02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DîŞ HABERLER 11 NtSAN 1990 YUNANİSTAN Miçotakis başbakanlığa atandıYeni hükümeti kurma görevini cumhurbaşkanından dün alan YDP lideri Konstantin Miçotakis'in, kabinesini bugün açıklaması bekleniyor. Ünlü besteci Mikis Theodorakis'in kültür bakanı olabileceği bildiriliyor. Miçotakis'in anayasa uyannca yarın cumhurbaşkanlığında yapılacak dini törenle ant içmesi ve en geç 15 gün içinde parlamentodan güvenoyu istemesi gerekiyor. STELYO BERBERAKİS ZAFER ARAPKtRLİ ATİNA — Yunanıstan'da pazar günku seçimler sonucu en çok oyu alarak 150 san- dalye kazanan Yeni Demokrasi Partisi li- deri Konstantin Miçotakis, dün cumhurbaş- kanından hüküraeti kurraa görevini aldı. Miçotakis'in yeni kabineyi bugün açıklama- sı bekleniyor. 8 nisan seçimlerinde en fazla oyu alan ve geçen yilki seçimlere göre oyunu bir mik- tar da arttıran Yeni Demokrasi Partisi li- deri, seçimin 48 saat sonrasında başbakan- lık görevini aldı. Cumhurbaşkam Hristos Sartzetakis tarafından dün öğle saatlerin- de kabul edilen Miçotakis, kabinesini en geç bugun açıklayabileceğini soyledi. Yeni Yu- nanistan hükiimetinde hangi isimlerin yer alacağına ilişkin çeşitli tahminler üzerinde durulurken, Dışişleri Bakanlığı'na, geçen kasım ayında kurulan 'Milli Birlik' hüku- metinde aynı göreve getirilen Andonis Sa- maras ve Savunma Bakanlığı'na ise Yan- nis Varvicvotis'in getirilmesi bekleniyor. Seçirnlere Yeni Demokrasi Partisi adayı olarak katılan ve pariamentoya gırmeyi ba- şaran ünlü besteci Mikis Theodorakis'in ise Kultür Bakanı olmasından söz ediliyor. Yunanistan'm yeni Başbakanı Konstan- tin Miçotakis'in anayasa uyannca yarın Cumhurbaşkanhğı'nda yapılacak dini tö- renle yemin etmesi ve kabinesi için en geç 15 gün içinde parlamentodan güvenoyu is- temesi gerekiyor. Bu süre 26 veya 27 nisan günu dolacak. Parlamento ise 23 nisan gü- nu ilk kez toplanacak. Yeni Yunan Parlamentosu'nun günde- minde, hükümetin guvenoylamasının yanı- sıra, kendi başkanını ve ülkenin yeni cum- hurbaşkanıru seçme görevi de bulunuyor. Geçen şubat ve raart aylarında yapılan üç tur oylamada da belirlenemeyen cumhur- başkanhğı için en giıçlü adayın, Miçotakis'- in tercihi olan eski cumhurbaşkanı ve baş- bakanlardan Konstantin Karamanlis oldu- ğu bildiriliyor. Öte yandan, Yunanıstan'da pazar günu yapılan genel seçimleri izlemek için Batı Trakya'ya gelen iki Turk gazeteçisinin dün akşam tehdit edildiği ve otomobillerine ha- sar verildiği bildirildi. Güraülcine'de kimliği meçhul kişiler, Hürriyet Gazetesi muhabirleri Lötftt Kara- kaş ve Gurbet Gökçe'nin, kaldıkları Rodo- pi otelinin önünde park ettikleri 34 KU 125 plakalı Renault marka otomobillcrinin las- tiklerini bıçakla patlattılar ve sıleceklerıni kırdılar. Türk gazetecilerinin olayı polise bildirmeleri üzerine otele gelen Yunanlı em- niyet görevlisi Dalamanidis'in de Karakaş ile Gökçe'ye "Halinize şükredin. olomo- bilinize boraba bile koyabilirlcrdi. Bizim ya- pabileceğimiz bir sey yok" deıiiğı oğrenildi. Türk gazetecilerc "Bu ibtardı. Başınıza daha kötıi şeyler gelmemesini Uti>orsanız bir an önee Gümülcine'yi lerk edin" denildi. POR TRE KONSTAINTtS MİÇOTAKİS Türkiye ile özlü diyalog Yunanistan'da Baş- bakanlık görevini alan Konstantin Mi- çotakis, 1918 yılında Girit Adası'nda doğ- du. Evli ve üç çocuk babası. Atina Hukuk Fakültesi mezunu. Ikinci Dunya Sava- şı'nda Almanya işga- line karşı savaştı. tki kez Naziler tarafın- dan tutuklandı ve ölüme mahkûm edil- di. Ancak her ikisinde de esir mübade- lesi ve genel af nedeniyle kurtuldu. Sava- şın sona ermesiyle Girit'te "KYR1X" ga- zetesini çıkardı. 1946 yılında rnilletvekili se- çildi. 1951 yılında Ekonomi Bakan Yardım- cılığı'na getirıldi. 1963-1964 yılları arasın- da Ekonomi Bakanlığı yaptı. Miçotakis, Andreas Papandıru'nun babası Yeorgios Papandreu'nun 1965 dönemi başkanhğın- da bir grup milletvekiliyle birlikte hükümet- ten aynldı. Miçotakis, Türk-Yunan ilişkile- ri konusunda iki ülke arasında "Içten ve ödö" bir diyaloğun başlamasını istiyor. Bu diyaloğun kayıtsız şartsız başlamasından ya- na bir tutum içinde olan Miçotakis, Kıbrıs sonınunun çözümü için Türkiye'nin, ada- daki askerlerini çekerek iyi niyetini göster- mesi gerektiğine inanıyor. ANKARA Yunan seçimlerinin sonucu umut verici Ankara, Batı Trakya'da iki Türk adayın seçilmesini "azınlık sorununa çözüm getirilmesi yolunda olumlu bir gelişme" olarak yorumladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Yu- nanistan'da pazar günü yapılan seçimlerin sonuçlan bir yılı aşkın bir süredir askıda olan Türk-Yunan diyalog sürecinin yeniden başlaması konusunda umut verdi. Ankara'- da dikkatler, Yeni Demokrasi Partisi lide- ri Konstantin Miçotakis'in kuracağı hükü- mete çevrildi. Dışişleri Bakanlığı çevreleri, istikraıh bir hükümetin kurulmasının Türk- Yunan ilişkileri açısından önemli olduğu- nu bildirdiler. Bu arada, Batı Trakya'da Türk azınlığa mensup iki bağımsız adayın seçilmesi, bu azınlığın sorunlanna çözüm getirilmesi bakımından 'olumlu bir gelişme' olarak yorumlandı. Dışişleri Bakanlığı çevreleri, Yunanis- tan'daki siyasi tablonun önceki seçimlere göre daha fazla "netlik" kazandığını söy- lediler. Buna rağmen, Yeni Demokrasi Par- tisi'nin, sadece 150 rnilletvekili çıkararak hükümeti kurmak için gerekli olan 151 san- dalyeye, Demokratik Yenilik Partisi'nin (DIANA) desteğiyle ulaşabilmesinin, "ku- nılacak olan hükümetin, yine de kınlabi- lir bir nitelik taşryacagını" gosterdiğinı be- lirttiler. tstıkrarlı bir hükümetin ise Türk-Yunan diyaloğu açısından önemli olduğunu bildi- ren bu çevreler, dikkatlerini şimdilik Mi- çotakis'in oluşturacağıjcabineye çevirdiler. Secim sonuçlarınm, Turkiye ile bir diya- log sürecinin yeniden başlaması için "en azından nazari planda" imkân sağlayaca- ğı için "olumlu"' olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden bu çevreler şu görüş- lere yer verdiler: "Araa Miçotakis hükümeti, Türkiye ile böyle bir di>aloğa girmeyi gerçekten iste- yecek midir? Buna ne ölçüde hazırdır ve ar- zuludur? Onu bep birlikte görecegiz. Bizim tımudumuz, karşımızda ciddi bir diyaloga girebileceğimiz bir hükümetin ortaya çık- ması ve bu hükümetin böyle bir arzuda ol- masıdır." Dışişleri çevTelerinin Miçotakis'in "katı bir müzakereci" olduğuna ilişkin belirtiler hakkındaki bir soruya yarutlan ise "kaü ol- ması önemli değil, yeter ki tutarh olsnn" şeklindeydi. Söz konusu çevreler, Dr. Sadık Ahmet ile Ahmet Faikoglu'nun Batı Trakya'da ba- ğımsız aday olarak seçilmiş olmalarını da "olumlu bir gelişme" olarak yorumladılar. Böylece Türk azınlığın sorunlanna çözüm getirilmesi bakımından bir olanak doğdu- ğunu bildiren bu çevreler şunlan söyledi- ler: "Türkiye'nin amacı, Batı Trakya sonı- nunun altinı kaynatmak değil. tsiediğimiz, azınlık sorunlanna çözüm getirilmesidir. Miçotakis de azınlık meselesini bir sorun olarak kabul ettiğine dair bazı sinyıüer ver- miştir. Buradaki iradenin nasıl ortaya çı- kacağını göreceğiz." ÇÎN Sincan'da kanlı olaylar PEKtN (AA) — Çin'in kuzeybatısında- ki Sincan bölgesindeki kanşıklıklara ilişkin son haberlere göre Müslümanların başlat- tıklan ayaklanma askeri birliklerce bastınl- dı. Kanşıklıklar sırasında askerlerin en az 50 kişiyi öldürdüğü bildirildi. Bölgede cami ve Müslumanlara ait okul- lann sayısının sınırlandınlmasına yönelik resmi girişimler uzerine başlayan huzursuz- luklan görüşmek üzere gönderilen iki Çin- li görüşmecinin de öldürüldüğü haber ve- rildi. Reuters ajansının, bölgeden yeni dönen îsveçli turist bir çiftten aldığı bilgilere da- yanarak verdiği habere göre olaylar soyle ge- lişti: Kaşgar kentine 50 km uzaklıktaki bir ka- sabada, Kırgızlar'ın yeni bir cami yapma- larının engellenmesi uzerine başlayan ayak- lanma, diğer yerleşim birimlerine de yayıl- dı. Olaylan yatıştırmak için bölgeye gönde- rilen iki Çinli yetküi öldürüldü. Bunun üze- rine bölgeye gönderilen askeri birlikler, ayaklanmayı bastırma çabalan sırasında en az 50 kişiyi öldürdüler. tsveçli çift, bu haberleri söz konusu yer- leşim birimlerinden yaklaşık 1000 km uzak- lıkta bulunan, Sincan bölgesinin başkenti Urumçi'de aldıklarını, olaylara tanık olma- dıklarını ve ayaklanmanın başladğı Kaşgar yakınlarındaki söz konusu kasabanın adı- nı bilmediklerini söylediler. GÜRCtSTAN'DA GÖSTERİ — Gurcistan Cumhuriyeti'nde son zamanlarda huzursuzlugun arttiğı gözleniyor. Geçen yü güvenlik gncleri ile çabşmalar sırasında ölen 20 kişiyi anmak için başkent Tiflis'te duzenlenen gosterfoe on binlerce kişi katıldı. (Fotoğraf: Reuter) LtTVANYA Moskova baskıyı arttırıyorMihail Gorbaçov, Litvanya'da gerginliğin artması halinde, cumhuriyette doğrudan kendine bağlı bir yönetim oluşturulabileceğini söyledi. Litvanya Devlet Başkanı Landsbergis ise Moskova'nın Litvanya'ya uygulayacağı yeni ekonomik ve politik yaptırımlan " Gorbaçov'un yeni bir tehdidi" olarak niteledi. MOSKOVA (Ajanslar) — Litvanya Dev- let Başkanı Vytutas Lansbergis SSCB Baş- kanhk Konseyi'nin Lıtvanya'ya yeni "eko- nomik ve politik" yaptınmlar uygulaması- na ilişkin onceki gece açıklanan kararlarm, Başkan Gorbaçov'un "yeni bir tehdidi" ol- duğunu söyledi. Gorbaçov ise Litvanya'da, bu cumhuri- yetin bağımsızlık ilan etmesinden sonra baş- gösteren gerginliğin halk arasında çatışma- lara dönüşmesi halinde, doğrudan kendisi- ne bağlı bir yönetim oluşturulabileceğini söyledi. Gorbaçov, dün kabul ettiği Komsomol (SBKP Gençlik Kolu) heyetinin, ülke sorun- lanna ilişkin sorulannı yanıtlarken Litvanya Parlamentosunun aldığı bağımsızlık kara- rını 'maceracılık' olarak niteledi. Bu yönde ahnacak bir kararın mutlaka bir halkoylamasına dayandınlması gerekti- ğini belirten Mihail Gorbaçov, Litvanya hal- kırun bağımsızlık istediğini bildiğini ve bu sorunun, federasyonun yenilenmesi çerçe- vesinde getirilecek düzenlemelerle çözüm- lenmesi gerektiğini kaydetti. Gorbaçov, Litvanya'daki gerginliği siya- si yollarla gidermeye çahştıklannı, ancak gerginliğin çatışmalara dönüşmesi halinde, bu cumhuriyette doğrudan kendisine bağlı bir yönetim kurulabileceğini bildirdi. Litvanya sonınunun, Moskova'yı nyaret etmekte olan lngiltere Dışişleri Bakanı Do- uglas Hurd'un, Sovyet meslektaşı Eduard Şevardnadze'yle yaptığı göruşmelerde de gündeme geldiği bildirildi. Landsberps, önceki gece Başkanlık Kon- seyi'nin karannın açıklanmasmdan sonra Vilnius'ta dUzenlediği basın toplantısında, bağımsızlık karannı geri çekmelerinin söz konusu olmadığını yineleyerek Moskova'- yı yeniden görüşmeye çağırdı. Landsbergis, Gorbaçov'un bu yeni teh- dıdinin, Batılı lıderlere, "Gorbaçov'un, kendisi hakkında yaratılan görantüye uy- madığını ispat edeceğini" savundu. Lands- bergis, Litvanyalılara da Moskova'nın da- ha sert önJemler almasına neden olacak ey- lemlerden kaçmılması çağrısında bulundu. Sovyet Komunist Partisi'nin yayın organı Pravda, alışılmadık bir uygulamayla mil- liyetçi Sajudis örgütünün (Halk Cephesi) li- derlerinden biriyle yapılmış bir söyleşiyi ya- yımladı. Sajudis örgütünün liderlerinden Andnıs KubOus, Pravda'ya verdiği müla- katta, bağımsızlık ilanında acele ettikleri yolundaki göriişleri reddetti. Kubilus, Sajudis'in şu anda büyük kent- lerde gtiçlü olduğunu, Litvanya'nın kırsal halkı içinde de örgütlendikten sonra siyasi bir partiye dönüşmeyi tasarladığını kaydet- ti. Buna karşılık Litvanya'daki SBKP yan- lısı Litvanya Komunist Partisi'nin ikinci sekreteri Vladislav Shved, Sajudis örgütü- nü, Litvanya'yı "Neo-Stalinist" bir yola sokmakla suçladı. Shved, bağımsızlık ila- rundan sonra Litvanya'daki komünistlerin "kıyıma ugradığım" iddıa etti. Letonya sıraya girdi AP'nin haberine göre diğer bir Baltık cumhuriyeti olan Letonya'da da önümüz- deki ay toplanacak olan Yüksek Sovyet'in bağımsızlık karan alacağı açıklandı. Ozgiir Letonyalılar Dunya Federasyonu Yönetim Kurulu'nun Londra yakınlarında Letter- vvorz'da düzenlediği bir toplantıda konu- şan Letonya kökenli Amerikalı Olars Kal- nins "Litvanya ve Estonya'da yapılan ha- tahuın tekrarlanmayacağiın" söyledi. Kal- nins, Letonya yöneticilerinin hukumet kur- maya ve taraftarlannı bürokrasinin çeşitli kademelerine yerleştirmeye çaiışacaklannı, ancak ondan sonra Moskova'dan aynlmayı gündeme getireceklerini de belirtti. ABD, Kanada, Avustralya ve Avrupa ül- kelerinden gelen Letonyalılar, toplantıda özgür Letonya'nın hangi yollarla kurulabi- leceğini tartıştılar. Savunulan göriışlerden bir tanesi, Letonya tahvillerinin piyasaya çı- karılmasmı öngörüyor. 1945 yılında tsrail Devleti'nin kumlabilmesi amacıyla aynı şe- kilde piyasaya tsrail tahvilleri sürülmüştü. Letonya Yüksek Sovyet Geçici Başkanı Anatolijs Gorbunovs da Cenevre'de pazar- tesi günü yaptığı açıklamada, parlamento- da Sovyetler Birliği'nden ayrılık karannın alınacağını, ancak bağımsızlığın aşamalı olarak gerçekleştirileceğini belirtti. Cumar- tesi gunü Letonya Komunist Partisi Kong- resi'nde partinin Merkez KP'den ayrılma- sı yönündeki teklif reddedilmişti. Bu arada Washingıon'daki SSCB Büyü- kelçiliği'nde bir basın toplanösı düzenleyen SSCB Dışişleri Bakanlığı tnsan Haklan Da- iresi Başkanı Yuri Resetov, toplantıda Sov- yet hükumetinin Litvanya'mn bağımsızlı- ğına karşı çıkmasının, guney eyaletlerinin ABD'den aynlmasını engellemek isteyen Abraham Lincoln'ün mücadelesine benze- diğini söyledi. Resetov, önceki gün Washington'da dü- zenlediği basın toplantısında, "Abraham Lincoln'ün 1865'teki bir konuşmasında, birliği bozmak isteyen güçlere karşı müca- dele ettiğini söylediğini hatırlatarak "Ab- raham Lincoln, böylece Amerikan birliği- ni kurtardı" dedi. "Yıllardan beri Litvanya, Letonya ve Es- tonya ile birlikte olduklannı" bildiren Yu- ri Resetov, "Bizi birleştiren bağtann, bir- tigimizin bozulmasına yol açabilecek gerek- çderden daha güçlü oldtıgnna inanıyornm" diye konuştu. Resetov, Litvanya'nın geleceğine parla- mento karanyla değil, halk oyuyla karar ve- rilmesi gerektiğini kaydetti. Washington'daki Litvanya diplomatik temsilciliği işgüderi Stasys Losoraitis de Lit- vanya'nın SSCB tarafından ilhakının Ba- tılı güçlerce tanınmaması nedeniyle "Sov- yetler'in geri çekilmesi gerektiğini" söyle- dK İsveç heyetine vize verilmedi Ote yandan, Isveç Dışişleri Bakanlığı, 18-20 nisan tarihlerinde Litvanya'ya gide- cek bir tsveç kültür heyetine SSCB tarafın- dan Litvanya'ya giriş vizesi verilmediğini açıkladı. D.ALMANYA Yeni hükümet4 Bir an önce Batı'ya ilhak' diyor Maiziere başbakanlığındaki muhafazakâr ağırlıklı koalisyon, 1 temmuzda parasal birliğin sağlanmasını ve Almanya'nın NATO içinde kalmasını kararlaştırdı. DtLEK ZAPTÇIOĞLU D.BERIİN — D. Almanya'da hükümet, seçimlerden üç hafta sonra kuruldu. "Bi- yük koalbyon"da Muhafazakâr Almanya ittifakı, Liberaller ve Sosyal Demokratlar yer alıyor. Koalisyon pazarhğında 1 tem- muzdan itibaren Batı'nın para birimi olan Deutsche Mark'ın (DM) devralınması ka- rara bağlandı. Yeni hükümet Almanya'mn birleştikten sonra NATO içinde kalmasını, ancak NATO'nun işlev değiştinnesini ön- görüyor. D. Almanya'mn başkenti D.Berlin'de sancıb koalisyon görüşmderinden sonra ye- ni kabine nihayet belli oldu. Başbakanlık görevini Hıristiyan Demokrat Parti Genel Başkanı Lothar De Maiziere üstleniyor. Sağ ittifak içinde yer alan Alman Sosyal Birlik Partisi Genel Sekreteri Peter-Michael Dls- tel Içişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı oldu. Dışişleri Bakanlığı Sosyal Demokrat Parti lideri Marcns Meckel'e verildi. Sa- vunma ve Silahsızlanma Bakanlığı'na ise Demokratik Atılım Partisi lideri Papaz Ra- iner Eppelmann getirildi. Yeni hükümetteki 24 bakanlığın ve diğer görevlerin partilere dağılımı şöyle: Hıristi- yan Demokrat Parti (CDU) Başbakanlık ve Basın Sözcülüğü'nün yanı sıra Ekonomi, Spor ve Gençlik, Aile ve Kadın, Sağlık, Ula- şım, Çevre, Eğitim, Bilim ve Kültür Bakan- lıklannı üstleniyor. Sosyal Demokrat Par- ti (SPD) Dışişleri, Maliye, Ticaret, Çahş- ma ve Sosyal Yardım, Posta, Araştırma ve Teknoloji, Beslenme ve Spor olmak üzere yedi bakanlık elde etti. Liberallere Eyalet Bakanlığı'nın yanı sıra Adalet ve Imar ve tskân bakanlıklan verildi. Alman Sosyal Birlik Partisi (DSU) Başbakan Yardımcılı- ğı ile beraber Içişleri Bakanlığı'nı ve Eko- nomik tşbirliği Bakanlığı'nı devraldı. De- mokratik Atılım Partisi (DA) de Savunma ve Silahsızlanma Bakanlığı'nı elde etti. De Maiziere liderliğindeki yeni hükümet meclis gruplannın onayını aldıktan sonra ant içerek göreve başlayacak ve ne kadar süreceği henüz belli olmayan bir geçiş dö- neminde halkı temsil edecek. Koalisyonda ağırbkta olan muhafazakâr partiler, Batı'ya bir an önce ilhak olmaktan yana. Alman- ya'nın birleşmesi, koalisyon pazarhğmın da can alıcı noktasını oluşturdu. Hükümete katılan partiler 1 temmuzda parasal birli- ğin sağlanması ilkesinde birleştiler. Alman- ya'mn NATO içinde kalmasını, dolayısıy- la Doğu'nun da NATO'ya girmesini savu- nan yeni hükümet, NATO'nun işlev değiş- tirmesini istiyor. Buna göre NATO "tfc Vnraş" olarak adlandınlan saldınyı başlat- ma planmdan vazgeçmeli ve askeri işievin- den çok siyasi işlevine ağırlık vermeli. D.Berlin hükümeti, ülkeye NATO birlik- leri yerleştirilmemesini, yani Doğu'nun as- keri kanat dışında kalmasını istiyor. D.Almanya halkının ise yeni hükümet- ten bekledigi tek bir şey var: Batı ile birleş- meyi nızlandırmak, ama D. Almanlann bir- leşmeden zararlı çıkmamalannı sağlamak. Doğu Alman Markı'nın hangi kurdan Ba- tı Alman Markı'na çevrileceği, kiraların, ücret ve rnaaşlann, emekli maaşlan ile ban- kalardaki tasamıflann geleceği halkı en çok ilgilendiren konular. Yeni hükümetten, bu konularda Bonn'a karşı ağırlığıru koyma- sı bekleniyor. D.Almanya'mn elindeki ye- gâne koz ise hükümette değil halkta bulu- nuyor: Batıya göç tehdidi. "Eger mark bi- ze gebnezse, bb marka gjderiz" diyen D.A1- manlar gelişmeleri beğenmezse, bavullan- nı toplayıp Batı'ya akmaya hazır bekliyor- lar. Ortadoğu kimyasal silah deposuna dönüştü Ynkandaki tablo Time dergisinden alınmışbr. Dış Haberler Strvisi — Irak Devlet Baş- kanı Saddam Hüseyin'in 10 gün önce ts- rail'e savurduğu tehdidin yankılan sürüyor. Saddam, lsrail lrak'a saldırdığı takdirde bu ülkenin yarısını "kimyasal silahiarla yok edebileccklerini" söylemişti. Time dergisinin son sayısında, Ortado- ğu'daki ülkelerin çoğunda kimyasal silah bulunduğunu belirterek bölgeyi "barnt fıcısına" benzetiyor. Dergi lrak'ın yanı sı- ra Mısır, Iran, lsrail, Libya ve Suriye'nin de kimyasal silahlara ve bunlan hedefe ulaştıracak araçlara sahip olduklannı bil- diriyor. Dergiye göre lsrail Onadoğu'da ra- kipsiz silah üstünlüğünü yitirmiş durumda. lsrail, Arap ulkelerine kıyasla hâlâ tekno- lojik üstünlüğe sahip. Ayrıca hatırı sayılır bir nükleer silah deposu var. Ancak bir sa- vaş patladığı takdirde Irak ve Suriye'nin el- lerindeki füzeler ve kimyasal silahiarla ts- rail'e ağır kayıplar verdirebilecekleri de ke- sin. lsrail Saddam Hüseyin'in tehdidine bir karşılık olarak geçen haftanın başında, Ofek-2 casus uydusunu uzaya gönderdi. Batılı uzmanlara göre Tel Aviv böylece sa- vaş başlığını 2.500 km. uzağa götürebile- cek guçte füzelere sahip olduğunu kanıtla- dı. tsrail yetkilileri, Araplann füzelerine kar- şı bir "füze savaş" sistemi kurmayı düşü- nüyorlar. Eski ABD Başkanı Ronald Rea- gan'ın Yıldız Savaşlan projesinin ufak bir benzeri olacak olan bu sistem Arap füze- lennin tsrail'i vurmasını engelleyecek. Ba- tılı uzmanlar, lsrailli bilim adamlarının ABD'li meslektaşları ile yakın işbirliği için- de olduklannı, bu nedenle Yıldız Savaşla- n teknolojisi konusunda küçümsenemeye- cek bilgiye sahip olduklannı belirtiyorlar. Batılılan en fazla korkutan olgu, kimya- sal silahlara sahip Ortadoğu ülkelerinin he- men hepsinin otoriter yönetimler tarafın- dan yönetilmesi. Bu bakımdan silahlan kul- lanma karan ufak bir yönetici gnıbun te- kelinde bulunuyor. Bu olgu da bir kimya- sal savaş çıkması ihtimalini arttırıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle