Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYET/14 DIŞ HABERLER 75 ŞUBAT1990
TACİKİSTAN
Istifalar serilimi azalttıDış Haberler Servisi — Sovyetler Birli-
ği'nin Tacikistan Cumhuriyeti'nde üst dü-
zeyde 3 komünist yöneticinin istifa etmesi
üzerine Uç gündür süren kanlı olaylann ya-
tışmaya başladığı bildiriliyor. BBC'nin ha-
berine göre diln akşam eylemcilerle resmi
yetkililer arasında yapılan görüşmeler so-
nucu Tacikistan Komünist Partisi Genel
Sekreterı, Devlet Başkanı ve Başbakan is-
tifa ettiler. Istifalar üzerine gerginlığin azal-
maya başladığı bildiriliyor.
Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de bulu-
nan Sovyet gazetecilerin bildirdiğine gore
istifa haberlerinin duyulması üzerine kentte
gösteriler yapmakta olan yaklaşık S bin kişi
dağıldı. Tacikistan Radyo-Televizyonu is-
tifalann, KP Merkez Komitesi ile gösteri-
cilerın temsilcilerinin dun akşam yaptıkla-
n gönışmelerden sonra alındığını duyurdu.
Bölgedeki Sovyet gazeteciler ordu birlikle-
nnin duruma hâkim olduklarını ifade
ettiler.
Gece ıstifalarla gelen yumuşama öncesin-
de gostericilerle güvenlik kuvvetleri arasın-
da çıkan çatışmalarda ise 37 kişi öldü, en
az 104 kişi de yaralandı. Moskova Radyo-
su başkent Duşanbe'de "yiizlerce eve sal-
dınlar duzenlendiğini, geleneksel başlıkla-
nnı takmayan ve kısa saçlı genç kızlara te-
cavüz edildiğini" bildirdi.
ORDU DURUMA HÂKİM— Duşanbe'de bulunan Sovyet gazeteciler,istifalardan son-
ra gerginlığin azaldıgını.ordunun danıma hâkim olduganu btldiriyorlar. CFotograf: AP)
Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de, ge-
çen pazar günü, Kafkasya'dan tahliye edi-
len Ermenilerin kente yerleştirileceği yolun-
da çıkan söylentiler sonucu, Tacikler pro-
testo gösterileri düzenlemişler ve Komünist
Partisi binasını ateşe vermişlerdi. Güven-
lik güçlerinin, göstericılere müdahalede bu-
lunması sonucu çıkan çatışmalarda da 37
kişinin öldüğü, 100'ün üzerinde kişinin de
yaralandığı açıklanmıştı. Tacikistan Yük-
sek Sovyeti de olaylann sürmesi üzerine
olağanüstü durum ve gece sokağa çıkma ya-
sağı kararı almıştı.
AP'nin haberıne göre dün Moskova'da
topianan SSCB Yüksek Sovyeti'nin açış ko-
nuşmasını yapan SSCB Devlet Başkanı Mi-
hail Gorbaçov, Tacikistan'daki olaylara
ilişkin olarak "Aleşi söodünnek için her şe-
yi yapmahyız" dedi. Gorbaçov, bu eylem-
lerin ardında, "kendi çıkarlan için gencle-
ri kullanaıı çevreierin" bulunduğunu savun-
du. Gorbaçov, "Olaylar, şiddetin zincirle-
me tepkiyle yayıkşıdır. Her yönden aşın
egilimler perestroykanı» gdecegiai tehdit
ediyor" şeklinde konuştu.
Moskova Radyosu'nun lnterfaks servisi,
DuşanbeMen verdiği haberde, "yiizlerce eve
saldınlar duzenlendiğini", ilkyardım mer-
kezlerinin tahrip edildiğini ve ambulansla-
rın yakıldığını, Duşanbe Havaalam'nı ele
geçirmek için eylemlerin dün sabah bir gi-
rişimde bulunduklaruu belirtti.
Haberde, "geteneksel grysflere büriinmüş
kalabalık gruplann kent sokaklannda" te-
rör havası estirdiği, gazetecilere saldınlar
duzenlendiği ve "geJeneksel başüklannı tak-
mayan ve kısa saçlı duzinetercc genç kıza
tecavüz edildigi" bildirildi.
Resmi haber ajansı TASS, Tacikistan Ko-
münist Partisi Merkez Komitesi'nin toplan-
tısıyla ilgili haberinde yalnızca ele alınan k o
nulara ilişkin bilgi verirken kentteki dunım-
la ilgili hiçbir aynntıya girmedi.
Ancak Interfaks'ın haberinde, merkez ko-
mitesi toplantısında, olaylann önceden
planlanmış oldugu yolunda görüşler orta-
ya atıldığı kaydedildi.
ÖZBEKISTAN ^
• f ftchdsnn
Semerkant L, Duşanbe
KÎMLÎK KARTI
TACİKİSTAN
Nnfusu. 4 milyon 969 bin (1988)
YüzöJçümü: 143 bin 100 kilometrekare
Başkenti: Duşanbe
Resmi dil: Rusça. Bunun dışında, halk
arasında lran lehçesine yakın bir dil
konuşuluyor.
Din: Sünni Müslüman
Etnik btteşim: Yüzde 55 Tacik, yüzde 45
özbek.
Ekonomi: Tarım ve büyükbaş
hayvancıhk.
YÜKSEK SOVYET
Gorbaçov
zorlandıMOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği'nin
sürekli parlamentosu niteliğindeki Yuksek
Sovyet'in uçüncü cahşma döneminin ilk gü-
nünde, lider MihaiUGorbaçov'un, ülkede
başkanlık sistemi kurulması yolundaki öne-
risi beklenenden cok daha fazla muhalefetle
kaışılaştı.
Yüksek Sovyet'in dünkü çalışmalan sıra-
smda bazı miûetvekilleri, Gorbaçov'a, da-
ha önceki otururnlarda gözlenmeyen ölçü-
de sert eleştiriler yöneltilirken bazı millet-
vekilleri Gorbaçov'u açıkça "kişisel
iktidannı" güçlendirme çabası içinde ol-
makla suçladılar.
Yüksek Sovyet Başkanlık Divanı, dün sa-
bahki gündem tartışmalan sırasmda, baş-
kanlık sistemi için gerekli anayasa değişik-
liklerini yapacak Halk Temsilcileri Kongre-
si'nin olağanüstü toplantısının 27 şubatta
başlamasını önerfhişti. Ancak Yüksek Sov-
yet'te yapılan oylama sonucunda. kongre-
nin oturuma çağrüması için gerekli ücte iki-
lik çoğunluk sağlanamayınca, yalnız kong-
renin olağanüstü toplantıya çağnlması ko-
nusunun görüşülmesı gündemde tutulabil-
di.
AA'nın haberine göre Yüksek Sovyet'in
açılışında konuşan Mihail Gorbaçov, ilk
olarak Azerbaycan'daki olaylara değindi.
Gorbaçov, Dağlık Karabağ sorununa poli-
tik bir çözüm bulma çabalannın basarıya
ulaşamaması yuzünden olağanüstü durum
ilan edilmesinin zorunlu olduğunu belirtti.
HABERLERÎN DEVAMI
ANAP Kurtulur mu?
(Baftaraft I. Say/ada)
kanların sayısı ise hayli yüksek.
Buna karşılık ANAP'ın tepelerinde parti-
nin yenıden yükselişe geçeceğine inanan ki-
mileri de var. Tabıi bunlara en başta Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'ı da katmak gereki-
yor.
İktidar partisinin doruğunu oluşturan bu ta-
kıma göre, yeniden tırmanışa geçebilmenin
iki temel koşulu bulunuyor: Birincisi enflas-
yonu indirmek, ikincisi ANAP'ın vitrinini ye-
nilemek... Enflasyon aşağı çekilir, parti de
yeniden yapılandırılırsa, eski güzel gûnler yi-
ne geri gelebilir diye düşünülüyor.
Olabilir mi?
Örneğin enflasyon en çok kaç puan dü-
şürülebilir? Devlet Bakanı Güneş Taner'in
bu yıl için öngördüğü yüzde 30'ları ciddiye
alan yok. Ancak şu sıralar, kamuoyunda enf-
lasyonun düşebilecegıne ilişkin psikolojik bir
beklentinin uç vermeye başladığı da bir ger-
çek.
- Arna bununla birlikte, yüzde 60'lardaki
enflasyonun çok fazla aşağı çekilmesini en-
gelleyici yapısal nedenler de varlığını koru-
maktadır. Bunların en başında kuşkusuz ka-
mu açıkları geliyor. Vergi gelirlerindeki ye-
tersizlik de herkesçe bilindiğine göre, büt-
çedeki delik nasıl kapatjlacak?
Ya harcama yapılmayacak, tasarruf edi-
lecek... Ya da Banknot Matbaası çalışacak,
yani para basılacak...
Merkez Bankası şimdilik para muslukları-
nı sıkı tutmaya çalışıyor. Bu konuda Başkan
Rüşdü Saracoğlu'nun bugün için en büyük
güvencesi, öyle aniaşılıyor ki, Çankaya Köş-
kü. Cumhurbaşkanı Ozal, parasal programın
sıkı biçimde uygulanmasından yana.
Para muslugu sıkı tutulursa ne olur?
Ege'de tütün üreticisinin ayağa kalkması
bir ölçüde bu politikanın doğal bir uzantısı
sayılabilir.
Yarın başka tarım ürünleri sıraya girdiğin-
de ne olacaktır?
ANAP örgütü ve ANAP'lı milletvekillerinin,
para musluklannın gevşetılmesine dönük si-
yasal baskısına nasıl dayanılabitir? ANAP
Genel Başkanlığı'na adaylığını şimdiden ilan
etmış olan Yıldırım Akbulut, bir Başbakan
olarak, parti tabanından ve gruptan kaynak-
lanacak böyle bir baskıya nereye kadar di-
renebilir?
Bu açıdan Başbakan Akbulut'un durumu
için şu söylenebilır: Davul kendi boynuna asn
lıdır; ama tokmak, siyasal bakımdan sorum-
suz ellerdedir. Bu durum bir noktada, Baş-
bakan ile Cumhurbaşkam'nı ve örneğin
onun desteklediği Merkez Bankası Başka-
nı'nı da karşı karşıya getirebilir...
Onun için, enflasyonun bu yılki yazgısı ko-
nusunda kesin konuşmaktan kaçınmak ye-
rinde olacaktır.
Başkentte ekonomiyle ilgili üst düzeyde bir
yetkili geçen gün bize şöyle dedi:
"Teorik olarak enflasyon inebilirbu yıl. Ama
çok hassas bir durvm var: Birbirinin içine geç-
miş bir sürû duyarlı denge... Bir de bütün bun-
lann üzerinde ne olduğu tam anlaşılamayan
bir siyası şemsiye var. Doğrusu huzursuzum.
Ne olur tam bilemiyorum."
Enflasyon cephesinde durum budur.
ANAP bakımından, aşağı çekilse bir türlü,
çekilemese bir türlü. Basite indirgenerek de-
nebilir ki: Para kısılsa üretici ayağa kalkıyor;
kısılmasa fiyatlar...
Kısacasi, enflasyonun da enflasyonla mü-
cadelenin de siyasal bir bedeli var. Ekono-
mide dengeler bir kere bozuldu mu, bir da-
ha kurmak kolay olmuyor.
Bunun gibi ANAP'ın vitrini degişse ne ola-
cak, değişmese ne olacak? Vitrin değişikli-
ği nasıl olabilir? Böylesı bir değişıklikle ye-
niden doğuş mümkün olur mu ANAP için?
Sanmıyoruz.
Nereden bakarsak bakalım, artık yolun so-
nuna geJmıştir ANAP.
Bugün birinci sayfamızda özeti yayımla-
nan Economist Intelligence Unit raporunda
belirtildiği gibi, "Şlmdilik ANAP tutunmaya
çalışacak ve bir mucize bekleyecektir."
Akbulut götüremez
(Baştarafı 1. Sayfada)
çimle Cumhurbaşkanlığı'na seçi-
len Turgut Özal, merkezde bir
boşluk yaratmıştır. Türki>e, bir
kez daha siyasal bakımdan buna-
lıma doğru gidi)or. İktidar parti-
si ANAP, karşısında gücsüz bir.
muhalefel bulunmakla birlikte,
Özal'ın kendi hesaplar, uğnına ba-
şanyla kullandığı biziplere bolun-
miiş durumdadır. Özal, bakanlık-
lar dagıtarak kutsal ittifak ve sağa
milliyetçilerden yönelebilecek cid-
di bir tehdide karşı zaman kazan-
mıştr. Ancak atadığı başbakana
ANAP içinde ciddi muhalefet bu-
Innmakta, bunlar gdecek parti
koBgresine hazırlanmaktadır."
50 sayfalık raporda, muhalefet
partilerinin durumuna da değinil-
di ve SHP'nin. "Flımlı ve sol ka-
natlar arasında tarüşma içine düş-
tüğü", DYP'nin "yeniden doğuş"
yaşadığı kaydedildi. "Ordu henüz
kışlasında. kıpırdanmadan dunı-
yor. Durum. ordunun mudahale-
sini gerektirecek duzeyde degildir"
dendi.
Erken seçim olasüığına değini-
len raporda, bunun bu sonbahar-
da olmasa dahi 1991'de gerçekle-
şebileceği öne surüldü ve "Orta
vadede soru, böyle bir seçimin ko-
alisyon ile mi sonuçlanacağı ve
ANAP'taki bölünmelerin sonucu
partinin ayakta kalıp-kalmayaca-
ğıdır" dendi.
Raporda, Turgut özal'ın cum-
hurbaşkanhğına ve ANAP içinde-
ki çekişmeye geniş yer aynldı ve
şu gorüşlere yer verildi: "Özal'ın
Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi
ANAP'ın gelecegini kuşkulu bir
durnrna soktu. Ancak Özal'ın si-
yasal bakımdan dayanıklılığı tar-
üşma götiinoez. ANAP'ın siyaseü
Ozal'a özgü modera ve geleneksel
tarzlann kanşımıdır. Ancak ba-
şında Özal olrnadan bu siyasetin
yüriimesi zordur. Parti zaten Özal
konusunda da bölünmüş durunı-
da. Hasan Celal Güzel onde ge-
len mohalif olarak dini eğilimle-
rin ve genişçe bir kitlenin desteği-
ne sahip. Mesut Yılmaz ise liberal
kanattan bir çılası temsil ediyor ve
iktidara oynuyor. Mehmet Keçe-
ciler ise Özal'ı izledi ve kendine
özgü bir geleneksel tarafUr kitle-
si var. Yıldınm Akbulut'un Baş-
bakanlık'ta kalışı sorunludur ve
düşmesi kaçınılmazdiT."
Ana muhalefet partisi SHP
hakkında da raporda, partinin
kendine güvenini yitirdiği, çok
farklı görüşlerin odagı haline gel-
diği ve Kürt sorununun partide
önemlı çatlağa yol açuğı kaydedil-
di. Solda yeni bir partinin
SHP'nin durumunu daha da zor-
laştu^cağı, öte yandan iç çekişme-
lere rağmen DYP'nin "yttrü)ü-
şiinii" aksatmadığı belirtildi. Sü-
leyman Demirel'in kişiliğinden
kaynaklanan taraftarlarının güç
j
lu olmakla birlikte ona iktidan ve-
recek düzeyde olmadığı, ancak
Demirel'i bir pazarlıkçı durumu-
na sokabileceği tahmini yapıldı.
Bülent Ecevifin SHP için "Dog-
nıdan bir tehdit oluşturduğu" be-
lirtildi ve "Ecevit, partisini
SHP'nin iç bölünmelerine bulaş-
tırmadı. SHP ile Özal'ın cumhur-
başkanlığı konusunda işbirliği
yapmadı. Eğer SHP kendini to-
parlar ve istikrara kavuşursa Ece-
vit genel seçimde SHP ile işbirli-
gine gidebilir. Bu ise ANAP ya da
DY P'den buyuk bir sosyal demok-
ral koaüsyon olur" dendi. Bedret-
tin Dalan'ın parti kurma çalışma-
larına değinilen raporda, bu ger-
çekleştiği Ukdirde ANAP'ın du-
rumunun sarsılacağı önesürüldü.
Türkiye'nin yakın gelecekte,
"zayıf bir koalisyon tarafından mı
yönetilecegi" sorulan raporda, er-
ken seçimin ne ANAP'ın ne de
SHP'nin işine gelmediği belirtil-
di. Raporda dikkat çeken bir
bölüm- de ise şoyle dendi:
"ANAP, ordudan bir ölcüde ko-
runma isteyebilir. Milli Güvenlik
Konseyi'nin lagvı ile generaller
sahneden çekildi. Ordudan tekrar
bir mudahale gelecek olursa bu
hem kısa süreli olur hem de top-
yekûn bir darbe şeklinde olmaz.
Muhtemelen Özal'ın onayı ile ger-
çekleşir ve 1971 müdahalesine
benzer, yani artan işçi ve oğrenci
huzursuzluğunu dnrdurmava ve
gosterilerin devlete ciddi bir teh-
dit oluşturmasını onlemeye yone-
lir. Böyle bir mudahale, aynca ye-
ni bir sosyal demokrat partinin
kitlelere ve özeilikle Kürtiere hitap
etmesiyk de olabilir. Böyle bir du-
rumda ANAP, perde arkasından
bir askeri koruma altında iktidar-
da kalır. Şimdilik ANAP, tutun-
maya çalışacak ve bir mucize bek-
leyecektir."
Müttefiklerle
barış
anlaşması
yok
Dış Haberler Servisi — Halen
birleşme yolunda hızla ilerleyen
iki Almanya'mn uluslararası hu-
kukta kendine özgü ilginç bir ko-
numu var. 2. Dünya Savaşı'nda
Nazi Almanyası'nı yenen dört.
müttefık (ABD, Fransa, Ingilte-
re ve SSCB), Almanya ile barış
anlaşması imzalamadı. Sadece
1950'lerde Almanya ile "savaş
durumunu" sona erdirdiler. Bu
nedenle savaşın bitiminden 45 yıl
sonra günümüzde iki Almanya'-
mn birleşmesi konusunda nihai
söz, dört müttefıkte. Savaş son-
rasında, Almanya'nın bazı top-
raklan Polonya ve SSCB'ye veril-
di.
Galiplerin savaş sırasmda iş-
gal ettikleri Alman topraklannda
F. Almanya ile D. Almanya ku-
ruldu. Batılı ülkelerin Demokra-
tik Almanya'yı tanımayı reddet-
mesi ise geçmişte SSCB ile üç Ba-
tüı müttefik arasında ciddi buna-
lımlara yol açtı. Nitekim bu yüz-
den Batı ve Doğu Almanya ancak
1973'te BM'ye üye olabildiler.
İki Almanya da 1975 tarihli
Helsinki Anlaşması'nı imzaladı-
lar. Bu anlaşmaya göre sınırlar
ancak barışçı yollardan değiştiri-
lebilir. Ama F. Almanya'da bazı
siyasal partiler, kaybedilmiş top-
rakları geri istiyorlar.
Dört muttetık, savaş galıbı ola
rak Almanya üzerindeki haklan-
nın bir çoğundan vazgeçti. Ama
buna karşın, bazı haklannı sürdü-
rüyorlar. özeilikle Berlin konu-
sunda dört müttefikin geniş yet-
kileri var. Berlin hâlâ dört işgal
bölgesine bölünmüş durumda.
Batı Berlin, ABD, lngiliz ve Fran-
sız kuvvetlerinin denetiminde,
Doğu Berlin ise Sovyet derietimi
altında. Batıh müttefıkler, D. Al-
manya'nın Doğu Berlin üzerinde-
ki otoritesini tanımayı reddediyor
ve resmi olarak bu konudaki an-
laşmazlıkları doğrudan SSCB ile
görüşmekte ısrar ediyorlar.
Almanya menuıun
Polonya kaygılı
ÜRETtCİLER ADLtYE'DE — Akhisar'da 56 işyerinin tahrip edilmesiyle sonuçlanan olaydan sonra
gözaltına alınan 58 kişi dün Sulh Ceza Hâkimligi'ne çıkanklılar. (Fotograf: Hakan Kara)
Tütüncü direniyor
(Baftarafı 1. Sayfada)
az miktarda aJım yaptığı görüldü.
Manisa'nın Selendi ilçesinde fi-
yatlan yetersiz bulan üreticiler, Te-
kel'in önünde toplanarak "Hükü-
met istifa" diye bağırarak binanm
camlarını kırdılaı. Fiyatlann ye-
niden saptanmasıru isteyen üreti-
ciler, daha sonra kaymakamlığa
yUrudüler. Burada da "Hökümet
istifa", "Bakan istifa" diye bağı-
ran gıup, aralanndan seçtikleri
muhtarlan Kaymakamvekili Sait
Örs'e gonderdiler. Bu sırada bir
grup üretici, bir balya tütüııü ya-
karak protestolarım surdürdü.
Olay yerine gelen jandarma dört
kişiyi gözaltına aldı. Selendi'de
üreticilerin bugün izinsiz bir gös-
teri yapacaklan öğrenildi.
Denizli'ye bağlı Güney ilçesi
Haylamaz köyünde ise ürününü
ucuza satmak zoıunda kalan Elif
Uslu adlı kadın, tütün zehiri
'Foüdol' içerek yasamına son ver-
mek istedi. Denizli Devlet Hasta-
nesi'ne kaldırılan Uslu, midesi yı-
kanarak kunanldı.
Menderes ilçesine bağlı Tekeli
köyünde düşük fiyatlan protesto
etmek için 19 üreticinin önceki
gün başlattığı açlık grevi sürüyor.
Bankadan cektikleri krediyi ürün-
lerinin gelirleriyle ödeyemeyecek-
lerini söyleyen üreticiler, "Pakde-
mirti'yi istifaya cagınyonız. Sonuç
ahunazsak artık üretim yapmaya-
cagız. Açlık grevini de sürdüre-
cejtiz" dediler.
SP Merkez Kurul üyesi Adil
Arslan, Akhisar'da yaptığı açıkla-
mada, fiyatlann yükseltilmesini
ya da piyasanın iptal edilmesini is-
tedi. Olaylann başladığı günden-
beri ortalıkta gözukmeyen ANAP
Akhisar tlçe Başkanı Semih Gür-
men, Cumhuriyet'e yaptığı açıkla-
mada. "Tütüne daha yüksek fıyat
verilmesini" beklediklerini, üreti-
cinin tepki göstermesinin doğal ol-
duğunu söyledi. Akhisar Ziraat
Ûdası Meclis Başkam Abdullah
Akboğa, ortalama fiyatın Akhi-
1 marttan geçerli
THY iç haüara
zaınyaptı
İstanbul Haber Servisi — Turk
Hava Yollan, iç hat büet fıyatla-
nna yüzde 12.5 dolayında zam
yaptı. tstanbul-Ankara uçak bilet
ücreti 120'den 150 bin liraya cık-
tı. Zamlı fiyatlar 1 marttan itiba-
ren geçerli olacak.
THY'den yapılan açıklamaya
göre yeni bilet fiyatlan şöyle:
Ankara-Adana 130.000 TL. 160D00 TL
Ankara-Antalya 130000 TL 160.000 TL.
Ankara-Dataman 135.000 TL 165.000 TL.
Ankara-Oıyartakır 130.000 TL. 155.000 TL.
Ankara-Erzurum 130.000 TL 155.000 TL
Ankara-G Antep 130000 TL 155.000 TL.
Ankara-bniı 130000 TL 160.000 TL.
Antara-Malatya 105 000 TL 125 000 TL.
Ankara^rabzon 130000 TL 155000 TL
Ankara-Van 130000 TL 155000 TL
Istanbul-Adana 165.000 TL 200000 TL
Isönfrul-Ankara 120.000 TL 1SO.0O0 TL
Istanbul-Antaiya 140.000 TL 175.000 TL
Istanbul-Oalaman 140.000 TL 175000 TL
Istanbul-Otyarbaiar 150000 TL 175000 TL
Istanbul-Erzunım 150.000 TL 175.000 TL
Istanbul-G.Antep 16tt000 TL.190000 TL
Istanbul-izmir 130000 TL. 160.000 TL
Istanbui-Kayseri 135.000 TL.165000 TL
Istanbul-Konya 130000 TL.16O000 TL
Istanbul-Malatya 14O000 TL. 170.000 TL
IstanbulTrabzon 160000 TL. 190.000 TL
Istanbul-VSn 16O000 TL. 190.000 TL
Izntt-Amalya 105.000 TL. 130000 TL
sar'da saptanan 10.500 liraük ma-
liyetin bile altında kaldığına dik-
kati çekerek "Bu fiyatlaria üreti-
ci açıkça üretimden caydmlıyor"
dedi. Tekel Akhisar Şube Müdü-
rü Nabit Bakır da üreticiye "Te-
kd'den fiyat almadan tütunünuzu
satmayın" mesajını verdı.
Köy-Koop Ege Bölge Başkanlı-
ğı, Türkiye Ziraatçılar Derneği ve
Ziraat Mühendisleri Odası Şube
Başkankğ), ortak bir basın toplan-
tısı yaparak "Tütün üreticilerinin
sorunlannın çözumü örgütknme-
lerinden geçer. Bunun için 1196
sayüı yasa yaşama gecirilmelidir"
dediler.
Bu arada DSP'nin Akhisar'da
pazar günu düzenlemek istediğ
miting, Manisa'da tedirginlik ya-
rattı. Il yöneticileri, Manisa il baş-
kanı Önal Ulubilgin'e mitingın
yapılmasımn sakıncalı olabilece-
ğini belirterek, vazgeçilmesini is-
tediler. Ulubilgin, kendisine
"Ecevit'ten mitingden vazgeçil-
mesinin saglanmasının istendigi-
ni, izin verilmek zorunda kahmrsa
da çıkacak olaylardan mesuliyet
kabul edilmeyeceginin" bildirildi-
ğini soyledi.
Akhisar'da dün polisin video
kayıtlanndan saptayarak gözaltı-
na aldığı 12 kişiyle birlikte 61 ki-
şi Akhisar Sulh Ceza Hâkimliği'-
ne çıkanldılar. Yapılan sorgula-
madan sonra 19 kişi tutuklanır-
ken, 42 kişi serbest bırakıldı. 61
sanığın Asliye Ceza
Mahkemesi'nde TCK'nın 384 ve
517. maddelerine göre 1-3 yıl ha-
pis istemiyle yargılanacaklan bil-
dirildi.
Bu arada Kırkağaç ilçesinde üç
gün önce'ANAP binasının tahrip
edilmesi olayına kanştıklan öne
surulen 25 kişi polise çağrılarak
ifadeleri alındı. Ifadesi alınan üre-
ticiler daha sonra serbest bırakıl-
dı.
SHP Genel Başkanı Erdal lnö-
nü dün duzenlediği basın toplan-
tısında Maliye ve Gümriık Baka-
nı Pakdemirli'yi eleşürerek istifa-
sını istedi. tnönü, önceki akşam
topianan MYK'nın benimsediği
bildiriyi açıkladı. lnönü şöyle
dedi:
"Ege'de bıçak kemiğe dayan-
mışür. Cumhuriyet hükümetleri-
nin her bakanı bu yıla kadar ço-
ğu kez piyasanın açılışında bulun-
muş iken, şimdi ilgili bakanın ure-
ticiden âdeta kaçarak Ankara'da
masa başında hitun piyasasını aç-
ması, ancak bu y^pı ve zaaftaki
bir hükümetten beklenen sivasi bir
aczin sonucudur. SHP'nin duzen-
lediği Akhisar tütün mitingini Sa-
yın Pakdemirli'nin provokasyon
olarak nitelemesi bir hüküroet
üyesi olarak ibret vericidlr."
1989 ürünü Ege tütünü ihraca-
tında tüccara kilo başına (A) grad
için 40, (B) grad için 20, kaba tü-
tün için de 10 cent prim verilece-
ği yolundaki haberler piyasayı ha-
reketlendirdi. AA'nın haberine
göre ihracat prim miktarlannın
öğrenilmesi üzerine, tUccann alım
bölgelerinde lüks tütüne 12 bin li-
raya kadar fıyat verdiği bildiril-
di.
Dış Haberier Servisi — 2. Dün-
ya Savaşı galibi 4 müttefikin iki
Almanya'nın birleşmesi konusun-
da Ottawa'da açıkladıkları plan
geniş yankı yarattı. Açıklama iki
Almanya ile Fransa'da olumlu
karşılanırken Polonya'da kaygı
yarattı.
Bonn muhabirimiz DOek Zapt-
çıoflu'nun bildirdiğine göre Otta-
wa'da dört müttefık tarafından
önceki gece yapılan açıklama,
Bonn'da Dışişleri Bakanı Hans
Dietrich Genscher'in diplomatik
zaferi olarak yorumlanıyor.
Genscher bu planı, "birieşme-
yi uluslararası güvenlik sistemi
içinde, kimseyi korkutmadan ger-
çekleştinnek" amacıyla ortaya at-
tı ve başarıh oldu.
Ottawa anlaşması, Demokratik
Almanya hükümeti tarafından da
olumlu karşılandı. Demokratik
Alman hükümeti sözcüsü Rolf
Bachmann dün bu konuda yap-
tığj. açıklamada "Başbakan Hans
Modrow Almanya sorununun ber
zaman alü ülke taraftndan ele
alınması gerektigini savundn.
Böylece hem dört müttefikin hem
de iki Almanya'nın çtkarlan en iyi
şekilde kollanmış olur" dedi.
Öte yandan, eski Almanya'nın
topraklahtun bir kısmına sahip
olan Polonya, sırurlann değisece-
ğinden endişeli olduğunu belli et-
ti. Polonya, 2 + 4 formülüne da-
hil edilmek istiyor. II. Dünya Sa-
vaşı'nda büyük kayıplar veren
Polonyahlar, Almanya'nın birleş-
mesinden belki de en çok korkan
ulus.
Nitekim Polonya Başbakanı
Tademsz Mazowiccki, iki Alman-
ya'mn birleşmesi görüşmelerine
Polonya'nın da katılması gerek-
tiğini söyledi. Mazowiecki, tngil-
tere'ye yaptığı üç gilnlük resmi zi-
yaretin sonunda dün Londra'da
duzenlediği basın toplantısında,
"Almanlann komşulannın gn-
venliginin tartışılacagı her yerde
olmak istiyoruz. Bizim güvenliği-
miz bize vekâleten saglanamaz"
dedi.
Paris muhabirimiz Sabetay Va-
rol'un bildirdiğine göre iki Al-
manya'mn birleşmesi konusunda
önceki gün Ottavva'da yapılan
açıklama Fransa'da memnunluk
yarattı. Birleşmeye kaçınılmaz
gözüyle Bakan Fransa, Alman-
ya'mn birleşmesinin "Kontrollü
bir şekilde" gerçekleşmesinden
yana...
Bu arada Fransa Devlet Başka-
nı François Mitterrand, Alman-
ya'nın birleşmesi ile Avrupa'nın
bütünleşmesinin bir arada yürü-
mek zorunda olduğunu söyledi.
Londra muhabirimiz Edip Emü
Öymen'in bildirdiğine göre trlaıı-
da hükümeti Almanya'mn birleş-
mesi sorununun görüşülmesi için
yakın tarihte AT zirvesinin yapıl-
masını istedi. trlanda'nın Avrupa
işlerinden sorumlu Bakanı Maire
Geoghegan - Qvio dün yaptığı
açıklamada şöyle dedi: "Sorun o
denli önemli ki AT ülkelerinin li-
derleri en yakın tarihte bir zirve
toplantısı düzenlemeiidirier."
Washington muhabirimiz Ufuk
Güldemir'in bildirdiğine göre Do-
ğu ve Batı Almanya'mn birleşme-
si konusunda Ottawa'da atılan
adırndan sonra ABD gazete ve te-
levizyonlannda başlayan tartış-
maların odak noktasını birleşik
bir Almanya'mn NATO üyeliği-
ni sürdürüp sürdürmeyeceğı oluş-
turuyor. Ottawa karanmn duyul-
masuun hemen ardından ABD
Dışişleri koridorlannda, baharda
yapılması beklenen Bush-
Gorbaçov zirvesinden önce Brük-
sel'de bir NATO zirvesi toplana-
bileceği yönünde haberler dolaş-
maya başladı.
Tek Berlirfe
6
evet
9
(Baftarafı 1. Sayfada)
wa'da yaptığı açıklamada Bir-
leşmiş Almanya'nın barışı tehdit
etmeyeceğine ilişkin güvence ver-
di. Genscher, "Biz Avrupalı bir
Almanya istiyoruz, Alman Avru-
pa değil" dedi.
önceki gece birleşme planının
açıklanmasından F. Alman tele-
vizyonu derhal Ottawa'ya bağla-
narak canlı yayınla oradaki mu-
İZLENİMLER
Gün ışığmı 2 saat fazla gördüler
IŞIK KANSU
2ONGULDAK — Yağmur si-
cim gibi. Teneke çatılar tıpırdayıp
duruyor. Akşam vardiyasından çı-
kan ışçiler ocak ağzında göninü-
yor. Bir gözlerinin akı beyaz. Bı-
yıklan bile is bağlamış. Sabah var-
diyası işçileri, ocaktan çıkanlann
yanmda sütten çıkmış gibiler.
Karadon kuyu ağzı, bir önceki
günlerden farklı. tşçiler yine ma-
denci giysilerini giydiler, günlük
elbiselerini tavana çektiler. Ma-
denci kasklan başlarında, lamba-
haneden lambalanm da aldılar.
Tertipte toplandılar. Ama işçileri
yüzlerce metre yerin dibine indi-
recek kafesin şakırtısı duyulmu-
yor. Çünkü işçiler ocağa inmiyor.
Kantincinin işi tıkınnda. Bir de iş-
letme dışında tezgâh kurmuş olan
işportacılann. Bugün grup deği-
şimi var. Akşam vardiyasından çı-
kanlar, köylerine dönecekler. Târa
bir ay. Maaş kuyruğu uzayıp gi-
diyor. İs ve nem kokusunun sin-
diği koridorlar dopdolu.
Maden işçileri, daha bir hafta
önce YeniçeJtek'te ölen arkadaslan
için protesto eylemindeler. Kuyu
ağzında, bir çatı altına sinmiş iş-
çiler bekleşiyor. Aralannda birşey-
ler konuşuyorlar. Koridor daha
kalabalık. Kimisi yere çömelmiş,
elindeki madenci lambasını maaş
bordrosuna tutmuş, onu inceliyor.
Kimisi yamndaki arkadaşının kas-
kını çıkartıp, ortaya çıkan kel ka-
fasına gülüyor.
Yanaşıp birine soruyoruz, "Ne-
den ocağa inmediniz?" diye. Gü-
lünce, sigaradan sararmış dişleri
çıkıyor ortaya:
— Neden olacak. lsci sağh|ı, iş
güvenliğinin sağlanması için.
Madenci mendiiini iğreti, ense-
sinden aşağı sarkıtmış olanı
atıhyor:
— Aşağıda müşkülat çok. Bir
görsen orâlan. ts, pis, havalandır-
ma yok.
Beriden biri konuşuyor:
— Ya dışan çıktığımızda. lşte
göriıyorsun. Burada bile pis hava
var. Banyoyu görsen. Doğru diı-
riist yıkanamıyonız bile.
Karadeniz şivesiyle konuşan an-
latıyor:
— Geçen çıkrjm ocaktan. Yıka-
nıyonım. Bir baktım bizim kttlot
yok. Bizim buralar böyle.
Arkadaslan patlatıyor kah-
kahayı.
Bazdan ürkmüş gözükiryor, ya-
kın gördüklerine "Atarlar mı bizi
işten?" diye soruyorlar.
Ocak ağızlannda "önce emni-
yet sonra tevekkiil" yazılan geli-
yor insanın aklma. tki saat iş bı-
rakma eylerai sırasmda yine
"tevekkiil" ön planda. Sessizce
bekleniyor gelişmeler. Yalnızca fo-
toğraf çektirirken, kasklar hava-
ya kaldınlıyor. "Ooooö" diye bağ-
nşılıyor, o kadar.
Genel Maden-İş Sendikası Ge-
nel Başkanı Şemsi Denizer, "Ma-
den işcisi genelde suskundur. Ama
bir paüamayagörsün. Durdurmak
zor olur" diyor.
Saat 10.00'a geüyor. Karadon
ocagının başında Sendika Başka-
nı Denizer konuşuyor. İşçiler aşa-
ğıda, başlarını yukan kaldırmış
dinliyorlar. Beğendikleri sözleri,
hep birlikte alkışlıyorlar. Denizer,
"tsinizin başına dönün, size başa-
nlar dJUyornm" diyor alkışlar ara-
sında. Madenci kalabalığı yine
hep birlikte "Sağol" diye bağun-
yor. Elde kazma, kürek kafese do-
luşuyorlar. Dışardan yalnızca do-
nuk bakışları ve çizmeli a)"aklan
gözuküyor. Bir el kafesin düğme-
sine basıyor. önce çizmeler yitiyor
gözden, sonra madenci bakışları
yukardan aşağıya hızla iniyor.
Maden işçileri, sekiz vardiyası-
na tam iki saat sonra başhyorlar.
Maden işçileri, 2 saat daha fazla
gün görüyorlar.
'Kıyak
emeklilîk'te
geriadım
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Cumhurbaşkanı tarafından
yeniden görüşülmek üzere
TBMM'ye gönderilen ve milletve-
killerine 33 yaşında emekli olma
olanağı sağlayan "kıyak
emeklilik" yasasında geri adım
atıldı. TBMM Anayasa Komisyo-
nu'nda ele alınan yasa reddedildi.
Anayasa Komisyonu'nun dün-
kü toplantısına hfikümet adma
katılan Maliye ve Gümrük Bakan-
lığı Müsteşan Biltekin Özdemir,
Cumhurbaşkanı'nm yasayı veto
gerekçesine katıldıklanm bildirdi.
habirinden bilgi aldı.
Ottawa'da önceki gece açıkla-
nan plan, iki Almanya'mn birleş-
mesi yolunda çok önemli bir ki-
lometre taşı olarak kabul ediliyor.
AP, dört müttefikin iki Almanya-
nın kısa sürede birleşmesinin ka-
çınılmaz olduğu konusunda artık
tam bir görüş birliği içinde olduk-
larını belirtiyor.
İki Almanya'nın birleşmesi için
yapılacak göriişmelerde taraflann
çözmek durumunda kalacaklan
sorunların:
• GüvenKk: ABD, birleşmiş Al-
manya'nın NATO'da kalmasını is-
tiyor. SSCB ise "taralsız" bir Al-
manya istiyor. Halen Demokratik
Almanya'da Varşova Parti çerce-
vesinde 380 bin dolayında Sovyet
askeri bulunuyor. Batı Almanya
1
da ise NATO kapsanunda 300 bin-
den fazla Amerikan, Fransız, ln-
giliz, Belçika ve Kanada askeri bu-
lunuyor.
• Suurlan 2. Duriya Savaşı'ndan
sonra Ahnanya, bazı topraklannı
SSCB ve Polonya'ya terk etti. Po-
lonya ile SSCB, sınır değışiklikle-
rinin artık resmi nitelik kazandı-
ğını öne sürüyorlar. Ancak iki Al-
manya'da da sınır değişikliklerinin
ninai olmadığını düşünenlerin sa-
yısı giderek artıyor.
• Ekonomi: 61 milyon nüfuslu
Federal Almanya, Avrupa'nın en
zengin Ulkesi. 17 milyon nüfuslu
D. Almanya da Doğu Avrupa'nın
en zengin ulkesi. Ancak D. Alman
ekonomisi, R Almanya'nın yanm-
da zayıf kalıyor. Ayrıca aylardır
devam eden Batı'ya göç yıizünden
ekonomi önemli darbe yemiş du-
rumda. Ayrıca ülkede önemli çev-
re kirliliği sorunu var. İki Alman-
ya birleşince, Batı Almanya'nın
doğuya büyük yardım yapması ge-
rekecek.
• Kültür ve gelenek: Demokra-
tik Almanlar, sosyalist rejimde yıl-
lardır işsizliği tanımadılar. Ev ki-
ralan ve temel gıda maddelerinin
fiyatlan devlet desteği ile düşük
tutuldu. Batı ile birleşince, şimdiye
dek alışık olmadıkları bu sorun-
larla tanışacaklar. Bu olgu halk-
ta huzursuzluk ve düş kırıklığına
yol açabilecek.