Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16
ANAP GRUBU
HABERLERİN DEVAMI 11 NİSAN 1990
Kahved
yuhalandı
Maliye Bakanı Kahveci'nin yuhalandığı
ANAP grup toplantısında Başbakan
Yıldırım Akbulut, "Yeter artık, parti içinde
konuşulması gereken meseleleri basınla
konuşmaym" dedi.
ANKARA (CamhBriyH Büro-
su) — Başbakan Vüdınm Akbu-
lut, ANAP grubunda hükümetin
ve partinin eleştirilmesi üzerine
tepki göstererek parti içi sorun-
lan basına sızdıranlan sert bicim-
de eleştirdi. Başbakan Akbulut,
gizli kalması gereken toplantılar-
da konuşulan her konunun gaze-
telerde yer aldığmı bildirerek
"Parti icerisinde konuşulması ge-
reken konnlan basınla konuşma-
yın. Bandao ben değil, partimiz
yıpnuıır. En gizli kalması gereken
topianblanmızı basına sızdıran-
lara ne ad vereyim? Şiradi bura-
da, bana söylemeye utanıyorum"
dedi.
Grup toplantısında konuşan
Hasan Celal Güzel'e yakınlığı ile
bilinen Maiatya Milletvekili Ta-
lat Zengin, hükümeti ve ANAP
üst yönetimini eleştirerek
ANAP'ta liderlik yanşının baş-
ladığını söyledi. Zengin, zaman
zaman alkışlanaıı konuşmasında,
bakanlar arasında büytik bir
uyumsuzluk olduğunu ifade ede-
rek cumhurbaşkanı seçilmeden
önce özal'ın genel başkan aday-
lan arasında gösterdiği 18 ANAP
milletvekilini, "18 Türk böyiiğü"
olarak niteledi. Zengin, "Bu 18
Türk büyüğü arkadaşımız şimdi
keodilerini genel başkan adaylı-
ğına hazırlıyoriar. Hatta şimdi-
den tngilizce öğrtnmek için ders
alanlar bile var" dedi. Zengin'in
bu sözlerine bazı ANAP millet-
vekillerinin güldüğü öğrenıldi.
Zengin, bakanların birbirleri-
ne düştüğünü, her bakanm bir
başka bakan aleyhine konuştuğu-
nu anlatarak kısa sttre içerisinde
hükümetten iki önemli bakanın
istifa ettiğini söyledi. Dısişleri Ba-
kanlığı'ndan istifa eden Mesut
Yümaz'ın genel başkanlığa haar-
landığını ifade eden Zengin, Baş-
bakan Akbulut'a "Butun bunlar
sizi yıpratıyor. Bu işlerin çöznmü
erken kongredir" diye seslendi.
Kahveci'ye yuh
Malatya milletvekili Talat Zen-
gin, Maliye ve Gümrük Bakanı
Adnan Kahveci'yi de eleştirdi.
Zengin, Pakdemirli'nin istifası ile
boşalan Maliye ve Gümrük Ba-
kanlığı'na, "ANAP grabuyla da-
valı olan bir zaf'ın getirildiğini
söyleyince de grubun bir bölümü-
nün aJkışlarını aldı. Zengin'in bu
sözleri üzerine Adnan Kahveci,
"sataşma" olduğu gerekçesiyle
söz istedi. Kahveci kürsüye gelir-
ken bazı ANAP milletvekilleri ta-
rafından yuhlandı. Bazı ANAP
milletvekilleri de bakana alaylı
bir biçimde sataştılar.
Gaziantep milletvekili Ahmet
Günebakan, "O davayı biz bura-
da göıürüz . Kahveci hiç olmaz-
sa erkek gibi söyledigini yaptı"
diye bağırdı.
Kahveci sataşmalar arasında
milletvekillerine kıyak emeklilik
yasasınm iptali için mahkemeye
başvurduğunu belirterek "Bunun
doğrn olduğuna şimdi de inanı-
yorum. Milletvekillerinin genç
yaşta emeklüiğine millet, kamu-
oyu ve seçmenlerimiz büyük tep-
ki gösteriyorlardı" diye konuştu.
Başbakan Yıldınm Akbulut ise
konuşmasında, ANAP milletve-
killerine sert bir biçimde çatarak
"\feter artık. Parti içinde konn-
şulması gereken meselelerimizi
basuda konuşmayın. Bundan ben
değil, partimiz yıpranır. Ben gör-
düğünüz gibi çok rabadm" dedi.
Akbulut, partinin gizli kalması
gereken toplantılanrun ertesi gûn
gazetelerde yer aldığmı, bakanla-
rın ve ANAP milletvekillerinin
demeçler vererek parti içi sorun-
lan kamuoyunda tartıştıklarını
ifade ederek konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Parti içerisinde çeşitli sıkıntı-
lar oiabilir. Bu sıkıntılan kendi
içimizde çözmeiiyiz. Meseleleri-
mizi parti içinde konuşmalıyız.
Herkes en ufak bir sıkıntısını bi-
le getirsin, partinin yetkili organ-
laımda konuşalım. Ama görüyo-
ram Id hâlâ basın yoluyla demeç-
ler verih>or. En gizli kalması ge-
reken toplantılanmız bile ertesi
giin basında çıkıyor. Bnnlan kim
veriyor? Ne maksatla veriliyor?
Şunu söyleyeyim ki bn tip hadi-
selerden ben yıpranmam. Ben
gördüğünuz gibi çok rahabm.
Bnndan yıpranan partimiz olur."
DYP kongresine ilgi
Devlet Bakanı MusUfa Taşar,
ANAP kulisinde gazetecilerle
sohbet ederken büyük kongrenin
eylül ya da ekimde yapılmasının
mümkün olmadığım, ocak sonu-
na dahi zor yetişeceğini söyledi.
Taşar, daha sonra kongrenin ace-
le yapılmasına gerek olrnadığını
belirterek "Kongre için acele
edenler DYP kongresine mi yetiş-
meye çalışıyor?" dedi.
Taşar'ın adını vermeden suçla-
dığı Hasan Celal Güzel ise gaze-
tecilerin konuya ilişkin soruları-
na, "DYP kongresinin Urihini
bümediği" karşıhğını verdi. Gü-
zel, "DYP kongresinin Urihini o
bildigine göre demek ki Sayın Ta-
şar DYP kongresini benden da-
ha yakından izliyor" dedi.
Kongrenin en yakın tarihte ya-
pılmasına ilişkin yeni bir takvim
hazırladıklanm ve istenirse kong-
renin ağustos sonuna dahi yeti-
şebileceğini söyleyen Güzel, "An-
cak bizim illa eylül diye ısranmız
yok. Ekim de oiabilir demiştik.
O zaman DYP kongresi geçiyor"
biçiminde konuştu. Güzel sözle-
rini özetle şöyle sürdürdü:
"Mesut Yılmaz, Mehmet Kece-
ciler, Ekrem Pakdemirli kongre-
nin eylül ayında yapılmasını isti-
yorlardı. Hatta son giine kadar
da bnnn savundular. Üstelik
Mehmet Çevik, kendilerinin iste-
ği üzerine önerge hazırlayıp im-
za topladı. Ama kendileri imza-
lamadüar ve MKYK'da fikir de-
ğiştirdiler. Son anda neden fikir
degiştirdiler? Yoksa gökten bir
emir mi geldi?"
Başbakan Yıldınm Akbulut,
ANAP'ın 71 il başkamna birer
mektup göndererek 14 nisan cu-
martesi günü İstanbul'da toplan-
tıya çağırdı.
ANAP'm üst düzey yöneticileri
ile bazı bakanların da katüması
beklenen toplantıda, ANAP'ın
genel siyasi durumu ve hüküme-
tin çalışmalan değerlendirilecek.
Başbakan Yıldınm Akbulut'un,
il başkanlanndan kongre ile ilgili
görüşlerini de alacağı bildirildi.
IZMIR'den HİKMET ÇETİHKAYA
Sakın ola ki
İZMİR — DYP'nin ara seçim
istemine SHP de destek veriyor.
Erken kongre havasında olan
ANAP, milletvekili ara seçimle-
rine yanaşır mı?
ANAP kurmayları ara seçim-
den yana değiller. ANAP'ta Ge-
nel Başkan ve Başbakan Yıldı-
rım Akbulut'a başkaldıran Keçe-
ciler, Pakdemirli, Güzel ve Yıl-
maz da ara seçim yanlısı görül-
müyorlar. Ancak SHP ve DYP,
ara seçim için bastıracak.
ANAP'ın kendi kendine oynadı-
ğı "evcilik oyunu"nu bozmaya
çalışacaklar.
ANAP'ta "erken kongre hava-
sı" son iki gündür balon gibi
söndü. Yine birlik ve berabetiik
türküleri söylenmeye başlandı.
ANAP Genel Başkanı ve Başba-
kan Yıldınm Akbulut'u sert dille
elestirenler, kan degişimi iste-
yenler sus pus oldular. Çanka-
ya'dan gelen buyruk, erken
kongre havasında olanları kara
kara düşündürmeye başladı.
Çok ivedi bir buyruk, Çanka-
ya'dan ANAP örgütlerine yayıl-
maya başladı. Bu arada Başba-
kan Yıldınm Akbulut, il başkan-
larına bir mektup gonderdi.
Mektup özeti şöyle:
— 14 nisan cumartesi gûnü
İstanbul Tarabya Oteli'nde il
başkanlanyla bir toplantı yapıla-
caktır. Toplantıda parti içi sorun-
lar görüşülecektir.
ANAP içinde "Akbulut'la bu
gemi yürümez" diyen muhafa-
zakâriaria liberaller telaşlandılar
Dün sabah teleton trafiği bir
hayli sıkışıktı. Herkes birbirine
soruyordu:
— Durduk yere İstanbul'da il
başkanlanyla toplantı neyin ha-
bercisi...
Kimi milletvekilleri konuyu tar-
tışırken Çankaya'nın devreye gir-
diğini soytüyordu. Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal, önceki gün
Bakanlar Kurulu toplantısında,
Güneydoğu'daki olaylara ilişkin
bir dizi önlem paketini önerirken
ANAP içindeki sorunlara da de-
ğinmiş miydi?
Bir liberal milletvekili "Yine
neler oluyor acaba?" deyip ek-
liyordu:
— Sayın Cumhurbaşkanı er-
ken kongreden yana değil. Bu-
nu kimi bakan arkadaşlarımıza
söylemiş. Sayın Özal, "Ne erken
olsun ne geç olsun" diyormuş.
Partiyi önümüzdeki seçime ye-
ni seçilecek genel başkan ve
MKYK götüreceğine göre kılı
kırk yarmada yarar görüyormuş.
ANAP'ta genel hava, "erken
kongre" için ayağa kalkanların
bu uyarıdan sonra geri çekildik-
leri yolunda Cumartesi günü İs-
tanbul'da Tarabya Oteli'nde ya-
pılacak il başkanları toplantısın-
da da yukanda anlatmaya çalış-
tığımız gelişmeler ANAP Genel
Başkanı ve Başbakan Yıldınm
Akbulut tarafından "tane tane"
anlablacak. ANAP'ın çtğ gibi bü-
yüdüğü, sular seller gibi kıriara
yayıldığı, her geçen gün kökle-
şip büyüdüğü, eski gücüne ka-
vuştuğu yine Akbulut tarafından
il başkanlarına aktarılacak.
Sakın ola ki bir il başkanı çı-
kıp sormasın şöyle bir soru:
— Büyûyüp yayılıyoruz, coş-
kun ırmaklar gibi akıyoruz, ama
Kırşehir'den sonra bir de Pazar-
cık'ta seçim yitirdik. Bunun ne-
denini açıklar mısınız Sayın Ge-
nel Başkanım?
ANAP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Akbulut bılsınler ki şu ya-
nıtı verecektir yine "tane tane",
ama çok sert bir biçemle:
— Bizi beğenmeyen bu par-
tiden çekıp gider...
6 Mayıs, Hıdrellez Kültür ve BaharBayramı olarak kutlanacak
1 Mayıs'a alternatif bayramKültür Bakanlığı, 12 Eylül öncesi yasada
"bahar bayramı" olarak anılan 1 Mayıs yerine 6
Mayıs'ı "Hıdrellez Kültür ve Bahar Bayramı"
ilan etti. Söz konusu bayramın bu yıldan
itibaren kutlanmaya başlanacağı ve camilerde
tanıtımının yapılacağı duyuruldu.
ANKARA (Cumhuriyet Bttro-
su) — 12 Eylül döneminde "res-
mi tatil günü" olmaktan çıkanlan,
ANAP hükümetinin de "işçi
bayramı" olarak kutlanmasına sı-
cak bakmadığj 1 Mayıs'a "alter-
natifbulundu. Kültür Bakanlığı,
12 Eylül öncesi yasada "Bahar
Bayramı" olarak anılan 1 Mayıs
yerine 6 mayısı "Hıdrellez Kültür
ve Bahar Bayramı" ilan etti. Hıd-
rellez Kültür ve Bahar Bayramı-
nın, bu yıldan itibaren kutlanma-
ya başlanacağı ve camilerde cuma
vaazlannda tanıtımının yapılaca-
ğı duyuruldu. Bayram nedeniyle
okullarda çeşitli etkinliklerin ger-
çekleştirileceği ve Ankara'da Kul-
tür Bakanı Namık Kemal Zey-
bek'in de kaülacağı bir "devlet
töreni" düzenlenecegi öğrenildi.
Bütün dünyada işçi bayramı
olarak kutlanan 1 Mayıs'ın yak-
laşmasıyla birlikte, tartışması da
başladı. Türkiye'de Uk kez 1909 yı-
lında kutlanan, daha sonra cunı-
huriyetin ılk yıllannda da "işçi
bayranu" olarak kutlanması sü-
ren, 27 Mayıs 1935'te 2739 sayılı
yasayla "bahar bayramı" ilan edi-
len ve resmi tatil günü sayılan 1
Mayıs, 12 Eylül dftneminde "res-
mi tatil" olmaktan çıkanldı. 1
Mayıs'a "son darbeyi" ise Kültür
Bakanlığı vurdu.
Kültür Bakanlığı, 13.11.1989
gün ve 3072 sayılı valiliklere gön-
derdiği yaayla, Hıdrellez'in 1990
yılından itibaren "Hıdrellez Kül-
tür ve Bahar Bayramı" olarak kut-
lanacağını duyurdu. Valilikler ka-
nalıyla bütün okullara gönderilen
yazıda da il ve ilce merkezlerinde
"kutlama komiteleri" kurulacağı
ve okullarda çeşitli etkinliklerin
gerçekleştirileceği kaydedildi.
Devlet töreni
6 Mayıs Hıdrellez Kültür ve Ba-
har Bayramı için Ankara'da "dev-
let töreni" düzenlenecegi saptan-
dı. Ankara Valiliği tarafından ha-
zırlanan bayram programında, to-
renin Atatürk Orman Çiftliği'nde
gerçekleşeceği belirtildi. Bayram
töreninde, Kültür Bakanı Namık
Kemal Zeybek'in yanı sıra Anka-
ra Valisi Saffet Ankan Bedük ile
Ankara Kültür Müdürü Yahya
Aksoy'un da birer konuşma yapa-
cağı kaydedildi. Programda Hıd-
rellez Kültür ve Bahar Bayramı tö-
retJnde gerçekleştirilecek etkinlik-
ler şöyle sıralandı:
"Halk oyunlan gösterileri, Be-
lediye Kent Orkestrası'nın konse-
ri, uçurtma vanşması ve ödül tö-
reni (Seymenler Parkı, Abdi lpek-
çi Parkı, Demetevler ParkıI, bahar
bayramı balonlannın nçurnlması
(AOÇ), halk muziği konseri, Ka-
ragöz kukla gösterileri, bando
Polis Teşkilatı 145 yaşmda
tstanbul Haber Servisi — Türk Polis
Teşkilatı'nın 145. kuruluş yıldonümii tüm
yurtta törenlerle kutlandı. Cumhurb'aşkanı
Turgut Özal. Başbakan Yıldınm Akbulut,
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ve DYP
Genel Başkanı Sülevman Demirel
yayımladıkları mesajlarla Polis Haftası'nı
kutladılar. Polis Akademisi ve Koleji
öğrencileri ile trafik poüslerinin Ankara
Atatürk Bulvan'ndaki geçit resmi ilgiyle
izlendi. İstanbul'da Emniyet Müdürü
Hamdi Ardalı ile polis şeflerinin katıldığı
tören sonrası, Sirkeci'deki Emniyet
Müdurlüğü binasında polis sergisi açıldı.
Sergide en büyük ilgiyi Narkotik ve Çevik
Kuvvet'e bağlı bölümler topladı. Sergiyi
gezenlere broşürler dağıtıldı, uyuşturucu
ve bagımlılık yapan maddeler konusunda
aynntıh bilgi verildi. Çevik Kuvvet
standını gezen bir grup Kur'an kursu
öğrencisi, görevlilere silahlar, kalkan ve
kurşun geçirmez yelekler konusunda çeşitli
sorular yöneltip bilgi aldılar. (Fotoğraf:
Erdoğan Köseoğlu)
YENİ EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ NECATt BİLİCAN
w
Halkııı desteğiyle sonuca ulaşırız'
ÖMER YURTSEVEN
DENİZLt — Emniyet Genel
Müdürluğü'ne atanan Denizü Va-
lisi Necati Bilican, karakollann,
halkın korktuğu değil, huzur ve
güven duyduğu yer haline getiri-
leceğini söyledi. Bilican, polisin
egitimine büyük önem verilecegini
ve daha iyi ekonomik koşullara
sahip olması için çalışılacağını be-
lirtti. Güneydoğu Anadolu bölge-
sindeki terör olaylannm üzerine
halkla diyalog kurularak gıdilece-
ğini kaydeden Emniyet Genel
Müdürü, Prof. Muammer Aksoy
ve Çetin Emeç cinayetleri için de
"peşini bırakmayacağım" dedi.
Yeni Emniyet Genel Müdürü
Bilican, göreve başladıktan son-
ra yapmayı planladığı çalışmala-
n özetledi. Türkiye'deki asayiş ve
terör olaylan için genel bir değer-
lendirme yapan Necati Bilican,
konuya ilişkin sorularımızı şöyle
yanıtladı:
— Emniyet örgütünde ne gibi
degişikiikler düşünüyorsunuz?
BtLtCAN — Onceükle polisin
eğitim ve kültür seviyesini yükselt-
memiz gerekiyor. Bunu bir şart
olarak görüyorum. Yeni yetişen
polislerin ufku daha geniş. Daha
uygarca iletişim kurabiliyor. Bu-
nu biraz daha ileriye götürmek
için çalışacağım.
— Karakollar için yurttaşlann
bazı endişeleri var. Karakol adı-
nı duyunca ürperiyor. Bu konu-
daki görüşünüz nedir?
BtLlCAN — KarakoUar halkı-
mızın korktuğu değil, huzur ve
güven bulduğu yer haline getiri-
lecektir. Polise tdkin edilen de
budur. Ancak bu anlayışın dışı-
na çıkanlar olabiliyor. Tabii bu-
nu önlemek de eğitime bağh bir
olay. Bu koııuda bazı önlemler
alacağız. Amacımız, vatandaşın
karakolu kendi evi gibi güvenli
görebilmesini sağlamaktır.
— Faili meçhul cinayetler için
•e gibi bir çahşmamz olacak?
BILtCAN — Polis teşkilatı bu
konuda gereken duyarlılığı göste-
riyor. Bundan eminim. Benim ya-
pacağım iş bu cinayetlerin peşini
bırakmamak olacak. Sonuca ula-
şıncaya kadar gayret sarfedece-
ğim. Bu, bir anlamda polisin sı-
navıdır. Çünkü olaylar ortaya çı-
kanlınca halkın polis teşkilatına
olan güveni de artıyor. Cinayet-
lerin aydınlatılması için tüm im-
kânlar seferber edilecektir.
— Polis teşkilatında dincilerin
ağıriıklı olduğu soylenivor. Buna
katılıyor musunuz?
BtLİCAN — Böyle bir seyi ka-
bul etmiyorum. Birtakım insanla-
ra bakarak genelleme yapmak
yanlış. Hiç kimse yasalardan üs-
tün değildir. Yasalara aykın dü-
şünce ve tutum içindeki görevli-
ler hakkında gereken yapılır.
Bundan kimsenin şüphesi olma-
sın.
— Güneydoğu Anadoln bölge-
sindeki terör olaylan ve polisin
halka davranışlan konusunda ne-
ler düşünüyorsunuz?
BlLICAN — Terör olaylan,
üzerinde önemle duracağımız bir
konu. Çünkü devletin bütünlüğü-
nû ilgilendiriyor. Şimdiden bir
açıklama yapmam yanlış olur.
Ancak şu kadannı söyleyeyim,
polis teşkilatı terör olaylannı ön-
leyecek güçtedir. Biz bu gücü en
iyi şekilde kullanmayı pîanlıyo-
ruz. Burada önemli olan oiayla-
nn üzerine yöre halkıyla diyalog
kurularak gidilmesidir. Bunun
mutlaka sağlanması lazım. Çün-
kü halkın desteğiyle sonuca ulaş-
mak daha kolay olur. Bunu göz-
ardı edemeyiz. O nedenle gerekli
tedbirler alınacak ve mücadelede
etkin olan her yöntem denenecek-
tir.
— Polisin vatandaşa körü mn-
amelesi için neler söylersiniz?
BtLİCAN — Vatandaşa her ne
sebeple olursa olsun kötü muame-
le eden görevliler hakkında gere-
ken yapıhr. Halkımız bu konuda
endişeye kapılmasın. Polis halk-
la bütünleşebildiği sürece başan-
ya ulaşabiUr. Polis-halk diyaloğu-
na büyük bir önem vereceğiz.
PORTRE NECATİ BİLİCAN
Valiliği döneminde tarikatlar yaygınlaştı
Emniyet Genel Müdürluğü'ne atanan
Necati Bilican, disipline önem veren bir
yapıya sahip. Protokol kurallanna büyük
özen gösteren ve bu yuzden vergi
rekortmenlerinin ödüllendirildiği bir
törende "Sayın Valim" diye hitap
edilmediği için sinirlenen Bilican,
çevresinde "kuralcı" olarak biliniyor.
Sosyal faaliyetlerde bir hayli etken olan
Bilican'ın turizm, spor, kültür, sanat,
özel ilgi alanlan içinde. SHP Genel
Sekreter Yardımcısı Adnan Keskin'in
Denizli İl Başkanı iken ANAP'ın valisi
olmakla suçladığı Necati Bilican basınla
diyaloğa büyük bir önem veriyor.
Denizli'de görev yaptığı 5 yıllık sürede
meydana gelen irtica, fişleme ve öğrenci
olaylarında yasalara uyan Bilican, çoğu
kez genel değerlendirmelerle yetiniyor.
Tarikatların pilot bölge seçtiği Denizh'de
Necati Bilican döneminde Süleymancı,
Nurcu ve Nakşibendiler yaygın bir
biçimde örgutlendi. Bu dönem içinde
sayılan 50'yi bulan tarikat yurdunun
sayısı, yapıhnakta olanlarla birlikte 60'a
yükselmesi bekleniyor. Bilican döneminde
Kızılcaböluk kasabasında Süleymancılara
ait bir yurtta kalan Bekir Ediz ile
Aydoğdu köyünde Kuran kursanı giden
Süleyman Öksüz adlı öğrencilerin intihar
etmeleri Denizli'yi gündemde tutmuştu.
Bu arada Çivril ve Tavas ilçelerinde
belediye hoparlörlerinden dua okunması
olayına Bilican müdahale etmezken olaya
savcüık kanahyla İzmir DGM el koymuş
ve yayınları laikliğe aykırı bulmuştu.
Bilican'ın "kuralcılıgT'na bir ornek de
Vali Yardımcısı Mehmet Baytimur'u içkili
olarak makamına geldiği için açığa
alması, çalışma hayatına ilişkin sık sık iç
genelgeler yayımlayarak daire müdürlerini
uyarması, halkla diyaloğa önem veren
Necati Bilican, 1941 yılında Kars'ın Pasof
ilçesinde doğdu. 1965 yılında tstanbul
Hukuk Fakültesi'nden mezun olan
Bilican, Samsun'un Ladik, Aydın'ın
Yenipazar, Usak'ın Karahallı ve Van'ın
Gürpınar ilçelerinde kaymakamlık
yaptıktan sonra 1980 yılında Içişleri
Bakanlığı Özlük İşleri Genel Müdür
Yardımcılığı görevine getirildi. Daha
sonra Bodrum'a kaymakam olarak
atanan Bilican, 1984 yılında İçişleri
Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü
görevini 1 yıl yürüttükten sonra 1985
yılında Denizli Valiliği'ne atandı. Bilican
evli ve 2 çocuk babası.
MAVİ DÜNYA'YA GÖNUL VERENLER
Windsurf:DOĞRU
DURUŞ VEÖNEMİ
YELKEN
YARIŞINDATRİM
DtN! ZCÎNıN
NİSAN 1990 *^ SAYI:72
"DenizdeveEvinizde
o ıeuiMi»ıST 339 31 0?
Yeni yazı dizlsi
SADUN BORONUN
KISMET'İ KARADENİZ'DE
Sadun BORO.dünya denızle-
rinden sonra Karadeniz'i de
dolaştı
isunbul'dan Hopa'ya kadar
yaklaşık 4 ay süren bu yolcu-
luğu Sadun BORO.kendine
özgü ü&lubu ile kaleme aldı.
Karadeniz'in özellikleri.bilin-
meyen koylar ve ilginc öykü-
ler bu vazıda...
Vas/
GAZETECİ
EV
ARIYOR
(Kiralık)
Kadıköy (iskeleye yakın),
Beşiktaş, Ortaköy
2 oda bir salon,
kaloriferli
Tel: 512 05 05 - 452-453
konseri, konser,tiyatrogösterile-
ri (Resim Heykel Müzesi Salonn)"
Öte yandan bayram ile ilgili ola-
rak Ankara'da "tertip komitesi"
kurulduğu öğrenildi. Tertip komi-
tesi tarafından il ve ilçe milli eği-
tim müdürlüklerine gönderilen
12.1.1990 tarihli yazıda, Hıdrellez
Bahar ve Kültür Bayramı'nın an-
lam ve öneminin bütün camiler-
de cuma vaazlanyta anlatılacağı
bildirildi. Yazıda şöyle denildi:
"Başkent Ankara'da 6 Mayıs
1990 Hıdrellez Kültür ve Bahar
Bayramı'nın park ve bahçeierde,
şehir meydanlannda anlamlı bir
şekilde bir kültür navası içerisin-
de kutlanması için programlar ge-
liştirilmiştir. Aynca bahar bayra-
mının onune gelen 4 mayıs cuma
günü, ginün anlam ve önemini
belirten, Hıdrellez geienegini an-
latan ve bugünün bir Kültür ve
Bahar Bayramı olarak kutlaup
değeriendirilmesini saglayan vaaz-
lann camilerde yapılması karar-
laştinlmış olup bu hususta il raüf-
tülügü gerekli duyurulan ilgilile-
re yapacakür."
Tertip komitesinin okullara
gönderdiği yazıda, bayram günü
çeşitli etkinlikler düzenlenecegi
belirtilirken piknik yerleri bakı-
mından zengin olan Kınlcaha-
mam, Haymana, Çamhdere, Çu-
buk, Bala, Gölbaşı, Elmadağ,
Beypazan gibi ilçelerde özel prog-
ramlar uygulanacağı ifade edildi.
Yazıda, okullarda hıdrellez gelene-
ğini ve bahar-kültur bayramı ko-
nulannı işleyen resim, kompozis-
yon yanşmalan açüması da isten-
di.
Güzel'e suçlama(Baştarafi 1. Sayfada)
lan yerden başka bir yerde kullan-
mak ve almak"la suçlandı. Mum-
cu'nun bu gerekçelerle sekiz yıl-
dan aşağı olmamak üzere cezalan-
dınlması istendi. Gazeteci Gur-
kan'ın da "Gizli kalması devletin
emıüyeti ve dabili j'ahut beynelmi-
lel siyasi menfaati icabı olan ma-
lumaa istihsal etme" suçunun yanı
sıra "gizli kalması lazım gelen
menfaati ifşa ettiği" gerekçesiyle
de toplam 15 yıla kadar hapis ce-
zasıyla cezalandmlması önerildi.
Devlet Güvenlik Mahkemesi
Savcısı Coşkun'un hazırladığı id-
dianamede Hasan Celal Güzel'in
dokunulmazlığımn kaldınlması
istenirken de şoyle denildi: "Ana-
vatan Partisi Milletvekili Hasan
Celal Güzel hakkında Türk Ceza
Yasası'nın 132/2, 136/1 ve 188.
maddeleri gereğince gizli kalma-
sı devletin emniyeti ve dahili bey-
nHmilel siyasi menfaatleri icabın-
dan olan bilgileri, malumab istih-
sal etmek, aynca ifşa etmek, teh-
dit ve şantaj yapmak suçlanndan
dokunulmazlığımn kaidınlması
için Adalet Bakanlığı ve Turkiye
Büyük Millet Meclisi'ne muraca-
at edildi."
İddianamede, sanık Hande
Şevkat Mumcu'nun Dışişleri Ba-
kanlığı'nda çalıştığı, Siyasal Bil-
giler Fakültesi'nde okul yühgı çı-
kanrken Hasan Celal Güzel ile ta-
nıştığı, daha sonra bu tanışıklığın
hissi ilişkiye dönüştüğü ve mek-
tuplaşma dahil her yol kullamla-
rak ilişkinin sürdürüldüğü, Han-
de Mumcu'nun 1988 yılında Ha-
san Celal Güzel'den aynlmak is-
tediği, ancak Gflzel'in bu ilişkinin
bitirilmesine karşı çıktığı kayde-
dildi. İddianamede, Mumcu'nun
yazdığı aşk mektuplarını Hasan
Celal Güzel'in, "Bnnlan aUene,
Bakan Mesut Yılmaz'a verir seni
mahvederim" diye tehdit unsuru
olarak kullandığı öne sürüldü.
Mumcu ve Gürkan hakkında
hazırlanan iddianamede Hande
Şevkat Mumcu'nun Hasan Celal
Güzel ile ilişkisi sırasmda kızlığı-
nı kaybettiği de iddia edilerek
Mumcu'nun Özal - Bush görüş-
mesi tutanaklannı Hasan Celal
Güzel'e "Uişkiyi bitirmeye ran ol-
masının karşüığı" olarak verdiği
kaydedildi.
Mumcu'nun Dışişleri Bakanlı-
ğı'ndaki kripto tutanaklannı al-
dıktan sonra, Türk Kadımnı Güç-
lendirme Vakfı'nda fotokopi et-
tiği ve Hasan Celal Güzel'e ver-
diği öne sürülen iddianamede,
Güzel'in iyi arkadaşı olan Uluç
Gürkan'a Özal-Büsh' görüşmesi
tutanaklarının bu yolla ulaştığı
bildirildi.
tddianamede, Mumcu'nun
Türk Ceza Yasası'nın ilgili mad-
desi uyannca 8 yıldan az olma-
mak üzere, Gürkan'ın ise Dışişleri
Bakanlığı'ndaki kripto tutanakla-
rıyla aym olan haberi Güneş ga-
zetesinde yazdığı için 15 yıla ka-
dar hapis cezası istemiyle cezalan-
dınlması istendi. tddianamede sa-
nıklardan Hande Şevkat Mum-
cu'nun açık ve samimi ikrarı sa-
nık Uluç Gürkan'ın tevil yollu ik-
rarı, soruşturraa sırasmda dinle-
nen Dışişleri Bakanlığı Müsteşa-
n Tugay Özçeri'nin beyanı ve yer
gösterme tutanağı ile suçun işlen-
diğine kanaat getirildiği be-
lirtildi...
Devlet Güvenlik Mahkemesi
BaşsavcılığVnın iddianamesi ile
açüan dava Ankara Devlet Gü-
venlik Mahkemesi'nde gö-
rülecek...
UBA'nın öğle saatlerinde geçtiği
haber saat 19.45'te Anadolu Ajaıı-
sı bültenlerinde yer aldı. DGM
Savcısı Ülkü Coşkun AA'nın so-
rulannı yanıtlarken iddianame ya-
zımuun tamamlanarak mahkeme-
ye verildiğini, iddianamede Gür-
kan hakkında 8-15 yıl ağır hapis
cezası isteminde bulunulduğunu
söyledi. AA'nın haberinde "Coş-
kun, iddianamede Uluç Gürkan'ın
göriişme tutanaklannı ANAP Ga-
ziantep MilletvekiK Hasan Celal
Güzel'den aldığının da belirtildi-
gini söyledi" ifadesi yer aldı. An-
cak bu haberde Hasan Celal Gü-
zel'in ismi başka bir şekilde geç-
miyor.
Gürkan ne diyor?
Güneş Gazetesi Ankara temsil-
cisi ve yazarı Ulnç Gürkan UBA^
nın haberi üzerine kendisine yö-
neltilen soruları şöyle yanıtladı:
"Şu anda iddianame hakkında
sağlam bir fikre sahip degilim. Bu
konuda basına geçen haberler dı-
şında bilgim >ok. Hakkımda da-
va açıkugını da bilmiyonım. Avu-
kabm, basına sızdınlan haber
doğnıysa, iddianamede bana Ha-
san Celal Guzel larafından Özal
- Bush gönışmesinin tutanaklan-
nın verildiği one surulüyor. Bu ke-
sinlikle doğru değildir. Istelik,
gerçeğe son derece aykındır. Ba-
sına sızdınlan iddianamede, sor-
gulamada benim, belgeyi Hasan
Celal Güzel'den aldığınu kabul et-
tiğim yolunda bazı beyanlar yer
alıyor. Sorguda bana Hasan Ce-
lal Güzel ile ilgili bir soru bile yö-
neltilmemiştir ve zaten gercek de
böyle değildir. Hakkımda dava
açıldığını daha ben bile ögrenme-
den, kamuoyunda dikkati çeken
bir politikacı ile konu arasında
ilişki kuran, heyecan yaratan id-
dialann basına sızdınlması, sau-
ki siyasi bir komplo varmış izle-
nimini yaretayor. Bu sızmanın, ba-
sına Güneydoğu olaylan için san-
sür getirildiği gün ortaya çıkması
da dikkat çekicidir. İddianameyi
gormeden daha ileri bir şey söy-
lemek istemiyorum."
Hasan Celal Güzel, Cumhuri-
yet muhabirinin sorusu üzerine bu
konuda bugün Meclis'te bir basın
toplantısı düzenleyeceğini şimdi-
lik konuşmak istemediğini söyle-
di.
Bu arada ANAP kulisinde Ha-
san Celal Güzel'e "komplo" ku-
rulduğu söylentileri yayıldı. Bazı
ANAP genel başkan yardımcıla-
nnın, Güzel hakkındaki iddialar-
dan gecen hafta bilgileri olduğu
öne sürüldü.
Hasan Celal Güzel dokunul-
mazlığımn kaldınlması isteminın
ANAP kulisinde duyulması üze-
rine yakın arkadaşlarını telefon-
la arayarak "kendisine komplo^
kunılduğunu" bildirdiğı öğrenil-
di.
PORTRE
HANDE ŞEVKAT
MUMCU
Kitapsever
1963 yılında Bursa'da
doğdu. Hacettepe
Üniversitesi'nde ikinci
sınıftayken Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi'ne yatay geçiş
yaptı. Aynı fakültenin
Uluslararası Ilişkiler
Bölümü'nü 1987 yılında
bitirdi. 1987'nin kasım
ayında TBMM
Kütüphanesi'nde
memuriyete başiadı. 1988
sonbahannda Dışişleri
Bakanhğı'nın açtığı sınavı
kazanarak Pasifîk ve
Amerika Bölgesi
Dairesi'nde çalışmaya
başladı. Hande Şevkat
Mumcu, çevresinde çok
yönlü kişiliğiyle tanınıyor.
Hande Mumcu, babasınm
arkadaşı olan Hasan Celal
Güzel'le 1987'de fakülte
yıllığı için bir arkadaşı ile
birlikte röportaj yaptı. 1987
SBF yıllığmda yayımlanan
röportajda Güzel, "tnek
bayramı nedir?", "Sizce
Mülkiyeülik nedir?",
"Mülkiye ile ilgili
anılanmzı anlabr mısınız?"
gibi sorulan yanıtlarken
röportaj yapanlara,
"Çocuklar, SBF
öğrencileriyle karşılaşmca
insanın aklına ister istemez
h«p siyasi olaylar geliyor"
diyor.
SBF yılhğında Hande
Mumcu'nun kimüği
"latillerde TV için film
çeviren, uluslararası
Doyutlarda bir cevresi olan,
mankenlik yapan, araba
kullanmayı çok seven" bir
kişi olarak belirtiliyor ve
kitapseverliği için "tüm
parasını kitaplara
yatınyor" deniliyor.
Ytllıkta Hande için "Ya
kaleminden kan damlayan
bir gazeteci ya da çok iyi
bir diplomat olacaktır.
Beiki ikisini birden olur"
ifadesi kullamlıyor.