Katalog

11 NİSAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/U Demirag'ın kardeşi vunıldu • tstanbul Haber Servisi — Haien yaşammı yurtdışında sttrdüren sanatçı Melike Demirağ'ın erkek kardeşi Muhteşem Demirağ kendi işlettiği butiğınin önünde vuruldu. Tiyatro ve sinema oyunculuğu da yapan Muhteşem Demirağ, dün 21.00 sıralannda Teşvikiye Caddesi 101 numaradaki butiğinin onünde kımliği belirlenemeyen bir kişınin saldınsına uğradı. Saldında Muhteşem Demirağ'ın sağ ayak topuğundan tek kurşunla vurulduğu bildirildi. Demirağ olaydan sonra Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldınldı. Muhteşem Demirağ'ın bir alacak- verecek sorunu nedeniyle çek-senet mafyası diye bilinen gnıpça vurulduğu öne sürüldü. İdam mahkûmu Kınalı'nın yaşı • tstanbul Haber Servisi — Rahmanlar'da 1980 yılında meydana gelen olayda üç Tekel işçisinı öldürdüğü iddiasıyla yargılanarak idama mahkûm edilen Necati Kınalı'nın yaşı konusunda verilen üç ayrı rapor, dava konusu oldu. Nüfus kaydında 1962 doğumlu olarak görülen Kınau hakkında 1983 Yılında yargüandığı mahkemece istenen adli tıp raporunda "Olay sırasında 20 yaşındadır" rapom verilmesine karşın, Yargıtay tarafından hakkında verilen idam cezası bozulmuştu. Geçen yıl Adli Tıp 4. thtisas Kurulu'nca olay sırasında 18 yaşını doldurmuş olduğu belirtilen Kınalı, önceki gün Selimiye 2 Numarah Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nde duruşmaya çıktı. Kınalı'nın avukatı Nebi Barlas, nüfus kaydının yanhşlığı kanıtlanmadan müvekkilinin yaşının mahkemenin isteği doğrultusunda büyütulerek idama mahkûm edilmesinin insanlığa ve adalete sığmadığım söyledi. 4 Medya Gtineşrne toplatma • tstanbul Haber Servisi — Medya Guneşı Dergisi'nin Nisan 1990 tarihli 13. sayısı toplatıldı. Istanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce alınan toplatma karannın Istanbul Basın Savcılığı'nın "Kürtçe dil dersleri vermek, Kurtçe şiirler yazılmak suretiyle Kürtçe'nin anadil olarak kullanılmasına ve yayılmasına yönelik propaganda sürdürüldüğü" yolundaki istemi üzerine alındığı bildirildi. Toplatma karanyla ilgili olarak dergiden yapılan açıklamada ise karar, protesto edildi. 'Deniz Kurdu' yann bitiyor • tstanbul Haber Servisi — Türk Silahlı Kuvvetleri'nin planlı tatbıkatlarından olan Deniz Kurdu-1/90 tatbikatı yann sona eriyor. Tatbikata katılan savaş gemileri, Karadeniz'de su ustu ve hava hedeflerine hakiki mermilerle atışlar yaptıktan sonra Karadeniz Ereğli, Bartın, Sinop, Amasra ve Samsun limanlannda demirlediler. SHP GenelBaşkanv "Açıklananönlemler 'zirve'degündemegelmedi" Iııöııü: Sansür kabul edilmez'Aneak savaş halinde../ SHP Genel Başkanı İnönü, partisinin grup toplantısmda yaptığı konuşmada, açıklanan önlemlerin zirvede gündeme gelmediğini belirterek basına yönelik sansür uygulamasının ancak savaş halinde olabileceğini söyledi. (Bajtarafı 1. Sayfada) önce Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın başkanhğmda, parti lider- lerinin bir araya geldiği toplantı- da ise alınan bu kararlann hiçbi- risinin öneri olarak sunulmadığı- nı söyledi. Inönü, Bakanlar Kuru- lu önlemlerinin (Milli Güvenlik Kurulu) MGK kararlan doğrultu- sunda çıkmış olabileceğini, ama "zirve'*de kendilerine getirüen ön- lemler arasında bunlann yer alma- dığını bildirdi. SHP lideri, can gü- venliğjni sağlamanın hükumetle- rin başta gelen görevi oiduğunu, ancak bunu yaparken, halkm des- teğini sağlamanın da ilk şart oi- duğunu kaydederek "bir ilk fikir o4arak" önleraler konusunda özet- le şu göruşlere yer verdi: — Gctirilen önlemlerin içinde Şırnak ve Batman'ın il yapılma» gibi bölgenin getişmesine yönelik olaalar var. Bunlan desteUemek dogal davranış olacakür. Orada çahşan devlet gorrtiilerine tazrni- •adar verilraesi, orada bir anlam- da yafamayı kolaylaşbrmak dog- rultusuada getirilenler, destekle- nebilecek önlemler. Ama şiipne- tta. bölgetun sosyoefcoaoaA diue- yini yuksdtmek için düsnnülecek öntemlerİB bu kadar olmadıgını ifade etmek isti>orum. — Botiin bn önlemler hüknme- tin sonnnlulntanda. Hiikiiınet bnıüan getkrjor. Biz sadece leröre karşı davranışı destekliyoruz. Ama hükamete gnvenimiz yok. Arkasnda halk destegi otmadiguu biliyoruz. — Gettrilen önlemler arasında insan bakian ve demokrasi açısın- daa kabnl edemeyecetimiz, s s n - •amayacagnnız olanlan da var. Bir Unesi bölge (hsına ikamete Demirel: Sürgün çare değildir'Kuyucu Murat Paşa ledbirleri* DYP lideri "Kuyucu Murat Paşa tedbirlerine varız, demedik" diye konuşarak Milli Güvenlik Kurulu'nu göreve çağırdı. (Baştara/t 1. Sayfada) dınldığı sanılan bir olaym bir sü- re sonra yeniden ortaya çıktığı- nı bildiren Demirel, Türkiye Cumhuriyeti devletinin guvenli- ğinden sonımlu makamın Milli Güvenlik Kurulu oiduğunu söy- ledi, kurulun olayları iyi takip, çözüm konusundaki tavsiyeleri- ni bir an önce ortaya koyması çağnsmda bulundu. Demirel, MGK'nın görevini yapmaması durumunda anayasa- ya göre sonımlu olacağını kay- detti. Sürgünün hiçbir şekilde tedbir olamayacağını belirten Demirel, 12 Eylül öncesinde olaylann ön- lenmesi için kendisinden Dersim, Takrir-i Sukûn, Surgün ve tstik- lal Mahkemeleri kanunlan isten- memesini söylediğini anlatarak daha önce de uygulanan sürgünün yaralannın yıllar geçmesine kar- şın kapatılmadığını belirtti. Demi- rel, Bakanlar Kurulu'ndan çıkan önlemler konusunda daha sonra şunları söyledi: "Tedbirierin içini bilmiyonu, ama hiç kimse 'Bunlar her tedbi- re varız, alın tedbiri' dediler, 'Şimdi yan çiziyorlar' demesin. 'Biz her tedbire vanz' dedigimiz zaman 'Kuyucu Murat Paşa ted- birine vanz' demedik. Hukuk ted- birierine, insan haklan tedbirieri- remizde." Basına sansür ve ce- za arttınmına da deginen De- mirel şunlan söyledi: "GazetecUer de nihayet ba memleketin çocuklan. Gazeteci- lerin gazetecilik yapma hevesiyle birtakım haberieri eğer oraya za- rar verecekse bunlar gazetedler- le konuşularak da yapılacak şey- lerdir. Pekala oramn idarecbi di- yebilir ki şu haberieri rica ediyo- rnz vermeyin bir sure. Ama bu- na eg>r bir yasak getirirseniz o za- man basınla devlet guçtainin ara- sını açarsımz. Bence bu meseiede kamnoyonn devletin yanında tnt- ması fevkalade önemli. Bakanlar Kurulu nun Güney- doğu için 90 bin yeni kadro verü- mesi karanru da eieştiren Demi- letın böylece o yörelere daha ça buk, daha geniş ve daha etkin ola- rak gıdebileceğinı belirtti. DYP lideri Demirel, dün öğle saatlerinde de Sunye'nin Ankara Büyükelçisi Aziz Al Rıfai ile gö- rüştü ve Sunye'nin topraklan üze- rinde Türkiye aleyhıne faaliyetle- re izin vermemesini ıstedi. Demi- rel, görüşme konusunda şu bilgı- yi verdi; "Kendisi Suriye"de eskıyalann ustlenmedigiıi söyledi. Hadutlar- dan geçit vermemek için eikrin- den geleni yapnklannı, ancak Be- kaa Vadisindekidıımmakendfle- rinia de hâkim olamadıgıaı ifade etti. Bekaa Vadisi dısında, Suriye topraklan iizerinde Türkiye aley- hine hiçbir harekete musamaha et- meyeceUerini söyiedi. Bendeken- ne vanz. İnsan Haklan Beyanna- r e | . b u n u n h a n 8 ' a m a c a hizmet d i s İ B e Suriye'nİB komşuluk flişki- mesi'nin 9. maddesinde 'Sürgün insan haklanna ters düşer' den- miştir. Sürgun bir seyin tedbiri de defil açıkca söyleyeyim. Sörgiin çok denenmi?Ür bizim devlet Ma- edeceğini kesüremediğini bildirdi. Demirel, Batman ve Şırnak'ın il yapüması kararma ise destek verdi ve bunun vakit gecirilmeden yapılmasını istedi. Demirel, dev- leri miinasebetiyle böyle bir şey yapmaması, topraklan iizerinde Türkiye aleyhine faaliyetlere izin vcrmemesi gerektigıni söyledlm. O da teminat veıtH." PEGASUS Dünyanın önde gelen havayollannın tercihi. Dünya havacılık tarihinin en fezla ilgi gören uçağı. Türkiye'nin Sun Express Havayollan ve Pegasus Havayollan ile birlikte dunyanın 60 havayolu, filolan için dogru seçimi yaptılar. Boeing 737'yi seçtiler. Çünkü 737 zamanında kalktş sağlama oranı en yüksek jet uçağıdır. Kullanımı randımanhdır. Yolcu kapasitesi 100 ile 150 arasında değişen ve fcırklı bir pilotaj eğitimi gerektirme>'en üç modeli vardır. Ve hepsinden önemlisi, Boeing 737, yolculann kısa ve orta mesafe yolculuklannda tercih ettikleri jet uçağıdır. Çünkü 737 konforlu ve rahat bir yolculuk sağlar. Boeing 737. Dünya havayollannın tercihi. Boeing 737. Türkiye için doğru seçim. Osmanh Padişahı Osman H. (Genç) dönemi sadrazamlanndandır. Enderun'da yetişti. 1576'da Yeraen BeyleTbeyi iken büyük servet edindiği gerekçesi ile Istanbul'a çağnldı ve hapsedildi. Daha sonra bağışlanarak çeşitli savaş ve seferlere katıİdı. 16O3'te 4. vezir olarak divana girdi. 1606'da Zitvatorok Antlaşması'nı imzaladı. Ayru yıl, Anadotu'da başlayan Cdali isyanlarını bastırabileceği ihtimali ile sadrazamlığa getirildi. Isyanlan bastırdığı su-ada öldüntüğü Celalıleri kuyulara gömdürdüğü için "kuyucn" lakabını alnuştı. zoriamak usuli. Biz geçtigimiz yv- hn 9. ayıoda CHaganöstü Hal Ya- sası'ndaki benzer bir bükmün ip- tali için yasa önermişük. Dolayı- sıyla şimdi boyle bir usuliın yeni- den nygulanmai'nı kabul edeme- yiz. Şimdi getirilen şekliyle daha vomnşahlmış göıünüyor. Ama bi- zim dDşiindagnmüz boyle bir yo- la gitmeden orada hazuın sağla- manın mamkün oldntndnr. — Başka bir önlem olarak ge- Ürilen demokrasi içinde kabaln zor olan, nznn snreU miimkün ol- mayan, ancak çok kısa süırkrde nygnlanıcak olan bir mesele de basının yayımlayacağı haberieri engHlemek. Bir çatışma halinde, bir savaj haÜMİe bntttn dnnyada, demokrasilerde o kısa snrelerde basının haberierine sansâr konu- tabiHr. Bn demokrasilerde göralen bir olaydır. Ama ozun bir süre ideta normai bir durnm gibi ba- sında çıkan haberieri engdlemek, bunu kabul edemeyiz. Şimdi ge- tirilen onlemin boyle bir havası var. Anadil konuşulsun SHP lideri, bu konuya üişlcin olarak, 2932 sayılı yasanın kaldı- nlması yönünde bir öneride bu- lunduklannı, ancak hükümetin bu konuda bir "işareti" olmadıgına değinirken de şöyle konuştu: "Ülkemizi bölmek isteyenleri halkımızda, ajTilık yaratacak pro- pagandalannı etkisiz bırakmanın en önemli bir yolu vataadaşlann dogal ihtiyaçlannın devletimiz ta- rafından karşılandığını ve Tirk demokrasisinde herkesin ana di- lini isterse rahatça konuşabilece- ğini, resmi diün Turkçe oİdnğnnu, ama herkesin de hiçbir zoriuk, baslu altında kalmadıgını göster- mekdr." DîĞER TEPKİLER Yılmaz: Grev ertelemesi sıkıntı getirirHaber Merkezi — Güneydoğu Anadolu Bölgesı'ndeki terör olay- larına karşı Cumhurbaşkanı Özal başkanlığında önceki gün topla- nan Bakanlar Kurulu'nca alınan kararlar parlamento dışı siyasi partiler, sendikalar, basın kuruluş- ları ve İnsan Haklan Derneği'nce tepkiyle karşılandı. RP Genel Sekreteri Oguzhan Asfltürk, tedbirler alınırken insan haklanna saygılı olunması, "inanç hürriyetinin tam manada sağlan- ması" gerektığını belirterek şun- lan söyledi: "Bunun dışında sade- ce emniyet ledbirieri ile hnznrn te- mia etmek mamkün degildir.*' O leme yetkisinin valilere verilmesi- nin ileride büyük sıkıntılara neden olabileceğini ifade etti. Valilere yetki verme durumunun tekrar gözden geçirilmesini isteyen Ytl- maz, "Zaten Türkiye'de mevcnt Grev Yasası, bir hayli boşluklar- la ve noksanlıklaria dolndur. Bir de bunun yanı sıra bunu ilave et- mek suretiyle Türkiye'de grev mü- essesesinin ortadan kalkmasını mı istiyoriar?" dedi. Tarım-lş Genel Başkanı Sabri özdeş, "Grev yasaklanması halin- de işçiler hakiannı aramayacaklar- dır. Daha doğrusu işveren ne ve- rirse onn alacaklardır. Ben bu uy- SP Genel Sekreteri Yalçın Bö- golamayı olumsuz göıüyonun' yükdagh da şu tepkıyi gösterdı: diye konuştu "ANAP iktidan ve zirvede ona ' . . D . w . . . „ destek verenler, pariamentonnn , P«rol-ş Başkanı Mnnlr Ce,- variığıyl. bağdaşmayan bir prog- i " ^ t c m e ' »"?«? haklanmn baa rama boyun egmişlerdir. SHpTe * » ü ™ n l k l u d ^ a ^ a r a s ı n d a n Ç" DYP'nin bugnn kararnameye yö- k - İ c a k "** b a ^ <****» gerek- - - - tığını savunarak bu uygulama üe her türlü hak ve özgürluğün tam manasıyla işlemeyeceği anlamına geidiğini bildirdi. y nelttigi eleştirileria hiçbir degeri yokrar." Basın Konseyi Başkaru Okuy Ekşi, yazıh açıklamasında, Gü- neydoğu'daki bölücü faaliyetlerin onlenmesi için yeni tedbirierin alınmasını anladıklannı ve hükü- metin bu yöndeki çabalanna des- tek olmayı, Türkiye Cumhuriye- ti'nin birer vatandaşı olarak gaze- tecilenn de görev saydığını belirt- ti. Ancak gazetecinin hem içinde yaşadığı topluma hem de tüm in- sanlığa temel borcunun, gerçekleri bulup bozmadan ve abartmadan kamuoyuna aktarmak olmduğu- nu vurguladı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Orhan Erinç, "1990 yıhmn Türkiye Cum- huriyeti'ni 19. ytzjılın sansür ve surgun uygnlamalan ile yonetme- ye kalkışmak yarardan çok zarar doguracaktır" dedi. TGS Genel Başkanı Erinç, Ba- kanlar Kurulu'nda alınan karar- larla, basına getirilen yeni ceza ve sınırlamalarla ilgili olarak yaptı- ğı açıklamada, çağ atlama iddia- sındaki bir siyasal iktidann yülar öncesinin Takrir-i Sükfln ya da Tahkikat Encümeni Kurulmasına Dair Kanun'a benzer önlemlerle terör sorununa çözüm bulacağına inanmasının, Türk basının ve ça- hşanlanmn yanı sıra vatandaşlar için de bir talihsizlik oiduğunu be- lirtti. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanvekili Rah- mi Yıldırun, Güneydoğu Anado- lu Bölgesi'ndeki terör olaylanmn önlenmesine yönelik olarak alınan kararlar kapsamındaki basına dö- nUk kısulamalan tepkiyle karşıla- dı. Yıldınm, şunlan söyledi: "Sansür kararnamesi, iktidann basını kara gözluklo, şeytanın avnkatı, amigo olarak gören ve Amerikan sermayesi geküginde iş- lerin dizekcetim savnnan anlayı- şında degisiklik ohnadıgını orta- ya koymaktadır." Olağanüstü Hal Yasası'nda de- ğişiklik öngören karamame ile grev, lokavt yetkisinin kullarulma- sını, ırade beyanı, referandum gi- bi sendikal faaliyetleri durdurma ya da izne bağlama yetkisinin va- lilere tanınması sendikacuann tep- kisıne yol açu. Türk-tş Genel Baş- kanı Şevket Yılmaz, grevleri erte- İnsan Haklan Derneği Genel Başkanı Nevzat Hdvaa'nın tepki- si de şöyle oldu: "Sornnan cöziinrii için baskı ve şiddetm dozunn artnrroak gibi bir egiümin bulundugu anlaşıhyor. CMaylar gerekçe gosterilerek zaten sınıîiı olan hak arama yollannın iyice tıkanması duşnnuluyor. Ge- lişmeler kaygı vericidir." Akbulut: Amaç destekçileri cezalandırmak ANKARA (Cumhuriyet BSrora) — Başbakan Yıkfa- mn Akbalut, MGK'nın tav- dyesi üzerine Bakanlar Kuru- lu'nca alınan kararlann, "Bölge Vaösi'ne yerieşlm M- ^İ l l jftflcU vtrtijiy" söyledi. BOtgedeki terör olayiannı ön- fcmede tüm kunüuslara görev dOştttğünü kaydeden Akbu- rat, devktia olaylann fistesin- den gekbüecek gûcte olduğu- nu yineledi. Akbulut, "Ama terOrfetİerin vnr-kaç taktiği •edeaiyte, olaylan önlemede baıt mifkttller ortaya pkmbOmektedir" dedi. "Söahh teröre karşı sfiak- ta mfiaKİete vRfiece^", son yülarda polisin niteliğinin art- tığını ve nicelik olarak da iyi- lejtinimeye çalısıldığuu kay- deden Akbulut, getekli yasal dOzenlemderin Bakanlar Ku- nıin'Bda yapüdığını anımsat- tı. Akbulut, "Amaç, o yöre- de teröristlen yataklık eden- krtn eezabuMbnhBasulır. Ted- birierin temefi bndar " biçi- minde konuştu. Akbulut, teröristlerin yöre baUamn giysilerini kullandık- larmı, bu nedenle ayırt edil- mekte güçlük çekildiğini ifa- de ederek, "Az kisi de oka bnnlara yardımcı olaoiar T«r"dedi.