25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 11 MAYIS 1990 Bîr Londra Yolculuğu MELİH CEVDET ANDAY Köy Enstıtulen'nın 50 kuruluş >ıldonumu do- layısıyla Londra Halkevı'nın çağrısına uyarak, ge- çen ay orada duzenlenen bır toplantıya katıldım Londra Beledıyesı'nın bu toplantı ıçın Turklere ver- dığı salon yaklaşık bın kışılıktı ve butun yerler sa- tıldı Bız konuşmacılar yedı kışıydık Başkanırnız Prof Server Tanıll), llhan Selçuk, Talıp Apaydın, Mustafa Ekmekçı, Prof Paul Dumont, Vedat Türkalı ve ben Dostum Ekmekçı, butün konuşma- ları teybe aldı, fakat bugüne değın bunlardan, an- cak bınnı köşesınde konu edınebıldı Onun, bunu zaman zaman surdureceğını ve meraklı okurun bek- lentısını yanıtla> acağıru umuyorum O gun konuş- malar sona erdıkten sonra unlu turkucumuz Sadık Gürbuz, sazı ıle sahnede yennı aldı ve bırbırınden guzel türkulerryle halkı coşturdu Bu dınletırun benı sevındıren bır yanı da söyleyenle dınleyemn kuru- verdığı bırlıktı, öyle kı Sayın Gurbuz'un etkılı kı- şılığınden ve ustalığından öturu bu bırlık bır an bıle uyumsuzluğa boğulmadı Bızde toplu söyleme alış- kanhğının (ve elbet teknığının) pek gelışmemış ol- duğu bılınır ya, ışte bu olayın bana ıigınç görün- mesı bundandı Halkımızdakı bu yeteneğı çokses- hhk yöntemı ıle zengınleştırmeyı nasıl başarsak7 Batılı ınsanlann, bır araya geldıklennde, kendılı- ğınden bu çokseslı duzenı kuruvermelen bem hep kıskandırmıştır Verlaıne'nın "Her şeyden önce muzık" dızesı uyannca ben de yazıma muzık ağırlıklı gırdım Gu- neş patladığı an, uygarlığımızın tumden yok ola cağını bılıyorum, ama kalsa kalsa beikı muzık ka- lır dıye düşürunekten de kendımı alamıyorum Yah- ya KemaJ'ın, Itri şıırınde, kayıp besteler ıçın yazdığı, Belkı hâlâ o besteler çalınır Gemıler geçmeyen bır uınmanda dizelerı elbet bana yardımcı olamayacaktır Çün- kü ne gemı, ne umman kalacaktır o vakıt, ben ses- lenn fezada kalabıleceğı ınancına guvemyorum öyleyse bızım konuşmalarımız da kalır mı dersı- nız7 Londra Halkevı'ndekı konuşmalar fezaya goç- tuyse, ılerıkı uygarlıklann uzman yorumcuları kıın bılır ne guçluk çekeceklerdır bu konuyu çozmek- te' Sonradan Mıllı Eğıtım Bakanı olan Reşat Şem- settın Sırer, Köy Enstıtülen'nın kurucusu lsmaıl Hakkı Tonguç'a, "Koylu çocuklannı neden okut- mak ıstıyorsun?" dıye sorabılmıştır. Fezadan dın- lenecek olan bu sözlere, ılerıkı uygarlıklann uzman yorumcuları hıçbır anlam veremeyecekleıdır Ya- km tarıhımızde boyle bır ınsanlık suçu ışlenmış ol- duğunu unutmayahm Kant, bılgı edınme hakkı- nın butun ınsarüara venlmış olduğunu soylemıştı, Aşdınlanma felsefesının özu budur Ben Londra'- dakı toplantıda konuyu bu açıdan ele aldım ve ba- na duşen zaman parçası ıçmde, koylumuzun oğ- renme hakkına nasıl saldınldığını belırtmeye çalı>- trm Bence dedım, Köy Enstıtulen'nın kurulması defıl, yıkılması önemlıdır, bunu ıyı anlamamız ge- rekır Olumsuzlukların tarıhını yaşamak ne talıh- sızlıktır1 Londra'ya vardığımızın ertesı gunu, Server Ta- nıllı, llhan Selçuk, Mustafa Ekmekçı, Talıp Apay- dın, Vedat Turkalı ve ben halkevınde kıtaplanmı- zı ımzaladık, böylece Londra'dakı Turklerın bır- çoğu ıle tanıştık Burası rayhane, kahvehane ha- vasında bır yerdı, oldukça kalabalıktı, fakat bır er- kek kalabalığı ıdı bu Sadece bır masada unıversı- te öğrencısı ya da ışçı kızlarımız toplanmış oturu- yorlardı Londra'da tanıdığım Tayyar Özturk, bır gun buraya bır Alman kız arkadaşı ıle gelmış, kız ıçen gırer gırmez "Kadmlar neden yok7 " dıyesor- muş Ev sahıplenmız akşam yemeğı ıçın bır Yunan lo- kantasını kapatmışlar, Gencay Şaylan, Edıp Emıl Öymen (gazetemızın Londra muhabırı ve BBC programcısı), llhan Selçuk ve ben önden gıttık, ora- da llhan'la ıkışer uzo ıçtık Fakat uzo bızı kandır- mamıştı Derken herkes geldı, öyle kı lokanta tum- den doldu, otuz kırk kışı kadar vardık, sonradan gelenler oturacak yer kalmadığı ıçın dönmek zo- runda kaldılar Masalarımızda artık Yenı Rakı şı- şelerı boy gosterı>ordu \e Vunanlı patron sofra- mızı bırbırınden guzel, çeşıtlı mezelerle donatmış- tı Dostum Server Tanıllı, uzak duştüğumuz Lond- rah eviahıplenmızj masa masa dolaşmaya çıktı, onu tlhan Selçuk ızledı Bır coşkunluk havası oluştu sovleşılerde Gece >arısına doğru, >enı dostlarımı- za * eda edıp ertesı gunku toplantıda buluşmak uze- re Lancaster Gate'tekı otelımıze donduk Otel dedım dıve gozunuzde buyıitmeyın, bırkaç kath şırın bır ev demek daha doğru olur buraya katta bır kahvealtı salonu ve kuçuk bır otur- ma odası vardı, sabahlan orada buluşuyorduk Bır ışçı sendıkasırun otelı ımış Ne guzeldı' Dort gun bu, ne olacak' Goz açıp kapayıncaya kadar geçıverdı Kov Enstıtulerı konulu toplantı- mız bıttıkten sonrakı zamanımızı uç ev zıyaretı ıle ve bıraz da Londra'>ı gormekle doldurduk llk gıt- tığımız ev, Londra'da eşı ıle bırlıkte, bır atolye ış- leten Savın Doğan Can'ın evı ıdı Oradakı akşam vemeğınde, yenı dostlarımızdan bırçoğu vardı Hal- kevı Başkanı Naflz Bey, Olca> Hanım, Hakan Mer- can, Saıt Akgul gıbı Tadına doyulmaz yemekler, tadına do>ulmaz sovleşılere yol açtı. tlk akşam ben bıraz hastalanmıştım, yolculuk, tansıyonumu yuk- seltmıştı, ıkıncı akşam llhan Selçuk'un sağlığı bo- zulur gıbı oldu, kırıklık duyduğunu söyluvordu Aspınn ve votka ıle onu ıyıleştırmenın yolunu bul- dum Bu ılaçlardan çok memnun kalmış olacak kı, îlhan (aspınne değıl de) votkaya koyuldu Ertesı gun öğle >emeğıne, Edıp Emıl Oymen'ın evıne çağrılı ıdık Orada çok eskı dostum Orhan Suda ve eşı ıle karşılaşmak benı çok sevındırdı Mıllı Eğıtım Bakanlığı Neşrıyat Mudurluğü'ndekı guzel gunlerımızı, dostlarımızı hem tath tatlı, hem de hu- zunlenerek andık Koy Enstıtulen'nın açıldığı, kla- sıklerın vavımlandığı unutulmaz gunlerdı o gunler Bır de Selçuk'larîa bırlıkte eskı dostum Nermın Menemencıoğlu'vu (Streater) Elsworth> Road'dakı guzel evınde zıyarete gıttık Ne tatlı bır akşamdı! Nermın'ın uzun zamandır Enver Paşa'ya ılışkın bır ınceleme hazırladığını bılıyordum, çalışmasının bı- tıp bıtmedığını dğrenmek ıstedım Kımı hastalık- lar gecıktırmış bunu O gun Nermın Menemencı- oğlu çok ıigınç bır soru yönelttı bıze, "Enver Pa- şa'nın bu buyuk unu nerden gelıyor7 Bır turlü anlavamıyorum" dedı Ben, Edırne'nın Bulgarlar- dan gerı alınışı oiayını ortaya surunce, eskı dostum, "Olamaz, ondan once de unlu" dıyerek sorusunun önemım yıneledı O gunden ben duşunuyorum Ta- rıhımızde ununu hak etmeyen ne çok şışırme bu- yük adam var, kımbılır' Londra'yı da bıraz olsun görme fırsatını bulduk bu volculukta, kentın temızlığı, özellıkle havasının temızlığı benı nerdeyse çarptı Ne kadar yuze gu- len bır kenttı bu Londra1 Bu yolculuğa hazırlandığımız gunler, kuiağımı Turner ıle dolduran dostum ressam Rasın'ı akıl- dan çıkarmayarak Natıonal Gallery'ye (ulusal re- sım muzesı) bır ıkı saat ayırmayı başardım Bura- da altı tane Turner (1775-1851) gördüm Buyuk ka- zançlarımdan bın oldu bu Gelelım "pub" (pab okunur) konusuna . In- gıhz meyhanelerının adı olan bu sozcuk, "Publıc house"un kısaltılmışıdır Bır "pub" gormeden dön- seydım, elbet uzulurdum Meğer tlhan Selçuk da bu heveste ımış, fakat bu hevesı her duyuşta ne- dense benı öne suruyor, "Yahu çocuklar, Melıh pub'a gıtmek ısti)or" dıyordu Ses çıkarmadım Sonunda Hıghgate'e, Marx'ın mezarına gıttığımız gun, ev sahıplenmız bızı o cıvardakı eskı bır puba goturduler Ben bugune değın bu kadar guzel mey- hane görmedım dıyebılırım Duşunun, 1663 yılın- dan kalma Fakat ıçerde yer yoktu yazık kı1 Bah- çede oturmak zorunda kaldık, bır ıkı kadeh bır şey- ler ıçtık Adı, The Flask ıdı Sonra Trafalgar Square'dekı kalabalık bir pub- da trlanda vıskısı ıçtım Son akşam da bızım oıe- lın yakınında çok eğlencelı bır pubda bırkaç saat geçırdık Not: Gazetemizin pazar gunku " \nkara Havası" say- fasında Sa>ın Erdal fnonu üe aramızda gecen bir konuşmadan soz edılivordu. Bir iki >ennı duzelt- mek ıstıyorum. Ben, o konuşmada "Insanlar ne- den politıkaja girerler?" bıçıminde bir soru yonelt- medim Sayın Inonu'ye. Artık gelenekleşen Tarab- ya loplantılarımızdan binnde boyle bır sorunu or- taja attığımı aktardım. l Ikevı \onetecek \etenek- te olmayan birçok kişinın polıtıkaya atılmasını ya- dırganm elbet. Ama bu duygum, nıce saygın poli- tikacı dostum bulundugu gerçegı ile çatışmaz. O gun Sayın Erdal İnonu de bana, "Ulkeyi, sevme- digim kişilerin vonetraesını ıstemedigim için poli- tikaya girdim ben" dedı. Bu gerekçe bana çok sag- lam geldı. ARADABIR VEHBİBELGİL Dilimizin Gelişmesine Dayanamıyorlari Atatürk'ün dıl devnmınden sonra dılımızın yoksullaştırıldığı sa- vı, özellıkle sağcı kesımın ağzında sakızdır Ama ışın tuhafı bunu söyleyenlenn hemen hepsı yazı kısırı 1 Hıçbırısınde ıncır çekır- değını dolduracak bır şey yok Demek dıl kısırlığı, yazı ve kafa kısırlığı da doğuruyor Ne yapsın üstat, dokturecek, ama yoz- laştırılmış bır dılle deha urünlerını ortaya döKemıyor 1 Bunlara göre Osmanlıca'nın erışılmez örneğını, üç cıltlık anı kıtabı ıle Küçük Saıt Paşa vermıştır (dokuz kez sadrazam olan) Onda doruğa erışmış Osmanlıca, her fıkrı butün ıncelıklerıne de- ğın anlatmaya yeterlıymış Evet, Paşamızın dılı Osmanlıcanın fena sayılmayacak bır örneğı ıdı Ama, her fıkrı ayrıntıları ıle an- latmaya yeterlı değıldı Bunu ben söylemıyorum, kendısı söylu- yor "Gazetecı Lısanı' adlı küçumen kıtabının 138 sayfasmın ortasından ıtıbaren şoyle dıyor Kuçuk Saıt Paşa 'Kısaca, Os- manlıca'da kullanılan kelımeler çok sınırlıdır Bu dılın zengınlı- ğını ılerı surenler çok ıse de bunlar belkı de en yuksek derece- de bılgı sahıplerıdır Kendılerını örnek alarak dıle de ustunluk atfedıyorlar Yahut bılgısızdırler, bu yuzden mevcut kehmelerın sayısını abartıyorlar Bunların ıkısı de yanlıştır Doğru olan, Os- manlıca'nın fakırlığını kabul etmektır Ihtıyaçların artması fakır- lığı daha da arttırıyor' Paşamız, bundan başka, Batı dıllerıyle karşılaştırmalı bır dıl- bılgısının ve bır dıl kurumunun yokluğundan yakınıyor Şoyle "Dtlımızın, Avrupa dıllerıyle karşılaştırmalı bır gramerı yok Bır de danışma meclısı bıçıminde bılımsel bır kurumumuz yok Bu da kurulmalı' Paşa, son olarak uzun tümcelerden yakınır (kı- tap 1906da yazılmış) Osmanlıcanın ulularından bırının de Şemseddın Samı (1850-1904) olduğunda herkes bırieşır Şemseddın Samı, Vıc- tor Hugo'nun 1862'de yazdığı Sefıller 11880'de çevırıp yayım- lamaya başlar Ustat, Osmanlıca'nın böyle bır kıtabı çevırme- ye etverışlı duzeyde olmadığını bıldığı halde çevırır ve ağır eleş- tırılere uğrar Bunlara verdığı yanıtta şöyle der "Hugo'nun yük- sek fıkırlerını Acemâne bır dıl ıle çevırmek mumkun değıldır " Ahmet Mıthat Efendı de kendısı ıle aynı göruştedır Halıt Zıya da Osmanlı duzyazısının doruklanndan bın ıdı, ama sonradan pışman olup bundan vaz geçtı Atatürk'ün Nutuk'un- dakı Osmanlıca kıvrak bır Osmanlıca'dır Fakat kurtancımız da bu yazıya sırtını döndu öz Türkçenın savunucularırdan oldu Kâzım Karabekır 'Arap harflerı değıştırılırse mıllet yok olur" demıştı Olmadığını kendı de gordu Mehmet Akıf, 'Turk, Arap- sız yaşamaz, kım kı yaşar der, delıdır/Arabın Türk ıse hem sağ kolu, hem sağ elıdır " demıştı Bunun da ne kof bır duşünce olduğunu gorduk Tabıı bu sozde Arap dılının savunması da yer almıştı Neden yazıyorum bunları' Şunun ıçın Ulkemızı yıne ıçınden fethetmek, hacı, hoca, şeyhlıkler ülkesıne donuşturmek ısteyen dış odaklar, mılyarlar sarfederek, eskının meddahlığını yaptırı- yorlar Dıl devrımı ıle Atatürk'ün, eskı külturumuzü baltaladığı- nı, eskı dılımızı yozlaştırdığını, bu yuzden dede ıle torunun bır- btrını anlayamaz hale geldığını ılen suruyorlar Yenı kusaklar bu saçma sapan kultür hakkında tam bır bılgı sahıbı olmadıkla- rı ıçın ıçlerınden kımılen bu sozlere kanıyorlar Acaba neymış o eskı külturumuz'7 Ne bıçım bır kultürmüş kı bır dıl ya da haıi devrımı ıle toz olmuş? Bunun karşısına eskı Yunan yapıtlarını koyalım Yalan yanlış çevırılerı ıle bıle Islam yapıtlarının temelı- nı oluşturmuş bu yapıtlar Uyanıştan sonrakı tam çevırılerı ıle daha da buyuk etkı yapmış Bu yapıtfarın yalnız yazıldıkları dıl- de değıl, belkı 150 ulkenın dılınde de okunduğunu bılıyoruz Yozlaştırılan dılle yapıt veremedıklerını soyleyenlere seslenı- yorum Buyurun Osmanlıca yazın kıtaplarınızı da dunyalar de- gıştırecek fıkırlennızden yararlanalım Ama ben sızlerın bıldı- ğınız dıllerde neler yazdıklarınızı da bılıyorum ve gülüp geçıyo- (Arkası K. Sayfada) Sayın Tarih Öğretmenleri! Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'nun kararıyla Yeni Müfredat Programma göre hazırlanan Tarih Kitaplarımız Nurer UĞURLU-Or.Esergül BALCI TARİH LİSE IM E B Talım ve Terbiye Kurulu'nun 25 9 989 tarih 4523 sayılı kararıy- la Ders Kıtabı yerıne okutulmak uzere kabul edılmıştır Kıtap, Tebliğler Dergısı'nde yayınlanmıştır Nurer U6URLU-Dr.Es«rgül BALCI TARİH LİSE IIM.E B Talım ve Terbiye Kurulu'nun 17 11 19B9 tarih 5555 sayılı kara- rıyla Ders Kıtabı yerıne okutulmak uzere kabul edılmıştır Kitap, Tebliğler Dergısı'nde yayınlanmıştır Nurer UĞURLU-Dr.Esergiil BALCY TARİH LİSEM E B Talım ve Terbiye Kurulu'nun 30 11 1989 tarih 5820 sayılı kara- rıyla Ders Kıtabı yerıne okutulmak uzere kabul edılmiştır. Kitap, Tebliğler Dergısı'nde yayınlanmıştır Nurer UdURLU-Dr.Esergiil BALC1 Meslek Liseleri İçin TARİHM E B Talım ve Terbiye Kurulu'nun kararıyla Yenı Müfredat Programına göre Meslek Liseleri ıçın hazırianmıştır Bütün Isdcrlmiu ÖRNEK KİTAPLAR gönd«ilmlftir. SERHAT YAYINLARI A.Ş. ÛRGÜN YAYINLAR LTD. Nuruosmanıye Cad 3/1 Cağaloğlu/ISTANBUL Tel: 520 19 22-522 51 89 Nuruosmanıye Cad 28 Cağaloğlu/İSTANBUL Tel 527 39 49-526 37 34 TURSEM'İN KLEHBERUĞINDE LONDRA,QXm$, CAMBRID6S B0URHEM0UTH,BWQHT0N, DE İEÇK1N ÖILOtUJLLAı<.IM0»YA2 I0Ş WDA guruH YIL/N6IUZCE ÖĞRENlU UTAKSİTTE KOLAYUĞ) DEViAM •ĞENELVEHCUNDIÖLMÇ KURSLAR • TICARI İNûlLIZCE • TUR.1ZM INGİİ-IZCESI •BANKACILIKINÛIL1ZCE5I •5INAV KURSLARI: Cambrıdge •TVst C e r t ı f ı c a t c , Proficıaıcy, •TOEnAREli(S\) PENCERE İNGİLİZÜSANOKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Cumhurıyet Caü 173/4 B Elmadag 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı Tel 1483977 1487943 1482849 Fax 132 97 29 Tlx 27498 tusm tr ŞARLO Philipp Soupault 1500 lıra (KDV ıçmde) Çağdaş Yayınlan Tûrkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu İsıanbul Odemelı gondenlmez. SOYLEV (Cilt 1-2) Hıfzı V. Velidedeoglo 18 bası 7000 lıra (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. VİZE AStİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Ashye Hukuk 1990/92 Davaa Vıze Evrencık köyunden Nun Ormen tarafından açılan çekın iptalı davasmın tenabınde venlen ara kararı gereğınce, Davacı Vıze ılçesı Evrencık kovunden Nurı Ormen'e Yılmaz Kun- duracı ısımlı bır şahıs tarafından Nurı Ormen'ın alacağına karşılık venlen 292266 nolu 1 000 000 lıralık çek ıle yıne Nurı Ormen'ın ala- cağına karşılık Yucel Turkorhan tarafından venlen 10 3 1990 keşıde tanhlı 1 650 000 lıralık ıkı adet çekın kaybolduğu bıldınldığınden bu çekleri bulanlann veva çeklerde hak ıddta edenlenn ılan tanhınden ıtıbaren (6) ay ıçensınde Vıze Aslıve Hukuk Mahkemesrnın 1990^92 sayılı dosvasına muracaat etmelerı, aksı halde çeklerın kaybolması nedenıyle çeklenn hukumsuz kalacağı ılan olunur 17 4 1990 CİDE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DOSYA NO 1988/210 Davacı Haynye Burma ve arkadaşlan vekılı tarafından davalılar Reşıt Okur ve 27 arkadaşı aleyhıne açılan tapu ıptah tescıl ve ıhtıyatı tedbır davasının yapılan duruşması sırasında venlen ara kararı gere- ğınce, Davalı Cıde Kasım K'den Recep kızı Ayşe Erman'ın tüm arama- lara rağmen teblıgata sarıh açık adresı tespıt edılemedığınden çağrı kâğıdının ılanen teblığıne karar venlmış olmakla, davalı Ayşe Erman'- ın duruşmanın bırakıldığı 12 6 1990 gunu saat 9 00'da mahkemede hazır bulunması veya vekıl tayın etmesı, aksı halde yargılamanın yok- luğunda sürdürüleceğı açıklamaJı çağrı kâğıdı yenne geçerlı olmak uzere ılanen teblığ olunur Akılcılık ve Nakilcilik Galıleo Galıleı muzıp bır kışıymış, afacan bır çocuk ruhuna sahıpmış Arıstoteles fızığınde 10 kılo ağırlığında bır cısmın, 1 kılo ağır- lığında bır cısımden 10 kez daha çabuk duşeceğı kuralı geçer- lıymış Bır guzel bahar sabahı Galıleo, bın 10, otekı 1 kılo ağırlı- ğında ıkı gulle alıyor, ünlu Pıza Kulesı'nın tepesıne çıkıyor, ünı- versıtenın ağır ve oturaklı profesörlerıyle oğrencılerı kulenın ya- nından geçerlerken ıkısını bırden aşağı koyverıyor Her ıkı ağırlık aşağı yukarı aynı zamanda toprağa varıyorlar, ama profesorler ne yapıyorlar? . "Ustadlar" başlarını otekı yana çevırıpolayı görmezlıkten ge- lıyorlar, uzun cübbelerını dalgalandırarak salına salına geçıp gı- dıyoriar Nıçın? Çunkû Arıstoteles'ın yanılgısı olanaksızdır, olsa olsa profesör- lerın gözlerı aldanmıştır, ağır ve oturaklılar, aklı bır yana bırakı- yorlar, her zamankı gıbı "nakılcılık'ie dırenıyorlar * Komşusu Nasrettın Hoca'nın kapısını çalmış Amacı ne' Bır ış ıçın Hoca'nın eşeğını bırkaç saatlığıne ıstemek Komşuluk bu; olur boyle şeyier Hoca kapıyı açınca adamcağız derdını anlat- mış, ama bızımkı — Eşek evde değıl demış, amcamın oğlunun bır ışı vardı, hay- vanı aldı gotürdu Tam o sırada eşek ahırdan anırmasın mı' Iyı nıyetlı komşu bo- zulmuş — Hoca utan1 Eşek ıçerde, anırıyor Hoca öfkelenmış — Bre adam1 Sen şu ak sakalımla bana ınanmıyorsun da eşeğe mı manıyorsun? Nasrettın Hoca'nın bu ünlu oyküsü de felsefeye ve tarıhe dö- nük bır gerçeğı yalınlaştınr "Üstad"ların, uluların, büyüklerın, "otorıte"lenn sözlerını akıldan ustün tutmak kuralı çok uzun sü- re ınsanlığın yazgısını behrlemıştır Günümüzde de dünyanın çoğu yerınde ve genış toplumsal kat- manlarda "nakilcilik" aşılmış sayılamaz Gunlük tartışmalarda bıle bırbınmızı mat etmek ıçın ınandığımız ve bıldığımız büyük- lerın 'otorıte"sıne sığınırız — Hoca Efendı dedı kı Eh, kara cübbelı, ak sakallı hoca ışın ıçıne gırdı mı akan sular durur, ama ış bu kertede kalsa yıne ıyı, sosyalızmde bıle "nakilcilik" sayrılığından arınmak guçtür Çok uzun sürede sol kesımdekı tartışmalarda Marks, Engels ya da Lenın'ın "otorıte" sını sılah gıbı kullanarak ötekını berıkını susturanlar başarı ka- zandılar Insan aklının ve bılımın bu büyuk savunuculan "nakılcılerın" elınde özgur tartışma ortamının yok edılmesı ıçın kötuye kullanıldılar Yalnız Doğu'da değıl Batı'da da komünıst partılenn "şablonculuğu" nereden kaynaklandı 7 * Ne var kı "nakilcilik" sayrılığından sıyrılmak güctür, hele Tûrkı ye'de, ya Batı'dan ya Doğu'dan bır "otontB"ye sığınarak dedığım dedık, ötturdüğum dudük eğılımını benımseyenler çoğu zaman ağır basar Kımı ınsanda bu eğılım bır karakter yapısına dönuşuyor, za- yıf, telaşlı dengesız tıplerde ustelık öne çıkmak ve kendını gös- termek hırsı da fılızlenmışse, kışı ruzgâr horozu gıbı bır o yana bır bu yana dönmekien kurtulamaz Geçmışte hızlı Marksıst, aşırı Lenınıst, bugun de lıberalızmın kulu kolesı olmak ıçın hıç vakıt yıtırmeyen kışılere dıkkat etmek gerekıyor Yarın öbür gün dunyadakı rüzgârlar başka yönden eserse yı- ne bunlar öne atılacaklar Durun bakalım, daha dun bır gün ıkı, dünyada olan bıtenlerı anlamak, değerJendırmek, kuramlaştırmak ıçın neden bu kadar telaş ve acele"? Insanlığın özgürluğe açılışı, sömürüye karşı durmasıyla eşza- manlı ve eşanlamlıdır Turkıye'de, Moskova'nın şablonlarına ve kapıtalızmın emperyalızmıne ' hayır" dıyenler bu gerçeğı ben- lıkienne sındırmışlerdır BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz Yabancı Diller Yüksekoku- lu tarafından İngilizce bilgisinin düzeyini ölç- niek isteyen herkesin girebileceği bir İngilizce Yeterlik Sınavı verilecektir. Sınav ve sınava giriş koşulları ile ilgıli ayrıntılı bilgi al- mak isteyenler Yabancı Diller Yüksekokulu Sekreterliği'ne başvurabilirler. Sınav başvu- ru tarihı 22 Mayıs 1990 saat 17.00'ye kadar- dır. Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. Bu sınavı kazananlar, sınav tarihinden iti- baren iki yıl içinde Üniversite'nin herhangi bir bölümüne kabul edildikleri takdirde ayrıca bir Yeterlik Sınavına tabi tutulmazlar. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ya da Bo- ğaziçi Üniversitesi'ne girmeye hak kazanmış öğrenciler bu sınava gıremezler. Telefon: 163 15 00 / 300-301 SATILIK APARTMAN TAKSİM. Park Otel arkası 135 m 2 arsa üzennde 5 katlı (1 bodrum, 6 kat, 1 çekme kata müsaadelı) tamamı sahıbınden satılık Tel 145 64 07 (Akşamlar) 1VIAKINE FUARIAĞAÇ, METAL, PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ, AKSESUARLARI VE EL ALETLERİ FUARI Verimliliği arttırmak, makine parkını yenilemek, yeni yatınmlar için geliştirilmiş sistemleri tanımak isteyen tüm profesyonel yöneticiler, ağaç, metal, piastik işleme makineleri, aksesuarlan ve el aletierindeki gelişmeleri ve yenilikleri tanıtmak amacı ile 47 yerli, 53 yabancı toplam 100 firmanm katıhmıyla duzenlenen 3.Makine Fuan'na mutlaka zaman ayınn. . ABCYAYINEVI. AK ELMAKINESAMAYI. AS B1LEKELALETLERISAN VETIC uTD STI . AUTOOLıltalyaı. BACCHItalvaı. BHKMAKİNE3ANAYIVEDIŞTCARETA ş . BIOTRO NIKıBatıAlmanya . BOPKERTRADINGCOMPANY Maca^tanı. BRET(Fransa). BRID GEPORT MACHINES LTD Mngıltere). BURKLE Italya . BURSELKUR MAKİNE SAN VE TIC AŞ . CBıltalya . CEMALMIRASAGAÇSANAYIIMAKINELERIIMALATI. CEMILUSTA AĞAÇ MAKİNELERİ SANAYll VE TICARET A Ş . CHARLES VVALKER (Irg Itere). CINCIN NATIMILARCONUK LTD llngıltere). CMT(ltalya). COMACıltalyaj. CONTINENTAL Bat Almanya|. CRIPPOSD A|ltai>a). EAEELEKTRONIKALETLEPIENDUSTRISIAŞ . ELAR ELEKTRONIKSANAYIVETICARET. ELESASoa (Itaiya). EMCOMAIERGmbH(Avustur ya|. EMSELEKTRONIK ME5S TECHNIK DIPL ING LEOSCHMID*Gm>H BatıAlmanya . ENYAP ENDOSTRJ YAPtŞ'IRICILARI KIMYA SANAYIA Ş . EHNIELEKTROAPPARATE GmbHıBat Almanyaı. ERODEX(UK)LTD ılngıltere). ESBANDlBatıAlrranya . FENNER MANHEIM 0AWSON IUSA Ing Iterel . FINE SOOICK (Ingıltereı . FPIEDR AUG ARNZ FLOO T GmbH i Co (Bat Almanyal. GATES Betçıka USA|. GENC MAKİNE SANAYI Tl CARETKOLL ŞTI . GENSOY MAKİNE SAN /E TIC LTD ŞTI . GIBEN Italya). GLENGO ITHALAT IHRACAT MUMESSILLIK A Ş . GOCEN MAKıNE ıCEMAL GCCENj . HABAST AG (Isvıçre). HACO'Belçıka • HAKDEMIRMALZEME T ICARETA Ş . HIDROPAKHIDRO LIK PNOMATIK AKSAMSAN TIC A Ş . HIZALELEKTRCEREZVON. HOLZ HENıBat Al manyaı. HUBNEN(Bat Almanya). IKINCIDEMIRBUHARKAZANARMA"URLERIIMALAT VE PAZARLAMA . 1ERI MAKİNE LTD ŞTI . ILERI MAKİNE SAN LTD STI . IMAKSTHA LAT IHRACAT MUMESSILLIK PAZARLAMATICARET LTD ŞTI . INA RULMANLARIT ICA RE~ LIMITED ŞIRKETI. LEIF LOREN'Z Danımarka . LITON SERVOTECHNIK (Balı Al manyaı . MAGAD^rNE lltalyaj . MAKEL MAKİNE SANAYI VE TICARET A S • MANNES MANN DEMAG Batı Almanya . MAŞINEXPORTIMPOfiT Romanya . METAL-MAKINE IMALAT TEKNOLOJISIMUHENDISLIK VE PAZARLAMA DERGISI. METAL SANAYI VE Tl CARETTURKA Ş . METOATMAKINESANAYIVETIC AS . MILSAMOBILYAIMALLEVA ZIMATI SANAYI VE TICARET LTD ŞTI . MORBIDELLhl'alya . MULLER/VVEINGARTEN AG (BatıAlmanyaı. MUTLUKUYUMCUTEKNIKALE'LERIVEIMALATI. NECATMAKİNE ENDUSTRIYELELEKTRONIKSANA>I/ETICARETAŞ . NSIrVıBat Almar/a). NURIBAY LAR MAKİNE TIC SAN A Ş . OLÇSAN OLCU ALET LERI SANAYI A Ş . OMAC (Italya | . OMGA Itaıyaı. OPTIMAuMAKİNESANA V IVETICARET. ORMAılıalya . PAOLONIıltal ya . PERSTORPUNIDUN(BatıAlman>aı. PLASTEK MAKİNE SANAYI LTD ŞTI . POLILAS HIDROLIKVEPNOMAT IKDEVRESIZDIRMAZLKELEMANLAR SANAYI VE TICARET. RE IS MAKİNE . RENOLD ılngıllere USAı. ROULUNDS (Dar marka). SABRI YAMAN AGAC MAKİNELERİ SAN VETIC A Ş . SACHMANSpa (Italya). SAERELEC'ROPOMPES r L (Italva). SARMAK MAKİNE KOMPRESOR POMPA SANAYI VE TICARET A Ş% SCHICHAU (Batı Almanyaı. SCHLICKGmbHıBa! Almanya). SCM(ltaya|. SCMB Fransaı. STPO- JIMPORTCOLTD Cetostovakya). TBA Ing l'e'e . 'EZMAKSAN MAKİNE SAN VE T IC A Ş . TEZSAN PAZARLAMA A Ş . TEZSAN TAKIM TEZGAHLARI SANAYI VE TICARET A Ş . TORK MAKİNE SANAVIVE TICARET A Ş . TORMAKSAN TAKIM TEZGAHLARI SAN VE TIC LTD ŞTI . TURANLAF AGAÇ İŞLEME MAKİNE SANAYI VE TICARET A Ş . UZAY MAKİNE TAKIV TEZGAHLARI SAN VETIC A Ş . ONPEREKSANTRIKPRES VE MAKİNE YEDEK PARÇA SANAYI LTD ŞTI . VAHDET TIRYAKIOGLU MUMESSILLIK ITHALAT TOPTAN . WESTAG GETALIT (Balı Almanya . MLLY .OGEL ıBai Almania YIL Seçkın fuarlar Seçkın zıyaretçıler . 12-16 Mayıs 1990 Zıyaret saatlerı Hergun 11 00 - 20 00 TİMvP JSTANBUL SERGİ SARAYI T E P E B A Ş I . I S T A N B U L
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle