09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HABERLER 19 MAYIS 1990 Kuthı'nun eşine tahliye • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — TBKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu'dan (Nabi Yağcı) sonra, yaklaşık 4 aydır Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan eşi Ayşe Çiçek Yağcı da dün tahliye ediJdi. Ankara DGM'nin TBKP davasında yargılanan 10 tutuklu sanığı dun tahliye etmesiyle birlikte, Ankara'da suren iki ayrı TBKP davasında tutuklu sanık kalmadı. Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nden saat 17.10'da serbest bırakılan Ayşe Çiçek Yağcı'yı eşi Haydar KutJu, cezaevi avlusunda karşıladı. Cezaevi önüne TBKP liderlerinden Nihat Sargın ve bağımsız milletvekili Kemal Anadol da gelerek, çıkanlara "geçmiş olsun" dediler. Haydar Kutlu dün parti çalışmaları konusunda konuşurken, "Tahmin ediyorum, partimiz haziranda kurulacak" dedi. Beceren'e varduıı kampanyası • tstanbul Haber Servisi — 1 Mayıs olaylannda Harbiye'de tabanca kurşunuyla yaralanarak felç olan Gülay Beceren için SHP milletvekilleri ve bazı kurum ve kuruluşlann yöneticileri yardım kampanyası başlattılar. Töplanan paranın yurtdışında tedavisi sürdurülecek olan Beceren için kullanılacağı belirtildi. tstanbul Üniversitesi Çapa Ttp Fakültesi Cerrahi Servisi'nde 19 gündür tedavi görmekte olan Beceren'i dün ziyaret eden SHP tstanbul II Başkanı Ercan Karakaş ve SHP milJetvekilleri, tstanbul Tabip Odası Başkanı, Prof. Dr. Selçuk Apak, tstanbul Barosu Başkanı Türgut Kazan, Mimarlar Odası Başkanı Yücel Gürsel, TYS Başkanı Oktay Akbal, tstanbul Sanayi Odası Başkanı Osman Kavala ve İnsan Hakları Derneği lstanbul Şubesi Başkanı Emil Galip Sandalcı, Beceren'in sağlık dururnu hakkında bilgi âldılar. *1 Mayıs Mahallesi' de suç • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) — Türkiye'de 1 Mayıs kutlamalanna getirilen yasağın ardından, bir mahalleye "1 Mayıs" adının verümesi de suç unsuru olarak göriildü. Ankara DGM Savcılığı, Çankaya Belediyesi'nin bir mahalJeye "1 Mayıs" adıru vermesi üzerine soruşturma başlattı. Ankara DGM Savalığı'nın konuya ilişkin sonışturması, başkentin Eskişehir çıkışında yer alan Mustafa Kemal Mahallesi'nin, ikiye bölünerek bir bölümüne "1 Mayıs Mahallesi" adının verilmesi uzerine başladı. D. Beyazıt'ta çaüşma: 3 ölü • AGRI (AA) — Ağn'nın Doğubeyazıt ilçesi yakınlannda, güvenlik kuvvetleri ile bölılcü çete mensuplan arasında silahlı çatışma çıktı. Çatışmada, üç bölücü çete mensubu ölü ele geçirildi. Ağrı Valisi Rasim Baş'tan abnan bilgiye göre bir ihbarı değerlendiren güvenlik kuvvetleri, Doğubeyazıt ilçesi yakınlanndaki Tendürek Dağı eteklerine duzeniedikleri operasyonda, bir grup bölücü çete mensubu ile karşılaştı. Güvenlik kuvvetlerinın "teslim ol" çağrısına teröristlerin ateşle karşılık vermeleri üzerine çıkan silahlı çatışmada, üç terörist ölu ele geçirildi. Korsan yayın .• İstanbul Haber Servisi — Bazı semtlerde v televizyon yayınlannın kesilerek sıyasi içerikli korsan yayın yapıiması uzerine lstanbul polisi alarma geçti. Dun akşam 21.00 sıralannda Bakırköy ve Kartal Maltepe'de televizyon yayını kesildi. Edınilen bilgiye gore, yayını kesen kışiler, TKP-ML (Turkiye Komunist Partisi Marksist-Leninist) adına konuştuklarını belirterek, bir sure propaganda konuşması yaptılar. Yayından sonra alarma geçirilen polis ekiplerinden kapalı kasalı kamyonetler \e kapalı minibuslerin kontrol edilmesi, yayın yerini saptayabilecek bir cihazın da bolgede dolaştmlması istendi. Iraklılar ellerini kestiler • ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Irak'tan Türkiye'ye sığınan multecilerden Ankara'da açlık grevi yapan 34'u dun BM Yüksek Komiserlik bınasında yetkililerle gorüşmek istediler. Polisin mudahalesiyle karşılaşan eylemcıler daha sonra vucutlarını jiletle kestiler. Aralarında kadın \e çocukların da bulunduğu mülteciler, Ankara Emniyet Mudür Yardımcısı Orhan Taşanlar ile göruştükten sonra eylemlerine son verdiler. Eylem sırasında yaralanan 4 kısı hastaneye gönderildildi. (Fotoğraf: Barış Bil) Türkiye'nin başkanlıksistemine zorlandığını söyleyen Baykah Bayrağı Çankaya'yaEge gezisini sürdüren SHP Genel Sekreteri, 3 haziranda seçim yapılacak olan Dilek ve Selimşahlar'da yaptığı konuşmada, "Tütüncüye sahip çıkılnııyor. Tütüncünün parasıru vermeye gelince para yok, ama Metaş'ı kurtarmak için 240 milyar yeriyorsun. İktidara geliyoruz. Size hak ettiğiniz iktidarı biz vereceğiz" dedi. TÜREY KÖSE MANtSA — SHP Genel Sek- reteri Deniz Baykal, Türkiye'de "oyan oynaiHfcgını" beürterek "23 Nisan'da Başbakanhk koltağuna olartnlan iıtsanlar bugunku ko- şollarda Başbakanlık koltuguna oturtulan insanlardan daha az ckMi depdir. Türldye bagün baş- kanhk sistemine zorlanıyor. Bu yapaylıktır" dedi. Baykal, 3 Hazıran'da seçim ya- pılacak olan Dilek ve Selimşah- lar'da yaptığı konuşmalarda da yurttaşlara "3 Hazıran'da (emeli daha da sağlamlaştıracagız, iıstu- ne katı çıkacagız. tnşallah yakın- da çatıyı da kapahp bayrağı Çan- kaya'ya dikecegiz" diye seslendi. Baykal, dün sabah Manisa'ya giderken yolda gazetecilerin soru- larını yanıtladı. Baykal, "sn sorunu" konusundaki bir soruya şu yarutı verdfc "Su konusttnda Türkiye'ye dö- nük suçlamalan haklı kılacak bir durum kesaMlde yoktur. Türkiyei nin su kallanımına kimsenin iti- raz etme hakkr yoktur. Turkiye 1 nin kuracağı baraj ve tesisler, Gü- ney'deki komşulanmızı gereksiz yere tedirgin etmiştir. Bizler kom- şuyuz, kurulacak baraj ve tesisler umanm Türkiye, [rak ve Suriye^ ye birbirierinin çıkarianm karşı- lıklı olarak gözetmek zonınlulu- ğunu öğretmeye yardımcı olor. Irak ve Snriye'ye Türkiye'nin iyi komşu olarak bakmasını bekle- mek hakkımızdır. Bu konuda ik- tidara yönelik baskılan birlikte gögüsleriz." Nereden Buldun? Baykal, "Nereden Buldun?" Yasası ile ilgili sonrya da "Mal be- yanımn bekienen sonucu dogura- bilmesi için ekonomik sistemin bnna göre işlemesi gerekir. Ban- kalarda isimsiz hesap açma imkâ- nının olduğu bir sistemde mal be- yanını etkîn bir biçimde işletmek mumkün degildir" karşılığım ver- di. Baykal, "Semı* Özal başbakan olsun" önerileri için de şunları söyledi: "Kadınlann siyasal yaşama gir- mesini destekliyonız. Bir kadın başbakan da gönnek isteriz. Yal- nız bunun için küçiik bir koşul var. Başbakanhk yapacak olanlar halkın oylanyla seçümetiöir, seçim kazanmahdır. Türkiye'de şu anda ba yok. Turkiye bugıın başkanlık sistemine zorlanıyor. Bu yapaylık- tır. Sayın Semra ÖzaJ da secimle- re katılır, kendini sectirir, sonra başbakan bile olur. Biz de bunu mutlnlukla karşılanz, seviniriz. Ama bu yollardan olması lazım. Şimdi Türkiye'de oyun oynamyor. 23 Nisao'da Basbakanhk koltugu- na otnrlulan insanlar, bugünkü koşnllarda Başbakanlık koltuğn- na oturtnlan insanlardan daha az ciddi degildir." Cumhurbaşkanı Özal'ın "Ya- kında niye fiyatlar artmıyor diye sikayet edilecek" sözleri arumsa- tıldığında da da Baykal, "Halkıa şikâyetçi olacağından emin. Bnn- lar ciddi soder degil. VUlardır enf- lasyonun nasıl indirilecefi kora- şuluyor, sonuç ortada" dedi. Bay- kal, 3 Haziran'da seçim yapılacak olan Dilek'te "Biz eker. biz biçe- riz. Sandık başında SHP'yi sece- riz", "Tiittncüler kardeş, ANAP iktidarı kalleş" pankanlarıyla karşılandı. Burada "SHP ikudar" sloganları arasında konuşan Bay- kal, •'Tülnnctıye sahip çıioimıyor, tatüncünün parasını vermeye ge- lince para yok, ama Metaş'ı kur- tarmak için 240 milyar veriyorsua. Yol görandü, hcdef belli oldu, ik- tidara dogru geliyoruz. Size hak ettiğiniz iktidarı biz vereceğiz" de- di. Yardımcılannı belirledi Dalan'ın DMFsinde YAĞIZ OGLAN - FATO KIZ — SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal ile ŞJ»H fcekdiye Başkanı Fatma Girik, tzmir ve Manisa yöresinde büyuk Ugi göniyorlar. Dün sa- bah Manisa-Saruhanlı arasında kırda piknik yapan SHP heyetinde gözler yine Baykal ve Girik üzerindeydi. (Fotoğraf: Türey Köse) İZMİR'den HİKMET ÇETIHKAYA Baykal, Özal'ın Tutumundan Endişeli İZMİR — SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Özal'ın "başkan- hğa gidişi" üzerine konuşurken partisınin görüşünü açıkladı: — Biz Türkiye'de rejimi dönüştürmeye dönûk bir tartışmanın yarariı olacağı ka- nısında değiliz. Bu konuda çok açık tav- rımız var. Acaba bu tavır neydi? Baykal, "SHP'nin tavrını" açıklarken, Türkiye'nin geleceğine dönûk demokra- tikleşme sürecinın üzerınde önemle du- ruyordu. Aynca başkanlık sisteminin ço- ğulcu demokrasıye, ulusal egemenlığe ters düştüğünü vurguluyordu. Baykal, dün sabah bizimle görüşürken şöyle diyordu: — Biz parlamenter rejıme dayalı bir de- mokratik sistem düşunüyoruz Turkiye ko- şulları bunu gerektırıyor. Parlamenter re- jime dayalı demokratık sistem de Türki- ye'de tarih içinde oluşmuş, gelışmtştir. Öy- le yukarıdan empoze edilmiş bir sistem degildir. Cumhuriyetın başından beri, cumhuriyet öncesinden 1920'de açılan TBMM'nin otoğal oluşumunu, organik ge- lişimini, Türkiye'de parlamenter demok- ratik rejimi gerçekleştırmiştir. Yani oraya Türkiye'ye taşımıştır. Bizim sorunumuz bunu çalıştırmaktır, rejimi değiştirmek de- gildir. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'a, "Niçin degildir?" sorusunu yöneltince, Türkiye'dekı siyasal yasam konusuna de- ğindi, parlamento üstünlüğü ılkesinin ne anlam taşıdığını açıkladı. Baykal, şöyle devam erti: — Türkiye'de siyasal yaşam parlamen- to üstünlüğü ilkesine dayanmaktadır. Par- lamento üstünlüğü, parlamentonun halk oyuyla doğrudan seçilışinden kaynakla- nır Parlamento dışındaki bir başka siya- sal organın, halk oyuyla doğrudan seçil- mesi halinde parlamento üstünlüğünden söz etmek çok güç olur. Çünkü halkın oyuyla seçilecek bir başka siyasi organ daha söz konusu olacaktır. O nedenle biz doğal başkanlık rejimıni, yani halkın doğ- rudan seçimıyle bir cumhurbaşkanı se- çilmesi anlayışına dayalı başkanlık rejimi- ni sakıncalı görüyoruz. Demokrası açısın- dan sakıncalı görüyoruz, etkin işleyışi açı- sından sakıncalı görüyoruz. Baykal'a bir soru: — Nasıl bir sakınca? — İki temel organ karşılıklı sürtûşme eğilimi ıçine girebılırler Krıtık noktalarda, kriz anlarında bu organlar arasındakı sür- tüşme çok sakıncalı sonuçlar doğurabi- lir. Parlamentonun tartışılmaz üstünlüğü- nü koruyan bir anlayışla Turkiye, rejimini düzenlemek zorundad»r. Şimdi karşı kar- kez daha yinelryoruz: — Nasıl olacak indirme eylemi? Baykal gülümseyerek yanıtlıyor. Gözle- rinde, "bal gibi olacak" anlamım yakalı- yoruz... Şöyle olacak: — Çok açık... Özal diyor ki ben anaya- saya uygun olarak geldim. Biz de ona di- yoruz ki halka rağmen geldinız. O diyor ki anayasaya uygun olarak geldim. Biz de diyoruz ki anayasaya uygun olarak gide- ceksin. Anayasa degişmez degildir. Ana- yasının nasıl değıştinleceği, bugünkü anayasının içinde düzenlenmiştir. Bugün- kü anayasanm öngördüğü mekanizmalan çalıştırarak anayasayı bu cumhurbaşka- nının değiştırılmesıne olanak verecek şe- kilde değiştireceğiz. Böylece hem anaya- SHP Genel Sekreteri Baykal, Özal'ın başkanlığa gidişini anlatırken "Bir başkanlık teşebbüsü ile karşı karşıyayız. Her türlü iktidar temelinden, iktidar tabanından yoksun bir cumhurbaşkanı şimdi başkanlık denemesi yapıyor. Özal diyor ki 'ben anayasaya uygun olarak geldim.' Biz de ona diyoruz ki halka rağmen geldinız. Anayasaya uygun gideceksiniz. Anayasa degişmez degildir" dedi. şıya bulunduğumuz, dejenere başkanlık rejimidir. Gerçek başkanlık rejimi degildir. — Sayın Baykal, sizce bir başkanlık re- jimi teşebbüsü ile karşı karşıya mıyız? — Evet, bir başkanlık rejimi teşebbü- sü ile karşı karşıyayız. Bu teşebbüsü ya- pan insan da ne halkın tercihine dayalı bir parlamentonun sectiği ınsandır ne de halkın oylarıyla göreve gelmiştir. Her tür- lü iktidar temelinden, iktidar tabanından yoksun bir cumhurbaşkanı şimdi başkan- lık rejimi denemesi yapıyor. Bu lyıce an- lamsız, iyice sakıncalı bir uygulamadır. Baykal'a, "Cumhurbaşkanı Özal'ı Çan- kaya'dan indirme formülünü" soruyoruz. SHP Genel Sekreteri, "Elbet indireceğiz" diyor. Biz de çok sorulan bir soruyu bir saya uygun olarak cumhurbaşkanı degiş- miş olacak hem de halkın iradesi yerine gelmiş olacak. — Sanırım, TRT'den sıkıntılarınız var. Bu sıkıntı neden kaynaklanıyor? — Bugün televizyon demokratık bir ül- kenın kuruluşu niteliğınde degildir. Bu çok açık ortada. 13 Mayıs 1990 tarihli haber bültenıni anlatayım Başbakan Akbulut- un Anneler Günü nedenıyte mesajı 20 sa- niye, Başbakan'ın çelenk koyma görün- tüsü 1 dakıka42sanıyekonuşmalı, ANAP Genel Başkan Yardımcısı'nın Anneler Gü- nü 20 saniye, Cumhurbaşkanı Özal'ın Ai- le Haftası görüntüsü 3 dakika 7 saniye, yine Aile Haftası nedeniyle Bakan Işın Çelebi'nin görüntülü açıklaması 24 sani- ye, Cumhurbaşkanı ve Semra Özal'ın An- neler Günü dolayısıyla katıldığı ödûl tö- reni 1 dakika 24 saniye, Türk Kadınını Güçlendirme Vakfı toplantısında Sayın Bayan Özal'a Anneler Günü dolayısıyla plaket verme töreni 1 dakika, Cumhur- başkanı'nın tapu dağıtma töreni 2 daki- ka 40 saniye, Bakan Şükrü Yürür'ün ay- nı toplantıda konuşması 26 saniye, yine OSTIM'de altın anahtar teslimi ve siteyi gösterme gezisi 28 saniye, tekrar Başba- kan Akbulut'un mesajı 22 saniye, Akbu- lut'un birinci haberde gösterilen görün- tüsünün ikinci kısmı aynı haber bültenin- de taksit taksit faaliyette görülüyor. Oysa Anneler Günü'yle ilgili kısma daha önce yer verilmişti, ikinci kısmı İzmir ve çevre- sinde incelemeleri 2 dakika 24 saniye, Deniz Baykal'ın Bursa'dakı İşçi Kurulta- yı'nda binlerce ışçınin katıldığı toplantısı, yine 10 binın üzerinde insanın katıldığı Sincan'dakı belediye çalışmalarıyla ilgili açıkhava toplantısı 1 dakika 30 saniye. Tekrar Mehmet Yazar'ın 1. Bilim ve Tek- noloji Şûrası 1 dakika 28 saniye. Musta- fa Taşar'ın beJediyelerle ilgili Keçidren il- çesindeki yandaşlarıyla yaptığı sohbeti 2 dakika. Bu, tamamen kendisinı ANAP ik- tıdarına teslim etmış bir TRT görüntüsü- dür. TRT'nin anayasa içinde düzenlenen saygın yeri ortadan kalkmıştır. TRT iktida- ra hizmet etmeyi marifet sanan insanla- rın elindedir ve bu çok ağır sorumluluk- tur. Ciddi rejim krizidir. Çünkü Turkiye1 deki demokratik rejimin etkin işleyişinin temel güvencelerinden birisidir. Sadece sandıkta oy verirken demokrasi olmaz. O oyu oluşturan yanşma eşit koşullarda ol- malıdır. En azından devlet bu yarışta ta- raf olmamaltdır. TRT, ANAP'ın borazanı haline gelmiştir Bunun ötesinde cumhur- başkanı eşi de garip bir şekilde TV şah- siyeti halıne oönüştürülmüştür. SHP Genel Sekreteri Baykal'la yaptığı- mız özel söyleşryi yann da sûrdüreceğiz... kabine9 ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Demokrat Merkez Partisi Merkez Karar ve Yönetim Kuru- lu, aralarında gulduru sanatçısı Zeki Alasya'nın da bulunduğu 10 genel başkan yardımcısını belirle- di. DMP'nin dün düzenlenen ka- palı salon toplantısında partilile- re hicap eden Genel Başkan Bed- rettin Dalan, genel seçimin en geç 1991 sonbahannda olacağını soy- ledi. DMP MKYK'nın dun sabah yapılan toplantısında genel baş- kan yardımcılıklanna seçilenler ve görev dağılımları şöyle: Doğancan Akyürek (Teşkilat Başkanı), Metin L'nal (Seçim tş- leri Başkanı), Fatma Semra Barai (Araştırma, Planlama ve Politika Tespiti Başkanı), Zeki Alasya (Propaganda ve Medya llişkileri Başkanı), Muammer Ekonom (Parlamento - Hukumet ve Mer- kezi Yönetim tlişkıleri Başkanı), Hayrullah Pelit (Yerel Yönetim llişkileri Başkanı), Şenay Günay (Dış tlişkiler Başkanı), Gülseren Topaloğlu (tdari ve Sosyal tşler Başkanı) Masum Tiirker (Ekono- mi ve Mali Işler Başkanı), Tınaz Titiz (Toplumsal Sorunlar Başka- nı). Bedrettin Dalan, gazetecilere parti çalışmaları konusunda bil- gı verirken, uzman kişilerden olu- şacak bir "gölge kabine" kurula- cağını söyledi. Dalan, seçimlerde adayların en az yüzde 70'inin ön- seçimle belirleneceğini kaydetti. Dalan ve parti kuruculan öğle- den sonra Anıtkabir'i ziyaret ede- rek saygı duruşunda bulundular. MKYK Yalçın Akçınar, Ahmet Akyu- rek, Doğancan Akyürek, Zeki Aiasya, Eser Alptekin, Alaaddin Yavaşça, Ahmet Atak, Kaplan Al- çı, tsmet Aybek, Sıtkı Ajdınel, Sa- it Balaban, Fatma Semra Baral, Baha Çelik, Adnan Demir, Engin Demir, Celal Demirölçen, Nec- meltin Demirtel, Muamraer ILko- nom, Altan Erginey. Ülkü Gözu- biiyiik, Rahmi Gümnıkçiioğlu, Şenay Günay. Yusuf Guran, Şuk- riı Kaya. Refik Moral, Mehmet Oluç, Metin Öney, Tumer Özenç. Hayrullah Pelit, Türker Candal- lı, Cem Sanlı. Omer Sunman. Tur- gut Telman, Tınaz Titiz, Oguz Tol- ga, Gülseren Topaloğlu, Masum Türker, Temel Kutlay t n, Metin Ünal, Muzaffer L'niii, AIi Zengin, Agah Aral, Yavuz Koraltan, Mus- tafa Ünaldı, Fırat Selamoğlu, Mustafa Özturk, Yüksel Yıldınm, Hayrettin Nuhoğhı, Koray Gö- nensin. Araıagan Çağlayan. Disiplin Kurulu Rabia Akçura, Hikmet Boza- noğlu, tlyas Çokay, Ekrem Dinç, Ahmet Gokçe, Hulusi Gürbuz, Sabri Livanelioğlu, Erkan Eren, Cemil Can Bıçakçı, Erkan Yurda- kul, tlhan Düıçer, Şıikriı Egin, Nurettin Elmacı, Kenan Coşkun, Muzaffer Çakmak. SHP Güneydoğu'ya çözüm arıyor CAMDA GELECEK! ÜMtT ASLANBAY ANKARA — SHP'de "Güney- doğu Sorunu ve Çözüm Yollan" raporu üzerindeki çalışmalannı sürdüren alt komisyon önumüzde- ki günlerde toplanarak hazırladı- ğı raporu MYK'ya sunacak. MYK'da son biçimini alacak olan rapor, daha sonra Parti Meclisi'n- degoruşülecek. Alt komisyon ra- porunda, Güneydoğu sorunu için "Niçin siyasi çözum?", "Özerklik ve federatif yapı dogru mu?" gi- bi sorulara yanıt arandığı bildiril- di. Raporu hazırlayanlardan SHP MYK uyesi Diyarbakır Milletve- kili Fuat Atalay, "Özerklik ve fe- deratif yapı, diğer etnik yapının aleyhine ayncalık getirmektedir. tstenilen, hayadn her aianında eşit yurttaşhk hakkıdır. Bu da 1919-23 koşullarında ortaya konulan Cumhuriyet'in temel ilkesidir" dedi. Atalay, Güneydoğu sorunu ve hazırlanan rapor konusunda Cumhuriyet muhabirinin sorula- rını yanıtlarken "Çağdaş sosyal demokratlar olarak bu sorunun çözühnesinde neyi hedefledigimizi berrak bir şekilde ortaya koyma- mız gereklidir" dedi. Atalay, Güneydoğu sorununun çozümünün 1982 Anayasası'nın demokratikleşme yanında anadil yasağını öngören 2932 sayılı yasa- nın siyasal partiler, olağanüstu hal ve bununla ilgili kararnamelerin değiştirilip, kaldırılmasından geç- tiğini, TCK'daki "şiddet snçu" dı- şında düşünce özgürluğunü smır- layan hükümlenn de kaldınlması gerektiğini anlattı. Atalay, "Kurt kültürunun geliştirilmesini sağla- yacak planlann bizzat devlet tara- fından uygulanması gereklidir" dedi. Hazırlanan raporda, Güneydo- ğu sorununun çözüm ü için Ingil- tere'de Wales bölgesinde uygula- nan model örnek gösteriliyor. Bu bolgede yaşayan "Kelf'lere Ingi- liz dili yanında eğitimde ikinci dil olarak kendi dillerini konuşabil- melerine, radyo ve TV yayını ya- pabilmelerine imkân tanınıyor. Raporda aynca Anadolu'da konu- şulan dillerle ilgili üniversitelerde bölümlerın açılması, enstıtulerin kurulması gereği de vurgulamyor. GÜNEYDOĞU RAPORUNDAKİ ÖRNEK; 'Bir özerklik' olarak Galler EDÎP EMİL ÖYMEN LONDRA — Ingiltere nufusunun yuzde 5'ini, yaklaşık 3 milyonunu barındıran Galler, 13. yüz- yıldan beri Ingıliz kralianna direnmiş, ama 1540'larda 8. Henri döneminde Londra'ran ege- menliğini kabullenmek zorunda kalmış "dik başb" bir yöre. SaksonJarın "Wales" (Yabancı- lar ülkesi) dediği bu yoreye halk kendi dilinde "Cymru" (Yoldaşlar Diyarı) diyor. Tarih boyun- ca hiçbir zaman birlik oluşturamamış, dağlık ara- zide derebeyleri sürekli birbirleriyle çatışıp dur- muş. Bugün dahı Ingilizlere diş bileyen militan Galliler, zengin Ingilızlerin yazlık evlerini ateşe vererek "mernnuniyetsizliklerini" gösteriydrlar. Öte yandan halk, merkezi yönetimden koparak seçimle iş başına gelen, tamamen özerk bir yo- netim kurmayı on yıl önce referandumla reddet- ti. Militanlık, bölgenin zengınliği ile ters dûşü- yor. Galler bölgesinin farklı dil ve killturiınu bu- gün Avam Kamarası'nda 38 milletvekili temsil ediyor. Ana muhalefet İşçi Partisi liderı Neil Kiıı- nock da Gal asıllı. Yore, öteden beri İşçi Parti- si'ne oy verir. Halen Avam Kamarası'nda 25 fşçi rdiıın, / ıviuııatazakâr üyesi var. Milliyetçi Gal Partisi'ne rağbet az. Parti sadece 3 milletvekili çı- karabildi. Tüm miüetvekilleri sadece Galler'i il- gilendiren konulan görüşerek karara bağlamak- la görevli Özel Kuml'un da üyesi. Merkezi hü- kumette ise Galler Bakanlığı var. Gallerde, farklı coğrafya ve kültürün yani sıra Keltçe kökenli farklı bir de dil konuşulur. 1981'deki nüfus sayımında halkın yüzde 20/si bu dili konuştuğunu söylemiş. Okullarda Ingiliz ve Galce birlikte okutulur. Galcenin sadece yöre dili olması ve uluslararası bir geçerliği bulunmama- sı yüzünden 1960*larda süinmeye yüz tutması üze- rine dönemin hükümeti, dilin yaşatılması ve ge- liştiriünesi için önlemler aldı, öğretilmesi için ola- naklar sağladı. 1986'da ilkokul öğrencilerinin yüz- de 13'ü, ortaokullarda ise yüzde 52'si Galce flğ- renmişti. 1989-90 döneminde hukumet, sadece dil eğitiıni için 5 milyon sterlin ödenek ayırdı. 1967'de Galce, mahkemelerde tngilizce ile eşdeğer sayıl- dı. Karayolları dahi trafik işaretlerini çift dilde yeniden düzenledi. Galler'de 1982'den beri tele- vizyonun 4. kanalında programlann çoğu yöre di- linde. 1983'te kurulan"University of VVales" de Gal diliyle de eğitim yapıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle