Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
Romanya'da
gösterüer
• BÜKREŞ (AA) —
Romanya'da Tirgu
Murcş'teki etnik olaylardan
sonra hükümet aleyhtarı
gösteriler süniyor. Yaklaşık
3000 kişi dün de Bükreş'te
Macar azınlık ve hükümet
aleyhtan bir gösteri
düzenledi. Tirgu Mureş'te
hafta başından bu yana
Macar kökenlilerle
Rumenler arasında
meydana gelen çatışmalar,
Romanya ve Macaristan
arasında gerginliğe yol
açmış, Rumen milliyetçiler
Macar azınlık lehinde aldığı
kararlardan dolayı
hükümeti kınayan gösteriler
düzenlemişlerdi. Dünkü
gösteride başta hür
Rumenler Birliği Başkanı
olmak üzere söz .alan
konuşmacılar. "Devrim
öncesinin komünistleriyle
aynı uygulamalan yürüten"
hükümeti ve yaym
organlannı eleştirdiler.
Sovyet
Yahudileri
• KIBRIS (AP) — Sovyet
ve Israil yeıkilileri, Sovyet
Yahudilerınin İsrail'e
getiriiebilmesi ile ilgili deniz
hattı kurulabilmesi
amacıyia Kıbns ve
Yunanistan'ı ziyaret ettiler.
Arapça yayımlanan Al -
Hayat gazetesine göre
ziyaret sırasında
göçmenlerin Karadeniz'deki
Odessa lımanından tsrail'in
Hayfa limanına Kıbns ve
Yunan bandıralı gemilerle
aktanlması görüşüldü.
Yüzbinlerce Sovyet
Yahudisinin önümüzdeki
birkaç yü içinde İsrail'e göç
etmesi beklenıyor. Göç
SSCB'nin katı kurallannı
gevşetmesi ve ABD'nin
ülkeye girişi zorlaştırması
sonucu planlanmıştı. Arap
dünyası, göç sonucu
lsrail'in güçleneceği ve işgal
altındaki topraklara
yayılacağından endişe
duyuyor.
Mübarek-Esad
buluşması
• LEFKOŞA (AA) —
Suriye ve Mısır devlet
başkanları Hafız Esad ve
Hüsnü Mübarek, Libya'nın
Tobruk Hava Üssü'nde dün
"ilk kez" bir araya geldiler.
Lefkoşa'dan dinlenen Libya
Haber Ajansı JANA'ya
göre iki devlet başkanı
Libya'nın El Azm Hava
Üssü'nden Ingiliz
birliklerinin çekilmesinin
20. yıldönümü törenlerine
katılmak üzere geldikleri
Tobruk'ta, Libya lideri
Muammer Kaddafi
tarafından karşılandılar. İki
devlet başkanı daha sonra
ilk Rörüşmelerini yaptılar.
•Wörner'e
davet
' • BRÜKSEL (Reuter) —
NATO Genel Sekreteri
Manfred Wörner,
Önümüzdeki aylarda
Moskova, Prag ve
yarşova'yı ziyaret edecek.
Bir NATO Genel Sekreteri
ök kez Varşova Paktı
Ölkelerine gidiyor. Worner,
geçen aralık ayında
Brüksel'deki NATO
karargâhını ziyaret eden
SSCB Dışişleri Bakanı
Eduard Şevardnadze
tarafından davet edildi. Bir
NATO diplomatınm
değerlendirilmesine göre bu
ziyaret, Avrupa'da soğuk
savaşın sona erdiği
ğnlamına gelıyor.
Ermeni iddiası
P ATtNA (AA) —
Ermenistan Komünist
Partisi Merkez Komitesi
âyesi Haçik Simonyan,
Ermenistan Tarih Enstitüsü
Müdürü Pakrat Ulubabyan
Ve Ermenistan Akademisi
İarihi Araştırmalar
Enstitüsü üyesi Sevda
Sevan, Karabağ olaylarııun
İrkasinda Türkiye'nin de
bulunduğunu iddia ederek
Türkiye ile komşu olan tüm
âevletleri "Turancıhğa karşı
î$birliği"ne çağırdılar. Üç
Crmeni yetkili, Yunan
"Anti" dergisine verdikleri
demeçte, Bakü'deki
olaylardan kısa bir süre
dnce Azerbaycan Komünist
Partisi uyesi Başbakan
IJluttalibov'un Türkiye'yi
zjiyaret ederek bir dizi
anlaşma imzalamasının
tesaduf olmadığını ileri
sSireTek Turk ve Azeri
jfetkililerin her hafta bir
araya gelerek görüşmelerde
bulunduklarını iddia ettiler.
Yunanistan, renkli kampanya dönemiyle seçim havasına girdi
PASOK-Komünist flörtü8 nisanda yapılacak genel seçimler için
kampanyasını sürdüren PASOK lideri
Andreas Papandreu, komünistlerin
oluşturduğu SINASPISMOS'a göz
kırpıyor. Komünistlerin lideri Florakis
de Papandreu'yla aynı paralelde
mesajlar yayımlıyor. YDP lideri
Miçotakis ise önümüzdeki hafta son
kartını oynamaya çalışıyor. Plpıadrru — 'tşMriig' Florakis — -OtlMlir'
STELYO BERBERAKİS
LARİSSA — Yunanistan'daki
genel seçimlere iki hafta kala si-
yasi partüerin seçim kampanyalan
giderek hızlanıyor.
Bu çerçevede, Yeni Demokrasi
Partisi (YDP) lideri Konstantin
Miçotakis, dün Ege'deki Sakız ve
Limni Adası'nda; PASOK lideri
Andreas Papandreu ise Orta Yu-
nanistan'ın Larissa kentinde birer
konuşma yaptılar.
Aynı zamanda Yunanistan'ın,
1821 yılında Osmanlı yönetimine
karşı ayaklanmasının yıldönümü-
ne denk düşen bu seçim kampan-
yalannda "Türidye konusn" da iş-
lendi.
Böylelikle, 25 mart bağımsızlık
bayramını, bu yıl parti liderleriy-
le kutlama fırsatını elde eden La-
rissa ve Sakız ile Limni halkı, coş-
kulu gösteriler düzenledi.
Larissa kentinde konuşan And-
reas Papandreu, PASOK'un bu se-
çimlerde birinci parti durumuna
geçeceğini söyledi.
Tanmla uğraştığı için Yunanis-
tan'ın "matfagı" olarak tanınan
Larissa'da "tannT ağırlıklı konuş-
masında Papandreu, YDP'ıün bu
seçimlerde de tek başına iküdara
gelemeyeceğini vurguladı.
"Zafer geüyor" sloganları ara-
sında, Larissa meydanını doldu-
ran yüzbinlerce taraftarına sesle-
nen Papandreu, 8 nisan seçimle-
rinden sonra "cagdaş, demokratik
ve ilerici bir hükümetin" kurula-
cağından söz etti. Seçiralerden
sonra komünisılerden oluşan
"SINASPISMOS" Partisi'yle "or-
tak bir hükümet" kurulacağını
çağrıştıran Papandreu, bu arada
komünistlerin "904 FM" özel
radyo istasyonuna verdiği özel de-
meçte de aynı doğrultudaki görüş-
lerini sıraladı. Papandreu'nun bu
göruşleri "komünistkre buyük bir
açtlma" olarak kabul ediliyor.
Papandreu, sağ eğilimli Yeni
Deraokrasi Partisi'yle "biçbir
dnramda" koalisyon hükümeti
kurmayacağıra da belirttikten son-
ra "Yunanistan'ı Avrupa dognıi-
tusuna sokacak tek parti" olarak
PASOK'u gösterdi.
Yunanistan'da yaklaşık 9 aydan
bu yana suren "beürsizlik" döne-
minde ekonomi ve dış siyaset ko-
nularının "dondugnna" dikkati
çeken Papandreu, Yunan halkın-
dan "sol egilimii partüerin bıikii-
met kurmasına yardımcı olunma-
sını" istedi.
Papandreu, ülkenin geçirdıği
ekonomi krizine derhal
"çekidiizen'" verilmesi gerektiğine;
ve bunun yanı sıra dış siyasetinin
de "çolc yönlülnğünü" sürdurme-
sinin şart olduğunu kaydetti.
Papandre" bu konuda bölge
banşını ve Yunanistan'ın toprak
bütünlüğunü korumak amacıyia
silahlı kuvvetlerin güçlendirilme-
sini ve her türlü sıyasi çıkarlardan
uzak tutulması gerektiğini söyle-
di.
öte yandan Sakız ve Limni ada-
larında konuşan YDP lideri Mi-
çotakis, bu seçimlerde partisinin
"tek basma iktidar"a geleceginden
emin olduğunu söyledi.
PASOK ve komünistlerden olu-
şan SINASPISMGS liderlerine
karşı ağır suçlamalarda bulunan
Miçotakis, bu arada Turk-Yunan
ilişkilerindeki anlaşmazlıklannda
"diyalog" yoluyla çözümlenmesi
gerektiğini söyledi.
SINASPISMOS lideri Harılaos
Florakis de Midilli Adası'nda yap-
tığı konuşmasında, seçimlerden
sonra "ilerici ve demokratik bir
hükümet şeklinin" kurulmasından
yana olduğunu söyledi.
Florakis'in bu söyledikleri Pa-
pandreu'nun görüşleriyle "«yıu
paraleDik" taşıması, tüm ülkede
"PASOK ile SINASPISMOS"un
seçimlerden sonra "sartlı da ob«"
ortak bir hükümet kuracaklan ha-
vasmı estiriyor.
Ama YDP'nin bu seçimlerde
bir sürpriz yapması da söz konu-
su. YDP, geçen seçiralerde V* 46
oy toplamış ve 300 sandalyelik
parlamentoda 148 milletvekili çı-
karmıştı.
VUSTRALYA
Seçimlerde
Işçi Partisi
önde
Dış Haberier Servisi —
Avustralya'da önceki gün
yapılan genel seçimlerde
iktidardaki Işçi Partisi, çok az
bır oy farkıyla önde gidiyor.
Resmi sonuçlann bugün
açıklanacağı seçimlerin ilk
sonuçlarına göre, Işçi Partisi
1S0 sandalyeli parlamentoda 73
üyeliği garantiledi. Bir basın
toplannsı düzenleyen
Işçi Partisi lideri ve Başbakan
Bob Hawke, seçim galibiyetini
ilan etti. Resmi olmayan
sonuçlara göre 70 sandalyeyi
garantiye alan muhafazakâr
koalisyonun lideri Andrew
Peacock da seçimleri
kazandıklannı açıkladı. Resmi
olmayan sonuçlara göre 73
milletvekilliğini garantileyen
Işçi Partisi'nin, parlamentoda
çoğunluğu ele geçirmek için 2
sandalyeye daha sahip olması
gerekiyor.
Swissair ile
uçmanız ıçın
bir
düzineden
fazla
nedenvar!• «Zürih'e Istanbul'dan haftada 7, Ankara'dan 3, Izmir'den ise 2 direkt uçuş...
İşte size, dünyadaki 110 Svvissair hattı ile bağlantı kurabiLmeniz için bir
düzine neden! Bunun yanı sıra Swissair'in yerden göğe mükemmellikle
özdeşleşmiş hizmet anlayışı: Hoşgeldiniz ile başlayıp aynlana kadar
göreceğiniz dikkat dolu, özenli ve ayncalıklı yakın ilgi... Swissair ile uçmak
için başka neden düşünebiliyor musunuz?
LiBYA
HaveFin
iddiasına
yalanlama
Libya'nın BM temsilcisi,
Çekoslovakya Devlet
Başkanı Vaclav Havel'in
ülkesine 1000 ton Semtex
ihraç edildîği yolundaki
iddiasının doğru
olmadığını söyledi.
LONDRA (AA) — Libya, Çe-
koslovakya'nın eski komünist yö-
netiminden 1000 ton Semtex plas-
tik patlayıcısı aldığı yolundaki ıd-
dialan yalanladı.
Libya'nın BM Temsilcisi AB B-
Türeyki, merkezi Londra'da bulu-
nan El-Şark FJ-Avsat gazetesinin
Çekoslovakya Devlet Başkanı
Vaclav Havel'in perşembe günü
yaptığı açıklamaya ilişkin sorusu
üzerine, "Bu kesinlikle dof nı de-
gil. Çekoslovakya Devlet Başkanı
Batı'yı memnon etmeye çalışıyor"
dedi.
Çekoslovakya Devlet Başkanı
Vaclav Havel, Ingiltere'yi ziyareti
sırasında perşembe günü yaptığı
açıklamada, eski yönetimin Lib-
ya'ya 1000, ton Çekoslovak yapı-
m( Semtex ihraç ettiğini betirterek
"Eger bir uçagı havaya uçurmak
için 200 gram Semtex yetiyorsa te-
roristlerin elinde 150 yıl yetecek
kadar patlayıa var demektir" de-
mişti.
1ure>ki, ABD ve diğer Batılı ül-
keleri, Arapların gelişmiş tekno-
lojiye sahip olmalarını engellemek
için bir kampanya sürdurmekle
suçladı ve ABD ile Federal Al-
.manya'nın iki hafta önce yandığı
bildirilen Rabta Fabrikasfnda
kimyasal silah üretildiği yolundaki
iddialarını da reddetti.
"Neden Batılı ülkeler İsrail'dc-
ki nıikleer süahlar hakkında ko-
nuşmuyor ya da uvdulannı %öm-
derip araştırmıyor?" şeklinde bir
soru ile konuşmasını sürdüren Tu-
reyki, Rabta konusunda şunlan
söyledi: "Konunna Libya ya da
fabrika olduğunu sanmıyornm.
Konu, ABD ve Batı'nın Arap dün-
yasında ilerieme ve gelişmenin en-
gellenmesi konusundaki kararla-
ndır."
Serbest dolaşım
Topluluk
dışındakilere
6
kota' geliyor
BRÜKSEL (AA) — Avrupa
Topluiuğu Dönem Başkanlığı'nı 1
temmuzda devralacak olan halya,
Topluluk dışından gelen kişilerin
sayısının sımrlandırılmasını ve bu
sınırlamanın her ülkeye bir kota
tahsis etmek suretiyle yapılması-
nı önerdi.
Topluluk kaynaklartndan sızan
bilgilere göre Italya, Topluluk or-
ganları olan konsey, komisyon ve
parlamento nezdinde yaptığı giri-
şimlerle ATnin, göç konusunda
ortak bir politika belirlemesini is-
tedi.
Topluluk üst düzey organı olan
konseyin sozcüsü, göç konusunun
2 nisanda Lüksemburg'da topla-
nacak olan Topluluk Dışişleri Ba-
kanlan gündeminde bulunduğu-
nu doğruladı.
ttalya'nın bir görüş alışverişin-
de bulunulmasını istediğini savu-
nan sözcü, hızla gelişen olaylar
karşısmda Topluluk yetkililerinin
çaresiz kaldıklannı belirtti ve "AT
hükümetleri, yasadışı yollardan
Topluluk ûlkelerine giren göçmen-
lerin 1992'den sonra Topluluk
içinde serbestçe dolaşır hale gel-
melerinden endişe ediyorlar" de-
di.
1993 yılında tek iç piyasa uygu-
lamasına geçilmesiyle Topluluk
Ûlkelerine giriş-çıkışlar dış sınır-
larda denetime tabi tutulacak,
Topluluk içi dolaşım ise serbest
olacak.
Ancak bunun gerçekleşebilmesi
için AT ülkelerinin vize, siyasi sı-
ğınma hakkı, serbest dolaşım, ka-
çakçılık ve terörle mücadele gibi
konulardaki politikalarını birbir-
lerine uydurmaları gerekiyor.
Bu arada, Türk vatandaşlan
açısından vizede zor bir dönemin
başladığına dikkat çekiliyor.
POUnKADA
SORUNLAR
ERGUNBALCI
Litvanya ve
Düşündürdükleri
Litvanya bunahmını kuşkusuz ızliyorsunuzdur. Bu ufak Baitık
cumhuriyeti yaklaşık iki hattadır, "ben bağımsızım" diye bağırı-
yor. Ama pratikte hfer geçen gün bağımsızlığını biraz daha yitiri-
yor Öyle ki Litvanya bugün bağımsızlığını ilan ettıği güne oran-
la daha az bağımsız Cumhuriyetteki Sovyet askeri birliklerinin
sayısı giderek artıyor Başkent Vilnius'ta Sovyet zırhlı araçları göv-
de gösterisi yaparken Sovyet helikopterleri yukarıdan, bağım-
sızlık ilanının yasadışı olduğuna ilişkin bildiriler atıyorlar. Bu arada
Litvanya gönüllü milisterinın komutanı Gerteral Taurinskas, Sovyet
komutanı General Valentin Varennikov'un talebi üzerine milis-
lerin silahlarını Sovyetler'e teslim ediyor Kısacası, dünyaya ba-
ğımsızlığının tanınması için çağrıda bulunan Litvanya, bugün fi-
ilen Sovyet askeri işgali altında bulunuyor.
Mihail Gorbaçov, Litvanya'ya karşı kuvvet kullanmayacağını
söylemıştir. Kullanmasına da gerek yok. Litvanya milis güçleri-
nin önemli bölümü silahlarını teslim etmiş, Sovyet bırlikleri baş-
kent Vilnius'u kuşatmış, cumhuriyete yabancı diplomat ve ga-
zetecilerın girişi yasaklanmıştır. Batılı ülkeler ise "anlaşmazlığın
barışçı yöntemlerle çözüleceğini umduklarını" söylemekle ye-
lınmektedirler. Geçen hafta cuma günü Beyaz Saray'da gaze-
teciler Başkan Bush'a, Gorbaçov'un Litvanyalıların derhal silah-
larını teslim etmelerinı istemesı hakkında ne düşündüğünü sor-
dular The VVashington Post'un muhabirı haberı şoyle veriyor:
"Bush, istemeye ıstemeye Gorbaçov'un sertleşmesınden hoş-
nut olmadığını söyledi." ABD Başkanı "ıstemeye istemeye" bu
açıklamayı yapmasının hemen ardından bu sürtüşmeye karış-
mayı arzu etmediğıni söylemiştir
Litvanya, Letonya ve Estonya, 1940 yılında Stalin Rusyası ta-
rafından ilhak edilmişti. Bu bakımdan Sovyetler Bırliği'nden ay-
rılmak istemesı doğal hakkıdır. Ancak bu girışımde bulunurken
zamanlamayı Iyi hesaplamış mıdır?
Bu soru tartışmalıdır
Litvanyalılara göre zamanlama yerinde idi. Baitık cumhuriye-
ti Gorbaçov'un Halk Temsilcıleri Kongresi'nde güçlü başkan se-
çilmesinden bir gün önce bağımsızlığını ilan etmiştir. Böylece
Gorbaçov'un başkanhk makamının geniş yetkileri ile cumhuri-
yeti engellemesinden ve hazııianmakta olan yeni anayasaya (bu
anayasa ayrılmayı güçleştirici hükümler içermektedir) uymaya
zorlanmaktan kurtulmayt umut ediyordu.
Ne var ki bu açıdan bakıldığında uygun görülen zamanlama,
diğer açıdan son derece terstir. Litvanya'nın bağımsızlık ilanı,
Sovyetler Birliği'nde etnık huzursuzluğun doruğa ulaştığı ve ûl-
kenın ciddi bir parçalanma tehlikesı ile karşı karşıya bulunduğu
bir döneme rastlamıştır. Litvanya'nın ayrılması bu süreci fiilen
başlatabilirdi. Hiçbir devlet, ülkenin parçalanmasına ızin vermez,
veremez. Sorun var olma ya da yok olma nıteliğine büründü-
ğünde, "Ne yapayım, demokrasi, glasnost var Ben yok olmaya
razıyım" demez. Varlığını ve ülke bütünlüğünü sürdürme ıçgü-
düsü ile parçalanma tehlikesi arasında seçim yapmak zorunda
kalırsa doğal olarak birincisine yönelir ve bu yöneliş sırasında
başka çaresı kalmazsa zor kullanmaktan kaçınmaz.
Litvanya, Sovyetler tarafından kendi iradesi dışında ilhak edil-
diğinden, ayrılmak istemesi en doğal hakkıdır. Ancak bu hakkt,
böyte ansızın değil de daha uzun bir süre içinde ve Sovyetler'in
daha istikrarlı dönemini bekledikten sonra kullansaydı, herhal-
de daha olumlu sonuç alabilirdi.
Litvanya'nın diğer bir hatası da dış konjonktürü iyi hesapia-
mamış olmasıdır. Batılı Olkeler, neredeyse Gorbaçov nezle olsa
kaygılanacaklar. Silahsızlanma... Yumuşama... Doğu Avrupa^
dakı değişim... Hepsi Sovyet liderine bağlıdır. Zaten güçduaımda
olan Gorbaçov'un büsbütün yıpranmasını kimse istemiyor. Bu
nedönle Litvanya'ya verilen destek, "Sorunun barışçı biçimde
çözülmesini" istemekten öteye gitmiyor.
Batılıların Gorbaçov'un üzerine titremesinin bir başka nede-
ni daha var. Sovyet lideri, radikal ekonomik önlemler uygula'ma-
ya hazırlanmaktadır. Geniş çaplı bir piyasa ve liberal ekonomi
uygulamasının başlatılacağı bıldiriliyor. Başka bır deyışle Batı ser-
mayesıne ve mallarına muazzam bir pazar açılacaktır. Gorba-
çov'un yıpranması ya da devrilmesi büyük fırsatın kaçmasına
neden olacaktır.
Sadece bu olgu bile Batı'nın Litvanya'ya verdiği desteğin sı-
nırlı kalmasının nedenini açıklamaya herhalde yeterlıdir.
FRANSA
Paris, Bonrfla
ilişkileri
düzeltme çabasında
Berlin'in statüsü, AT içinde parasal birliğin ele
alınacağı hükümetlerarası konferans ve Mitterrand'm
Avrupa Konfederasyonu projesi konulannda iki ülke
arasında önemli görüş aynhklan var.
SABETAY VAROL
PARİS — Fransız diplomasi-
si, şimdi de son haftalarda Pa-
ris'le Bonn arasında soğuyan
ilişkileri düzeltmeye çalışıyor
Oysa Fransızlann başka bazı ye-
ni adımlan, duzelmenin, beklen-
diği kadar kolay olmayacağını
gösteriyor. Bu adımlardan üç ta-
nesi özellikle dikkat çekiyor: 1-
Cumhurbaşkanı Françots Mit-
terrand'ın "Avrupa Konfederas-
yonn" projesi konusunda, Pa-
ris'in, 12'lere danışma gereği
duymadan, teknik düzeyde ha-
zırlık toplantıları çağırmaya ka-
rar vennesi. 2- Berlin'in statüsü
konusunda "2 + 4" toplantıla-
nnda Fransa'nın, Bonn'un bazı
uygulamalanna, uluslararası hu-
kuk açısından itiraz etmesi. 3-
Mitterrand'ın, Avrupa Parasal
Birliği'ni ele alacak ve aralık
1990'da yapılacak Hükümetlera-
rası Konferans'ın daha erkene
alınması yönündeki Fransız is-
teğini yenilemesi.
Mitterrand, 18 mart seçim-
lerinden hemen sonraki açıkla-
masında "iki Almanya'nın bir-
leşmesinin, başta Fransa olmak
üzere Almanya'nın lüm komşn-
lannı mutlu eden, sevindirici ve
bayük bir olay olduğunu" açık-
larken, Dışişleri Bakanı Roland
Dnmas da "Federal Alman Ana-
yasası'nın 23. maddesine göre
hıztı birteşme" yönteminı destek-
leyerek, Helmol Kohl'un politi-
kasına, bir yerde sahip çıktı. Ay-
nı gün Bakan Roland Dumas,
"Hükiimetlerarası Konferans"
toplanma tarihini daha erkene
alma talebini yeniiedi. Almanlar
bir süre önceki talebe yaptıklan
gibi bu isteği geri çevirdiler.
Bonn, konferansın başlangıç la-
rihinin öne alınması yerine, so-
na erme tarihinin saptanması-
nm, Avrupa bütünleştirmesini
hızlandırmada daha etkili bir
yöntem olduğunu söylüyor.
Avrupa Topluiuğu cephesin-
de, Almanlarla Fransızlar böy-
lesi "mrvzi savası" yaparken,
Uoklararası ilişkileri ilgilendiren
Mitterrand
"2 + 4" toplantüarında da ma-
nevralar eksik değil. örneğin,
Fransa, Batı Berlin'in, aralıkta
yapılacak Federal Alman seçim-
lerine dahil olmasına itiraz edi-
yor. Aynı şekilde Doğu Berlin1
in Doğu Alman yasama meclisi
seçimlerine dahil edilişini, Paris
"prosedür" açısından protesto
etti. Amerikalüar, bu itirazı "P»-
ris'in, Almanya'nın tam büküm-
ranhk hakkını Unınıaması" ola-
rak tanıtmak istiyorlar. Fransız
diplomasisi ise bunu NVashing-
ton'un "Fransa-AlmaBya sofnk-
Inğnndan yararlanarak, kcndne
Bonn'un yanında iyi bir yer kap-
ma çabası" olarak gösteriyor.
Bush yönetiminin amacı müza-
kerelerde, Almanya'nın hem bir-
leşmesi hem de NATO içinde ka-
hşını sağlamak.
Tereddütler
18 mart Doğu Almanya se-
çimlerinden önce Federal Alman
Başbakanı Helmul Kohl'ün,
ATli ortaklara danışmadan Al-
manlararası birleşme girişimle-
rinde bulunması, Paris'te, Al-
man aleyhtarı tereddütlerin
hortlamasının başlangıcı olmuş-
tu. 18 mart seçimleri arifesinde,
Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın,
Helmut Kohl'ün siyasal rakibi,
sosyal-demokrat Oscar Lafoata-
ine' i Elysee Sarayı'nda kabul
edip başbaşa görüşmesi, Bonn
açısında bardağı taşıran son
damla oldu. Şimdıye kadar ah-
şılagelen göruntü, Fransız sağı
ile Alman solunun "paslaşmas"
ya da bunun tersinin olması idi.