05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MART 1990 CUMHURİYET/17 \ HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN DUNYA'DA BUGÜN Meteoroloıi Genel Müdürtüğü'n- den alınan bilgıye göre. yurdun ku- ZEybatJ kesimleri parçalı buluttu ote- ki yerter az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığında önemlı bir deği- şiklik olmayacak. Rüzgâr. kuzey ve batı yönlerben fıatıf, ara sıra orts kuvverie esecek. Denızterimerie rüz- gâr: Dofiu Karadeniz'de kıNe ve gû- neydoğusuncfan, diğer denizlerimiz- de kıble ve lodostan 3-5 kuvvetin- de, saatte 10-21 deniz mili hızfa ese- cek. Deniz mutedil dalgaiı olacak Görüş uzaklığı 03-15. yer yer 2 met- re doiayında bulunacak. Van Gölîı'n- de hava: Az bulutlu ve açık geçe- cek Ruzgâr, kuzey ve baüdan hafif, ara sıra orta kuvvene esecek. Goi küçük dalgalı olacak, görûs uzaklığı 10 km. do- layında bulunacak p Adıyaman Afyon Ankara Amakya Antalya Artvin Aydın Baknesır Bdecık Bingöi BıUıs Bokı Butsa CanaMaıe Cotum Dernzi A 22° 10° Dıyarbakır B 18° 6-Edirne A 18° 5°Erzincan B 20° 3° ErzurufTı A 6° -5° Estfşehir B 22° 5° Ginantep B 18° 3°Gıresun A 18° B 25° B -3° A 4° B 21° B 18" 12° A 22° 8° Gumuşhane B 13° 2° 11° A 21° B 19" A 24° A 6° A 11° 2°Hakl<4n A 26° 9°lspana B 23° 5° Islanbu B 17° 5°lflnir A 11° 1° Kare A 11» 1° Kastamonu A 20° A 20° 1° Kaysen A 20° B 24° 6°Kırlcaretı B 24° B 18° 8°Kotıya A 19° O-Kutalıya A 24° 9° Matatya A 20° A 20° A 17» 2° Manısa 8° K Maraş 1°M«siıı 8° Vlu$ö 3°Mus 2° Sıgde 5°0rdu 2°Rıa 0°Samsun 3°Sart 6° Stnop 8°Sıvas 7° Tekırdas 3° Trateon 0° Tuncetı 9°Uşak 6°Vm 2°Zonguk)ak »^ sSı fâlafit A-aç* B-bulutkj G-«uneş!i K-lariı S-aslı Y-yagmurtu .rosio n » * L ^ '^S* Lenıngrad Kopenhag *Londra . BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Organ bozuklukla- rını tedavi eden he- kimlik dalı. 2/ Dün- yanın en tanınmış çağlayanlanndan biri. 3/ Şarbon hastalığına verilen bir başka ad. 4/ Atın başına geçiri- len dizgin ve süsler... Yilbik, tutank gibi adlar da verilen bir si- nir hastalığı. 5/ Pasi- fik yerlilerinin çiçek- ten yaptıkları kolyeye verilen ad... tlaç... Tarla sının. 6/ Argo- da esrar... Eski dilde gelin. 7/ Kiraya- da basit şekerlere verilen ad... Içinde sodyum karbonat bulunan su. 8/ Kul- lanıştan kaldırma... Ticaret eşyası. 9/ Yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Urları inceleyen tıp dalı. 2/ Uyrna, boyun eğme... Platinin simgesi. 3/ Gü- neydoğu Asya'nın bataklık ormanla- nnda yaşayan balıkçıl kedi... Yapısına girdiği sözcüğe "kendi kendine" anlamı katan yabancı bir önek. 4/ Tann... Çiftiik uşağı. 5/ Hisse... Rütbesiz asker... Bir nota. 6/ Deliliğe Övgii adlı yapıtıyla ünlü Hollandalı hümanist. 7/ tneğin erkek yavrusu... İtk damıtılan ve içinde anason bulunmayan rakı. 8/ Karakter... Güneydoğu Anadolu'da özelikle kadınların çeşitli yer- lerine yaptırdıkları bir çeşit dövme 9/ Büyiik yankı uyandıran utanç iverici olay. ÖINCE CumhuriYet M. Stalin Ycni FORU Olomobil Imahitı Olıınık Gl \l t 9183l:ı Ir 26 MART 1930 Rusya komünist fırkası katibi umumisi ve Sovyetlerin en nafiz recülü bulunan Stalin hakkında dünkü posta ile gelen Deyli Meyl gazetesile ondan naklen "Tan" gazetesinde garip bir haber gördük. Moskova'dan gelen yolcuların Estonya ve Letonya gazetelerine verdikleri malumata nazaran Stalin'in istifaya mecbur edildiği, Sovyetler payitahtında şayi olmuştur. Guya, Stalin köylerde sosyalizmin cebren tatbikına ait tedabirin tadili için emirnameler neşretmesi üzerine genç komünistler galeyana gelerek mumaileyhi istifaya icbar. etmişlerdir. Şayanı itimat görülmeyen bu haberi kaydı ihtiyatla naklediyoruz. M. Stalin'in öldürüldüğüne dair dün şehrimizde bir şaia zuhur etmiştir. Bu hususta TASS ajansının tstanbul muhabiri M. Sablauski'nin malumatına müracaat ettik. M. Sablauski bu haberin aslu esası olrnadığını ve bugünlerde bu gibi şayialann sık sık kasten işaa edilmekte olduğunu beyan etti. 30 YIL ONCE Cumhur.yet îplikçi Camii Mustafa Rnnyon 26 MART 1960 Ön seneden fazla bir zamandan beri arkeoloji müzesi olarak kullanılan ve yakın zaman içinde ibadete açılması kararlaştırılan Îplikçi Camii bugün yapılan bir törenle açılmıştır. Törende Konya milletvekilleri, Vali ve çok kalabahk bir halk kitlesi hazır bulunmuştur. Caminin açıbşı dolayısiyk törende bir konuşma yapan D.P. Konya Milletveküî Mustafa Runyon; "Allah camilerini ve mescitlerini o gıinüne hazırhyanları mâmur eder" derniş ve Kur'andan âyetler okumuştur. Allahın mescitlerini kapatmak için uğraşan bir zihniyetin çok zâlim bir zihniyet olduğunu söyleyen Runyon, "Dünyada rezil, rüsva olmak onlar içindir. O nâmert ellerin üzerinden çekildiğini görerek şükrediyor bu cami" demiştir. Bilâhare söz alan Vali Cemil Keleşoğlu da camileri kapatanların bu milletın inancına aldırmayan insanlar olduğunu sdylemiş, hükürnetin kapatılmış ibadethaneleri açmaya devam edeceğini ifade etmiştir. Bundan sonra camide ilk cuma namazı Konya Milletvekili Mustafa Runyon tarafmdan kıldırılmış ve ilk hutbeyi de kendisi vermiştir. Hrutçef Fransa'da Fransız siyasi yazarlarının bugün şerefine verdikleri yemekte Başvekil Hrutçef Sovyetler Birliğinin nüklear meseleler konusunda Fransa ile nüklear silahlara sahip diğer devletler yani İngiltere ve Amerika ile eşitlik esasına dayanan müzakerelere girişmeğe hazır olduğunu bildirmiştir. Hrutçef "Fransaya saygı besliyoruz. Atomik ve nüklear politika ile ilgili meseleleri Fransız temsilcilerinin iştirakiyle Birleşik Amerika ve İngiltere temsilcileriyle birlikte barış menfaatlerine uygun olarak halletmek üzere müzakereye hazırız" demiştir. Alman meselesine de temas eden Sovyet Başkanvekili, "tkinci Dünya Harbine bir banş amlaşması ile katî olarak son vermek istiyoruz. Bu uğurdaki gayretlerimiz boşa çıkarsa demokratik Alman Cumhuriyeti ile ayrı bir barış antlaşmast imzalamağa mecbur olacağız" demiştir. Hrutçef Fransa Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmelerde ele alınan konular hakkında herhangi bir tafsilat vermekten çekinmiştir. GEÇEN YIL BLGUN Cumhuriyet Söz sırası seçmende 26 MART 1989 Yerel yöneticilerin belirlenmesi amacıyla bugün 28 miiyon 66 bin seçmen sandık başına gidiyor. Vatandaşların 1984 belediye başkanlığı için oy kullanacağı yerel seçimlerde, 74 yeni belediye ilk kez belediye başkanına kavuşacak. Kent seçmeni üç kez oy kullanacak. Anakent belediye başkanlığı puuılası beyaz, ilçe veya kent belediye başkanlığı pusulası mavi, belediye meclisi ov pusulası sarı, il genel meclisi o> pusulası ise turuncu renkte olacak. Oy kullanmayanlar, para cezası vermeyecek. 26 Mart yerel seçimleri, cumhuriyet tarihinin 6. yerel seçimleri olacak. ilk yerel seçimler 17 Kasını 1963 tarihinde yapılmıştı. Sonra sırasıyla 1968, 1973, 1977, 1984 ve 26 Mart 1989'da verel seçimler vaoıldı. TARTISMA Çevre Korıuııaeılıgııııız Korumacı ile spekülatör arasındaki savaşımı daima spekülatör kazanır. Çünkübirtaraf nostaljik, ütopik, ötekitaraf akılcı, pratik silahlarla savaşır. Kazanmak için ilk adım aynı silahı aynı etkinlikle kullanmaktır. Korumacılıkta başarılı Avrupa ülkelerinin pek azında eski eserler ülkemizdeki çeşitlilikte, yoğunluktadir. Bunlann hepsini birden koru- mak ürkütücü bir sorundur. Buna karşın ülke- mizin maddi olanakları Avrupa ülkelerile ters orantılı olarak kısıtlıdır. Şu gerçeği anlamalıyız; eski eserlerin tümü- nü bir müzeci yaklaşımıyla korumamız müm- kün değildir. Yıllar, yüzyıllar boyunca ayakta kalabilmiş yapüarın ortak özelliğini düşünelim: Bunların hep insan yaşantısıylaiçiçeolduklannı görürüz. Yapının, yerleşmenin yaşaması için mutlaka bir fonkisyonu olması gerekir. Fonk- siyonunu yitirmiş bir yapının yasamı da biter. Kanımızca benimsenmesi gereken bir ilke şu olmalıdır: Asılkorunması gereken çevredir. Bir sokak, bir yapı adası, bir yerleşme gibi. Bütün kişliğini kaybetmiş bir çevrede tek yapının ko- ruhması neye yarar? Meğer ki o yapı türünün çok değerli bir örneği olsun. Londra'nın eski mahallelerini dolaştığınızda otolar, çağdaş gıy- sili insanlan görmesenizçağınızı şaşırabilirsiniz. U U U U LJ LJ •DDDDD GDDODD DDDDDG 3DD DDD ncoDnn Eski konutlar bütün cephe elemanlarıyla yerlı yerindedir. Ama iç düzenkri çağdaş kullanıma uygun şekilde değiştirilmiştir. Hatta pencerele- ribilegüçlüklefarkedilecekşekildealuminyum doğramaileyenilenmlştir. Iştekorumacılanmı- za düşen esas görev, daktilolarını ara sıra bıra- kıp, çizim masalarına oturup yaratıcı tasanm güçlerini seferber ederek bu problemlere çözüm aramaları ve bulmalarıdır. Korumacı ile spekülatör arasındaki savaşımı daima spekülatör kazanır. Çünkü taraflar eşit- siz koşullar altında farklı silahlarla çarpışırlar. Korumacı güçsüzdür. Hesaba değil, kitaba da- yanan nostaljik bir tutumla belirsiz, ütopik amaçlar peşinde koşarken spekülatör akılcı, pratik metotlar kullanarak belli bir amaca emin adımlarla yürür. Amaç tektir, yalındır: Daha çok kazanmak. Eğer 'makiis lalihimizi' değiştirmek istiyor- sak aynı silahı kullanmak, akılcı, gerçekçi bir stratejide birleşmek zorundayız. Bunun da yo- lu kullanıcının yani halkın maddi, manevi po- tansiyel gücünün kendi tarafımıza katılımını sağlamaktır. İnsanlarımızın en doğal gereksin- melerini gözardı ederek, çıkarlannı baltalayıp onlarıaçmaza sokarak biryerevaramayız. 'Çi- visine kadar eski haliyle muhafaza' müze ola- rak dondurulmuş yapılar için geçerlidir. Bunun yerine tarihsel yapılan 'özgün kişilifclerini ola- bildiğince koruyarak fakat değişmelerini göze alarak kullanıma açmak' ilkesini benimsemek- ten başka çıkar yol yoktur. Doç. Dr. FEYYAZ ERPİ ODTÜÖğrelimÜyesi Düııc>alan Karartıııayalım Ne bir yasa çerçevesinde yurtdışında müzik eğitimi yapmak, ne debirdevletbaşkanının"Sevgisine ve iltifatına mazhar olmak" suç olmasa gerekir. Gazetenizin 21.2.1990 tarihli sayısında yer alan eleştirmen-yazar Sn. Filız Ali'ye ait yazıyı üzülerek okudum. Ne bir yasa çerçevesinde yurt dışında müzik eğitimi yapmak ne de bir devlet başkanının "Sevgisine ve iltifatına mazhar olmak" suç ol- masa gerekir. Zira bu durumdaolan halen yurt- dışında ülkcrnizı başarıyla temsil eden, sayısız devlet başkanının yinesayısıziltifatlarınamaz- har olan çok sayıda müzik elçimiz mevcuttur. Ayrca Sayın yazar, genç piyanist ile ilgili bilgi- lerinin konserde dağıtılan kâğnlarda yazılanlar kadar olduğunu belirtmektedir. Genç piyanistin asıl büyük suçu ise "Türkii- lerle evrensel" olmayı kHıdisine amaç edinmiş olmasıymış. Çok zengin olan Türk folkloru veezgileri da- ha pek çok besteciye konu olmalıdır ve olacak- tır. Dileğimiz bu "keşiflerin" çok sayıda yapıl- masıdır. Hepimizedüşengörev isebutürçalış- malar içindeolan ve helebizleri yurtdışında tem- sil eden gençlerimizi teşvik eımek ve onları yön- lendirmektir. Son yıllarda ülkemizde müzik eğitimıne olan ilginin giderek arttığı ve çok değerli gençlerin ye- tiştiği bir gerçektir. Ancak konservatu\'arlan bi- tiren pek çok genç imkânsızlıklar nedeniyle yurt dışına gidememekte ve bir burs alabilmek için çırpınmaktadır. Sayın yazar belki "Size ne" diyebilir. Ancak gerek gençlerin yapıtlarını beğenen bir müzik- sever olarak gerekse haksızlığı kabul edemeyen bir Cumhuriyet okuru olarak görüşlerimi bildir- meyigörev bildim. EROL YILMAZ / lstanbul OKURLARDAN Halk eğitimi anıları Halk eğitimi merkezierinin yararlarına inanarak 1963-66 yıllarında Konya Halk Eğitimi müzik faaliyetlerini eşim Ibrahim Sarıçiftçi ile beraber üzerimize almıştık. Halka müzik zevkini aşılamak üzere, kişisel, grup (koro, saz ekipleri v.b.) çalışmalan yapardık. Mesai ve işçi çalışma saati dışında toplanıp, çalışmalanmızi severek yürütmenin yanında haftada bir gün bir otet lobisinde kendi olanaklanmız ve öğretmen okulunun repertuarından faydalanarak İzahlı Klasik Batı Müziği saati yapıyorduk. Dinleyicimiz her defasında artıyordu. O yıllarda Konya'da sanat faaliyetleri daha da ileriydi. Her çeşit okulda yaptığımız çalışmaları hâlâ özlemle anıyor, şimdiki okulların müzik çalışmalarını görerek üzülüyoruz. izahlı müzik saatinde bir de unutamayacağımız anımız vardır. Otelde kalan bir yabancı turist dinleme saatimize katıldı, sonunda "Dünyayı dolaşıyorum, otel lobisinde böyie eğitici bir çahşmaya rastlamadım" diyerek bizleri kutlamıştı. Halk Eğitim Merkezleri adlı yazıyı yazan Sayın Hüseyin Erkan çok güzel açıklamalar yapmış. Hiç ücret almadan aynen çahşıyordu öğretmenler. Çerkczköy Lisesi öğrencilerinden Arzu Durmaz'ı candan kutlarım. tznini almadan onun "Öğretraenim" adlı şiirini emekü müzik öğretmeni olarak seslendirdim. Adresime telefon ederse mutlu olurum. Ne güzel dile getirmiş öğretmenlik meslegıni. Yürekten sevgiler. ŞÜKRAN SARIÇİFTÇİ Emekli Müzik Öğretmeni ÎSTANBVL GALERİ •ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26 MUSTAFAŞENER Resim Sergisi 12 Mart-2 Nisan '90 San Sineması Artası. Yedikuyular Çıkmazı 6/7 Elm*d»g 132 59 59 MUSTAFA ATA * YUSUF TAKTAK 2 0 M a r t * 2 5 N i s a n M İ N E S A N AT G A L E R İ S İ Kuşdıli Cad. No 21 Altıyol Kadıkoy 345 64 40 TEM SANAT GALERİSİ 3-30 Mart 1990 HHİtMSOI.MMUUS.TUtCUTltnUT FEIttUH IA<JC* CMT IU«M WJW MEUN Kvm» ««O*D<NO lEYUO»MSO.«SrGUNAL «DIMGUNSJt Kuyuiubostan Sokak 44/2 Nişantaşı.Tel: (1) 147 08 99 H A S A N S A F K A N H E Y K E L S E R G İ S İ 27 MART-1 4 NİSAN 1 9 9 0 A K K A V A K S O K A K 1 / 1 N İ S A N T A $ I İ S T A N B U L 1 3 1 1 0 2 3 P A Z A R O I Ş t N O A H E R G Ü N 1 1 3 0 1 8 . 3 0 A R A S I A Ç I K T 1 R lanakt UMT UUUİSİ ' SLNA BABUR RCMITI S g 26 Man-14 \is;ın N.spelıye Cad 44 2 Etileı 164 08 10 G A L E R İ BEYTEM CALKAN27 Mart'11 Nısan Açılıj 27 M»rt 18 00 tmtzüa osrlıyapabiiİTSİiiiî Büyüfcdere Cad. Beytem Han Şi$ll 131 23 00 ^ MİNÂSANVER A • • f \ T A K I A L E R I S I AYŞEnin 90 Koleksiyonu 26 Mart - 7 Nısan Vapur iskelesi Sok No: 5 Ortak&y 159 19 11 HOBİ sanat «alerisi SARKİS GÜNSEL Resim Sergisi 23 Mart-10 Nisan v»l,Kona<)ı Cad Pas>) 85 NıtanUsı 146 7281 AEDPA M^Tekstilbank Sanal Galerisi TARIK CARIM YaglıOoya Resim Sergisi 7 Mart-26 Mart'90 Husrev Gerede Cad. 126 TesviKiyc Ueyoanı 136 12 79 y ATİLLA EKSİNOZLUGİLi «tfı* futumbo Son B U L U N M A Z n A, L E o i Cemal Bulunmaz ncsin Sergisi 26 Mvl 30 Mssn KAKE IH\YA II Edımekapı Halk Ki(3p4ı 523 24 58-151 60 90 Kski Tablolarınız ilulılurını/, Vntikalarını/ Alınır Abdı tpekçi c«d. 48 l Te«vîl(ive'İsUnlMjl 141 04 58-147 74 75 Sergi Duyurulannız İçin 146 97 38-132 64 26 Değerli Resimlerinize CALERİ ÇERÇEVE (irtlıfj Dedt Cad. Tımara Sok. \ ^ T l h t HAYATI MİSMAN özgün Baskı Sergisi 24 Mart -22 Nisan Açılıy ?•) Mart EW - P.tesi kapalıyu. GALEHISI W-.na CMOes. 220 226 61300 MOO» 1e ılı346 97 '4 ı'l345»9« »DAhmet Yeşil resim sergisi 20 mart 13 nisan »DESTEK REASÜRANS sanat galerisi Tcl: 131 28 32 İ; günieri 11.00- 18.» KALBINIZI KORUYUNUZ TÜRK KALP VAKF1 Muayene. Teşhıs. Tedavi, | Laboratuvar, Röntgen 175 12 44/45-148 58 66 GÖRÜLMÜŞTÜR tlhan Selçuk 6. bası 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 19-4/ Cağaloğlu-îslanbul Ödemeii gönderilmez. POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Daıteler Kapıyı Çalıyor... Bir yazar faşizm için, 'düşünce değil, kötülüktür' der. Eski- den bir ülkeye faşizm gizli ve örtülü gelirken, şimdi askeri üni- forma ile tepeden iniyor. Hitler olsun, Mussolini olsun yönetim- lerini kotarırken halk için sevimli görünmüşlerdi. Mussolini İtal- yan halkına bin yıllık bir iktidar getirdiğini söylemişti. İtalyan halkı da eski sosyalist, yeni faşist palavracının sözterine kanmıştı. Kan- mayanlar da vardı, onlar azınlıkta kalmışlardı. Faşizm ülkemize askeri darbelerle 'Atatürkçüyüm' diyerek gir- di. Askeri darbeler her sosyal ve ekonomik sıkıntıda kapıyı çal- dı, biz de açtık, alkışladık. Halkımız, açıkça söylemek gerekir- se, başka ülkeler gibi faşizme karşı direnme gücünü göstere- medi. Son darbecileri kaç yıl ayakta alkışlamadı mı? Bunu ne diye saklayalım! Bugün zaman zaman görünen faşizm belirti- lerine gerektiği kadar tepki görülmüyor. Herkes iş bittıkten sonra 'ben demedıydim mi' diye ortaya dökülse de kulak asmayın? 27 Mayıs özgürlükleri kısan bir yönetime karşı, özgürlük^r ve demokrasi için gelmiştir. Bugün baktığımızda, bir askeri re- jim olmasına karşın, elinden geldiğjnce demokrasi getirmiştir. Bugün onları mumla aramıyor muyuz? 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül'le bir kefeye konmaz. Her ikisi de 12 Mart ve 12 Eylül bal gibi faşizmdir. Hıfzı Veldet Velıdedeoğlu Hocamız bunları iki ki- tabında açıkça ortaya koymadı mı? Kitaplar '12 Mart Faşizm FeJ- sefesi', '12 Eylül / Karşı Devrim' dir. 12 Mart 1971 'de başlarında Genelkurmay Başkanı Merrtduh Tağmaç olmak üzere dört kuvvet komutanı bir muhtıra vererek iktidara egemen olmadılar mı? Muhtırada. Atatürk ilkelerinden ve demokrasinin korunmasından söz edilse de yönetimin faşist niteliği (boyası) hemen kendini gösterdi. Demokrasi darbecile- re bol gelen bir elbise idi, hemen daralttılar. 1961 Anayasası'- nın getirdiği özgürlüklerin hemen hemen hepsini, parlamento- daki partilerin tüm desteğiyle rafa kaldırdılar. "Sosyal uyanış iktisadi gelişmeyi aştı" diyorlardı. Generaller geldiklerinde Meclis'i kapatmadılar, bir araç ola- rak kullandılar. 1961 Anayasası'nın getirdiği hak ve özgürlük- lerinden btrçoğunu, özgün sendikal hakları, her türlü örgütlen- meyi açık tutulan parlamento aracılığıyla sağladılar. 12 Mart, her türlü ileri düşünceye, aydınlara, örgütlenmele- re, hatta Atatürkçülüğe karşıydı. Kurulan MC hükümetleri ile bo- yasını belli etmişti Kontrgerilla ile vur kır eylemlerıni örgütle- mişti. Kontrgerillanın tepede oturan adama bağlı olduğu söyle- nir. Nitekim 12 Eylül'de de böyle olmuş, kontrgerilla tepede otu- rana bağlanmıştı. Devletin içinde devletten büyük olanlar. De- ğerli insanlarımız öldürülüyor, öldürenler bir türlü bulunmuyor. Yetkililere sorarsanız anarşinin kökü dışandadır. Eğer silahlı sal- dırıların kökü dışarıda ise yandık demektir. Oışartdaki gelecek, Levent'te adamın elinden arabayı alacak, karşıya köprüden ge- çecek, 12 saat arabayla gezecek, gelip Çetin Emeç'i güpegün- düz öldürecek, katil herkesin gözü önünde bunu yapacak, kim- se katili göremeyecek... Eğer bunu kökü dışarıda biri yapıyor- sa, hepimiz yandık, ört ki ölem!.. Vaktiyle silahlı saldırılara gene yanlış bakılıyordu. Bugün ol- dukça koyu bir demokrat kesilen Demirel, faşizmin silahlı sal- dırılan başladığında, sorulan bir soruyu şöyle yanıtlamıştı: "Bana sağcılar anarşi ve terör yapıyor, adam öldürüyor de- . dirtemezsiniz..." Şimdi dönüp soralım, anarşi ve terör yapmıyor, adam öldür- müyor muydu? Öldürüyorlardı ve onları koruyanlar vardı. Dün de vardı, bugün de var. Bunu iktidara bağlı güvenlik güçleri bi- lirter. Demokrat kesilen Demirel de ayıkmıştır, söylüyor: "MİT'in başında üniformalı, görevli subaylar vardır. Bunlann terfileri genelkurmaya aittir. Hizmet görürken orayı gözetecek- tir. Geçmişte MİT, 1960 darbesinden, 1971 muhtırasından, 1980 elkoymasından hükümeti haberdar etmemiştir. Hükümet genel- likle Angola'da olanı bilır de Ankara'da olanı bilmez." Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun "12 Mart Faşizmin Felsefesi'- ni okuyun, faşjzmin bütün oyunları ortaya dökülüyor, (Evrim Ya- yınlatı). Faşizm artık gizli kapaklı değil açıktan, bağırarak geli- yor. Gelirken de kimseden korkmuyor. Demokrasi olsa faşizm gelemez... ÇAUŞANLARIN SORULAR1/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Keseneklerim Zamanaşımına Uğramış" SORU: Mayıs 1935 dogumluyum. 1954 yılında ilk kez sigortalı olarak çalışmaj'a başladım. tki yıl sigortalı çalışbktan sonra askere gittim. Emekli Sandıgı'nda geçen hizmetlerimin birkştirilrae- si için başvurdtım. Görevden ayrıldığım 1966 yılından itibaren 5 yıl içinde herhangi bir sosyal güvenlik kunı- luşu ile ilgili bir göreve ginnediğimden, ke$eneklerim za- manaşımına ugramış. Öğrenmek istediğira: 1) Emekli Sandığı'ndaki zamanaşımına ugrayan ke- seneklerime karşı bir dava açamaz mıyım? 2) SSK'da gün sayılanm 1.550 dolayındadır. Poiis me- munı olarak geçen 6 yıllık hizmetim sayılmazsa. SSK bana 55 yaşımı doldurmam ve 3.600 gün prira ödemiş olmam şartıyla aylık bağlayacağını soyledi. Eskiden bu gün sayısı 1.800 idi. Benim bu konuda kazanılmış hak- larım var mı? D.U. VANIT.5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nın 87. maddesine göre "fîili hizmet müddetleri ile fiili hizmet zamlan 5 yılı doldur- mamış bulunanlara bir şey verilmez." 88. maddeye göre de "fiili hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fala bulunanlann ayrılışlarında kesenekleri geri verilmez." Emekli Sandığı'nca, emekli kesenekleri hizmet süreleri 5 yıldan çok, 10 yıldan az olanlara istekleri durumunda geri verilebilmek- tedir. Keseneklerini 5 yıl içinde almayanların ise bu hakları, za- manasımına uğramaktadu. 27 Mayıs 1983 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2829 sayılı yasanın amaa "çeşitli sosyal güvenlik kurumlanna tabi olarak geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle ilgililerin sosyal güven- liklerinin sağlanması usul ve esaslarının düzenlenmesidir." 2829 sayılı yasanın "hizmetlerin ihyası"na ilişkin 5. maddesi ko- numunuzla ilgilidir. "a) Kesenek, prim iadesi veya toptan ödeme hakkı doğduğu halde paraları zamanaşımına uğrayanların, zamanaşımına uğrayan pa- raları faizsiz olarak", emekli olmadan, en az 6 ay önce geri veril- diğinde, eski hizmetleri geçerli sayılmaktadır. Zamanaşımına uğrayan 6 yıllık keseneklerinizi geri vererek, Sos- yal Sigortalar Kurumu'nda geçen sürelerle birleştirebilirsiniz. Böy- lece, SSK'da geçen 1.550 gün ile birlikte yaklaşık, 3.700 gün prim ödemiş durumda sayılırsınız. Mayıs 1990'da 55 yaşını doldurmuş ve 15 yıllık sigortalılık süre- si içinde 3.600 gün malûllük, yaşlıhk ve ölüm sigortaları primi de ödemiş bir sigortalı olarak yaşlıhk aylığı alabilmeniz, son yedi yıl içinde, SSK'ya 1-261 gün prim ödemiş olmanıza bağhdır. 2422 sayılı yasa, 1 Nisan 1982'den geçerü ilarak 1.800 olan prim ödeme gün sayısını 3.600'e yükseltmiştir. Kazanılmış hak söz ko- nusu değildir. İLAN ANKARA ASLİYE DÖRDÜNCİ) TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN Davalı : Hayrettin Alper Fevzi Çakmak Sok. 31/4 - Ankara Davacı Emlak Bankası A.Ş. Gnl. Müd. Vekili tarafından aleyhini- ze ikame edilen 16.033.563— TL. alacak davasının yapılan yargıla- masında: Mahkemenıizce yukarıda yazılı adresinize PTT aracılığıyla dava dilekçesi eklenerek duruşma gününü bildirir davetiye çıkanlmış, an- cak adresinizde olmadığınız gerekçesiyle tebligat iade edilmiştir. Zabıtaca da yaptırılan adres tahkikinden bir netice alınamadığın- dan dava dilekçesi ve duruşma gününün tebligine ilanen karar veril- mişlır. DURtijMA GİİNd: 9.5.1990 günü saat: 10.30'da. davalı olarak duruşmada bizzaı hazır bulunmadığınız veya bir vekille temsil ettir- mediğini/ takdirde HUMK'nun 213. maddesi geregince lahkikann gı- yabınızda devam edilece^i. Keyfiyet dava dilekçesi ve duruşma Rünü yerine geçerli olmak üzere ilanen t'ebliğ olunur. 14.3.1990 Basın: 2043:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle