22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı Cumhunyeı Matbaacılık vc Gazetecılık Turk Anomm Şırkeıı adına Ntdlr N«ti 0 Gentl Yayın Muduru H ı s ı ı Ceraıl. Muessesc Müduru Emiae LnklıtU, Yazı lşlerı Muduru Okıy Goneuia. • Haber Merkezı Muduru Vıiçıı Bayrr. Savfa Duzenı Yöneımenı All Acmr. # Temalcrler ANKARA Ahmrt Itm, IZMİR Hlknd Çctiak**. ADANA Çctu Vgeaogiu 1; Poöuka. Cdal H»|İMgıf, D15 Haberier Efiaa tala, Ekonomı. Ctnju Tıvtu. 1; Sendıka Şakna Kcmd, Kiihur Cdal ÜMK, Eğıunı Geaav 5«yt««, Haber Araşumıa lsran Bertaıı. Yun HabCTİcn Vafct Doguı. Spof Danısmanj ılliıjıııfc Yıııı^M Dızı Ytalar b r a Çak^ku, \raşumıa. ŞafcM AIpv, DlUdtmc llllUılı \*aa f) Koordınalör Aluncl Kon*u, • Malı ljkr Eral EA.L • Muhasebe Mtat teatr • Butçr-Planiama. Srrp •"—uaiııı -j.r • Rcilam. \n« Tonu. • Ek YSrvınlar Hal>> Aiyol • Idarr Hncyla Gatr. # lşletmr Öncfcr Çdk, • BJS-IŞICTH. Nnl Inal. # PtrsoncL Scvgı Boaunaoth. Bcsen v* hpon Cumhunja MatbuaU w Guocakk TAŞ. TW O o * Ctd. 39/41 Cl«ric(kı H334 IB PK 246-laanbul Sd 5U 05 05 (20 hal). TÜDC 22246 FM. (I) 526 60 72 0 Su-atı^ Aakjn Zıja COUp Bv lnfcıtap S. Mtt 19'4. T± IJ3 II *M7. Tüx 4234* fte (4) 133 05 65 • l a * ; H Zı» Blv 1352 SJ/İ, Tü 13 12 30. Tü=c 52359 Fır (51) 19 53 «0 lnOnü Cad 119 S. Ncr I KJI 1. TB 19 37 52 (4 hal). Tdot. 62155. Fu. (71) 1» 37 52 TAKVlM: 12 ŞUBAT 1990 Itnsak: 5.30 Güneş: 6.55 öğle: 12.23 tkindi: 15.13 Akşam: 17.41 Yatsı: 19.00 Ahnanya'nm zehirti hurdası DenizlVnin belası Federal Almanya'da kirliliğe neden olduğu için çevreciler tarafından kapattırılan kâğıt fabrikası, Denizli'ye kuruluyor. Denizli Belediyesi ruhsatsız olduğu için fabrikanın inşaatmı durdurdu. ÖMER YURTSEVEN DENİZLİ — F.Almanya'nın Stuuheim kasabasında çevre ve toprak kirliliği ile gurultuye neden olduğu için çevrecilerin ve Yeşil- ler Partisi'nin başlattığı kampan- ya sonucu kapattınlan dev kâğıt fabrikasım, Denizh'de kurulu Dentaş Oluklu Mukavva Sanayı A.Ş'nin 3 milyar liraya satın al- ması tepkiyle karşılandı. Denizli Belediyesi ruhsatsız fabrika inşa- atını durdurdu. Dentaş A.Ş.'nin kuracağı "ze- hir fabrikası" için DPT'den 12 milyaı lıralık da teşvık aldığı or- tayaçıktı. F.Almanya'da faalıye- tine son verilen fabrikanın tum makindenni söktürerek 70 TIR'la Denizli'ye getirten Dentaş A.Ş.'ye baskın yapan Denizli Belediyesi meclis üyeleri, ruhsatsız olarak yapunına başlanan kâğıt fabrika- sının inşaatını durdurarak kuru- luş hakkında zabıt tuttu. Denizli'de 2 yıldır Kurumlar Vergisi rekortmeni olan Dentaş A.Ş. kirlilik ve gürultünün yanın- da 21 ayn kuş turünün yok olma- sına neden olan fabrikanın mal- zemelenni satın alırken teşvik için de DPT'ye başvurdu. Malzeme- ler gelmeden 12 milyarlık teşvik koparan kuruluş, tesis için bele- diyeden inşaat ruhsatı almadı. Ancak meclis uyelerine yapılan ih- bar sonucu olay ortaya çıkarıldı ve "zebir fabrikası" kurulmadan bdediyeden "yasak" karan geldi. Stutzheim kasabasında uzun yıllar işletilen entegre kâğıt fab- rikasına karşı bir sure önce kam- panya başlatıldı. Fabrikanın ba- calanndan çıkan zehirli gazlar ile atık sulann hava kirliliğıne yol aç- tığı gibi toprakta mikroorganiz- malan öldurdüğunu belirleyen Yeşiller Partısi ile çevreciler, kam- panya sonunda tesisı kapattınnayı başardılar. Önce çevrecüere kar- şı direnen fabrika yönetimi daha sonra fabrikanın zehir saçtığı be- lirlenince pes etraek zorunda kaJ- dı. Bu aşamada devreye giren Den- taş A.Ş. fabrikanın tüm malzeme- leri için yeikililerle 3 milyar lira- ya pazarlık yaptı. Anlaşmanın sağlanmasından sonra malzeme- ler 70 TIR'la Denizli'ye getirtildı. Ruhsat alınmadan inşaatına baş- landı. Dentaş A.Ş.'nin çevreyi koru- ma bilincinin gelıstiği bir dönem- de kârlılığını arttırmak için başvur- duğu girişim tepkiyle karşılanır- ken, Denizli Belediye Başkanı Aii Manm konu hakkında, "Almau- )a'da çevreyi zehiriedi£i için ka- patılan fabrikanın Denizli'de ku- nılmasına izin vermeyiz" dedi. Çevreciler "zehir fabrikası" için araştırma yapılmadan 12 mil- yar liralık teşvik verilmesini pro- testo ederken Dentaş A.Ş.'nin Ge- nel Müdürü Tnran Üikıi konu hakkında şu savunmayı yaptı: "Biz aldığımız teşviğin yansı- nı fabrikanın sahiplerine verdik. Gerrje kalan paranın buyük bolu- mıinü ise antma tesisi ve fillras- yon sistemlerinde harcayacagız. Bu fabrikayı kurarak aslında biz çevre kiriiUgine karşı roucadeie et- miş olacagız. Çunku fabrika için gerekli hammaddevi kâğıt topla- yıcılardan saglajacagu. Böylece birçok işşize iş imkânı yaratmış olacagız." 50yıllık ceza ve cezayargılaması hukuku uzmanı, ünlü ceza avukatı Prof. FarukErem: Hııkuk reformu zorunluÖlüm cezası hiçbir şeyi halletmez. tnsanoğlu hata edebilir. Sonra bunu tamir eder. Hatayı tamir etme olanağını daima elimizde bulundurmamız gerek. Insanların hata yaptığını lütfen kabul edelim ve ölüm cezasını kanunlanmızdan çıkaralım. ALPAY KABACALI "Sanatçı, bilimin öncusü olan, daba dogru deyimie olabilen ki- şidir." "Sanatın konnsunda 'yasak bolge' kabul edilemez. Sanat ya- şadıkca konnsu degi^ecektir." "Sanat, bilim yapıtlan, flkir suçlan ve benzeri bakkında ken- dine ozgu kurallaria yargılamanın yenilenmesi biçiminde toplumca I özur dilemenin bir yolu bulnmna- lıdır üJkemizde de." "Demokratik anayasaJarda ek- sik olan, sanatın gelişmesi için 'devlet katkısı'nın açıklanmamış olması veya bo katkının bulanık, yapünmsız bırakılmış olmasıdır. Bu nedenk anayasaouzııı (m.10) devlet 'insanın raaddi ve manevi varlığımn gelişmesi için gerekli şartlan haarlar' hökmii yetern' de- gildir." Bunlar, Farak Erem'in ocak PORTREProf. FARUKEREM TBB'ye 10yü başkanlık 1913'te tstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Sınav kazanarak Belçika'ya gitti, hukuk doktorası yaptı. Bir süre Yargıtay Başsavcılığı'nda çalıştıktan sonra bitırdiği fakültede doçentliğe başladı. Bir yıl ttalya'da kaldı, ceza hukuku ve kriminoloji alanında çalıştı. Italya'dan dönünce profesörlüğe yükseltildi. Dekanlıkta, universite yönetim kurulu üyeliğinde bulundu. Turkıye Barolar Birliğı'nin ilk genel başkanı seçildi ve bu gorevi on yıl süreyle yüruttü. 1978'de kendi isteğiyle üniversiteden emekhye ayrıldı. Aynı zamanda ünlü bir ceza avukatı olan Erem'in başlıca yapıtlan Ümanist Doktrin Açısından Ceza Hukuku (4 cilt), Adalet Psikolojisi (8. baskı, 1988), Diyalektik Açıdan Ceza Nfuhakemeleri Lsulü'dur. (6. baskı, 1987) Bir Ceza Avukatının FARUK EREM — Savunma müessesesinin eli Anılan (5. baskı, 1986) adlı kıtabı TV'ye ve kolu kınldı. tiyatroya uyarlandı, geniş ilgi gordu. Belediye Başkanı Türgut Şeru Side'ye beton giremeyecek BÜLENT ECEVİT StDE — Side Belediye Başka- nı Turgut Şen, 1990 turizm sezo- nunda fiyatlarda değişiklik yapıl- mayacağını açıkladı. Şen, arnaç- lanrun iç turizmi canlı tutmak ol- duğunu behrtti, turistlerin Türk halkıyla birlikte tatil yapmak is- tediklerini söyledi. Turgut Şen, "Kacak ve beton yapılan yıkıyo- nız. Side'ye betona sokturmaya- cagun" dedi. Turizm konusunda Side'nin bu sezon sınav vereceğıni vurgulayan Şen, geçen yılki fiyatlann değiş- tirilmeyeceğinı belirtti ve "Avrupa- lı tatil için geidiği yorede yine Av- nıpalı gormek istemiyor. Yore halkını da tanıyıp birlikte tatil yapmak istiyor. Onun için iç tu- rizme onem veriyoruz ve fiyatlar- da zam yapmayacagız" diye ko- nuştu. Şen, Sıde'de başlayan alt- yapı çalışmalannın 27 martta bi- teceğini, çalışmalar sırasında çı- kan tarihi kaJıntıların muzeye tes- lim edildiğini söyledi. Başkan Şen, 1990 sezonunda pansiyon fiyatlarına zam yapma- yacaklarını belirtirken, özellikle işçilerin, memurların Side'ye ge- lıp yılın yorgunluklarını atmala- rını istedi. Şen, "Side ucuz bir ta- til yöresi olacak. Aynca Side'yi Antık Side' hafine getirecegiz. Ka- cak ve beton y-apılan yıkacağız. Kim ne derse desin Side'ye beton sokturtmam" diye konuştu. Side'de 3 bin pansiyon yatağı, 2 bin çadırlı kamping yatağı ve 6 bin de belgeli yatak var. Pansiyon- larda iki kişilik bir oda fıyatı 15 bin ila 30 bin lira arasında değişi- yor. 'Antik Side"yi nası] yaratacağı- nı sorduğurnuzda Şen, "Anıtlar Kuralu'nun istediğinden başka hiçbir yapılaşmaya izin vermeye- cegiz. 4-5 kaüı bina izni vermemiz mumkün degiL Side'nin klasik ev- lerinin korunmasına ozen goste- recegiz. Çok degil 5 yıl sonra Si- de dünyanın en iyi korunmuş ve yaşayan yöresi olacaktır. Şimdiye kadar 15 kadar e> yıkük. Bunla- n yıkarken de halk magdur olnm- sına karşın sesini çıkarmıyor. Ya- ni tepki gormuyoruz" yanıtını ver- dı. Bakanlıktan maddi yardım alamadıklarından yakınan Şen, "Bakanlanmıza da söyledim, ce- bimden para barcayıp Side'yi Si- de yapacağım. Belediyeye 500 mil- yoo borç veririm yine yapanm" dedi. 1981'de 12 Eylülcülerin anayasayı "tebdil tagyir ve Uga" ettikleri en karanlık gunlerde Sanat Oiayı'nda yayımlanan "Anayasa, Bilim ve Sanat" başlıklı yazısından... Kamuoyu, Faruk Erem'i Bir Ce- za Avukatının Anılan'yla tanıyor. önce Cumhuriyet'te tefrika edilen bu yapıtta "toplumsal degerleri- mizle hukuk sistemimizin çeliştigi" yalın ve etkili bir üslup- la vurgulanıyor. Faruk Erem, ünJü bir ceza avu- katı olduğu kadar, ceza ve ceza yargılaması hukuku alanında da bir "otorite". Sanatla içli dışlı ol- ması, onu ceza hukukunun ve bir- çok bilim dalının kökeninde ede- biyatın yer aldığı görüşüne yönelt- mış. "Ceza hukukunun, özellikle kriminolojinin beliriedigi busus- lann pek çogunun bu bilimden yıllarca, hatta yüzyıllarca once sa- nat tarafından ortaya atıidıgı kanısındayım" diyor. Yeni Ceza Kanunu tasansıru ha- zırlayan kurulda görev almış bu- lunan Faruk Erem, tasanyı şöyle değerlendıriyor: "Buna yepyeni bir tasan denemez. Özellikle ya- bana ulkeler kanunlannda bemen hemeo ittifakJa kabul edilen öyk suçlar var ki bunlar goz oniine ahnmamıştır. Buna karsılık eko- nomik ve sosyal suçlann dikkate ahndıgını, ilk defa Ceza Kanunu- oa ekonomik hükumlerin konul- dngnnu görmektry iz. Ben, Usan- daki hükumlerin pek cogun», ya- ü e 1 9 8 6 a r " ' s ı m U k j u „, içi n d e cilt kanseri olaylan dort kat arttı. Arastırmalannı, 300 bin üyeli bir Amerikan sigorta şirketinin verilerine dayandıran Amerikan Llusal Kanser tnstitusu'nden uzmanlar, bir cilt kanseri salgının- dan söz ediyorlar ve bunun başlıca nedeninin modern Batı dunya- sındaki bronziasma tutkusundao kaynaklandıgını belirtiyoriar. Özellikle kısa, ama yogun guneş bany osu melanomlann ortaya çı- kısına yol açıyor. Haberi veren AJman "Der Spiegel" dergisine göre bo kölu buylu cilt tıimonıne bundan yakiaşık otuz yıl onceye kı- yasla gunümuzde erkeklerde 3.5 kez daha sık, kadınlarda da 4.6 kez daha sık rastlanıyor. Federal Almanya'da yapılan araştırma- lar da gerek erkeklerde, gerek kadınlarda cilt kanseri oranında be- lirgin bir artışın gozlendigini ortaya koyuyor. Cilt kanserine karşı mucadelede saglanan onemli ilerlemelerden yararlanabilmek için ultraviyole ışınlardan mutlaka kaçınılması oneriliyor. Avrupa'da hava ulaşımına karşı demiryolcular büyük bir atağa kalktı Süper trenler jetleri sollar mı?1993'ün Birleşik Avrupası'nda ulaşım konusunda uçakların büyük bir rakibi var: Hızlı trenler. Fransa bu konudaki çalışmalarda başı çekiyor. F. Almanya'da çok ciddi projeler hazırlanıyor. Özellikle 2-3 saatlik mesafelerde hızı saatte 200-250 km.'ye ulaşan süper trenler, jetlere alternatif. Dış Haberler Servisi — Avnı- pa'da hızlı trenler yaygınlaşıyor. Hızı saatte 300 krn'ye ulaşacak olan hızlı trenler, birçok hatta uçaklardaıı daha hızlı yolcu taşı- yacak. 1960'h yıllardan beri ilk kez uçaklar, uluslararası yolcu taşıma- cılığı alanında ciddi bir rakiple karşı karşıya. lngiltere'de yayım- lanan The Economist dergısınin bildirdiğine göre Avrupa'da Fransa'njn öncıiluk ettiği hızlı tren uygulaması, giderek öteki buyük Batı Avrupa ülkelerini de etkile- di ve havadan yolcu taşımacıhğı- na ciddi bir rakip haline geldi. Bu yüzyılın sonunda Londra- Paris arasındaki yolculuk 2.5 sa- ate duşecek ve bu süre, bir kent merkezinden öteki kent merkezi- ne havayolu ile yapılan uçak yol- culuğundan kısa sürecek. Yine hızlı trenler Kuzey Avrupalıları Akdeniz'deki tatil beldelerine bir gecede, hem de yolculannı hava- alanlarının kargaşasına hiç sok- madan kolayca taşıyıverecekler. Avrupa Komisyonu'ndaki tren yanlıları, Avrupa'nın bütun buyuk ke.ntlerini birbirine bağlayan hız- lı tren sebekesinin projesini ortaya attılar. Bu projenin maliyetı 100 milyar dolar. 30 yılda tamanılana- cak. Ancak projeye belli yoreler- de öncelik tanınacak. Şu anda hızı saatte 200 km'yı aşan hızlı trenleri hizmete sokan tek ülke Fransa. Fransa bu amaç- la inşa ettiği iki hattı, Paris-Lyon ve Paris-Le Manch'ı devreye sok- tu. Hızını alamamış görunen Fransa, hızlı tren uygulamasında akıllara durgunluk veren bir dene- meyi de geçenlerde başardı. Dene- nen hızlı tren saatte 450 km. hıza ulaştı. (Bir jet uçağının hızının ya- rısı) Fransa şimdi ticari hatlarda 300 km/saat hıza ulaşmayı hedef- liyor. tspanya ve Italya, Fransa'dan geri kalmamaya çalışıyorlar. tngü- tere yeni hatlar döşemede isteksiz davranıyor, mevcutlan iyileştir- mekle yetiniyor. (lngiltere'de Londra-Edinburgn arasında çalı- şan en hızlı tren saatte 200 krn'ye ulaşıyor) Bu alanda daha geri durumda bulunan trlanda, Dublin-Coke hattında trenlerin hızını 150 km/saate çıkarmaya çaJışıyor. Batı Almanya saatte 250 km'yi aşan hıziı trenler planlıyor, ancak bir sorunu var. Ülkenin topogra- fık özellilderi dolayısıyla hızlı hat- ların üçte biri tünellerden geçmek zorunda. Trenlerin tünellere hız- la girerken yarattıgı basınç ise yol- cuların kulaklarını zonklatıyor. Bu durumda Almanya büyük ola- sılıkla vakumlu vagon yapacak. Sorunlar ne olursa olsun, hızlı tren şebekesi Avnıpa'da bu yüzyı- lın sonundan önce yaygınlaşarak devreye girecek. Fransa tecrube- sinden çıkan sonuç şu: Üç saatlik yolculuklarda trenler uçaklardan daha avantajlı duruma geçebiliyor ve işadamlarını çekiyor. Süre iki saate ındirilebilirse, trenler piya- saya hâkim olabilirler. Tren ve uçak taşımacılığı arasındaki ilk buyuk kapışma, Londra-Paris- Bruksel-Amsterdam ve Köln gibi yoğun ve işlek hatlarda meydana gelecek. Kumlar altındaki antik kent MERSIN (Cumhuriyet) — M.ö. 2. yüzyılda kunılduğu behr- lenen antik kent Elaıussa- Sebaste'nin Içel'in Ayaş Köytı'nde ve kumlar altında olduğu bildiril- di. tstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakultesi öğretim uyesi Prof. Se- mavi E>ice'nin çeşitb yıllarda yap- tığı Ayaş Köyu'ndeki antık kent, bilimsel kazılarla ortaya çıkartıla- bilecek. Içel Turizm Müdür Yar- dımcısı Cafer Kocamaz, M.Ö. 2. yüzyılda kurulduğu saptanan Elaiussa-Sebaste antik kentinin M.S. 72'de yeniden düzenlendiği- ni, fırtınaya açık olması nedenıy- le de 6. yüzyılda uzerinin kumla örtülduğunu bıldırdi. Kocamaz, fırtınalar sonucunda kentin onemli bir bölumunun ve limanıı. kumla dolması nedeniy- le bölgenin önemini kaybettiğini, aynı dönemde Romalıların kenti terk ettiğinin anlaşıldığını söyledi. Marmaris yazıbekliyor 6 metre genişliğindeki yaya yolu yapımı sürüyor. Marmaris İçmeler Belediyesi Başkanı Eren, her gün 15-20 metre dolayında yol yapıldığını, bu sezon içinde Altın Plaj İçmeler sınırına kadar ulaşacaklarını söyledi. MLSTAFA PABUÇÇUO6LU MARMARİS — Marmaris'te yeni sezon için altyapı çahşmala- n hızJandınlırken umutlu bir bek- leyiş sürüyor. llçede kanalizasyon sorununu çözumleyecek pompa makineleri yakın bir gelecekte devreye sokulacak. Yol ve kaldınm yapımlan da hızlandırılıyor. Bu arada Marmaris îçmeler'de halkın kıyı şeridinden yararlanması için ruhsatsız işyerleri yıkılıyor. Türkıye turizmınin onemli mer- kezlerinden biri olan Marmaris1 te yeni sezon hazırlıkları başladı. tlçenin onemli sorunlanndan bi- ri olan kanalizasyon altyapısı, ge- tirilen yeni araçlarla çözumlene- cek. Belediye Başkanı İsmel Ka- radinç kanalizasyon için pompa makinelerinin geldiğini belirterek "Bu sezon öncesi sistemi devreye sokacağız. Pompa makinelerinin montajı yapılacak, bir yıl sureyle denenecek. Sistem oturduktan sonra mekanik antma başlayacak" dedi. Bu arada ilçe- nın belırlenen sokaklannda yol ve kaldınm çalışmalan yapılıyor, ze- min taş bloklarla döşeniyor. So- kaklann altıııa su, kanalizasyon ve PTT bağlantılarının yapıldığı- nı soyleyen Karadinç, "Yaz boyun- ca sokaklarda çalısma vapılmaya- cak. Temiz, tozsuz bir Marmaris için ber tiirlö özveriyi yapacagız" diye konuştu. Bu arada Marmaris İçmeler Be- lediyesi 1990 turizm sezonuna ruhsatsız işyerlerini yıkarak ve piaja yaya yolu açarak hazırlanı- vor. Belediye Başkanı Zeki Eren ruhsatsız olduklan için yıkılan se- kiz işyeriyle ilgilı yakınrnalar için "Plaj Caddesi kentin en gozde yerlerinden birisidir. Derme cat- ma yapılann bulunduğu bu cad- deyi gecekondu gorunnmunden kurtaracagız" dedi. Bu arada iş- yeri sahipleri >-eni bir otel yapımı için işyerlerinin yıkıldığını savun- dular. Marmaris tçmeler'de yıllardır sonın olan kıyı yaya yolu da çö- zume kavıışuyor. Nunamar ve Al- tınyunus otellerınin açtıkları da- vayı kaybetmelerinin ardından başlanan plajla oteller arasında- ki 6 metre genişliğindeki yaya yo- lu yapımı suruyor. Başkan Eren her gun doğal kayrak taşlarıyla 15-20 metre dolayında yol yapıl- dığını, bu sezon içinde Altın Plaj İçmeler sınırına kadar ulaşacak- larını, gelecek sezon da Marma- ris Belediye sınırına varılacağını söyledi. Başkan Eren, bu yolla kı- yıların kamuya açılmasımn sağla- nacağını belirtti. nsına yakınına mubalif kaldım." O, ölüm cezasının kaldırılması- nı öteden ben savunuyor. "Bo fik- ri, Türkiye'de ilk defa bffimsd oia- rak savunanlardan tekiyim ya da birincisiyim" diyor. "Bu konada pek çok yayınım var. Hatta 1961'de Adnan Meadens, Polat- kan vc Zorhj hakiannda MİİU Bir- lik Komitesi'oe çok aynntılı bir ra- por vererek bu cezaya carpünlma- nuüan için çaba harcadım. Aynı gunlerde bir broşür de yayımla- dım." Bu cezanın hiçbir yaran olma- dığına. hatta -Bir Ceza Avukatı- nın Anılan adlı kitabında da or- taya koyduğu üzere- birçok sakın- calar yarattığına inanıyor Faruk Erem: Sosyal kan gtitme "Öfüm cezası, bir çeşit sosyal kan giitmeye donuşıiyor. Olaylar bunu bize pek acı bir şekilde gos- tcrdi. Ölüm, hiçbir fcyi halletmez. Çok etkili ek tedbirierte ölüm ce- zasının yol açügı sonuçlana bep- sini ortadan kaldırabiliriz. kaldı ki ölume hükmeden kişi, nihayet insan. tnsanoğlu hata edebilir. Sonra bunu tamir eder. Nitekim bizinı Ceza Yargılaması Lsulü Ka- nunu'nda 'yargılamanın yenilenmesi' diye bir nsul vardır. Demek ki devlet, 'Ben hata ede- bilirim; hata edersem bunu şöyle düzelteceğim' demek ister bu bü- kıimlerin kabolü ile. Bu durum- da, ölüm cezası vennekte nicin ıs- rar edelim? Hatayı tamir etme olanağını daima elimizde bulun- durmamız grrek. Insaniann hata yaptığını lutfen kabul edelim ve ÖHim Cezasim ItannnlanmiTfipn ç|- karalım." On yıl Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı yapan Faruk Erem, bizdeki ceza yargılaması sistemi- nin "çok kusuriu yönleri" bulun- duğunu açıklıyor, barolarla ve Ba- rolar Birliği'yle ilgili düzenleme- ler üzerinde dururken de şunlan söylüyor: "Avukathk Kanunu'nda yapılan degısikliklerie savunma müessese- sinin eli kolu kınldı. Evet, savun- mayı avukat yapar, ama zor du- ruma dustöğünde keadisioi kom- yacak kunıloşun hagınmıı olma- dıgına inamrsa dunun dcği^r. Ay- nca Barolar Büiigi'nin de bafım- sızhk çabası içtne girmesine ve bu- nu en etkili bir şekilde yapmasuıa Uraftagm. Bugiin barolar bagım- sız degildir. Bir çesit vesayet alön- dadır. Vesayet altında da savunma geregi gibi yapüamaz." Fahri profesörlük 12 Eylül dönemınde baa kişile- re "fahri profesörlük" verilmesi- ne gelince... Başka ülkelerde oldu- ğu üzere yalmzca bilime emeği geçmiş kişilere fahri profesörlük verilmesini öneren Faruk Erem, bu olanağın kuçük politika hesap- lanyla kullanılmasına karşı çıkı- yor. "Çünku," diyor, "Böylece po- litika yapılmış olur. Oysa bilimle politika bagdasmaz." Ya 1982 Anayasası? "Bütun gönlumle 27 Mayıs Anayasası'na taraftanm," diyor Faruk Erem. "Bence 27 Mayıs, as- keri bir harekât degildir. Bence 27 Mayıs=Anayasa. Bu anayasanın Türkiye ye bol geldigi yolundaki bilim dışj düsüncderin sakatlıjı- na inanıyorum. Bu bakımdan, 1982 Anayasası'nın detişürilme- sinden ve tanjnmış olaa haklan kısıtlayan bütün bükümlerin çıka- nlmasından yanayım." tlginç bir anı Anayasa değişikliğiyle yetinil- memesini, öteki yasaların da göz- den geçirilerek bir hukuk refor- muna gidilmesini istiyor Faruk Erem. Bu konuda ilginç bir anısı var: "Demokrat Parti ikddara g«Wi- ginde, Türkiye'deki mevznaüH an- tidemokratik batün hükümlerini kaldırma karan verdi. Bir komis- yon kunıldu. KomUyonan bilim- sel açıdan antidemokratik boMn- | u her şeyi, hatta anayasayı bOe degiştirmeyi onerme yetkisine sa- hip oldagu söyleodi. Uzun süre çanştık. Şu sonın ortaya çıktı: An- tidemokratik kurallar. nelerdir? Kamu haklannı, özel haklan ve insan haklannı kısıtlayan ya da kaldıran hükiimlerin aatidemok- ratik oldn|unn söyledim. Bu öl- çtit ittifakla kabul edildi vc mev- zaabmız bu açıdan tarandL Bir yıl kadar süren çansmalardan sonra genel rapor hazıriandı. Çok gec- medcn hükumet, komisyonu lop- lantıya çağırdı. Hükümel adına komisyon toplanüsına kanJan Sa- met Ağaoglu, 'Biz fikri bakımdan bazı değişikliklere uğradık, komis- yon raporu yayımlanmasın' dedi. Scrt tepki gösterdik. 'Siz demok- rasiyi savunarak, antidemokratik kanunları ileri sürerek geldiniz. Şimdi bundan vazgeçiyorsunuz. Bunun sonu çok acı olacak' de- dik." Sonuç ? "Sonradan bunlara daha koyu- lan eklendi. Demokrat Parti dc- mokrasiden tamamen uzaklasd vc bunun sonucunda da 27 Mayıs ol- du." Faruk Erem, "Bu tecıübcyi ya- şayan bir kişi olarak," diyor. "Bn- gunkiı gidisin hiç de isabetli olma- dıgı kamsındayım." Ve ekliyor: "Genel inancım ne sağda ne de soldadır. Ama Türkiye'de gerçek demokrasinin yerleşmesini iste- yenlerden biriyim. Bunun hüma- nisl bir çerçeve icerisinde yapüma- sına taraftanm." Tatil Ntti. dersbaşı • ANKARA (AA) — İlk ve orta dereceli okullarda yakiaşık 11 milyon öğrenci ve 400 bin dolayında ögretmen, 16 günlük somestre tatilinden sonra bugün yeniden dersbaşı yaptılar. Bugün başlayan 1989-90 öğretim yıhnın ikinci yarısı, köy ilkokullarında 11 mayıs, şehir ve kasabalardaki ilk ve orta dereceli okullarda ise 8 haziranda sona erecek. OSS deneme sınavı • ANKARA (AA) — Milli Eğitim Bakarılığı'nın denetimmde Özel Dershaneler Birliği (özdebir) tarafından 4 mart pazar günü gerçeklestirilecek öğrenci scçme sınavı (ÖSS) deneme sınavı için başvurular 16 şubat cuma günü sona erecek. 71 il merkezinde yapılacak ÖSS deneme sınavına katılmak Lsteyen adaylardan okula devam edenlerin, kayıtlı olduklan okul müdurluklerine, mezun veya bekiemeli durumda bulunanlann ise bulunduklan ildeki lise ve dengi okul müdurluklerine başvurmaları gerekiyor. Adaylardan sınav kılavuzu, başvuru belgesi ve banka belgesi karşılığında 500 lira, sınava katılma ücreti olarak da 8 bin 500 lira alınacak. Vanalar açılıyor • ŞANLIURFA (AA) — Güneydoğu Anadolu Sulama Projesi'nin kalbi olan Atatürk Barajı'nda, bir ay aradan sonra Fırat nehrinde yeniden bugün su verilmeye başlanacak. Barajda, dip savaklardan nehir yatağına yeniden su verümesi dolayısıyla düzenlenecek törene Bayındırlık ve lskân Bakanı Cengiz Altınkaya da katılacak. Ardıç nesli tehlikede • ANAMUR (AA) — Tohumlarındaki çimlenme engeli nedeniyle üretimi gerçekleştirilemeyen, bu yuzden de gençleşürilmesine henüz geçilemeyen boylu ve kokulu ardıç neslinin tükenmeye başladığı bildirüdi. Anamur Orman lşletmesi Müdürü Emin Arpacı'nın verdiği bilgiye göre orta Toroslann 1500-1800 metrelik kuşağında yetişen boylu ve kokulu ardıç odunu yuksek kalorili oluşu nedeniyle köylüler tarafından kaçak olarak kesiliyor. Orman tşletme Müdürü Arpacı, nesli giderek tükenen ardıcın, 1983 yılında Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nca korumaya alındığını belirtti. Balık avı yasagı • KONYA (AA) — GöUer bölgesinde 15 şubat tarihinden itibaren sazan bahğı avı yasaklandı. Yetkililer, bu tarihten itibaren balıklann yumurtlama dönemine gireceklerinden, yasağa uymayanlar hakkında yasal işlem yapılacagını söylediler. Yapılan açıklamaya göre-Eğirdir, Hoyran, Kovada, Beyşehir, Akşehir, Hotamış, Karamık, Işıkb, Eber, Çavuşcu, Gölcük, Karataş, Ulupınar gölleriyle, Apa baraj gölünde 15 şubat tarihinden itibaren sazan balığı avı yapılamayacak. Otellerde yeni tarife martta • ANTALYA (AA) — Antalya yöresindeki turistik tesislerin yarısı, yeni fiyat tarifesini 1 Mart 1990 tarihinden itibaren uygulamaya başlayacaklar. Turizm Bakarüığı'na onaylattıkları oda fiyat tarifelerinde, geçen yıla göre fazla bir artış yapmayan tesisler, yiyecek içecek fiyatlannda yüzde 100'e varan artışlara gittüer. Yöredeki turistik belgeli tesislerin öteki bölümü de sezonu nisan ayında açacakları için indirimli tarifelerine, 1 Nisan 1990 tarihine kadar devam edecekler. Tesislerin 1990 yılı tarifesine göre iki kişilik oda ucretleri turistik belgeli pansiyonlarda 20-30 dolar, tek yıldızlı otellerde 35-40 dolar, iki yıldızlı otellerde 45-50 dolar, üç yıldızlı oteller 50-80 dolar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle