Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 ŞUBAT1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Feci uçak
kazası: 85 ölü
• YENİ DELHİ (AA) —
Hindistan Hava Yolları'na
ait Bombay-Bangalore
seferini yapan Airbus tipi
yolcu uçağının Bangalore
Havaalanı'na inmek
üzereyken düşmesi sonucu
en az 85 kişinin oldüğü
bildirildi. Hindistan Resmi
Haber Ajansı PTI'nın
havayolu yetkililerine
dayanarak verdiği haberde
uçakta 7 mürettebat ve 135
yolcu bulunduğu
kaydedildi. Uçağın düşüş
nedeni henüz bilinmıyor.
İsrail-Suriye
fförügmeleri
• KAHİRE (AA) — tsra.il
ve Suriye arasında banşçı
bir çözüme ulaşılması
imkânlarını araştırmak
amacıyla 3 ay önce gizli
görüşmeler yapıldığı
bildirildi. Üst düzeyde
Suriyeli askeri yetkililerin
de katıldığı görüşmelerde
özellikle, gelecekıe
temaslann sıirmesini
mümkün kılacak gayri
resmi bir irtibat kanalı
kurulması üıerinde
duruldu.
Bush'ıı
protesto
• BOGOTA (AA) —
Kolombiya'da bugün
başlayacak uyuşturucu
zirvesi öncesinde başkent
Bogota ve Cartagena
kentinde ABD Başkanı
Bush'u protesto için
gösteriler düzenlendiği
bildirildi. Başkent
Bogoto'da üniversite
öğrencileri ile polis arasında
çıkan catışmalarda çok
sayıda öğrenci ile 6 polis
yaralandı. Cartagena
kentinde ise hayat
pahahlığını protesto için
düzenlenen 4000 kişinin
katıldığı yürüyüş, kısa
zamanda ABD Başkam
Bush aleyhtarı gösteriye
dönüştü. "
Butto: Savaş
istemiyoruz
• İSLAMABAD (AA) —
Pakistan Başbakanı Benazir
Butto, Hindistan'la Keşmir
sorunu nedeniyle savaşa
girmek istemediğini ve
fllkesinin, ateşkes
hattındaki gerginliğı
gidermek amaayla üçüncü
bir ülkeden gelecek her
türlü arabuluculuk teklifini
olumlu karşılayacağmı
açıkladı. Butto, Fransız
haber ajansı AFP'ye verdiği
demeçte, "Hindistan'la
savaş istemiyoruz,
Hindistan'la yeni bir
çatışmaya engel olmak için
mümkün olan her türlü
önlemi alacağız " seklinde
komıştu.
KKTC'de
referandum
• LEFKOŞA (AA) —
KKTC Bakanlar Kurulu,
Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti adına yabancı
devletler veya uluslararası
kuruluşlarla yapüacak
antlaşmalann
halkoylamasına
sunulmasına ilişkin yasa
tasarısını Cumhuriyet
Meclisi'ne sevk etti.
Bakanlar Kurulu'nun dün
•Cumhurbaşkanı Rauf
•Denktaş başkanlığında
yapılan toplantısında,
"referandum yasa tasansı"
görüşülerek kabul edildi.
Salvador'dan
destek
• SAN SALVADOR (AA)
— El Salvador'da yönetime
karşı mücadele eden solcu
Farabunda Marti Ulusal
Kurtuluş Cephesi (FMLN),
Doğu Avrupa'da meydana
gelen değişiklikleri
desteklediklerini bildirdi.
FMLN komutanlanndan
Adolfo, gazetecilere yaptığı
açıklamada, "Halkın
demokrasi ve daha iyi
ekonomik koşullar istediği
D. Avrupa'da bir değisim
krizi yaşanıyor. Bu
değjşiklikleri tümüyle
destekliyoruz" dedi.
Adolfo, D. Avrupa'daki
değişikliklerin banşçı
olmasına dikkat çekerek
"Ajtnerika'nın kapitalist
krizi etkilemeye
çalışmasında çok derin bir
fark görüyonız" dedi.
ABD ve SSCB'nin 195 binlik tavanda anlaşmalan silahsızlanma yolunu açtı
Avrupada daha az askerABD Başkam George Bush tarafmdan
yapılan Avrupa'daki karşılıkh asker
sayılarını 195 binde dondurma önerisi
Sovyet tarafınca da benimsendi.
ABD'nin Türkiye, İngiltere, İtalya ve
İspanya'da buhmduracağı toplam 30 bin
asker, indirim dışında kalacak.
Avrupa'da karşılıkh asker sayılan
Mevcut ^ ^
durum
Öngörülen tavan
İndirim dışı
ABD
305 bifı
ı275 t»n orta Avnıpa da)
195 bin
30 bin
SSCB
565 bin
195 bin
—
Dış Haberler Servisi — ABD ve
Sovyetler Biriîği, Avrupa kıtasın-
da bulunduracaklan asker sayısı
konusunda anlaşmaya vardılar.
Anlaşmaya göre her iki ülkenin
asker sayısı 195.000 olarak eşitle-
necek, ancak ABD'nin Türkiye,
Ingiltere, Yunanistan, Ispanya ve
ttalya'da bulundurduğu toplam
30 bin asker bu indirim dışında
kalacak.
ABD Başkam George Bush ta-
rafından iki hafta önce yapılan ve
SSCB lideri Mihail Gorbaçov'dan
bir "karsı öneri" ile yanıt bulan
'195.000'de eşitleme' önerisinde
uzlaşma sağlandığı, önceki gece
Kanada Dışişleri Bakanı Joe
Clark tarafından açıklandı.
Ottawa'da devam eden Açık
Semalar Konferansı sırasında ya-
pılan açıklamada, anlaşmanın
George Bush'un önerisi uzennde
sağlandığı bdirtildi. Anlaşma,
"Bush'un zaferi" ve "Gorb*çov'-
on.tavizi" olarak değerlendirildi.
AA'nın haberine göre Kanada
Dışişleri Bakanı Joe Clark, "As-
kerierie ilgili «nlasm», AKKUM
(Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvet
Müzakereleri) Antlaşması'nın
ÖDÜndeki en büyük engelterden
birisini aşıyor ve bu yıl Içinde bu
konoda bir sonuca otaşılmasını
kolaylaşünyor" dedi. Clark, bu-
nun NATO için çok memnuniyet
verici bir gelişme olduğunu
söyledi.
Vanlan anlaşmaya göre ABD
ve SSCB, Orta Avrupa'da 195'CT
bin kara ve hava askeri bulundu-
rabilecekler. ABD ise Avrupa kı-
tasının başka yerlerine 30 bin ila-
ve asker yerleştirebilecek. Bush,
iki hafta önce bu yönde bir öneri
ortaya atmış ve o aşamada Gor-
baçov öneriyi reddetmişti.
Buna göre bu yıl sonuna kadar
sonuçlandınlması umulan AK-
KUM Antlaşması çerçevesinde,
SSCB Ona Avrupa'dan 405 bin
asker çeVecek. ABD'nin, 275 bt-
ni Ona Avrupa'da olmak üzere
Avrupa kıtasında 305 bin askeri
bulunuyor. VVashington, bir kriz
durumunda Atlantik Okyanusu'-
ndan asker takviyesinin güç ola-
cağı gerekçesiyle Avrupa'da daha
fazla asker bulundurmaya hakkı
olduğunu savunuyordu. Orta Av-
rupa dışmdaki bolgelere Yunanis-
tan, Türkiye, İtalya, tspanya ve
İngiltere giriyor.
AKKUM müzakereleri, Varşo-
va Paktı ve SSCB'nin Avrupa'da
sahip olduğu konvansiyonel üs-
tünlüğü gidermeyi amaçlıyor.
AKKUM çerçevesinde uçaklar,
helikopterler ve silahlarda da in-
dirime gıdilecek.
Açık semalar
Kanada'nın başkenti Ottawa'da
toplanan Açık Semalar Konferan-
sı'nın NATO ve Varşova Paktı dı-
şişleri bakanlannın katıldığı bolü-
mü sona erdi. 3 gün süren toplantı
sonunda bir bildiri yayımlandı.
Bildiride oluşturulmasına karar
verilen açık semalar rejiminin ka-
tılan her ülkenin çıkarlannın eşit-
lik ve karşılıkh olma temeline da-
yalı biçimini korumasının benim-
sendiği belirtildi.
NATO ve Varşova Paktı ülkele-
rinin birbirlerine hava sahalann-
daki keşif uçuşlan için azami ko-
laylığı saglamalan istenen bildiri-
de keşif uçaklannm silahsız olma-
ları kararı da yer aldı. Bildiride
herhangi bir ittifaka üye olmayan
Ulkelerin bu karara katılmasımn
yararh olacagı vurgulandı.
Konferansta üzerinde anlaşma
sağlanamayan tek konu ise keşif
uçaklan sayısı oldu. NATO uçuş
sayısının ulkelerin büyüklüğüne
göre belirlenmesmi isterken SSCB
her ülkenin eşit uçuş sayısına sa-
hip olmasında ısrar ediyor. Uçuş
sayısı konusu, konferansın- uz-
manlar düzeyinde iki hafta süre-
cek bölümünde göruşülmeye de-
vam edecek.
Dün Ortawa'da yayımlanan or-
tak bildiride, söz konusu anlaş-
manın "çataşma riskini azaltaca-
gı ve kadlımcı ülkelerin askeri fa-
aliyetleri konusunda açıklık
getirecefi" belirtildi.
Afrika UlusalKongresi Zambia'da toplandı
Mandela:Uzlaşmadan yanayız
Siyah lider, yapılacak bir uzlaşmada,
taraflardan birinin değil, tüm ülkenin
haklarının göz önünde bulundurulması
gerektiğini söyledi.'Biz herkesin hoşnut olacağı
bir çözüme ulaşacağırmza inanıyoruz' dedi.
Dış Haberier Servisi — Güney
Afrika'da ırkçıhğa karşı savaşan
Afrika Ulusal Kongresi'nin
(ANC) lideri Nelson Mandela,
ANC'nin, banş ve uzlaşma yanlı-
sı olduğunu, Apartheid yöneti-
minden sonra ülkede kurulacak
olan yeni yönetimde siyahların
haklarının korunması durumun-
da, çatışmalann sona ereceğini
söyledi. Bu arada, ANC'nin,
Apartheid yönetimine karşı izle-
yeceği yeni sıratejiyi belirlemek
uzere, yapacağı iki günlük toplan-
tı, Zambıa'nın başkenti Lusaka'-
da dun başladı.
AP'ye göre siyah lider Nelson
Mandela, Güney Afrika'nın Sowe-
to kentinde gazetecilere verdiği de-
mecte, ANC'nin, savaşmaktan de-
gil, uzlaşmadan yana olduğunu
belinerek şoyle dedi: "Uzbşmalar,
(araflann bepsinin çıkarian göz
önüne ahnarak yapılmalıdın halk-
lardan birinin değil, ülkenin çıkar-
ları duşunulraelidir. Güne> Afri-
kalı beyazlann. siyah çoğunlogun
yönetimi altına girmekten kork-
tuklannı biliyoruz. Fakat hukü-
metk yaptıgımız görüşmelerde,
herkesin boşnut olacağı bir çözü-
me ulasacağımıza inanıyorum."
Mandela, konuşmasında, ANC-
nin hukumetle yapacağı görüşme-
lerde, ilkelerinden ödün vermeden
uzlaşmaya haar olduğunu vurgu-
ladı. Mandela, bu arada BBC'ye
verdiği bir demeçte de ANC'nin,
sivil hedeflere saldınp saldırma-
yacağı yolundaki bir soru üzerine,
"Bizim için, mücadelede önemli
olan, yönetime ait tesislerdir. Bun-
lar, ANC gerillalannın meşnı sal-
dın hedefleridir" diyerek siville-
rin yogun biçimde bulunduklan
mağazalar gibi hedeflere saldır-
mayı düşünmediklerini söyledi.
Afrika Ulusal Kongresi (ANC)
liderlerinin, örgütün yeni strateji-
sini belirlemek üzere düzenledik-
leri toplantı, Zambıa'nın başken-
ti Lusaka'da dün başladı. Toplan-
tıda, Güney Afrika hükümetı ta-
rafından 2 şubat tarihinde yasal-
laştınlan örgütün, ırkçı yönetime
karşı bundan sonra izleyeceg^ stra-
tejinin yanı sıra 27 yıl cezaevinde
kaidıktan sonra geçen pazar gu-
nü serbest bırakılan Mandela'nın
ö'rgüt içindeki yeni konumu da
tartışılacak. Toplantıda, 1960 yı-
lından beri çalışmalarını Zambi-
a'da sürdüren ANC liderligiıun,
Güney Afrika'ya dönüp dönme-
mesine de karar verilecek. Nelson
Mandela'nın, Lusaka'da yapılan
toplantıya katılıp katılmayacağı
kesin olarak açıklanmadı.
Bu arada Nelson Mandela'nın
geçen pazar günü hükümet tara-
fından serbest bırakümasının yan-
kıları sürüyor. Ekvator Devlet
Baskanı Rodrigo Borja, Mande-
la'ya gönderdiği tebrik mesajında,
"Adil olmayan tutnkluluğnnun,
uygar insanlık bilincine saldın"
olduğunu belirtti. Venezüela Dev-
let Başkam Cnrlos Andres Perez,
Nelson Mandela'nın serbest bıra-
kılmasınm, Venezüela halkı için
bir sevinç kaynağı olduğunu söy-
ledi.
Siyah lider Nelson Mandela'nın, önceki gün Soweto'da bir futbol stad-
ynmunda yapügı konuşmayı, 85 bin siyah coşku ve hcyecanla dinle-
di. (Fotoğraf: Reuter)
ANKARA
TTAWA
Şevardnadze
Ankara'yı
ovdıı
0TTAWA (AA) — SSCB Dı-
şişleri Bakanı Ednard Şevard-
nadze, "Ne Kafkasya ne de bir
başka yerde sınır degişikliğine
izin vereceklerini" söyledi.
Sovyet Bakan bu açıklamayı
Dışişleri Bakanı Mesnt Yılmaz
ile dün sabaha karşı yaptığı gö-
rüşmede dile getirdi.
Görüşmede, Yümaz'ın "Kaf-
kasya başta olmak üzere
SSCB'nin iç yapısında bir sınır
değişikligine izin verecek
misiniz" şeku'ndekı s jrusuna Şe-
vardnadze, "Ne Kafkasva ne de
bir başka yerde sınır değişikliği-
ne en ufak biçimde musamaha
gösterecegiz. Bu, devlet politüu-
sıdır. Eger izin verirsek Sovyet-
ler Birtigi için ciddi sorunlar
dogar" karşılığını verdi.
Şevardnadze, Azerbaycan'a
askeri müdahalenin Türk-Sovyet
iUşkilerini ne ölçüde etkilediği-
ne ilişkin bir soru üzerine şun-
ları söyledi:
-'tUşkilerimizüı iyi biçimde ge-
liştiğine inanıyonım. Sayın Ba-
kanla da goruşmemizde degin-
diğimiz gibi ilişkilerimiz son btr-
kaç yıkdır iyiye doğru gelişmiş-
tir. Azerbaycan'daki olaylar ise
bizim için buyük bir trajedidir.
Durumu istikrara kavuşturmak
için elimizden gelen her şeji ya-
pıyoruz. Hem Azerbaycan hem
de Ermenistan halklannın ortak
bir zemin bulma olgunlugunu
göstereceklerine inanıyoruz."
Sovyet Bakan, Türkiye'nin tu-
tumunun SSCB'de nasıl karşı-
landığına ilişkin bir soruya kar-
şılık, "Sayın Bakan'a TürV bü-
kümetinin resmi açıklamalannuı
çok dengeli oklugunu soyledim"
dedi.
6
Batı Trakya sorunutakipte'Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar,
Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın Batı Trakya
konusunda uluslararası kuruluşlara gönderdiği
mesajlara henüz bir yanıt alınamadığını bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bıiro-
su) — Batı Trakya'da yaşanan
olaylar konusunda Dışişleri Baka-
nı Mesut Yılmaz'ın uluslararası
kuruluşların yöneticilerine gön-
derdiği mektuplara henüz somut
bir yanıt alınmadı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Murat Sungar, Türkiye'nin yaptı-
ğı girişimlere somut bir yanıtın şu
safhada beklenmediğini belirte-
rek, "Bütün mesele konuyu gün-
deme getirmek ve Batı Trakya'daki
olaylar maalesef Batı basınında
tam manasıyla aksetmemiş oldu-
ğu için, bunu kendi meslektaşla-
nmıza, milletlerarası forumlann
başkanlanna ve genel sekreterle-
rine intikal ettirmektir. Dolavısıy-
la, meselenin peşini bırakma>aca-
gımız aşikârdır. L'ygun göreceği-
miz fornmlarda takip etmeye de-
vam edecegiz" dedi. Sungar, ay-
nca Yunanistaıfda devam eden sı-
yasi kargaşa nedeniyle Ankara'nın
Atina'daki geçici hükümetten bir
beklentisi olmadığını kaydederek,
nisandaki genel seçimlerden son-
ra kurulacak yeni hükümetle di-
yaloğun başlatılabüeceğini umdu-
ğunu söyledi.
Bu arada Mesut Yılmaz'ın Gü-
mülcine olaylanndan sonra 35 ay-
rı uluslararası örgüte ilettiği mek-
tubuna karşı, Yunanistan Dışişleri
Bakanı Andonis Samaras'ın aynı
örgütlere gönderdiği "eevabi"
mektubun içeriği açıklandı.
Samaras bu mektubunda, Gü-
mülcine olaylannın özüne değin-
meden, Lozan Antlaşması'nın ilk
önce Türkiye tarafından ihlal edil-
diğini öne sürüyor. Batı Trakya-
da yaşayan azınlık sorunlanrun ise
bütünuyle Yunanistan'ın içişlerini
ılgilendirdiğini ve Mesut Yılmaz-
ın Yunan hükümetine yönlendir-
diği suçlamalarm ash olmadığına
dikkat çekiliyor.
Aynı mektupta insan haklarının
Mesut Yılmaz'm iddia ettiği gibi
Yunanistan'da değil, Türkiye"de
Ks, Sovyetler'deki Türkleri inceledc
'Moskova'nın endişesi Türk azınlık'
NEW YORK (AA) — ABD'de
yayımlanan New York Times ga-
zetesinde "Moskova'nın bundan
sonraki endişesi, Türk azınlığı"
başlığı ile yer alan makalede, "Ko-
münist idarenin ölü eli ortadan
kalkınca, kadim Türk milliyetçi-
Kginin sesi yeniden duyulmaya
başhyor" denildi.
Daniel Pipes adlı araştırmacı-
nın yazısında, "Komünist ülkeler-
deki çaBcanblann gerek Avrupa ve
gerek Asya'daki bu iilkelerde ya-
şayan 10 milyonlarca Türk arasın-
da millryetçUigi harekete geçirdi-
gine" dikkat çekildi.
Bu gelişmeyi, "Sovyet impara-
torlugu için önemli bir meydan
okuma" olarak gören araştırma-
cı, şu oluşumları anımsattı:
1- Berlin Duvan'nın yıkılmasm-
dan esinlenen Azeriler, "Azerbay-
can dwran" dedikleri ve Iran'la
500 millik sınır boyunda yer alan
tesisleri yıkarak tran Azerbayca-
nı ile birleşıp bağımsız bir Azer-
baycan devleti istediler.
2- Azeriler, 1988'den bu yana
Karabağ bölgesinden dolayı Er-
menilerle savaş durumuna
geçtiler.
3- 1944'de Stalirfin acımasızca
topraklarından söküp uzaklaştır-
dığı Kırım Türkleri, yeniden Kı-
nm'a dönerek gecekondulannı in-
şa etmeye başladılar.
4- Orta Asya'daki özbek Türk-
leri, "Birlik" adı altında 500 bin
Uyeli yeni bir milliyetçi örgüt kur-
Bulgaristan ile Yunanistan, ortak
hasım Türkiye'ye karşı birlikte as-
keri hareket planlaması hazırlığı-
na başladılar. tşin garibi her ikisi
de Hıristiyan olan bu ülkelerden
birinin NATO, ötekisinin Varşova
Paktı üyesi olmalan.
Tacikistan'da, Ermenilere tanı-
Dünyadaki Türklerin yarısının sosyalist
ülkelerde yaşadığını belirten New York Times
"Kadim Türk milliyetçiliğinin sesi yeniden
duyulmaya başlıyor" diye yazdı.
Nevv York Times, Türk deyince akla Türkiye
Cumhuriyeti geldiğini oysa Adriyatik'ten
Sibirya'ya kadar bir alandaki Türklerin
toplam sayısının. 108 milyon olduğunu belirtti.
dular.
5- 300 bin Türk, bulgar hükü-
metinin baskısı nedeniyle tkincı
Dünya Savaşı'ndan bu yana en bü-
yük toplu göçu gerçekleştirdi. Son
zamanlarda Hıristiyan Bulgarla-
rülkenin sokaklannda Türkler
aleyhinde protestolarda bulundu.
nan ayncahk yüzünden patlak ve-
ren olaylardan önce yazıldığı için
deginilmeyen makalede, "Türk de-
yince akla Türkiye Cumhuriyeti-
nde ya*.ayanların geldiği, oysa bu
ülkelerdeki Türklerden daha faz-
lasının Adriyalik'ten Sibir>~a'ya
kadar uzanan bir aianda yaşama-
sının bazı kimseler için sürpriz
oldugu" belirtildi.
Sovyetler Bırliği'nde 42 milyon,
lran'da 11 milyon, Çin'de 7 mil-
yon, Afganistan'da 2 milyon ve
Bulgaristan'da 1 milyon Türk ya-
şadığı belirtilen yazıda, Irak'ta 400
bin, Yunanistan, Romanya, Yu-
goslavya ve Moğolistan'da 200*er
bin, Suriye'de de 100 bin Türk bu-
lunduğu anımsatıldı.
Genellikle Müslüman olan ve
dünyada sayılan 108 milyonu bu-
lan Türklerin, Araplardan sonra
en büyük Müslüman ulus olduğu
belirtilen makalede, Türk nüfusu-
nun dağınıklığının, Osmanlı
tmparatorluğu'ndaki genişleme-
nin yanı sıra Türklerin göçer ki-
şiliğe sahip olmalanndan da kay-
naklandığı ifade edildi.
Dünyadaki Türklerin yarısının
komünist ülkelerde yaşadığını ha-
tuiatan yazar, "Komönist idarenin
ölü eli ortadan kalkınca, kadim
Turk milliyetçiliğinin sesi yeniden
duyulmaya başlıyor" dedi.
Makalede Devlet Bakanı Ercü-
ment Koaukman'ın SSCB'de ya-
şayan Türklerle ilgili değerlendir-
melerine de yer verildi.
çiğnendiğine yer veriliyor ve son
olarak iki ülke arasındaki gergin-
liğin sona ermesi gerektiği vurgu-
lanıyor.
Mektupta aynca son olarak Ba-
tı Trakya'daki azınhğa karşı
"denge" oluşturan tstanbul Rum
azınlığının Türk yönetimi tarafın-
dan 1955 yüında gördüğü zarar-
lar söyle sıralanıyor:
"Istanbul'da yaşayan Rum azu-
lıgın sayısı 1928'te 146 bin idi.
Şlmdi 3500 yaşlıdan oluşuyor. 6-7
eylfll olaylannda 16 kişi öldürül-
miiş, 32 kişi agır yaralanmış, 200
kadın tecavüze uğramıştır. Aynı
olaylarda 1004 ev, 4338 dükkin,
27 eczane, 21 fabrika, 110 otel ve
lokanta, 2 manastır, 26 okul ve 5
spor kulübü bütünuyle tahrip
edilmiş ve yağmalanmıştır. Gök-
çeada'da yaşayan 6762 Rumun sa-
yısı 350*ye, Bozcaada'dakilerin ise
2500den 140'a indirilerek Lozan
Antlaşması'nın 14. maddesi bütü-
nuyle ihlal edilmistir."
Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü
Sungar, bir diğer soru üzerine
Suriye'nin tanm alanlannın Fırat-
ın suyunun bir ay kesilm<ş olma-
sı nedeniyle zarara uğradığı yolun-
da kendilerinde doğrulayıcı bilgi
bulunmadığını kaydetti.
Arap basınında yer alan bir di-
ğer iddiayı da yanıtlayan Sungar,
suyun kesildiği bir aylık sıire için-
de Suriye'de hiç elektrik kesintisi-
nin gerçekleşmediğinin görüldü-
ğünü ifade etti.
Sungar, başka bir soru üzerine
de, Suriye'nin kontrolündeki Be-
kaa Vadisi'nde PKK kamplarının
bulunduğunun bilindiğini, ancak
tran ve Irak'ta benzeri kamplann
bulunduğuna ilişkin kendilerinde
bilgi olmadığını söyledi.
Sungar, bir diğer soru üzerine
Suriye savaş uçaklan tarafından
ekimde düşürulen tapu kadastro
araştırma uçağı için Türkiye tara-
fından istenen tazminat konusun-
daki göruşmelerin ilk turunun 4-7
şubat tarihlerinde Şam'da yapıldı-
ğını söyledi.
POLTIIKADA
SORUISLAR
ERGUNBALCI
Mandelafnın Mücadelesi
Nelson Mandela'nın serbest bırakılması ile Güney Afrika'nın
tarihinde yeni bir sayfa açıklı. Irk ayrımı (Apartheid) çatlamıştır.
Ama bu çağdışı uygulamanın ortadan kalkması için uzun ve çe-
tin bir yolun alınması gerekiyor.
Bu tür mücadelelerde sadece gözü pek, davasına inanmış bir
gerilla lideri olmak yetmez. Akıllı bir politikacı da olmak gerekir.
Mandela, bu çetin mücadelede halkını başarılı biçimde yöne-
tecek siyasal yeteneğe sahip bir lider mi?
Mandela'nın cezaevinden çıktıktan sonra yaptığı konuşmala-
ra dayanarak bu soruya "Evet" yanıtı verilebilir.
Mandela'nın konuşmalarında, bir kavga adamının kararlılığı
ile usta bir poJitikacının ince zekâsı var. Irkçı rejime meydan okur-
ken, bunu duygusal düzeyde değil akılcı platformda yapıyor ve
beyaziarı ürkütmemeye özen gösteriyor
Örneğin cezaevinden çıktıktan sonra ilk gün yaptığı ko-
nuşma değme diplomatların yapacağı türden etkili, esnek ve öl-
çülü idi. Siyah lider ırkçı rejime karşı silahlı mücadeieye devam
edeceklerini söyledi. Ama hemen ardından bu mücadeleyi Apart-
heid polıtıkasına karşı "bir savunma eylemi" olarak gordüğünü
ekledi. Yanı beyazlarla bir kavgass yoktu, geçmişin hesabını sor-
mak, intıkam almak nıyetinde değildi Mücadelesi sadece çağ-
dışı bir politıkaya karşı idi. Çok önemli bir şey daha söyledi Man-
dela konuşmasında: "Beyazlann egemenlığine karşı olduğum
gibi, siyahların da egemenlığine karşıyım. Ben tüm ırkların tam
bir eşitlik içınde yasayacağı demokratık bir toplum ıstiyorum" de-
di.
Güney Afrika'da 26 milyon siyah, 5 milyon da beyaz yaşıyor.
Mandela, bu ezici çoğunluğa dayanarak "Yönetimde siyahlar
ağırlıklı olmalılar" dıyebilirdi, ama demedi. Çoğunluktakı siyah-
larla azınlıktaki beyazlar arasında tam eşitlik istedi, o kadar. BBC,
önceki gece verdiği haberde Mandela'nın bu açıklamasının, Gü-
ney Afrikalı beyazları rahatlattığını bildiriyordu. Radyoya göre
Mandela'nın "silahlı mücadeieye devam" kararı ise beyazlar ta-
rafından hoş karstlanmamıştı. Sanırız Mandela'nın amacı da buy-
du. Beyazlann önüne iki secenek koyuyordu: İki toplumun, iş-
birliği yaparak uyum içinde yaşadıkları ve ülkeyi kalkındırdıkları
bir model ya da kargaşa, silahlı çatışma, sosyal huzursuzluk ve
ekonomik cökuntüye sürüklenmiş bir ülke.
Mandela'nın önceki gün Sovveto'da yaptığı konuşma da akılcı
ve gerçekçi bir liderin imzasını taşıyordu. Mandela konuşmasın-
da, sıyahlara disiplin çağrısında bulunarak otobüs ya da başka
araçlan kaçırmak, dükkânları basmak, yağma yapmak gibi ey-
lemlerden kaçınmalarını istedi. Diğer bir deyışle silahlı müca-
dele, siyahların kararlılığını gostermeye yönelik olacak, ama be-
yazlar arasında terör yaratmayı amaçlamayacaktı. Çünkü kor-
kan ve güvenmeyen bir halk, uzlaşmaya yanaşmaz. Aksine ken-
disıni savunmak için sonuna kadar savaşır.
Mandela başarabilecek mi?
Halkını yönetebilecek çapta bir lider olduğunu özgürlüğünün
ilk günlerinde göstermiştir. Yaptığı iki konuşma da ölçülü, ger-
çekçi ve akılcıdır.
Siyah Atnka'nın en akıllı devlet başkam olan Zimbabve lideri
Robert Mugabe, başarıya ulaşmış, siyahlarla beyazlann uyum
içinde yaşadıkları bir toplumu kurmuştur. Mugabe, beyazlara kar-
şı. intıkam eylemlerinden özenle kaçınmasının yanı sıra beyaz-
ları ışlerinın başında bırakmıştır. Böylece uzman yokluğu nede;
niyle ekonomik kargaşa meydana gelmemiş, işlerin nasıl yürü-
tüldüğünü bilen beyazlar siyahlarla işbirliği yapmış ve Zimbab-
ve, Afrika kıtasındr ekonomik durumu en sağlam olan ülkeler
arasında ön sırada yer almıştır.
Bize Mandela da, Mugabe'nin yolunda gidecek gibi geliyor.
»Ancak Mandela'nın ışı daha zor. Zimbabve'de 8 milyon nüfusun
ancak 300-350 bini beyaz. Yani nüfusun sadece % 3'ü. Güney
Afrika'da ise beyazlar, nüfusun % 16'sını oluşturuyorlar. Daha
kalabaliK. daha büyük ekonomik çıkarlara sahip ve daha iyi si-
lahlanmışlar. Ne var ki ırkçı politika geri tepmiş durumda. Ulke,
siyasal aianda tecrit edilmiş. Sosyal huzursuzluk her geçen gün
büyüyor. Ve en önemlisi ekonomi. gerek uluslararası yaptırım-
lar gerekse siyahların grev ve direnmeleri nedeni ile hızla bozu-
luyor. 1980in başlarında % 4 olan ekonomik büyüme hızı, gü-
nümüzde % 2nin altına düşmüş durumda. Büyük yabancı şir-
ketlerin önemli bölümü, kanlı sosyal patlamadan korkarak ülke-
yi terk etmişler. Yabancı sermaye gelmiyor.
Irkçı beyaz yönetimi, Mandela'yı serbest bırakmaya zorlayan
nedenler bunlardır. Güney Afrika Devlet Başkam FW de Klerk,
gerçekleri gören, pragmatik bir lider. Uzlaşma yolunu açmak-
tan başka çare olmadığını anlamıştır. Mandela da cezaevinden
çıktıktan sonra yaptığı konuşmada de Kterk'le diyalog yolunu açık
bırakmış ve Guney Afrika Devlet Başkanı'nın "akılcı ve cesur bir
adım attığını" söylemiştir.
Mandela'nın ve Güney Afrikalı siyahların önlerindeki yol uzun
ve çetin. Ama çağdışı ırkçılık politikasının tarihe karışma süreci
başlamıştır.
İSOHA3.ULUSLARARASI
ISITMA, SOĞUTMA
HAVALANDIRMA FUARI
9O15 ŞUBAT 1990 PERŞEMBE
13.00 • 13 20 Prof Dr Mehmet PALA
13 35 -13 55 Tımur EROL
14 10 - 14 30 Prol Dr Yuksel INEL
14.45 • 15 05 Or Bırol KAYGI
15 20 - 15 40 Inge NORDFfJRS
16.55 - 17 15 Necdet OAĞDEMIR
PANEL
KAPALI MEKANLARDA
HAVA KALİTESİ ve İNSAN SAĞLIĞI
Panel Bşk. Prof. Dr Mehmet PALA
Panelistler: Tamer ATAUZ, Timur EROL,
Prof Dr Müzeyyen
Dr Mustafa BİL.GE
16 ŞUBAT 1990 CUMA
ISITMA ve DOĞAL GAZ SEMINER PROGRAMI
13.30 - 13.50 Or Sıöel ÖZOOĞAN
14.15 • 14.35 Cemal KOZACI
15.00 - 15.20 Doç Or Bırol KILKIŞ
15 45 - 16 05 Cengiz YILOIZ
PANEL
ISITMADAN DOĞAN HAVA KİRLİLİĞİ,
ÇEVRE SORUNLARI ve ONLEMLERİ
Panel Bşk. Prof. Dr. Doğan ÖZGÜL
Panilstler. Prof. Dr. Eralp ÖZIL, Doç Dr. Bırol KILKIŞ,
Prof. Dr. Celal ERTUĞ, Dr Üzeyır GARIH,
Doç. DR Semıha ARAYICI
İSTANBUL SERGİSARAYI - TEPEBAŞI