Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 11 MAYIS 1990
Bîr Londra Yolculuğu
MELİH CEVDET ANDAY
Köy Enstıtulen'nın 50 kuruluş >ıldonumu do-
layısıyla Londra Halkevı'nın çağrısına uyarak, ge-
çen ay orada duzenlenen bır toplantıya katıldım
Londra Beledıyesı'nın bu toplantı ıçın Turklere ver-
dığı salon yaklaşık bın kışılıktı ve butun yerler sa-
tıldı Bız konuşmacılar yedı kışıydık Başkanırnız
Prof Server Tanıll), llhan Selçuk, Talıp Apaydın,
Mustafa Ekmekçı, Prof Paul Dumont, Vedat
Türkalı ve ben Dostum Ekmekçı, butün konuşma-
ları teybe aldı, fakat bugüne değın bunlardan, an-
cak bınnı köşesınde konu edınebıldı Onun, bunu
zaman zaman surdureceğını ve meraklı okurun bek-
lentısını yanıtla> acağıru umuyorum O gun konuş-
malar sona erdıkten sonra unlu turkucumuz Sadık
Gürbuz, sazı ıle sahnede yennı aldı ve bırbırınden
guzel türkulerryle halkı coşturdu Bu dınletırun benı
sevındıren bır yanı da söyleyenle dınleyemn kuru-
verdığı bırlıktı, öyle kı Sayın Gurbuz'un etkılı kı-
şılığınden ve ustalığından öturu bu bırlık bır an bıle
uyumsuzluğa boğulmadı Bızde toplu söyleme alış-
kanhğının (ve elbet teknığının) pek gelışmemış ol-
duğu bılınır ya, ışte bu olayın bana ıigınç görün-
mesı bundandı Halkımızdakı bu yeteneğı çokses-
hhk yöntemı ıle zengınleştırmeyı nasıl başarsak7
Batılı ınsanlann, bır araya geldıklennde, kendılı-
ğınden bu çokseslı duzenı kuruvermelen bem hep
kıskandırmıştır
Verlaıne'nın "Her şeyden önce muzık" dızesı
uyannca ben de yazıma muzık ağırlıklı gırdım Gu-
neş patladığı an, uygarlığımızın tumden yok ola
cağını bılıyorum, ama kalsa kalsa beikı muzık ka-
lır dıye düşürunekten de kendımı alamıyorum Yah-
ya KemaJ'ın, Itri şıırınde, kayıp besteler ıçın
yazdığı,
Belkı hâlâ o besteler çalınır
Gemıler geçmeyen bır uınmanda
dizelerı elbet bana yardımcı olamayacaktır Çün-
kü ne gemı, ne umman kalacaktır o vakıt, ben ses-
lenn fezada kalabıleceğı ınancına guvemyorum
öyleyse bızım konuşmalarımız da kalır mı dersı-
nız7
Londra Halkevı'ndekı konuşmalar fezaya goç-
tuyse, ılerıkı uygarlıklann uzman yorumcuları kıın
bılır ne guçluk çekeceklerdır bu konuyu çozmek-
te' Sonradan Mıllı Eğıtım Bakanı olan Reşat Şem-
settın Sırer, Köy Enstıtülen'nın kurucusu lsmaıl
Hakkı Tonguç'a, "Koylu çocuklannı neden okut-
mak ıstıyorsun?" dıye sorabılmıştır. Fezadan dın-
lenecek olan bu sözlere, ılerıkı uygarlıklann uzman
yorumcuları hıçbır anlam veremeyecekleıdır Ya-
km tarıhımızde boyle bır ınsanlık suçu ışlenmış ol-
duğunu unutmayahm Kant, bılgı edınme hakkı-
nın butun ınsarüara venlmış olduğunu soylemıştı,
Aşdınlanma felsefesının özu budur Ben Londra'-
dakı toplantıda konuyu bu açıdan ele aldım ve ba-
na duşen zaman parçası ıçmde, koylumuzun oğ-
renme hakkına nasıl saldınldığını belırtmeye çalı>-
trm Bence dedım, Köy Enstıtulen'nın kurulması
defıl, yıkılması önemlıdır, bunu ıyı anlamamız ge-
rekır Olumsuzlukların tarıhını yaşamak ne talıh-
sızlıktır1
Londra'ya vardığımızın ertesı gunu, Server Ta-
nıllı, llhan Selçuk, Mustafa Ekmekçı, Talıp Apay-
dın, Vedat Turkalı ve ben halkevınde kıtaplanmı-
zı ımzaladık, böylece Londra'dakı Turklerın bır-
çoğu ıle tanıştık Burası rayhane, kahvehane ha-
vasında bır yerdı, oldukça kalabalıktı, fakat bır er-
kek kalabalığı ıdı bu Sadece bır masada unıversı-
te öğrencısı ya da ışçı kızlarımız toplanmış oturu-
yorlardı Londra'da tanıdığım Tayyar Özturk, bır
gun buraya bır Alman kız arkadaşı ıle gelmış, kız
ıçen gırer gırmez "Kadmlar neden yok7
" dıyesor-
muş
Ev sahıplenmız akşam yemeğı ıçın bır Yunan lo-
kantasını kapatmışlar, Gencay Şaylan, Edıp Emıl
Öymen (gazetemızın Londra muhabırı ve BBC
programcısı), llhan Selçuk ve ben önden gıttık, ora-
da llhan'la ıkışer uzo ıçtık Fakat uzo bızı kandır-
mamıştı Derken herkes geldı, öyle kı lokanta tum-
den doldu, otuz kırk kışı kadar vardık, sonradan
gelenler oturacak yer kalmadığı ıçın dönmek zo-
runda kaldılar Masalarımızda artık Yenı Rakı şı-
şelerı boy gosterı>ordu \e Vunanlı patron sofra-
mızı bırbırınden guzel, çeşıtlı mezelerle donatmış-
tı Dostum Server Tanıllı, uzak duştüğumuz Lond-
rah eviahıplenmızj masa masa dolaşmaya çıktı, onu
tlhan Selçuk ızledı Bır coşkunluk havası oluştu
sovleşılerde Gece >arısına doğru, >enı dostlarımı-
za * eda edıp ertesı gunku toplantıda buluşmak uze-
re Lancaster Gate'tekı otelımıze donduk
Otel dedım dıve gozunuzde buyıitmeyın, bırkaç
kath şırın bır ev demek daha doğru olur buraya
katta bır kahvealtı salonu ve kuçuk bır otur-
ma odası vardı, sabahlan orada buluşuyorduk Bır
ışçı sendıkasırun otelı ımış Ne guzeldı'
Dort gun bu, ne olacak' Goz açıp kapayıncaya
kadar geçıverdı Kov Enstıtulerı konulu toplantı-
mız bıttıkten sonrakı zamanımızı uç ev zıyaretı ıle
ve bıraz da Londra'>ı gormekle doldurduk llk gıt-
tığımız ev, Londra'da eşı ıle bırlıkte, bır atolye ış-
leten Savın Doğan Can'ın evı ıdı Oradakı akşam
vemeğınde, yenı dostlarımızdan bırçoğu vardı Hal-
kevı Başkanı Naflz Bey, Olca> Hanım, Hakan Mer-
can, Saıt Akgul gıbı Tadına doyulmaz yemekler,
tadına do>ulmaz sovleşılere yol açtı. tlk akşam ben
bıraz hastalanmıştım, yolculuk, tansıyonumu yuk-
seltmıştı, ıkıncı akşam llhan Selçuk'un sağlığı bo-
zulur gıbı oldu, kırıklık duyduğunu söyluvordu
Aspınn ve votka ıle onu ıyıleştırmenın yolunu bul-
dum Bu ılaçlardan çok memnun kalmış olacak kı,
îlhan (aspınne değıl de) votkaya koyuldu
Ertesı gun öğle >emeğıne, Edıp Emıl Oymen'ın
evıne çağrılı ıdık Orada çok eskı dostum Orhan
Suda ve eşı ıle karşılaşmak benı çok sevındırdı Mıllı
Eğıtım Bakanlığı Neşrıyat Mudurluğü'ndekı guzel
gunlerımızı, dostlarımızı hem tath tatlı, hem de hu-
zunlenerek andık Koy Enstıtulen'nın açıldığı, kla-
sıklerın vavımlandığı unutulmaz gunlerdı o gunler
Bır de Selçuk'larîa bırlıkte eskı dostum Nermın
Menemencıoğlu'vu (Streater) Elsworth> Road'dakı
guzel evınde zıyarete gıttık Ne tatlı bır akşamdı!
Nermın'ın uzun zamandır Enver Paşa'ya ılışkın bır
ınceleme hazırladığını bılıyordum, çalışmasının bı-
tıp bıtmedığını dğrenmek ıstedım Kımı hastalık-
lar gecıktırmış bunu O gun Nermın Menemencı-
oğlu çok ıigınç bır soru yönelttı bıze, "Enver Pa-
şa'nın bu buyuk unu nerden gelıyor7
Bır turlü
anlavamıyorum" dedı Ben, Edırne'nın Bulgarlar-
dan gerı alınışı oiayını ortaya surunce, eskı dostum,
"Olamaz, ondan once de unlu" dıyerek sorusunun
önemım yıneledı O gunden ben duşunuyorum Ta-
rıhımızde ununu hak etmeyen ne çok şışırme bu-
yük adam var, kımbılır'
Londra'yı da bıraz olsun görme fırsatını bulduk
bu volculukta, kentın temızlığı, özellıkle havasının
temızlığı benı nerdeyse çarptı Ne kadar yuze gu-
len bır kenttı bu Londra1
Bu yolculuğa hazırlandığımız gunler, kuiağımı
Turner ıle dolduran dostum ressam Rasın'ı akıl-
dan çıkarmayarak Natıonal Gallery'ye (ulusal re-
sım muzesı) bır ıkı saat ayırmayı başardım Bura-
da altı tane Turner (1775-1851) gördüm Buyuk ka-
zançlarımdan bın oldu bu
Gelelım "pub" (pab okunur) konusuna . In-
gıhz meyhanelerının adı olan bu sozcuk, "Publıc
house"un kısaltılmışıdır Bır "pub" gormeden dön-
seydım, elbet uzulurdum Meğer tlhan Selçuk da
bu heveste ımış, fakat bu hevesı her duyuşta ne-
dense benı öne suruyor, "Yahu çocuklar, Melıh
pub'a gıtmek ısti)or" dıyordu Ses çıkarmadım
Sonunda Hıghgate'e, Marx'ın mezarına gıttığımız
gun, ev sahıplenmız bızı o cıvardakı eskı bır puba
goturduler Ben bugune değın bu kadar guzel mey-
hane görmedım dıyebılırım Duşunun, 1663 yılın-
dan kalma Fakat ıçerde yer yoktu yazık kı1
Bah-
çede oturmak zorunda kaldık, bır ıkı kadeh bır şey-
ler ıçtık Adı, The Flask ıdı
Sonra Trafalgar Square'dekı kalabalık bir pub-
da trlanda vıskısı ıçtım Son akşam da bızım oıe-
lın yakınında çok eğlencelı bır pubda bırkaç saat
geçırdık
Not:
Gazetemizin pazar gunku " \nkara Havası" say-
fasında Sa>ın Erdal fnonu üe aramızda gecen bir
konuşmadan soz edılivordu. Bir iki >ennı duzelt-
mek ıstıyorum. Ben, o konuşmada "Insanlar ne-
den politıkaja girerler?" bıçıminde bir soru yonelt-
medim Sayın Inonu'ye. Artık gelenekleşen Tarab-
ya loplantılarımızdan binnde boyle bır sorunu or-
taja attığımı aktardım. l Ikevı \onetecek \etenek-
te olmayan birçok kişinın polıtıkaya atılmasını ya-
dırganm elbet. Ama bu duygum, nıce saygın poli-
tikacı dostum bulundugu gerçegı ile çatışmaz. O
gun Sayın Erdal İnonu de bana, "Ulkeyi, sevme-
digim kişilerin vonetraesını ıstemedigim için poli-
tikaya girdim ben" dedı. Bu gerekçe bana çok sag-
lam geldı.
ARADABIR
VEHBİBELGİL
Dilimizin Gelişmesine
Dayanamıyorlari
Atatürk'ün dıl devnmınden sonra dılımızın yoksullaştırıldığı sa-
vı, özellıkle sağcı kesımın ağzında sakızdır Ama ışın tuhafı bunu
söyleyenlenn hemen hepsı yazı kısırı
1
Hıçbırısınde ıncır çekır-
değını dolduracak bır şey yok Demek dıl kısırlığı, yazı ve kafa
kısırlığı da doğuruyor Ne yapsın üstat, dokturecek, ama yoz-
laştırılmış bır dılle deha urünlerını ortaya döKemıyor
1
Bunlara göre Osmanlıca'nın erışılmez örneğını, üç cıltlık anı
kıtabı ıle Küçük Saıt Paşa vermıştır (dokuz kez sadrazam olan)
Onda doruğa erışmış Osmanlıca, her fıkrı butün ıncelıklerıne de-
ğın anlatmaya yeterlıymış Evet, Paşamızın dılı Osmanlıcanın
fena sayılmayacak bır örneğı ıdı Ama, her fıkrı ayrıntıları ıle an-
latmaya yeterlı değıldı Bunu ben söylemıyorum, kendısı söylu-
yor "Gazetecı Lısanı' adlı küçumen kıtabının 138 sayfasmın
ortasından ıtıbaren şoyle dıyor Kuçuk Saıt Paşa 'Kısaca, Os-
manlıca'da kullanılan kelımeler çok sınırlıdır Bu dılın zengınlı-
ğını ılerı surenler çok ıse de bunlar belkı de en yuksek derece-
de bılgı sahıplerıdır Kendılerını örnek alarak dıle de ustunluk
atfedıyorlar Yahut bılgısızdırler, bu yuzden mevcut kehmelerın
sayısını abartıyorlar Bunların ıkısı de yanlıştır Doğru olan, Os-
manlıca'nın fakırlığını kabul etmektır Ihtıyaçların artması fakır-
lığı daha da arttırıyor'
Paşamız, bundan başka, Batı dıllerıyle karşılaştırmalı bır dıl-
bılgısının ve bır dıl kurumunun yokluğundan yakınıyor Şoyle
"Dtlımızın, Avrupa dıllerıyle karşılaştırmalı bır gramerı yok Bır
de danışma meclısı bıçıminde bılımsel bır kurumumuz yok Bu
da kurulmalı' Paşa, son olarak uzun tümcelerden yakınır (kı-
tap 1906da yazılmış)
Osmanlıcanın ulularından bırının de Şemseddın Samı
(1850-1904) olduğunda herkes bırieşır Şemseddın Samı, Vıc-
tor Hugo'nun 1862'de yazdığı Sefıller 11880'de çevırıp yayım-
lamaya başlar Ustat, Osmanlıca'nın böyle bır kıtabı çevırme-
ye etverışlı duzeyde olmadığını bıldığı halde çevırır ve ağır eleş-
tırılere uğrar Bunlara verdığı yanıtta şöyle der "Hugo'nun yük-
sek fıkırlerını Acemâne bır dıl ıle çevırmek mumkun değıldır "
Ahmet Mıthat Efendı de kendısı ıle aynı göruştedır
Halıt Zıya da Osmanlı duzyazısının doruklanndan bın ıdı, ama
sonradan pışman olup bundan vaz geçtı Atatürk'ün Nutuk'un-
dakı Osmanlıca kıvrak bır Osmanlıca'dır Fakat kurtancımız da
bu yazıya sırtını döndu öz Türkçenın savunucularırdan oldu
Kâzım Karabekır 'Arap harflerı değıştırılırse mıllet yok olur"
demıştı Olmadığını kendı de gordu Mehmet Akıf, 'Turk, Arap-
sız yaşamaz, kım kı yaşar der, delıdır/Arabın Türk ıse hem sağ
kolu, hem sağ elıdır " demıştı Bunun da ne kof bır duşünce
olduğunu gorduk Tabıı bu sozde Arap dılının savunması da
yer almıştı
Neden yazıyorum bunları' Şunun ıçın Ulkemızı yıne ıçınden
fethetmek, hacı, hoca, şeyhlıkler ülkesıne donuşturmek ısteyen
dış odaklar, mılyarlar sarfederek, eskının meddahlığını yaptırı-
yorlar Dıl devrımı ıle Atatürk'ün, eskı külturumuzü baltaladığı-
nı, eskı dılımızı yozlaştırdığını, bu yuzden dede ıle torunun bır-
btrını anlayamaz hale geldığını ılen suruyorlar Yenı kusaklar
bu saçma sapan kultür hakkında tam bır bılgı sahıbı olmadıkla-
rı ıçın ıçlerınden kımılen bu sozlere kanıyorlar Acaba neymış
o eskı külturumuz'7
Ne bıçım bır kultürmüş kı bır dıl ya da haıi
devrımı ıle toz olmuş? Bunun karşısına eskı Yunan yapıtlarını
koyalım Yalan yanlış çevırılerı ıle bıle Islam yapıtlarının temelı-
nı oluşturmuş bu yapıtlar Uyanıştan sonrakı tam çevırılerı ıle
daha da buyuk etkı yapmış Bu yapıtfarın yalnız yazıldıkları dıl-
de değıl, belkı 150 ulkenın dılınde de okunduğunu bılıyoruz
Yozlaştırılan dılle yapıt veremedıklerını soyleyenlere seslenı-
yorum Buyurun Osmanlıca yazın kıtaplarınızı da dunyalar de-
gıştırecek fıkırlennızden yararlanalım Ama ben sızlerın bıldı-
ğınız dıllerde neler yazdıklarınızı da bılıyorum ve gülüp geçıyo-
(Arkası K. Sayfada)
Sayın Tarih Öğretmenleri!
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'nun
kararıyla Yeni Müfredat Programma göre hazırlanan
Tarih Kitaplarımız
Nurer UĞURLU-Or.Esergül BALCI
TARİH LİSE IM E B Talım ve Terbiye Kurulu'nun 25 9 989 tarih 4523 sayılı kararıy-
la Ders Kıtabı yerıne okutulmak uzere kabul edılmıştır
Kıtap, Tebliğler Dergısı'nde yayınlanmıştır
Nurer U6URLU-Dr.Es«rgül BALCI
TARİH LİSE IIM.E B Talım ve Terbiye Kurulu'nun 17 11 19B9 tarih 5555 sayılı kara-
rıyla Ders Kıtabı yerıne okutulmak uzere kabul edılmıştır
Kitap, Tebliğler Dergısı'nde yayınlanmıştır
Nurer UĞURLU-Dr.Esergiil BALCY
TARİH LİSEM E B Talım ve Terbiye Kurulu'nun 30 11 1989 tarih 5820 sayılı kara-
rıyla Ders Kıtabı yerıne okutulmak uzere kabul edılmiştır.
Kitap, Tebliğler Dergısı'nde yayınlanmıştır
Nurer UdURLU-Dr.Esergiil BALC1
Meslek Liseleri İçin
TARİHM E B Talım ve Terbiye Kurulu'nun kararıyla Yenı Müfredat Programına
göre Meslek Liseleri ıçın hazırianmıştır
Bütün Isdcrlmiu ÖRNEK KİTAPLAR gönd«ilmlftir.
SERHAT YAYINLARI A.Ş. ÛRGÜN YAYINLAR LTD.
Nuruosmanıye Cad 3/1
Cağaloğlu/ISTANBUL
Tel: 520 19 22-522 51 89
Nuruosmanıye Cad 28
Cağaloğlu/İSTANBUL
Tel 527 39 49-526 37 34
TURSEM'İN KLEHBERUĞINDE
LONDRA,QXm$, CAMBRID6S
B0URHEM0UTH,BWQHT0N,
DE İEÇK1N ÖILOtUJLLAı<.IM0»YA2 I0Ş
WDA guruH YIL/N6IUZCE ÖĞRENlU
UTAKSİTTE
KOLAYUĞ)
DEViAM
•ĞENELVEHCUNDIÖLMÇ KURSLAR
• TICARI İNûlLIZCE
• TUR.1ZM INGİİ-IZCESI
•BANKACILIKINÛIL1ZCE5I
•5INAV KURSLARI: Cambrıdge
•TVst C e r t ı f ı c a t c , Proficıaıcy,
•TOEnAREli(S\)
PENCERE
İNGİLİZÜSANOKULLARI
DANIŞMA MERKEZİ
Cumhurıyet Caü 173/4 B Elmadag
80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı
Tel 1483977 1487943 1482849
Fax 132 97 29 Tlx 27498 tusm tr
ŞARLO
Philipp Soupault
1500 lıra (KDV ıçmde)
Çağdaş Yayınlan Tûrkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu İsıanbul
Odemelı gondenlmez.
SOYLEV
(Cilt 1-2)
Hıfzı V. Velidedeoglo
18 bası 7000 lıra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
VİZE AStİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Ashye Hukuk 1990/92
Davaa Vıze Evrencık köyunden Nun Ormen tarafından açılan çekın
iptalı davasmın tenabınde venlen ara kararı gereğınce,
Davacı Vıze ılçesı Evrencık kovunden Nurı Ormen'e Yılmaz Kun-
duracı ısımlı bır şahıs tarafından Nurı Ormen'ın alacağına karşılık
venlen 292266 nolu 1 000 000 lıralık çek ıle yıne Nurı Ormen'ın ala-
cağına karşılık Yucel Turkorhan tarafından venlen 10 3 1990 keşıde
tanhlı 1 650 000 lıralık ıkı adet çekın kaybolduğu bıldınldığınden bu
çekleri bulanlann veva çeklerde hak ıddta edenlenn ılan tanhınden
ıtıbaren (6) ay ıçensınde Vıze Aslıve Hukuk Mahkemesrnın 1990^92
sayılı dosvasına muracaat etmelerı, aksı halde çeklerın kaybolması
nedenıyle çeklenn hukumsuz kalacağı ılan olunur 17 4 1990
CİDE ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DOSYA NO 1988/210
Davacı Haynye Burma ve arkadaşlan vekılı tarafından davalılar
Reşıt Okur ve 27 arkadaşı aleyhıne açılan tapu ıptah tescıl ve ıhtıyatı
tedbır davasının yapılan duruşması sırasında venlen ara kararı gere-
ğınce,
Davalı Cıde Kasım K'den Recep kızı Ayşe Erman'ın tüm arama-
lara rağmen teblıgata sarıh açık adresı tespıt edılemedığınden çağrı
kâğıdının ılanen teblığıne karar venlmış olmakla, davalı Ayşe Erman'-
ın duruşmanın bırakıldığı 12 6 1990 gunu saat 9 00'da mahkemede
hazır bulunması veya vekıl tayın etmesı, aksı halde yargılamanın yok-
luğunda sürdürüleceğı açıklamaJı çağrı kâğıdı yenne geçerlı olmak
uzere ılanen teblığ olunur
Akılcılık ve Nakilcilik
Galıleo Galıleı muzıp bır kışıymış, afacan bır çocuk ruhuna
sahıpmış
Arıstoteles fızığınde 10 kılo ağırlığında bır cısmın, 1 kılo ağır-
lığında bır cısımden 10 kez daha çabuk duşeceğı kuralı geçer-
lıymış Bır guzel bahar sabahı Galıleo, bın 10, otekı 1 kılo ağırlı-
ğında ıkı gulle alıyor, ünlu Pıza Kulesı'nın tepesıne çıkıyor, ünı-
versıtenın ağır ve oturaklı profesörlerıyle oğrencılerı kulenın ya-
nından geçerlerken ıkısını bırden aşağı koyverıyor
Her ıkı ağırlık aşağı yukarı aynı zamanda toprağa varıyorlar,
ama profesorler ne yapıyorlar? .
"Ustadlar" başlarını otekı yana çevırıpolayı görmezlıkten ge-
lıyorlar, uzun cübbelerını dalgalandırarak salına salına geçıp gı-
dıyoriar
Nıçın?
Çunkû Arıstoteles'ın yanılgısı olanaksızdır, olsa olsa profesör-
lerın gözlerı aldanmıştır, ağır ve oturaklılar, aklı bır yana bırakı-
yorlar, her zamankı gıbı "nakılcılık'ie dırenıyorlar
*
Komşusu Nasrettın Hoca'nın kapısını çalmış Amacı ne' Bır
ış ıçın Hoca'nın eşeğını bırkaç saatlığıne ıstemek Komşuluk bu;
olur boyle şeyier Hoca kapıyı açınca adamcağız derdını anlat-
mış, ama bızımkı
— Eşek evde değıl demış, amcamın oğlunun bır ışı vardı, hay-
vanı aldı gotürdu
Tam o sırada eşek ahırdan anırmasın mı' Iyı nıyetlı komşu bo-
zulmuş
— Hoca utan1
Eşek ıçerde, anırıyor
Hoca öfkelenmış
— Bre adam1
Sen şu ak sakalımla bana ınanmıyorsun da
eşeğe mı manıyorsun?
Nasrettın Hoca'nın bu ünlu oyküsü de felsefeye ve tarıhe dö-
nük bır gerçeğı yalınlaştınr "Üstad"ların, uluların, büyüklerın,
"otorıte"lenn sözlerını akıldan ustün tutmak kuralı çok uzun sü-
re ınsanlığın yazgısını behrlemıştır
Günümüzde de dünyanın çoğu yerınde ve genış toplumsal kat-
manlarda "nakilcilik" aşılmış sayılamaz Gunlük tartışmalarda
bıle bırbınmızı mat etmek ıçın ınandığımız ve bıldığımız büyük-
lerın 'otorıte"sıne sığınırız
— Hoca Efendı dedı kı
Eh, kara cübbelı, ak sakallı hoca ışın ıçıne gırdı mı akan sular
durur, ama ış bu kertede kalsa yıne ıyı, sosyalızmde bıle
"nakilcilik" sayrılığından arınmak guçtür Çok uzun sürede sol
kesımdekı tartışmalarda Marks, Engels ya da Lenın'ın "otorıte"
sını sılah gıbı kullanarak ötekını berıkını susturanlar başarı ka-
zandılar Insan aklının ve bılımın bu büyuk savunuculan
"nakılcılerın" elınde özgur tartışma ortamının yok edılmesı ıçın
kötuye kullanıldılar
Yalnız Doğu'da değıl Batı'da da komünıst partılenn
"şablonculuğu" nereden kaynaklandı
7
*
Ne var kı "nakilcilik" sayrılığından sıyrılmak güctür, hele Tûrkı
ye'de, ya Batı'dan ya Doğu'dan bır "otontB"ye sığınarak dedığım
dedık, ötturdüğum dudük eğılımını benımseyenler çoğu zaman
ağır basar
Kımı ınsanda bu eğılım bır karakter yapısına dönuşuyor, za-
yıf, telaşlı dengesız tıplerde ustelık öne çıkmak ve kendını gös-
termek hırsı da fılızlenmışse, kışı ruzgâr horozu gıbı bır o yana
bır bu yana dönmekien kurtulamaz Geçmışte hızlı Marksıst, aşırı
Lenınıst, bugun de lıberalızmın kulu kolesı olmak ıçın hıç vakıt
yıtırmeyen kışılere dıkkat etmek gerekıyor
Yarın öbür gün dunyadakı rüzgârlar başka yönden eserse yı-
ne bunlar öne atılacaklar
Durun bakalım, daha dun bır gün ıkı, dünyada olan bıtenlerı
anlamak, değerJendırmek, kuramlaştırmak ıçın neden bu kadar
telaş ve acele"?
Insanlığın özgürluğe açılışı, sömürüye karşı durmasıyla eşza-
manlı ve eşanlamlıdır Turkıye'de, Moskova'nın şablonlarına ve
kapıtalızmın emperyalızmıne ' hayır" dıyenler bu gerçeğı ben-
lıkienne sındırmışlerdır
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversitemiz Yabancı Diller Yüksekoku-
lu tarafından İngilizce bilgisinin düzeyini ölç-
niek isteyen herkesin girebileceği bir
İngilizce Yeterlik Sınavı verilecektir. Sınav ve
sınava giriş koşulları ile ilgıli ayrıntılı bilgi al-
mak isteyenler Yabancı Diller Yüksekokulu
Sekreterliği'ne başvurabilirler. Sınav başvu-
ru tarihı 22 Mayıs 1990 saat 17.00'ye kadar-
dır. Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz.
Bu sınavı kazananlar, sınav tarihinden iti-
baren iki yıl içinde Üniversite'nin herhangi bir
bölümüne kabul edildikleri takdirde ayrıca bir
Yeterlik Sınavına tabi tutulmazlar.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ya da Bo-
ğaziçi Üniversitesi'ne girmeye hak kazanmış
öğrenciler bu sınava gıremezler.
Telefon: 163 15 00 / 300-301
SATILIK APARTMAN
TAKSİM. Park Otel arkası 135 m
2
arsa üzennde 5 katlı
(1 bodrum, 6 kat, 1 çekme kata müsaadelı) tamamı
sahıbınden satılık
Tel 145 64 07 (Akşamlar)
1VIAKINE FUARIAĞAÇ, METAL, PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ, AKSESUARLARI VE EL ALETLERİ FUARI
Verimliliği arttırmak, makine parkını yenilemek, yeni yatınmlar için geliştirilmiş sistemleri tanımak
isteyen tüm profesyonel yöneticiler, ağaç, metal, piastik işleme makineleri, aksesuarlan ve el
aletierindeki gelişmeleri ve yenilikleri tanıtmak amacı ile 47 yerli, 53 yabancı toplam 100 firmanm
katıhmıyla duzenlenen 3.Makine Fuan'na mutlaka zaman ayınn.
. ABCYAYINEVI. AK ELMAKINESAMAYI. AS B1LEKELALETLERISAN VETIC uTD STI
. AUTOOLıltalyaı. BACCHItalvaı. BHKMAKİNE3ANAYIVEDIŞTCARETA ş . BIOTRO
NIKıBatıAlmanya . BOPKERTRADINGCOMPANY Maca^tanı. BRET(Fransa). BRID
GEPORT MACHINES LTD Mngıltere). BURKLE Italya . BURSELKUR MAKİNE SAN VE
TIC AŞ . CBıltalya . CEMALMIRASAGAÇSANAYIIMAKINELERIIMALATI. CEMILUSTA
AĞAÇ MAKİNELERİ SANAYll VE TICARET A Ş . CHARLES VVALKER (Irg Itere). CINCIN
NATIMILARCONUK LTD llngıltere). CMT(ltalya). COMACıltalyaj. CONTINENTAL Bat
Almanya|. CRIPPOSD A|ltai>a). EAEELEKTRONIKALETLEPIENDUSTRISIAŞ . ELAR
ELEKTRONIKSANAYIVETICARET. ELESASoa (Itaiya). EMCOMAIERGmbH(Avustur
ya|. EMSELEKTRONIK ME5S TECHNIK DIPL ING LEOSCHMID*Gm>H BatıAlmanya
. ENYAP ENDOSTRJ YAPtŞ'IRICILARI KIMYA SANAYIA Ş . EHNIELEKTROAPPARATE
GmbHıBat Almanyaı. ERODEX(UK)LTD ılngıltere). ESBANDlBatıAlrranya . FENNER
MANHEIM 0AWSON IUSA Ing Iterel . FINE SOOICK (Ingıltereı . FPIEDR AUG ARNZ
FLOO
T
GmbH i Co (Bat Almanyal. GATES Betçıka USA|. GENC MAKİNE SANAYI Tl
CARETKOLL ŞTI . GENSOY MAKİNE SAN /E TIC LTD ŞTI . GIBEN Italya). GLENGO
ITHALAT IHRACAT MUMESSILLIK A Ş . GOCEN MAKıNE ıCEMAL GCCENj . HABAST
AG (Isvıçre). HACO'Belçıka • HAKDEMIRMALZEME
T
ICARETA Ş . HIDROPAKHIDRO
LIK PNOMATIK AKSAMSAN TIC A Ş . HIZALELEKTRCEREZVON. HOLZ HENıBat Al
manyaı. HUBNEN(Bat Almanya). IKINCIDEMIRBUHARKAZANARMA"URLERIIMALAT
VE PAZARLAMA . 1ERI MAKİNE LTD ŞTI . ILERI MAKİNE SAN LTD STI . IMAKSTHA
LAT IHRACAT MUMESSILLIK PAZARLAMATICARET LTD ŞTI . INA RULMANLARIT
ICA
RE~ LIMITED ŞIRKETI. LEIF LOREN'Z Danımarka . LITON SERVOTECHNIK (Balı Al
manyaı . MAGAD^rNE lltalyaj . MAKEL MAKİNE SANAYI VE TICARET A S • MANNES
MANN DEMAG Batı Almanya . MAŞINEXPORTIMPOfiT Romanya . METAL-MAKINE
IMALAT TEKNOLOJISIMUHENDISLIK VE PAZARLAMA DERGISI. METAL SANAYI VE Tl
CARETTURKA Ş . METOATMAKINESANAYIVETIC AS . MILSAMOBILYAIMALLEVA
ZIMATI SANAYI VE TICARET LTD ŞTI . MORBIDELLhl'alya . MULLER/VVEINGARTEN
AG (BatıAlmanyaı. MUTLUKUYUMCUTEKNIKALE'LERIVEIMALATI. NECATMAKİNE
ENDUSTRIYELELEKTRONIKSANA>I/ETICARETAŞ . NSIrVıBat Almar/a). NURIBAY
LAR MAKİNE TIC SAN A Ş . OLÇSAN OLCU ALET
LERI SANAYI A Ş . OMAC (Italya |
. OMGA Itaıyaı. OPTIMAuMAKİNESANA
V
IVETICARET. ORMAılıalya . PAOLONIıltal
ya . PERSTORPUNIDUN(BatıAlman>aı. PLASTEK MAKİNE SANAYI LTD ŞTI . POLILAS
HIDROLIKVEPNOMAT
IKDEVRESIZDIRMAZLKELEMANLAR SANAYI VE TICARET. RE
IS MAKİNE . RENOLD ılngıllere USAı. ROULUNDS (Dar marka). SABRI YAMAN AGAC
MAKİNELERİ SAN VETIC A Ş . SACHMANSpa (Italya). SAERELEC'ROPOMPES r L
(Italva). SARMAK MAKİNE KOMPRESOR POMPA SANAYI VE TICARET A Ş% SCHICHAU
(Batı Almanyaı. SCHLICKGmbHıBa! Almanya). SCM(ltaya|. SCMB Fransaı. STPO-
JIMPORTCOLTD Cetostovakya). TBA Ing l'e'e . 'EZMAKSAN MAKİNE SAN VE T
IC
A Ş . TEZSAN PAZARLAMA A Ş . TEZSAN TAKIM TEZGAHLARI SANAYI VE TICARET
A Ş . TORK MAKİNE SANAVIVE TICARET A Ş . TORMAKSAN TAKIM TEZGAHLARI SAN
VE TIC LTD ŞTI . TURANLAF AGAÇ İŞLEME MAKİNE SANAYI VE TICARET A Ş . UZAY
MAKİNE TAKIV TEZGAHLARI SAN VETIC A Ş . ONPEREKSANTRIKPRES VE MAKİNE
YEDEK PARÇA SANAYI LTD ŞTI . VAHDET TIRYAKIOGLU MUMESSILLIK ITHALAT
TOPTAN . WESTAG GETALIT (Balı Almanya . MLLY .OGEL ıBai Almania
YIL
Seçkın fuarlar Seçkın zıyaretçıler .
12-16 Mayıs 1990
Zıyaret saatlerı Hergun 11 00 - 20 00
TİMvP JSTANBUL SERGİ SARAYI
T E P E B A Ş I . I S T A N B U L