Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 MAYIS 1990 HABERLER CUMHURİYET/11
Karavan turizmi
• ANTALYA (AA) — Antalya'ya gelen karavanlı
turistlerin sayısında büyük artışlar meydana gelirken,
karavancılar, karavanlarını güvenle bırakıp gezememekten
yakındılar. Antalya'nın Konyaaltı sahilinde tatil yapan
Federal Alman turistler, "Antalya harika bir yer.
Konyaaltı Plajı'nda tuvaletler yapılmış, ama çok pis.
Yerler kirli, görevli yok" dediler.
Polis ayagından vuruldu
• tstanbul Haber Servisi — Unkapanı İMÇ bloklarında
kuşkulu gördüğü 3 kişinin üzerini aramak isteyen
Küçükpazar Karakolu'nda görevli polis memuru Murteza
Say, aynı kişiler larafından labancayla ayağından
vuruldu. Sanıklardan birisi, vatandaşlar tarafından
yakalanırken, diğer ikisi ise kaçmayı başardı. Edinilen
bilgiye göre Küçükpazar Polis Karakolu'nda görevli
memur Murteza Say, dün sabah saat 10.30 sıralarında bir
evrak imzalatmak üzere Unkapanı IMÇ bloklanna gitti.
Say, İMÇ 3. Blok girişinde kuşkulu görduğu ve
kendisiyle tartışmaya giren 3 kişinin üzerine arayıp
kimlik sormak istedi. Yakalanan Sefer Kurtuluş ile
birlikte öteki iki sanığın, Murteza Say'la kavga etmeye
başlayıp üzerlerindeki silahla ateş ettikleri öğrenildi.
Polis yetkilileri, olayın soruşturulduğunu, siyasi yönünün
araştırıldığını söylediler. Saldırganların neden ateş
ettikleri konusuna açıklık getirilmedi.
Evren'in uçagı anzalandı
• KARAÇİ (AA) — Eski Cumhurbaşkanı Kenan
Evren'i Çin Halk Cumhuriyeti'nden Türkiye*ye
getirmekte olan uçak Pakistan üzerinde anzalanarak
Karaçi Havaalanı'na zonınlu iniş yaptı. Çin'e yaptığı
ziyareti tamamlayarak Turkiye'ye dönmekte olan yedinci
Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in bulunduğu Çin
Havayollan'na bağlı yolcu uçağının bir motoru, Pakistan
hava sahasından geçerken arızalandı. Uçak bunun
üzerine Karaçi Havaalanı'na indi. Daha sonra
Islamabad'a geçen Evren, bugün Turkiye'ye dönmek
üzere Pakistan'dan ayrılacak.
Free-Shop'ta TL ile satış
• ANKARA (AA) — Esenboğa Havaalanı'nda bulunan
Free-Shop'larda TL ile alışverişlere dün başlandı.
Yetkililerden alınan bilgilere göre, Esenboğa dış hatlar
terminalinde bulunan Free-Shop'larda satışlar mark
karşılığı TL ile yapılıyor. Free-Shop'larda en çok satışı
yapılan mallardan Marlboro sigarasının kartonu 27.600,
Camel marka sigaranın kartonu 26 bin liradan,
içkilerden cin 47.500, Johnny Walker viski 29 bin, Yeni
Rakı 9.200, Altınbaş Rakı 12.200 liradan satıhyor.
Atatürkçü Düşünce Dernegi
• ANKARA (UBA) — Atatürkçü Düşünce Derneği'nin
Genel Başkanlığı'na Prof. Dr. Nejat Kaymaz getirildi.
Prof. Dr. Muammer Aksoy'un öldürülmesinden sonra
geçici olarak Celil Gürkan'ın başkanlık ettiği Atatürkçü
Düşünce Derneği'nin başkanhğına 5 mayıs günü yapılan
genel kurulda Prof. Dr. Nejat Kaymaz seçildi. Derneğin
yeni merkez yönetim kurulu ise şu isimlerden oluştu:
Prof. Dr. Süleyman Çetin Özoğlu ve Doç. Dr. Anıl
Çeçen (genel başkan yardımcılığına), Gürbüz Tüfekçi
(genel sekreter), Avukat Hayri Balta, Mustafa
Coşkunoğlu (genel sekreter yardımcılığı), Lerhan Akyollu
(genel sayman).
Dıcak Ifargıtay'a başvurdu
• ANKARA (AA) — Bir yazısında, 102 ANAP
milletvekilinin kişilik haklanna saldında bulunduğu
gerekçesiyle 306 milyon lira tazminat odemeye mahkûm
olan gazeteci-yazar Nazlı Ilıcak Yargıtay'a başvurdu.
Nazlı Ilıcak'ın avukatı Nıizhet Bakır, yasal faiziyle
birlikte 369 milyon tutanndaki tazminat karşılığı olarak
370 milyon liralık banka teminat mektubuyla Ankara 13.
tcra Memurluğu'na başvurduklarını ve "tehir-i icra"
kararı aldıklarını söyledi. Bakır, Yargıtay 4. Hukuk
Dairesi Başkanlığı'na da Ankara 6. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nin verdiği mahkûmiyet kararına ilişkin
"yürütmenin durdurulması" istemiyle temyiz
başvurusunda bulunduklarını kaydetti.
Hazım Daglı toprağa verildi
• İSTANBUL (AA) — Çankın eski milletvekili ve eski
milli savunma bakanlarından Hazım Dağlı, Istanbul'da
toprağa verildi. Hazım Dağlı'nın cenazesi, Şişli
Camii'nde öğleyin kılınan namazdan sonra Zincirlikuyu
Mezarlığı'na defnedildi. Dağlı'nın cenaze törenine katılan
DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, eşi Cahide ve
oğlu Yağız Dağlı'ya başsağlığı dileğinde bulundu. Cenaze
törenine, Dağlı'nın ailesi, yakınlan ile bazı eski
parlamenterler de katüdılar.
DÜZELTME
• Hikmet Çetinkaya'nın dün yayımlanan yazısında yer
alan "eski SHP milletvekilleri yeniden partilerine
dönmek için ilişki kurarken, bağımsız kalmayı tercih
ederken" tümcesini "eski SHP milletvekilleri yeniden
partilerine dönmek için ilişki kurariarken, bağımsız
kalmayı tercih edenler" olarak düzeltiriz.
424sayılı kanun hükmünde kararname nasılçıktı?
Bakanlar devre dışı kaldı
C A N A N GEDİK
ANKARA (Cumhuriyet Böro-
sa) — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın hükümeti bizzat yönetti-
ği önceki akşamki Bakanlar Ku-
rulu toplantısında bir kez daha
görüldü. Bakanlar Kurulu üyele-
ri, Olağanüstü Hal ile ilgili karar-
nameyi yine okumadan ve anla-
madan imzaladılar. Bakanların
çoğu birbirlerine, kararnamenin
ne olduğunu sorarken, AdaJet Ba-
kanı Ottan Sunguriu. "Şdyle bir
okudum, aklımda kalmadı" dedi.
Kamuoyunda ilk günden itiba-
ren yoğun tartışmalara yol açan,
Cumhurbaşkanı ile Meclis Başka-
nı'nı karşı karşıya getiren Güney-
doğu Kararnamesi'nde son dü-
zerdemeler Bakanlar Kurulu'ndan
"jet" hızıyla geçti. Bakanlar Ku-
rulu'nun önceki günkü toplantı-
sına Cumhurbaşkanı özal'ın baş-
kanlık edeceği, öğle saatlerinde
bakanlara duyurulabildi. Bakan-
ların bir bölümü, gündemde gö-
rüşülecek önemli bir konu olma-
dığı düşüncesiyle hafta başında
programlannı yaptıklanndan, ba-
zıları yurtdışına, bazıları da seçim
bölgelerine gittiklerinden, 26 üyeli
Bakanlar Kurulu ancak Başbakan
dahil 16 kışıyle toplanabildi.
Devlet bakanlan Vebbi Dmcer-
ler ile Ercüment KoBDİunan'a,
Bakanlar Kurulu'nun Cumhur-
başkanı özal'ın başkanlığında
toplanacağı notu, Hatay'da öğle
saatlerinde iletilebildi. Dinçerler
ve Konukman Hatay'dan son hız-
la yola koyulurlarken, bir başka
Devlet Bakanı, Hiisamettin Örüç
de Bursa'dan Ankara'ya hareket
etti.
tçişleri Bakanı AbdnlkiMiir Ak-
su ise TBMM Genel Kurulu'nda
yeni ilcelerle ilgili yasa tasansının
"kazasız belasız" OKanlması ile
uğraşıyordu. /
Bakanlar, kendilerine Çanka-
ya'dan iletilen/not gereği saat
19.00'a doğr/eski Başbakanlık
binasında toplanmaya başladılar.
Birçok bakan, "Gündemde ne
olabilir Id?" sorusuna birbirleriy-
le konuşarak yanıt bulmaya çalı-
şıyorlardı. Saatler 19.15'i göste-
rirkeri, eski Başbakanlık binasının
önünde, Cumhurbaşkanı'nı kar-
şılayacak tören kıtası da yerini al-
dı. Tören kıtası son hazırlıkları-
nı gözden geçirirken, Cumhurbaş-
kanlığı forsu da Başbakanlığın şe-
ref giriş kapısı önıindekı göndere
çekilmeye hazır hale getirildi. Saat
19.30'a doğru Cumhurbaşkanı
Turgut özal'ı karşılamak için her
şey hazırdı. Ancak 10 dakika ka-
dar sonra, Çankaya'dan gelen bir
başka not ile program altüst oldu.
Türk bayrağının yanına çekil-
mek üzere hazırlanan Cumhur-
başkanlığı forsu yeniden katlan-
dı. Tören kıtası dağıldı, bakanlar
apar topar makam otolanna ko-
şarak Çankaya Köşkü'nün yolu-
nu tuttular.
Cumhurbaşkanı başkanlığında
toplanacak Bakanlar Kurulu top-
lantısı son anda Çankaya Köşkü'-
ne alınmıştı.
Bakanlar, Köşk'te toplantı
odasına alındılar, daha sonra içe-
riye giren Cumhurbaşkanı, ba-
kanların merakını giderdi:
"CMaganıistü hal nygulamast ile
ilgili kararnamede bazı degişiklik-
ler yapılması uygun bulundu. Ye-
ni karamanıe onunûzde, inceleye-
bilirsiniz."
Bakanlar, "Degişikiikler ne-
ler?", "Bu degisiklif* neden ita-
tiyaç duyuldu?" gibi sorulan, her
zamanki gibi yine içlerine atmayı
yeğlediler ve kararnameleri imza-
lamaya başladılar.
Hatay'dan yola çıkan Dinçer-
ler ve Konukman, Köşk'ün kapı-
sından girdıklerinde Bakanlar Ku-
rulu toplantısı sona ermiş, yeme-
ğe sıra gelmişti. Konukman ve
Dinçerler bir şeyler atıştırırken
kararnameyi imzaladılar, o arada
da şöyle bir göz attılar.
Çankaya Köşku'nden önce
Adalet Bakanı Ottan Sungurln ay-
rıldı. Sungurlu saat 20.45 sırala-
rında TBMM'ye gelirken sıkıntı-
lıydı, 141-142 değisikliği bu kez de
Bakanlar Kurulu'nda konuşula-
mamıştı. Sungurlu, "Ne görüşül-
dii?" sorulanna, "Kararaame
öniime geldi. Şöyle bir okudum.
Ufak tefek bir iki değisiklik oldu-
gunu gördum. Onlar da önemli
degil ki aklımda kalmamış" de-
mekle yetindi.
Ulaştırma Bakanı Ccngiz TOB-
cer de TBMM Genel Kurulu'na
girerken, olağanüstü hal uygula-
ması ile ilgili bir kararnameyi gö-
rüştüklerini, ancak içeriği konu-
sunda bilgi veremeyeceğini
söyledi.
Başbakan Akbulut ve diğer ba-
kanlar da Çankaya Köşku'nden
topluca TBMM'ye geldiler. Ay-
lardır üzerinde büyük fırtınalar
koparılan 413 ve 421 sayılı
KHK'lar, yemek dahil toplam 40
dakikalık Bakanlar Kurulu'nda
"yeniden düzenlenmiş"
oluyordu.
Başbakan Yıldırım Akbulut
Meclis'te sinirliydi. Gazetecilerin
ısrarlı sorulannı, "Mehmet Yazar
açıklayacak. Onun görevi bu. Ben
başkasuun işine kanşmam" yanıtı
ile karşılamaya çabşırken, Hükü-
met Sözcüsü Mehmet Yazar Çan-
kaya Köşkü'ndt. az once imzala-
dıgı kararnameyi okuyarak, bası-
na yapacağı açıklama için not ha-
zırlamaya uğraşıyordu. Yazar'ın
notlarını toparlaması uzadı. Açık-
lama bütün çabalara rağmen sa-
at 22.30'da yapılabildi.
En tatmin edici açıklama, Ba-
kanlar Kurulu toplantısına yetise-
meyen Devlet Bakanı Hüsamettin
Örüç'ten geldi:
"Benim anladıgım kadanyla
önceki iki kararname birleştirilip
tek bir kararname yapılmış."
tçişleri Bakanı Abdülkadir Ak-
su, yeni kararnameyi TBMM'de
imzalarken belki de en rahat ba-
kandı. Aksu, "Bu kararname ne
getiriyor?" sorulanna şu yanıtı
veriyordu:
"Ben uygulayıcıyım."
Meclis çalışmalarının tamam-
Ianmasından sonra gece geç saat-
lerde Başbakan Akbulut'u uğur-
layan bakanlar hâlâ neyi imzala-
dıklannı tartışıyorlardı.
Devlet Bakanı Dinçerler'in im-
dadma Taşar yetişti:
"Efendim, bu kararname ile
daha önceki 413 ve 421 sayüı ka-
rarnameleri iptal ettik. Yerine ye-
ni bir kararname getirdik. Ben be-
nüz inceleyemedim."
Bakanlar, kararname bilmece-
sini çözememişlerdi, ama Cum-
hurbaşkanı Özal başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulu'nun en
keyiflendirdiği kişi tçişleri Komis-
yonu'nun ANAP'lı Başkanı Ga-
lip Demirel oluyordu. 413 ve 421
sayılı kararnameleri komisyon
gunderaine almamakta direnen
Galip Demirel şu yorumu ya-
pıyordu:
"Ben şimdi bir 20 giin daha ka-
zanmış oldum."
Bilderberg toplantılarına katıl-
mak üzere dün ABD'ye giden
SHP Genel Başkanı Erdal tnönü,
hareketinden önce Esenboğa Ha-
valimanı'nda yaptığı basın top-
lantısında, gazetecilerin "413 sa-
yılı kararnamenin geceyansı
Köşk'te degiştirilmesine" ilişkin
sorulannı yanıtladı. tnönü, hükü-
metin her konuda tam bir karga-
şa içinde olduğunu ve "Bakanlar
Knruln'nun Köşk'ten verilen ta-
limatlarla youelildigini" öne SÛT-
dü ve şöyle dedi:
"Bakanlar, kararnameleri oku-
madan imzaladıklannı açıklıyor-
lar. Son derece gavri ciddi bir göv
ranum. Bunlar nereden kaynak-
lanıyor? Anayasaya aykın işler
yapttayor. Anayasanın temel yö-
netim çerçevesine baglı kalınmı-
yor. Bakanlar bu kadar önemli
bir kararnameyi konuşmak içia
loplanbya çağrtlıyor, bazılan gd-
meden toplantı bib'yor. Gelenler
kararnameyi okumadıklarını
açıklıyoriar. Kararnameyi yazan
kimseden başka okuyan var mı
acaba? Bir defa kimin yazdıgı bet-
li degil.
Ama işin bu tarafıaı bırakıp
gerçege dönmek gerekir. Gerçek '
de Giineydoğu'da çok rabatsu
edici bir dunımun devam ettigi-
dir."
Inönü ABD'ye gitti
ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — SHP
Genel Başkanı Erdal tnonü, Bilderberg
toplantısına katılmak üzere dün ABD'ye gitti.
Hareketinden önce Ankara Esenboğa
Havaalanı'nda bir basın toplantısı düzenleyen
tnönü, tütün üreticilerinin yaşadığı sıkıntıları,
çay üreticilerinin de yaşamalanndan kaygı
duyduğunu belirterek çay alım fiyatının 1500
liradan aşağı ilan edilmemesini istedi. tnönü
uç gün sürecek Bilderberg toplantısı için New
York'j,a kaldıktan sonra Sosyal Demokrat
Parti'nin çağnlısı olarak Federal
Almanya'nın başkenti Bonn'a geçecek, 17
mayısta da Türkiye'ye dönecek. (Fotoğraf: AA)
SHP, 'Güneydoğu raporu'hazırlıyor
Güneydoğu'ya
6
lngiliz modelf
ÜMtT ASLANBAY
ANKARA — SHP Parti Mec-
lisi'ne yakında sunulacak Doğu-
Güneydoğu sorununa çözüm ge-
tirmeyi hedefleyen raporda, "In-
giliz modeli" önerilecek.
Genel Sekreter Deniz Baykal ile
birlikte, MYK ve parti meclisi
üyeleri Fnal Atalay. Cnmhnr Kes-
kin, Orhan Veli Yıldınm. Hikmet
Çetin, Eşref Erdem'in katkılarıyla
hazırlanan raporda, "birlikte ya-
şam ve etnik kimliklere saygı"
esas alınarak özetle şu noktalar
üzerinde duruluyor:
" — Neden Birlikte Yaşam?:
Birlikte yaşam etnik kimliklerin
çıkannadır. Bunun tarihsel ve
küllürel lemeUeri, nedenleri var-
dır. Anadolu'mın etnik köken çe-
şiüiligi, Türkiye'nin zenginligidir.
— Nasıl Bir Yaşam?: Gönül rı-
zasına dayalı bir birlik ve buna
dayalı bir yaşam. Bunun koşulla-
n: Her etnik yapının kendisini ra-
hat hissetmesi, kimlikleri inkâr
eden yaklaşımların olmamasıdır.
Değişik Avrupa ülkelerinde, de-
mokrasinin yerleştiği ülkelerde
bunun örnekleri vardır.
— Bu anlamda Lozan Antlaş-
ması'nın 38. ve 39. maddeleri ile
Hekinki Nihai Senedi gibi önemli
anlaşmalar kamuoyunun dikkati-
ne sunulmalıdır. Bu her türiii ki-
şisel, toplumsal, ticari ilişkide, ba-
sında hayata geçirilmelidir.
— Anadolu topraklarında kök ;
salmış bütun küitürlerin ortaya •
çıkması, dillerinin geliştirilmesi;
• Bu konuda araşbrma enstiti- ,
lerinin kunılması, :
• Tartışmaya açık olmakla bir-
likte ilkögretimde istege baglı
ikind dil olarak Kürtçe'nin oku-
tulması,
• Üniversilelerde bu dillerle il- .
gUiböiümlerinacılmasıgereklidir. !
Alman bilgilere göre, raporun 1
hazırlanışında, 1960yılında tngil- _
tere'de uygulamaya geçilen '
"VVales" ya da "Welsh" modeli
örnek oldu. Bu rnodele göre ln-
giltere'ye, eski çağlarda yerleşmiş
olan "Celtic" diye adlandırılan \
etnik gruba bu yıl dilini konuşa- j
bilme imkânı sağlandı. tsteğe bağ- '
lı olarak ilkögretimde ve ortaöğ- j
retimde ikinci dil olarak, lngiliz- •
ce dışında kendi dillerıyle "Webh '
dilini" öğrenmeleri kabul edildi.
1967 yılında ise tngilizce ile bir-
likte mahkemelerde ikinci dil ola-
rak kullanılması, 1982'de de rad-
yo ve TV'den serbestçe yayınlana-
bilmesi kabul edildi. Raporda yer
alan bilgilere göre, halen tngilte-
re'de 2 milyon 800 bin dolayında
"Celtic", "Wales" ya da
"Welsh" diye adlandınlan bölge-
de yaşıyor. 1983 sayımlarına gö-
re ilkögretimde 31 bin kişi birin-
ci dil, 15 bin kişi ikinci dil olarak
"Wdsn" dilini öğreniyor. Orta-
öğretimde ise bu sayı 101 bini bu-
luyor.
CUHEYT ARCAYUREK yazıyor
Güldürü Sahneleri.
ANKARA — Önceki gun öğle üzeri, sadece ba-
sın çevrelerıni değıl. bakanlan da telaşa veren bir
buyruk geldi Köşk'ten. Bakanlar Kurulu, gece
20.00'de toplantıya çağrılmıştı. TÖ başkanlık ede-
cekti.
SS kararnamesinde üçüncü kez değişiklik ya-
pılacağını duyumsatan kimi ciddi bilgiler almış-
tık. Ne var ki, Köşk'ün yine devreye gireceğini
sanmıyorduk. Bizdeki kanı, bakanlarda da vardı
ve ortada TÖ'nün başkanlığında bir hükümet top-
lantısını gerektırecek önemli bir durum da yoktu.
Yaz-boz tahtasına dönen SS kararnamesinde
yeni düzenlemeler gerekiyorsa, kuşkusuz hükü-
met üzerine düşeni yapabilirdi. SS'in ana iske-
leti kurulmuş, bir bakanın söylediği gibi, olsa ol-
sa "uygulamalardan doğan aksaklıklar" gideri-
lebilirdi.
Bakanların bir bölümü yurtdışındaydı, kimileri
işe yurtiçinde 3 haziran seçimlerine yönelmışlerdi.
Örneğin Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler Hatay'-
daydı, Ercüment Konukman başka bir yerde. Ay-
rıca bakanlar yurtdışına giden arkadaşlarına ve-
kâlet ediyordu.
Otuz iki sandalyeden kurulu kabinenin bir an-
da, öğle üzeri buyruğuyla sekiz saat sonra Köşk'-
te toplanması için olağanüstü bir çaba sarf edil-
di. Yurtiçinde gezide olanlar hızla başkente dön-
meye çalıştılar. Hiç değilse ülkemizin çağ atlama-
sının nımetlerinden, ANAP'ın bol parasından ya-
rarlanabilirlerdi. Dinçerler, Hatay'dan Adana'ya
oradan da partimizın sağladığı "özel uçakla" An-
kara'ya... Ercüment Konukman ile nefes nefese
yetişti.
Gezide olan bakanlar gelmesine geldiler, ama
saat 20.00'de başlayan Bakanlar Kurulu, kırk da-
kika sürmüş ve "görevini yaparak" dağılmıştı.
Hatta kimi bilgilere göre TÖ, bakanlara yeni ilçe-
zar, açıkladı ki, SS kararnamesi yumuşatılmış!
Yargı yolu kapalıyken açılmış. Ama kararları er-
teleme yolu yine kapalı kalmıştı.
Oysa dün Resmı Gazete'de yayımlanan yeni
SS kararnamesi küçük puntolarla tam dört say-
faydı. Bir iki satırla yapılacak yeni düzenleme için
dörtsafya?.. ilk araştırmalar "yumuşatma" söz-
cüğünün altında TÖ kaynaklı kimi politik hesap-
laryattığını gösterdi. SHP, karamameteri Anayasa
Mahkemesi'ne götürecekti. Anayasanın ilgili mad-
desi ikinci kez yapılan değişikliklerde yanlış kul-
rVe olduysa yurüçinden apar toparbaşkente koşan bakanlara oldu. Geldiler. Hükümet toplantısı
çoktan bitmişti. Öyle, ama kabul edildiği açıklanan kararnamede imzalar eksik görünür ve er-
tesi gün basında büyük gürültü kopabilirdi. Çıktılar Köşk'e bastılar ımzayı.
ler kuran yasanın Meclis'teki müzakerelerine ye-
tişmelerini önermişti.
SS kararnamesi üzerinde Köşk'te üçüncü kez
toplantı yapılacağı haberı basın ve siyasal çev-
relerde kaygılı beklentijere yol açmıştı. Yine hangi
kısıtlama gelecekti, TÖ birdenbire kararnamede
neleri değiştirmeye yöneliyordu? Gazeteciler ge-
ce çalışan Meclis'te bir bakandan ötekıne koştu-
lar. Resmi açıklama yapılmamıştı. Sözcü Mehmet
Yazar Köşk'te kalmıştı. Bir buçuk saat sonra Ya-
lanılmıştı. TÖ. mahkeme sözünü duyar duymaz,
daha baştan düşüneceği, ilk kararnamenin çık-
masından önce yapacağı işlemleri şimdi topar-
lamaya çalışıyor, isterse biçimsel yönden olsun
SHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne giderek 413 sa-
yılı SS'i iptal ettirmesini önlemek istiyordu. Be-
lirlı hükümler kararnamede aynen kalıyor, sade-
ce "müstakil bir kararname" kimliği yaratılıyor-
du.
Bu arada, dışta içte beliren tepkilerin bir par-
çası olan "yargı yolunun kapalı tutulması"nı aça-
rak, yumuşamaya gidildiği izlenimi verilmek is-
teniyordu.
Ne olduysa yurtiçinden apar topar başkente ko-
şan bakanlara oldu. Geldiler. Hükümet toplantı-
sı çoktaaan bitmişti. Öyle ama, kabul edildiği açık-
lanan kararnamede imzalar eksik görünür ve er-
tesi gün basında büyük gürültü kopabilirdi. Ba-
kanlar Kurulu varsın bitsin. Başbakan'la Keçeci-
ler dışında hemen hiçbir bakanın ne olduğunu bil-
meden onaytadığı kararnameyi, olası tartışmala-
rı önlemek için hemen imzalamaları gerekirdi.
Çıktılar Köşk'e, bastılar ımzayı. Dinçerler ile Ko-
nukman, iki vekâlet imzası daha attılar. Oldu dört,
iki bakan yurtdışındaydı, onların yerine de iki ba-
kan ımza attı. Oldu sekız ımza.
Kararname değişir, bakanların haberlerı olmaz,
Köşk kararname hazırlar, yazdığını ertesi günü
düzeltmek zorunda kalır Hemen her gün görü-
len, basınm yazmaktan usandığı bu türden gül-
dürü sahnelerinden biri daha önceki gün yaşan-
dı.
Neme lazım, devlet gül gibi idare ediliyor. TÖ
eşini, Semra Hanım TO'yü öve öve ANAP iktida-
rı, iktidar sürdürüyor. İktidar olmadığını bilerek,
ıstırabını yaşayarak...
TKAYAKONSERLERI
ozel orkestrası
eşfiğinde
12 Mayıs C.tesi 20.00
Antarya Aspendos
Açık Hava Tıyatrosu
21 Mayıs P.tesi 20.00
İstanbul Harbiye
Açık Hava Tıyatrosu
ADRES ve TELEFON DEĞİŞİKLİĞİ
1 Mayıs 1990 tarihinden itibaren yeni
adresimizde hizmet veriyoruz.
Lütfen yeni adresimizi ve yeni telefon
numaralarımızı not ediniz.
ŞirketlerGrubu
Gayrettepe Oya Sokak No: 5 Yalın Han Istanbul
Tel: 173 32 53-173 19 90-173 03 28 -173 18 61 Fax: 173 10 23
!l
IBRAfflMSAFT
S E R G I S I
PROF.DR. ENVER TALİ ÇETİN'İN
B U G Ü N E K A D A R
S E R G İ L E N M E M İ Ş
ÖZEL K O L L E K S İ Y O N U
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ
SERGİ SALONU
T TARİH: 3- 19 MAYIS 1990
T GEZİ SAATLERİ: ]QP°-]900
MÜLKİYELİLEITDE TOPLANTI
'Demokrasiden söz edip
uygulamayan topluırf
Türkiye Sosyal Ekonomik SiyasaJ AraştırmaJar Vakfı
tarafmdan düzenlenen 'Demokrasi ve Katılımcıhk'
konulu yuvarlak masa toplantısında konuşmacılar,
yeryüzünde oluşturulan demokrasiye hiç katkımız
Hod» MusUdahan Saayı AŞ
K t l l t r H l ı n ı l i i l r
KIMYA DERSLERI
TECRÜBELİ ÖĞRETMENDEN
Lise Kimya Dersleri
Tel: 326 00 52
Turizm Bakanlığı profesyonel
rehber kokartımı ve sigorta
kartımı kaybettim.
Hükumsüzdür.
FERHAN DEMİRClGlL
olmadığını vurguladı.
Egitim Servisi — Türkiye Sos-
yal Ekonomi Siyasal Araştuına-
lar Vakfı'run (TÜSES) dün dü-
zenlediği "Demokrasi ve Kanlım-
cılık" konulu yuvarlak masa top-
lantısında, "Çok uzun yıllar de-
mokrasiden söz eden; ama ger-
çekte hiç uygulayamayan, geçki
dönemlerde tadına vannış bir
toplnmuz" denildi.
Mülkiyeliler Birliği'nde yapılan
yuvarlak masa toplantısının ko-
nuşmacılarından Ahmel İsvan,
yeryüzünde oluşturulan demokra-
siye hiç katkımız olmadığını, Ba-
tıda önce burjuva sınıfının müca-
delesiyle kurulup, işçi sınıfı tara-
fından geliştirilen demokrasiyi ha-
zır aknaya çalıştığımızı belirterek,
"Gerçekte demokrasi katkı ve ka-
talım rejimidir" dedi.
Gazetemiz yazarlanndan Şük-
ran Ketenci de insanırnızjn de-
mokrasiyi hiç yasamadigınj, an-
cak geçici dönemlerde tadına var-
dığını ve Turkiye'de her demok-
ratik harekete ağır bedeller ödet-
tirildiğini vurgulayarak, 12 Ey-
lül'ün gençleri sindirmeye
çalıstığını ancak yine de tüm genç-
likten ve gelecekten umutlu oldu-
ğunu söyledi.
"Bngünkü gençler coşkusuz ve
sevinçsiz yaşıyor" diyen
Prof.Dr.Tolga Yarman ise genç-
lerin hem bedensel hem de zihin-
sel olarak özgür olması gerektiğini
vurguladı.
Toplantının gençlik temsilcile-
rinden Hacı Bnlut, M.Ali Sevim,
Ali Sanşık, demokrasi için eleş-
tiren bir ortam oluşturulması ge-
rektiğini savunarak, gençlerin, si-
yasal ve toplumsal yasamda yet- ,
ki ve sorumluluk yüklenmesini is-
tediler.
TÜSES Başkanı Doç. Dr. Ko-^
rd Göymen daha sonra konuklar-
la konuşmacılar arasında bir taf-
tışma açtı.