Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 HABERLER 6 ŞUBAT 1990
Kaçak kazılar denetlenemiyor
• ANAMUR (Cumhuriyel Gıiney İlleri Biirosu) —
Klikya uygarlığının önemli yerleşim birimleri arasında
bulunan Anamur yöresinde denetımsiziik nedeniyle
kaçak kazıların arttığı bildirildi. Klikya uygarlığına ait
tarihi kalıntılarıyla tanınan Içel'ın Anamur ilçesi
çevresinde, define arayıcılarınm yolu bulunmayan antik
kent, kale ve tarihi eserlerin bulunduğu bölgede kaçak
kazılar yaptıklan belirtilerek bu durumun onlenmesi
istendL Özellikle Softa KaJesi ve Anamur Kalınören
Köyü yakınındaki antik kentlerın personel yetersizliği
nedeniyle korunamadığını söyleyen yetkililer, bolgede yol
bulunmamasının da denetim sıkıntısına neden olduğunu
söylediler.
Göcekli başkana tahliye
• tZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) — Fethiye Asliye
Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'a hakaret
ettiği gerekçesiyle tutuklanan Gocek Belediye Başkanı
Behzat Akdol'un davasıyla ilgili olarak gorevsizlik karan
verdi. Kararda, söz konusu olay sırasında Akdol'un gorev
başında olması ve memur sayılması nedeniyle
Cumhuriyet Şavcılığı'nca iddianame ile dava
açılamayacağı bildirildi. Sanık hakkında Memurin
Muhakematı hakkındaki kanun hükumlerine gore Idare
Kurulu'nca soruşturma yapılması sonrasında kamu davası
açılması gerektiği belirtildi. Mahkeme kararından sonra
serbest bırakılan Behzat Akdol yaptığı açıklamada,
olavın "siyasi komplo" olduğu yolundakı sözlerini
tekrarladı.
Alman sosyolog dava açıyor
• MÜNİH (AA) — Şanhurfa'nın Birecik ilçesinde
Kela>nak Üretım İstasyonu defterine bolucu nitelikte
yazılar yazdığı gerekçesiyle tutuklanan ve daha sonra
yargılandığı mahkeme tarafından suçsuz görülen Hella
Schlumberger, Turkiye'de tutuklandığı ve tutuklu kaldığı
sürenin tazmini için dava açacağını bildirdi. Turkiye'de
serbest bırakıldıktan sonra önceki gun Federal
Almanya'ya donen Hella Schlumberger, Federal Alman
Haber Ajansı DPA'ya yaptığı açıklamada, "Açacağım
davayla, Turkiye'de tabu olan bazı sözlerin konuşulmaya
başlanmasını sağlamayı amaçlıyorum" dedi.
Schlumberger, gerekirse Avrupa Adalet Divanı'na
başvuracağını da bildirdi.
Adımlar Dergisi yöneticileri
• ANKARA (AA) — tstanbul'da gozaltına alman
Adımlar Dergisi yöneticilerinin Ankara'ya getirildikleri
öğrenildi. Ankara DGM Savcısı Ülku Coşkun, geçen
hafta Istanbul'da gozaltına alınan Adımlar Dergisi Yazı
Kurulu uyesi Umur Coşkun ile Yazı İşleri Muduru Semih
Gümüş'un Ankara Emniyet MüdurluğO'nde gözaltında
tutulduklarını soyledi. Ülkü Coşkun ve Semih Gümuş ile
ilgili soruşturmanm surdürulduğünu belirterek,
soruşturma tamamlandığında DGM'ye çıkarılacaklanru
belirtti. Öte yandan, Coşkun ve Gümüş'un avukatı
Nezahat Gundoğmuş'un gözaltında göruşme isteğinin
reddedildiği öğrenildi.
Açlık grevi
• İZMİR (Cumhuri>et Ege Burosu) — Devlet Guvenlik
Mahkemesi'nde Dev-Yol örgutune üye olmak ve örgüt
adına silahlı eylemlerde bulunmak iddiasıyla yargılanan 8
samktan S'inin başlattıkları açlık grevi 5. gününü
doldurdu. Geçen yıl ağustos ayının sonunda Buca'da
giriştikleri silahlı çatışma sonucunda polis memuru
Iskender Coşkun'un öldürulmesi ve bir polis memurunun
da yaralanmasıyla sonuçlanan olaya karıştıkları savıyla
DGM'de yargılanan 8 samktan 5'i işkence olaylarına
duyarsız kalındığım one surerek işkenceciler hakkında
soruşturma açılıncaya dek suresiz açlık grevine
başladıklarıru açıklamışlardı.
Bursa Cezaevi'nde topludayak
• BURSA (Cumhurijet) — Azerbaycan olaylarının sağ
göruşlu oğrenciler tarafından kınanması sonrasında
gelişen olaylarda tutuklanan ve Bursa E Tipi Cezaevi'ne
konan Uludağ Ünıversitesı'nden 91 öğrencinin açlık grevi
yaptıklan öğrenildi. Tutuklu oğrencilerin, açlık grevine
geçen cuma gunu başladıklan ve aynı gun eli sopalı
gardiyanlar tarafından toplu olarak dovuldükleri öne
surüldu. Toplu dayak olayında oğrencilerin birçoğunun
yaralandığı bir dğrencınin ise iç kanama geçirdiği iddia
edildı. Dayak olayı sonrasında rahatsızlanan 10
öğrencinin açlık grevini bıraktıkları belirtildi.
DÜZELTME
• Gazetemizın dünku sayısmın 6. sayfasındaki Prof. Dr.
Bahri Savcı'nın yazısında sondan bir önceki satırdaki "dil"
sözcuğu "dilhun" olacaktır. Duzeltıriz.
Hukukçu, Bilim adomı, demokrasinin
kararlı savunucusu
Prof. MUAMMER AKSOY'u
iğrenç bir cinayet sonucu yitirdik.
Ülkemizi karanlık serüvenlere sürüklemek isteyenler
bizleri her zaman karşılarında bulacaklardır.
8 ERDOĞAN, CSÖĞÜT, E SÖĞÛT. A E KÖYMEN, E. KÖYMEN, N.DOĞAŞAN, Û.GÛLER,
S.SARICAY1R, F BASBOĞA N KIZILAY, ÛA5AN. İÛMEÜOĞLU, M B4ŞKIN. I BAYRAK, N.YIl-
MAZ. A IHSANI, BE8MN A R CIRIK, Ş ASAN, M SEVIN, S KARA, N ÖZYURT, A BIK1M,
DMEVLEVIOĞLU, OUZUN, A.A ÖZYURT, H.GÛtSEN, K.KÜRŞATIAR, M.BILİ», M.G0R,
N BILGIÇ, H DIIER, H.GÜIYAŞAIİ, I HAYA, A ER, B BARUN, L 8INICI, A BARAZ. S Kltl-
ÇOĞIU, H POIAI, IGONÜllÜ, B KARA. M ARSLAN, H ÛNER, A.YUROUSEVEN, D.ÜN-
LÛ, T.ÇELIK, A U DENI2. R ASIAN, G BATUR, Ş^CAR, ICATIAY, S DENİZ, H BINAY, S.IS11-
DAR, A BUYRUK. R.ALKAS, 0 ARAS E M KARABULUT
Değerli bilim adamı,
Prof. Dr.
MUAMMER AKSOY'un
insanJıktan uzak, çağdışı karanlığa öziem duyan,
ınsanlık duşmanları tarafından katledilmesini şiddetle
kınıyor, değerli anısı önünde saygı ile eğiliyorum.
Bilim dunyası içindeki bu değerli evladın düşünceleri
tüm dünya insanlarına meşale olacaktır.
BESER ŞAHÎN
Rand Corporation, ABD yönetimi için "Türkiye'de Islam" üzerine rapor hazırladı
'ABD, Islamla tatışmamalTAmerika'da bir özel istihbarat servisi gibi
çalışan Rand Corporation'un, ABD yönetimi
için hazırladığı raporda, ABD'nin
Türkiye'deki olumlu İslamcılarla gayri resmi
temas kurması öneriliyor.
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — ABD'de,
bir tür özel istihbarat servisi gibi
çalışan Rand Corporation, "Tür-
kiye'de İslam" konusunda hazır-
ladığı raporda, ABD yönetimine,
Islamı hareketin "Uımlı uydcri ile
ibtiyatlı ve gayri resmi temaslar
yapmasını" önerdi. Raporda, yö-
netimin, "Türkiye'de laik raodeli
desteklerken. diğer yandan da Is-
lami guçlerie acık bir çaöşmadan"
kaçınacak bir politika formılle et-
mesi de tavsiye edildi.
Rapor, Rand Corporation'un
"kuzey kuşagı ulkeierdeki tslami
harekeder" dızisi çerçevesinde ha-
zırlandı. Bu dizinin eşgüdumünü
Turkiye'de CIA görevlisi olarak
çalıştıktan sonra CIA'da önemli
görevlere yükselen ve daha sonra
Rand Corporation'a katıian Gra-
ham Fnller yurülüyor.
Rand şirketi, ABD yönetimin-
den siparişler alan, gizli doku-
manlara erışimi olan ve ciddi ça-
lışmalar yapmakla tanınan bir
özel şirket. Söz konusu dizi, Sov-
yetler'i giıneyinden çevreleyen
Musluman ulkeler kuşağındaki İs-
lami hareketlerı ıncelıyor.
Cumhuriyet'in edindıği bilgiye
göre Fuller'a bu çerçevede bir araş-
tırma fonu saglandı. O da bu ku-
şaktaki ülkeleri, uzmanlara böluş-
turdü. Bu dizi çerçevesindeki
Türkiye raporunu ise halen Rand
Corporation bünyesinde görev ya-
pan, eski Boğaziçi Üniversitesi öğ-
retim üyelerinden Sabri Sayan ha-
zırladı. Rapor, henüz incelenme
aşamasında. ABD yönetimi, CIA
ve üniversite çevrelerindeki tanın-
mış Türkiye uzmanlanndan gelen
eleştiriler ışığında kesin tavrını
alacak.
79 sayfadan oluşan Türkiye ra-
poru, Amerikan yönetiminin
Türkiye'de tslami kanadın ılımlı-
lan ile temas etmesinin yararlı ola-
cağını, belki de kamuoyu önunde
ilk kez dile getifmcsi bakımından
önem taşıyor.
Raporun giriş bölümunde, Ata-
turk'un radikal devrimlerinın elit
Turklerle kitlelerin arasmdaki me-
safeyi daha da açtığına değinerek
halkın çoğunluğu için hlamın,
"bireysel ve toplumsal sosyal kim-
ligin tek kaynagı" olmaya devam
ettiği vurgulanıyor.
Zaman içinde Türkiye'de tek
parti sisteminden çoğulcu parla-
menter rejime geçilmesinin halkı
bir "guç" haline getirmesıyle bir-
likte, "halkın dininin" de doğal
olarak gucünü daha hissettirir ha-
le geldiği anlatılıyor.
Bu çerçevede lslami hareketin
yenı entelektüeller ortaya çıkar-
mava başladığı, bunlardan Ismet
Özel, Ali Bulaç, Rasira Özdeno-
ren ve Abdurrahman Dilipak gi-
bi isimlerin "felsefeden, Dogu-
Batı ilişkilerine kadar" her alan-
da ürun vermeye başladığına dik-
kat çekıliyor.
Bu yükselmenın siyaset ve bu-
rokrasi bakımından da geçerli ol-
duğuna atıfla, "Bugun Türkiye1
nin yönetim kademelerinde, Dışis-
leri Bakanlıgı hariç, tslami bir ag
oluştu" denıyor "3aflannda ts-
lam aktivistleriıü banadıran bir si-
yasi partinin" Turk siyasi yaşa-
mında ilk kez altı yıldan uzun bir
süre Turkiye'yi yönettiği vurgula-
narak, "Tiirk ekonomisinde de
Sabana, Koç gibi oligopol aiie şir-
ketlerine meydan okuyan dinamik
bir Islam sektonı sivrildigi" ileri
süruluyor.
"Ekonomide İslam sektöriı-
niin" siyasi ve ekonomik gücünün
artmasının tslamın Türkiye üze-
rindeki etkisinı genışlettiği belir-
tilerek Nakşıbendi olduğu vurgu-
lanan "tslama tşadamlannın on-
de gelenlerinden Korkut Özal, ts-
lam hayır kurumlanna ve ogren-
dlerine finans destegi veren vakıf-
lann kunıluşnna önayak oldu"
deniyor.
Batının ekonomide çok arzula-
dığı liberalizasyonun, devletin ts-
lami kurumları kontrolünde do-
ğal bir gevşeme getirdiği vurgula-
narak gelecekte, "devlet ve din
arasıoda yeni bir ilişki doaemine
girilecegin
ileri surülüyor.
Raporda, Islam entelektüelleri-
nin özellikle dış politika konula-
rında sol ile flörtune dikkat çekıl-
dikten sonra, "Anıa etnik Kürtler,
tslami hareketin geleceginde aşı-
n sol veya aşın sağdan daha
önemli bir unsur oluşturabilir"
deniyor. Radikal Kürt orgutlerinin
bugune kadar bölge halkından ge-
niş destek toplayamamasının bir
nedeninı, halkın muhafazakâr di-
ni inançlarmı gözden kaçırmala-
nna bağlayan rapor, "Ancak de-
iişen şardar azııüık topluluklar ile
Islam ilişkilerinin dinamigini et-
kileyebUir. Eger militan Kürt
grupları Marksizm jerine tslami
ideolojik ba>rak yaparlarsa Kürl-
leri devlete karşı mobilize etme
şanslan yukselir" deniyor.
Raporun son bölumünde,
şu öneriler ortaya atılıyor:
"Bu bakımdan. Turkiye'de tsla-
mın yukselmesi olgusuna dikkal-
U ve secici bir şekilde yaklasılma-
lıdır. Ancak, ihtiyatlı ve alcak per-
dede kalarak Amerikan çıkarlan-
na en iyi hizmet mümkıindür. ts-
lamın rolunu etkileme konusun-
da en ufak bir açık Amerikan gi-
risimi, ABD'nin cıkarlanna hiz-
met etmez. Yönetim konııya dö-
nuk politikalannı formule eder-
ken hem Türkive'de laik modeli
destekleyen, nem de tslami guçler-
ie açık bir çaUşmadan kaçınan na-
zik bir denge yakalamak duro-
mundadır. Ote yandan, Türkiye!
deki irticanın başlıca dış politika
amacı, Turkiye'nin Batı ile ilişki-
lerinin gerginlesmesidir. O halde
ABD bu olasılığı en azına indir-
raeye çalışmalıdır. Turkiye'ye NA-
TO çerçevesinde daha fazla yi-
kutnlulnkler veıümeU, NATO
stralejOeri konusunda Turk resmi
makamlanna daha fazla danışıl-
malıdır. tkincisi, ABD laik devlet
şeklini desteklerken Türkiye'deki
tslam aktivistlerinin amaçlannı,
durtulerini ve ideolojisini ogren-
mek için daha yogun ve kararlı ça-
ba gostermelidir. Bu bilgi ve an-
layış olraadan Türkiye'deki Ame-
rikan menfaatlerine daha iyi hiz-
met edecek politikalar geliştinne
olanağı guçtur. Buna ek ola-
rak tslami hareketin ılımlı uyele-
ri ile ihtiyatlı ve gayri resmi temas-
lar kunılması ogrenme sored için
yararlı olabilir."
Adresleri 'Halen Cizre Belediye Sebze Hali'nde oturur ve yerleşen halkınız'
Ed köy halkı hale sığındıÇukurca'dan
göçenlerle
Beytülşebap'tan
göçenler Cizre
ilçesindeki sebze halinde
buluşuvermişlerdi. Göç
nedenleri, tüm
Güneydoğu insanları
için geçerli olan "iki
ateş arasında kalmak"tı.
CELAL BAŞLANGIÇ ~
CtZRE — Ankara'ya gönder-
dikleri dilekcede "adres'ieri "Ha-
len Cizre Belediye Sebze Hali'nde
oturur ve yerleşen halkınız" yazı-
yordu.
Umutlan "biıyükleriıııiz
n
deydi.
Belediye başkanı, kaymakam, va-
li, Olağanüstu Hal Bölge Valisi,
milletvekili... On üç satırlık dört
imzalı dilekçelerinde^ yöre insanı-
nın son yıllarda yaşadığı çıkmazı
anlatmışlardı bir çırpıda:
"Çukurca ilcesinin Andaç Ko-
yü Aslan MahaHemizi terk edertk
16 haneden ibaret olan bizler Ciz-
re'ye gelmişiz. Aynca Bey tulşebap
ilçesine bagiı Toptepe Koyu'nden
Ali Işık, akrabası olan sekkiz ha-
neden ibaret efradi aileleri de ge-
lip bulundugumuz ve iskân ettigi-
miz belediye sebze halinde birlik-
te kalmaktayız. Malum olduğu
üzere geldiğimizde bir kısım ha>-
vanlanmızı saltık. Bir kısmı da ay-
nı yerde terk ederek gelmisiz, an-
cak yerieştigimiz belediye halinde
kısmen pencere olmayışı ve odun
koraur almaya muktedir olmadı-
gımızdan ailece çoluk çocukla so-
vuktan kıvranmaktayız. Bu yıiz-
den çocuklanmız kısmen hasta-
lanmakta ve kısmen de hastalık-
la baş başa kalmaktadıriar. Bu
husnsta durumumuzu bolge vali-
ligine intikal etmişiz, sizce de du-
nımlanmız yakınen ilgilenerek ya-
kacak. yiyecek ve butun zaruri ih-
tiyaç ve imkânlanmız için bu bu-
sasta bizlere yardım yapılmasına
gayretlericiz ve ilgilenmenizi bu-
tıin aile fertlerimiz namına saygı-
larımızla arz ederiz."
Hacı Acer, Ali Işık, Fahri öl-
mez, Bekir Ediş'in imzaları vardı
dilekçenin altında. "Adres:" de
bildiğiniz gibi: "Halen Cizre Be-
lediye Sebze Hali'nde oturur ve
yerleşen halkınız..."
Dilekçe hem her şeyi anlatıyor-
du hem de hiçbir şey anlatmıyor-
du. Her şeyi anlatıyordu, çunkü
Güneydoğu'nun yasanan gerçeği-
ne koşut olarak insanlar hayvau-
larını satıp, köylerini bir bilinmeze
doğru terk etmışler, gelip yapımı
tamamlanmak* uzere olan Cizre
Toptan Sebze Hali'ne yerlesmişler-
di. Yörede yüzlercesi, binlercesi
yasanan goç olaylanndan biriydi...
Hiçbir şey anlatmıyordu dilekçe;
çunku neden insanlar yuzlerce yıl-
dır yaşadıkları köylerini, tarlala-
İki juz koylu, hal binasında susuz, tuvaletsiz, cmnsız yaşıyor. Lç çocuk soğuktan olmuş. Kalanların bu>uk bolumu de hasta. (Fotoğraf: Celal Başlangıç)
nnı terk eder, "16 haneden ibaret"
olarak Cizre'nin sebze haline yer-
leşir, "bir kısım hayvamnı terk
ederek", pencerelerinde cam ouna-
van bir yapıda yakacak da olma-
dığı için "çoluk çocukla sovuktan
kıvranır"dı?
Bu sorunun yanıtı, Cizre'deki
kale içinde otobüs terminalinin ar-
kasında, yapımı bıtmek üzere olan
"Cizre Belediyesi Toptan Sebze
HalT'ndeydı. Oraya ulaşmak için
de neredeyse tek kuruş geüri olma-
yan, geçmişteki borçlarından do-
layı tüm alacaklarına el konan, iş-
çilerine iki yıla yakın süredir ma-
aş -îdeyemeyen Cizre Belediyesi-
nin bir türlü yaptıramadığı çamur-
lu yollarını aşmak gerekiyordu.
"Sebze halinin insanlan" artık
kendilerine konut edındikleri bi-
nanın önune iki aracın yaklaştığını
görunce, yapının ana ginşindeki
dev demir kapıları ardına dek aç-
tılar. ilk bakışta goze çarpan, or-
tadaki "pazar yerTnin dört bir ya-
nını çevreleyen elliye yakın dükkâ-
nın sundurma direklerine asıh ça-
maşırlar, yıkanmış çocuk bezleri-
nin aitında üç biriketi bir araya ge-
tirerek ocak yapan kadmlaıın ye-
mek pişirme telaşı, çıktıklan so-
nucu belirsiz yolculuktan haber-
siz çocuklann koşuşturmalanydı.
Kadınlann yuzlerinde gızli bir en-
dişe vardı. Erkekler durgun ve dü-
şunceliydiler. Toptan sebze satışı
için yapılmış dukkânlara doluşan
iki yuze yakın kadın-erkek, çocuk-
yaşlı yeni yaşam alanlanna yaban-
cı gözlerle bakıyorlardı.
Halde iki köy halkı
Hacı Acar, Ismail ölmez, Fah-
ri ölmez, Halil ölmez, Bekir Ediş,
tsmail Ediş, Şaban Ölmez, Bekir
Ölmez, Selam Ölmez, Hamit Yi-
ğit, Hüseyin Öunez aileleri, Hak-
kâri'nin Çukurca ılçesi Andaç Ko-
yu'nden goçmuşlerdi. Aynı kentin
Beytulşebap ilçesi Toptepe Köyü-
nden göçenler de Süleyman Işık,
Ah' Işık, Musa Işık, Nun Işık, Sa-
lih Işık, Nazmi Işık, Hasan Işık,
Yusuf Işık'm aileleriydı. Çukurca-
dan göçenleıle, Beytülşebap'tan
göçenler, Mardin'in Cizre ilçesin-
deki sebze halinde buluşuvermiş-
lerdi. Goç nedenleri, tüm Güney-
doğu insanlan ıçın geçerli olan
•iki ateş arasında kalmak"tı. Hat-
ta sınır köyu olursa arada kalınan
ateş sayısı uçe de çıkıyordu.
Andaç Köyu, Çukurca'ya altmış
kilometre uzaklıîcta. Irak sının bir
kilometre ötelerinde Köylüler,
"Bir yanda Apocular, bir yanda
bizim asker, aşağımızda Irak as-
kerleri... sıkişıp kalmışız. Geçimi-
miz hayvancılıktır. Biraz da yon-
ca, mısır, buğday ve pirinç eker-
dik. Ama yaylalara yasak geldi.
Hayvanlanmızı otlatamaz olduk.
Her gece çatışma var. Çocuklan-
mız silah sesinden deliye döndu-
ler. Geceleri çığlık çığlığa uyanı-
yoriardı. Baktık ki başka yolumoz
yok, biz de buraya geldik" diye
anlatıyorlar goç nedenlerinı.
Çifti iki yüz elli bin lira olan ko-
yunlarını yuz bine satmışlar. Tüc-
car bulamadıklan için satamadık-
ları koyunlarla kimsenin almadı-
ğı buyukba^ hayvanlarını da köy-
de bırakıp, Van'dan altı yüz bine
tuttuklan bir kamyona yüklemiş-
ler taşıyabildikleri eşyalannı. Hep-
si de doluşmuş kamyonun uzeri-
ne. Duşmesin diye çocukları ayak-
lanndan bağlamışlar kamyon ka-
sasına. Çukurca'ya ınip Uludere-
Şırnak uzerinden 10 saatte Cizre1
ye gelmişler.
En çok yakındıkları, yerleştik-
leri toptan sebze halinde tuvalet ve
banyo olmayışı, odun komür ala-
mamaları, kullandıkları suyu bir
kilometre öteden taşımalan, pen-
ceresinde cam olmayan yapıların
dondurucu soğuğunda, çocukla-
rının hasta olması, hatta biri bir,
ikisi de iki yaşlannda üç çocuk-
larırun soğuktan olmesı... Konu-
ta dönuşen hal dükkânlannın her
birinde birkaç hasta yatıyor.
Beytulşebap'a otuz kilometre
uzakhktaki Toptepe Koyu'nden
göçenlerin de ne nedenleri ne de
sorunları farklı. "Konıcu olsak
Apocular bizi öldünir, olmasak
asker var..." ıkilemini anlatıyorlar.
Köyden getirdikleri unlan, bulgur-
ları da artık bitmek üzere. Sun-
durma altındaki üç biriketten
ocaklannda lahana kaynatıyorlar,
hal binasının ortasına yaptıklan
tandırda son unlarından ekmek
pişiriyorlar.
"Cizre Toptan Sebze Hali" as-
lında yaklaşık on aydan bu yana
"geçici göçmen konaklama yeri"
olarak kullanılıyor. Hal binasının
önemli bir bölümü bitip, ilçe es-
nafından kiralar toplandıktan
sonra Hakkâri'nin, Mardin'in, Si-
irt'in koylerinden terör nedeniyle
göçen koyluler, ilk konaklanm bu
"toptan sebze hali"nde yapmışlar.
Dükkân başına uç yüzer bin lira-
dan esnaf kirasını ödemiş. Dük-
kâna yerleşmek istiyor. Ama bir-
kaçı dışında kımse Refah Partili
Belediye Başkanı Haşim Haşiıni-
ye "Hemen onlan at dukkân-
lannuzdan" diye baskı yapamıyor,
bazı "büyukleriraiz"in hiç hesaba
kamadığı "insani neden"lerden el-
bette.
Belediye Başkanı Haşim Haşi-
mi, zaten tek kuruş geliri olmayan
b»lediyenin hal binasında yaşa-
yanlara mart ayı başına kadar süre
tanıdıklarını anlatıyor. Ancak ka-
lanları da eğer devlet çözüm bul-
mazsa o tarihte bınadan çıkarta-
cak gibi görünmuyor. Hatta yiye-
cek ve ilaç için bir yardım kam-
panyası bile açmayı düsünüyor.
Köylüler, içinde bulundukları
durumu "Buradan bir metre öle-
ye gidecek guciunuz yok" diye be-
lirtiyorlar. "Devletimiz göçlüdiır,
Irak'tan gelen peşmergelere, Afga-
nistan'dan. Buigaristan'dan geien-
lere el uzattılar. Elbet bize de bir
el verir, ortada bırakmaz bizi" dı-
yorlar. Ulaşabıldiklerı her yere
başvurmuşlar. Ancak küçuk bir
ricaları var: "Daha fazla telafat
olmadan devlet bizim imdadımı-
za gelsin..."
"AdreK'Meri mi? BeUi... "Halen
Cizre Belediye Sebze Hali'nde
oturur ve yerleşen halkınız..."
Onurlu insan, değerli hukukçu ve demokrasi
savunucusu
MUAMMER
AKSOY'un
öldürülüşünü camiamız adına nefretle kınıyoruz.
tKTİSAT FAKÜLTESİ MEZUNLARI
CEMÎYETİ
Prof. Dr.
MUAMMER
AKSOY'un
kişiliğinde yurdumuzun aydınbk geleceğine sıkılan
kurşunları şiddetle kınıyor, tum demokrasi güçlerini
el ele kenetlenmeye çağırıyoruz.
RUHİ SU DOSTLAR KOROSU
Butün dunyanın barış ve aydınlığa yöneldiği bir dönemde
demokrasi duşmanları tarafından haince katledilen değerli
duşunce ve bilim adamı, demokrasinin buyük savunucusu
Prof. Dr.
MUAMMER AKSOY'un
öldurulmesini demokrasiye yönelik ciddi bir tehdit sayıyor,
nefretle kınıyoruz.
AKAY ŞENEL
Manavgat Beledive Başkanı ve çalışanları
Demokrasi, hukuk, insan hakları ve laiklik mücadelesinin
yiğit ve yılmaz savaşçısı,
Prof. Dr.
MUAMMER AKSOTa
kurşun sıkan demokrasi düşmanı karanlık guçleri nefretle
kınıyoruz. Mücadelesi surdürulecek ve anısı sonsuza dek
yaşatılacaktır.
MAÜ MÜŞAVİRLER MUHASEBECtLER BİRLtĞt
İZMtR ŞUBESİ
DUYURU
Demokrasi, insan hakları ve laikliğin yılmaz
savunucusu
Prof.Dr.
MUAMMER AKSOY'un
demokrasi düşmanlarınca öldürülüşünü şiddetle
kınıyor, anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
ODTÜ MEZUNLAR DERNEĞİ
İSTANBUL ŞUBESİ
Muhasebe
Finans Müciürü
• Konusu ile ilgili bir yüksekokul mezunu,
• Sorumluluk almayı biien,
• Tercihen deneyimli,
llgililerin "P.K. 47 Mecidiyeköy-îstanbul"
adresine bir fotoğraf ve kısa özgeçmişleri ile
başvurmaları rica olunur.