25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT1990 HABERLER CUMHURİYET/U Lskeçe Mtiftüsü topraga verildi • tstanbul Haber Servisi — Yunanistan'da beyin kanaması geçirdikten sonra getirildiği tstanbul'da ölen tskeçe'nin 41 yıllık müftüsü Mustafa Hilmi Aga'nın cenazesi dün Fatih Camisi'nde kılınan öğle namazından sonra kaldırıldı. Karayoluyla Yunanistan'a gönderilen cenaze bugün Iskeçe'de şehitlikte toprağa vcrilecek. Cenaze törenine hükümet adına Devlet Bakanı Mustafa Taşar, Vali Yardımcısı Necati Develioğlu, Diyanet lşleri Başkan Yardımcısı Seyfettin Yazıcı, lskeçe Müftülüğü'ne vekâlet eden Aga'nın oğlu Mehmet Emin, PASOK'un İskeçe eski milletvekili Ahmet Faikpğlu, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Tahsin Salıhoğlu, İstanbul Mevlithanlar Cemiyeti Başkanı Ahmet Erim* katıldılar. Başbakan Yıldırım Akbulut, bazı bakanlar, SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, Yunanistan'dan çıkanlan eski Gümülcine Başkonsolosu KemaJ Gür çelenk gönderdiler. (Fotoğraf: Vedat Yenerer) MÇ pasaport alamadı • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Komünizm propagandası yapmak suçundan DGM'de yargılanan ve aklanan Melih Çalayoğlu'nun sorunlan bitmiyor. Serbest bırakıldıktan sonra okulda ve arkadaşlan arasında dışlandığını bu yüzden Almanya'ya gitmek istediğini belirten Melih Çalayoğlu, "24 ocakta pasaport almak için Izmir Emniyet Müdürlüğu'ne başvurdum. Ancak pasaportumu vermiyorlar" dedi. Pasaportunu'almak için dün lzmir Emniyet Müdürlüğu'ne gittiğini söyleyen Melih Çalayoğlu olayı şöyle anlattı: "llk önce siyasi polise gönderdiler. Gittim. Mahkeme kararını istediler. Getirdün. Bunun üzerine yine bir tarih verdiler. O gün gittiğimde bilgi toplama merkezi aynı yaayı istedi. O nu da götürdüm. Yarın gel pasaportunu a! dediler. Şimdi de Istanbul'dan yazı beklediklerini söylediler. Istanbul'la benim ilgün ne? Bana pasaport vermek istemiyorlarî' Çocuk Esirgeme'ye din genelgesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürü Melih Gökçek, kurum bünyesindeki 6-18 yaş grubu çocuklara imamlar tarafından dini eğitim verilmesi uygulaması başlattı. Kurum ile Diyanet lşleri Başkanlığı arasında aralık ayı içinde gerçekleşen bu anlaşma, her iki kurumun da kendi teşkilatlanna gönderdikleri genelgelerle yaşama geçirildi. Bu genelgeler üzerine sosyal hizmet müdurlukleri bulunduklan illerin valiliklerine başvurarak bu dini eğitim faaliyeti için "olur" izni istediler. tstanbul Vali Yardımcısı Erdoğan Izgi'nin 11 Ocak 1990 tarihinde valiliğe gelen izin istemine aynı gün "olur" verdiği öğrenildi. Uygulamanm da bugünlerde başlatılması bekleniyor. Şubat celbi • ANKARA (AA) — Şubat 1990 celbinde silah altına alınacak 18 aylık askerlik hizmetine tabi yükümlülerin, 16 şubat - 3 mart tarihleri arasında yerli askerlik şubelerine başvurarak sevklerini yaptırmaları gerektiği bildirildi. Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre sevklerini yabancı askerlik şubelerinden yaptırmak isteyen yükümlülerin ise 12 şubat günü mesai bitimine kadar, askerlik şubelerine başvurmalan gerekiyor. Açıklamada, sevklerini yaptırmayan yükümiüler hakkında, 1111 sayılı askerlik kanununun 89'ncu maddesine göre bakaya işlemi yapılacağı kaydedildi. SHP'li Vural öldtirüldti • TOKAT (Cumhuriyet) — Tokat'ın Yeşilyurt ilçesi SHP llçe Yönetim Kurulu üyesi Salih Vural uğradığı silahlı saldında yaşamını yitirdi. Salih Vural, Dursun Çiçek ve Hüseyin Bozkurt adlı konuklanyla birlikte otomobiliyle Dutluca köyünden Sulusaray kasabasına giderken Ömer Doğan adh kişi kullandığı traktörle önce otomobile çarptı, sonra üzerinde taşıdığı tabancayla ateş ederek Salih Vural'ı (52) öldürüldü. Saldırgan ömer Doğan (22) yakalandı. Traktörün carpması sırasında yaralanan Dursun Çiçek ve Hüseyin Bozkurt Tokat Devlet Hastanesi'nde tedavi altına ahndılar. Beyninde iki kurşunla yaşıyor • ANTALYA (AA) — Burdur'un Bağsaray kasabasında yaşayan ve 1968 yılında gittiği düğünde atılan "serseri kurşunlara" hedef olan Hasan Gök, 22 yıl önce başından giren iki kurşunla yaşam savaşı veriyor. Beyninden iki kurşunla yaralandığını belirten Hasan Gök, "Duğünde rasgele atılan kurşunlardan ikisi sekerek başıma isabet etti. O kurşunlar 22 yıldır beynimde duruyor" dedi. Beynindeki kurşunların kendisinde sara hastalığı yarattığını belirten Hasan Gök (57), "Bu acüardan kurtulmak için sürekli hap yutuyorum. Aynca, sara hastalığına karşı da sürekli hap kullanmak durumundayım. Ağrılan azaltabilir rniyim diye, nikotini çok yüksek sigara içiyorum" diye konuştu. *-v KlSA KISA • Cezacvi çıkışı gozaltı - tstanbul'da hayali ihracat yapmak ve halcsız vergi iadesi almak iddiasıyla tutuklu yargılandığı davada tahliye edilen Umur Kalabalık, Ankara DGM'de görülen bir başka hayali ihracat davasıyla ilgıli olarak, Bayrampaşa Cezaevi çıkışında gözaltına alındı. • Özal-Çölaşan davaa - Cumhurbaşkanı Ttırgut Özal tarafından, Hürrivet gazetesı yazarı Emin Çölaşan ve yayıncı Kemal Kunıtekin aleyhıne, "Turgut Nereden Koşuyor?" adlı kitap nedenıyie açılan 300 milyonluk tazminat davası, tanıklann hangi koşulda dinleneceklerinin belirlenmesi için 18 nisana ertelendi. • 6 polise, işkence 1 davası - Ölüm cezası istemiyle yargılanan Ayşenur Çamlıkaya'ya gözaltında tutulduğu emniyet mudüriuğunde işkencc yaptıklan iddiasıyla, 6 polis hakkında Izmir Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Polislerin 3 yıla kadar hapisleri istendi. •V^iller toptanıyor • Yeşiller Partisi Genel Başkanı Celal Ertuğ, Yugoslavya, Bulgaristan, Macaristan ve Kıbns Rum kesimi yeşülerinin 5-9 mart tarihleri arasında Yunanistan'da yapüacak ortak toplantısına katılacaklannı açıkladı. • Kış tatbikatı - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin planlı tatbikatlanndan "Kjş-90 Tatbikatı" Ağrı'da bugün başlıyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay'ın da izleyecegi tatbikat iki gün surecek. • Otoda g«z zehiricflmesi - Bağcılar Köyiçi Sava Sokak'u park halinde duran özel otomobilinin içinde uyuyan Metin Kıldüzer (2Î) oto içine sızan egzoz gazından zehirlenerek öldu. • AUtürk biıstıine saldın - Kayseri'nin Avşar Köyu tlkokulu bahçesinde bulunan Atatürk bustü, kimliği beliraz 3 kişi tarafından yerinden sökülerek tahripedildi. • Emnryel mudurieri toplanbsı - 71 ilin emniyet mudurlerirun Ankara'da üç gün süren toplantısımn kapanışında konusan lçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, "Özellıkle üniversite gençlerimiz ve kırsal kesımdeki dar gelirli vatandaşlanmız lerör odaklannın tercih ettiği kimsder arasındadır" dedi. • Çukruk'tan veda - Görev süresi 1 martta dolacak olan Anayasa Mahkemesı Başkanı Mahmut Çuhnık, dün SHP Genel Başkanı Erdal lnönu. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ve Türk-lş Genel Başkanı Şcvket Yümaz'ı ziyaret ettı. • PKK'ya yatakkk - Diyarbakır'ın Çınar ilçesi kırsal kesiminde, PKK militanlanna yardım ve yataklık yaptıklan bildirilen 16 kişi yakalandı. Önümüzdekipazar günü yapüacak belediye başkanlığı seçimi tansiyonu yükseltti Kırşehirlde bi36 bin seçmenin sandığa gideceği Kırşehir'de propaganda savaşı kızıştı. Gazetelere büyük bir ilgi var. SHP'li Belediye Başkanı'na çevre belediyelerden yardım geldiği savı müfettişlerce incelendi. ANAP seçim için tüm olanaklarını seferber etmiş durumda. Kırşehirlilerde genel izlenim şöyle: Seçimi kim kazanırsa kazansın, ama sonuçta Kırşehir kârlı çıksın. kapışma İDRİS AKYÜZ TUNCAY ÖZKAN TAYFUN GÖNÜLLÜ KIRŞEHİR — Belediye baş- kanlığı seçimi 18 şubat pazar gü- nü yapüacak olan Kırşehir'de par- tilerin propaganda savaşı bugüne değin eşine az rastlanır bir boyu- ta ulaştı. Seçime katılacak partiler pro- pagandalarını yatırım sözü, temel atma, çevre kentlerden iş makinesi getirme, spor kulüplerine yardım, Başbakan Akbulut'un seçmenle- re teker teker mektup gönderme- si, parti liderlerınin gövde gosıe- risi, yolsuzluk savı yayımlayan ga- zetelerin işyerlerinin camlarına asılraası, seçimden bir gün sonra kentte kurulu Petlas'a işçi alına- cağının duyurulması gibi çahşma- larla destekliyorlar. Siyasal bir arenaya dönuşen kentte seçim gününe kadar lnö- nu'den sonra DYP lideri Süley- man Demirel bugün, MÇP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş yarın, DSP lideri Bülent Ecevit ve RP Genel Başkanı Necmeltin Erba- kan da cumanesi günü gövde gös- terisi yapacak. 36 bine yakın seçmenin sandık başına gideceği seçim öncesi pro- paganda savaşı iyiden iyiye kızı- şırken, SHP Genel Sekreteri De- niz Ba>k«l'ın ANAP Kırşehir Mil- letvekili Kâzım Çağlayan ile ilgili vize yolsuzluğu savı önceki gün gazetelerde geniş biçimde yer al- KİMLİKKARTI 80 bin nüfus Nüfusu: 80 bin. Seçmen sayısı: 35 bin 620. Sandık sayısı: 109. Ekonomik durum: Tarıma dayalı ekonomi. El sanatlan, küçük sanayi ve ticaret yaygm. En büyük ve tek fabrikası Petlas, 3 bin işçi çalışttnyor. Belediyenin kaynaktan: Belediyenin 1989 bütçesi 4 milyar 250 milyon lıra. 1990 bütçesi 10 milyar 185 milyon. Belediyede çalışan tnemur sayısı 88, işçi sayısı 113. Mevsimlik işçi sayısı 152. îşletmeler geliri toplamı 860 milyon lıra. dı. Kentte tum gazeteler kapışıldı. Bu ilgide muhalefet partilerinin propaganda araçlarından gazete- lerin okunmasını öneren anonsla- rın büyük rolü oldu. Ayrıca keıı- tin ana caddelerindeki bazı dük- kânların vitrinlerine olayla ilgili haberlerin fotokopileri yapıştırıl- dı.Propaganda çalışmaları surer- ken, önceki gün Kırşehir Beledi- yesi'ne lçişleri Bakanlığı'ndan iki müfettiş gönderildi SHPTi Necati Gür'ün vekaleten başkanlık yap- tığı belediyede müfettişler usule aykırı olarak çevre il ve ilçelerden SHP'li belediyelerin Kırşehir'e gönderdikleri iş makineleri ve araç gereçle seçim yapıldığı yolundaki saviarr araştırdı. Ancak araçlann usulüne uygun olarak kiralandığı anlaşıldı. SHP Genel Başkanı Erdal Inö- nü dün Ankara'da düzenlediği ba- sın toplantısında Kırşehir'de dev- let olanaklan ile halkın istekleri- nin karşı karşıya geldiğini söyle- di. lçişleri Bakanlığı müfettişleri- nin halen SHP'nin elinde olan be- lediyenin başkan vekilinin beledi- ye imkânlannı seçim yatırımı ola- rak kullanıp kullanmadığını araş- tırması için Kırşehir'e gönderilme- sini eleştiren lnönu, "Aynı müfet- tişlerin orada başka görevi de var. Kırşehir'de bulunan Petlas iş>eri- ne işçi alımı >apılacagı du>unıldu ve işçilerin 19 şubat günü işe alı- nacagı bildirildi. Neden 19 şubat, ncden seçimlerden bir gün sonra? Asıl seçim yatınmı böyle olur" de- di. ANAP'ın "seçim >atınını'' için- de yer alan Kırşehir'deki kuluplere "para yardımı" bugun Meclis gun- demine geliyor. Gençlık ve spor- dan sorumlu Devlet Bakanı İsmet Özarslatı'ın geçen hafta içinde Kırşehir'deki 35 amatör kulube 27 milyon lira para yardımı yapılma- sına ilişkin soru ö/ıergesini SHP tstanbul Milletvekili Mustafa Sa- rıgül hazırladı. Sarıgul, Bakan Özarslan'ı sporu politikaya karış- tırmakla suçlayarak önergesinde, "yardımın hangi arnaçla yapıldı- ğını. bundan önce neden yapılma- dığını, diğer illerdeki kuluplere ne- den yardım edilmediğini, bu pa- ranın hangi fondan karşılandığı- nı" sordu. Devlet Bakanı Ozarslan'ın Kırşehir'deki 19 amator küme ta- kımına l'er milyon, 16 2. amatör küme takımına da 5O0'er bin lira yardım yapılmasını eleştiren Ama- tör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Rıza Siimer de bu yardı- mın diğer i1lere de yapılmasını is- tedi. Akbulut'tan mektup var Başbakan Yıldırım Akbulut, Kırşehir'deki seçmenlere gönder- UYE YENİLEME SÜRESİ İLE İLGİLİ GE\ELGE İLLERE GÖNDERİLMEDİ SHP'de ^genelge' tartışmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP'de üye yenileme suresınin uzatılması ile ilgili genelgenin Ankara il orgütune ulaşmaması ve Genel Başkan Erdal Inönü- nun bu konudaki karşı çıkışı ile boyutla- nan "eksik delege" tartışması sürüyor. Ge- nel merkez yoneticileri, genelgenin gonde- rilmemiş olmasını "önemli görmedikleri- ni", sürenin 31 Mayıs 1990 tarihine kadar uzatıldığının "bilindiğini" söylediler. MYK üyesi Nail Gürman, yeni üye kartları için bilgisayarda program düzenlenmesi yapıl- dığını, genelgenin hazırlanarak önümüzde- ki gunlerde illere gönderileceğini bildirdi. Gürman, "Bir avuç suda kıyamet kopanyorlar" diye konuştu. Alınan bilgilere göre, bu durumda İl Başkanı Teoman Evren'in önceki gün ver- diği ek listeyle, 25 şubattaki Ankara il kongresi eski delegelerle yapüacak. Ancak ayrı il olan Kırıkkale ve Ankara'dan ayrı- tan \e buraya bağlanan Delice, Sulakyurt ve Keskin ilceleri için yeni delegelerle seçi- me gidilecek. Ankara il delegelerinin bir bölümünün önceki gun Genel Başkan lnönu'ye şikâ- yetleri ile boyutlanan ve "parti içi muha- lefetten delegelerin yer almadıgı listenin Yüksek Seçim Kurulu'na verilmesi tartış- malara yol açmıştı. MYK uyesi Gürman, üyelik yenileme süresinin Ankara il örgü- tüne bildirilmesinin söz konusu olmadıgı- nı, yeni u\e kartları için bilgisa>^rda,prog- ram düzenlenmesi yapıldıgını söyledi. Gür- man, ilgili genelgenin de hazırlandıgını bildirdi. CMayın, Ankara il örgutunün, 31 ocak ta- rihine kadar üyelik yenilemeyenlerin dele- gelik statusünun 25 şubat tarihinde yapı- lacak kongredi sıiriip surmeyecegi konu- sundaki "leredduliinün" genel merkeze ile- tilmesinden kaynaklandığını söyleyen Gur- nıan, "Delegelik statusünun sürdügünün" orgute bildirildiğini ve sorun olmadığını ifade etti. Gürman, Ankara il kongrenin Kırıkkale \e Ankara'dan aynlan ilçeye kap- sayan 60 dolayındaki delege eksiği ile eski delegelerce gerçekieştirileceğini açıkladı. Gürman, şoyle konuştu: "Ankara'da kongre tamaraen tüzuk ku- ralları içinde bütün delegelerin katılımıy- la yapılacaktır. Bir avuç suda kıyamat ko- panyorlar. Bunu vapanlar da iki aydır üye- likJerini yenilemeyen SHP uyeleri. Biten bir kurultayı degişik ve doğru olmayan gerek- çderle başka alanlarda de>am ettirmeye ca- lışmak yarar getirmez partiye zarar verir." SHP Genel Başkanı Inonü de dun öğle- den sonra düzenlediği basın toplantısında. gazetecilerden gelen "yenilikçi delegelerle görüşmenizde istifa edeceğinizi söylediniz mi?" sorusuna şu karşılığı verdi: "Ankara kongreleri demokralik esasla- ra uygun olarak yapılacak. Herke!>in bek- lediği de bu. Bu şüphesiz parti içi bir sü- reçtir. Bu süreci yaşayacağız." YEMEKLİ TOPLANT1 — Eski SHP'li 5 bağımsız milletvekili dün Diyarbakırda ortak bir açıklama yaptılar. (Fotoğraf: Ergün Aksoy) "Yeni oluşumcu"lar partilerini anlattı: Tbrihi birfırsat yukaladıkDtYARBAKIR (Cumhuriyet) — "Sol- da yeni parti"' kuruluşuna katılan eski SHP'li beş bağımsız milletvekili adına açıklama yapan Mehmet Ali Eren, yeni kurulacak partinin ilk kurultayını ı.ıart ayının ilk haftasında yapacağıru belirte- rek "Tarihi bir fırsat yakaladık, kuraca- ğımız parliyle başta Kürt sonınu olmak üzere tabulaşan her şeyin üzerine gideceğiz" dedi. Geçici barınma merkezinde yaşanan ze- hirlenme olayını araştırmak üzere uç gün- dür Diyarbakır'da bulunan bağımsız Mar- din milletvekilleri Ahmet Türk, Adnan Ekmen, Diyarbakır milletvekilleri Meh- met Kahranutn, Salih Sümer ve İstanbul Milletvekili Mehmel Ali Eren önceki ge- ce yüzü aşkın eski SHP'linin katıldığı ye- mekli sohbet toplantısı düzenlediler. Ba- ğımsız milletvekilleri, yeni kurulacak par- tinin oluşumu konusunda da bilgi verdi- ler. Toplantıda milletvekilleri adına konu- san Mehmet Ali Eren, cumhuriyet tarihin- den bu yana Güneydoğu'da olağanüstü donemierin yaşandığını, bu durumun yurttaşların günlük yaşantısı haline dö- nüştürüldüğünü savunarak "Bu dönem- ler yaşanırken bizlcr de SHP'den insan haklanna saygı bekliyorduk, ancak iyi ni- yetli girişimlerimiz dışlanınca çelişkileri- miz de büyüdü. Paris konferansı üe de iliş- kilerimiz tamamiyle koptu, oysa biz Pa- ris Konferansı'nda halkımızın sonınlan- nı dile getiremediğimiz için suçluyuz" di- ye konuştu. Milletvekillerinin halkın sorunlanyla il- gilenmesi gerektiğini vurgulayan Mehmet Ali Eren, "Tarihi bir fırsat yakaladık. Ku- racağımız partiyle başta Kürt sonınu ol- mak üzere tabulaşan her şeyin üzerine gideceğiz" dedi. Mehmet Ali Eren konuşmasının son bo- lumunde, "Dünyada estirilen banş ve öz- gürlük riizgârlarının Türkiye'yi de etkile- digini. bu ruzgârlann en çok Güneydoğu'- da hissedildigini" söyledi. Bağımsız milletvekilleri, dün sabah Gu- neydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde geçici barınma merkezindeki zehirlenme olayı konusunda da bir basın toplantısı düzen- lediler. CUNEYT ARCAYUREK yazıyor Cazgırlar, Sessizler. ANKARA — ANAP Genel Merkezi'nin önemli ismi, örgüt başkanı Orhan Demir- taş'a göre, "Parti içindeki muhalefet, dt- şandakinden darıa keskin." Oysa ANAP, tükenmişliğin hesabını bir türiü yapamryor. Cıvatalar yerinden oyna- mış, dengelerbir türlü kurulamıyor. Parti içinde iktidar kavgası yapanlar, "cazgırlar" ve "sessiz duranlar" diye iki- ye ayrılıyor. Cazgırtar, her gün gazete sütunlannda. Devlet adamlığı ile parti başkanlığını bir- leştıren insan olmanın verdiği inançla, ile- riye dönük hesaplar yapıyorlar. Hasan Celal Güzel, taktik gereği geri çekildi. Beklemeye girdi. Güzel ve arkadaşlan iç kavgalardan "beri durunca", sahne bosal- dı sanıldı ve Dışişleri Bakanı Mesut Bey, öne sürüldü. Son gunlerde ANAP kulisine egemen olan isim Mesut Bey. Ne yapacak, nasıl yapacak, belli değil. Söylenenleri, yakış- tjrılanlan umursarnaz bir tavır içinde. Parti içindeki kavgaları, adı üzerindeki söylen- tileri "düşünmek istemediğinden" dem vuruyor, "zira Ottavvada daha önemli ko- nularla meşgul" olduğunu duyuruyor. Demek o'uyor ki Mesut Bey'in "devlet adamı" yanı ağır basıyor. Türk dış politi- kasını, tabii ülkenin yararlarını gözetmek- ten, gece gündüz bütün yeteneğini dev- let hizmetine vakfetmekten parti içi sorun- lar gibi geri plana bıraktığı, önemsemez göründüğü soruna öncelik vermenin an- lamsızhğını dokundurmak istiyor. üderlik savasından elini eteğini çekme- yen Hasan Celal Gûzel'in "bekleyişe girmesinden" sonra topluma şırınga edil- meye çalışılan son umut, böylece Mesut Bey oluyor. HCG bırakmış. Bir de Mesut Bey, devreden çıkar da partiyi dirayerii el- lerine almayacak olursa, ANAP'ın gidiş süreci hızlanacakmış. işlenen tema şim- dilerde bu. ler alıyor. Devlet olanaklarıyla parti yandaşlarır.d hizmet götürmek, normal il kongreterine geçilirken delege avında etkili olmak, bu kanadın güncel uğraşıları arasında. Caz- gıriarın günlük şamatalarını "Biz işimize bakalım" diye niteliyor ve gazetelerdeki Mesut Beymiş. HCG'ymiş tartışmalarına gülümseyerek bakıyorlar. Gelecek gunler- de başka kanatlar lehine değişiklik olmaz- sa, şu anda, parti içi dinamizm. Başba- ANAP, tükenmişliğin hesabını bir türlü yapamıyor. Cıvatalar yerinden oynamış, dengeler bir türlü kurulamıyor. Parti içinde iktidar kavgası yapanlar, 'cazgırtar' ve 'sessiz duranlar' diye ikiye ayrılıyor. 'Cazgırlar', her gün gazete sütunlannda. 'Sessiz ve derinden çalışanlar' ise bir yerlerde hemen her gün yeni mesafeler alıyor. Oysa, ANAP'ın bitmişliği, tükenmişliği somut gelişmelerie ortada. Parti o hale gelmiş ki kelaynak kuşiarı örneği, 1983'te partiyi kuranların bir araya gelerek "çıkış yolları" aradıkları gorülüyor. HCG, davul- ları çaldı, sustu. Şimdi Mesut Bey yanlı- ları köslere savaş havası vuruyor. Ama bir yerlerde, örneğin Başbakanlık'ın devlet bakanları odalarında, örneğin kimi evler- de, özel bürolarda "sessiz ve derinden çalışanlar" hemen her gün yeni mesafe- kanlık'ta ya da kimi özel konutlarda bir araya gelerek "daha neler yapacaklannı" hesaplayanlann elinde. Özel söyleşilerdeki irdelemelerden ki- mi yargılar çıkıyor ve ANAP'ın hem için- de bulunduğu durumu hem de geleceğini sıralıyor: "Parti, çelişkiler içinde. Çeşitli nedenlerle toplumun her kesimini hemen hemen yitirmiş. Hükümet, klasik görev- lerini yapacak güçten de yoksun. Sonuç, partinin de hükümetin de halk indinde di- namizmini yitirdiğine varıyor" Bu tablo- ya bakarak bir plan ve program çerçeve- sinde olağan kongreye hazırlanryorlar. Ke- çeciler adıyla bütünleşen hareket, Türki- ye'deki kimi dengeler elverse, olağan kongrede bir darbe ile partiyi de devlet yönetimini de ele geçirmeye yönelecek. HCG yeni il kongrelerine ağırlık vere- rek delege oyunda yaya kalmamaya özen gösterıyor, muhafazakâr kanat daha he- saplı, aynı doğrultuda hızlı çalışıyor. Partiyi, hükümeti, tabii genel anlamda Türkiye'yi içine düştüğü karmaşadan kur- taracak insanmış gibi yayın organlanndan parti grubuna kadar kimi payandalarla desteklenen Mesut Bey ise devlet adam- lığı görüntüsü vererek parti içi iktidarı ken- diliğinden yakalayacağını sanıyor. TÖ'den sonra "toparlanma umudu" doğmuştu. Süreci 1992'ye kadar saptan- mıştı. Ne var ki toparlanma bir yana, da- ha dağınık, kendine güvenini yitirmiş bir ANAP çıktı. Son üç ay içinde tükenmiş- likten kurtulmamn en küçük olasılığı kal- madığını ANAP'takı sağduyu sahipteri de görüyor. Bu durum, ANAP'ı yakasından yakala- mış, çaresiz seçime sürüklüyor. Dayan- ma güçleri yittikçe, toparlanma umudu söndükçe, 1990 sonbahannda olur mu bi- linmez, ama en geç 1991 ilkbaharında sandık önümüze gelecek gibi görünüyor. diği mektupta görevlendirdiği özel bir komisyonun şehrin sorunları- nı ve seçilecek yeni belediye baş- kanının yapması gereken işleri bir öncelik sırasına koyma çalışması- na başladığını bildirdi. Mektu- bunda "Güzel hizmetleri Kırşe- hir'de de gerçekleştirmek boynu- muzun borcudur" diyen Akbulut, kent yollarının durumu, kanali- zasyon sorunu, Kıbnçözu Çayı'nın yol açtığı sorunlan, hal binası, iç- rae suyu, yeni jmar durumu gibi konuları seçilecek yeni belediye başkanı ile birlikte çözme sözü verdi. Seçimlerde ANAP "her şey Kırşehir için" sloganı ile tum ola- naklan seferber etmiş durumda. SHP adayı, eski başkanın prog- ramını yürütme vaadinde bulunu- yor. MÇP, "SHP'lileri belediye- den supürelim" sloganını sürdü- rüyor. DYP'liler, "ANAP'lı baş- kan adayıyla değil, ANAP'a sag- lanan olanaklaria mücadele etlik- lerini" bildiriyor. DSP'liler, "SHP'nin içinde bulunduğu çal- kantıların ve Ecevit faktorünün kendilerini başanlı kılacagı" inancında. ANAP'lı llter 6 Yılmaz'ın adaylığını açddaması erkerf ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — ANAP Kurucular Kurulu- nun uzun bir aradan sonra ilk kez toplanması ANAP'ta "Mesut Yıl- maz yanlılarının hareketlenmesi" olarak değerlendiriliyor. Kurucu- lar kurulunda alınan kararların, Yıldınm Akbulut'un genel baş-' kanlığa seçildiği olağanustu kong- re öncesinde Dışişleri Bakanlı- ğı'nda yapılan Yılmaz yanlısı top- lantı ile benzerliğine dikkat çeki- liyor. Kurucular kurulunu toplan- tıya çağıranlardan, Yılmaz yanlı- sı ANAP İstanbul Milletvekili Fernıh İlter, Mesut Yılmaz'ın ge: nel başkan adaylığını açıklaması konusunda, "erken olur" dedi. önceki gün toplanan ANAP Kurucular Kurulu'nda da "83 ru- hunun canlandırılması" gorüşü ağırlık kazandı. Olağanustu kong- re öncesinde Dışişleri Bakanlı- ğı'nda yapılan toplantıda da Yıl- maz'ın adaylığını koyması konu- su tanvşılmış, Yılmaz ısrarlara rağ- men bunu kabul etmeyince, top- lantı sonrasında "Partinin birlik, beraberliğinin sağlanması" yolun- da goruşler açıklanmıştı. O top- lantının sözcülüğünü de kurucu- lar kurulunda olduğu gibi Muker- rem Taşçıoğlu üstlenmişti. Yılmaz- Akbulut çekişmesinin gundeme geldiği gunlerde aniden kurulun Yümaz yanlılarımn ağırlığıyla top- lantıya çağnlması, "Yılmaz kana- dında hareketlenme" olarak de- ğerlendiriliyor. ANAP kulisinde artık Hasan Celal Gûzel'in muha- lefet girişimlerinden çok, "Yılmaz kanadındaki hareketlenme" tartı- şılıyor. ANAP kurucularından Ferruh llter, kuruculann bir araya gelme- sinin "yararlı olduğunu" söyledi. "1983 ruhunu taşıyan bu arkadaş- bnınız arasında iyi karşılandı" di- yen llter Cumhurıyet'in soruları nı şöyle yanıtladı: — Kurucular kurulunun Mesut Yılmaz ile ilgili tartışmalann baş- ladığı dönemde toplanması dikkat çekici değil mi? tLTER — Hayır. Onunla ilgisi yok. Gazetelerde Mesut Bey'in sözleri var bugün. Toplantıda hiç böyle şeyler konuşulmadı. Mesut Bey hiç böyle bir şeyin içinde de- ğil. Kamuoyu, basın ve arkadaş- lar bazı meseleleri canlı ve sıcak tutma gayreti icindeler. — Sizce Mesut Bey genel baş- kanlığa aday olacaksa şimdiden bakanlıktan istifa etmesi gerekir mi? İLTER — Mesut Bey, 'ANAP Genel Başkanlığı'na adayım' derse bir şey gerekmez. Genel başkan seçimi ancak büyük kongrede olur. Onun için Mesut Bey'in kongreye kadar bir şey yapması düşünülemez. Eğer boyle bir ka- rarı varsa zaten şimdiden böyle bir şeye girmesi erken olur. Nasıl Ha- san Celal Bey, kongreye bir ay kala adaylığını açıkladıysa, Mesut Bey'in de döner dönmez bakanlık- tan istifa edip, adaylığını koyma- sı mevzubahis olmaz. Tabii kara- rı kendisi verecektir, onun için şimdiden bir şey soylemek doğru değil. Göruyorsurıuz gayet başanlı bir hizmet yapıyor. Dış ilişkiler kolay bir şey değil, elinden geldiği ka- dar çahşma imkânlannı gösteri- yor. Onun için de böyle baskı yap- mak da doğru değil. — Bayındırlık Bakanı Cengiz Altınkaya'nın bir gazetede Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı konusun- daki sözleri var.. tLTER — Ben o sozlerin Cen- giz Bey'e ait olduğu kanısında de- ğilim. iki gazetede var, birisinde Mesut'u fevkalade methediyor. Obüründe de aksini söylüyor. Ak- sini söyleyeceği kanaatinde deği- lim. Olağanüstü kongreden önce Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan toplantıya yedi bakan gelmişti. O yedi bakan içinde Altınkaya da vardı. Eğer Mesut Bey'in karşısın- da olsaydı, oraya gelmezdi ve 'Ben de Mesut Bey'le beraberim' demezdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle