07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
75 ŞUBAT 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN „* Mlöeofcioı: Genel Mûduıtûjû'nden alınan bılgıye göre Sutur bögelenmız parçaiı ÇOK bulutlu Marmaranınbaüsı uyEgeveSa tı Afcdenz dışınrja kafen tûm yurtb yaflışi. geçecek Yagışlar yer yer etkıi « sûrekiı ot- mak ûffire geretUe yağmur Bat ve Orta Ka- radenı/tn ıç keamlen. Iç Ege ve Iç Anadolu nun yüfâtk kesımlemde Kaıla ka nşık yagmur ve kv. Dogu Anadoiu'nun kı. zey ve doğusunda lar şettnde »acak Hava sraklg değışmeyecek. R&gâr guney ve tntı 'yönlerden orta kuvvetie. yer yer kuvvetlı ve kısa sûreu fırtna şeklınde esecek Oenızle- nmızde ruzgaı Oogu Karaöenc kıbfc ve ke- SışJemeden ötekı denızlerımızrje gûnbatısı ve lodostan 4 6, Batı Karadenız Güney Ege ve Hiena.it 7-8 uv.«t,no«. saaîte 16-27. Batı Karadenız. Guney Ege ve Akdernz'de 33-40 der»z mrtı tıda esecek. Dak}a yûksek- tğ 05-1 5 m yer yer 2 BaC Karadene Ege ve Afedenz açıksar;nda 3-4 m dolayında Dulunacax Van Gâü nde hava Co* bukrtu ve kana «arısık yaSmur ve <ar yağ sıı geçecek Ruzgâr gûney ve batı yonlerden orta kuv- vette. yw yeı kjvvetice esecen Adana Adapaza' Adıyaman Afyon Agrı Ankara AnOkya Antalya Artvın Aydın Baükesır Bılecık Bıngöl Bıtls Bohj Bursa Çanakkale Çorum Denizlı Y U° 9" Dıyartator Y 10° 4°Edırne Y 9° 5"Eroncan Y 7° 1° Erzurum * 1° -4° Estasetııı Y 7° 2°Gazjanlep Y 15° 11° Gıresun B 15° 5° Gümüşharte Y Y 12" 6°Hakkâr B 14° 4°lsparta B 10° 5 0 rsOnbul B 7° ytzmır K 3°-1° Kars K 4°-î°KasBmonıı Y 6" 2°Kaysen B 10° 5° Kırkbrek B 11° 6°Konya Y 8° 3°K6a»va Y 11° 4°Malatya i2° 5° Wamsa 10° 2°KMaras e 1° Mersın 2° -3° Mu«la 7° 1°MdS 9° 5°Nığde 16° 10° OrrJu 7° 2°ft2e 2° -2° Samsun •" 3°S«rt 8° 5°Sino() 14° 6°Swas -1° -7° Tetordağ 5° 2°Tralızon 8° 4°Tunceli 9° r u ş a k 8° 2°Van 6° 2°Yozsal 9° 4°Zongu!dak B 14° 4° ¥ 10° 5° 'i 13° 9° B 13° 2° 1. 0°-3°. V 6° 3° Y 16=10° 16° 8° Y 15= 10° Y 10° 3° Y 12° 9° Y 3° 0° B 9° 3° 17° 8° 6° 3° 8° 1° 4° 1° 10° f A-aç * 8 DUILII*J G-gunesn * nartt S s s« v yagrnur u AmslerdaTi Y 7° Amman B 16° Atun Bağdat Barcakvu Basel Belgrat Beılın DUNYA'DA BUGÜN Bonn Brükser ftfeLtiiV B 12° Y 13» B 18° Y 8° Y 5° Y 8° Y 8° Y 8° Y 4° Y T B 20" A 19° A 18° Y 8° Y 15° K 3° B 17° Y 5° Y 8° Y 14° K 2° Y 8° B 15° Y 11" B 1° K 1° Y 7° B 8° K 2» B 10° Y 4° Y 19° B 15° Y 4° Y 13° B 10° B 7° K 2° Y 10° B 6° Vttstangton 8 7° Zûntı Y 8° Lenıngrad Londra MajnrJ Muano Momreal Mostora Münırı Nev» York Osto Pans Prag Riyad Roma Sofya Şam lelAnv Imus Varşma Venedılı viyana BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Kısa zamanda ye- tişip boy attığı için gölge ağacı olarak di- kilen, kötü kokulu bir ağaç. 2/ Boksta \"uru- lan bir yumnık çeşidi. 3/ Guney Afrika Cumhuriyeti'nin pla- ka işareti... Bir yuze>' ölçüsu birimi... Kay- nağı mitolojık çağla- ra dayanan kirişli bir çalgı. 4/ Mersin ya- kınlannda kurulu olan petrol arıtım te- sisi... Zayıf, cılız. 5/ Başıyla kanat ve kuyruk tüyleri aynı renkte olan guvercin. 6/ Ray üzerinde işleyen bir laşıma aracı... Selenyum ele- mentinin simgesı. 7/ Bayat olmayan... Susamurundan elde edilenpost. 8/Ja- pon lirik dramı... Yurdumuzun batısın- da bir korfez. 9/ Bürumcük cinsinden ince bir ipekli. YUKARIDAN AŞAĞ1YA: 1/ Argoda rakıya verilen ad. 2/ Bir hayvan... Tahılları ya da salkım halin- deki meyveleri meydana getiren tohumlardan her biri. 3/ Bir no- ta... Erkeklik ve dişiliğin belirlenmesınde rol oynayan kromozom. 4/ Büyük kent serserisi... Renyum elementinin simgesi. 5/ Bir mey- ve... Su... Tavlada bir sayı. 6/ Bir akademik unvanın kısa yazılışı... Hoşa gitmej'en davranışlarda bulunan kimse. 7/ Eski bir Türk yaylı çalgısı... Sınır nişam. 8/ Ziyaret eden anlamında e»ki sozcük... Bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde. 9/ Rayların altı- na yerleştirilen demir ya da ağaç parça. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Yunan güzeli 15 ŞUBAT 1930 Paris'teki beynelmilel güzellik musabakasına. siyasî bir mahiyet verrfıek, hele birinciliği Yunan güzeli kazandığı için, bu beynelmilel güzellik maçını bir Türk-Yunan rekabeti şeklinde tasavvur ve te\ehhüm etmek manasız bir harekettir. Çünkiı bu musabaka, .esasen yalnız iki milletin değil 20 milletin güzelleri arasında cereyan ettiği için bö>le bir faraziye abestir. Bu noktayı kaydetmekle beraber diğer bir hakikat daha var ki o da, muhtelif resimlerine nazaran, Mel. Diplaraku'nun 20 kraliçenin en güzeli dehilecek müstesna bir letafette olmadığıdır. Bu cihet Fransız'ca Illustration'dan ve diğer Avrupa gazetelerinden naklen dercettiğimiz ve Yunan gazetelerinde gördüğümüz bütün reSimlere nazaran böyledir. Biz, ba nokta hakkında,' resim, bir güzelin bütün güzelliğini gosteremez; belki Mel. Diplaraku, diğerleri kadar fotojenik defildir; diyip geçıyorduk. Halbuki Paris'ten aldığımız hususî bir mektup ve bir, Yunan gazetesinde gordüğumuz bazı tafsilât hakemlerden bazılannın tesir altında kaldıklarını ve bunların Belçika, Almanya, Danimarka, İtalya, Lehistan güzelleri gibı, en ziyade beğenilen güzellere karşı Yunan güzeli lehinde rey verdiklerini bildirmektedir. IUI a ğ r ı s ı ıtık ağrıUrı CMı laamıjla mtm >4«>k .a» 'Spirosal,, *• >»ni-. w *rtai ma J». Mesai saati Bir kariimiz dün neşrettiğimiz bir mektubunda devairde mesai saatlerinin değiştirilmesi luzumunu ileri sürüyordu. Filhakika bu kariimizin dediği gibi sabahleyin saat sekizde işe başlayıp on dörde kadar bilâfasıla çalışmanın hem memur ve hem de deviet için büyük faideleri vardır. Kariimiz bu husustaki mutaleasında çok isabet etmiştir. Netekim Avrupa'nın ekseri yerlerinde de bu usul tatbik edilmektedir. Bu sayede memurlar lokantalarda yemek yemekten kurtulacakları gibi akşam erkenden yatıp elektrikten de tasarruf edeceklerdir. Diğer taraftan yemekten sonra çoken rehavet olmıyacağı için daire işleri de daha seri ve daha muntazam bir surette görulecektir. 30 YIL ÖNCEOımhurİYei Menderes'in nutku 15 ŞUBAT 1960 Bugün öğleden sonra Antakya'dan | otomobille ayrılan Başbakan Adnan Menderes, saat 15.40'da İskenderun'a geldi ve tezahüratla karşılandı. Menderes, İskenderun'da 27 dakikalık konuşmasında, muhalefeti nifak cephesi olarak nitelendirdi ve muhalifleri "Vatan A. Menderes Cephesi"ne geçmeye davet etti. İskenderun'un yakında il haline de getirileceğini söyleyen Menderes, konuşmasında iktisadi inkişaf ve kalkınma meseleleri üzerinde de durdu. Başbakan dedi ki: '— Memleket ufuklarında bize endişe verecek bir hal olmadığı halde, memleketimiz \e milletimiz her gun biraz daha suratle ilerlemekte olduğu halde, bir kısım insanlar bunu çekemeyerek, memleketimizde işlerin kötu gitmekte olduğunu söylemekte, hurriyet, adalet ve müsavat yoktur diye bir nifak politikasını memlekette tatbikata koymaktadırlar Hiç bir kuru tehdidin tesiri altında kalacak insanlardan değiliz. Nifaka her zaman dur demesini, nifakı kahretmesini bileceğiz. Aziz İskenderunlular Vatan Cephesi'ne..!' Menderes, bu gece 21.30'da Adana'ya müve müteveccihen Iskenderun'dan aynlmıştır. GEÇEN \TLBÜGÜ1NCumhuriyet Duna'ya soruşturma 15 ŞUBAT 1989 Ankara Cumhuriyet Savcılığı, SHP'nin Başbakan Turgut Özal ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Şukru Yurur'un "seçirn yasaklarını ihlal ettikleri" gerekçesıyle savcılığa vaptığı suç duyurusunun, "dokunulmazlıkları bulunması" nedeniyle Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine karar verdi. Savcüık, aynı suç duyurusu kapsamındaki TRT Geneî Mudüru Cem Duna ve Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Mudüru Orhan Özozan hakkında ise soruşturma açtı. T4RTIŞMA Ermeııi Sorunu Yalan, iftira ve etnik çatışmalar çıkarma yöntemleri ile haksız kazanç sağlama girişimlerinin neden olduğu facialar bir insanlık trajedisi boyutlanna ulaşmıştır. Ermeni karar tasarısını oylamaya hazırla- nan Amerikan Kongre üyelerme bazı gerçek- lerin açıklanması yararlı olacaktır. Kurluluş Savaşımız sırasında Ermeni sorunu Amerikan Kongresı'nde tanışılmış se sonuca bağlanmış- tır. O tarihte olayların gorgu tanıklan sağ ol- duklarından, gerçeklerin ortaya çıkartılması kolay idi. Amerika için en onemli tanıklar ıse Dogu Anadolu'da gorev yapan Amerikalı misyonerler idi. Kongrede konu ile ilgili ola- rak yapılan konuşmaları o tarihte Amerika ve İngiltere'de yayımlanmış olan dergılerde oku- dum. Bir Kongre üyesi Ermeni olaylannı şöyls açıklamıştır: "Var sayın ki güne> komşumuz Meksika çok güçlü bir devlettir ve ABD'ye saldırmış- br. Bu durumda gune> ejalederimizde >aşa- yan İspan\ol asıllı vatandaşlar Meksikalılar- la birleşerek Amerikan ordusunun gerisinde sabolaj eylemlerine girişseler ve İspanyol kö- kenli olmayan \atandaslara saldırsalardı, Amerikan yonetimi bu saldırganlara ne >apar- dı? Kuşkusuz onlan ordunun gerisindeki böl- gelerden uzaklaştınrdı. İşte Osmanlı yoneti- mi de bunu yapmışlır. İklim koşullan ile ula- şım zorluklannın kayıplara neden olduğu bu göç sırasında Amerikan misyonerleri Osmanlı \önetiminin izni ve desteği ile göçmenlere el • lerinden gelen jardınıı vapmıslardır. Genel so- nuç olarak bu bölgede Ermeniden çok Turk yaşamını }itirmiştir." Bunlan söyleyen Kongre üyesi, Türklerin Ermeniler tarafından katledilip toplu mezar- lara gömuldüklerini ve camilere doldurulup yakıldıklannı ve ayrıca bu olayların Rus sa- vaşından önce İngilizlerin kışkırtması ile baş- ladığını ya bilmiyordu ya da söylemek iste- memişti. Erzincan'daki Rus Konsolosu'nun savaştan önce Moskova'ya gönderdiği ve son aylarda açıklanmış olan raporunda, Ermeni- lerin, tngilizler tarafından kışkırtıldığı \e her çatışmanm Ermeniler tarafından başlatıldığı açıkça belirtilmektedir. Eımeni olayını Meksikalılarla ilgili birvar sayıma dayalı olarak açıklayan Kongre üye- sinin ne kadar haklı olduğu, 2. Diinya Savaşı sırasında kanıtlanmıştır. Hiçbır suçu olmayan Japon asıllı Amerikan vatandaşları Amerikan yonetimi tarafından toplanmışlar ve savaş sü- resince tel örguler arkasında hapsedilmişler- dir. Eğer Amerikalı politikacılar insancıl amaç guduyorlarsa, yaratacakları anma günune şu adı vermelidırler: "Çıkarcılar tarafından hak- sız istekler doğrultusunda kıskırtılan azınlık- iann kendilerine ve baskalanna verdikJeri za- rarları anma ve etnik gruplann çıkar amacı ile birbirlerine karşı luşkırtılmasını kınama gü- nıi." Yalan, iftira ve etnik çatışmalar çıkarma yöntemleri ile haksız kazanç sağlama girişim- lerinin neden olduğu facialar bir insanlık tra- jedisi boyutlarına ulaşmıştır. Bu trajediye son vermek herkesin gorevidir. Suça doğrudan ka- tılanlar kadar, suçu görmezlikten gelenler de tarih onunde sorumlu olacaklardır. Aynca Er- meniler kullanıldıklannı ne kadar geç anlar- larsa, kendilerinin ve dunyamn zaıardan kur- tulması o kadar güç ve acılı olacaktır, çünkü çıkarcılar çoğalmış ve güçlenmiş olacaklardır. Tum ıvi niyetli insanları, çıkarcılartn üret- tikleri ve sonuçlarıru göremedikleri yalan, if- tira ve kışkırtmalara karşı birleşmeye cağırı- yoruz. ALTAN LÖKER Elektrik Yuksek Mnhendisi 4 Hey Kadınlar'a Yanıt Siz türbanlılar konusunda herhangi bir araştırma mı yaptınız ki bu kadar kesin kararlar verebilecek yetkiyi kendinizde buluy.orsunuz? Sayın Nurşen Gerçek, 4.2.1990 tarihli Cum- hurijet gazetesinde çıkan yazınızı buvük bir şaşkınlıkla okudum. Bu şaşkınlığımı da ko- lay kolay atamayacağım. Siz, türbanlılar konusunda hevhangi bir araştırma yaptınız mı kı bu kadar kesın ka- rarlar verebilecek yetkiyi kendinizde buluyor- sunuz? Sanmıyorum ki türbanlılar dört kumaya he- vesli olsun, aklı kısa saçı uzun olsun, hele kı eksik etek olsun. Eğer siz çocuklarınıza hâlâ ocu kavramını yerleştiriyorsanız esas gerici. bağnaz ve hakkını arayamayan sizsiniz. Unut- mamanız gerekir; başkalarınm düşünce \e is- temlerine (yaşam felsefelerine) saygılı olmak gerekir. Türkiye'de kadınlar 1980 örvcesı neredeydi? Şimdı mi haklannı korumak akıllarına geldi? Siz Nurşen Gerçek, kendinizi ikinci sınıf va- tandaş mıgoruyorsunuz? Yoo!.. Olamaz. Siz, saçı açık aydın bırisiniz, böyle olamaîsınız de- ğıl mi? Emınim siz de bir yorgun demokrat- sınız. Bu sıra çok "moda." Sa>ın Gerçek, sakın beni turbanlı zannet- meyin. Fakulte mezunu bir eğitimci olarak eminîm ki en az sizin kadar aydvn, demokrat ve belki de entelektuel biriyimdir. Son sozum, sizin dışınızdakileri eleştirirken lütfen insana saygıyı unutmayın ve ölçüyü ka- çırmayın. Vlutlu yannlara... Turban Kullanm«>ın Biri Ben de Bir Dilbîlînıeisi Değilim Çağdaş bir insanın herhangi bir iddiada bulunmadan evvel yeterli kaynakları araştırması gerektiğine inanıyorum. Sayın Dr. Ali Rıza Sığırcı; "Onceden belir- •teyim ben de bir dilbilimcisi değilim" 30 Ocak 1990 tarihli Cumhuriyet Gazele- si'nin "Tartışma" sutunlarında çıkan yazını- zın dilbilimcisi olmayan biri için gereğinden fazla iddialı olması ve ifadenizdeki saldırgan- lık, konuyu incelememe neden oldu. Üzüle- rek belinmek isterim ki bir veya ıki kaynak araştırmâsından sonra elde ettiğim sonuçlar feminizmin tanımının ve içeriğinın sizin tah- minlerinizden daha farklı olduğunu ortaya çı- kardı. Örneğin; Websters' Third Nevv Internatio- nal Dictionary 1986 baskısının 837. sayfasın- da "feminism" keliraesi aşağıdakı gibı tanım- lanmaktadır: 1- Kadınsı ozelliklerin erkekte bulunması hali, 2.a. Farklı cinslerin politik, ekonomik ve sosyal eşitliği kavramı, b- Kadın haklannı koruyan organize hare- ket. Özellikle 19. ve 20. yuzyıllarda kadınlara uygulanan farklı tutumu ortadan kaldırma- ya yönelik hareket. Gene, aynı sozlüğün 738. sayfasında ise "emantipation" kelimesi de "özgürlüge kavuş- mak ve>-a kavustunılmak" olarak tanımlan- mıştır. Çağdaş bir insanın herhangi öır iddiada bu- lunmadan evvel yeterli kaynakları araştırma- sı gerektiğine inanıyorum. Yazımzda belirtmiş olduğunuz köşe yazarları, karikaturistler, si- nemacılar, aydınlar ve sizin deyişinizle "sözde" çağdaş kadınlarımız bu terimi tüm dünyada- ki diğer çağdaş ınsanlann kullandığı biçimde kullanraakta ve yorumlamaktadırlar. Kanımca, sizın feminizme olan kişisel kız- gınhğınız ve tepkiniz bu iddialarda bulunma- nıza sebep oimuş ve "tist >-apısı Batılılaşmış, ama bevinleri Batılılaşmamış kadınlar" sıfa- tımn kullanılması şanssızlığı da bu yüzden meydana gelmiştır. Dr. DİLEK BAGDATL1OGLU Vlali İşler Mudüru SAGUK VE GUZELUK REHBERI ÇANAJANS 1510044 FAX: 151 41 55 Doç. Dr. Ataman Tangör Pslklyatrlst Pslkoteraplst Muayene saatleri: Cumartesi-Pazar hariç 14.00-19.00 Tel: 146 36 36 Poyracık Sok. No.1 D.3 Teşvikiye-istanbul FLORYA ÇOCUK PSİKOLOJİK DANIŞMA MERKEZİ PSİKOLOG OYA DEMİREL Germeyon Sk. No. 11 FLORYA Tel: 574 75 22 OMOT 0PTIR Heftûrlû • VorilCa ve blfocol aamtar • Organk. sert organHt v© ootofroatte • Zeizz ve rodenstoc 9 (Benzinciyon) GÖztepe 3680391 MASAJ YASTIK Boyun, bel, sırt, öacak, karın •ğnlannı gld«rlr. Adet günierındekı aOrılan haflflatlr. Spor faalıyedennden sonra IdMİ bir dlnl»ndlrlcldir. V A « S T r K * ^ d o l a * l m l n ı »**»*>"' I A 3 1 İ A . ^ Uzun sûre araba kullananlarda > Ronuozma. kjtrtago, dunr yg f ^ u oturanlarda oörtMan Mr^gbrahtazigıoMvpn ajrılarını gldarlr. SİPARtŞlERfNİZ İÇİN: 6UVEN TtCARET TR: 575 83 75-555 10 92 • 24 saat, seçkin eğitilmiş personel ile genel sağlık hizmetleri • Profesör Doçent ve Uzman Heklmler Yönetlmlnde Pollklinlk h i z m e t l e r i : Dogum ve Kadın Hastalıkları - Gerel Cerrahı - Çocuk Cerrahııi - Dehiliye - Çocuk - Göz - KB8 - Ortopedı - Ürotoji - N6rt>p^«ıyatn - Cildıye • T û m a m e l l y a t l a r - Dogum - Gebolik Kontroia - Kardıotokograli ü* gebelik takibt NST taymı - Kıtıriık TedaviK • Bllglsayarlı aletler İle laboratuvar h i z m e t l e r i : Röntjen - Ultraaonografi - Mamograf! - Tomografi - Bokımya - Hematoloji - BakteriyolOfi - Hormon - Sıtapatok>)i v« Endotkop K teMıMer Ömür Hastanesi Sağlığmıza Yardımcıdır. Gencler Cad. No: 24 Tren istasyonu. Beledıye Sube Mudurluğü ve Evlendırme Dairesı yanı Tel: 542 99 20-21-22-26 SİZ DE BtZE KATIUN KİftÜ SU İÇMEYİN COŞKUN SU KİREÇÜ, KLORLU, PASU v * PİS KOKULARA PAYDOS Rltr» değlçtirms özelllğl okın Coşkun Su Rltröterl l e BERRAK. MİS GİBİ KAYNAK SUYU İÇİNİZ Mlnlakrtfkanbonmtrosl sudakl KOKU, PAS, TORTU vo OftGANİK MADDELERİ TEMİZLER. GEÇKALMAYIN 60.000 TL feîer peşin, ister taksltle eve Bayilikler verilecektir: ttorki : COŞKUN Im. Ihr. Ud ?«. T«tSJ6 3274- 347 54 77 Bayl : t»* Tte. Ud ?«. T»t 371 M M Ankara: 1276626 Burta 2X462 Aydm 27782 far* :242534 2M956 Zonguldak 36İ27 AnMya 1533 24 Van : 15989 iakkmk 49842 C*bz*:12447 AdapaKn:21249 bm» 124392 r: 118800 D«ntd 21360 Adana 117280 . MERKEZ TEDAVİ KLİNİÖI Ç^ayan Vatan C No 82n Tel: 130 17 17 Fax 13*22 52 ) Dıi Klintği Röntgen ) TibbiT ah'il Laboratuvan ) Ultrasonogıatı 24SAATAÇIKTIR Sağlık ve güzellik ilanlarmız her hafia bu köşede ÇANAJANS 151 00 44 151 41 55 \ \l»l Çok genç Uoç. U •> cfat ANMA va>ıa \ııırdİ2imi2 deâerli arkadaşımız r. HARUN MORAL'ı nın 1. ulında saygıyla anı>oruz. İ.T.I . I\Ş4\T F\kl I.TJSİ M\L/F.VIK A\A BILIM D\LIM)\Kt \RkADVŞLARI İstanbul'a yakın, deniz kenarında, bir köyde ev ve bahçe işlerinde çalışacak bir karı-koca aranıyor. Okul yajında çucuk kabul cdilır. Ucret dı^ında JV ve bütün masrafları karşılanır. Telf.: 177 65 64 (Pazartesi, Salı günleri) ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI Perşembe Yemeğinde... Sümeyra Çakır, ölümünden iki ay once, Frankfurt yakınında, Aschaffenburg'ta çalıp söylemiştı Bu onun son dinletısi oldu. Dinleti çok başarılı geçmişti. Dinleti Kent tiyatrosundaydı. Sa- lon tıklsm tıklım dotuydu. Eşi Hasan Çakır anlattı bu dinletıyı, şöy- le dedi. — Orada, mikrofon filan hep Sümeyra'nın sevmediği şeyler- di. Önünde bir şey olmasın isterdi. Ses açısindan güzel bir ti- yatro olduğu ıçın son derece güzel bir konserdi. Yorgundu Sümeyra, ama 0 hep şeyı söylerdı: 'Ben, soylerken bütün acı- larım duruyor. Soylerken her şeyı unutuyorum. Ne acım, hiçbir şeyim kalmıyor. Hep yepyenı oluyorum. Hep böyle, hep söyle- sem..." dıyordu. işte, ölümünden çok kısa bir süre önce de, "Ar- tık soyleyemezsem, kalkıp söyleyemezsem, 0 zaman..." demışti. Hasan Çakır, "Beni de en yakan şey bu işte" dedi, "dediğini yaptı. Söyleyemedığını anladığı anda, hakikaten yaptı bunu'' diye ekledi. Hasan Çakır konuşamıyordu... Ruhi Sular, Sümeyra Çakırlar, törenlerde kalmamalı. Onlar, türkülerde yaşatılmah Gençler, öğrencilerı olmalı, yetişmeli... * • • Sümeyra Çakır'ı Zincırlikuyu'da bıraktıktan sonra, Anna Tu- ray'la Uğur, gazeteye haberi yetiştırmeye gıttıler. Ben Tarab- ya'ya, "Perşembe Yemeği"ne geçecektım. Bızım, Ankara'daki "Çumartesi yemeklerı" gibıydı. Bizim cumartesı toplantıları "Kör- fez'de olur. Cumartesı toplantıları 22 yılı doldurdu. Bu arada, bırçok arkadaşımız oldü. Ceyhun Atuf Kansu, Necdet Özdemir, "halaoğlu" Erdoğan Erman, Tahsın Saraç, Cemal Sureya, "Cu- martesı toplantılan'na katılırmış. 17 Mart, cumartesı günü, "Beybaba" Ceyhun Atuf Kansu'yu anacağtz, öbur ölenlerle bir- lıkte. Gömutluğe gidıp tüm ölenier adına ya da her birinın go- mütlerıne ayrı ayn -Necatı öyle diyor- birer çıçek bırakacağız; sonra Körfez'e gelıp onların anısına ıçeceğız! Perşembe yemeğı. Tarabya'da "Fılız"deydi. Orayı bulmam güç olmadı. Daha doğrusu taksı şoförü kolay buldu. Oğrendiğım, "Perşembe toplantıları"na çağrılılar katılıyordu. llhan Selçuk da, Samı Karaören de. gelmemı ıstemışlerdi. An- cak öbürlennin haberi yoktu.. — Oooo, Ekmekçi geldi! dedıler. Nadir Nadi'yle İlhan Selçuk'- un arasında bir sandalyeye ilıstim. Masa, dört köşe bıçımindeydi. Konuşmaları, herkes ızleyebılıyordu Kimler mi vardı? Merih Se- zen, Necdet Uğur. Samı Karaören, Turhan Selçuk, Yavuz Gün, Osman Nuri Torun, Oktay Akbal. Dr. Gürbüz Bartas, Agop Arad, Dündar Akünal. Salih Sanver. İlhan Selçuk, Nadır Nadı Ali Sırmen, Melıh Cevdet Anday'la Yaşar Kemal de, Perşembe yemeklerinin gedıklilerındenmiş, ama o gün yoktular. Nadir Na- di'ye, Köy Enstıtulen'nm 50. yılının yaklaştığını, bu konuda Cum- huriyet'in bir kampanya başlatmasını anlattım. Sümeyra'nın ölümünü, Cahıt Külebı'nın oğlu Ahmet Külebi'nin ölümünü an- lattım. Çok canı sıkıldı. "Yaz bunlan" dedi. Yemeğin tadını da kaçırmak istemıyorum. Orada günün olaylan konuşuluyor. — Ekmekçi sen Ankara'dan geldin, haberler sende! Ne yanıt vereceğimi şaşırıyorum; Türkiye'de bilinmeyen bir şey mi var ki, haberler bende olsun. Necdet Uğur'un 4 şubat pazar günkü "Günaydın'da Osman Arolat'la bir konuşması var- dı, ilginçti. Necdet Uğur, özetle şöyle dıyordu: "... Özgurlükler konusunda Türkiye'de ınanılmaz bir saplan- tı var. Özgürlüklerden korkuluyor. Sankı özgürlukler geldiğin- deTürkiye'nin elinde bir bomba patlayacak zannedıliyor. Peki, nasıl özgur olunacak? Toplum özgürluklerı çağdaş olacak nasıl kullanacak? "Bir gün gelecek olgunlaşacak ." Dünyada böyle bir şey yok. Hiçbir toplum, kendi oturduğu yerde, vesayet altın- da iken, özgürlük için olgunlaşmamıştır. Her toplum başını göz- ünü yara yara, hata yaparak, ama uygulayarak özgürlükleri elde etmiştir. Türk toplumuna özgürlükleri elde etme çabasını kul- landırmıyorsunuz. Araçları kullandırmıyorsunuz. Ve bir gun ge- lecek olgunlaşacak diyorsunuz Hiç bılmediğini, deneyım kazanmadığı bu aracı bir gün kendıliğınden kullanacağına ına- nıyorsunuz. Birdefa bu bıtmeli. Butün özgürlükleri, düşünce öz- gürlüğü en başta. ınanç özgürlüğü de dahil hepsini uygulamaya koymalıyız. Elbette hata yapacağız. Batılılar kaç yuz yıldan be- ri hatalar yaparak bu noktaya geldiler Hâlâ da yapıyorlar. Bıra- kın biz de hata yapmak ozgürlüğünü ve fazıletini kazanalım ki öğrenelim, sonuca varalım Onun ıçın kamuoyu konuya bıraz böyle bakmalı. Hemen ufak bir kusurda. demokrasınin kesınti- sini düşünmeyelım. Türk halkı gibı dünyayı günü gününe evin- den takip eden bu toplumu böyle bırkaç kişınin vesay_eti ile kendinden menkul kerametıyle yönetme ımkânı yoktur. Ozgür- lüklerın kullanılmasında bir görüş bırlığıne varırsak, kı bu kaçı- nılmazdır. Türk devlet yapısının değıştırilmesinde bir uzlaşmaya varırsak, ki yapılacaklar bellidır, Turk demokrasısınin bugünkü kısıtlamalardan ve vesayetten kurtulmasını kabul edersek, hal- ka güven esası uzennde tamamıyla kendi kendıne ışler bir ya- pıya dönmesinde mutabakata varırsak bunalım bıter. Halkın yönetimde katkısı olursa, halk yonetımtn bir parçası olur, eko- nomıden payını alırsa, anarşıyı besleyen ortam yok olur.." Ankara'da, DGM Savcılığı'nın buyruğuyla, Muzaffer İlhan Er- dost gözaltına alındı; 36 saat sonra salıverildi. Geceyarısı 01 00'de gözaltına alınabilıyorsa Türkiye'de bir yazar, 0 ülke- de faşızm vardır Eğer 0 ülkenın Adalet Bakanı, "DGM Savcısı bizı dinlemiyor" dıyorsa, tehlıke daha da büyüktür. Yuksek yar- gıçlar - Savcılar Kurulu, Ankara DGM Savcısı Nusret Demiral'- la, yardimcısı Bınbaşı Ülkü Coşkun haklannda, soruşturma açılmasını önermıştir. Soruşturmayı açıp açmamakla görevlı olan kişı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanı, bir danışıklı dövüş içinde değilse, soruşturmayı başlatır, sonuçlanmasını sağlar insan Hakları Komisyonu'na bilgi vermemede direnen DGM Savcısı Nusret Demıral, davranısıyla Türkiye'nin dışındakı saygınlığına gölge düşürmüştür. Bınbaşı Ülku Coşkun da oyle. Dış dünya- da, saygınlığını bu savcılar yüzünden yitirmiş olan Türkiye, da- ha çok saygınlık yitirmemeli. Türkiye'de yargıyı, adalet duygusunu zedeleyenlerin görevlerinden alınmaları, gerektiğin- de yargılanıp cezalandırılmaları, ülkenin de kendilerinin de ya- rarına olur.. DUYURU TMMOB Mâden Mühendisleri Odası 32. Genel Kurulu 17-18 Şubat 1990 günleri 10.00 - 17.00 saatleri arasında oda merkezinde (Selanik Cad. 19/3 Kızılay Ank.) yapılacaktır. Bu toplantıda yasal çoğunluk sağlanamaz ise, ikinci toplantı 24 Şubat 1990 günu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Konfe- rans Salonu'nda (Atatürk Bulvarı No: 227 Bakanlıklar/An- kara), Seçimler 25 Şubat 1990 günü Mimar Kemal İlkokulu- nda (Yuksel Cad. No. 18 B Blok Kızılay/Ankara) yapılacaktır. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETÎM KURULU GtNDEM 1. GÜN 1. Açılış 2. Başkanlık Divanı Seçimi 3. Saygı Duruşu 4. Anıtkabir'e çelenk koymak için 5 kişilik he>et seçimi 5. Açılış konuşması ve konuk konuşmacılar 6. Komis>on seçimleri 7. Yonetim ve denetım kurullan raporlarının okunması v-e tartışılması. 8. Yonetim kurulunun aklanması. 9. 1990 ve 1991 buıçesinin göruşülmesi ve oylanması. 10. Mesleki sorunlann tartışılması. dilek ve öneriler. 11. Adayların belirlenmesi. 12. Kapanış. 2. GÜN 13. Seçimler. İLAN T.C. KUYUCAK SULH CEZA MAHKEMESİ Esas: 1989'I3O Karar: 1989/227 Gıda maddeleri tüzuğune muhalefet suçundan muhalefet suçun- dan Yusuf oğlu Fadimeden olma 1961 D.lu Akşehir ilçesi Çimende- re koyu nufusunda kayıtlı sanık Bayram Yalçın, mahkememizin yukor idaki esab ve karar numarası yazılı hukmu ile TCK'un 396., 19.5y/2.72 647 s.\. 4. maddelerı uvarınca 391.666 lıra ağır para ce- zası ile cezalandırılmasına ve sanığın curme vasıta kıldığı me<!ek ve sanatın ve licaretin lakdiren 3 ay tatiline, fiilin işleniş biçimine göre Horsunlu kababaü Zekibey Mahalle>i okullar caddesindeki Arzum pastanesının lakdiren 7 gün kapatılraasına karar verildiği ış bu ceza- nın erıelendiği ılan olunur. Basın: P049
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle