03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 27 MA YIS 1990 37 30. \ ılında HIFZIVELDET VELtDEDEOĞLU Bugün 27 Mayıs 1960Devrimi'nin tam 30. yılında- yız. Bu olguyuyalruzcabir askeri darbe olarak nite- leyenler var; oysa27 Mayıs, Atatürkçülügün çağa yö- nelik devrünci bir aşamasıdır. 27 Mayıs hareketi, as- keri ağırbklı olmakla birlikte, silahk kuvvetlerie genç- liğın, halkın eleleve omuzomuza, kurbanlaı veretek, başardığı bir devrimdir. Üstelik silahlı kuvvetler ke- simi, 12Mart 1971 vç 12Eylül 1980 darbelerinde ol- duğu gibi en üstrütbelilerden başlayan emir vekomu- ta zinciıi içinde dejil, genellikle alt rütbelilerden ve genç subaylardan oluşmuştu. Bunedenleözilndeça- ğa dönük bir nitelik vardı. 27 Mayıs Anayasası Uege- tiriJen sosyal hak veözgürlükler, AnayasaMahkeme- si ve yargı bagımsızlığı gibi kurum ve Ukeler bu hare- ketin, Atatürk Devrimi'nin çaga yönelik aşaması ol- duğunun göstergeleridir. Aşağıda, önce 27 Mayıs Anayasası'nı bundan 24 yü önce nasıl değerlendirdiğimizi gösterdikten son- ra, 27 Mayıs 1960'tan beri bu devrim uzerindeki belli başlı eleştiri ve varsayunlan ele alıp şu 30. yılındaki düşüncelerimizi dile getirmek istiyoruz. • * • ''Herulusun siyasal tarihinde önemli birtakım dö- nüm noktalan, birtakım asamalar olduğu gibi Türk ulusununsiyasaltarihindedeböyleönemli asamalar vardır. Çok eski dönemlen bir yana bırakıp geçen yüzyüdan bu yana birbirini izleyen tarihsel ve sosyal olgulan elealaiım:GülhaneHattı'nın(3Kasım 1839); Birinci Meşrutiyet'in (23 Aralık 1876); Ikinci Meşru- tiyet'in (24 Temmuz 1908) ilanı; "Atatürk'ün Samsun'a çıkmasından (19 Mayıs 1919) ve Erzurum (23 Temmuz 1919), Sıvas (4 Eylül 1919) kongrelerinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Ankaıa'datoplanması(23 Nisan 1920); "Saltanat henüz kaldınlmadığı halde, 20 Ocak 1921 tarihli geçici Anayasa Ue açıkça 'ulusal egemenlik' ilkesinin kabul ve ilanı; "Büyük Zafer'den ve yurdun düşmanlardan te- mizlenmesinden sonrasaltanatınkaldınlması(l Ka- sım 1922); Lozan Antlaşması ile KapitUlasyon'lara son verilerekTürkiye'nin tam bağunsızhğa kavuşma- sı (24 Temmuz 1923); Cumhuriyetın ilanı (29 Ekim 1923); Hilafetin, şeriyye mahkemelerininve medre- selerin kaldınlması (3 Mart 1924); ilk Cumhuriyet Anayasası'run kabulü (20 Nisan 1924) ve Türk top- lumunayeni bir yönçizen hukuksal vesosyal devrim- lerin gerçekleştirilmesi (1925-1930), bizirn tarihimi- zinson bir buçuk yüzyülık aJuşındaki enönemli asa- malar, daha doğrusu, küçüklü büyüklü reform ve devrimlerdir. "Sadeceenönemlilerinedeğindigunizbu siyasal, hukuksal ve sosyal reform ve devrimlerden her biri kendisinden sonrakilerin zeminini ve bütün bunlann hepsi de 27 Mayıs 1960 Devrimi'nin ürünü olan 27 Mayıs 1%1 tarihli Anayasamızm temellerini hazır- lamıştır. '' BuAnayasa, Türk ulusunun bütüntarihinde al- dığj en keskin viraj, ulaşugı enönemli asamadır; çun- kü bu Anayasa Türk halkının tümüyle kalkınması, aydınlığave gönence kavusması amaayla hazırlan- mısmilliyetçi, sosyal, devrimci, laikvehalkçıbir Ana- yasadır. "Bu kalkınma amacınaulaştnak için yapılması ge- reken seylerigörmek başka, bunlan gerçekleştirmek eylemi yinebaskadır. 27 Mayıs Devrimi bunlan ger- çekleştirmemiş, ama kalkınma yolunu açık ve netgo- rebilmek için dürbün ayan yapmış, 1961'deTurk hal- kınca kabul olunan Anayasadabu yolaaçılan kapı- nın anahtannı vermiştir. "Bu nedenle 1961 Anayasası, kanımızca, Türki- ye'ninTanzünat'tanbuyanasüregelen siyasalve sos- yal gelişiminin, evrim vedevrimlerinin en önemli ya- pıtıdır. Bu Anayasa Türk halkımn insanlık onur ve haklanm, düşün ve vicdan özgürlüğunü koruyan de- mokratik bir düzen içinde, ekonomik bir planla kal- kınabilmesinin şaşmaz reçetesidir.'' * • * Yukanki yazı 27 Mayıs 1966'da, yani günümüzden 24yıl önceyazümıştır. O zaman 27 Mayıs Devrimi'- nin 6. yıhndaydık; şimdi ise 30. yılındayız. 1966 ta- rihli yazıda Türkiye'nin siyasal tarihindeki önemli aşamalan vurguladıktan sonra 27 Mayıs 1961 Ana- yasası'nıbu siyasal süreçiçindeenönemli aşama ola- rak göstermiş ve kısa çizgileriyle bunun gerekçesini belirtmiştik. Ancak geleceğe dönuk kesin yargılara varmaktan kaçındık; başka deyişle, askersel yönü ağır basan 21 Mayıs 1960 Devrimi'nin, gelecekteki Türk siyasal vetoplumsal yasamı bakımından iyi mi, yoksa kötü mü olduğu konusunda bir değerlendirme yapmadık. Yapamazdık daçünküvakithenüzçoker- kendi. Yalnızca şunu söylemisiz: "Ba Anayasa'nın gösterdifci amaca nlaşmak için yapdması gerekenleri görmek başka, bonlan gerçek- kftirmck isiyine başiudv. 27Mayıs Devrimibıurian gerçekleştirmeniş, fakatkaBomnayotana açıkrt net göreMlmek içia dttrtran ayan yapmış, ba yola açdan kapının anahtannı venntytir." Şimdi, yapılacak değerlendirmelerde, sözünü et- tiğimiz"anahtar"ınyerindeve 1%1 Anayasası'run gösterdiği doğrultuda kullanılmış olup olmadığını dikkatealmak gerekiyor. Çünkü demokratik yasa- mı bir süre askıya alan, 27 Mayıs Devrimi'nin iyi mi, yoksa kötü mü olduğu noktası tartışüırken "anah- tar"ın sivilyönetimlerce iyi kullanıhp kullanılmadığı noktasımn büyük önemi vardır; bu, gözardı edile- mez. * * • 1980darbesinden beri iyi niyetli birçok tanıdıkla- nn, başka başka anlatımlarla, ama aynı anlamda ba- na behrttiklerine göre 27 Mayıs müdahalesi, arkasın- dan Talat Aydemir'in 22 şubattaki ve 21 mayıstaki darbe girişimleri, 27 Mayıs 1960'tan on bir yıl sonra gelen 12 Mart 1971 askeri müdahalesi, ondandokuz buçuk yıl sonra da 12 Eylül 1980 darbesi, 1950'deyö- rüngesine oturmuş olançok partili demokratik yasa- mı kesinüye uğratmışur. Onar yıl aralıkla yapdan bu müdahaleler alışkanhk durumuna getirilmiş, silah- h kuvvetler, ya parlamentoyu buyruklan altına almış ya da büsbütun kapatıp birkaç yü tam bir dikta reji- mi kurmuştur. En son müdahale olan 12 Eylül dar- besi demokrasiye ara vermekle de kalmadı, faili meç- hulcinayetlerle ülkedeestirilen terör havasını baha- ne ederek daha önce 12 Mart mUdahalesiyle bırçok kuralı değiştirilip yara almış olan 27 Mayıs Anayasa- sı'nı büsbütün ortadan kaldırdı; hemen hemen bütün özgürlükleri, sosyal ve sendikal haklan çok önemli boyutlarda kısıtlayan bir Anayasa (1982 Anayasası) getirdi; aynca Atatürkcü kurum ve kuruluşlan, Ata'- nın vasiyetnamesiyle birlikte ortadan kaldırdı; üstelik ortaöğretim kurumlanna zorunlu din derslen koydu- hıp Atatürk Devrimi'nin anailkesi olan öğrenimbir- liği ve laiklik ilkesini temelinden sökmek girişimlenne yol açtı. Böylece laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriye- ti'nin varlığını tehlikeye soktu. Eğer 27 Mayıs 1960 Devrimi olmasaydı butun bunlar olmayacaktı. Çün- kü 27 Mayıs Müdahalesi daha sonraki müdahalele- re yol açmıştır. • • • Yukanki görüşten sonra mantıklı ve yerinde gibi görülebilecek eleştirel bir düşünce de şöyle: Eğer 1957 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nın kazanma- sınaengel olunmasaydı, ya da 1960başlannda bu par- tiyi kapatmak için Meclis'te Demokrat Partililerden oluşturulan bir "tahkikat komisyonu" kurularak yargı erkinin Demokrat Parti tarafından gaspı ola- yı yaratümasaydı, yaklaşan seçimler (Celal Bayar'- ın şaşmaz politikası olan)düşmanlık vegerginlik ha- vasına kapılmadan yapılabilseydi, o zaman askeri müdahaleler dönemı başlamış olmazdı. Gerçi 1961 Anayasası'îiın getirdıği insan haklan, sosyal, sendi- kal hak ve özgürlükler gjbi değerlerin siyasal ve top- lumsal yasamımızda yerleşmesi bu durumdabiraz ge- cikecekse de bu gecikme şımdıki durumumuzla tera- ziye konulduğunda mutlaka ağır basardı. Dunyatop- lumlanmn gidişi sosyal adalete yönelikti. Türki ye'nin bu gidiş dışında kalması olanaksızdı. Hiç de- ğilseparlamenteryasam günumuzedek kesintisizde- vam eder, askerin politikadan uzak kalması ilkesi, Atatürk'ün kesin arzusu doğrultusundayürür ve bu- gunlerdeçok sözü edilen''sivilyönetim'' gerçekkşir- dı. Sivil kökenli bir kişinin cumhurbaşkanı seçilme- siyle sivil yönetim olmaz. • • • Butün bu görüşlere karşın 1961 Anayasası'run ge- tirdiği değerler, Atatürk Devrimi'nin ileri bir aşaması olarak günümüzün karanlık v e olumsuz koşullann- dabilesiyasalvetoplumsal havayı ışıklandırmakta- dır. "Keşke şöyle olmasaydı, böyle olmasaydı" gibi varsayımlara kapılarak 27 Mayıs Devrimi'ningetir- diği ışığj yadsuna olanağı yoktur. Ancak, 27 Mayıs 196rden,özeUikle 1965'ten sonra iktidaragelenler, yukarıda sözünü ettiğim "anahtar"ı iyi kullamp in- sanunızın kafaca kalkındırılması yoluna gitmediler. Böylece büyük bir tarihsel fırsatı kaçırdılar. 27 Mayıs Anayasası'nın getirdıği değerlerin ba- şmda gelen insan hak ve özgürluklerini, sosyal ve sendikal haklanm yitirdikten sonra gozu açılan hal- krmız, ülkenin hangi uçuruma doğru gıttiğini an- lanîış ve 26 Mart 1989 yerel seçimlerinde tutucu ve gerıcı iktidarlara "dur!" demiştir. Şunu hemen be- hrtmek isterim ki halkın uyanması için Atatürk ta- rafından yurdun her köşesıne doğru yaygınlaştınl- rnış olan Halkevleri ve Halkodalan gibi çağdaş ku- rumları kapatıp kitaphklannda bulunan yuz bin- lerce yapıtı yok eden Demokrat Parti iktidan dö- neminde, artık açık açık şaldırıya geçen karşı dev- rim hareketi etkinliğini sürdürdukçe, ülkemiz ve top- lumumuz yine karanlıkta kalacaktı. Eğer 1982 Ana- yasası'nda, yukarıda sözünü ettiğim hak ve özgür- îuklerden kahntılar göruyorsak bunu, 1961 Anaya- sası'nın getırmiş olduğu ışıklı değerlere borçluyuz. 1961 Anayasası, AtatürkçidotnündakafcpMr iktidareBndeuzuncabirsii getinü«i Ukevcözgüriiikler astahklat çagdaş, sosyal nitelikli bir demokrasi kanaabbey- di, askeri mudahalelerle, demokrasi işte aado zanaa kesintive ugramaz, bugün içteki ve dıştald görnnti- mnmüz bambaşka olurdn. Gerçı 12Eylul 1980darbecileri, birçok değerleri or- tadan kaldırdıklan gibi 27 Mayıs Hürriyet ve Anaya- sa Bayramı'nı da kaldırdılar; ama "Hürriyet" kav- ramını ve 27 Mayıs Anayasası'run getirdiği Uke vede- ğerlen ortadan kaldırmaya güçleri yetmedi; yetmezdi de. Çünkü bu değerler çağdaş uygarhğın berümsediği evrensel değerlerdir. 27 Mayıs Devrimi'ni gerçekleştinniş, ona gönül bagbunış ve 1961 Anayasası'nı biriere annaguı etmis olanlardan ölenlerin anısı onundesaygıileegilirkeo bayatta kalanlan da 27 Mayıs'ın şu 30. yılında say- gı, sevgi ve şükranla selamlanm. EVET/HAYIR OKTfl'AKBAL 27 Mayıs Günleri... "555 K" günü Türkıye'ye dönmüştüm. Mayıs ayının beşincı günü saat beşte Kızılay'da!. Bılmiyordum o sıralarda bu formü- lün ne anlama geldığını... Yurtdışında geçen bir ay ülke sorun- larının uzağında kalmıştım. Gerçı ABD'de yaptığımız zıyaretler- de ülke sorunları başlıca konumuzdu. Amerıkalılar, Menderes rejiminin sağlamlığına iyice güven duyuyorlardı. Bunu sozle de belirtıyorlardı, ama bız birkaç arkadaş boyuna Menderes'in du- rumunun hıç de sanıldığı kadar sağlam olmadığım belirtmek- ten çekinmiyorduk. 5 Mayıs 1960'ta gazeteye geldım uçaktan ıner ınmez... İlk al- dığım haber, TBMM'de ıktıdar partısınce oluşturulan Tahkikat Ko- misyonu'nca arandığım idı. DP'nın en azılı kişilerinden kurulan (Arkası 19. Sayfada) Artık Dostlanmla Birlikte Olabileceğim... RAHMİ KUMAŞ Tel: 125 84 U, Atatürk Bul. Sanh Han 6. Kat 614 Kızı/ay — Ankara FATMA PEKŞEN HASANTİRALİ evlendiler. İstanbul, 2 May,s 1990 ANKARA FEN LISELILER ANKARA FEN LİSELİLER GÜNÜ \E ANKARA FEN LİSELİLER DERNEĞİ 1. OLAĞAN GENEL KURULU 27 MAYIS PAZAR GÜNÜ 10.00'DA FENTEPE-LtSEBİNASI'NDA PENCERE 27 Mayıs... 1960 öncesinde Türkiye demokrasinin neresindeydi? Bu so- ruya sağlıklı bir yanıt bulabilmek için önce bir kilometre taşını yerlı yerıne oturtmak gerekiyor: Avrupa Konseyı'ne 1949'da üye olduk. Anlamı nedır bu olgunun? Demek ki Atatürk'ün yanm yüz- yıl önce gerçekleştırdiğı hukuk devrimi, çağdaş devlet yapısının temellerini atmıştı. Var olan temel üzerine çok partili rejime açı- lışın kararını da İsmet Paşa vermiştir. Yıl 1950.. ' 14 mayıs.. DP gerçekten adaletlı bir seçimle iktidara geçti; İnönü liderli- ğinde CHP muhalefete çekildı. Yenı ıktidarın iik işi Türkçe ezanı Arapçaya çevıren yasayı çıkarmak oldu. 141 ve 142'nci madde- lerı ağırlaştırması, kanun değışikliğı de DP'nin marifetidir. Türkiye 1960'ın mayısma ulaştığında ülkenin manzarası ney-. dı? Fikir özgürlükleri yok, sendikal yaşam yok, grev hakkı yok, top- lusözleşme yok, yargıç guvencesı yok, üniversıte özerklıği yok, solun sözcuğü bile yok, sosyalıst partısı yok, komünist partisi yok, sosyal demokrat parti yok, sosyal devlet yok... Her kım ki kalkar 1950'lerde Türkıye'de demokrasi okduğunu ilerı sürer; ya- lan soylemiş olur. Sağa açık, sola kapalı sözde parlamenter re- jıme 20'ıncı yüzyılda demokrasi denebilir mi? 1950'ler Türkıyesı'nde Demokrat Parti vardı; ama, demokrasi yoktu... * 26 mayıs günü Türkiye bu gerçeğin üzerine tüy diken bir "ola- ğanustü hal"ı sergıliyor Basına sansür uygulanıyor; gazetele- rin bırıncı sayfalannda önemli haberler kazınıyor, sütunlar bem- beyaz çıkıyor. Gazetecıler ve yazarlar demir parmakhklar ardın- dadır. Dergilere matbaalarda el konuyor Büyük kentlerde genç- lik meydanlardadır. Sıkıyönetim ılan edilmıştir. Üniversite öğren- cilen caddelerde ve meydanlarda asker ile karşı karşıyadır Or- du iki seçenek arasındadır: Ya gençliği tankla ezecek ya baskı- cı siyasal iktidara yönelecek!.. Eğer birinci seçenek uygulansaydı. Istanbul'da Beyazıt, Ankara'da Kızılay meydanları, Çin'deki Tıe- nanmen Meydanı'na otuz yıl önce dönüşecektı. Halk kitlelerı de ayaktadır; çunkü Ulusal Kurtuluş Şavaşı kah- ramanı İsmet Paşa'nın başı Uşak'ta taşla yarılıyor; istanbul'un Topkapı gırişınde inönü linç edıldı, edilecek.. Bütün demokra- tik haklan uygulamada sılmış bulunan DP iktidarının gözü ka- radır; seçıme gıdeceğıne aydınlann, yazariann, sanatçılann genç- lığın, halkın, muhalefetın üzerine gidiyor.. 27 Mayıs işte böyle bir ortamda tarihe yazıldı. Orduda eylem aşağıdan yukarıya doğru yürürlüğe girdı, emir ve kumanda zincırını kırdı, ancak radyoda ilan edıldıkten sonra bütün Türkıye'de bırliklerin katılımı başladı; halk da sokaklara çıkıp davul zurnayla "öayram"a katıldı, ortalık bırbirıne gırmışti; tankların ustünde gençlık, kadın, erkek, asker kucaklaşıyordu. O günlerın coşkusu bugün dile getirılemez; tam bir devrim ha- vasıdır. Ve her devrımde olduğu gibi ilk günlerin şaşkınlığı ve coşku- su gectığinde, amansız bir iç ıktıdar savaşımının gerilimi hem askeri kesımde, hem sıvıl çevrelerde Türkiye'yi sarsmaya baş-, lamıştı 1961 Anayasası, Türkiye'yi 1950lere oranla çok daha demok- ratik bir düzene kavuştursa bile deprem durmayacaktı... Ve durmadı. 27 Mayıs'ın tarihsel öykusü kısaca budur. 30 yıl öncesinde ya- şanmış olan bir olguya bugün daha serinkaniılıkla bakabilmek- te sayısız yararlar vardır Çünkü demokrasi kan davaları üzeri- ne değil, fikirler üzerine kurulacaktır. HOŞGELDIN r PembeMavı Bıberon Bebecık 1 Teyzenı al karşına de kı "Bıberonum - <^ -nbeMavı olsun, muzıklı olson, Karnım neşeyle doysuni" PembeMavı Bebek Kretnı Hem bttkı ozlü^ hem E , vıtamınlı Senı pışiklerden korur, cıldını besler. yumuşatır Bunu sana, belkı de teyzen alır* PembeMavı Mama Önlûğü Sen ne yaramazsın, sen? Mama yersın, ustune dokersın Ablana soyle, sana tnjnu alsın, tjlumun temız kalsın. BEBEK! PembeMavı Nevresım Takımı Bu saglıkn yumuşacık %100 pamuklu Nevresım Takımı'nı sana belkı de babaannen alır Yatağın cıvıl cıvıl olur PembeMavi B E B E K S E T I PembeMavı Dekoratrf Sabun Pekııı, ağabeyın sana ne alacak? Dılersen, dekoratrf sabun alsın Bu şırın hayvancık banyonuzu suslesın' PembeMavı Bebek Şampuanı Dayına soyle bebecık Gozun yanmasın.gozyaşın akmasın ıstıyorsa, sana bu bıtkı özlû hoş kokulu şampuanı alsın 1 PembeMavı Mama Tabağı Buna ne buyrulun O muzık çalsın, sen mamanı keyifle ye Kıme söyiesek de alsa acaba 7 En ıvısı yengeye 1 PembeMavı Mama Kaşığı Buda muzıklı, bu da neşelı 1 r Alma sırası kımdeydı7 \ Dayısı, dayı'ık kolay mıi) X PembeMavı Sağlık Maskesı Tut kı annen nezleoldu bebecık Senı. mıkrop bulaştırmadan besleyebılmesı ıçın, ona bir sağlık maskesı gerek Babanın bunu alması gereki PembeMavi Banyo Havlusu İşte her banyodan sonra senı yumuşacık saracak, emıcı, ozel havlun (Amcasmııı 1 ) PembeMavi Bebek Sabunu Bu sabun saf ve doğal Cıldın yumuşacık temızlenecek bebecık (Duydun mu enıştea1 ) Nicedir yolun gözlenıyordu. Ailede herkes merakla, özlemle. sevgıyle bekliyordu seni. Ve birgün kocaman dünyamıza, küçücük adımlarını attın. Aramıza hoşgeldin bebecik! Dıleğimiz, sevenlerinle, sevdıklermle bir arada sağlıklı, mutlu yaşaman... Biz de sana kocaman bir sürpriz hazırladık. PembeMavı Bebek Seti: Bir kutu dolusu bakım, temızlik ve sağlık ürünü. Hepsı saf, hepsi doğai, sağlıklı. Hepsi senın mutluluğun için. PembeMavi Bebek Seti'nde neler var neler... Büyüklerinın, dilerlerse tek tek, dilerlerse set halinde alabılecekleri bu özenli ürünler, bak neler: PembeMavi Bebek Yağı Saf ve doğal Bıtkı ozlu. E vıtamınlı Bunu da sana anneannen alır, oldın hep nemlı sağlıklı, yumuşak kalır PembeMavı Banyo Köpuğu Sana bıa oıcı yaptıımayı en çok kım sevıyor? Halan mı 7 O zaman ona de kı "Banyo kopuğum bıtkı ozlu, F vıtamınlı olsun PembeMavı olsun cıldırr tartrış olmasın" PembeMavı Bebek Losyonu Senın cıldın narındır bebek Bıtkı ozlu F vıtamınlı bu losyon cıldını nemlendırır yumuşatır, besler (Sıra sızde dedeleri) PembeMavı Toz Sabun Gel, annenın Mağına fısıldayalım Çamaşırlann tçin bu saf, sağlıklı sabunu alsın Yumuşacık yıkasın bir Elgınkar Topluluğu kuruluşudur 5S3H B€8T«"»"İİ Bu kuponu coldurup, Teztaş Tüm Eczacılık San ve Tıc. A.Ş P K 16 80212 Teşvıkıye - istanbul adresıne gonderın, aynntılı bılgı vBrelım Adı, soyadı Mesleğı Adresi Telefonu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle