23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
// MAYIS HABERLERÎN DEVAMI CUMHURÎYET/19 Otoda ithalat patladı (Baftarafı 1. Sayfada) halatçılan Derneğı Genel Koordı- natörü Naci Karal, gumruk ve fonlarda yıl sonuna kadar yenı bır değışiklik yapılmazsa 1990'daki it- halat rakamının 20 binleri aşabı- leceğinı söyledi "tttaalatu buyuk bir patlama yaşanıyor" dıyen Ku- ral, şöyle konuştu: "Otomobil ithal etmek isteyen- ler yılbaşında Sanayi ve Ticaret Bakanlıgı'na izin için başvuruda bulunuyor. Gecmiş yıllarda bu izinlerin ancak çok kuçuk bir bo- lumtı gercekleşirdi. Bu yıl bakan- lığa 24 bin 600 başvunı yapıldı. Eğer koşullarda bir degişiklik ol- mazsa gercekleşme oranı yuzde 100'e yaklaşabilir." 113 önerge geri çekildi ANKARA (Cumhuriyet Büro- sn) — Bir mılletvekıhnın hazırla- dığı soru önergesıni başka bır mil- letvekılinın sahte ımza atarak ge- ri çektıği iddıaları uzerıne bu ko- nuda Meclis araşlırması açılması hazırlığı başladı. Önergelerin "çı- kar sağlamak" amacıyla kullanıl- dığı iddıaları uzerine geri çekilen tum önergeler ıncelenmeye başlan- dı Ankara Bağımsız Milletvekili Tevfık Koçak'ın Yunanistan'ın al- mayı sakıncalı bulduğu Ispanyo "Casa" firmasına ait askerı uçak- ların ülkemizce satın alındığı ıd- dıasına ilişkın soru önergesınin, SHP tstanbul Milletvekili Musta- fa Sangul tarafından Koçak'ın ım- zası taklit edilerek geri çekıldıği one sürulmüştü. Bu iddianın ar- kasından, mıİletvekillerinin öner- geleri kendilerine çıkar sağlamak amacıyla kullandıklan yolunda yeni iddialar ortaya atılmıştı. Bu gelişmeler uzerıne Tevfik Koçak'ın geçen hafta içerısinde TBMM Başkanı Kaya Erdem ile görüşerek, olayı aydınlatmasını is- tediği öğrenildı. Erdem'in "olayın uzerinde duracagı ve gerçegi acı- ğa çıkaracagını" söylediği belirtil- di. Bu yasama dönemı ıçerisinde milletvekillerinın verdikleri soru önergelerinden toplam 113'ünün uzerinde işlem yapılmadan geri alındığı belırlendı. 50 mılletvekı- lının verdikleri önergeleri gen alır- ken, bunlardan bazılarının özel şirketlere ilişkın önergeler olduk- ları saptandı Geri alınan önerge- ler içınde 8'inın DYP Kütahya mil- letvekili Mehmet Korkmaz, 5'irun SHP Istanbul Milletvekili Musta- fa Sangul, 5'ınin DYP Kocaelı milletvekili Alaattin Kurt'a an ol- duğu dikkati çektı. Baykal: îktidar- - kayıyor İDRtS AKYÜZ ÇATALCA — SHP Genel Sek- reterı Deniz Baykal, 3 haziran se- çımlennın sonuçlarına göre erken genel seçime gıdileceğinı söyledi Baykal, "Bu anayasanın mantığı bile erken secimi algılarken Cunı- harbaşkanı'nın akh almıyor" de- di Baykal, 3 haziranda belediye seçimi yapılacak tstanbul'un Ça- talca ilçesine bağlı Bınkılıç belde- sinde partısınce duzenlenen açık hava toplantısına katıldı. Bıne ya- kın araç konvoyu ile Binkılıç'a ge- len SHP Genel Sekreterı Baykal yaptığı konuşmada, iktidarın "kaymaya" başladığmı belırterek "Bu kayış Çankaya'dan aşağıya değil, yukanya doğru" dedi. Türkiye'de nüfusun yansının köy- de yaşadığını hatırlatan Baykal, buğday fiyatını açıklamanın Cumhurbaşkanı'na duşmediğıni vurgulayarak "Sen Turk halkımn haklanm ve sorunlannı ABD Baş- kanı Bush'un karşısında savun, bu bir erdemdir. Senin işin buğ- day fiyatını acıklamak değil" şek- linde konuştu. İthal otomobıllerın pazar payı- nın yuzde 5-6'larda seyrettığıru an- latan Kural, bu yıl bu payın yuz- de 20'lere doğru tırmanabıleceğı- nı belırt erek "Ashnda otomobilde- ki patlama sadece ithalatta değil, yerli uretimde de var. Yerli ureti- ciler kapasite artünmına gidip ye- ni modeller uzerinde calışmaya başladılar. Bu yıl. başlangıçta 120 adet olarak programlanan ureti- min, 170 bine çıkanlması gibi bir kararlan var. Bu gelişmede sektö- re yeni ureticilerin girmesi yanın- da, ithalat kapısının aralanması etkili oldu" dedi. Ocak-nisan donemınde ithal edilen otomobiller içinde Doğu Bloku'nun urettığı modellerın yuzde 35 orarunda ağırlığı oldu- ğu saptandı Fıyatlann ucuz olma- sı nedeniyle tercih edilen bu oto- mobillerın ıçınde de en çok Sov- yetler Bırlığı'nden getinlen Samar- ra marka otomobillerin ağırlığı bulunuyor Mercedes, BMW \e Alfa Ro- meo gibı super luks otomobiller de Türkiye'de tercih edilen marka- lar arasmda bulunuyor. Otomobil tthalatçılan DerneğYnın rakamla- nna göre Turkiye'ye ilk 4 ayda 467 adet Mercedes, 791 adet BMVV ve 262 adet Alfa Romeo getırıldı. Japon otomobıllerı ise Türki- ye'de Sabancı grubuyla bırlıkte uretılmesi planlanan Toyota'nın ıl- gı görduğu belırlendı. Ocak-nisan donemınde ithal edilen Toyota marka otomobillerın sayısı 765'e ulaştı. Asıl Nadır ve Çukurova Grubu ile bırlıkte Turkjve'de ure- tılmesi planlanan Cıtroen ve Pe- guegot marka otomobillerden de 931'i Cıtroen olmak uzere 1065 adet ithal edildiğı belirlendi. Ge- neral Motors tarafından Turkiye- de uretılıp Doğuş Grubu'nca pa- zarlanacak olan Opel otomobılle- nn ıthalatı ıse 181 adet olarak sap- tandı. Doğu Bloku, Japonya ve Avru- pa otomobil uretıcılerınden son- ra Guney Korelı ureticilenn de Turkıve'yle ilgılendıklerı oğrenıl- dı Türkiye'de temsılcilik almak ıçın öngoruşmelerde bulunan Gu- ney Korelı otomobil üreticilerının arasmda Hyundai ve Daevvoo gı- bı markaların bulunduğu belirtı- liyor. 413'e yargı engelî Cumhurbaşkanı Turgul Özal, Tür- kiye'de Sabancı Holding ile yatınm yaparak otomobil uretecek olan Toyota Şirketler Grubu Başkanı Ei- ji Toyoda Ue yine aynı oluşumda hissesi bulunan Mitsui Şirketler Ge- nel Muduru Yanai'yi kabul etti. Kabulde, kurulacak Toyota-Sa'nın Turk ortağı Sakıp Sabancı ile Sabancı Şirketler Topluluğu Otomo- tiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı da bulundu. Özal, konuşma- sında yabancı sermaye yatırımlannın artmasının "Turkiye batıyor diyenlere yanıt" oldugunu soyledi. (Fotoğraf: Barış BU) \abancı işadamına (Baftarafı I- Sayfada) kan Yıldınm Akbulut yaptı Ak- bulut toplantıya katılanlarla her- hangi bır dıyaloğagırmedı. Soru- lan, bugun kapanış konuşmasını yapacak olan Cumhurbaşkanı Turgut Özal cevaplandıracak. Başbakan Yıldınm Akbulut ve toplantıda hukumetı temsıl eden DPT Musteşan Ali Tigrel'Ie Dev- let Bakanı Işın ÇcJebi konuşma- larında, Turkiye'nın 1980-1990 donemınde ızledıği ekonomik po- litikalan anlattılar Akbulut, "Önumuzdeki donemde yapısnl uyum politikalan her alanda hız- la surdurulecektir", derken, Çe- lebi de "Bugun ulaşılan noktanın dogru bir yol izlendiginin kanıtı oldugunu" ileri surdu Ali Tigrel ise 87'den itıbaren ekonominin üzerine, yuksek enflasyon, büyü- menin ve yatınmlann duraklama- sı gibı "gölgelerın" düştuğunu söyledi. Tigrel, yuksek enflasyo- nun tetneldekı nedenınin kamu açıklan ve bunların "finanse edi- liş biçimi" oldugunu, ciddi bır vergi duzenlemesı yapılmasının, vergı kaçağının azaltılmasının bu- yuk önem kazandığını soyledı. Toplantıya katılan yabancı işa- damları, daha çok önumuzdeki I ile 5 vıllık surede Turkiye'nın ıs- tıkrarı, yabancı yatırımİarın kısa vadedekı geleceği gibı konulara ıl- gi gösterırlerken, Türk konuşma- cılar arasmda da "sıcak para" ko nusu önem kazandı. Prof. Dr. Tansul Çiller ile SHP Genel Sek- reteri Deniz Baykal, yaptıkları ko- nuşmalarda, dovız bolluğunun uygulanan kur politikalan nede- niyle Turkiye'ye akan kısa vadeli sermayeden ıleri geldığını vurgu- ladılar. Ikı konuşmacı da bu dö- vız bolluğunun, ekonominin uret- medığı, geçici, guvensiz bir geliş- me oldugunu soylediler. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, cari ışlemlerdekı açığın gıttıkçe buyumesının ve şubat- marı aylan rakamlarının hâlâ açıklanmamasının endişe uyan- dırdığını söyleyerek, hukumet uyelerinden bunun açıklamasını ıstedı Forum Başkanı Dr.Schwab, Devlet Başkanı Çele- bı'ye bu soruyu yonelttı. Çelebı'- den net bır yanıt alamayan Schwab, oturum sonunda, kendi- sıni "giıç durumda bıraktığı için" bakandan ozür dıledı DY P Genel Başkanı Suleyman Demirel, konuşmasuıdan sonra toplantıya katılanların sorularını >anıtlarken, "Herşeyin çozümu mubalefetten beklenemez. Boyle olsaydı, muhalefet iktidar olurdu" dedi. Toplantının önemlı konuların- dan birı de ozelleştırme dolayısıy- la yabancı sermayeye satılan, son- ra da satışı ıptal edilen ÇİTO-' SAN'a aıt 5 fabrika oluşturdu. Demirel, bır soruyu yanıtlarken, "Özelleştirmeye değil, ama Çİ- TOSAN'ın hukuku çiğne>ici bir biçimde ozelleştirilmesine karşı olduklannı" soyledı Beş çımento fabrikasım satın alan Fransız Ciments Françaıs Grubu'nun Başkanı Pierre Con- so da konuşmacılar arasındaydı. Conso, konuşmasında. Türkiye'- de de faali>ette bulunduklan di- ğer 15 ülkede olduğu gıbi, aradık- ları koşulları bulduklan ıçın gel- dıklerını söyledi. Conso, "Tıirkije de>leti bu 5 fabrikayı sattı. Neden sattığı so- nısunun muhatabı biz degiliz" de- di. Mahkememn ıptal kararı ko- nusunda ıse goruşlerinı açıklayan Conso, Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanı Ökkeş Özuygur'un ken- dısıne, mahkemenın kontratı ıp- tal edemeyeceğinı, boyle bır hak- kı olmadığını soyledığinı behrttı (Baştarafı 1. Sayfada) mrlandırıldı. Ek onlemlerle ılgılı tçışlerı Bakanı'na, Olağanustu Bolge Vahsı'ne ve ıl valılere tanı- nan yetkılenn kullanılmasıyla ıl- gılı her turlu karar ve ışlemlerden dolayı ilgılıler hakkında cezai, malı ya da hukukı sorumluluk id- diası ıleri surulemevecek. Bakanlar Kurulu'nun oncekı gunku toplantısında goruşulme- den ımzalanan ikı ayn KHK, dun- ku Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluğe gırdı Daha once 413 ve 421 sayılı KHK'larda yer alan ye- ni hukumler tek nıetınde toplanır- ken bu duzenlemelerın 2935 sayı- lı Olağanustu Hal Kanunu ile doğ- rudan ilişkilerı kesıldi ve sınırla- malara "ek önlem" nıteliği kazan- dırıldı. Böylece, anayasarun 121/3 maddesı gereğınce olağanustu ha- lın gereklı kıldığı konularda ka- nun hukmunde kararnameler çı- karılabılır hukmu uygulanmış ol- du. Daha önce 413 ve 421 sayılı KHK'lar Olağanustu Hal Yasası- nın bazı hukumlenm değiştırmek- teydi. Yenı 424 sayılı kararname, Olağanustu Hal Yasası'ndan ayrı bır duzenleme getırmış oldu. Anayasarun 121. maddesinin ikinci fıkrası, olağanustu haller- de temel hak ve özgurluklerin na- sıl sırurlandınlacağı veya durduru- lacağının, yasayla belırlenmesini öngoruyor. Aynı maddenin uçun- cü fıkrası, olağanustu hal süresin- ce cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nun olağanustu halin gereklı kıldığı konularda KHK çıkarabıleceğını, 91. maddesı de bu KHK'lar ıçın Anayasa Mahkemesi'ne gidileme- yeceğıni hukme bağlıyor. Hukuk- çuların 413 ve 421 sayıiı KHK'la- rın anayasaya aykırılığı iddiaları- run gerekçeleri arasında Olağanus- tu Hal Kanunu'nda degişiklik ya- pıiarak anayasanın 121. maddesi- nin 2. fıkrasırun çığnendiği savı da bulunuyordu. Dun uygulamaya gıren 424 sa- yılı KHK, bölgedeki olaylarla il- gilı konularda basına getinlen kı- sıtlamaların uygulama bıçımıni yenıden duzenleyerek kısıtlamayı pekıştırdı. Daha once sadece ola- ğanustu hal bolge valısinin önerı- sıyle uygulamaya konulabilen ba- sıİı eserlerin basılmasını, çoğaltıl- masını, yayımlanmasını, dağıtırru- m durdurma ve matbaa kapatma >etkisini, bundan sonra Içişleri Bakanı da doğrudan kullanabıle- cek. îçişlerı Bakanı, vetkısinı kul- lanırken bölge valısinin göruşunu alacak. Getırilen bir başka hukumle de olağanustu hal bölge valisinın >ö- rede yaşayanlan bölge dışına çı- kartma yetkısının kapsamı geniş- letıldı 413 sayılı KHK'da vahye, "Genel gıivenlik ve kamu düzeni bakımından zararlı faalivette bu- lunanlardan gerekli gorulenleri" bolge dışına çıkartma yetkısı ta- nınjyordu. Vali, yem duzenlemeyle "zor veya baskı ile zararlı faaliyet- te bulunanlan" da bölge dışına çı- kartabılecek. Bovlece, bolgede "genel guvenlik ve kamu duzeni- ni bozanlara" tehdıt nedeniyle yardım etmek zorunda kalanlar da surgun cezasma çarptırıla- bilecek Bu arada olağanustu hal bolge valisinın gre\ ve lokavt erteleme suresi 3 ayla sınırlandırıldı. Vali, daha once erteleme kararını sure- sız alabılıyordu. Devlet Bakanı Yazar'ın oncekı akşam KHK ile yargı yoluna baş- vuruda yumuşama getirildiği bi- çımındeki açıklamasına rağmen, ek önlemler ıçın sorumlular hak- kında dava açılması konusunda bır açıklık getırilmedi Olağanustu Hal Kanunu'nda yer alan lçişleri Bakanı'na, Ola- ğanustu Hal Valısı'ne ve il valilık- lerine tanınan yetkilenn kullanıl- masıyla ılgilı idari işlemlere karşı ıptal davası açılacak, ancak bu dd- valarda yurutmenın durdurulma- sına karar verılemeyecek. 413 sa- yılı KHK ise iptal davası açma yo- lunu kapatıyordu. Resmi Gazete'de dun yayımla- nan 424 sayılı KHK'ya göre, lçiş- leri Bakanı'na, Olağanustu Hal Bölge Valısi'ne ve il valilerine ta- runan yetkilenn kullanılmasıyla il- gılı her turlü karar ve işlemler hakkında cezaı, malı veya huku- ki sorumluluk iddiasıyla herhan- gı bır yargı merciıne başvurulama- yacaği hukmu getırilirken, 425 sa- yılı yasada ilgılıler hakkında ıda- reye tazminat davası açılacağı hukmu yer alıyor. Hukukçular bu iki hukmun çelişkih uygulamala- ra yol açacağını ıleri suruyorlar. Bakanlar Kurulu, 2935 sayılı Olağanustu Hal Yasasf nın uygu- lanmasından doğan konularda tazminat davalarında ıdarenin mahkûm olması halinde kışısel kusuru gerekçe gostenlerek kamu gorevlisine rucu edilmesine de kı- sıtlama getirildi. Anayasa ve devlet memurları kanunu, hizmet kusurları nede- niyle açılacak davaların ilgili me- murlara değil, idareye açılacağını öngoruyor. Anayasa ve yasaya gö- re, kişisel kusuru gorulen devlet memurları hakkında ıdare bu me- mura nlcu edebılıyor 425 sayılı kararname kişisel kusurun "çok afcır ve açık" olması halinde ru- cuya olanak verıyor. Daha once uygulamaya gıren 413 ve 421 sayıh KHK'lar ise şek- len yururlukten kaldırıldı. Böyle- ce, ıki KHK, TBMM tçışleri Ko- misyonu'nda bekleyen dosyalar arasından çıkarıldı. Bunların ye- rine kabul edilen 424 ve 425 sayı- lı KHK'lar ise dun TBMM Bas- kanlığı'na gönderıldı. Anayasa KHK'lann Resmi Gazete'de ya- vımlandığı gun TBMM'ye sunul- masını öngöruyor. TBMM lçişleri Komisyonu tal davası açılamayacağını, ancak hukuk devletinde "her şeyin hu- kuk çercevesinde kalması" gerek- tiğıni dile getirdı. Oktay, "Hukuk devletinde 'keyfryet' olmaz. Vali istedigi kuralı koyacak, sonra ken- disi de buna uymayacak" diye konuştu. SHP Genel Başkanı Erdal tno- nü, Bılderberg toplantısına katıl- mak uzere ABO'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecılenn sorularını cevaplan- dınrken KHK'lann Bakanlar Ku- rulu'ndan geçiş biçimıni "son de- rece gayri ciddi" bulduğunu bil- dırdı. tnönu, bakanların kararna- meyı okumadan unzaladıklannı açıkladıklannı anımsatarak şöyle dedi: "Bakanlar bu kadar önenüi bir kararnameyi gonışmek için çajrı- lıyor, bazıları gelmeden toplanb bitiyor. Gelenler kararnameyi okumadan imzaladıklannı açıklı- yor. Kararnameyi Yazar'dan baş- ka okuyan var mı acaba? Bu soo derece gayri ciddi bir dunımdur. Ama işin o tarafını bırakarak ger- çege donmek lazım. Gerçek, Gü- neydogu'da çok rahatsız edici bir durumun devam ettigidir. Doğru Yol Partısi Genel Başka- nı Suleyman Demirel, Güneydoğu kararnamesı konusunda, sonınun hukuk ve ınsan haklannı çığneme- den çozulmesı gerektiğıni belirte- rek, "Hukuk dışına çıkarak çare bulamazsınız. Çare hukukun için- de vardır?" dedi. Demirel, eskı bakanlardan Ha- Başkanı Galip Demirel, Cumhu- zım Dağlı'run tstanbul'daki cena- riyet muhabirınin sorusu uzerine yeni KHK'lann komisyona iletil- mesi durumunda eski tavnnda bır değışıklığın söz konusu olmayaca- ğını, kararnamelerin olağan sure ıçınde inceleneceğim ve karara va- nlacağını söyledi. Öte yandan 413 sayılı kararna- menin ıptali ıstemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuru dilekçesı- nin hazırhk çalışmalarım sürdüren SHP Partı Meclisı uyesı Seyfı Ok- tay, "Yumuşatroa bir noktada yar- gı yolunu açıyor, ama yine bir noktada kapatıyor" dedi. Oktay, kararnamenin anayasanın koydu- ğu çerçevede kalması halinde ıp- ze törenine katıldıktan sonra, She- raton Oteli'nde gazetecilenn soru- lanru cevaplandırdı. Derrurel, Gü- neydoğu konusundakı bir soruya, kararnamenin yumuşatılması ko- nusunda çalışmalar yapıldığını sandığını söyledi. Güneydoğu'da sorunlann hukuk dışına çıkılarak çözülemeyeceğinı kaydeden Demi- rel, "çare hukukun içindedir. Dı- şında yoktur" dedi. DYP lideri, devletin hukukun dışına çıkama- yacağını, bölge dışına çıkarmanın, 100 yıl öncenin tedbiri "sürgıin" oldugunu söyledi. Devamla "Biz surgune de sansure de karşıyız" dedi. PKK tren bastı: 3 ölü (Baftarafı I. Sayfada) nu yakınında durdurdular Tren şefi Ziya Çetin, makinıst Musta- fa Tapucu ve ateşçı MusUfa Ekis- han'ı trenden ındiren teröristler, ellerinı arkadan bağladıklan gö- rev lilen kurşunlayarak öldurdüler. Daha sonra yuk trenım ateşe ve- rerek olay yennden kaçtılar. Aynı saatlerde Tatvan'dan Ela- zığ'a gıden dığer bir yuk treru de Suveren-Beyan ıstasyonları arasm- da teröristlerce tarandı. Olayda ağır varalanan makinıst Huseyin KocBk, Bingöl Devlet Hastane- sı'nde tedavi altına alındı. Yetki- lıler, teröristlerin yakalanması amacıyla boigede genış çaplı ope- rasyonlara başlandığmı bildırdiler. İran sınınnda saldın Öte j'andan oncekı gece saat 20.30 sıralarında Hakkân'nin Yuksekova ilçesine bağlı Esende- re koyünden Alyuva mezrasına gı- den 65 AY 945 plakalı bir kamyo- net, Turk-tran sının yakınında 4 kışı tarafından durdurulmak is- tendı Kamyonetin durmaması uzerine ateş açan saldırganlar, Ta- hir Taşçı ile kimliği belırleneme- yen İran uyruklu bir kişiyi öldur- düler. Olayda kamyonet sunıcusu Avni Tekin de yaralandı. Saldır- ganların olaydan sonra öldürulen- lerin uzennde bulunan 16 milyon lırayı aldıklan bildirildi. Kurşun- lamanın Turk-lran sınınnda mey- dana gelmesi yuzünden saldınnın hangi taraftan geldiği belirleneme- di. Olayın çözumü için Turk ta- rafının Iranlı yetkililerden göruş- me istediğı bildirildi. Beytüşşebap ve Şırnak'ta 15 şehit Şırnak'm Kesrik Boğazı ile Be>- tuşşebap'ın Boğazören koyunde teroristlerle çıkan çatışmalarda bir teğmen, 7 jandarma erı ile 7 ko- rucu şehit oldu. Yetkililerden alı- nan bilgiye göre, Şırnak'ın Meşe- içı ve Akkay köyleri arasında dev- rıye görevi yapan guvenlik kuv- vetlerine bir grup bölücü terörist tarafından ateş edildi. Çıkan ça- tışmada, Teğmen Salim Tuna, Çavuş Ibrahim Kevrik ile Dursun Dinç, Ali Ateş Nusret Bolukba- şoğlu. Yaşar Beler, Yıldıray Bi- roglu, Zülfikar Karabük şehit ol- dular. Çatışmada uç terörist de ölu olarak ele geçinldı. Yörede ge- ruş çaplı arama ve operasyooiann sürdürüldüğü de bildirildi. Bey- tüşşebap'a bağlı Boğazören kö- yunde de köy korucuları ile terö- nstler arasında çıkan çatışmada 7 köy korucusu hayatıru kaybetti.. Kars'ın Iğdır ve Siirt'in Eruh il- çesinde önceki gün meydana ge- len çatışmalarda ise iki teröristin olu olarak ele geçirildiği belirtildi. Öte yandan Iran'dan gelerek Ağn Dağı eteklerindeki köylerde eylemler yapan PKK militanlany- la guvenlik kuvvetleri arasındaki çatışmada Kars'm Digor ilçesine bağb Arpalı köyu nufusuna kayıt- lı thsan kod adındaki Seyyat Ka- ya isimli militan ölu olarak eie ge- çirildi. Kars Valıhğı'nin verdiği bil- giye göre çatışmaya giren mılıtan- lardan sekızı de tran'a kaçtı. DYP Genel Başkanı Suleyman Demird, Elaağ-Tatvan seferini ya- pan yük trenini bir grup bölücü çete mensubunun basarak üç ki- şıyi öldürmesi olayını "vahşet" olarak niteledi. Demirel, bu konuda yaptığı açıklamada şunlan kaydetti: "Bu vahşettir. Bu azgınlıgın kö- ku mutlaka kazınmalıdır. Bu menfur olayda havadnı kaybeden- lere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Aynca de- miryolu camiasına da taziyetleri- mi sunuyorum." GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı I. Sayfada) Anayasa, KHK'ların "yetkı yasas/"na dayanmasını temel koşul sayıyor, 413 ve 421 sayılı KHK'lar, Olağanustu Hal Ya- sası'na dayanılarak çıkartılmıştı. Oysa, bu yasa anayasa- nın istediğı anlamda bır "yetki yasası" değildi Sakatlık da buradan kaynaklanmaktaydı. 413 ve 421 sayılı KHK'lar, Olağanustu Hal Yasası'nda bazı değişiklikler yapıyordu. Sonra baktılar ki, anayasa, olağa- nüstü hal ile ilgili hükümlerın bır "yasa" ile düzenleneceğı- ni; "halin gerekli kıldığı durumlarda" da "kararname" çıkarı- lacağını yazıyor; o zaman "473 sayılı KHK, Olağanustu Hal Yasası'nın bazı hükümlerını değıştınyordu, oyleyse, ek ted- btrler için yasadan ayrı kararname çıkarmamız gerekıyor" di- ye düşünüp, daha önce 413 ve 421 sayılı KHK'lar ile dü- zenledikleri konulan, 424 sayılı KHK'ya yerleştırdıler; öteki konuları da yasanın bazı hükumlerıni değıştıren 425 sayılı KHK'ya bıraktılar. Böylece, olağanustu hal ile ilgili üç ana duzenleme oluştu: 2935 sayılı Olağanustu Hal Yasası... 285 ve 424 sayılı KHK'lar. Anayasa, olağanustu hal ile ilgili bütün düzenlemelerin "Olağanustu Hal Vfesas/"nda yapılmasını ıstiyor. ")fasa" ile düzenlenmesi gereken konuların "ilave tedbirdir" gerekçe- sı ile yasadan ayrı bir "kararname" ile düzenlenmesi ana- yasa ile pek bağdaşmıyor. Neler getirıyor bu son iki KHK? 413'te sakıncalı görülen yayınların "Olağanustu Hal Böl- ge Valisi'nın teklifi" üzerine içışleri Bakanı'nca toplatılaca- ğı ve matbaanın da kapatılacağı yazılmışken, 424 sayılı KHK'da bu önlemlere bölge valisinin "teklifi veya görüşü altnarak" başvurulacağı belırtilıyor. Bu ne demektir? Bu, bölge valısinden bu konuda bir öneri gelmese de lçiş- leri Bakanının bu önlemlere başvurabileceği demektir. Ge- rektiğfnde valinın "teklifi" beklenmeyecek yalnızca "görüşü" alınacak. 424, sürgün yetkisinı de genışletiyor. 413, olağanustu hal bölgesı dışına çıkarılacaklar ile ilgili "genel guvenlik ve ka- mu düzeni bakımından zararlı faalıyette bulunanlardan ge- reklı görülerrier" tanımını getirirken 424 kapsamını "ısteye- rek veya zor veya baskı ile" dıyerek genişletıyor. 424, olağanustu hal ile ilgili yetkilenn kullanılması ile il- gili karar ve işlemler nedeniyle ilgililer hakkında "cezai, mali ve hukuki" sorumluluk ıleri sürülemeyeceğı ve bu amaçla "hemangi bir yargı merciine" başvurulamayacağı yazılırken, 425 sayılı KHK bu yetkilerin kullanılmasından dolayı "İdari yargıda" dava açılacağını hükme bağlıyor. Herhangı bir yargı merciine başvurulmuyorsa idari yar- gıda mali ve hukuksal sorumluluğun saptanması için nasıl dava açılryor? Bu iki madde bırbıriyle çelişir gıbi görünüyor. Yetkilerin kullanılmasından doğan tazminat davaları açı- labıliyorsa 424'teki, "herhangi bir yargı merciine başvurulmaz" hükmünün bir anlamı yoktur, yok eğer, ilgili- ler hakkında 425'te yazıldığı gibı idari yargıda "tam yargı davası" açıhyorsa, o zaman da "herhangi bır yargı mercii- ne başvurulmaz" hükmünü yorumlamak güçtür 424 sayılı KHK'yı niçin Olağanustu Hal Yasası'ndan ayır- dılar bitiyor musunuz? Şunun için: Iptal ve tam yargı davaları "Olağanustu Hal )fasası'nın ver- diği yetkilenn kullanılması" ile ılgılı olarak açılabılıyor. Oy- sa, örneğin, matbaa kapatmak ve surgun kararı almak gıbi yetkiter "OtağanustL Hal >fesas/"na göre değil "karamameye' dayanılarak alınabiliyor. Bu durumda da 424 sayılı KHK'dan doğan yetkiler tam yargı davası açma yolu, ıster istemez, kapanıyor. Nasıl mı kapanıyor? Bir örnek verelım: 424 sayılı KHK'ya göre içişleri Bakanı bır matbaayı ka- pattı. Matbaa sahıbi önce bu "kapatma işlemini" iptal ettirecek ki, sonra ıdare aleyhine "tam yargı davası" açabilsin. Varsayalım kı, idari yargıda işlem iptal edildi ve sıra tam yargı davası açmaya geldi. 424'ün 10. maddesı de açık, sorumlular hakkında "her- hangi bir yargı merciinde" dava da açılamayacak. Tam yargı davası açılmayınca "zarar" nasıl saptanacaktır? ARADA BİR VEHBİ BELGİL (Boştarafı 2. Sayfada) rum. Buyurun, uyarı yerıne ıkaz, başarı yerıne muvatfakiyyet. hoşgörü yerıne müsamaha, beşınci cılt yerıne cild'ı hâmıs de- yın, biz yine de anlarız sızı; ama verin, bır şeyler verin bıze, kül- tûrümüze katkıda bulunun, haydı görelım Yoktur, veremezsı- nız. Ama konuşmalarınızda, filmlerınızde Arap'ın meddahlığını yapmayı becerırsınız. Arap uygarlığı, Islam Uygarlığı gibı ölelı en az bın yıl olmuş uygarlıkların şaksakçılığıdır sızınkı O uy- garlıkların Osmanlıya ne yaran oldu'' Hepsınden vazgeçtım Din alanında ne verdınız halkımıza'' Hangı felsefe yapıtını kazan- dırdınız bıze7 Sız kı halifelığı yenıden getırmek ıstıyorsunuz. Ha- lıfeliğın bıze gelmesınden kovulmasına kadar geçen 400 kûsur yıl boyunca, Gazâlî çevırılerinden başka ne sundunuz halkımı- za? O zaman da mı dil engelı vardı önünüzde? Ama bır Yunus Emre çıktı, o sizin 'hakır' gördüğünuz halk Türkçesı ile şıirın en guzel örneğını verdi. O güzel Türkcemız bugun Atatürk'un dev- rim ilkesı doğrultusunda yücelmekte. 1986 YILI VE 86/10911 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARINA GORE SK3ARA SAĞ JĞA ZARARLIDIR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle