Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ŞUBAT 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Bankalardaki
devlet tahvilleri
• ANKARA (AA) —
Bankalann elinde bulunan
devlet tahvili ve Hazine
borçları 12 ocak tarihi
itibarıyta 12 trilyon 651.5
milyar liraya ulaştı. Merkez
Bankası verilerine göre
bankalar ellerindeki devlet
iç borçlanma senetlerini
geçen yıl sonuna göre
yüzde 9 oranında
arttırdılar. 29 aralık
tarihinde bankalann elinde
bulunan tahvil ve bono
tutan 11 trilyon 617.8
milyar lira idi.
En büyük
ihale •
• KAHtRE (AA) — tran-
Irak Savaşı'ndan sonra
Körfez ülkelerinde açılan en
büyük ihaleyi Birleşmiş
Mühendisler Bürosu (BMB)
üderüğindeki Türk
konsorsiyumu kazandı.
Türk konsorsiyumunun
Kuveyt'te Sabiya Termik
Santralı'nın inşaat işleri için
açılan ihaleyi kazandığı dün
Kuveyt Elektrik ve Su
Bakanlığı tarafından
açıklandı. Türkiye'nin
Kuveyt Buyükelçiliği'nden
alınan bilgiye göre yaklaşık
356 milyon dolarlık 2400
MW gücündeki Sabiya
Santralı'nın inşaat işleri
BMB tarafından 5 yılda
tamamlanacak. Kuveyt'in
1986 yılında açtığı ihaleye
120 uluslararası inşaat
firması davet edilmişti.
Casa ihalesi
TBMM\le
• ANKARA (AA) — SHP
Edirne Milietvekili Erdal
Kalkan, Ispanyol Casa
flnnasımn kazandığı hafif
nakliye uçağı projesini,
TBMM gündemine getirdi.
Kalkan, bu projenin
ihalesinde siyasi kararların
rolü olup olmadığının
açıklanmasını istedi.
Kalkan, Milli Savunma
Bakanı Safa Giray
tarafından
cevaplandınlması istemiyle
verdiği soru önergesinde,
"Casa uçaklarının kanat
bağlantılarında zafıyet
bulunduğu ve ANAP
Istanbul Teşkilatı'nın
önemli isimlerinden Zeynel
Abidin Erdem'in baskısıyla
ihalede siyasi kararların rol
oynadığı" yolundaki
iddialara açıklık getirmesi
gerektiğini kaydetti.
TEK 'nükleer'i gündeme aldı
TEK bünyesinde yeni bir nükleer santral dairesi
kurulması için çalışma başlatıldı. 2005-2008 yılı
arasında ilk nükleer santralın devreye girmesi
düşünülüyor.
r
TEK'ten bağımsız olarak Arjantin'le 20
megavatlık bir santral kurma çalışmalarını
başlatan TAEK, kuruluşun 7.5 milyarhk yıllık
harcamasını bu alana kaydıracak.
MUSTAFA BALBAY
Petkim'in
ihracatı
• ANKARA (AA) —
Petkim Holding Genel
Müdürü Faruk Yağız,
ihracatlannın geçen yıl,
1988 yılına göre yaklaşık
yüzde 20'lik artışla 320.4
milyon dolar olarak
gerçekleştiğini bildirdi.
Faruk Yağız, ayrıca
Petkim'e bağlı Aliağa ve
Yarımca tesislerinde 142 bin
tonluk üretim artışı
sağlandığını, sonuçta 1988
yılında 2 milyon 487 bin
ton olan toplam üretimin
geçen yıl 2 milyon 629 bin
tona yükseldiğini söyledi.
TOBB
zirvesi
• ANKARA(ANKA) —
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği'nin başkanlar
toplantısı 17 şubatta
yapılacak. Ankara Hilton
Oteli salonlarında yapılacak
olan toplantıya Başbakan
Yıldırım Akbulut'un yanı
sıra SHP Genel Başkanı
Erdal İnönü, DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel,
devlet bakanları Işın
Çelebi, Güneş Taner ve
Hüsnü Doğan'ın katılacağı
bildirildi. Türkiye'nin genel
ekonomik sorunlarının
"geniş bir perspektif"
içinde değerlendirileceği
bildirilen toplantıda, 1989
yılı ekonomik gelişmelerinin
genel bir değerlendirmesi
yapılacak ve 1990 yılı
beklentileri ele alınacak.
Petlas, nisanda
piyasada
• ANKARA (AA) —
Kamuya ait lastik tesisi
Petlas, ilk ürünlerini nisan
ayı içinde piyasaya sunuyor.
Uçak lastiği üretimi
amaçlanan, ancak daha
sonra programda yapılan
değişiklikle kara nakil
araçlan lastiği de üretecek
şekilde kurulan Kırşebir
tesislerinde, seri üretimine
başlanan 16 ayrı tipteki
araç lastiklerinden 10 bin
adedı, nisanda satışa
sunulacak. Petlas
tesislerinde toplam 36 ayrı
tipte araç lastiği üretilecek.
Bu arada Petlas'ın lastik
piyasasmda Brisa, Fulda,
Pirelli, Goodyear gibi dev
rakiplerle rekabet edilmesi
amacıyla, önümüzdeki
aydan itibaren yoğun bir
reklam kampanyasına
gireceği öğrenildi.
ANKARA — Son 30 yıl içinde her gün-
deme gelişinde değişik kesimlerin tepkisi-
ne neden olan nükleer santral konusunu
TEK kesin olarak programına aldı. TEK'e
yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre
2005 ile 2008 yılı arasında ilk santralın dev-
reye girmesi ve bu yıl içinde TEK bünye-
sinde Nükleer Santrallar Daire Başkanlı-
ğı'nın kurulması öngörülüyor.
TEK'in nükleer santral konusundaki gi-
rişimlerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı Fahrettin Knrt tarafından desteklen-
mesinin ardından çalışmaların hızlandığı
öğrenildi. Kurt, nükleer santralın kaçınıl-
maz olduğunu yinelerken, "Elimizdeki
kaynaklar sınırlı. Türkiye'nin küçümsen-
meyecek oranda linyit ve taşkömiiriı rezervi
var, ama bunlar kalitcsiz. Yeni kaynakla-
ra mecburuz" dedi. Kurt, yerli kömürle ça-
lışan termik santrallann ürettiği elektriğin
satış fiyatının üzerinde mal olduğunu söy-
ledi.
TEK yetkilileri ise, daha önce kaldınlan
ve 5 kişilik bir bölume dönüştürülen Nük-
leer Santrallar Daire BaşkankğVnın canlan-
dırüacağını söylediler. Bir TEK yetküisi,
kurum bünyesinde nükleer santral konu-
sunda Türkiye'deki mevcut hammaddenin
kullanılabilirliği, altyapı çalışmalarının
başlatılmas! için ciddi bir "kıpırdanma"
başladığını vurguladı.
Edinüen bilgiye göre TEK, 2005 ile 2008
yılı arasında nükleer santralın kurulmuş ol-
masını ve üretime baslamasını hedefliyor.
Konuya yakın çevreler, bu süre içinde nük-
leer santral üretimınin gerçekleşmesi için
en azından 1995'te yatırımın başlamış ol-
ması gerektiğini vurguluyorlar.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK)
Başkanı Prof. Dr. Atilla Özmen, kuvumun
yılda 7.5 milyar liralık bir harcama yaptı-
ğını anımsatarak Arjantin'le planladıkla-
rı ortak girişimi şöyle özetledi:
"Biz bu parayı değişik kuruluşlara, araş-
tırmalara aktarabilirdik. Ama sadece bir
alana kanalize edip sonuç almavı duşün-
dnk. Buna gorc Arjantin'le 20 megavatlık
bir nükleer santral kurulması için anlaşma
yaptık. Eger TEK bu konuda somut bir
adım atarsa biz bülün araşürmalannua,
bulgulanmızı onlara aktarabiliriz."
Halen TEK'in girişimi ile TAEK'in giri-
şimi birbirinden bağımsız olarak sürüyor.
Nükleer santral konusundaki bu girişim-
ler devam ederken konuya tepkiler de gel-
meye başladı. Elektrik Mühendisleri Oda-
sı'nın "dikkaüi yaklaşılmalı" uyansımn ar-
dından Yeşiller de Enerji ve Tabii Kaynak-
lar BakanlığYnı "Türkiye insanını hiçe
saymakla" suçladılar. Yeşiller Partisi yap-
tığı açıklamada, ekonomik kalkmmanm
bedelinin doğa tahribiyle ödenmesini
"barbarlık" olarak niteledi ve şu görüşle-
ri savundu:
"Fahrettin Knrt, insanlık suçu işlemek-
tedir. Nükleer enerjiyi savunmanın başka
bir adı yoklur. Nükleer silahlann kontrol
edilemeyecek boyutlara ulaştığı bir dönem-
de, nükleer santrallann guvenilirliginden
nasü söz edilebilir?"
Ote yandan, özellikle Çernobil olayımn
ardından dünyada nükleer santral pazann-
da "tıkanıklık" olduğu belirtiliyor. Birçok
ülke, nükleer santral konusundaki planla-
nnı ileriye itti.
Bu arada Pakistan'ın 1996 yılında dev-
reye girmek üzere bir nükleer santral ku-
racağı öğrenildi. Çin'le ortaklaşa gerçek-
leştirilecek santral 300 megavat gücünde
olacak.
Borsadafıyatlar çılgınca tırmanıyor
Talep yüksek, mal yok
Bir çığ gibi büyüyen talep
karşısında, gerek borsa
yöneticileri gerekse aracı
kuruluşlar hazırlıksız
yakalandı. Piyasaya yeni
hisse senetleri yeterince
sürülmüyor. Yeni hisseler,
çok yüksek fiyata
kapışılıyor. Sokakta kalan
yatırımcı çareyi, ayaküstü,
"rıhtım borsası"nda
alışveriş yapmakta
buluyor.
ABDURRAHMAN
YILDIRIM
Hisse senedi talebi sermaye pi-
yasasım ezdi gecti. Borsa, aracı
kurumlar ve kamu kesimi daha
önceden hazırlık yapmadıkları
için çığ gibi büyüyen talebi karşı-
lamada yetersiz kaldılar. Borsa,
yatırımcılan 1987'de olduğu gibi
sokağa dökerken, aracı üyelerin
büyük bir çoğunluğu yeni müşte-
ri almıyor ve 15-20 milyon lirarun
altındaki müşteri emirlerini kabul
etmiyor. 1987 borsa olayında ıda
olduğu gibi özel kesim yine ağır
davranmaya devam ederek şirket-
lerini halka açmakta nazlanıyor.
Kamu kesiminin Toplu Konut ve
Kamu Ortakhğı tdaresi aracıhğıy-
la sürdürdüğü halka açılma ise
şimdiye kadar talebi karşılamada
sınırlı bir etki yaptı.
Borsada arzın talebe ayak uy-
duramaması sonucunda borsa en-
deks dün ilk kez 4000 puanı geç-
ti. Dünkü seanslar sırasında en-
deksi bir ara 4O38'e ulaştı. Alıcı-
lann yoğun olduğu gözlenirken,
fîyat artışı beklentisi içinde satı-
cılann isteksiz olduğu görüldu.
özelleştirilecek KİT'lerin en bü-
yüklerinden biri olan Petkim'in
400 milyar liralık hisse senedinin
önümüzdeki aylarda piyasaya sü-
rüleceği, KİT'lerin anonim şirke-
te dönüştürülerek hisselerinin bor-
sada satılacaği, borsa birinci pa-
zannda işlem gören 7 kamu işti-
rakinin hisselerinin önümüzdeki
haftalarda tş Bankası şubelerinde
Türkiye çapında satışa sunulaca-
ğı haberleri de talebin çılgınca
yükselmesini önlemedi.
Özel sektörün geçen hafta piya-
saya sunulan Finansbank, Gentaş
ve Peg Profilo hisseleri yatınmcı-
lar tarafından kapışıldı. Bu talep
NEREYE BAKIYORLAR — Borsa binasına sokulmayan yalınmcılar, dısandaki ışıklı yazılardan fiyat-
lan izliyor.
sonucunda fiyatlan serbest bıra-
kılan hisselerden Finansbank 6
bin liralık açılış değerini seans so-
nucunda 22.500 liraya, Peg Pro-
filo 6 bin liralık değerini 9.500 li-
raya, Gentaş da 3.500 liralık de-
ğerini 8.500 liraya yükseltti.
Borsanın 1987'de olduğu gibi
kilitlenmesinde ana etken olarak
görülen arz noksanlığırun yanı sı-
ra şu önemli etkenlerden de söz
ediliyor:
• Borsanın ve aracı üyelerin ye-
tersizligi- Borsa binası 87'de oldu-
ğu gibi yetersiz kaldı. Önce giriş
500 kişi ile smırlandı. Ardından
borsa yatınmcılara kapatıldı. Bil-
gisayara geçemeyen borsanın tek-
nik altyapısı 100 nülyara tırmanan
işlem hacmini kaldıramaz duruma
geldi. Saklama sistemi tam anla-
mıyla kurulamadı. Takas merke-
zi de yetersiz kaldı. Aracı üyeler
de müşteri taleplerini karşılayama-
dılar. Hem teknik altyapı hem
saklama ve hem de personel yö-
nünden yetersiz olduklan görüldü.
Bunun sonucunda muşteri seçme-
ye ve sadece büyük musterileri ka-
bul etmeye başlayan üyelerden
özellikle bankalann büyük çoğun-
luğunun müşteri kabul limitini
100 milyon liraya çıkardıkları göz-
lendi. Aracı üyelerden hisse ala-
mayanlar borsanın bulunduğu
Tophane Rıhtımı'nda ayaklı bor-
sayı yeniden Vurdular.
• Yasal altyapı noksanuğı: Sahte
Çukurova Elektrik hisseleri ola-
yında görüldüğü gibi, yatınmcıla-
nn, aracı üyelerin, borsanın ve
SPK'nın görev, yetki ve yükümlü-
lüklerinin iyi düzenlenmediği or-
taya çıktı. Sahte hisse senetlerinin
piyasada aylardan beri dolaştığı ve
borsadan bu hisseleri alanlann or-
tada bırakıldığı görüldü. lkisi de
menkul kıymet olmasına karşılık
tahvil için yapılan düzenlemenin
hisse senetleri için geçerli olmadı-
ğı, sigortasınfn bulunmadığı, his-
selerin çok kolayca basılıp piyasa-
ya kolayca sürülebileceği biı orta-
mın 1987'deki gibi aynen devam
ettiği anlaşıldı. -
Piyasa tütünü bekliyor
HAKAN KARA
İZMIR — Tütünde piyasanm
gecikmesi ticari yaşamı felç etti.
160 bin tonluk rekoltenin getire-
ceği 1.5 trilyon lirayı bekleyen ure-
tim bölgelerinde tütüncünün bor-
cunu ödeyememesi nedeniyle se-
net protestoları artarken, iş hac-
mi de önemli ölçüde düştü. Üre-
ticinin yanı sıra esnaf ve tüccar da
piyasanın açılışını bekliyor.
İTO Yönetim Kurulu Başkan-
vekili Rüştü Okan, tütün piyasa-
sının açılışının herkesce beklenen
bir dönem olduğunu belirterek,
"Herkes mutlaka bu tarihi takip
eder. Ahşverişler ona göre yapılır.
Düğünler yine bu tarihi bekler. Bu
nedenle çarşıda tıitün piyasasının
açılışının önemi bıiyüktür. Piya-
sadaki gecikme tüccar kesimini de
dognıdan etkilemektedir" diye
konuştu.
Akhisar Ticaret Odası Yönetim
Kurulu Başkan Vekili Kemal Ozar
ise sadece Akhisar'da 25 bin aile-
nin eline tütün piyasasının açılı-
şıyla 150 milyar lira para geçmesi
gerektiğini belirterek şunları söy-
ledi:
"Bu para yaklaşık 16.5 milyon
kilo tütün için üreticinin bekledi-
gi para. Bu para piyasaya girse bu-
yük bir canlanma yaşanacak.
Ama girmediği için esnaf ve tüc-
car kesimi de büyük sıkıntıda.
Çünkü Islanbul'dan almış olduk-
lan malın karşılıgını ödemekte
güçlük çekiyorlar."
Meksika'ya
borç
indirimi
Meksika hükümeti ile
bu ülkeden alacaklı
bankaları temsilen
dünyanın önde gelen
15 bankasının üst
düzey yöneticileri
tarafından önceki gün
imzalanan anlaşmayla
Meksika' nın dış borç
yükü % 20 oranında
azaltıldı.
MEXICO CITY (A.A.) —
ABD Hazine Bakanı Nicholas
Brady'nın, 3. Dünya ülkelerinin
dış borç yükünün azaltılmasım
hedefleyen planının ilk uygulan-
dığı Meksika'da, yeni bir sayfa
açacak dış borç indirimi anlaşma-
sı imzalandı.
Meksika hükümeti ile bu ülke-
den alacaklı bankaları temsilen
dünyanın önde gelen 15 bankanın
üst düzey yöneticileri tarafından
dün akşam imzalanan anlaşmay-
la Meksika'nın dış borç yükü %20
oranında azaltıldı.
Meksika ile alacaklı bankalar
arasında imzalanan borç indirimi
anlaşması, Meksika'dan alacaklı
460 kadar bankaya, 48.5 milyar
dolarlık orta ve uzun vadeli kre-
dilerden oluşan alacaklan konu-
sunda üç seçenek sunuyor: Bu
kredilerin anapara kısmının azal-
tılması, kredi faiz oranlarının in-
dirilmesi ya da Meksika'ya yeni
kredi sağlanmısı
Borç indirimi anlaşması uyann-
ca, Meksika'nın alacaklı ticari
bankalara olan borçlarının
%41'inin nominal değerinde
°7»35'lik indirim yapılacak,
%47'lik kısmına »?o6.25'lik sabit
faiz oranı uygulanacak. Meksika
1
nın bankalara olan borçlarından
V«12'sine sahip olan alacaklı ban-
kalar ise bu ülkeye, 1990-1992 dö-
neminde 1.5 milyar dolar daha
kredi verecekler.
Meksika'nın dış borç anapara
ve faiz yükünde indirim yapmayı
tercih eden alacaklı bankalar, ge-
ri kalan alacaklarına teminat ola-
rak Meksika hükümetinden hazi-
ne bonoları alacaklar. ABD Ha-
zinesi'nin garantisinde olacak bu
bonolann ilk 18 ayiık faiz ödeme-
leri, 7 milyar dolarlık bir fon ta-
rafından karşılanacak.
Ingiliz hükümeti temiz bir çevre için vergipaketi hazırlıyor
Çevreyi kirletene
6
yeşîl vergi'
İngiltere'de hükümet,
çevreyi kirletmekten
caydırıcı ya da bunun
bedelini ödetici vergiler
koyacak. Maliye Bakanı
John Mayor'un yeni
vergilerine "yeşil vergiler'
adıtakıldı.
Araştırmalara göre "yeşil
vergi"lerin etkin olarak
uygulanacağı alanlar
motorlu taşıtlar, CO2 gazı
çıkaran fosil yakıtlar ve
sanayi atıkları olarak
belirlendi.
Ekonomi Servisi — lngiliz hükümeti bir
yandan çevrenin temiz tutulmasına katkı-
da bulunacak, bir yandan da vergi gelirle-
rini arttıracak yeni bir vergi paketi üzerin-
de çahşmalarıru sürdürüyor. Maliye Bakanı
John Mayor'un yeni vergileri daha yeşil bir
çevreyi hedeflemesi nedeniyle "yeşil
vergiler" adıyla anıhyor. "Yeşil vergiler"
aracüığıyla kirliliğe neden olanlar bunun
karşılığını da ödemek zorunda kalacaklar.
"The Economist" Dergisi, yeşil vergile-
rin uygulama alanları ile ilgili olarak tn-
giltere Mali Araştırmalar Enstitüsü'ne (tns-
titute for Fiscal Studies-IFC) özel bir araş-
tırma yaptırdı. Araştırma sonucu yeşil ver-
gilerin etkin olarak uygulanabileceği üç te-
mel alan saptandı: Motorlu taşıtlar, yan-
ma sırasında karbondioksit (CO2) gazı çı-
karan fosil yakıtlar ve sanayi atıkları ile
kimyasal gübreler.
Motorlu taşıtlar
Motorlu taşıtlar, yarattıkları trafik sıkı-
şıklığı ve egzozlanndan yaydıklan zehirli
gazlarla çevreyi kirletenlerin başında geli-
Bir örnek: CO qazını
azaltacak vergiler
(*) CO2 gazı üretimim ilk uç yıl içinde yüzde
20 azaltacak vergi oranlan
(•k -k) CO2 gazı üretımini 10yıl ve daha sonra
yuzde 20 azaltacak vergi oranlan
yorlar. IFCnin araştırması ulaşıma, dola-
yısıyla da motorlu taşıtlara yeşil vergiler
konması için üç yol beliriiyor:
1- Çevreye zarar veren kurşunlu benzine
uygulanan vergiyi arttırarak taşıt sahiple-
rini kurşunsuz benzin kullanmaya teşvik et-
mek.
2- Araçlara egzoz gazlannı filtre eden
katalitik dönüştürücü takılmasını yaygın-
laştırmak için yeni bir araba vergisi koy-
mak.
3- Yakıt kullanımını azaltmak amacıyla
benzinden alınan vergiyi arttırmak ve böy-
lece araçların trafiğe daha az çıkmasını
s'ağlamak.
Yanma sırasında ortaya çıkan karbondi-
CQ2 Vergisi
oksit (CO^ gazı yerkurenin her geçen gün
daha da ısınmasına yol açıyor. Bu neden-
le yanma sırasında büyük miktarlarda
CO2 gazı çıkaran fosil yakıtlann vergilen-
dirilmesi, insanları daha temiz alternatif
yakıt kullanmaya itecek. Londra tşletme
Fakültesi'nden Scott Barrett dünyada 2025
yılında CO2 gazı uretiminin, yüzde 20 ora-
runda azaltılması için fosil yakıtlara uygu-
lanması gereken vergi oranlan ve bu ver-
gilerin fosil yakıt talebinde yaratacağı de-
ğişmeleri saptadı. Scott Barrett yaptığı
araştırmada, daha temiz yakıtlara yönel-
meyi sağlamak için fosil yakıtlara uygula-
nacak yeşil vergilerin kısa dönemde (3 yıl
içinde) daha yüksek, uzun dönemde ise (10
yıl ve üzeri) daha düşük olması gerektiği-
ni belirledi.
Atık ve giibre vergişj
Sanayi kuruluşları üretim sırasında olu-
şan atıkları nehirlere ve havaya vererek di-
rekt olarak çevreyi kirletirlerken tarımda
verimliliği arttırmak için kullamlan kim-
yasal gubreleı de topraktan sızarak su kay-
naklarını dolaylı yoldan kirletmeye devam
ediyorlar.
Yeşil vergiler, sanayi kuruluşlannı kirlet-
tikleri çevrenin bedelini ödemeye zorlaya-
rak vergi yükünden kurtulmak isteyen ku-
ruluşları yarattıkları kirliliğe karşı önlem
almaya itiyor. Ancak su kaynaklannı teh-
dit eden kimyasal gübre kullanımını azal-
tacak yeşil vergileri saptamak bu kadar ko-
lay olmuyor. Londra Ekonomi Fakültesi ile
bir kimya kuruluşu ortak bir çalışma ya-
parak azotlu gübre kullanımını azaltacak
yeşil vergilerin oranlannı belirlediler. Araş-
tırma, gübre fıyatlarında yüzde l'lik artı-
şın gübre kullammı yüzde 0.3 oranında
azaltacağını ortaya koyuyor. Yeşil vergilerle
azotlu gübre fiyatlannda oluşacak artışın,
gübre kullammı ile sağlanacak üretim ar-
tışının getireceği gelirin çok gerisinde ka-
lıyor olması, çiftçilerin yeşil vergileri öde-
yerek eskisi gibi azotlu gübre kullanmaya
devam edeceklerini ortaya koyuyor. Ancak
bu sonuç kimyasal gübrelere uygulanacak
yeşil vergilerin başarısız olduğu anlamına
gelmiyor. Aksine bu vergiler çevreyi kirle-
tenlerin, kirlettikleri suyun temizlenmesi
maliyetini ödemeleri gerektiğini vur-
guluyor.
REKLAM DÜNYASI
Tartışma için yarışma
Türkiye'nin önde gelen reklam ajanslanndan
Cenajans, 1990 yılı içinde kuruluşunun 20.
yıldönümünu kutlamaya hazırlamrken toplam 24
milyon lira ödüllü iki yarışma açtığını duyurdu.
Amerikan merkezli Grey Ajansı'nın Türkiye'deki
temsilcisi olan Cenajans, son başvuru tarihi 31
mart olan yarışmanın sonuçlarım 3 mayıs günü
düzenlenecek olan törenle açıklayacak. Cenajans
Yönetim Kurulu Başkanı Nail Keçili, konuyla
ilgili sorularımızı yanıtladı:
— 20. kuruluş yıldöniimüniizü neden bir
yanşmayla kutlamayı düşündünüz?
N. KEÇİLİ; Kuruluşumuz,
yıldönumlerini genel olarak sektörle ilgili
ya bir panel ya da yarışma düzenleyerek
bazen de her ikisini birlikte uygulayarak
kutlamaktadır.
Daha önce de yanşmalar düzenlemiştik.
Yıldönümlennin sadece çeşitli ikramlar
yapılan günler olmamasını, bu günler
dolayısıyla toplumun yararına faaliyetler
düzenlenmesini istiyoruz.
Yarışmamız dolayısıyla da katılacak
olanlara bu yönde bir çalışma fırsatı yaratmayı
amaçlıyoruz. Yanşmaların her ne konuda olursa olsun,
insanları teşvik edeceğine, bu yanşmalar sonucunda da
pek çok yeni değerin ortaya çıkacağına inanıyoruz.
— Yanşma konulan olan "Türkiye'nin dış tanıtımı" ve
"Reklamverenin ajans secimindeki kriterleri" konulan,
nasü ve neden seçildi?
N. KEÇtLt: "Türkiye'nin dış tanıtımı" meselesi, bütün
iyi niyetlere rağmen çözümüne yaklaşılmış bir konu
değildir ve buna olan ihtiyaç, dönem dönem kendisini
bütün ağırlığıyla hissettirmektedir. Yine böyle bir dönemi
yaşıyoruz. Konunun seciliş nedeni işte budur. Burada
yeni fikirlere her zaman olduğu gibi ihtiyaç vardır.
"Reklamverenin ajans secimindeki kriterleri" de özellikle
mesleğimizi doğrudan ilgilendiren Önemli bir konudur.
Bir ajansın hangi niteliklere ve yeteneklere sahip
olduğunun, reklamveren tarafından iyi teşhis ve tespit
edilmesi, sağlıklı bir işbirliğinin gereğidir.
Amaamız bu yarışma ile bazı kriterlerin neler olması
gerektiğinin tartışılması ve bu konuda düşünülmesidir.
K r i s t a l H n u ı 3 n a r t t a - Reklamcılar Derneği
tarafından düzenlenen "Kristal Elma" TV ve basm
reklamları yanşmasının sonuçlan 3 Mart 1990 günu
düzenlenecek olan bir ödül töreniyle açıklanacak. Dernek
Başkanı Ersin Salman, içinde bulunduğumuz yılın ilk
yansındaki faaliyet programını açıklarken 15 ürün/hizmet
grubu kategorisinde TV ve basın reklamlannın katılabileceği
yarışmanın jürisinin de belirlendiğini bildirdi. Juride Ersin
Salman, Yakup Banıh, Affan Başak, Nazar Büyttm, Deger
Dilek, Ege Ernart, Dogan Gündüz, Paul Mc Millen, Erol
Horan, Muammer Öztat, Sedat Sclalom görev yapacak. öte
yandan Reklamcılar Derneği'nin yıllık olağan genel
kurulunun nisan ayında
yapılacağı ve bu kez Reklam
Kurultayı ile birlikte
gerçekleşeceği belirtildi.
Kurultayda sektörün önemli
sorunları ile geleceğe yonelik
hedefler tartışılacak.
Reklamcılar Derneği aynca
Avrupa Reklam Ajanslan
Birliği EAAA'nın yıllık
toplantısının 16-18 mayıs
tarihleri arasında tstanbul'da
gerççkleştirileceğini ve Batı
dünyasınm ünlü reklamalannın
katılacağı bu toplantıda
derneğin ev sahipligj
yapacağını da bildirdi.
Demiş ki.
"Öyle kısa ki hayat,
değmez renksiz
giyinmeye..!'
Newman
(Güzel ve Yakışıklı Konfeksiyon)
"Öyle kısa ki hayat,
değmez giyinmeye..!'
Arzu Hanım
(Nemfoman)
ENTADRESLER:
Birikim Ajans'ta Bülent Kocaemini, Selami Telcin, Sinan
Giiler yeni mekânlanna alışırken, Mod Ajans'tan aynlan
Oral Yalçın, bir harf değiştirip Mor Ajans'ta çalışmaya
başladı. Selma Küçüker de Reklamcılık Tic. A.Ş.'de medya
sonımlusu olarak göreve başladı.
TEKNOLOJİ VİTRİNİ
Ölçü alan makine
tnsan
vücudunun
olçulerini alan
ve biçimini
kaydeden bir
ölçüm
makinesiyle
vücuda daha
iyi oturan
elbiseler
dikilebilecek.
Müşteri, vücut
ölçülerinin
aynntılı
biçimde
alınması için
halojen ışığıyla
aydınlatılan ve
çevresine kameraların yerleştirildiği bir platforma çıkıyor.
Bilgisayarlar geri kalan hesaplamaları yapıyor. LASS
makinesi, İngiltere'deki Loughborough Üniversitesi'nden
araştırmacılar tarafından geliştirildi. Bu makineyle ilk kez üç
boyutlu insan vücudu yetkin bir biçimde ölçülebiliyor.
LASS, hazır giyim endüstrisinde CAD (bilgisayar destekli
tasarım) ve CAM (bilgisayar destekli üretim) için veri
sağlayabilecek.
Aydınlatmada tasarruf
Endüstriyel ve ticari aydınlatma, floresan tüpleriyle
gerçekleştirilmektedir. Üreticiler, bu aydınlatma maliyetlerini
düşürmek için yöntemler anyorlar.
İlk çalışma, ışıic üretme süreci içinde dışarıya ısı veren
eneTjiyi aktarmayı kapsıyor. Fluoresan tüp, 220 voltun,
ancak yarısını kullanır, geri kalanı tüpun ilk yanışı için
gerekli olan elektrik duyu tarafından kullamhr. Duy,
enerjiyi emer ve ısı olarak dağıtır.
Bu kayıp, İngılız Haywards Heath firmasının geliştirdiği
Econolight tekniğiyle yüzde yirmi azaltılabilir. Econolight
sistemi içinde iki transformer bulunuyor, bunlar ısı kaybmı
önluyor.
Akvaryum için robot
Akvaryum
sahiplerinin tatile
gittiklerinde
akıllarının evde
kalmasına son verecek
bir robot geliştirildi.
Rondomatic, 28 gün
boyunca akvaryumun
sorumluluğunu
üstleniyor. Bu robot,
aydınlatmayı
düzenlediği gibi,
bahkların beslenmesini
de sağlıyor. Bir saat
içeren RonJomatic'te
bahkların beslenme saatleri programlanabiliyor. Dönen bir
tepsi her gün ilerliyor ve kenarlardaki küçük bölmelerin
kapaklarımn sırasıyla açılmasıyla Rondomatic akvaryuma
yemi boşaltıyor. Yem miktarı, her gün için istendiği biçimde
ayarlanabiliyor ve her turlü yem kullanılabiliyor.