Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19MAYIS 1990 CUMHURÎYET/I5
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
Weteoroloiı Genel Mudurluğu nden
alınan Mgıye gûre yurdun kuzey ve
dojL tesmlen paıpalı yer yef çok bu
hjtkı Iç Ege, gâllef bölgest. Iç Anado-
lu Oria ve Doflu Karadenızln ıç kesım-
ten ıle Do$u Anadokj nun kuzeyı sa
Janak yer yer g<5k oûrultukj sağanak
yaftşlı atetayaterazbukıtluveaçık
geçecefc H*R SKAKLĞI Önemkbır
defrsttk olmayacak RÜZGAR Gûney
ve batı yönlerden haftf an sıra orta
taıvvette yağış arınöa yer yer kuvvet-
(ce esecek OenetenrmzrJe rüzgâr
Marmara ve Karadena* yıldız ve ka-
rayei dtOer dermierde gûnbabsı ve b-
dostan 2-4 yer yer 5 kuvvetınde saat
te 4-16 yer yer 21 denız rmk hızla ese-
Adana
p
Adıyaman
Afyon
AOr
An»ara
Amakya
Antalya
Artvın
Aydın
Balıtear
Bılecık
A 28° 16° Dıyareakır
A 21° 12° Ed rne
A 28° 12» Erancan
Y 20° 8°Erzurum
Y 19° 7°ESaşetw
Y 23° 11° Gaaantep
A 25° 18° Gmsun
A 28° 15° GuiTuşlıane ¥
Y 23° 9°Hakkân
A 29° 13° Spjrta
A 20° 7°lstt*(jl
A 20» 10° bmr
A 25° 11° Kare
cek. DENIZ Mutedıl dalgali olacak Van goiunde hara Parçalı
ve az bulutlu geçecek Gûney ve batı yorterden rtafSf ara sıra or
ta kuvvette esecek Göl kuçuk dalgali olacak gönış uzaklığı 10
km dolayında bukınacak
Bolu
Bursa
Canattale
Çorum
Denzi
A 24° 11° Kastamonu Y
Y 21* 10° Kaysen Y
A 21° 10° Kırttmt A
A 24° 10° Kooya Y
Y 22° 10° KûOhya Y
Y 26° 13° Malatya A
30° 10 Mamsa
27° 10° K Maraş
23° 10° Mersm
20° 5°Mugıa
21° 8°Muş
29° 13° Nıjde
16° 12° Ortu
22°10°Roe
22° 12° Samsun
22°10°S«ri
20°12°Smop
28°1*>
S«as
19° 7°>tanlaO
20» 9°Trahzon
22° 8°Tunc««
27"11°Uşak
22» 8°U*ı
20° 9°\tasat
23° 11° Zonguldak
A 28° 13°
A 28° 15°
A 26°1«°
A 26° 11°
A 22° 12°
Y 22° 8°
Y 16° 12°
Y 16° 11°
Y 23°W
A 31° 17»
Y 16° 11°
Y 20° 8°
A 20° 11°
Y 16° 12°
Y 22»10°
Y 21° 10»
A 22° 12°
Y 22»10°
Y 16*11°
.Q. buiutıu g|sısl >Şlariı *aç* B-buluUu G-guneîlı K-taırt S-sıslı Y-yaSmurtu
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Kımı guç doğunı-
larda çocuğun başını
tutup dışarı çekme>e
yarayan araç 2/ Eskı
Yunan'da muzısyenle-
nn konser verdığı ba-
samaklı yer Kralıçe.
3/ Erışmış, ulaşmış
tndıyum elementının
sımgesı 4/ Hz Mu-
hammed'ın meclısle-
nnde ve konuşmala-
nnda bulunan kımse-
ler 5/ Şohret Yerde-
kı karın yuzunde buz
tutmuş olan tabaka
6/ Evrensel aiıcı olan kangıubu Me-
kân 7/ Ikı yanı ağaçlıklı genış kent yo-
lu Bır meyve. 8/ Hasattan sonra tar-
la ya da bahçelerde kalan urunlen top-
lama. 9/ Mıtolojıde savaş tanrısı
Gehr
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1/ Sınema dılınde, bır göruntunun ya-
vaş >a\aş kaybolması ya da belırmesı-
ne venlen ad Yunden dovulerek >a-
pılan kalın ve kaba kumaş 2/ Yenıçe-
rı kışlası Havaalanlarında bulunan ve çevredekı uçuşları denet-
lemeye yarayan sıstetn 3/ Başkan Eskı dılde atmaca 4/ Padışa-
hın muhafızlığını yapan asker sınıfı Kesmlıkle uyulması gereken
Kuran ve hadis hukumlerı 5/ Genışlık Çoğu kez ıçınde yapıt ka-
lıntılannın bulunduğu yayvan tepe. 6/ Odunç verme. Lıtyumun
sımgesı 7/ Dağda volunu vıtırenlerı kurtarmasiyla unlu, ırı bır ko-
pek cınsı 8/ Denk Gözlerı gormeyen 9/ Tahıl yığını Muslu-
manlarca belırlı zamanlarda okunması âdet olan dualar
60 YIL ÖNCE Curnhurıyet
Barlar ve lokantalar
19 MAYIS 1930
İstanbul Vılâyetınde muteşekkıl bır hey'et marıfetıle bar ve
lokantaların açık bulunacakları saatlenn tahdıt edıldığını
yazmıştık Bar sahıplerı bu karara ıtıraz etmektedırler
Bunlar C H Fırkasına sıkâyet etmışlerdır
30 YIL ÖNCE Cumhunyel
Işık Adam!
NADÎR NADİ
19 MAYIS 1960
Atatürk, 1919 mayısının on
dokuzuncu günu Samsun'da karaya
a>ak bastığı gun ben henuz on bır
yaşını tamamlamamış bır çocuktum. |
Bugün kocamaya yuz tutmuş ellılık
bır adamım O 19 mayısta hayata
gözlennı yenı açanlar şımdı kırk
yaşının ustundeler Olara bıle genç
denemez Bugünun gençlerı
Atatürk'u saglığında hıç göremıyenler, >a da
hatırlayamıyacak yaşta olanlardır
Düşunuyorum 19 mayıstan bu yana en az uç kuşak
yetışmış Kuçükler buyumuş, buyukler kocamış, arkadan
yenılerı gelrnış Ataturk'ün devnmlen ve Cumhunyetı
emanet ettığı mılyonlarca genç arasında ben acaba kendı
payıma duşen görevı başarabıldım mı'* Alçak gönülluğu
bırakıyorum ve objektıf bır gözle kendımı sınavlamaya
çalışıyorum Mıllî Kurtuluş Savaşı'nın ınsan gucunu aşan
ağır fedakârhklan pahasına kurulabılen hur ve bağımsız
yurdumuzun sağladığı ımkânlar sayesınde Çağdaş medenıyet
şartlarına u>gun ve oldukça rahat bır öğrenım gördüra
Meslek hayatına atıldıktan sonra, mılletımm bana
kazandırdığı fikır dağarcığıru bır yandan artırmaya, bır
yandan da o dağarcıyı çevreme serpmeye gayret ettım Içım
ıçıme sığmadığı zamanlar oldu Gazetecıhğı yeter
bulmadığım ıçm bır sure öğretmenlığe kalkıştım Kendı
yetıştığım okulda gençlere Ataturk'ün başardığı devnmlen
aşılamaya çalıştım Irozamı taşıyan sutunlarda her zaman
ılerıyı, doğruyu ve çağımıza yaraşır duşüncelerı savundum
Çok partılı hayata geçıldıkten sonra, hukuk devletı şartlan
ıçınde hurrıyetın zafen uğruna gayret harcıyanlar arasında
ben de vardım
Hâlâ o uğurda çalışıyorum
Bugune kadarkı davranışımda yanıldığım noktalar
bulunabılır Fakat genel olarak, Ataturk'ün gençlığe
hıtabesınde bıze gosterdığı hedefi daıma gözönunde
tuttuğuma, o yoldan şaşmadığıma ınanıyorum Böyle olduğu
halde, şımdıye kadarkı hayatımın objektıf muhasebesınde
kendımı Atatürk'e ve mılletıme karşı borçlu, hem de çok
borçlu hıssedıyorum Bır bu kadar daha yaşasam, mılletıme
verebıldığımın on mıslını daha verebılsem, gorevımı
başarabılmış, borcumu tarn odemış olabıleceğımı hıç
sanmıyorum
Çunkü hıç bır fâru, 19 mayıs sabahı Ataturk'ün Samsun'da
karaya ayak bastığı şartlardan daha kötulerı ıle başbaşa
kalamaz tçerıden ve dışandan ezılen, elı kolu bağlı,
ordusuz, sılahsız, yıkılmış, bır yandan paylaşılma>a
başlanmış bır vatan duzeyınde, her şeyı kurtarmak, her şevı
yenıden yapmak, ölmek uzere bulunan bır toplumu zafere
ulaştırmak amacını >ureğmde taşıvabılmek kolay mıdır
9
Ataturk o amacı yalnız taşıyan değıl, ustehk o amaca varan
adamdır
Buna rağmen O, butûn dunyanın hayran olduğu buyuk
zaferden sonra bıle mılletıne karşı gorevının bıttığını kabul
etmedı Izmır'e vardığı gun yanındakılere
— Asıl savaş şımdı başlıyor'
demıştı Devnmlen, Cumhurıyetı, çağdaş medenıyete
ulaşmamız zaruretını, vurdumuzda ınsan haklannın ve
hurrıyet duzenının zafennı kasdedıyordu
Bu uğurda hıç yılmadan, yorulmadan ölunceye kadar çalıştı
On beş yıldır bızım bır turlu gerçekleştıremedığımız
demokrasımn eşığınde medenı kanun ıle, bağımsız adlıyesı
ıle, hür kadını ıle, her meslekten yetışmış on bınlerce aydını
ıle, kapitulâsyonlardan, >arı sömurgecıhkten kurtulmuş,
butün dunyarun saydığı bır mıllet olarak bızı bıraktığı
zaman O sadece on beş yıldır ış başında bulunuvordu
ölumunden pek az once de hasta hasta dıdınmış, Hatay'ı
anayurda kavuşturmuş, boylece tâ 1919 Erzyrum
Kongresı'nde üân edılen Mıllî Mısak sınırlannı
gerçekleştırmıştı
Kahraman Ataturk1
Bugune kadar uç kuşağa ışık saldın
Bundan boyle de sonsuz kuşaklara ışık salacaksın Zaman
geçtıkçe ışığımn daha çok parhyacağına hep ınanıyoruz
^ADİB NADİ
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhur.yet
Taraflar memnun
19 MAYIS 1989
Kamu ışyerlennde çalışan 600 bın dolayında ışçı ıçın
surdürulen toplu pazarhğın Turk-Iş ıle hukumet arasında
anlaşmayla sonuçlanmasının ardından ıkıb goruşmeler
yoğunlaştı Turk-îş'e bağlı sendıkalarla ılgılı kamu ışveren
sendıkalannın yönetıcılen dunden ıtıbaren bır araya gelmeye
başladılar
DUNYADA BU6ÛN
Kahıre •
TARTKMA
ALEVILER
Doğan ailesiyle ilgili gerçekler
8-12 Eylul 1980'de askeri mudahaleyle Ataturk devrimleri,
kurumları, laiklik ilkesi ve demokrasi tırpanlanırken gerici ve
faşist guçler korunarak devlet dairelerinde kadrolaşırlarken;
Aleviler ve demokratlar en ağır baskılarla eziyet gorurlerken,
fişlenirlerken; 12 Eylul hareketinin devamı olduğunu soyleyen
MDP'de Izzettin Doğan'm kurucu olması çelişki olmuyor mu?
"Gunumuzde Alevilik" konusuyla ılgılı ın-
celeme ve araşUrmalarınızla, bugune değın
"tabu" olarak göstenlen, de\ let desteklı ege-
men bır mezhebın (Sünnı) denetırrune sokul-
mak ıstenılen, olumsuz ve yakışıksız propa-
gandalarla horlanan, toplumdan dışlanılma-
ya çalışılan bır toplumun sorunlarını gerçek-
çı gözlemlerle düe getırmenızı ıçtenlıkle kut-
luyorum Elbette kı çağımızın sorunu, dınsel
ve mezhepsel sorunlar değıldır Ama var olan
sorunlan veya bır konuyu da göz ardı edeme-
yız Boylece "din ve vicdan ozgurlugunu. çağ-
daşhğı ve laikligin kurallanyla eşıt koşullar al-
tında gerçekleştırmede perdelı kulaklan uyar-
mış, kamuoyu bılgılendırılmış" olunur
Bu ınceleme ve araştırmaıun belgeselhğı ne-
denıyle bazı açıklamalarla gerçegı daha so-
mutlaştırmak ıstı>orum
Doçent tzzettin Dogan'ın, kendı aılesıyle ıl-
gılı açıklamalannda (Cumhunyet gazetesı
105 1990) bazı eksıklıkler ve fazlalıklar gör-
dum Şöyle kı Huseyın Dogan Dede, Alevı
lıkte dınsel makamın en ust makamı olan
"Murşi-di Kâmıl"dır îyı bır halk kultüruyle
yetışmış, duzgun ve ahlaklı ve saygın, etkm bır
kışılığe sahıptı Ancak pohtıkayla ılgılı olarak
olayın anlatılan yönde gelışmedığı herkesçe bı-
hnmektedır
1- Huseyin Doğan Dede, 1946'da Malatya-
da bağımsız mılletvekılı adayı ıdı 1946'da se-
çımler çıft derecelı>dı 128 bın oy almamıştır
Çünku Malatya'nın 1950 seçımlennde seçmen
sayısı 195 582 ıdı Geçerlı oy ıse 173 000 ıdı
1946'da bu seçmenın daha aşağılarda olması
gerekır Bır bağımsızın 128 000 oy alması de-
mek seçımı kazanması demektır Ovsa o dö-
nem alınan oj 5-6 bın ıdı
2- Huseyin Doğan Dede, 1950'dekı mıllet-
vekılı seçımlennde, tsmet Inönu'nun ıstemı
uzenne kontenjan adayı olarak lısteye gırmış
ve seçılmıştı 1951 yılının ılk aylarında
CHP'den ıstıfa ederek DP'ye geçışı, Ismet Inö-
nu'yle geçınemedıklen ıçın değıldı Asıl neden
o dönem CHP'nın artık seçımlerı kazanama-
yacağı ıdı Aynca DP, ağa, şeyh ve dedelerın
ağırlıklı olduğu partıydı
3- Huseyin Doğan Dede'nın "Nurculuğun
elkinleşmesı nedenıyle Menderes'le goruşme-
sınden memnun olma\ınca DP'den ıstifa ede-
rek polıtıkadan çekıldığı" yazıltnıştı Oysa
1954 seçımlennde Hüseyın Doğan Dede aday
olrnamıştı, ama büyuk oğlu Dogan Doğan DP
lıstesınde aday ıdı ve oğlu ıçın tum gucuvle DP
ıçın propaganda yapıyordu. 1957 seçımlenn-
de aday gosterıimedı Ama Menderes'le bır-
lıkte propagandadaydı Ve ondan sonra DP tl
Başkanlığı'ru 27 Mavıs 1960*3 kadar surdurdu
27 Mayıs ıhtılahyle gözaltına alınarak Sıvas'a
göndenldı \e 6 ay sonra serbest bırakıldı
4-1961 seçımlenne gırmedı, ama DP'nın de-
vamı olan YTP ıçm çalıştı
5- Denılıyor kı AP'nın Genel Başkanı Ra-
gıp Gumuşpala'nın ısrarryla AP'den aday ola-
rak mületvekllı seçüdı Oysa Ragıp Gümuşpa-
la 6 6 1964'te öldu Mılletvekılı seçımlerı
1965'de yapıldı Huseym Doğan Dede, bu se-
çımde aday olmuştu ve lıstenın ıkıncı sırasın-
daydı AP 38 350 oy almıştı Barajı aşamadı-
ğından Huseyin Doğan Dede mıllı bakiye'den
seçıldı 1969'a kadar kaldı
6- 1969 mılletvekıh seçımlenne Huseyin Do-
ğan katılmadı Ama buvuk oğlu Doğan Do-
ğan o dönem AP Malatya merkez ılçe başka-
mydı 1969 seçımlennde aday oldu ve usteye
gıremedı Bunun uzenne AP'den ıstıfa ettı
Arkasından Hüseyın Doğan'ın oğlu Kazım
Doğan, K Maraş'ta Errver Doğan, Adıyaman
1
dan Mazlum Doğan, Elazığ'dan TBP'den
aday oldular Hıçbırı seçımı kazanamadı Bu-
nun uzenne tstanbul'a göç ettıler
7- Sa>ın İzzettın Doğan'ın açıklamaların-
dan "Ataturkçuluk, Laiklik ve Alevilik" >ö
nunde duygulu olduğu sezınlenmektedır El-
betkı kıvanç verıcı gelışmedır Ne var kı Ata-
turk devrımlerıne, laıklığe karşı gelışmeler en
çok DP ıle AP dönemınde olmuş \e gencıler
gıderek guçlenmışlerdı 12 Eylül 198O"den son-
ra da devletın açık desteğıyle gerıcı ve şenatçı
guçler daha da örgutlendıler ve kurumlaştı-
lar Bunca gerçekler göz önünde ıken acaba
Hüseyın Doğan Dede 1950'den 1980'e kadar
neden bu partıler ıçınde kaldılar, aktıf çalış-
tılar
9
Neden bunca gencı gelışmelere karşın
suskunlaştılar
7
Hem de Sule>man Demirel,
"Bana sagcılar suç işliyor dedırtemezsıniz" de-
dığı halde.
8-12 E>lul 1980'de askeri mudahaleyle Ata-
turk devnmlen, kurumlan, laiklik ılkesı ve de-
mokrasi tırpanlanırken gencı ve faşist guçler
korunarak devlet dairelerinde kadrolaşırlar-
ken, Alevüer ve demokratlar en ağır baskılarla
eziyet gorurlerken, fışlenırlerlerken, 12 Eylul
hareketinin devamı olduğunu soyleyen
MDP'de tzzettin Doğan'ın kurucu olması bır
çehşkı olmuyor mu9
Yıne daha sonralan
1987'de DYP'den aday olması söyledıklerıyle
nasıl eşıtlenebılımr'' Gerçekçı olunabıunır mı7
9- tzzettin Doğan, elbette kı deneyımlıdır,
bılgıhdır, saygındır Ama Alevılık ve laiklik
konusunda bugune değın yeterlı çabasım gör-
medık 1980 oncesı faşıstlenn ve gencılenn sal-
dın hedefi olan ve toplu ölümle baş başa ka-
lan Malarya-K.Maraş toplu soykınmı, Çorum-
Yoıgat-Sıvas-Erzıncan-Elazığ gıbı ıllerdekı
kanlı saldırılar karşısında, kendısı bır Alevı
öncusu olarak bır bıhm adamı olarak ne gıbı
savunmalarda bulunmuştur, ne gıbı açık tep-
kılerı olmuştur1
' Bu olaylan yaratan faşist ve
gerıcı güçlerın örgütlendıklerı sıyası partıler-
den nıye aday olmayı yeğlemıştır?
Evet Huseym Doğan Dede aılesı dınsel yon-
den sevılen aıledır Ancak polıtık yönde, hep
aılevı çıkarlar göz önünde tutularak sağ par-
tılerde 40 yıldan berı kalmışlar ve o yönde uğ-
raş vermışlerdır
tnamyoruz kı bu açıklamalarıyle tzzettin
Doğan aılemn dığer bıreylen, Ataturk'ün de\-
rım ve ılkelerıne bağlı, laıklığı ve demokrası-
yı koruyacak sosyal demokrat partılerden ya-
na olurlar, bızlen de sevındırmış olurlar
Elbette kı tzzettin Doğan'ın bıhm adamı
olarak polıtık çevresı genıştır Araştırma ola-
naklan fazladır. Bu nedenle
a) 1983 ve 1987 mılletvekıh seçımlerınde
MDP, ANAP ve Doğm Yol Partısı'nın lıste-
sınde kaç Alevı adayı vardı
1
'
b) 1980'den bu yana fışlenen 4 mılyona ya-
km ınsanm yuzde kaçı Alevıdır
0
c) Güvenlık soruşturması nedenıyle görev-
lennden uzaklaştırılan memur ve ışçılerden
yüzde kaçı Alevıdır
1
d) 1980'den bu yana ışe alınan memur ve
ışvilerden yuzde kaçı Alevıdır (Rüşvet veren-
ler veya torpılhler hanç)
e) 1980'den sonra Alevı köy ve mahallelerı-
ne ne kadar yatınm yapılmış
9
f) Devlet okullarında kaç Alevı yönetıcı
bulunmaktadır
7
g) Okullarda zorla Sünruleştırmek çalışma-
ları karşısında tepkısı ne olmuştur''
Bunlann araştırmasını yapar ve basın yo-
luyla yayımlarsa bır demokrat ve bıhm ada-
mı olarak hem Atatürk'e hem demokrasıye ve
dolayısıyla ülkemızın bırlığıne ve kardeşlığı-
ne en büytık katkısını ve hızmetını yapmış
olurlar Dolayısıyla da unutulmaz olur Bu
ınançla başanlar dılerım .
KENAN KAYATEKİN
MALATYA
Alevilîkle İlgili Y a\ınlann Amacı Ne!?,
Bu yaymları yapanlardan kimin amacı nedir? Kim ne kadar
ve nereye kadar içten?.. Aleviler belki bugün erken, ama bir
gun mutlaka bu sorunun doğru yanıtını bulacaklardır.
Son günlerde basında (Sabah, Cumhunyet,
Nokta vs) Alevilik ve Alevılerle ılgılı genış ya-
>ınlar >apıldı, >apıh>or
Durup dururken, somut hıçbır gerekçe yok-
ken, bu vayınların böyle bırdenbıre artması-
nın anlamı ve amacı nedır''
Gunlerdır hem bu yayınlan ızlıyor, hem de
tartışıyoruz Sağhkh bır sonuca ulaştığımızı
sovleyemeyız. (En azından şımdüık Aleviler ar-
tık her şeye şupheyle bakıyorlar Tarıhte uğ-
radıklan ılk ıhanet denılebılecek olan 'Hakem
Oiayı'ndan, son ıhanet derulebüecek olan Uln-
sojlar'ın ıhanetıne dek uzanan sureç ıçerısın
de olaylara şupheyle bakmasını öğrenmış-
lerdır
Şımdı bu şüphecı bakış altında; yukarıda-
kı soru>a venlen farklı yanıtları şoyle sırala-
yabılınz
1- Şenatçı akımlar, devletınfeSzetımve de-
netımınde hızla gelışıyorlar Cumhunyet ve de-
mokrasıyı (ne kadar ve nasıl demokrası ıse)
, tehdıt edıyorlar Cumhuriyet'e, Atatürk'e ve
Laisızm'e sıkı sıkıya bağlı olan ve Turkıye'de
sayılan hıç de azımsanmayacak kadar çok
olan (20 mılyon denıyor Nereden bılınıyor 20
mılyon olduklan
1
' Belkı de daha fazla \eya az
Ilk nufus sayımında bu nıçın bır soru olarak
sorulmasın ve gerçek savı bıhnmesın
9
) ancak,
örgutsuz, dağuıık ve sessız olan, çözulmekte
\e unutulmakta olan Alevılerı ve Alevıhğı ken-
dılerıne getırmek, uyandırmak, Alevılıklennm
bıhncıne ulaştırmak, orgutlenmelerını ve bır
guç olmalannı sağlamak, şerıatçılann karşı-
sına çıkartmak, şenata ve şenatçılara karşı bır
denge unsuru olmalannı sağlamak Bu, cum-
hunyet, Ataturkçuluk \e laısızm ıçın gereklı
olduğu kadar, Alevılenn bızzat kendılerı ıçın
de gereklıdır.
2- Alevılık, Anadolu Türklennın bır yaşam
bıçımıdır tslamıyetı şekılcılıkten ve dogma-
lardan anndırarak yorumlayan oznel bır du-
rumudur Şamanızmin, Budizmın, Hırisüyan-
Uğın ve tslamivetin çok özel bır büeşkesıdu"
Anadolu Türklerımn doğaya, dunyaya, ınsa-
na, topluma ve dıne bakış açılandır tnsana,
ınsan olduğu ıçın, ınsanca davTanılması gerek-
tığme ınanan, 'Eline. diline, belıne' uçlemesın-
de somutlanan hümanıst bır dunya göruşüdur
Sazı sözu, cemı, duazımamı, semahı, kurba-
nı, orucu muharremı, musahıphğı, talıplığı,
halısı-kılımı, ekmesı-bıçmesı, uretmesı-
paylaşması ıle bır kultürdur 1950'h yıllarda
başlayan köyden kente göçle bu kultur dağı-
lıp çozulmektedır Turkıye aydınlarına duşen
gorev, bu kulture sahıp çıkmak, onun canlı
kalmasını sağlamak, yaşatmak ve gelıştır-
mektır
3-12 Eylul öncesı, devnmcı ve demokrat ha-
reketlenn (yoğurüuklann-fraksıvonlann) özel
lıkle kıtle tabanını daha çok Alevı aılelerden
gelme gençler oluştunıyordu Yuzyallardır sü
regelmekte olan ealmışlıklen, yok sayümış ol-
maları, sürulmuş, aşağılanmış ve tecrıt edıl-
mış olmalan, devnma duşuncelerden, devnm-
cı propaganda ve ajıtasyondan daha çok on-
ların etkılenmelerı sonucunu doğurmuştur 12
Eylul'den sonra devrımcılerın >enıden topar-
lanmakta olduklan şu günlerde, Alevılere, Ale-
vıhklen anımsatılarak, Alevı olarak kalmalan
ıstenerek, belkı de, devletın onları tanımaları
temın edılerek, (hadı dıyelım kı, Dıyanet lş-
lerı'nde de bır kursu verılerek) Alevılığın ve
Alevılerın gerıcı yanlarına hıtap edılerek, ok-
şanarak, devnmcı duygu ve duşuncelerden
Alevılenn uzak durmalarını temın etmek
4- (20 mılyon) Alevı adına, kendısının Hz.
Ali sovundan geldığını ıddıa eden (farkında
olmadan Turk olmadığını da ıtıraf eden ve bu
arada tlhan Arsel'ın 'Arap Milliyetçiligi ve
Turkler' adlı kıtabını da okumadığı anlaşılan)
boylece kendısıne ruhanı bır kımlık ve doğal
bır önderhk atfeden tzzettin Dogan gıbılen ön
plana çıkartmak Bu gıbıler aracılığı ıle, Ale-
vüığı ve Alevılen denetım altında tutmak Zıra
12 Eylul sorguculannın ılk sorusu, "Alevi mi-
sin?" ıdı Ve aslında bu soruyu her kıme so-
ruyorlarsa onun vereceğı yanıtı da bılıyorlar-
dı Devletımız bu konuda böylesıne hassas ça-
lışıyordu Arşıvlen ve fışlen boylesıne sağlam-
dı Sadece Alevı olmak bıle, ışkence görmek
ıçın yetıyordu tşte ınsanlar bu acılı ışkenceh
gunlerı yaşarken İzzettın Doğan generallerle
butunleşıyor, Sunalp'e ortak partı kuruyor, da-
ha sonra da Demirel'ın Dogru Yol'undan Ma-
latra mılletvekıh adayı oluyordu
5- Amenkan emperyalızmı Iran benzen fa-
natık, şenatçı sıstemlen, Ortadoğu'dakı çıkar-
ları ve özellıkle tsrail çıkarlan açısından teh-
lıkelı buluyor tnanç ve dın özgurluğü, ıbadet
ve duşünce özgurluğü savunuculuğu yaparak,
bunu bır araç olarak kullanarak, Alevı kıtle-
ye ulaşmak ve onları kıtle tabanı olarak kul-
lanmak ıstıyor
6- Devlet, basını kuşatma altında tutuyor
Basının yıllardır aşamadığı en önemb sorun-
larından bın de tıraj Bu sorunu aşmada yenı
okuyucu kıtlelen yaratmada, Alevıler ve Ale-
vılık nıçın bır araç olmasın'' Tercuman gaze-
tesı, Murat Sertoglu'nun ımzasıyla yıllarca su-
ren tefnkalarla bu konuyu ıstısmar etmedı mı''
Bu yazının başındakı soruya venlecek olan
yamtlann sayısı daha da arttırılabılır Daha
çok sayıda olasıhktan söz edılebıhr Evet, bu
yayınlan yapanlardan kımın amacı nedır? Kım
ne kadar ve nereye kadar ıçten? \levüer belkı
bugun erken ama, bır gun mutlaka bu soru-
nun dogru yanıtını bulacaklardır. Bundan
kımsenın şuphesı olmasın Çunku onlar, olay-
lara şüphecı bakmasım öğrendıler Bu bılım-
sel yöntemı çok acı deneylerden sonra da ol-
sa öğrendıler Ya da hayat onlara öğrettı.
ALt BALKIZ
Yazar/Ankara
KMduğunuz Gibi Görünün
9
Son yıllarda ulusal kulturumuzu dunyaya açma gayreti içinde
olduğumuz gorulmektedir. Niyetimiz; Islamiyeti yaymaktan
çok, dunya uluslan arasında kardeşlik, sevgi, hoşgörü ve
dayanışma gıbi barışın esasını teşkil eden tohumları ekmeye
çalı§maktır.
Dınsel oğretılerın bugune kadar sınıfsal çe-
hşkılere bır çözum getırmış olduğu gozlene-
memektedır Aksıne, amacından uzaklaştırı-
lıp ınanç ve vicdan ozgurluğünun temınatı ol-
ma yerıne sınıfsal çıkarlara alet edıldığı daha
çok gozlenmektedır Islamıyette de bu boyle
olmuştur
Peygambenmizin ölumunden sonra başla-
yan kargaşanın temelınde (Ehlıbeyt dışında)
Emevı hanedanlarının topluma egemen olma
hırsı yatmaktadır Bu öylesıne bır hırs kı zul-
mu Neron'u bıle kıskandıracak bıt duzeyde
Bu zulmu ışleyen Muavıye, Vezıd ve soyunun
kendılerım habfe ılan ettırerek, dın adına, pey-
gambenmızı temsılen, peygamberımızın torun-
larını katletmesı zulum ve zalımlığın ıfadesı
olmaktan da daha dehşet verıcıdır Buna rağ-
men hıçbır Alevı bu olaydan otunı ıntıkam pe-
şınde değıldır Ama peygamber soyuna yapı-
lan katlın acı duygusunu butun şıddetıyle yu-
reğınde hıssetmektedır Bu hıs, ınanan ve se-
ven ınsanlann doğal duygusudur
Alevılık, "inanmışlıgı, nefisten annmayı ve
insansal yuceligi" tslamıyetm esası olarak gö-
rur Karaktenstık ozu gereğı, her turlu ıbade-
te açık fakat bağnaz, tutucu ve zorbacı her tur-
lu duşunceye kapalıdır Somut dunya yaşan-
tısını, sevgı dolu gönul gözüyle kucaklamış,
bırlık, dırlık ve beraberlığın, sevgı ve doğru-
lukla elde edılebıleceğı yolunu göstermıştır
Alevı duşuncesı evrenseldır 1991 yılmın Yu-
nus Emre yılı olarak UNESCO tarafından kut-
lanacak olması da bunun kanıtıdır
Son yıllarda ulusal kulturumuzu dunyava
açma gayreti ıçınde olduğumuz görulmekte-
dır Nıyetımız, Islamiyeti yaymaktan çok, dün-
ya uluslan arasında kardeşlik, sevgı, hoşgonı
ve dayamşma gıbı banşm esasını teşkil eden
tohumlan ekmeye çalışmaktır Ancak, bu ko-
nudakı hukumet polıtıkasını çok ılgınç bulu-
yorum Bır taraftan Mevlana, Hacı Bektaş-ı
Veli, Yunus Emre gıbı Alevı düşunurlenn öğ-
retılenm ulusal kultürumuzun ozu göstenp bu
duşuncelerle yola çıkan ve bunlar adına
"nafta" hatta "dunya jılı" duzenlemeye çalı-
şanlar dığer taraftan Alevılık duşuncesını ası-
mıle etmeye çalışmaktadırlar Bu pohtıkayı gu-
denlere şunu söylemek ıstıyorum "Ya oldu-
gunuz gibi gorunun, ya da gonınduğunuz gi-
bi olun".
HASAN ÇERİ
Kuzguncuk/tstanbul
POLTTIKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
Nesini Kutluyoruz?..
Atatürk, "19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktım" der Serüvenı-
nın öyküsu olan 'Nutuk bu tümceyle başlar Turk tarıhınde 19
Mayıs'ın büyük önemı vardır Nedır 19 Mayıs? 19 Mayıs ulusal
kurtuluş tarıhının başlangıç günudür Buyük eylem, bugünde
planlanmış, adım adım nırengı noktasına ulaştırılmıştır
Erzurum Sıvas kongrelerı çızgının üstunde odak noktaları-
dır Bu odak noktalarında sağlanan başarı sonucudur kı, Anka-
ra'ya varılmıştır Mustafa Kemal, Amasyadan başlayan tarıhsel
kararları alırken yalnız olmadığını bılıyordu Sorabılırız,
"Neye güvenıyordu'"
"Mılletın azım ve karanna1
"
Çevresındekı çok az kışı ne yaptığmın ve nereye gıttığının ayrı-
mındaydı Mılletın azım ve karannı ne yolda kullanacaktı'' Dışarda
emperyalızmı yıkarak, ıçerde Osmanlı'yı devırerek Ulusal kur-
tuluş hareketinin kendıne ozgu gızı bu "azım ve karar"da yatı-
yordu Içerde Osmanlı'nın dışarıda emperyalızmın temızlenmesı
ıle yerıne yenı ve başka bır şey konacaktı Konacaktı, ama bu
neydı1
? Bılıyordu kı bu "cumhurıyet"tı Ilk sırdaşları Mazhar Mu-
fit Kansu, velryettın Çelebı, Mutkı'de Hacı Bey'dır Kırşehır'de Bek-
taşı türbesını zıyaretten sonra Çetebt sorar
"Cumhurıyet'ın ılanını düşünüyor musunuz'''
(Rıza Zelyut'un "Alevılık" adlı kıtabında yazılı olduğuna göre)
Mustafa Kemal Paşa heyecan ve dıkkatle Cemalettm Çelebı'nın
gözlerıne bakar bıraz daha yaklaşır, elını avucunun ışıne alır, ku-
lağına ftsıldarcasına, yavaş ve kararlı bır sesle
"O rnutlu günün ılanına kadar aramızda kalmak koşuluyla,
evet, Çelebı Efendı Hazretlen" der
Osmanlı Imparatorluğu yaşamını tamamlamış, devrılmeye yüz
tutmuştu Ama bu koca ımparatorluğu kım tarıh sahnesınden te-
mızleyecektı'' Işgal kuvvetlerı de bılıyordu kı Mustafa Kemal Pa-
şa'dan başka bır gûç yoktu Mustafa Kemal Paşa, ıçınden ve oya-
rak Osmanlı'yı temızleyecektı Ona göstenlen her turlu dış des-
tek Osmanlı'yı yıkması ıçındı Emperyalızme gelınce, onun he-
sabı daha sonra görûlecektı
Osmanlı'nın yıkılması ıle neler gıdecektı? Başta hılafet olmak
uzere, şerıat ve medreseler, hacılar, hocalar, mollalar Bu mıllı-
yetçılık, laısızm, halkçılıkla olurdu Bu ılkeler ıse ancak cumhu-
rıyetle bağdaşırdı
ilk adım, Meclıs ın Ankara'da toplanmasını sağlamaktı Güç-
lüklere karşın 23 Nısan 1920'de Meclıs Ankarada az uyeyle ol-
sa da toplanabıldı Çoğunluk ardından geldı Meclıs egemenlı-
ğıne dayanan bır rejım doğdu Bunun ılkın kımse adını bıleme-
dı Ama toplumbılımcıler ve sıyasetçıter bunun g^runmeyen bır
cumhunyet olduğunu sezıyorlardı Her şeyı halkın "azım ve ka-
rarı"nın desteğı ıle yönetmek ne demektı' Yunan orduları An-
kara'nın dolaylarında Haymana ve Polatlı'ya değın yaklaştıkça
her türlü umar Meclıs'ten beklenıyordu Korkaklar kaçabılırdı,
ama ınananlar Meclıs'e sığınmışlardt En büyük guç, adı ustun-
de Türkıye Büyuk Mıllet Meclısı ıdı
Düşman Sakarya Savaşı ıle puskurtuldukten sonra, yol tyıce
görunmuştü Mustafa Kemal Paşa, buyuk gucün adını koyma
zamanının geldığını bılıyordu Bır gece Çankayada arkadaşlan-
nı toplayarak nıyetını açıkladı
'Arkadaşlar yarın cumhurıyetı ılan edıyoruz' "
Bu bır tumce, rejımın alınyazısını çızmışti Cumhunyet ılan ed»-
lecek, ıçerde saltanat ve hılafet tasfıye olunacak, dışarda emper-
yalızmle sonuna değın savaşım surdurulecektı Kemalızmın ılk
kotanlan ılkelerı bellıdır Kaynağını bır savaştan sonra oluşan sı-
yasal ıktıdardan alıyordu ' Mılletın azım ve karan" buydu
Bugün Ataturk ılkelerınden yan çızenler, bu kaynakta su koy-
verenlerdır Daha sonra, "Sız dıledığınız vakıt hılafetı bıle
getırebılırsınız" dıyenler çıkmıştır Cuntacılar da Ataturk ılkelerı-
nı "Atatürkçüyüm" dıye çığnemedıler mı? Gençlık Bayramı'nın
nesını kutluyoruz? Elbette tarıhsel özunu
CAUSANLAR1N
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
"Unutulmuş Bir Sınıf'
SORU: Babam kamuya aıt bır Denucılık tşletmelen Kunnnu'ndan
1972 >ılında 4. dereceden emeklı oldu Venlmekle olan kat-
sa>ı farkından ve ek gostergeden yararianamadı Nedeninı
sorduğumda "Baban vağcı" dedıler Uıger gemı persoaelı
bu haktan vararlandınldı Onlar da a>m gemının persone-
fi. Gemının en agır gorevlennden bınnı yapan Vagcılar. ne-
den bu haktan >ararlanamı\or?
Bu durumda babam ve onun gıbı raagdur olanlar hakla-
nnı nasıl arayacaklar?
R.G.
YANIT: Devlet Memurlan Yasası'nda memurlar on sınıfa ayrılmıştır
Bu on sınıftan bın de "Yardımcı Hızmetler Sınıfı"dır Bu sınıfta aşçı,
kalonfercı, bekçı, dağıtıcı, hastabakıcı tekmsyen yardımcısı, bahçıvan,
hızmetlı, berber, terzı vb personel >er almaktadır
Bu sınıfta yer alan ve yasal olarak memur statusundekı haklara sa
hıp personele a>n bır uygulama yapılmakta ve bu sınıfa ek gosterge
uygulanmamaktadır Ek gosterge uygulaması öngorulmeyen tek hız-
met sınıfı "Yardımcı Hızmetler Sınıfı"dır
Bu sınıfta görev vapanlarla, bu sınıftan emekb olanlar yalnızca "Genel
Aylık Gosterge Tablosu'ndakı göstergelere göre, ek gostergesız gorev
ya da emeklı aylığı almaktadır
11 Nısan 1990 gunü Resmı Gazete'de yayımlanan 418 sayılı Yasa Huk-
münde Kararname ıle, 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası ıle 5434 sa-
vılı TC Emeklı Sandığı Yasası'na gore aylık alanlara uygulanan ek
göstergeler yemden ve 5 yıl ıçm duzenlenmıştır Bu duzenlemede Yar-
dımcı Hızmetler Sınıfı'mn adı bıle geçmemektedır Yanı bu sınıf unu-
tulmuş ya da bılerek yok sayılmıştır
Dığer bütün hızmet sınıflannın ek göstergelen 5 yıl ıçınde kademelı
olarak arttırılmış, yalnızca Yardımcı Hızmetler ı^ın en ufak bır artış
getınlmemıştır
Geleceğe dönuk 5 yıllık duzenleme ıçınde, Yardımcı Hızmetler Sını-
fı'nda çalışan personele yer verılmemıştır
1991 yüından başlayıp 1995 yılında son bulacak olan ek gosterge uy-
gulamasında ılk ve ortaögrenım gören personelden, vardımcı hızmet-
lerde ver alanlann yerı "0' olarak belırlenmıştır
4 DERECENİN YILLARA GÖRE EK GOSTERGELERİ
HtZMET SIN1FLAR1 1990 1991 1992 1993 1994 1995
Genel tdare Hızmetlerı 400 450 500 550 600 650
Sağhk Hızmetlerı 200 450 500 550 600 650
200 450 500 550 600 650
200 450 500 550 600 650
400 450 500 550 600 650
0 0 0 0 0 0
Göstergeler, \ardımcı Hızmetler Sınıfı'nı, unutulmuş bır sınıf ola-
rak göstermektedır
Teknık Hızmetler
Dın Hızmetlen
Emnıvet Hızmetlerı
Yardımcı Hızmetler
Sanat Evi Bodrum
15 Haziran'a kadar.
7 gece konaklama
yarım pansıyon
350.000 TL.
Rezervasyon:
• İstanbul tel 1442526-1520273
• Bodrum-Torba tel 9-6147-1113
u
Yaşamayı Sanat
Edinenlerin Evf
UZMAN DOKTOR ARANIYOR
Acılı olmayan Istanbul'dakı bır sağlık kuruluşunda tam
gun polıklınık yapacak, Genel Cerrahı ve Kadın
Doğum Uzmanı Doktor aranmaktadır Isteklılerın kısa
bıyografılerı ıle bırlıkte Beyoğlu P.K.: 225'e
muracaatları rıca olunur