Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 11 MAYIS 1990
BULGARÎSTANSEÇİMLERİ
200 bin soydaş sandık başınaTürkiye'de yaşayan ve fiilen Bulgar vatandaşı olan kişiler,
hükümetin aldığı karar uyarınca, Ankara, Istanbul ve
Edirne'deki Bulgar temsilciliklerinde oy kullanabilecekler.
Alınan karar, 200 bin soydaşımızı ilgilendiriyor. 100 bin
soydaşımızın yaşadığı Bursa'da, Bulgar temsilciliğinin
olmayışının sorun yaratacağı bildiriliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Türkiye'de yaşayan ve fiilen Bulgar vatan-
daşı olan kişilerin Bulgaristan'da gelecek ay
yapılacak genel seçimler ıçin Ankara, Istan-
bul ve Edirne'deki Bulgar temsiJciliklerin-
de oy kullanabilecekleri bildirildi. Hükümet
tarafından alınan bu karann 200 bin kadar
kişiyi ilgilendireceği belirtildi. Yetkililer ilk
turu 10 haziranda, ikinci turu ise 17 hazi-
randa yapılacak olan seçimlerde, Bulgaris-
tan Parlamentosu'na 18 ay süreyle seçilecek
400 adayın ülkenin yeni anayasasını hazır-
layacaklarını söylediler. Bu nedenle Türki-
ye de yaşayan fakat gelecek leri konusunda
henüz kesin karar vermemiş olan Bulgar pa-
saportu sahibi soydaşlar açısından bu se-
çimlerin önemli olduğunu ifade ettiler.
Edinilen bilgiye göre farklı siyasi eğilim-
lerin temsilcilerinin katıidığı "yuvarlak
masa" toplanularında sürdürülen müzake-
reler sonucunda oluşturulan Bulgaristan
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), ülke dışında
yaşayan Bulgar vatandaşlannın da hayati ni-
telik taşıyan bu seçimlerde oy kullanmala-
rını kararlaştırdı. Karar daha sonra ilgili ül-
kelere bildirildi.
Ankara'da üst düzeyde yapılan değerlen-
dirmelerden sonra, Türkiye'deki Bulgar pa-
saportu sahiplerinin oy kullanmalannda bir
sakınca göriilmedi. Dışişleri Bakanlığı Söz-
cüsii Murat Sungar, önceki gün bir soruyu
yanıtlarken bu yönde karar aJındığını doğ-
ruladı. Ankara'nm kararının Söfya'ya önü-
müzdeki günlerde resmen bildirilmesi bek-
leniyor.
Bulgar seçim yasasına göre "etnik ve
dini" platformlu partilerin kurulması ya-
saklanmış olmasına karşın Türkiye'deki
Bulgar vatandaşlannın haziran seçirnlerine
ilgi gösterecekleri tahrain ediliyor.
Şu anda seçimlere katıimak üzere 55 par-
tinin YSK'ya resmen başvurduğunu ifade
eden diplomatik gözlemçiler göruşierini
şöyle özetlediler:
"Türk azınlığın dini ve etnik esaslara da-
yanan bir parü kurması yasaklanmış olma-
sına karşın bu azınlığa hitap edebilecek plat-
formları bulunan partiler mevcut. Bu par-
tilerin ülkede önemli bir oy potansiyeli oluş-
turan Türk azınlıği lehindeki kampanyala-
rının ise önümüzdeki dönemde artması bek-
lenebilir. İnsan hakları te"melinde yürütü-
lecek bu kampanyaların Türklerin önemli
bir böliimüne-hitap edecefi düşünülüyor?
Öte yandan Türkiye'deki Bulgar pasapor-
tu sahiplerinin oy kullanmalanrun buradaki
Bulgar temsilcilikleri için ban sorunlar ya-
rataca|] tahmin ediliyor. Uluslararası uygu-
lamalar gereğince bu gibi durumlarda oy-
lar ilgili ülkenin temsilciliklerinde kullanı-
lıyor. Bulgaristan'ın ise sadece Ankara, îs-
tanbul ve Edirne'de temsilcilikleri var. 100
bin kadar Bulgar pasaportlu Türkün yaşa-
dığı Bursa'da ise temsilcilik bulunmuyor.
Bursa, tstanbul'daki Bulgaristan Başkonso-
losluğu'na bağJı. Bu durumda tstanbul'da
oy kullanmak isteyecek soydaşların Bursa
1
dan bu kente gitmeleri bekleniyor. Oerek
Ankara'daki Bulgaristan Büyükelçiliği ve
konsolosluğu gerekse Istanbul ve Edirne
1
deki konsoloslukların böyle bir akın ile nasıl
başa çıkacakları ise ayrı bir merak konu-
sunu oluşturuyor.
Bulgaristan'da 10-17 haziran tarihlerinde
yapılacak genel seçimler, iki aşamalı plarak
gerçekieştirilecek. Parlamentonun 400 ye-
ni üyesinin belirleneceti seçimlerde, 200 mil-
letvekilliği için çoğunluk sistemi, kalanlar
için de nispi temsil sistemi uygulanacak.
Bulgaristan'da yaşayanlar, iki liste için oy
kullanırken, Bulgaristan dışındaki Bulgar
vatandaşlan, tek liste için oy kullanabile-
cekler. Siyasi gözleraciler, Bulgaristan'da ya-
şamayanlann tek listede oy kullanmasının
çeşitli sakıncaları da beraberinde getirece-
ğini belirtiyorlar.
Bulgaristan'da 10 haziranda yapılacak se-
çimlerde ülke 200 seçim bölgesine ayrıldı.
tlk aşamada, 200 bölgeden adayiar seçile-
cek. Daha sonra da nispi temsil sistemi uya-
rınca 28 bölgleden parlamentonun kalan
üyelikleri belirlenecek.
öte yandan Bulgaristan'da genel seçim-
ler öncesinde ekonomik sorunların gideril-
mesi için çeşitli önJemler afonıyor. Bulgaris-
tan Başbakanı Andrei Lukanov, önceki gün
düzenlediği basın toplantısında, aylık asgari
ücretin 1 temmuzdan itibaren yûkseltilece-
ğini açıkladı. Lukanov ayrıca, Bulgaristan
1
ın çeşitli ihraç ürünlerinde kısıtlamaya gi-
dileceğini, ithal arabalardan alınan yüksek
gümrük vergilerinin de kaldırılacağını
açıkladı.
Bulgaristan hükümeti, daha once yaptı-
ğı bir açıklamayla ülkenin 10 milyar dola-
ra yaklasan borçlarının askı>a alındığını bil-
dirmişti. Bulgaristan'da reformların uygu-
lanmasından bu yana ekonomide ardı ar-
dına onlemler alınarak krizden kurtulma-
nın yollan aranmıştı.
Bulgaristan Başbakanı Lukanov, basın
toplantısında ayrıca spekülatif faaliyetlere
girenlere de yeni cezalar getirileceğini, Bul-
garistan ekonomisinin bir an önce düzlüğe
çıkanlması için gerekirse "daha sert" ön-
lemler alınacağıru belirtti.
NATO
Nükleer
caydırıcılık
korunacakDış Habcrier Servisi — NATO üyesi ül-
kelerin savunma bakanlannın katıldığı ve
Kanada'nın Kananaskis-Alberta kentinde
yapılan NATO Nükleer Planlama grubu
Toplantısı dün sona erdi.
Toplantının sona ermesinden sonra yayın-
lanan ortaJc bildiride, NATO'nun nükleer
gücünün yeni dönemde de caydırıcı unsur
olacağı belirtildi. Ortak bildiride, nükJeer
stratejinin belirlenmesi konusunda "yaygın
bir ittifak kablımına gerek göriildügü" vur-
gulandı ve yeni dönemde hem esneklik sağ-
layan hem de uzun menzile sahip taktik
nükleer silahların önem kazanacağı kay-
dedildi.
Ortak bildiride ayrıca, NATO'nun caydı-
ncılık gücünün uzun bir süre daha strate-
jik silahlarla, Avmpa'daki konvensiyonel si-
lahlar ve taktik nükleer güçlere dayanaca-
ğı kaydedildi.
Bildiride aynca, Sovyetler Birliği'nin nük-
leer füzelerini modernize etmeye devam et-
tiği belirtilerek, Moskova'dan nükleer füze
stoklarında önemli indirimlere gitmesi de
istendi.
Görüşmelerin tamamlanmasından sonra
bir basın toplantısı düzenleyen NATO Ge-
nel Sekreteri Manfred Woerner, görüşme-
lerde TASM konusunun ele ahnmadığını,
bu füzelerle ilgili herhangi bir karann söz-
konusu olmadığını söyledi.
Woerner, NATO doruğunun 5-6 temmuz-
da Londra'da yapılacağım açıkladı. Lond-
ra'daki doruk toplantısında ittifakın yeni
dönem siyasal ve askeri stratejisinin belir-
lenmesi bekleniyor.
ABD Savunma Bakanı Dick Cheney ise,
düzenlediği basın toplantısında NATO'nun
Avrupa'da hem askeri hem de siyasal istik-
rar kaynağj olduğu ve bunun süreceğini kay-
detti. Cheney, hem konvansiyonel hem de
nükleer konularda ittifak desteğine gerek
duyulduğunu vurguladı.
NATO Genel Sekreteri ve ABD Savunma
Bakanı'ıun "tttifak destegine" gerek duyul-
duğunu vurgulamaları, NATO'da görüş ay-
nlıklan çıktığı yolundaki tahminleri güçlen-
dirdi. Ancak Genel Sekreter, daha karar al-
ma sürecinin basında olduklanm, bu süreçte
görüş aynlıklanrun doğal sayıldığmı ve NA-
TO kararının sonuçta yine oybirliği ile çı-
kacağmı kaydetti.
ROMANYA ANKARA
Ermeni sorununda
diplomatik trafik
ILIESCU'YA DESTEK — Romanya'nın geçici De\let Başkanı Ion Iliescu karşıtı gösteriler sürerken Iliescu yanlılan seslerini yükselti-
yor. Devlet başkanlıgı seçim kampanyasını sürdüren Iliescu için 20 bin kişi Bükreş'te destek >üriiyüşü yaptı. (Fotograf: AP)
Seçimlerindüğümülliescu'daDevlet Başkanı Ion Iliescu karşıtı gösteriler sürüyor. 20 mayısta
yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinin iptali istendi.
Iliescu'nun iki rakibi, seçimlerin iptali için adaylıktan
çekilebileceklerini söylediler. Muhalefet 20 mayısta yalnızca
parlamento seçimlerinin yapılmasım istiyor.
Dış Haberier Servisi — Romanya'da 20
mayısta yapılacak ilk serbest seçimler ön-
cesinde ortam giderek gerginleşiyor. Muha-
lefet partileri, Devlet Başkanlığı seçimleri-
nin, genel seçimlerden sonraya bırakılma-
sını isterken geçici Devlet Başkanı Ion Ili-
escu karşıtı gösteriler sürüyor. Devlet baş-
kanlığı seçimlerine Liberal Parti adayı ola-
rak katılan Radu Campeanu, diğer aday-
ların tavrına göre adaylıktan çekilebilece-
ğini açıkladı.
Romanya'da 20 mayısta devlet başkan-
lığı ve parlamento seçimleri bir arada ya-
pılacak. Devlet başkanlığı seçimleri için
Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC) lideri Ion
Iliescu, Liberal Parti'den Radu Campeanu
Ulusal Köylü Partisi'nden de ton Ratiu ka-
tılıyorlar. A.A.'nın AFP kaynaklı haberi-
ne göre LiberaJ Parti Devlet Başkanı adayı
Campeanu, ülkede kalıcı ve dengeli bir or-
tamın yaratılması ile devlet başkanlığı se-
çimlerinin iptal edilmesini sağlamak ama-
cıyla adaylıktan çekilmeye hazır olduğunu
söyledi.
Campeanu, yaptığı açıklamada, devlet
başkanlığına katılan diğer adaylara da ses-
lenerek, "Onlar da aynı hareketi yaparlar-
sa adaylıktan çekilirim" dedi. Campeanu'-
nun çağnsına, Ulusal Köylu Partisi adayı
Ratiu'dan olumlu yanıt geldi. Ratiu, Cam-
peanu'nun çağrısını olumlu karşıladığını
belirterek adaylıktan çekilmeye hazır oldu-
ğunu söyledi. Halen geçici Devlet Başkan-
lığı görevini yürüten Iliescu ise muhalefet-
ten gelen isteklere karşın adaylıktan çekil-
meyeceğini açıkladı.
Ajanslar, Romanya'da muhalefet parti-
lerinin, devlet başkanlığı ve parlamento se-
çimlerinin ayrı ayrı yapılması amacıyla or-
tak bir bildiri yayımladıklannı haber veri-
yorlar. Bildiride, devlet başkanırun, 20 ma-
yısta yapılacak genel seçimlerde belirlene-
cek yeni parlamento tarafından seçilmesi
yolunda bir istek bulunuyor. Geçici Dev-
îet Başkanı Iliescu ise 20 mayısta yapılacak
seçimlerin "halkın iradesini temsil eden"
parlamento tarafından kararlaştınldığını
belirterek seçimlerin ayrılmasına karşı çı-
kıyor. Muhalefet partileri, UKC ile yaptık-
ları anlaşma gereğince parlamentoda tem-
sil ediliyor.
Başkent Bükreş'te de Devlet Başkanı Ion
Iliescu aleyhinde başlatılan gösteriler, yir-
minci gününe girdi. Göstericiler, Ion Ilies-
cu'yu "komünist" olmakla suçlayarak is-
tifasını istiyorlar. Bükreş'in üniversite mey-
danında toplanan binlerce kişi, Iliescu'nun
istifası isteğiyle geçen ay ortalarında gös-
terilere başlamışlardı.
AP'nin haberine göre Iliescu ile gösteri-
ciler arasında diyalog çabalarından da bir
sonuç alınamadı. Iliescu'nun göstericilerle
göruşeceğini açıklamasının ardından yapı-
lan iki toplantı, konuşmalann filme alın-
ması yolundaki istek üzerine yarıda kesil-
mişti. Göstericiler, bugün toplanacak par-
lamentoya çeşitli isteklerirü içeren bir bil-
diri sunmayı da hedefliyorlar.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türk
dış politikasırun gündemden hiç düşmeyen
sorunlarından biri olan Ermeni iddiaları,
ABD Başkanı Bush'un 24 nisan mesajından
sonra yeni bir çerçeve kazandı. Ankara-
Washington-Moskova ilişkilerini kapsayan
bu çerçevede, ABD'deki Ermeni lobisinin
Erivan ile bağiantı sağlama yolundaki ça-
baları özel bir yer tutuyor. Ankara ve Mos-
kova'yı "rahatsız" ettiği öğrenilen bu çaba-
lar karşısında her üç başkentin yürüttüğü
"sessiz" diplomaside bazı temel yaklaşım
farklılıklan olduğu da dikkat çekiyor.
Başkan Bush'un Ermeni iddialarına "bii-
yiik ölçüde" destek veren mesajından son-
ra "daha atak" bir politika izledikleri kay-
dedilen ABD'deki Ermeni lobisi liderleri-
nin son bir ay içinde, Ermenistan Sovyet
Sosyalist Cumhuriyeti ile ilişkilerini arttır-
raa girişimlerinde bulundukları öğrenildi.
Ermenistan'..ı başkentindeki "bağımsızlık
yanlısı" gruplar ile ABD Ermenileri arasın-
daki bağlantıların, göruş alışverişinin öte-
sinde maddi destek boyutu da kazandığı yö-
nündeki bilgilerin Moskova'yı rahatsız et-
tiği öğrenildi.
Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden edini-
len bilgiye göre, Ermenistan Yüksek Sov-
yeti'nin geçen ay aldığı bir kararla Mosko-
va'ya "Bush"un mesajını örnek göstermesi"
ise Ankara'yı tedirgin ederken, Moskova-
nın Ermeni iddiaları konusundaki tutumu-
nun açıklık kazanmasına y«l açtı. Dışişleri
Bakanlığı yetkilileri, Erivan'ın baskısına
karşın Moskova'nın, Bush'un mesajı ben-
zeri bir açıklama yapmaktan kaçındığı iz-
lenimi edindiklerini belirtiyorlar. Sovyet
kaynakları ise Ermeni iddiaları konusunda
"net" bir tavır ortaya koymak yerine, "geç-
mişi unutmak gerek" düşüncesini savuna-
rak Erivan ile Ankara arasında daha yakın
ilişki kurulması önerilerini gündeme geti-
riyorlar.
Sovyetler Birliği Büyükelçiliği Müsteşa-
rı Vladimir Georgiyev'in bu hafta içinde
yaptığı "Tiirkiye, Azerbaycan, Ukrayna gi-
bi cumhuriyetlerle kurdugu ilişkiyi Erme-
nistan'la da kursun. Çağdaş Ermenistan
çağöaş Türkiye'yi tanısın" şeklindeki açık-
laması, Dışişleri Bakanhğı'nda halen ince-
leniyor. önceki gün Bakanlık Sözcüsü Mu-
rat Sungar'ın Nahcivan özerk bölgesinin sı-
nır ticareti açısından Ermenistan'a göre ön-
celik taşıdığı yolundaki açıklaması ise An-
kara'nm Erivan ile ilişki kurmak konusun-
da "aceleci" davranmayacağının bir göster-
gesi olarak değerlendiriliyor. Diplomatik
kaynaklar, Moskova'nın "ABD etkisini dev-
reden çıkartabilmek için" Ankara ile Eri-
van ilişkilerini teşvik etme tutumu benim-
sediğini, ancak Turkiye'nin de gerek Azer-
baycan ile olan tarihsel ve kültürel bağlar,
gerekse Ermenistan Yüksek Sovyeti'nin tu-
tumu nedeniyle konuya biraz "soguk" yak-
laştığmı belirtiyorlar.
Avusturya'yla
mühimmat
krizi
EVREN DEĞER
ANKARA — Avusturya'nın Türkiye'ye
silah mühimmatı satmama kararı, iki ülke
arasındaki ilişkilerde gerginliğe yol açtı. Dı-
şişleri Bakanlığı Sözcüsü Buyükelçi Murat
Sungar, "Karar, ulusal bütünlügümüze göz
dikmiş terör cevrelerinin adeta himayesine
yöneliktir" dedi. Ankara, Avusturya'dan
Silah mühimmatı satmaması konusurîda al-
dığı kararı gözden geçirmesini de isteyecek.
Bu arada, Avusturya ile ticari ilişkilerin
"askıya alınması" da gündeme getirilecek.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sungar, dün
konuya ilişkin bir soruya verdiği yanıtta,
bu gelişmenin, Türkiye ile Avusturya ara-
sındaki savunma sanayii ilişkilerinin tüm
veçhelerinin yeniden gözden geçirilmesi zo-
runluluğunu doğurduğunu söyledi. Sungar,
Jandarma Genel Komutanlığı'nca açılan
ihaleyi kazanan Avusturya firmasının, mü-
himmatı sevk etmeme nedenlerinin araştı-
rıldığını belirterek, "büyük bir talihsizlik
eseri oldugu kadar, gerçekleri de gözardı
eden istisman miisait bu karar, ulusal bü-
tünlüğümüze göz dikmiş, terör cevrelerinin
adeta himayesine yöneliktir" şeklinde ko-
nuştu.
Konuyla ilgili Cumhuriyet'e bilgi veren
Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay
Başkanlığı'ndakı askeri kaynaklar, Avus-
turya'nın tavnnı "gayri ciddi" buldukla-
rını belirttiler.
HABERLERIN DEVAMI
OLAYLAKIN Aliaga eylemîne devam
ARDENDAKI
GERÇEK
(Baftara/ı 1. Sayfada)
haberlere ve yazılara bakıhrsa
öyle görünüyordu. Butün siya-
sal partilerin katıhmıyla gerçek-
leştirilen "Gencelli genç kalsın,
Aliağa'da termik santraJa hayır"
kampanyasında sürdürülen gös-
terilere kulak veren hükümet,
geri adım atmış ve santraldan
vazgeçmistL Gazeteler başlıklar
atıyorlar, yazarlar yorumlar ya-
pıyorlardv "Halkın zaferi!.."
Ancak sevinç kısa sûrdü.
Enerji ve TabiiKaynaklar Baka-
nı Fahrettin Kurt, açıklama ya-
parak böyle bir şey olmadığım
vurguladv 'Santraldan vazgeç-
mek diye bir şey yoktur. Yabuz
olaylann üst üste gelmesi kan-
fikhk yarattt."
Peki, olayın ardmdaki gerçek
nedir?
Çok basit: Aliağa'da kurula-
cak santral için Damştay'a baş-
vurulmuştiL Yüksek Mahkeme,
yürütmeyi durdurma kararı al-
dı Bunun üzerine Bakanlık, Da-
nıştay kararım geçersiz kilmak
için eski kararnameyi yürürlük-
ten kaldırdu Böylece dava konu-
su da ortadan kalkmış oldu.
Hükümet şimdi yeni bir karar-
name hazırlayarak santralı ger-
çekiestirmeye yöneliyor.
Neyazık ki hükümet adalete
karşı onaylanmayacak bir tak-
tik kullanıyor; Osmanh usulle-
riyle isi kara kaplı kitaba uydu-
ruyor; yasaynuş, mahkemeymiş,
halkmış, kamuoyuymuş, iktida-
rın umurunda mı?
Çok yazık!..
Bir ülkeyi bu biçimde yönet-
mek belki bir süre için geçerli
o/abilir; ama, bu nitelikte biryö-
netimin uzun süre iktidarda kal-
masi olanaksızdır.
Halkın, yasalann, yargımn hi-
çe sayıldığı bir devlet düzeni
olur mu?
* * +
(Baştarafı I. Sayfada}
yaratırken Başbakan Yüdının Ak-
bnlut,konunun yanlış anlaşıldığı-
nı öne sürdü. Akbulut, "İlk kara-
nn iptali, bölgede santral yapılma-
yacagı anlamına gelmez" dedi.
SHP Genel Başkanı Erdai İnönü,
"Bakan 'Vazgeçildi' diyor, arka-
sından talimat alıp 'Vapacağız' di-
yor. Bu tam bir skandaldır" de-
ğerlendirmesini yaptı. Mimarlar
Odası Çevre Komisyonu Başkanı
Oktay Ekinci, olayın kamuoyuna
saygısızlık boyutu olduğunu vur-
guladı. Doğal Hayatı Koruma
Derneği Başkanı Nergis Yazgan
ise "Çevre konusunun bu kadar
önem kazandığı dönemde bunla-
nn olması acıklı ve eglenceli bir
durumdur" dedi. Yeşiller Partisi
Genel Başkanı Cclal Ertug, -
Burası Türkiye, biz istediğimizi ya-
panz, kimse karışamaz- diyemez-
ler, dedirtmezler' diye konuşurken
partinin Genel Başkan Yardımcı-
sı Şenoi Şabin, Aliağa'da Danış-
tay engelini aşmak için yapılan bu
oyuna karşı eylemlerini sürdüre-
ceklerini söyledi.
Başbakan Yıldırım Akbulut, ilk
karann iptalimn, bölgede santral
yapılamayacağı anlamına gelme-
diğini belirterek şunlan söyledi:
"Konu yanlış anlaşıldı. Çevre kir-
liiiğini önleyki tedbirler almak su-
retiyle santral yapılabilir. Huku-
ki proseduriifl tamamlanması ba-
kımından, bozma karanna uygun
çalışma basladı. Çevre kirliligi,
mevzubahis olmaksızın santral ya-
pılabilir. Şimdi eksiklikler gideri-
lecek ve ortada problem kalmaya-
cak. Yabancı sernıayenin nasıl ge-
lebOecegi konusundaki eksiklik de
tamamlanmış olacak."
AJıağa olayı ile ilgili olarak dün
TBMM Genel Kurulu'nda gün-
dem dışı konuşan Kemal Anadol,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Baka-
nı Kurt'un önce çevreciJerin bas-
kısı üzerine santral yapımından
vazgeçildiğini açıkladığını, daha
sonra böyle birşeyin söz konusu
olmadığım söylediğini anımsattı.
Anadoi, "Bakanın söylediklerin-
den hangisi dogru" diye sordu.
Ege halkının parti farkı gozet-
meksizin biraraya geldiğini ve ter-
mik santrala karsı cıktıgını da be-
lirten Anadol, "Hiikümet buna
kulak tıkıyor. Önceki gün santra-
lın iptali açıkiandıktan sonra Ja-
pon firmasının temsilcileri ile
Cumhurbaskanı'nın ne göriiştügü
acıklanmaJıdır. Bu gelişmeler kar-
şısında siz yöredeki halkın degil,
Japon sermayesinin temsilcisi ol-
maktan kurtulamayacaksımz" di-
ye konuştu.
Anadol'a yanıt vermek üzere
kürsüye gelen Bavındırlık ve tskân
Bakanı Altınkaya, Aliağa Termik
Santralı'ndan vazgeçmenin söz
konusu olmadığım, yalnızca Da-
nıştay'daki dava nedeniyle eski ka-
rarnamenin iptal edilerek yenisi-
nin çıkanldığını açıkladı. Turki-
ye'nin enerji açığını gidermesi için
termik santralların gerektiğini sa-
vunan Altınkaya, "Aliağa tipi
santral Türkiye'de ne ilktir, ne de
son olacaknr" dedi. Ege"de çeyre-
cilerin ortaya koyduğu tepkinin
muhalefet milletvekilleri ile elele
veren bazı siyasi kuruluşların pro-
vokasyonu olduğunu iddia eden
Altınkaya, şöyle dedi:
"Biz Türkiye'de meselelerin
böyle çözumknmesine göz yu-
marsak, çeVTe kirliligi, duman, kül
nedeniyle Kemerköy, Orhaneli,
Gökova, Yatağan için de sokakla-
ra dökülünür, her tarafta gösteri-
ler yapıiır. Bu durumda hükümet
de termik santrallardan vazgeçe-
cek, o zaman da ne turiznt, ne sa-
nayi, ne eğitim olacaktır.
Esasen muhalefet milletvekille-
rinin uğraştığı ne çevre kirliligi, ne
kül, ne dumandır. Butun hadise
ANAP'ın prestijiyle.verdiği inanç-
la uygularaaya koyduğu yap-islet-
devret modeline ve ANAP'a bir
çelme takmaktır. Ama hepsi bo-
şa çıkmıştır, boşa çıkacaktır."
Altınka>
r
a konuşmasında, DYP
lideri Demiref'in özal'a barajlar
konusunda yönelttiği eleştirileri de
yanıtladı. Altınka>a, "Atatiirk Ba-
rajı'nda yapılanlann hayal oldu-
ğunu söyleyenler geçen hafta ora-
ya giderek hayal olmadığım gör-
düler. Sanınm, barajın ihtişamı-
nı seyrederken, başlanndaki şap-
kayı çıkarmışlardır" dedi.
Altınkaya'nın konuşmasından
sonra, provokasyon suçiaması ne-
deniyle satasma olduğu gerekçe-
siyle yeniden söz alan Anadol,
Özal'ın elektrik fazlasından söz
etmesine karşın bakanın elektrik
açığı olduğunu söylediğine dikkat
çekti ve "Hükümet eğer halktan
korkmuyorsa, termik santraldan
yana olduğuna inanıyorsa. provo-
kasyon olduğunu iddia ediyorsa,
ortaya sandık koysun, 'Santral ya-
. pahm mı?' diye halka sorsun" di-
ye konuştu.
Anadol, hükümetin olayda yal-
nız siyasi sorumluluğu olmadığı-
nı kaydederek, gelecek iktidarın
bu santralları kapatıp ortaya çıkan
zararı, bu kararnameleri imzala-
yanlara ödeteceğini ve mallarına
el konulacağını bildirdi.
Mimarlar Odası Çevre Komis-
yonu Başkanı Ekinci, projeyle
uluslararası sermayenin çıkarları-
nın gözetildiğini açıklayarak,
"Olay kamuoyunda çevrenin kir-
lenmesi yanında uluslararası ser-
mayeye bağımlılığın artması ola-
rak da görülmetidir" dedi. Bu tür
kararların TBMM'de görüşülme-
si gerektiğine değinen Ekinci,
"Kararlann lıep Bakanlar Kuru-
lu'ndan tartışılmayarak geçirilme-
si çok vahim" diye konuştu. Ekin-
ci, "Hukuksal olanaklann zorla-
narak kararlann çıkanlması ola-
yın vahimliğini ortaya koymakta"
görüşünü savundu.
SHP Genel Başkanı Erdal İnö-
nü de konuyu skandal olarak ni-
teleyerek, "Bakan 'Vazgeçtik' di-
yor. Arkasından ertesi gün bir yer-
den talimat alıyor, ondan sonra
'Yapacağız' diyor. Bu bir
skandaldır" dedi.
Doğal Hayatı Koruma Derne-
ği Başkanı Nergis Yazgan da ola-
yın "ayıp ve bizi kiiçük duruma
düşürecek nitelikte" olduğunu
vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bergen'de yapılan uluslarara-
sı toplanlıda kömürle çalışan ler-
mik santrallardan tamamıyla vaz-
geçilmesi gündemdeyken böyle
oyunlara gidilmesi üzücü."
Evrensel bir sorun
Yeşiller Partisi Genel Başkanı
Celal Ertug, Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanı Fahrettin Kurt'un
"Aliağa projesinin iptalinin söz
konusu olraadıgı" yolundaki açık-
lamasına tepki göstererek '-Burası
Türkiye, 'Biz istediğimizi yapanz,
kimse karışamaz' diyemezler,
dedirtmezler" dedi.
Ertuğ, dün düzenlediği basın
toplantısında İzmir Aliağa Termik
Santralı yapunının evrensel bir so-
run olduğunu bildirerek özetle
şunları söyledi:
"Proje, halkın söz ve karar hak-
kını kullanıp demokratikleşme yo-
lunda bir adım atılması sonucu
durdurufmuştu, ama son iki gün
içinde şaşırtıa kararlar alınmak
suretiyle, ticari çıkar hesaplan, in-
sanlıgın ve gezegenimizin gelece-
ğine lercib edilmisfir."
Termik santral yapımını öngö-
ren Bakanlar Kuruiu kararının ip-
tal edilmesinin ardından, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin
Kurt'un ikinci bir kararnameyle
santralın yapılacağına ilişkin apk-
lamalarını "skandal" olarak yo-
rumlayan Enuğ, alınan farklı ka-
rarlann, Danıştay'ı devre dışı bı-
rakma amacı taşıdığını öne sürdü.
Toplumsal gerilim
Ertuğ, Aliağa Termik Santralı
yapımında direnilmesinin toplum-
sal gerilimi arttıracağı görüşünü
savunarak şöyle devam etti:
"Hukuk, burada kötüye kulla-
nılmıştır. Bir Japon firmasının çı-
karlan, insan sağlığına ve doğa-
ya tercih edilmiştir. Bu oyuna ne
Türk haikı ne dünya kamuoyu ne
de uluslararası hukuk kurallan
izin verecektir.
tthal kömüre dayalı bir termik
santralın yapımında direnilmesMii
anlamak mürnkün degildir. 1.450
meganatlık bu sanfralda yılda 1^
müyon ton kömür kullanılacakür.
Bu oran, kirliliğin büyük boyut-
lara ulaştığı Ankara'da kullamlan
kömür oranından bile daha faz-
ladır."
Yeşiller Partisi Genel Başkan
Yardımcısı Şahin de Turkiye'nin
hiçbir yerinde termik ve nükleer
santra] istemediklerini belirterek
"Danıştay engelini aşmak için ya-
pılan bu oyuna karşın eylemleri-
mizi sürdüreceğiz. Tekrar konu
hakkında Damştay'a dava açacak
knruluslar var" dedi.
Sonı önergesi
Öte yandan SHP Izmir Millet-
vekili VeU Aksoy, Başbakan Ak-
bulut'un yanıtlamasj isteğiyle
TBMM Baskanhğı'na "Aliağa Ue
ilgili" bir sonı önergesi verdi. Ak-
soy, önergesinde Cumhurbaşkanı
Turgut Özal ile santralı yapacak
konsorsiyumun Japon yöneticile-
rinin neler konuştuğunu ve Bakan
Fahrettin Kurt'un bu göriişmeden
sonra "santralın iptal
edilmediğini" apklamayarak fikir
değiştirmesinde görüşmenin etkili
olup olmadığının açıklanmasını
istedi.
Öte yandan Ortadoğu Teknik
Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Bölümü de Aliağa'da Çevre Etki
Değerlendirme (ÇED) raporu ha-
zırlanması için harekete geçti. 20
dolayında öğreüm üyesi ve teknik
elemanın görev alacağı çalışma
için Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı ve Japon EPOC firması ile
görüşmelerin başladığı öğrenildi.
Çalışma ekibinde yer alan Yrd.
Doç. Dr. Ertuğrul Alp, raporun
kısa sürede bitirilemeyeceğini be-
lirterek şunlan söyledi:
"ODTÜ'de daha önce Akkuyu
NükJeer Santralı için bir rapor ha-
zırtanmıştı. Yani bu konuda ge-
rekli tecriibeye sanibiz. Bölgede
ÇED raporu hazırlanması için
yaklasık üç hafta önce teklif akhk.
Öngörüşmeler yapıldı."
tzmir Büromuzdan Serdar Kı-
zık'ın haberine göre Aliağa Ter-
mik SantraJı'yla iigili Çevresel Et-
ki Değerlendirme (ÇED) raporu-
nun bu aşamadan sonra ve bugün-
kü koşullarda hazırlanması, gös-
termelik bir davranış olarak de-
ğerlendiriliyor. Dokuz Eylül Üni-
versitesi Çevre Mühendisliği Bö-
lümü'nden Prof. Dr. Aysen Mü-
ezzinoglu, "İhale tamamlanmış,
santralın yeri, teknolojisi, yapımcı
firması belli. Bu aşamadan sonra
yapılacak şeyin adı ÇED olmaz.
ÇED, seçenekler arasından en uy-
gununu bulmaktır. Ortada seçe-
nek bırakmamışlar ki" dedi.
IZMIB'den HİKMET ÇETİNKAYA
(Baştarafı 1. Sayfada)
ları şöyle:
— Bakkallar direniyor...
Aynı gün Resmi Gazete elimi-
ze ulaşıyor. 7 Mayıs 1990 tarihli
Resmi Gazete'nin 90/380 sayı-
lı Bakanlar Kurulu kararını oku-
yoruz:
"İzmir/Aliağa serbest bölge-
sinin hudutlarının ekli krokide
belirtilen şekilde belirlenmesi,
bu bölge dahilinde kalan özel
mülkiyete ait taşınmazların ace-
le kamulaştınlması, kamulaştır-
ma işlemleriyle Maliye ve Güm-
rük Bakanlığı Milli Emlak Genel
Müdürlüğü'nün görevlendiril-
mesi ve 18.10.1989 tarihli ve
89/14633 sayılı kararnamenin
yürürlükten kaldırılması..."
18.10.1989 tarihli ve
89/14633 sayılı Resmi Gazete-
yi açıp okuyoruz bu kez:
"İzmir/Aliağa Termik Santralı
Serbest Bölgesı hudutlarının ek-
li krokide gösterilen şekilde be-
lirlenmesi.
— Finansmanın Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanlığı tarafın-
dan karşılanması şartıyla, adı
geçen serbest bölge dahilinde-
ki özel mülkiyete ait taşınmaz-
ların Maliye ve Gümrük Bakan-
lığı Milli Emlak Genel Müdûrlü-
ğü'nce ivedilikle kamulaştınlma-
sı. ."
Kamuoyu ve özellikle çevre-
ciler "Aliağa kurtuldu" çığlıkla-
rı atarken, biz iki kararname
arasındaki ince ayrıntıdan dola-
yı kuşkuya düşmüş ve sormuş-
tuk:
— Bu işte bir bit yeniği olma-
sın?
Sonunda hâlâ Endonezya'da
bulunan Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanı baklayı ağzından çı-
kardı:
— Termik santral Aliağa'ya
yapılacak, ben vazgeçildi diye
demeç vermedim...
Bakan Kurt, devletin resmi
ajansını yalanladı boylece. İş,
bir bakıma skandala dönüştü.
Japon EPDC firması yetkilile-
ri, baştan beri söylüyorlardı za-
ten:
— Bizim, hükümetle görüş-
melerimiz sürüyor...
Son Bakanlar Kurulu karar-
namesinde görüldüğü gibi hu-
kuksal bir boşluk doidurulmuş.
Finansmanın Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı tarafından
karşılanacağı tümcesi atılmış.
Bu arada Aliağa Termik Santra-
lı'ndan hiç sözedilmemiş. An-
cak, bir nokta var ki ilginç; o da,
18.10.1989 tarih 89/14633 sayılı
kararname yürürlükten kaldırı-
lıyor, son Bakanlar Kurulu kara-
rıyla.
O halde Aliağa Termik Sant-
ralı yapılmayacak...
Asıl kandırmaca burada baş-
lıyor. Yeni bir oyun tezgâhlanı-
yor. Belki Gencelli'ye değil de
beş, on kilometre öteye bir ye-
re kurulacak termik santral.
Oysa, Aliağa Çevre Etkilen-
dirme Değerlendirmesi (ÇED)
henüz hazırlanmadı. Değerlen-
dirme için hem hükümet hem
de Japon firması ODTÜ'ye baş-
vurdu.
Şimdi Bakan Kurt, ÇED de-
ğerlendirmesi yapılmadığı hal-
de ANAP mantığıyla konuşuyor
— Aliağa'ya termik santral
yapılacak.
Yasa tanımaz ANAP iktidarı,
bir yandan Güneydoğu kararna-
mesini Meclise getirmemek için
direniyor, bir yandan Coca-Cola
direnişine destek veriyor, öte
yandan ÇED raporu hazırlan-
madan termik santralın yerini
belirliyor.
Ne biçim iştir bu?
Belediyelerin İmar Planı yet-
kileri kısıtlanıyor. Osmanh fer-
manı gibi buyruklarla devlet yö-
netiliyor.
Ne demiş Bayındırlık ve imar
Komisyonu Başkanı Işılay Say-
gın, SHP'li İbrahim Tez'in "Pa-
dişah mısınız" çıkışına?
— Evet ben padişahım!
Doğru söylüyor Saygın.
ANAP fermanlaria devleti yöne-
tiyor...
İNSAN SICAĞI
Erdal Atabek
4. bası 5000 lira (KDV içinde)