07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 Ancelo Öİdü • Kiillür Servisi — İstanbul'un eğlence dünyası, renkli bir çehresini daha yitirdi. Kendine özgü iislubuyla işlettiği tavernalarda sunuculuk ve şarkıcılık yapan Ancelo, 67 yaşında oldu. Arna\ut asıllı olan sanatçının cenazesi, yarm saat 14.00'te Bakırköy'deki Aya Yorgi Kilisesi'nde yapılacak dini torenden sonra toprağa verilecek.. Son olarak Etiler Ancelo'yu işleten Ancelo, 3 yaşındayken ailesiyle birlikte Arnavutluk'tan İstanbul'a göç etmiş, Balık Pazarı'nda başladığı lokantacılık ve şarkıcılık yaşamına daha sonra İstanbul ve Ankara'da çeşitli otellerde, gece kulupleri \e tavernalarda devam etmişti. 45 yıldır bu mesleği sürdüren Ancelo, önceki yıl ölen Gaskonyalı Toma'nın da kardeşiydi. Raisa, Rostropoviç konserinde . • MOSKOVA (AP) — Ünlü çellist ve orkestra şefı Mstislav Rostropoviç anayurdu Sovyetler Birliği'nde 16 yıl sonra ilk konserini verdi. 16 yıl önce Brejnev döneminde ülkesinden aynlmak zorunda kalan ve yurttaşhktan çıkanlan Rostropoviç, Moskova'da konserde Washington Ulusal Senfoni Orkestrası'nı yönetti. Salonu dolduran ve Rostropoviç'e büyük sevgi gösterisinde bulunan müzikseverler arasında Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un eşi Raisa Gorbaçov ve İspanya Kraliçesi Sophia da yer aldı. Rostropoviç ve eşi soprano Galina Vişnevskaya, 1974'te ülkeden ayrılmışlar, 4 yıl sonra yurttaşhktan çıkanlmışlar, bir ay kadar önce ise yeni kültür Bakaru Nikolay Gubenko'nun kendilerinden özür dilemesinden sonra yeniden Sovyet yurttaşlığına ahnmışlardı. İFSAK'ın şubat ayı fotoğrafr • Kültür S«rvisi — İFSAK'ın her ay duzenlediği Ayın Fotoğrafı Yanşması, "Seyyar Satıcılar" konusunda yapıldı. Saydam dalında Cengiz Akduman'ın tek seçicilik yaptı|ı yarışmada Gunsel Yıldınm'ın iki, Muammer Yanmaz'ın bir, Ahmet Topuzdağ'ın bir, İsmail Şahinköklü'nun bir fotoğrafı dereceye girdi. Siyah-beyaz baskı dalında ise seçiciliği İlyas Göçmen yaptı. Yüksel Ersertel'in iki, M. Kemal Urkan'ın iki, Ahmet Topuzdağ'ın da bir fotoğrafı dereceye girdi. Türk minyattirü sergisi • Kültür Servisi — Gülbün Mesara ve Ülker Erke'nin çahşmalarından oluşan "Geçmişten Günümüz%Türk Minyatürü" sergisi 17 şubat cumartesi günü Teşyikiye Galeri Vinci'de açılıyor. Ord. Prof. Dr. Suheyl Ünver'in ölümünun 4. yıldönümü nedeniyle anısına düzenlenen sergi 24 şubat tarihine kadar açık kalacak. Halen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Tıp Tarihi Kürsusü'nde tezhip minyatür hocalığı yapan Gülbün Mesara ve Ülker Erke, Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver'in "Türk Süslemesi" derslerine devam etmişler. Her iki sanatçı da müze ve kutuphanelere çok sıkı koruma altında bulunan eski ve az bilinen Türk minyatürlerini, yurtdışındaki koleksiyonlarda yer alan el yazmalannı tanıtmayı amaçlıyorlar. islıkiai Cad 151 18 65 66 İSTEK ÜZERİNE BİR KEZ DAHA . NECO-LEMAN SAM ve Grup Doğuş 19 Şubat Pazartesi 20.30 MSERLERİ Zeliha Berksoy Bakırköy Belediye Tiyatrosu'nun başında Bütçe sınırlı, Özveri smırsızBakırköy Belediye Tiyatrosu'nda Taner Barlas'ın sahneye koyduğu "Zilli Zarife" dolu oynuyor. Dario Fo'nun "Ödenmeyecek"ini Oğuz Aral, Necati Cumah'nın "Mine"sini Zeliha Berksoy sahneye koyacak. Daha sonra da Brecht'ten "Sezuan'ın 1yi İnsanı" sahnelenecek. DİKMEN GÜRÜN LÇARER Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Yddınm Aktuna'yı, İstanbul, Daha doğrusu Turki- ye, belediye başkanlığından önce "Bakır- köy "ü çağdışı bir tımarhane görünümün- den çıkanarak çağdaş bir hastaneye dönüş- türmesiyle tanıyor, seviyor. Aktuna şim- di de diğer çalışmalarının yanı sıra sanat alanındaki olumlu atılımlanyla dikkat çek- mekte. Bakırköy Belediyesi'nin geniş kap- samlı bir kültür çalışması var. Bu çalışma- ları yönlendireeek kişi de 89 sonunda Ba- kırköy Belediye Tiyatrosu'na genel sanat yönetmeni olarak atanan Zeliha Berksoy. Gerçekleştirilme sürecinde olan projeleri şöyle derliyor Berksoy: "Özellikle kırsal kesimi hedefleyerek 12 kültür evi planla- ması üstunde duruyoruz. Bu kültür evle- rinde dispanserinden kreşine kadar tüm ge- reksinimlere yer verilecek. Tabii bu uzun vadeli bir çalışma. Bunun dışında Bakır- köy Belediye Tiyatrosu kendi içinde sanat ve kültür birimleri oluşturdu. Tiyatro, konser, resim, heykel ve atölye çalışmala- rı gibi. Bir de sine-kulup kurma aşamasın- dayız. Tiyatro birimimizin içinde gençlik tiyatrosu, konuk tiyatrolar ve 'work-shop' çalışmaları olacak." — Geniş kapsamlı bir çalışma. Bu prog* ram çerçevesinde tiyatronun yerini daha kesin hatlaria belirlcr misiniz? — Bakırköy iki milyonluk büyük bir alan. Kırsal kesim, orta kesim, geniş bir gençlik potansiyeli ve zengin bir kesim var bu alan içinde. Yani izleyici açısından de- ğişik kesımlere cevap vermek durumunda- yız. Bu bakımdan tiyatro çalışmaları her zaman daha ağırlıkta olacak. Repertuarı- GENEL SANAT YÖNETMENİ — Bakırkö> Belediye Tiyatrosu Genel Sanat Yönet- meni Zeliha Berksoy, Bakırko>'ün iki mihonluk buyük bir bolge olduğunu vurgulu- yor. İzleyici açısından değişik kesımlere seslenmek zorunda olduklannı söyleyen Berksoy, gelecek sezon uç dört sahnenin hizmete gireceğini belirtiyor. mızı geniş tutmamız gerekiyor. Önümüz- Üçüncü oyunumuz Brcchl'in "Sezuan'ın deki yıl uç-dört sahnenin birlikte hizmete girmesi söz konusu. Bu sezon Taner Barlas'ın başarıyla sah- neye koyduğu "Zilli Zarife" iki aydır oy- nuyor, ama henüz kurulma aşamasında- yız. Sıcak sezonda işe girişuğımiz için re- pertuarımızı hızla saptamak ve provalaıa başlamakla yükümlüyuz. Yönetim kuru- lumuzla birlikte repertuar sorunumuzu lyi İnsanı". Bu oyun için de dışarıdan bir yönetmenle prensip anlaşması yapmış du- rumdavız. çözduk. Bu yılki repertuarımızda Dario Fo'nun "Ödenme>ecek" adlı oyunu var. Oğuz Aral sahneye koyuyor. Programımı- za aldığımız bir oyun da Necati Cumalı'- nın "Mine"si. Ben sahneye koyuyorum. Dario Fo, şubat sonu başlayacak. 8 Mart Kadınlar Günü için "Mine"nin pro- miyeri düşünülmekte. "Sezuan" ise 10 ha- ziranda tarihi bir mekânda prömiyer ya- pacak. — Bakırkoy'de, onceki >illarda tiyatro- suyla, konşeriyle, sergisivle, sine-kulübüyle böylesi yogun bir program uygulanmadı yanılraıyorsam. Bu etkinlikleri taşıyacak potansiyel >ar mı acaba? — Şunu itiraf etmekte yarar var. Son za- manlarda bazı çabalara rağmen gene de tam sahip çıkılmamış olaya. Bir biçimde tivatroya, külture, belki kuyruk değdirme- ler olmuş, ama sanat ve kültür açısından nabız tam anlamıyla elde tutulmamış. Onun için de biz şimdi güvenilir fırma ol- ma kavgasını veriyoruz. Duyarlı ve ust duzeyde kültür etkinlik- lerine her zaman mutlaka ilgi duyulmuş- tur. Eğer biz olumlu, düzenli, sistemli bir sanat hareketi gerçekleştirirsek çok büyük karşılık goreceğimize inaruyorum. Ben, pek çok insanın Adile Naşit Salonu'ndan haberi olmadığına şahit oldum. Tabii şim- di "Zilli Zarife"nin dolu oynaması bizim için buyuk bir şans. Şimdi bu salon içinde küçük bir atölye-sahne oluşturulacak. 150 kişilik bir Oda Tiyatrosu. Bunun dışında Güngören'de yine bir Oda Tiyatrosu ça- lışmalara başlayacak. Galleria'da gösteri- ler, kuçük konserler, söyleşiler için bir me- kân aldık. Bunun dışında tarihi yerlerde gösteriler, sergiler ve kalabalık kadrolu bazı oyunlar, reji açısından iiginç denemeler içeren ça- lışmalar yapıiacak. Ayrıca Harbiye ve Be- yoğlu'nda bir tiyatro ile anlaşmak istiyo- ruz, haftada iki gün oyunlarımızı goster- mek için. Epey geniş kapsamlı ve sureklı bir çalışma olacak ve aylık programlar şek- linde izleyiciye duyurulacak. — Bu faaliyetlere Bakırköy Belediyesi'- nin avırdığı bütçe nedir? — Biz çiçeğı burnunda bir sanat ve kul- tur evi olmanın otesinde repertuar çalış- masına hızla girmesi gereken- bir tiyatro grubuyuz. Kurulma aşamasında olduğu- muz için bütçemiz çok az. Ancak bu kı- sıtlı bütçeyle bir suru ış yapmak gıbı bü- yük bir yureklilik gerektiren bir donemde- yiz. Bakırköy Belediye Tiyatrosu vakfa bağ- lı. Bordromuz, aylık harcamalarımız mil- yarlar değil, çok kısıtlı. Buna karşılık ya- kın dost dayanışması, paha biçilmez bir öz- veri ve omuz verme var. Inanıyorum ki boylesine birikimli, bilinçli bir grubun ça- lışması başarılı olacaktır. Bünyâmin Özgültekin'in mekân düzenlemesi Derimod KültürMerkezi'nde Sanatm dördüncü boyutunda Bünyâmin Özgültekin'in sergisi Derimod'da 25 marta kadar açık kalacak. Özgükekin, sanatı, sanatçının kendisi üzerine bilgi verdiği bir malzeme olarak görüyor. NUR NİRVEN , Burosunda VAPIM 6 ORGAh,:AS>QPJ HEDEF Bünyâmin Özgültekin'in, saç telleri, pleksiglas, elektrik, su gi- bi malzemelerden biçimlendirdiği yapıtlanndan oluşan mekân dü- zenlemesi Derimod Sanat Galerisi'nde sergileniyor. Özgülte- kin, bazı yapıtlarında pleksiglasın kırılma noktalarından yararlana- rak renk ve elektrikle oluşturdu- ğu görsel yanılsamaian, devinim- leri zamanlamış. Bu nedenle sa- natçı, yapıtlarında üç boyutun ya- nında dördüncü boyut olarak za- mandan, dolayısıyla kavramsal sanattan da yararlanıyor diye- biliriz. — Serginizde teknolojik öğele- rin ağır bastığı sovlenebilir mi? — Bu sergi, daha onceki çalış- malanmdan gelişti. Temelde, dü- şünsel araştırma ürünu olan nes- nelerden oluşuyor. Pleksiglas, mo- rötesi ışınlar, ışık değişimleri... "Sayısal Merdiven"de ise, 13. yüz- yılda yaşamış Pisalı matematikçi Leonardo Fibonacci'nin Altın Oran'ı var. Merdiven basamakla- rının aralan Altın Oran'a göre. Fi- bonacci'ye yaklaşımım, bilime olan ironik ilgimden kaynaklanı- yor diyebilirim. Basamaklar her zaman başarı kavramı ile özdeş- leştirilir; burada ben, ilk basa- maklardan sonra arayı açarak ba- şannın elde edilmesini güçleştir- tniş de oldum. Ancak amacım teknoloji kul- lanmak değil, düşünceden temel- lenen sanat anlayışı içinde işlevsel- liği aşarak evrimin süreklili'ini gündeme getirmek. lşlevselliğe ta- kıhp kalırsak, çeşittemelerden öte- ye gidemeyiz diye düşünüyorum. Şunu da söyleyeyim ki çağımızın görünümü hem teknolojik hem de statik. Bunu gözardı etmek müm- kün olmadığmdan sanat repertu- arımının içine almak zorunda hissettim kendimi. — Başlangıa Rönesans'lan da önceye giden geleneksel sanat malzemesi çağımızda artık degi- şiyor mu? — Malzemeyle uğraşan biri ola- rak değiştiğine inanıyorum. Tek- nolojinin bana sunduğu olanak- lardan yararlanıyorum. Bugün, Rönesans silahlanyla savaşmak mümkün değildir. Ne var ki, biri çıkıp bu silahlarla özgünluğü ya- kalarsa, ona alkış tutarım. önemli olan özgünlüktür. — Sizce özgünlük nedir? — önceden varolmayanı, baş- ka bir deyişle biçimlendirilmemi- şi var etmeyen, sonuçta onaya bir yenilik koymayan sanatçının öz- günlüğünden söz edilemez. Ben- ce, var olan nesneler, giderek var olan elementler yeni bir platform- da varlık kazanmahdır. Özgünlü- ğun gerçek derecesini ölçmek is- tiyorsak, sanat tarihini çok, iyi bil- memiz gerekir. Bir de, yapıtlar arasındaki benzerliklerden çok farklılıklan görebilmek önemlidir. Benzerlikler bulmak, aslında ko- nuyu yeterince bilmemekten, fark- ları görebilmek ise bilgi zenginli- ğinden kaynaklamr. — Bu bilgiye ulaşmanın yolla- n nedir? — Yaşam ve sanat kayıtsız kal- mak değil, katılım ister. Disiplin- ler (fızik, matematik, coğıafya, je- oloji, vb.) arası duvarlar kaldınl- malıdır. Bunun için, büyük potan- siyele, araştırmaya, eğitime gerek- sinme vardır. Disiplinler arası iliş- kileri bir yana bırakmak, yalnız- ca görüntü ve yanılsama ile ilgi- lenmek, davranış naifiiğidir. — Yöntem ve stili bir yana bı- rakacak olursak, sanatta sizce önemli olan nedir? — tçinde guçler ve karşı guçler varsa, sonuç olarak insanı bulu- yorsanız, işte bu önemlidir. Özet- le; sanat, kendiniz uzerine bilgi ve- ren bir malzemedır. Özgültekin'in "boşluk/dolu- luk", "yercekiminden kaçma". "cinsellik", "demokrasi" gibi te- maları göruntuye getirdiği, bir ya- dan da sanatı sorgulayan bir dü- şüncenin ürünü olan yapıtları kapsamlı bir katalogla da sanat- severlere sunuluyor. Tülin Onat ile Servel1 Demirtaş'ın hazırladıklaıı, Derimod Kültür Merkezi Yayınla- rı'nın üçüncüsü olan katalogda, yapıtlar ile sergi mekânı arasında- ki ilişki de belgeleniyor. SANATI SORGULAYAN DÜŞÜNCE — Bünyâmin Özgültekin, bir jandan "cinsellik" ve "demokrasi" gibi lemalan görüntüye getirirken, bir yandan da sanatı sorgulayan bir düşüncenin ürünü olan yapıtla- nnı sergiliyor. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) 9 YIL 2 AY 5 GUN UMUT'U TÜRKIYE YE SOKMADILAR. ^Zincire Vurulmuş Prometheus' Kültür Servisi — Bakırköy Belediye Tiyatrosu Haldun Ta- ner'in "Zilli Zarife" oyununun yanı sıra Aiskhylos'un "Zincire Vurulmuş Prometheus" adlı ovununu sergilemeye başladı. Adile Naşit Kültür Merkezi'nde pazartesi günleri saat 19.00'da sergilenen oyunun yönetmeni Mustafa Avkıran. Muzik Cenap Oğuz, dekor ise Ali Yenel'in im- zasını taşıyor. Yönetmen Avkıran, "Zincire Bağlı Prometheus"un, Meyer- hold'un antik tiyatro üzerinde- ki yorumlarından yola çıkılarak seçilmiş bir oyun olduğunu söy- lüyor. "Amacım bir hareket ti- yatrosu yapmaktı. Bundan yola çıkarak mitosun aynntılarindan metni anndınp eserin özüne dair sözleri bırakarak bir dramatur- ji yaptım. Sonra öykünün söz- süz gücünü ynkalamaya çalısüm. Burada muzik ve dans hareket kaynağını oluşturdu. Dekoru de- \inimsiz, yalın tutarak bütün ağırlığı oyuncuya kaydırdım. So- nuç olarak ortaya çıkan yapıda kendine özgü bir biçim ve onun getirdiği sahne dili oluşmuştu. Bir amacını da kendinden son- raki vönetmenleri (Brecht - Pis- cator) etkileyen. Türkiye'de ise adını çok az duvduğumuz Me- yerhold Tiyatrosu'nun ışıgında antik tiyatronun güncelliğini hem biçim, hem oz olarak yaşat- maya calışmaktı." Mustafa Avkıran, Promethe- us'un geleceği öngoren bir bili- ci olduğunu, Aiskhylos'un oyu- nun sonunda "luyamet kopsa da son söz özgür düşüncenindir" mesajını verdiğini soylüyor. Bakırköy Belediye Tiyatrosu mart ayı içinde de iki yeni oyu- nu sahnelemeye başlayacak: Ze- liha Berksoy'un yönettiği Neca- ti Curaalf nın "Mine" oyunu ile Oğuz Aral'ın yonettıği Dario Fo'nun "Bedava mı Sandın?" adlı oyunu. Umut^un 10 yıllık sürgünü bitti Yılmaz Güney'in 'Umut' filmi 10 yıl aradan sonra Beyoğlu Atlas Sineması'nda yapılan galayla gösterime girdi. 16 SUBATTA SINEMALARDA Kültür Servisi — Yılmaz Gü- ney'in 20 yıl önce çektiği "Umut" filminın galası dun Beyoğlu Atlas Sinemasfnda yapıldı. 10 yıl ara- dan sonra, 2000'e Doğru Dergisi- nin ülkemize yeniden getirdiği "Umuf'un galasına, filme emeği geçen bazı sanatçıların yanı sıra sanat ve yazın çevresinden çok sa- yıda davetli de katıldı. Filmi geti- ren 2000'e Doğru Dergisi'nin Ge- nel Yayın Yönetmeni Doğu Perin- çek açış konuşmasında, Yılmaz Güney'in 10 yıl sonra sürgünden döndüğünü belirterek, "Umut'la yasak arasında 9 yıl suren muca- deleyi Umut kazandı. Yılmaz Gıi- ney bir söyleşisinde 'Her film bitmemiştir' demişti. Ben de bu- gün Cabbarlann oradan geliyo- rum. Diyarbakır'dan, Urfa'dan, Siverek'ten. Filmin devamının sür- düğü yerlerden. Umut filminde o duvann dibinde oluran, elinde a- gara saran insanlann du>-arın di- binden dogrulmaya, kendine gel- meye başladığını gördiım, bir da- ha saptadım. Yılmaz Güney'in sevgilisi olan o ezilenlerin bu dü- zene sığmadığını görûyoruz. Kür- müstahak görülen bu düzene sığ- madığını, Umut'un devam ettiği- ni görüyonız" dedi. Perinçek'in konuşmasından sonra sahneye filmin yapımcısı Abdurrahman Keskiner ile oyun- culardan Tuncel Kurtiz, Osman Alyanak ve filmin müziğini yapan Arif Erkin davet edildi. Sinema yaşamını bir süreden beri Federal Almanya'da sürdüren Tuncel Kur- tiz de Umut filmiyle Yılmaz Gü- ney'in hep bir arayış içinde oldu- ğunu söyleyerek, "Umut onun us- talanndan alıp kendindekilerle birleştirdiği bir fllra oldu. 21 gün- de geceli gündüzln çalışarak bu fîlnü bitirdik. Senaryo haztr değil- di. Hikâyeyi her gun değiştirerek, gelistirerek bu noktaya getirdi" di- ye konuştu. Yapımcı Abdurrahman Keski- ner'le filmin müziğini yapan Arif Erkin de filmin çekimiyle ilgiü bi- rer anüarını anlattılar. "Umut" yarından başlayarak Beyoğlu, Dünya, Ortaköy Kültür Merkezi, Ankara Metropol ve Ta- lip sinemaları ile Izmir Köşk ve Mersin Kamer sinemalannda gös- terime girecek. ANILAR —Galada Umut filmine eme^i geçenlerden Tuncel Kur tiz, Abdurrahman Keskiner, Osman dün, işçinin, köylünun onlara Alyanak ve Arif Erkin filmlc ve Yılmaz Gunev 'le ilgiü anılannı anlattılar. (Fotoğraf: Behzat Şahin) Sina Mirel sergisi • Kültür Servisi — Sina Mirel'in resimleri 16 şubat - 10 mart tarihlerinde Altıneller Sanat Galerisi'nde yer alacak. Tablolarında teknik olarak toprak boyar yağlıboya ve pastel kullanan sanatçı, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Grafik Bölümü mezunu. Mezun olduktan sonra çeşitli gazetelerde ve reklam ajanslarında çahşan Mirel, resimlerinde kargaşayı ve nostaljiyi şiirsel bir ifadeyle anlatmaya çalıştığını belirtiyor. Halen yaşamını ABD'de sürdüren Sina Mirel, yapıtlannı yurtdışmda sergilemeyi de amaçlıyor. Bozok'un resimleri • Kültür Servisi — Birim Bozok'un resim sergisi 20 şubat tarihinde Almelek Sanat Galerisi'nde açıhyor. Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun öğrencisi olan Bozok'un renk çeşitliliği ile dikkat çeken peyzaj çalışmaları 13 mart. tarihine kadar görulebilir. 6 Bir Sevgi'nin Oyküsü' • ANKARA (ANKA) — Gazeteci - yazar A. Mümtaz tdil'in 1976 yılında yaşamını yitiren yazar Sevgi Soysal'ın yaşamı ve eserlerini ele aldığı kitabı, "Bir Sevgi'nin Öyküsü" Kavram Yayınları'nca yayımlandı. Kitabın yazan İdil, bu çalışmayla Soysal'ın yaşamı, yazınsal kişiliği ve yapıtlarının incelenmesinin yanı sıra bir donemin edebiyat cephesine de ışık tutmayı amaçladığını ifade etti. Şirin İskit • İSTANBUL (AA) — Yapıtlarında hortumdan oyuncak bebeğe değin çeşitli plastik malzeme kullanan sanatçı Şirin lskit'in üçüncü kişisel sergisi Töbank Beyoğlu Sanat Galerisi'nde yer alıyor. Paris Beaux-Arts'ı "en iyi" dereceyle bitiren sanatçı, yapıtlannı daha önce de Fransa'da sergiledi. Sanatçı, Evreux, Paris ve Ankara'da 1985 yılmdan bu yana 2 kişisel sergi açtı ve 4 karma sergiye katıldı. Kretzchmar sergisi • Kültür Servisi — Serge Kretzchmar'm resim sergisi 17 şubatta Galeri Pago'da açıhyor. Sergi 10 marta dek sürecek. lsviçre'de doğan ve Neuchatel Güzel Sanatlar Akademisi ve Lozan Güzel Sanatlar Akademisi'nde eğitim gören Kretzchmar, 1972 yılından bu yana çok sayıda kişisel sergiler açtı. Sanatçı, Paris ve Lozan'da açılan birçok karma sergiye de katıldı. Hüsnü Altan Sergisi • Kültür Servisi — Yaklaşık 20 yıldır resim çalışmalarını sürdüren Hüsnü Altan, 21 şubat tarihinde Beylerbeyi Akbank Sanat Galerisi'nde bir resim sergisi açıyor. BüGÜN • Hilmi Yavuz'la şiir Atatürk Kitaplığı'nda saat 16.30'daki şiir söyleşisine Hilmi Yavuz katılıyor. • Türk fotoğrafı Nevzat Çakır, ''Turk Fotoğrafı" konulu soyleşiyi 19.00'da İFSAK'ta sunuyor. • Türk argosu Hulki Aktunç, "Turk Argosu ve Evreleri" üzerine 19.00'da BİLSAK'ta konuşacak. • Aloş'un sergisi Ali Teoman Germaner'in heykel sergisi 18.00'de Galeri MD'de açılıyor. BİLSAK'TA BUGÜN 15 Şubat Perşembe: 19.00 SEMPOZYUM: Cemaatten Sivil Topluma, Kuldan Bireye III: Birey ve Sivil Toplum. Enis BATUR, Abdurrahman DİLİPAK, Nilüfer GÖLE, Gencay GÜRSOY 19.00 KONFERANS: Türk Argosn ve Evreleri. Hulki AKTUNÇ GÖRSEL SANAT ATÖLYELERİ Mehmet GÜLERYÜZ'le Resim Çalışmaları. Pe'şembe-Cuma 10.00-01.00 arası. CAFE- FOYER-BAR BILSAK Herkese Açıktır. B1LSAK Sıraselvıler, Soğancı Sk. No: 7 CİHANGİR 143 28 79-143 28 99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle