı için 400, Alman ka-
zısı için 450 milyon lira harcanırken, bize 10-15
milyon liralık ödenek verilmesi komiktir. Bizden
bilimsel kazı degil, sadece toprağı eşelememiz
isteniyor" dedi.
Bu görüşleri aktardığımız Kültür BakanlığYn-
dan bir yetkili şu tepkiyi gösterdi:
"Bu farklılık iki olaydan kaynaklanıyor. Bi-
rincisi dovizle gelen yabancı hafirler, Türk Li-
rası'nın düşuklüğünden dolayı prim yapıyorlar.
Ikincisi ise onlar Amerikan ya da Alman devle-
tinden lek kurusJuk ödenek almaksızın, şu ya da
bu biçimde sağladıklan fonlarla bu kazıları \a-
pıyorlar. Türk bilim adamları da (her şeyi dev-
letten beklemevip) biraz da yabancı hafirler gi-
bi kaynak ve fon arayışına yönelsinler."
Bu tepkiye karşılık, Amerikalı genç bir bilim
adamı şu açıklamada bulundu:
"Konu Türkive'nin tarihsel ve kültürel mira-
sının ortaya çıkanlması ve korunmasıdır. Türk
devletinin bu amaçla her türlü ödeneği hareke-
te geçirmesinden doğal başka bir şey olamaz. Ge-
rek bilimsel kazılar, gerek bunların reslorasyo-
nu, müzelerde konınup sergilenmesi ve yayım-
lanması için Türk devletinin her türlü desteği
göstermesi gerekir. Türk jıısalanna g'öre bulun-
tular devletin olduğuna ve müzelerin sahibi de
devlet olduğuna göre ilk görev elbette devlete dü-
şer. Ancak ekonomik gelişmesini henüz tamam-
layamamış bir ülkede devletin, sınırlı olanakla-
n ile her yere yetişmesi mümkün değildir.
1- Bu nedenle Türkiye'de vergi mevzuatında
degişiklik yapılmalı ve raüzelere bağışta ya da
bilimsel kazılara maddi katkıda bulunacak işa-
damlan ile tarih kültürsever Türk vatandaşlan-
mn bu katkıları ABD'de olduğu gibi vergiden
düşülebilmelidir.
2- Bir başka yöötem de Türkiye'deki yabancı
kazıtann sayısını arttırmak olabilir. Türk-yabancı
ortak kazı projeleri devreye konulabilir. Boyle-
ce Türkiye'nin tarihsel ve küllürel mirası bir an
önce ve Türk devletine daha az yük olarak gün
ışığına çıkartılabilir."
Türkçeyi son üç yılda öğrenip, ülkeyi tanımış
bu yabancıya karşılık, Ankara Üniversitesi Dil-
Tarih Coğrafya Fakültesi'nden bir Türk bilim
adamı şu noktaya dikkati çekti:
"1990 yılının ilk beş ayında ülke içi ve dışı mü-
zayedelerden 16 esere 3.6 milyar lira ödenek Tiir-
kiye'ye kazandırdığını kısa bir sure once Cunı-
huriyet'ten ogrendik. Gerçekten takdir edilecek
bir olay. Ancak öncelikler unutuluyor. Hangisi
önemli? 16 esere ödenen 3.6 milyar lira mı yok-
sa 50 bilimsel kazıya 1.5 milyar ve uvey evlat sa-
yılan kurtarma kazılanna ayrılan sadece 40 mil-
yon liracık mı?"
İstanbul Edebiyat Fakültesi'nden bir öğretim
üyesi, "Türk hükümeti geçen >ıl Fransa'da bir
tznik tabağa 125 milyon lira, İstanbul'daki bir
müzayedede 154 milyon lira odedi. Buna karşı-
lık, gerçekten uluslararası piyasada gün geçtik-
çe prim yapan lznik eserlerinin yapıldıgı ocak-
larda inceleme yapan Profesör Okta\ Aslanapa-
nın kazısına aynlan para sadece 19^ milyon
liradır" diyerek bir çelişkiye dikkati çekti.
\arın, sigara
içilmeyecek
• ANKARA (AA) — Tüm
dünyada yarın "sigarasız
gün" olarak kutlanacak.
Dünya Sağlık Örgütü
(VVHO), bu yıl sigarasız
gün için "tütünsüz bir
çocukluk ve gençlik"
konusunu seçti. Günün
sloganı ise "tütünsüz
büyümek" olarak
belirlendi. VVHO Genel
Direktörü Dr. Hiroshi
Nakajima, "sigarasız gün"
dolayısıyla yayımladığı
mesajında, gençlere ve
çocuklara yalnızca (tütün ve
sağlık) seçeneği sunmanın
yetmeyeceğini belirterek,
"Aynı zamanda onlann
sağlığı için bu seçimin
yönlendirilmesi
gerekmektedir. Her çocuk
tütünsüz buyüme hakkına
sahiptir" dedi.
Kuşcenneti'ne
diploma
• BANDIRMA (AA) —
Avrupa Konseyi tarafından
1976 yılında Kuşcenneti
Milli Parkı'na verilen (A)
sınıfı diplomanın 1991
yılından geçerli olmak
üzere, 5 yıl için daha
üçüncü defa yenilenmesi
amacıyla yöreye gelen
Avrupa Konseyi uzmanlan
çalışmalarını tamamladı.
Avrupa Konseyi
uzmanlanndan J. Fauchen,
"Kuşcenneti Milli Parkı,
dünyanın sayılı doğal
harikaları arasında yer
alacak çüzellikte" dedi.
Vizeden nıııaf
diplomatlar
• ANKARA (AA) —
Diplomatik pasaport hamili
Türk ve Macar
vatandaşları, bir ay süreli
seyahatlerinde karşılıklı
olarak vizeden muaf
tutuldu. Türkiye ile
Macaristan arasında vize
muafiyetini öngören
milletlerarası antlaşma,
Bakanlar Kurulu tarafından
onaylandı. Dünkü Resmi
Gazete'de yayımlanan
antlaşma, 2 Mayıs 1990
tarihinden itibaren geçerli
olmak üzere yürürlüğe girdi.
Katarakt lazerle
yok edildi
• TORONTO (AA) —
Kanadalı bir doktor,
kataraktı lazer ışını
kullanarak yok etmeyi
başardı. Doktor Jack
Dodick, Toronto'da
düzenlediği basın
toplantısında, katarakt
ameliyatı yapmak için
tükenmez kalem
büyükluğünde bir lazer
aygıtı geliştirdiğini ve
kataraktı lazerle
parçalamayı başardığını
anlattı. Doktor, kalem
büyüklüğündeki aletin
ucunda titanyum parçası
bulunduğunu ve bu
maddenin, lazeri şok
dalgası halinde hedefe
yönlendirdiğini belirterek,
katarakt parçalandıktan
sonra da parçacıklann
aspiratörle emilip dışarı
alındığını kaydetti. Yeni
yöntemi henüz hasta
uzerinde denemediğjni
belirtti.
Turiznıe katkı
plaketi
• Haber Merkezi — TUrk
iurizmine katkısı bulunan
Avusturya'nın Intour turizm
firmasma TÜRSAB, "Türk
turizmine katkı" plaketi
verdi. Kervansaray'da
uüzenlenen törende
TÜRSAB Başkanı Bahattin
Yücel, firmanın sahibi
Lothar Schmidt'e plaketini
verirken 36 günde
Türkiye*ye 22 bin
Avusturyalı turist
getirdikleri için teşekkür
etti.
•
Izmir
karanlıkta
• tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bttrosu) — Türkiye Elektrik
Kurumu Izmir Bölge
Müdürlüğü'nde bulunan ana
trafo, aşırı yükleme sonucu
patladı. Bornova'da bulunan
TEK Bölge Müdürlüğü'nde
gece 23.40 sıralarında
başlayan yangın, kentin ücte
ikisini besleyen ana trafonun
patlamasına yol açtı.
Yangının söndürülmesi
çalışmaları sırasında trafoda
2. bir patlama daha oldu.
TEK Bölge Müdürlüğü
yetkililerinden alınan bilgdye
göre trafonun 34 bin 500
kilovat gücünde olduğu
öğrenildi. Yetkililer, Izmir'in
bü> ük bölümünü elektriksiz
bırakan anzanın uzun
sürebileceğini ve elektrikleriı
bugun akşamadoğru
verilmeye başlanacağını
belirttiler.