Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ŞUBAT 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
MetooroloM. Genel MüKJrtûOû'ndoı alı-
nan Ugve gin; yunluı kuzey ve bat ke-
simteri parçalı çok Mkıtkı, Mamafa'nın
doflusu. Gûney ve Iç Eje, Akderaz, iç
Anadokı üe Bat w Ote Karadeniz yafelı,
O«e4d ynfer a bukıdu geçacek. Ytfışlar
yajmur, Batı ve Orta KarademzTn ıç kı-
sımları ıle tç Anadotu'nun kuzeyMn yûk-
seklerinde karia kanşık yagmur « kar
şddinde olacak. H A * SKAKLIĞI. VSjış
atan yerienie biraz azabcak. Dîğer yer-
lerde deföflKyecek. HÛZGAR: Batı Mt-
getoriırade taızeyve doftu. doju bûlge-
lenmcde güray vt do0u yö(*rden ha-
fif, ara sıra orta kuvvene esecek Oenc
terimtzde cdzgjr: Batı AfcdenelUe gûnba-
6si ve l a r y l , Ooflu Atateng'detaMeve
keşi^teıneden, dteki denzterânzde yttc
ve poyraalan 3-5, açjMarda 6 kuvvetin-
Y 14° 5° Dıyartoalor
V 7° 2°Wınıe
A 12°-1° Erancan
5" 0°Eramım
-7° -27°Eshs«l»r
5°.1° Gaaaniep
7°(Jresun
Y 14° 6°GûmûşhaneB
fttfe
Botu
de. saatte 10-21. açıldanla 27 deniz rmli tıızla esecek DaH)a yıSseklı- Bursa
ği 05-15. açıHania 25-3 metre ddayında bulunacak Van GMü'nde Çanakoie
hava Az buhjlju ve aç* geçecek Rûzgâr kuzey ve doju yönlerden Çwum
tıafif, ara sıra ortataıvvette esecek Dnrt
8 7°-3°Hal*ân
Y 12° 3°IS|»rö
8° rlstanbui
7° 2-tam;
3°-9°Karî
2°-WKa31amoraı
7° t°K^s«n
9° 2° Kırtdaıet
8° 3°Kon»a
5°-«° Kûtrtya
9° ?°Maiatya
10°-6° Mamsa
7°-3 KMaraş
2°-10°Meısıo
-6° -26»Muğla
6° 0°Mu$
11°-P Nıjde
7° 3°0nlü
2°-i1°Rae
2°-12°Samsuı
7° 2°Sıirt
6° 2°Sınop
10" «°&vas
-4° -24°*fetan3ağ
5°-2° tataon
3°-3° Imcelı
5° 2°Us*
S° T° Van
7° 2°Y(HQat
7°-*> Zooguldak
y 10° 2°
Y 10° 3°
Y 13° 7"
10° 3°
0°-12°
3°-4°
7° 3°
8° 2°
7» 2°
A W-T°
8° 4°
3° -4°
6° 2°
9° 2»
3° -8°
8° 2°
0°-M°
4°-2°
6° 3°
J 'yaflmuıiu ısısf rkark A-jçık B-bulullu fi-güne$l) K-kartı S-sslı
OUNYA'OA BUGUN
Mnu
BaOdat
Barcalona
Basd
Bâgnt
Seflm
Bonn
Brûksei
Budapeşte
Cemvre
Cezayır
Odde
Oubayı
Frankfun
Gıme
Helsnn
Kahıre
Kopenhag
K«n
Lefhoşa
Y 10°
A 16°
B 16°
B 16°
B 17°
A 12°
S 12°
B 9°
Y 10°
Y 10°
s 11°
A 1f
B 1«°
A 25°
A 24°
Lenmgrad
Umdra
Madnd
Montreal
MoshM
Mürah
Odo
Pans
Prag
Riyad
Roma
Sotya
Şam
letAvn
Tunus
Varşova
venafık
Vıyana
Y 4°
Y 12°
B 14°
S 12°
A 10°
K 2°
B 7°
8 11°
Y 6°
Y 12°
B 9°
A 22°
S 15°
S 10°
A 15°
A 8°
B 7°
B 8°
S 13°
A 7°
VVasfıngtDO B 8°
Zünh A 12°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Bir çeşit ince ve ço-
ğu çiçekli, pamuklu
kumas. 2/ Anlatış yo-
hı... AJtı mukavva ile
beslemniş, üstü sır-
malı işleme. 3/ Bilye-
li yatak... Baryumun
simgesi. 4/ Bir nota...
Silis grubundan de-
ğerli bir mineral. 5/
Bir hecenin bütün
harfleri ayn ayn oku-
nabıldiği halde bunla-
nn birleştirilmemesi
şeklinde ortaya çıkan
dil bozukluğu. 6/
Hangi şey... Gemilerde türlü işlerde
kullanılan bir tür demir halka. 7/ Ka-
lıc... Güzel, hoş. 8/ Osmanlı padişah-
lanrun makam koltuklanna verilen
ad... Bir çeşit tatlı çörek. 9/ Herhangi
bir canh türünün yapısal ve görevsel ge-
lişiminde yaşantı, öğrenme gibi edinil-
miş etmenlere değil, kalıtımsal olanlara
ağırlık ve öncelik veren görüş.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Bir tür mezgit bahğı. 2/ Düşman...
Konut kapılannda menteşe ve kilidin
takıldıgı düşey konumdaki kalın patça. 3/ Bir tür otomobil yarı-
şı... Mesafe. 4/ Bakırtaşı da denilen yeşil renkli ve hidratlı Karbo-
nat. 5/ Balıkesir ilindeki Kaz Dağı'nın mitolojik dönemlerde'ıci adı...
Tarla sınırı... Endonezya'nın plaka işareti. 6/ Cıva süifür rjirleşim-
li bir mineral. 7/ Konut... Zeytinyağıyla pişirilen bir yemfjk. 8/ Bir
renk... Edirne'nin bir ilçesi. 9/ Şehzadelerin özel eğitme nleri... Kı-
sırlık anlamında eski bir sözcük.
6 0 YIL ÖNCE CumhuriYet~
Tayyare balosu
6 ŞUBAT 1930
Bu akşam (Maksim) de verilecek Tayyare balosunun
fevkalâde muhteşem olması için Istanbu'. Tayyare
Cemiyeti şubesince bütün ihzarat ikmal edilmiştir.
Tesbit edilen balo programına nazaran saat 22 de
cazbant çalmağa başlıyacak ve dans s abaha kadar devam
edecektir.
Saat 23 buçukta Maksim repertuva rrndaki müntahap
numaralar, dans aralannda göster'Jecektir.
Saat yanmda piyango çekilecekt'iT. Bu zengin ve eğlenceli
piyangoda (25) parça kıymetli fjşya vardır. Piyango
biîetleri ellişer kunıştur. ,
Saat 3 te talih müsabakası
yapılacaktır. Kazanan çiftten
kadına bir bilezik, erkeğe 'oir
kordon verilecektir.
Saat 2 buçukta ressam «'Jemil
B. tarafından kısa bir
zamanda bir tablo ter s,im
edilip Tsyyare Cemii/etine
teberrü edilecektir.
Saat 3 te talih mü.sabakası
yapılacaktır. Kaz anan çiftten
kadına bir bilezjk, erkeğe
Gazi HazretleT inin yağh boya resimlerinden bir tanesi
verilecektir. Cazbant sabaha kadar devam edecektir.
Konsumasyon mecburî değildir.
Bu balo için sureti mahsusada izhar edilmiş olan
kotiyonlar pek zengin, mütenevvi ve mebzuldür. Her
masayri V.âfi miktarda kotiyon tevzi edilecektir. Her
masaya oksijenle doldurulmuş bir balon daha evvelden
K edilmiş bulunacaktır.
balosu mevsimin en neş'eli ve eğlenceli balosu
o'.a<jaktır.
Müstehcen resim
Akbaba ve Yann aleyhine bir dava
Müstehcen resim neşrinden dolayı Akbaba ve Yarm
gazeteleri aleyhine yeni bir dava açılmıştır.
Mevzuu bahis resmi Akbaba neşretmiş. Yarm da oradan
alarak sahifesine geçirmiştir.
Bu davaya da ikinci ceza mahkemesinde bakılacaktır.
30 YIL ÖNCE CumhuriYel
CHP'den istifalar
6 ŞUBAT 1960
CHP tl tdare Kurulu dün il
merkezinde yaptığı bir toplantı
sonunda toptan istifa etmiştir.
Bildirildiğine göre ll İdare
Kurulunun istifasına, CHP Genel
Merkezinin lstanbul'da yeni bir
geçici idare kurulu kurma karan
sebeb olmuştur.
CHP Genel Merkezinin bu
konudaki karannı tatbik etmek üzere Istanbul'a gelen
Kemal Beyazıt ve Türgut Göle, ll İdare Kurulunun istifası
üzerine geçici kunıl başkanlığım müstafi ll Başkanı
Şemsettin Günaltay'a teklif etmişler ve Günaltay bu
teklifi kabul etmiştir.
Dün geç vakit CHP çevrelerinden çıkan bir söylentiye
göre geçici kurul üyelikleri için Muhlis Sırmalı, Sua; ,
Ulagay, Muzaffer Akalın, Orhan Köprülü ve Orhan
Birgit'in isimlerinden bahsedilmektedir.
ABD'nin Peyk deneyi
Hava kuvvetlerinden bildirildiğine göre dün fırlatılan 'Kaşif
9" suni peyki mahrekine yerleşememiş atmosfere düşerek
yanmıştır. Roketin peyki mahreke yerleştirecek hızı
kazanamadığı tahmin edilmektedir. Roketin başlık taşıyan
ikinci katının aynlıp, avnlmadığı anlaşılamamıştır. Başlık
içinde canh, hulunmamakta idi.
GEÇEN YIL BUGÜ1N CumhuriY
et
PASOK'a sol alternatif
6 ŞUBAT 1989
Yunanistan'daki skandal olaylan, tüm ülkede siyasi ve
sosyal bir kriz yaratırken, sol partileri 2. Dünya
Savaşı'ndan sonra ilk kez bir araya getirdi. Iktidardaki
PASOK'tan ve ana muhalefetteki sağ eğilimli Yeni
Demokrasi Partisi'nden (YDP) konumlarını ayıran sol
koalisyonunda, Yunanistan'ın komünist ve irili ufaklı
sosyalist partileriyle, sol eğilimli kişiler ve bağımsız sol
milletvekilleri yer ahyor. Önceki gün bu parti liderlerinin
düzenlediği basın toplantısında, sol koalisyonun
çalışmalannı koordine edecek 7 üyeli bir siyasi büronun
oluşturulduğu açıklandı. 7 üyelik bu büroya her bir sol
partinin temsilcisi katılıyor.
Şemsettin Günaltay
TARTISMA
Toplımıda Kadının Yeri
Hangi toplumsal kesitte olursa olsun, "insan" olduğunun
farkına varmış, bunun paralelinde kişilik değerlerini
oluşturmuş az sayıda da olsa kadın vardır.
"Toplo.mda Kadının Yeri" konusu, her za-
man her yerde karşımıza çıkmaktadır. Her ke-
resinde de 'kadının yerini. durumunu belirle-
yen nedir* diye soranz. Kuşkusuz belirleyici
olan f/ek çok etken söz konusudur. Ancak ge-
nel başlıklar altında toplamaya çahşırsak şu
etkenler ortaya çıkmaktadır: 1. Kadınlar, 2. Er-
kekler, 3. tçinde yaşadığımız toplumun eko-
nomik yapısı, 4. Yerleşik geleneksel değerler.
Bu etkenler iç içedir. Ancak çevremize bak-
T.ığımızda bu etkenlerden bazen bırinin diğe-
rine baskın olduğunu, ön plana çıktığını gö-
rürüz. Bu durum, toplumun pek çok kesitin-
de biçimsel olarak farklı, özde benzer yaşa-
nır. örneğin, geleneksel değerlerin yoğun ola-
rak yaşandığı bir köyde, bir ya da birkaç ka-
dının toplumsal yaşamda etkin rol aldığı ve
belirleyici olduğu görülebilmektedir. Bunun
yanı sıra kadın ve erkeğin yükseköğrenim gör-
duğü ekonomik yaşamda birlikte yer aldıkla-
n, yerleşik geleneksel değerlerin önemli ölçü-
de önemini kaybetmiş olduğu bir metropolde
kadının, erkeğin gölgesinde, bireysel varhğını
gösterebilmek bir yana, birincil yaşamsal so-
rumluluklarını bile erkeğe bırakmış olduğu-
nu sıklıkla görmek olasıdır.
Bu örnekler, boyutları genişletilerek çoğal-
tılabilir.
Hangi toplumsal kesitte olursa olsun,
"insan" olduğunun farkına varmış, bunun pa-
ralelinde kişilik değerlerini oluşturmuş az sa-
yıda da olsa kadın vardır. Bu kadınlar, zor ko-
şullarına karşın toplumsal üretkenliklerini or-
taya koyma, ekonomik bağımsızlıklarını ka-
zanabilme mücadelesi verirler. Çoğunlukla da
başanlı olurlar. Ne kendilerini başkasının ya-
şamına ipotek koymaya yetkili kılarlar, ne de
başkasının kendi yaşamlanna ipotek koyma-
sına izin verirler.
Oysa toplumumuzda sayıca çokluğu oluş-
turan kadın grubu, geleneksel değerlerin ken-
dilerine verdiği 'kadın rolünden' hoşnuttur.
Erkeğin koruyuculuğuna sığınmayı gereksinir-
ler. Kocası ya da birlikte olduğu erkeğin ya-
şamına ipotek koyarlar, kendi yaşamlan da er-
keğin ipoteği altındadır.
Para kazanmak amacıyla çalışıyor olsalar
bile düşunsel olarak evlerinin dört duvarı ara-
sından dışan çıkmak istemezler. Bunlar, ile-
tişim halinde oldukları benzerleriyle dort du-
varlarından iletişım kurarlar.
Çoğu kez birlikte olduklan erkek, onlar için
bireysel sorumluluklarını yükleyecekleri, sta-
tüsünden ve ekonomik varlığından yararlana-
cakları birer metadır. Köyde başlık parasını
fazla veren bir erkekle evlenen kadının duy-
duğu gururla, kentte ekonomik dururau ve sta-
tüsü iyi bir erkekle evlenen ya da birlikte olan
kadının duyduğu gurur oldukça benzer duy-
gulardır. Her iki durumda da kârlı bir alış-
veriş söz konusudur. Bu alışverişin bedeli, ki-
şiiikten ve kendilik değerlerinden özveridir.
Ancak bunun farkına varmazlar, farkına var-
, salar da kabullenmeleri pek kolay olmaz. Çün-
kü, sosyal ve ekonomik kazanımları kendile-
rine ait değildir. Birey olarak varlık göstere-
meyecekleri duygu ve düşüncesi baskındır. Bu
kazanımlannı kaybetme kaygıları vardır.
Sonuç olarak kadın, toplumsal konumunu
kişilik gereksinmelerine göre kendisi belirle-
mektedir. Yeterlilik duygusu gelişmiş, kendi-
ne guvenen, bireysel sorumluluklannı üstlene-
bilen kadın, her dönemde ve her kesimde ko-
şulları zor da olsa toplumsal varlık göstere-
bilmekte, saygmlığını kabul ettirebilmektedir.
Örgütlenmeler yoluyla da güçlenmektedir.
B.KIRLANGIÇ
Teypleri DeğU
îKendileri Kaldırîlnıalıclır
önce şu bilinmelidir; minibüsle dünyanın hiçbir yerinde insan
taşınmaz. Ancak mal ve eşya taşınır. Öyleyse minibüsün
kendisi arabesktir, kuraldışıdır.
Son günlerde basmdan edindiğimiz bilgile-
re göre tstanbul'daki minibüslerde bulunan
teypler kaldırılacak, şoförlerine tek tip elbise
giydirilecekmiş, uygulamaya önce karşı taraf-
tan başlanacakmış v.s.
Şimdi minibüsçuler derneği başkanına
soralım:
Teyplerin kaldırılması acaba neden karar-
laştırıldı? Yüksek sesle çalındıkları için mi,
yoksa arabesk şarkılar çaldıklan için mi? Ya-
ni, her iki durumda da (bir üçtincü neden yok-
tur herhalde) halkın, yolcuların rahatsız edil-
memesi mi amaçlanıyor? Bence bu, bir fan-
tezidir. Dostlar alışverişte görsün diye şirin gö-
rünmek için düşünülmüş bir şeydir. Bu dtişün-
cenin insanlara saygı ile hiçbir bağlantısı ol-
maz. Çünkü; minibüslerde yüksek sesle nite-
liksiz müzik çalmması insana saygısizlığın çok
küçük bir ayrıntısıdır ve bardağı taşıran kü-
çük bir damladır. O kadar. Pratikte minibüs
olayı toplumun yüzkarasıdır. Teyplere gelin-
ceye kadar bakınız sırada neler var; önce şu
bilinmelidir; minibüsle dünyanın hiçbir yerin-
de insan taşınmaz. Ancak mal ve eşya taşınır.
öyleyse minibüsün kendisi arabesktir, kural-
dışıdır. Ama minibus buna karşın yine de yö-
neticilerce iyi sayıhr. Çünkü, kırsal kesimden
büyük kente akan insan seli elbetteki diğer alt-
yapı sorunları ile birlikte toplu taşımacılık so-
rununu da gündeme getirmektedir.
Demek ki olayın çarpıkhğı kente göçten baş-
lıyor ve minibüsle sürüyor. Minibüslerin tra-
fikteki konumu trafik anarşisindeki payı, 14
kişilik minibüste 24 kişinin taşınması, şoför
yolcu ilişkileri, şoförlerin keyfı ve kabadayı tu-
tumlan, birbirini izleyen bu ve benzeri arabesk
ve argo davranışlarla insanlar zaten minibü-
sün içinde yolculuk yapmaktan çok stres içinde
âdeta yaşama savaşı vermektedirler. Bu ko-
numlarında insanlara ister davul zurna çalın
ister teyp çalın ister uzun hava dinletin ister
Beetnoven'in 5'nci Senfonisi'ni dinletin hiç far-
ketmez.
Bu bakımdan minibüslerin teyplerine hiç
dokunmadan derhal kendilerinin kaldırılma-
sı ve yerine insanın insanca taşmabileceği araç-
ların konulması gerekir. Aynca günde ortala-
ma 300 aracın katıldığı ve artık kilitlenme nok-
tasına yaklaşan Istanbul trafiğinin kesin çö-
zumünün iki önemli düğumunden biri bu, di-
ğeri de şu anda tstanbul içinde çalışan ve sa-
yıları birkaç bin olan trafik sıkışıklığının baş
sorumlusu taksilerin her üç tanesinden ikisi-
nin derhal trafik dışı bırakılması zorunlulu-
ğudur. Böylece tstanbul trafıği sirkulasyonla
rahatlayacak ve insanlar onurlan zedelenme-
den yolculuk yapabileceklerdir. Bu bakımdan
rahatsızlığı minibüsün teybinde değil, Anado-
iu'dan tstanbul'a göçte aramak gerekmekte-
dir.
DURSUN KARACA Sanyer-tstanbnl
J££fc
LIRAYA
INGILIZCE• Bütçenize, zamaıuruza, öğrenim ve dil
düzeyinize uygun Genel İngilizce Kuslan,
• Uluslararası TOETL, FCE ve MEB
smavlanna hazırlanma olanağı,
• Ögrencilerden dileyenleıe okol İngilizce
deıslerini destekleyici progıamlar.
* Aynca, ayde 106 bin, 149.900 TLM seçenekkrie
Kayıt olun, avantajınm değerlendirin.
KADIKÖY
Eski Iskele Karşısı No: 3
Tel: 338 83 10 - 338 58 47
ŞİŞLİ
Koca Mansur Sok. No 58
Tel: 130 81 91 - 132 72 52
BAKIRKÖY
Hatboyu Cad. No: 16
Tel: 570 12 70-572 21 44
I.T.U. VAKFI
EGITİM TESİSLERİ İŞLETMELERİ
ilave bölüm dersliklerinde
INGILTEREDE
I GENÇ BAYN4LMI, Işie lırsal Itıjltere öe I
h9b»ın AUPAIR1* ysp»a> beöava 6>«nr«
İNGİLİZCE
ve
BİLGİSAYAR
Sınıflan ile
KONUŞMA KULÜBÜ
açıyor.
KAYITLAR YAPILMAKTADIR.
ADRB» : İ.T.Ü. MAÇKA KAMPÜSÜ
TEL : 143 16 27-140 62 15
143 31 00/2115 ve 441
9ı y p >
İ
Sı» 9*1 ûcntu Ingifaa hurtk lusUnnecUr
yafar!anni2 <ârarıni2i b>nç*t verınız
0O&AM NT 0RGAMZAT10N
I ders«k gûvence jemekor
İNGİLİZCE
FRAMSIZCA. Atnanca. 1 -15 laşıye
• ÖZEL DERSLER
(Ifycrinad* Evinzde. Kjrumumuzda)
• İNGİÜZLERDEH Ingıizoe 155 61 3 9 •
<¥<? INT. ORGANIZATIONl
^ ŞjhıtmuMar Cad. 37/7 Taksım-IST. I
LISKUR
SÜRÜCÜ KURSU
Sürücü belgesi
bizden alınır.
Kadıköy: 336 02 79
Erenköy:359 30 68
Maltepe: 352 24 21
ENGLISH TEACHERS
ARE REQUIRED
FOR
A LANGUAGE CENTER
SATISFACTORY
VVAGE+FURNISHED
ACCOMMOOATION
TEL (31) 125525 10 30-14 00
(31) 216737 After 21 30
BEN
ATATÜKKÇÜ
DEĞİLİM
Nadir Nadi
10. bası 5000 lira (KDV
içinde)
Çağdaş Yavınlan Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanöul
Ödemeli gönderilmez.
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Aramyor...Prof. Muammer Aksoy, 31 ocak çarşamba günü öldürüldü. Onu
öldüreni bulmakla görevlendirilen polis ekibinin başındaki siya-
sal polis şefi Yahya Kütük de 2 şubat cuma günü "tıkışçadan"
(ınfarctusten) öldü. Kimi gazeteler, polis şefınin ölümünü büyük
başlıklarla verdıler 2 şubat cumartesi günlü Hürriyet'in altı sü-
tun üzerine başlığı şöyleydi:
"Ankara Siyasi Polis Müdürünün... kalbi teröre dayanamadı.
Profesör Aksoy'un cinayetini soruşturan 39 yaşındaki siyasi şu-
be müdûrü Yahya Kütük, dün kalp krizinden öldü. Ankara Em-
niyet Müdürlüğü'nde sabah saat 06.00'ya kadar Profesör
Muammer Aksoy'un öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten
genç Emniyet Müdürü Yahya Kütük, yorgun argın evine döndük-
ten kısa bir süre sonra göğsüne giren ağrıyla yere yıkıldı ve has-
taneye kaldırıldı. Henüz 39 yaşında olmasına rağmen polis
müdürünün kalbinin terör olaylan, gerilim ve aşırı çalışma yü-
zünden yıprandığı belirtıldi. Yahya Kütük, Özal'a yapılan suikast
girişimi ve Niyazi Adıgüzel'in öldürülmesi olaylarında da yoğun
stres altında kalmıştı."
Aynı günlü Sabah da haberi "öldüren Stres!" başlığıyla, Hür-
riyet'le aynı boyda verdi. "Sabah" haberinde şöyle diyordu:
"Yahya Kütük ün Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Muammer Ak-
soy'un öğrencisi olduğu ve cinayetin işlenmesinden bu yana katili
yakalamak için gece gündüz çalıştığı bildirildi. Yahya Kütük'ün
dramatik ölümü polis camiasını şok etti. Kütük'ün cenazesi dün
Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde düzenlenen törenden son-
ra memleketi Aksaray'a gönderildi. Cenazeye daha önce katıla-
cağını bildirdiği halde Başbakan Akbulut gelmedi..."
Bu haberleri ülkenin her yanında olduğu gibi Afyon'un Sul-
tandağı ilçesinin Belediye Başkanı SHP'li Yüksel Ozdemir de
okudu. Yüksel Özdemir içinden şöyle geçirdi:
— Acaba polis şefi Yahya Kütük, Muammer Aksoy'u öldüreni
buldu da söyleyemeyeceği için kriz mi geçirdi?
Yahya Kütük'ü 1980 başlarında Sultandağı kaymakamı oldu-
ğu günlerden tanıyordu yakından. Yüksel Özdemir o zaman CHP
Sultandağı ilçe başkanıydı. Kaymakam Yahya Kütük, MHP'lile-
rin sözünden çıkmayan bir kişi! O zamanki MHP'lilerin isteğiy-
le, CHP'lileri karakola getirtip dövdürüyor, işkence yaptırıyor.
Yüreği o sıralar dayanıklıymış demek! CHP ilçe başkanı şimdi
SHP'li belediye başkanı, Yüksel Özdemir de bu işkencelerden
geçer. Yahya Kütük, Sultandağı'na, Artvin'in Borçka'sından gel-
miştir; oradan ayrılırken de halk teneke çalarak uğurlamış, bit
yüzbaşının yardımıyla ilçeden olaysız aynlabilmiştir. 12 Eylül ge-
lince Yahya Kütük görevinden alınarak Eskişehır'de sıkıyöneti-
me verilmiş, orada kırk beş gün gözaltında kalmıştır. Yahya
Kütük'ün durumunu inceleyen Içişleri Bakanlığı müfettişi, "İda-
recilik yapamaz" raporu vermiştir. Yahya Kütük, bundan sonra
etkin olmayan görevlere verilir; örneğin kaymakamlıkian alınıp,
Aydın Yazı Işleri Müdürlüğü'ne, Kırşehirde hukuk işlerine veri-
lir. ANAP bir başına iktidara geldıkten sonra Afyon Valisi İhsan
Dede'nin yardımıyla, yine kaymakamlığa döner. Daha sonra yıl-
dızı parlar, emniyete geçer. Ankara Emniyeti'nde, işkence gö-
renlerin gözleri bağlı olmasaydı da Yahya Kütük'ü yakından
görebilselerde, ne derlerdi ne bileyım?
Yok, "yüreği teröre dayanamamış"mış da yok "katili yakala-
mak için gece gündüz çalışmış"mış da... Gazeteci arkadaşlar,
haberlerini yazarken azıcık tıtiz davransalar ne olur sanki?
Muammer Aksoy öldürüldükten sonra soruşturmayı yapan po-
lis görevlileri, Atatürkçü Düşünce Derneği'ne neredeyse çullan-
dılar. Sanki katili değil de Muammer Aksoy'u anyor gibi bir halleri
mi vardı? Doğrudan kitaplara, evraklara saldırmışlardı. Atatürk-
çü Düşünce Derneği'ndeki yakın arkadaşlarının anlattıklarına gö-
re Aksoy bu "Atatürkçü Düşünce Derneği"ne bir sığınmışlık
içindeydi. "Atatürkçü Düşünce Derneği" onun yıllardır çalıştığı
bürosuydu. Aksoy, arkadaşlarının hepsine birer anahtar vermiş,
"gece gündüz demeyin, gelin buraya, oturun, çalışın!" demişti.
Derneğin asıl başkanı olarak Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nu gö-
rüyor, "Ben onun adına burada başkanlık yapıyorum" diyordu.
C«lil Gürkan, Mustafa Altıntaş yardımcılarıydılar. Anıl Çeçen genel
yazman, Mustafa Coşturoğlu'yla Selahattin Canbay genel yaz-
man yardımcılan oiarak seçılmişlerdi. Rezzan Akyollu genel say-
mandı. Yönetim kurulu üyelerı de şöyleydi: Ahmet Boyacıoğlu,
Kâzım Yenice, Hicri Fişek, Hayri Balta... (Aksoy'un öldürülme-
sinden sonra başkanlığa Celil Gürkan getirildi.)
Aksoy'un "Atatürkçü Düşünce Derneği" olarak kullanılan bü-
rosu, evine üç yüz metre var yoktu. Aksoy'un öldürüldüğü 31
ocak çarşamba günü, saat 18.00'e dek büroda Celil Gürkan'la
birlikte çalışmışlardı. Aksoy, 3 şubat cumartesi günü, Türk-İş sa-
lonunda yapılacak, Danıştay yasasında değişikliklerin görüşü-
leceği açık oturumun çağrı kartlarını imzalıyordu. Celil Gürkan:
— Ben Ulus'a kadar çıkacağım, küçük bir işim var... dedi. Mu-
ammer Aksoy, o ayrıldıktan sonra kırk, kırkbeş dakika daha ça-
lıştı. Büroda daktilo işlerine bakan genç Celalettın Altıntaş'a:
— Ben gidiyorum, haydi eyvallah! deyip ayrıldı; üç yüz metre
ötedeki evine yollandı. Yolda ekmek aldı. Kapıdan girince, Celil
Gürkan'a göre katil içeride saklanmış olamazdı. Büyük olasılık-
la, Aksoy arkasından;
— Hocam, bir dakika! diye bir ses duydu. Geriye döner dön-
mez de katil kurşunları yağdırdı!
Hüsnü Göksel'le konuşuyorduk. O:
— Bu, Muammer Aksoy'a yakışan bir ölümdü! dedi. Elbette
terörü kimse istemez, ama Muammer, trafik kazasında filan de-
ğil, böyle ölürdü! Picasso ile ilgili bir fıkrayı anlattı. şöyle: Picas-
so'nun bir matador arkadaşı vardı, bir gün Picasso'ya;
"matadorluğu bırakacağını" söyledi. Picasso arkadaşına:
— Sen nasıl bırakırsın matadorluğu? dedi; senin onurlu ölü-
mün boğanın boynuzunda olacaktır; benim onurlu ölümüm de
tuvalimin karşısında, resim yaparken, fırçam elimden düşerek
olacak!
Maltepe Camisi avlusunda bekleşirken, bir arkadaşıma şöy-
le dedim:
— Katil, buraya gelmiş olmalı! Ayrılamaz buradan... Arkada-
şım, tanımadığı yüzlere bakıyormuş bir bir, "Katil bu otabilir mi?"
diye. Anyormuş katili yüzlerde...
TEŞEKKUR
Magnetik Resonans
Görüntüleme Merkezi, 30 Ocak
1990 tarihinden itibaren hasta
kabulüne başlamış
bulunmaktadır.
Açılışımıza çiçek, telgraf
gönderen ve bizzat katılan tüm
TIP CAMÎASI, TRT, Basın
kuruluşlarına dost ve
yakınlarımıza saygı ve
şükranlarımızı sunarız.
Magnetik Resonans Görüntüleme
Merkezi
ABDİ İPEKÇİ CAD.
79 1 POLAT SARAY
TEL 131 28 38 131 28 39
İTALYAN KÜLTÜR DERNEĞİ
, Meşrutiyet Caddesi No 161, Tepebaşı-lstanbul
YENİ DÖNEM İTALYANCA DİL KURSLARI
12 Şubat 1990 pazartesi günü başlayacaktır.
Kayıtlar: Pazartesi, Salı, Perşembe ve Cuma gunleri saat
10.00-1230 ve 17.00-19.00 arası, Çarşamba günlerı saat
10.00-14.30 arası
Tel. 144 98 48