Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ŞUBAT1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN
Neteorotojı Gene' Mûdûriugu'nden alınan t> -
grfi gore, yurdun «jay ve tat kesmlen ÇOK
buk/Bu. fakya. Marmara, kıyı fge. Karade-
razüe >ç ve Dogu Anadolu'nun kuzeyı yaOış-
i, SJet ys*r parpalı bulultu geçece»
•fegeSar geneiMe yaOmur Karadencin e ke-
smlerı ile Iç ve Dogu Anadolu'mjn kuzey-ı--
de karla kanşrt yagmur ve kar şeklinde
okcak. Hava acakujı defömeyecek. ffo-
gar gûney ve bat yftnienlen (a**, ara s r
a
ora bmettt esectk. Denıztenmızde ftava
Dogu Kvademrte MNe ve keşişleme, öıe-
dmizlerimede tobto ve günöatısırKlaıı 3-5
K M ) 6 kuvveon* saane 10-21, açıklanla
6 k u w t t M i saatk 10-21, açıklanla 28 de-
nc mH hda veserak. Dalga yüksekligi Goiünde hava: Parçak buluflu geçecdc Ruzgâr gûney ve dogu yorterten
05-1.5. Bat Karadenız. Ege ve Akdeniz'de haff. ara sıra orta kvvvefle esecek. Sorûş uaHıçı 10 km. dolayında buhı-
m dolayında bulunacak VSfl nacak
Adtyaman
Aiyon
A*n
Arıkara
Anokya
Anölya
Artvın
Aydın
Balıkesir
B*C*
B*g6i
BfflS
Bokı
Bursa
ÇanaMate
Çorum
Demzlı
B 6" 4°Diyart»lor B
V 6° 2°Edime Y
B 11" -2° Erânean K
Y 6° 4°Eraınjm K
K -i2°-3°Es*i$ehif K
K 2° -2° GaSantep B
B 15° 7°Giresun Y
B 15° 6° Gümüşhane K
K 3° 0°Hakldri B
Y 14° 5°|SMrU B
Y 7» yisanbul Y
Y 5° r'izmir Y
B 4°-11°Kars K
B 2°WKastamonu K
K -1° -2° Kayseri B
Y 6° 3°Kırtdarel Y
Y 7° 4°Konya B
K 1" -1° Küöhya B
B 10° 3°Malatya B
8° -8° Manisa
6° 5°K.Maraş
-4° -15°Merein
-7° -WMugla
T° -2° MUÎ
12° -2° Nigde
7° 3°0rdu
0°-9° ftta
t° -fl° Samsun
9° 3°Sirt
6° 3°&nof)
12° 6°&vas
-4°-2<°Tekir(laj
°1° 1 0
B 8° 3°
8 12° 2°
B 14° 8°
Y 12° 4°
B -4° -16°
B -1° -e°
Y 7° 3°
Y 5° 2°
Y 7° 3°
B 10°-2°
Y 6° 4°
K r> -«°
0°-6° lınceli
5°
0°
6°-1° Yûzçat
7° -6° ZonguHa*
6° 3°
7° 2°
2° .10°
5°-2°
1°-11°
•1° -5°
5° 3°
' vaOmuriu sst A-açık B-DuluDu G-güne$i K-kariı S-sslı Yya0murlu
~7?
Helsinkı J
Lenıngrad tf
Moskova
r
/
Ma
.
dnd
^r^s,/•Lizbon
Kahire • <
DÜNYA'OA BUGÜN
Amman
«tına
BaOdat
Bareelona
Basel
Belgıat
Beriın
8onn
Brûkse!
Budapeste
Cenevre
Cezayv
Odde
Dutayı
Fısıkfurt
ûme
Hetsnıo
Kahıre
Kopenrag
KMn
8°
B 16°
Y 12°
B ie°
B 17°
Y 6°
B T
Y 6°
Y 6°
Y 9°
Y 5°
Y 5°
B 19°
A 23°
A 23°
Y 7»
B VT-
K 2°
B 16°
Y T
Y e»
B 15°
Monkual
Moskma
Mûnh
Unngnd Y 4°
Londra Y 9°
Madrid B 14°
V
8°
2»
7°
7°
Y 4»
Y 12°
Y 5°
A 23°
B 17°
K 3°
t 15»
Y 15»
Y 10°
B 10°
Osio
Paris
Prag
Soly)
Vfm
Vsn«*k
«HMtagtmB 8°
Zürih Y 5"
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/Yaylaçiçeği.2/Bir
tür zurna. 3/ Şarkı,
türkü... Bayrak. 4/
Demiryolu... llaç...
Eski Mısır'da güneş
tannsı. 5/ Başı su al-
tında tutarak yüzme-
yi sağlayan soluk al-
ma borusu. 6/ Atle-
tizmde, koşma ve at-
lamanın dışmda ka-
lan yanşma dallarına
verilen genel ad... Ek-
mek ufağı. 7/ Türkçe-
de ilgi adılı... Bir no-
ta... Engel. 8/ Köpek
ve ineklere yedirihnek için un ve kepek-
le hazırlanan yiyecek... Sıcak ve kunı
bir rüzgâr. 9/ Yılda birkaç kez çiçek
açan bir gül turü.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Araç ve gereçlere takılan disk biçi-
minde nesne. V Hiçbir üretici çahşrna-
da bulunmadan, yainızca mülkünün
geüriyle yaşayan kimse. 3/ Baryum ele-
mentinin simgesi... Uğur, iyi talih...
Peygamberleri Hud'u dinlemedikleri
için Tann tarafuıdan yok edilen kavim. 4/ Fizikte kuUanüan iş, enerji
ve ısı birimi... Bir tür otomobil yanşı. 5/ Arjantin'in plaka işareti..
Sozcük türetmek ya da sözcüğün görevini belirtmek için kullanı-
lan biçim verici ses. 6/ Bir yerde otunna... Demirin simgesi. 7/ Bir
zaman birimi... Şekerli bir içki. 8/ Binek hayvanlarının sırtına ko-
nan oturmalık... Sakırga. 9/ Korunmak için birine ya da bir yere
bırakılan eşya.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Tür kiye-Yunanistan
12 ŞUBAT 1930
Yeni Türk-Yunan itilâfnamesinin tercümesi Muhtelit
Mubadele Komisyonundaki heyetimizce ikmal edilmiştir^
Metin, makinede tebyiz edilerek bugünlerde Ankara'ya
gönderilecektir.
Diğer taraftan Atina'ya gönderilen M. Fokas'ın raporu
Uzerine Yunan hükûmeünin kat'i talimatını hamilen Ankara
Yunan Sefareü baskâtibi M. Surlas'ın pazar günü Atina'dan
avdeti beklenmektedır.
Son vaziyet şudur: Bize göre, Ankara'da cereyan eden son
müzakeratta bütün muallâk mubadele işleri halledilmiş
olduğundan hükûmetlerin kabulüne iktiran etmek şartile
itilâf, emrivakidir. İtilâfname mevadından kısmı azamı,
esasen Yunan nukatı nazan tatmin edilmek ve tarafımızdan
son derecede fedakârlıklar gösterilmek suretile tesbit
edümiştir. Buna rağmen
I
'-"^^..- M _ > ^ ^ . . j ^ ^ ^Yunanistan« gene mü^küiât
^ B Mf ^^^^f çıkanrsa, bundan gene
^^^m ^ ^ J kendileri mutazarnr olacak ve
^ ^ ^ F ^ V hali hazır vaziyeti avdet
HB H edecektir. Bu takdirde, aynı
zamanda Yunanistan itilâf)n
akim kalmasından mes'ul
mevkide kalacaktır.
Şimdilik Atina'dan gelen
haberler, nikbinanedir. Yunan
hükûmeti tasvip ettiği
takdirde, itilâfname yakında
Hariciye Vekilimizle Yunan Sefîri arasında Ankara'da
imzalanacaktır ve tatbiki tebliğ edilecektir.
Yunan murahhaslar, bu defa müzakerata daha başlarken
imza selâhiyetleri olmadığını söylemişlerdi.
Bunun uzerine itilâfname iki hükümetin tasvibine iktiran
ettikten sonra imzalanması, takarrür etmiştir.
Dostluk ve bitaraflık muahedesinin de mubadele
itilââfnamesile birlikte irazalamp imzalanmıyacağına gelince,
bu cihet şimdıden malûm değildir. Bu hususta cereyan
edecek müzakerat meyanında, teslihaün mütekabilen tahdidi
mes'elesinin de görüşülmesi Yunanistan tarafından arzu
edildiği anlaşılmaktadır. Dostluk muahedesinin Ankara'yı
ziyareti mukarrer olan M. Venizelos tarafından imzalanması
ihtimali çok kuvvetlidir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Castro'nun muhalifleri
12 ŞUBAT 1960
Beş kişilik bir Küba Askeri
Mahkemesi dün 104 kişiyi Castro
rejimine karşı tertipte bulunmaktan
dolayı 1163 yıl hapse mahkûm
etmiştir.
Burdara verilen hapis cezalan 3-30
yıl arasında değişmektedir.
36 kişi de beraat etmiştir. Castro'nun
bundan bir yıl önce iktidara F l d e l C a s t r o
geçmesinden beri bu duruşma en çok tertipçiyi mahkûm
etmiş ölan bir duruşma olmuştur.
Mahkûmlardan 9'u 30 yıl hapis yemiştir.
Hükümetin iddiasına göre, hükûmeti devirme teşebbüsü
başarı sağlamış olduğu takdirde başbakan mevkiine
getirileceği tasarlanan inşaat müteahhidi Ramon Mostre 20
yıl hapse mahkûm olmuştur.
Mahkumlann hepsi Dominik diktatörü Rafael Turijillo'nun
desteği ile Castro rejimini devirmeye teşebbüsten
suçlandırılmıştır.
Gazeteciye tecavüz
Kim dergisi yazarlanndan Orhan Birgit de dün sabah
hüviyeti henüz tesbit edilemeyen bir şahsın tecavüzüne
maruz kalmıştır.
Mütecaviz, dün sabah saat 10 sıralarında Laleli, Fethibey
caddesi 77 sa>ılı evinden çıkan ve evden henüz 100 metre
kadar uzaklaşmış bulunan Orhan Birgit'in peşine takılarak
elindeki sopa ile kafasına arkadan vurmuştur. Bu ani darbe
ile sendeleyen Orhan Birgit sonradan mütecavizi kovalamışsa
da yakaiayamamışur.
Orhan Birgit, hadiseden sonra Savcıhğa müracaat etmiş ve
bu arada Adli Tabiblikten bir haftalık rapor almıştır.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Polonya'da gelişme
12 ŞUBAT 1989
Polonya'da iktidarla muhalefet arasında yapılan
"yuvarlakmasa toplantılan" çerçevesindeki siyasi reformlarla
ilgili komisyonun çahşmalanna katılan hükümet heyeti, bir
"cumhurbaşkanlığı makaroı kurulması" önerisinde bulundu.
Bu arada, Başbakan Mieczyslaw Rakovvski, Komünist
Parti'nin iktidan paylaşmaya hazır olduğunu bildirdi.
Hükümet heyetine başkanlık eden Polonya Komünist Partisi
Siyasi Bürosu üyesi Janusz Reykowski, cumhurbaşkanlığı
makamına ilişkin öneri üzerinde derinlemesine incelemelerde
bulunacak bir alt komisyon oluşturulmasım da teklif etti.
TARTTŞMA
YenîIîkleH KabuUenebilme
Büyümesini içtenlikle istediğimiz evlatlanmızın yepyeni
öneriler ileri sürmesi halinde kıyamet kopar bazılarımızda?
diııi aşan" çıkışlar yapüğında, örneğin yepyeni
öneriler ileri sürmesi halinde kıyamet kopar
bazılarımızda! O, ilerlemesini istediğimiz öz-
beöz çocuğumuza fren yapmasını nasihat eder,
"Otur oturdoğnn yerde" deriz!
Bu diyalektik zıtlığın nedenleri elbette ki
çoktur. Nedenlerden birini şöyle düşünebilir
miyiz? Bebeklerin görüşlerinin menzili ne de
olsa bellidir. Büyükler o anda hayret de etse-
ler, kendi alanlarında, kendi maksimum bilgi
sımrlan içinde tanık olduklan gelişmeleri du-
yunca korkmazlar.
Ama büyüyünce, Cparçası' olduğu halde ev-
Çocuklarınuz mini mini yaşlardayken bazı
çıkışlannı övünçle karşılanz. Sevinç ve gururla
onlarla iftihar ederek; "Çok bilmiş, maşallah,
büyüjünce büyiik insan olacak" der, şaşkın-
lığımızı gizleyemeyiz... Yavrularımızın kendi-
ni asan aşamalarını hepimiz tebessümle kar-
şılanz. O kadar ki, kendimizi sakinleştirmek
için teknik ve iletişim araçlarının evrimsel ge-
lişmelerine dayandırmak zorunluluğunu du-
yar; 'Şimdiki çocuklar harika" diye genelle-
me bile yapanz.
Büyümesini içtenlikle istediğimiz evlatları-
mızla yetişkin olarak yüzyüze kalınca; ve "ken-
ladı) burayı hazmedecek eğitim görmediğin-
den.işin rengi değişiverir! Çocuğumuz yine
kendi ivmelı gelişmesinde, ama bu kez dede-
ciklerini aşan doğru ve yeni görüşler üretince
sevgi yerini ürküntüye de terk edebilir, 'eski
toprakU'! tşte bu kesitte bu kez de büyükle-
rin sınavı başlar: En yakınından duyduğu
olumlu titreşimleri kendi yapısına organize
edebilip edemeyeceği, yeni bir denge kurabi-
lip kuramayacagı gerçeğiyle başbaşa kalır.
Bunu benimse>r
ebilen, çağdaştır.
Bunu benimseyezneyenin çağdaslıkla en ku-
çük bir ilgisi olamaz.
İZZET HAZNEDAR
Fızikçi / Öğretim görevlisi .
Çapa Tıp Fakiiltest
Maden Kazaları Kader DeğiK Cînayettîr
Olay günü, tüm mühendis ve yetkililer ocağa girme yarışı
içindeydiler. Oysa zehirli gaz ortamına girmek, o bölgeye
yaklaşmak,teçhizatını takınmış tahlisiye elemanlarına aittir.
Tarih 31 Ocak 1990 Çarşamba, Saat 08.00.
Işçiler işe geldiler. Baretlerini giyip lambala-
nnı taktılar. Ama her zamanki gibi tertip (gö-
rev bölümü) yapılamadı. Gündüz vardiyası
ocağı giremedi. Tüm işçiler bacaağzında (ocak
girişi) toplanmış. Amasre haJkından insanlar,
gazeteciler büyük bir yumak oluşturmuş. Ba-
caağzı mahser yeri gibi.
Gece vardiyasına gelen işçiler saat 24.00'te
işbaşı yapmışlardı. Saat 06.40 sularmda içe-
ride büyük bir patlama oluyor.
Kamuoyunun, kazalarm bitmek tükenmek
bilmediği bir yöre olarak tanıdığı Zongnldak
maden havzasında, Annutçnk faciasından bu
yana ilk defa yaşanan bu grizu patlaması ile
ilgili bazı noktalara deginmek istiyorum:
1) Kazada yaşamıru yitiren 5 işçinin 3'ü,
Amasra Taş Kömiirü tşletmest'ne (ATÎ) bağlı
KnnıcaşOe, Nanepınan, ocaklannda çalışmak-
ta iken, o ocaklann kiralanmak suretiyle özele
devredilmesi sonucu buraya zoraki nakil so-
nucu gelmiş olan işçüerdir. Bu noktada, hü-
kümet politikası olan özelleştirmenin bu ka-
zada hayatını kaybedenlerle ilişkisi hiç mi yok-
tur?
2) Çalışan her ayak, baca, taban gibi işyer-
lerinde sürekli olarak ölçüm yapılması, hava
içindeki karbonmonoksitin tehlike yaratacak
hale gelmesi durumunda o alanın boşaltılması,
hatta kapatılması zorunluluktur. Ölçüm alet-
leri ise şef, miihendis ve başçavuslanJa bulun-
maktadır. Bizim olayımızda da lağım atılma-
dan (dinamitler patlatılmadan) bu ölçüm ya-
pılmak zorundaydı. Böyle bir ölçüm, kazayı
kesin olarak önleyecekti.
3) Daha önce her barutçuda bulunan, gaz
ölçümünde daimi gösterge olan emniyet lam-
balan bir süre önce tamamen ortadan kaldı-
nlmış, barutçunun emniyet göstergesi elinden
alınmıştır. Bazılan, nedenleri açısından hak-
lı çıkmaya çahşsalar bile bir başka ölçüm ale-
tinin verilmeyişini ne ile açıklayacaklardır?
4) Bölgemizde, müessese yönetimleri sık sık
değişmekte, genel bir politik kadrolaşma göz-
lenmekte, her yeni yönetim kendisine has yön-
temler getirmektedir. Bu ise üretimin arttınl-
masına dönük bir çalışma olarak ortaya çıkı-
yor. Çok uzun zamandır, ceşiüi "etkenlerle"
birçok işçi sanatı dışında işlerde çalıştırılmış,
işçi açığına gelişigüzel nakiller de eklenince
kazmacı-tahkimatçı, her geçen gün azalmış-
tır. Işçilerin teşviki yerine zaman zaman
baskıcı-zorlamacı uygulamalar yapılmıştır.
Bugünlerde "ya ürenm artar ya da ATİ sadlır"
gibi kulaktan kulağa dolaşan "rivayetler" var-
dır. Teşvik-prim sisteminin adaletsizligı var-
diği ve yükselen bilinci söz konusudur. Olay
sonrası toplanan işçilere, çekinmeden özgür-
ce düşüncelerini sorunuz, alacağınız cevaba
hazır olunuz. Bugün susuyorsa, içinden geçeni
açıkça dile getirmiyorsa, yann susmayacaklar.
Demokraiik, ekonomik, sendikal taleplerini
ortaya koyacaklar. Bu yolda sendikal bütün-
lük yükseliyor. Bu gelişmede insanlanmızın,
işçilerimizin, birtakım ayrıcalıklar tanınmış
nezaretçi ve amirlerin düşüncelerini ön plana
çıkarmalan, hesabı verilemeyecek vicdani ra-
hatsızlıklara neden olabilecek olaylardan dik-
katle kaçınmalan gerekmektedir.
Olayın sorumlularının tespiti, sadece bir
başçavuşa ya da maden sehitlerine kara çala-
rak işin içinden sıyrılma yoluna gidilmemesi,
böylesi acı sayfalann kolay kapatıhr halden
kurtarıknası, her şeyden önce de ifadesi alı-
nanlann özgürlüğü ve güvencesinin sagJanma-
dır. Bu zorlamalar iş kazalarına davetiye çı-
karmak, yani bir başka deyişle, kazayı cina-
yete dönüştürmek değil midir?
5) Olay günü, tüm mühendis ve yetkililer
ocağa girme yanşı içindeydiler. Oysa zehirli
gaz ortamına girmek, o bölgeye yaklaşmak,
teçhizatıru takınmış tahlisive elemanlarına ait-
tir. Sözünü ettigim elemanlar (emir nedeniy-
le) ocağa yaklaşık 2 saat sonra girdiler. Bura-
da tahlisiye işçilerinin değil, direkt olarak yö-
netimin gafı sözkonusuydu.
Daha fazla uzatmak, teknik konulara gir-
mek istemiyorum. Aslında söylenecek çok şey
var. Ancak yukanda yazdrklarım her madenci
tarafından biliniyor, yasanıyor. Bu olay ne ilk
idi ne de son olacak. Ancak, değişen dünya-
mızın etkileri altında insanlanmızın etkilen-
sı tüm maden işçisinin ortak talebidir.
Şu açık ki, maden işçisinin patlaması hiç
de iyi sonuçlar doğurmaz. Sendikal birlik için
azami çabanın gösterilmesi, işçinin sendikası
ile kucaklaşması ve sorunlara demokratik yol-
larla çözüm bulunması zorunluluktur. Bu ko-
nuda amir ve nezaretçi de dahil tüm maden
havzası çahşanlanna, sendikamıza, siyasi par-
tilerimize büyük görevler düşmektedir. Maden
ocaklan mezar değildir. Bu cinayeti aklamak
mümkün değildir. Vicdanınız rahat uyuyun
"Sv»n" yetkilüer.
Sen ilk değil, son değilsin,
En son kurban sen değilsin.
MADEN HAVZASINDA N BÎR tŞÇİ'
Not: Bn yazı 1 Şubat 1990 tarihinde kaleme
alınmış ve4Şubat 1990daelimize geçmiştir.
Fahiselik Bir Meslektir
Tartışmasız gerçek şudur ki; fahiselik bir meslektir ve bu
mesleğin üyeleri de yasalar karşısmda eşit haklara sahiptirler.
ğmda uygulanacak üçte iki indirimi vergi ke-
serken de uygulamayı doğru buluyor musu-
nuz? Eğer bulmuyorsanız, buradaki çifte stan-
dardı nasu açıkla^bilirsiniz? Kadınlan 'iffetli'
ve 'iffetsiz' olarak iki gruba ayınrken kullan-
dığınız sorgulama ve yargılama biçimini erkek-
lere de uygulayacak olursanız % 90'ının iffetsiz
çıkması büyük bir olasıhk değil midir?
Sevgili erkekler! Sizlerin de TCK'nın 438. mad-
desine şiddetle karşı çıkmanız gerekmiyor mu?
Çünkü bu madde ile insanı aşağılayan, küçül-
ten bir davranışa sürükleniyor ve insanlık su-
cuna itiliyorsunuz.
Anayasa Mahkemesi'nin yedi üyesini yap-
tıkları büyük yanlışı kabullenmeye, kadınlar-
dan özür dilemeye çağınyorum.
Kadınlan 'iffetli' ve 'iffetsiz' tanımlamala-
rıyla ikiye bolmenin mantığuu anlamak olduk-
ça güc. Böylesi büyük bir yanlışın Anayasa
Mahkemesi'nin.yedi üyesi tarafından kabul
görmesi ürkütücü ve dehşet vericidir.
Tartışmasız gerçek şudur ki; fahiselik bir
meslektir ve bu mesleğin üyeleri de yasalar
karşısında eşit haklara sahiptirler. Anayasa
Mahkemesi'nin yedi üyesine sonıyorum: Bir
fahişenin ırzına geçildiğinde ya da kaçınldı-
Biliypruz ki kadınlar üzerindeki baskı aile
içindeki antidemokratik uygulamaiarla ve top-
lumun her kesiminde yoğun bir biçimde ya-
şanmaktadır. Bir cinsi ezerek ve sömürerek bu-
günlere varan dünyamız ve erkek egemenliği-
ne dayanan toplum düzeni alabildıjine saS-
üksız. Eğer erkekler insanlaşmak vt uygarlaş-
mak istiyorlarsa kendilerini 'ezen cins' olmak-
tan arındırmalıdırlar.
Umanm bu konuda yoğunlaşan tepkilerden
ders alarak, Anayasa Mahkemesi'nin sayın ye-
di üyesi yaptıklan "a>ıp"ı en kısa zamanda
kendilerine yakışır bir biçimde düzeltecek-
lerdir.
AYNUR DtK
İstanbnlevleri Bahçelievler/İSTANBUL
T.C.
MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜGÜ'NDEN
DUYURU
1- Vergi kontrol memuru olarak yetiştirilmek üzere açık bulunan Gend ldare Hizmetleri Suııfından Vergi Kontrol Memurluğu kadroları
için 17 Mart 1990 Cumartesi günü yapilacak memuriyet giriş sınavı ile yeteri kadar aday memur alınacaktır.
Yazılı sınav; sınava başvuru sayısına göre uygun görülecek il merkezlerinde yapılacak olup, bu sınavda başan gösterenler aynca bildirile-
cek gun ve saatte Ankara'da soziü sınava tabi tutulacaklardır.
2- Sınava katılmak isteyenlerin;
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 48'inci maddesinde belirtilen nitelikleri taşımalan,
b) Eğitim süresi en az dört yıl olan, Siyasal Bilgiler, tktisat, Işletme, Hukuk ve ldari Bilimler Fakülte ve Yüksekokullan veya aynı süre
eğitim veren ve bunlara eşitliği Yüksek öğretim Kurulu'nca kabul olunan benzeri fakülte veya yüksekokullann birinden mezun olmaları,
c) Sınav tarihi itibariyle 30 yaşını doldurmamış olmaları, (17.3.1960 ve daha sonrası doğumlular.)
d) Erkek adaylann fiiü askerlik görevini yapraıj veya muaf tutulmuş bulunmalan,
e) Bakanlığımu dışmda herhangi bir kamu kurum ve kuruluşuna karşı mecburi hizmetle yükümlü olmamaları,
f) Sınava katılmayı isteyen ve herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda çahşmakta olanlann (Bakanhğıraız teşkilatmda çalışanlar hariç)
asaletlerinin onaylanmış bulunması, (aday memur statüsünde olmamaları)
g) Sağlık yönunden yurdun tüm yöre ve iklim şartlannda görev almasına engel bir hallerinin bulunmaması, (sınavlar sonucu sağlık kuru-
lu raporu ile belgelendiriür.)
gerekmektedir.
3- Yukanda açıklanan şartları taşıyanlardan sınava katılma talebinde bulunacaklann Bakanlığımız Gelirler Geael Müdürluğu'nden veya
tl Deflerdariıkianndan temin edecekleri iş talep formunu doldurup bu forma ekleyecekleri 4.5x6 ebadında bir adet fotografla birlikte (talep
formundaki tüm sorulann cevaplandınlması zorunlu oldugundan eksik doldurulan ve fotograf eklenraejen başvorular işleme konolnaya-
caktır) en geç 2 Mart 1990 Ctıma giioü mesai saati sonuna kadar anılan Genel Müdürlüğe vemieleri veya posta ile göndermeleri gerekmekte-
dir. (Postada meydana gelebilecek gecikmeler dikkate alınmayacaktır.) Ancak, gerçege aykın beyanda bulunduklan anlaşılacaklann kazanmış
dahi olsalar sınav sonuçlan geçersiz sayılacak aynca haklannda Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanacaktır.
4- Talepleri uygun görülenlerin sınav giriş belgeleri adreslerine posta ile gönderilecektir.
5- Yazılı sınav aşağıdaki konulardan yapılacaktır.
• a) Atatürk İlkeleri ve Türk Inkılap Tarihi,
b) Temel Yurttaşlık Bilgisi,
c) Türkiye Coğrafyası,
d) Türk Kültür ve Medeniyetleri,
e) Türkçe-Kompozisyon,
f) Matematik,
g) Meslekle ilgili bilgiler:
aa- Maliye ve Vergi Hukuku (Maliye Teorisi, Bütçe, Kamu Kredisi, Türk Vergi Hukukunun Esasları)
bb- Muhasebe (Genel Muhasebe, Şirketler Muhasebesi, Maliyet Muhasebesi)
cc- lktisat (Işletme İktisadı, Teorik ve Pratik lktisat)
dd- Hukuk (Hukukun Genel Kuralian, Ticaret hukuku, Borçlar Hukuku, Medeni Hukuk, lcra Iflas hukuku)
6- Yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başanh olanlar "Vergi Kontrol Memunı Adayı" olarak atanacaklar ve temel mesleki eğitim kursuna
alınacaklardır. Temel Mesleki Eğitim Kursu'nda da görecekleri derslerin tamamından başanh olacakların görev yerleri, ihtiyaç bulunan
illere kura yoluyla belırlenecek, refakat çalışmasına tabi tutulacaklardır.
Refakat çalışması sonunda yeterlikleri belirleneceklerin "Vergi Kontrol Memurluğu"na asaleten atanmaları yapılacaktır.
Kurs veya refakat çalışması sonunda başanh oiamayanlar diğer memurluk kadrolanna atamriar ve başansız olanlar için bu sınava katıl-
mış olmak, Vergi Kontrol Memurluğu'na alanmak için kazanılmış hak sayılmaz.
7- Vergi Kontrol Memurlann» bu gün için her ay yaklaşk brüt 887.283.- lira maaş ve il merkezi dışında ilcelerde görevlendirilmeleri halin-
de, 1990 yılı boyunca ber gün için aynca 20.700.- lira gündelik odenir.
Duyurulur.
Basın: 16932
POUT1KA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Anılar Boncuk Gibi...
İ^anbul'da 1971'in yazında Turgay Gönenç, Fettıi Naci'nin evin-
deymiş. 'Konuktum' diyor. Birlikte bir türkünûn, bir dizesini mı-
nldanıyorlarmış:
"Vadeli vadesiz ölen yiğitler."
Fethi Naci, Turgay a,
"Bu dizeyi bir dörtlüğünde kullan!.." demiş.
Yıllar geçiyor, Turgay diyor ki,
"Denedim, olmadı."
Bu, benim çok sevdiğim dizelerden biridir. Bundan, neredey-
se 45 yıl önce bu dizeyi bir şiirimde kullanmıştım. Şiir önce bir
dergide (Doğuş) çıkmıştı. Sonra Birinci Kilometre adlı kitaba al-
mıştım. Kitap 1945 yılında yayımlandığına göre şiir, birkaç yıl önce
yazılmış olacak, hesap öyle. Turgay'ın güncesinde bunu görün-
ce aklıma geldi. Şiirin adı 'Genç Olü', hepsi 15 dize. Dünyada
savaş vardı, ikinci büyük savaş. Şiiri savaş yıllarında yazmışım.
Sadece ben değil, o yıllarda, her şair savaş şiiri yazardı. Son
üç dize şöyle:
"Vadeli vadesiz ölen yiğitler
Bir gün olur adınız söylenir
Tûrkiye'li bir şairin mısralannda"
Türkiye'li dedim diye o yıllann resmi yazarlanndan biri kızmıştı.
Bereket, üstüme fazla gelmediler, tez atlattık, bir de bu yüzden
mahkemelik olabilirdik.
Günlük yazmak iyi bir şey... Ben bir türfü kendimi günlük yaz-
maya alıştıramadım. Neyi öne alacaksın, neyi arda neyi ıska ge-
çeceksin, beceremedim. Her şeyi olduğu gibi yazsan bir de po-
lis var. Polis getir, evi basar, günlükleri alır, ince eler sık dokur.
içinden Kim bilir neler çıkanr. Ondan sonra gelsin sorgular. Bir
benim değil birçogunun da başı derde girer.
Bunu telefon defterinden biliyorum. Polis her iceri aldığında
küçük teieton derteri eline geçmişse ne ahret soruları sorar, hiç
unutmam.
Turgay Gönenç'i anımsadıkça hep Ankara'daki delibozuk gün-
lerimiz gelir hatırıma... Mülkiye'de ögrenciydi Tozuttu mu, solu-
ğu 'Sanat Sevenler'de alırdı. Şiir, resim, müzik ne varsa konuş
babam konuş... Hele bir de konuşmanın içine kadın, kız girdi
mi bir türlü bitmezdi. Kimileri bunun tadına varırdı, kimileri ka-
çardı. Turgay karşıdan seke seke göründü mû, kaçanla kalan
belli olurdu.
Turgay Gönenç, tarihsiz günlüklerini' bir kitapta toplamış, adı:
'Zamanın Sularmda! Günlüklere tarih atmıyor ama, olayların ge-
lişinden, arada bir yıllara değinişinden çıkarryorsunuz. Ayiar var,
günler var, bir de yılı yakaladınız mı yerli yerine oturuyor. Tarih-
siz demesi de müşteri kızıştırmak için olacak.
Günceler sanatla, sanatçılarla. okunan kitaplar, yapılan resım-
lerle, anılar, sevgilerle ilgili... Biraçıdan bakıldığında dostluklar-
la dolu serüvenler de yer alıyor. Burhan Uygur, yakın dostu. Bur-
han'la ilgili yazışmalar, konuşmalar var. Güncelerin çoğunu Bur-
han resimlermiş...
Ankara anılan daha yakın, daha sıcak gefiyor. 1964 yılında ola-
cak. Bir akşamüstü Turgut Uyar'la buluşup içiyorlar. "Gördûğüm
en hüzünlü Turgut Uyar" diyor. Turgut, ayrılırken,
"Sende kalabilir miyim bu gece, birkaç gündür eve uğramı-
yorum?" diyor.
"Elbette kalabilirsin."
Kalıyor. Gece yorganını örtüyor. Sabaha karşı 430'da bakıyor
ki yatağında yok. Yatağını düzeltip sessizce gitrniş. Komodinin
üstünde Posof işi, subaylık günlerinden kalma, bir çift, keçi yü-
nünden örülmüş eldiven var, yanında küçük bir not: "Bunlar sa-
na."
"Ellerimin üşüdüğünü nasıl da anlamış" diyor.
Dizeler geliyor aklına, Turgut'tan:
"Ey bilene bilene tükenen bıçak!
Bir şeyler yap, ,.
Eskimeden gökyüzûnûn kutiu mavüiği."
Bu dizeleri tahta yontular üstüne de yazarmış. Eşe, dosta da-
ğrtırmış. Tarrta yontular yapmayı şiir gibi severmiş. 'Turgut'un tah-
ta yöntuları nerede acaba?" diye soruyor. Anılar, güncelerde de
olsa, gözyaşlarımıza benzer, boncuklar gibi dökülür, zamanın su-.
lannda... Evet, zamanın sularmda akıyor anılar.
ÇAUŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞtPAL
"Emekli Olmaya Hak Kazandun"
SORU: tlkoknl ögretmenivim. Emekli Sandığı'na kadın işti-
rakçi olarak 24 yıl kesenek ödemiş durumdsyım. 2. de-
recc 3. kademeden emekli olacağım.
Yas sınınnı da doldurdum ve emekli olmaya hak kazan-
dıra.
1990-1991 ya da 1992 yılında emekli olursam emekli ay-
lıgı ve ikramiye tutarlan ne olur?
YANIli 375 sayılı yasa hükmünde kararname ile devlet memurla-
rına yakacak yardımı, emekli, dul ve yetimlere ise sosyal yardım
zammı adı altında yapılan ödeme kaldırılraış ve yerine taban ayh-
ğı ile kıdem aylığı getirilmiştir.
375 sayılı kararnameden önceki uygulamada, yakacak yardımı
emekli ikramiyesine yansıtılmıyordu. 375 sayılı kararname ile ge-
tirilen uygulamada, kıdem aylığı ile taban aylığı, emekli ikrami-
yesinin hesaplanmasında göz önüne alınacaktır.
Uygulama asamaJı yapılacağı için, bu aşamada kıdem aylığı ile
taban aylığı, ikramiyelere 1 Temrauz - 31 Aralık 1989dönemi için
%25 oranında uygulanmıştır.
1990 yılında bu oranın VtSO'ye, 1991'de %75 ve 1992 yılında
%100'e çıkanlması öngörülmüştür.
Bu asamalı uygulamada, bugünün katsayısı olan 255 genel ay-
lık, 255 kıdem aylığı ve 280 taban aylık katsayılanna ve günümüz
göstergelerine göre, 2. derece 3. kademeden emekli olacak bir il-
kokul öğretmeninin aylık ve ikramiyelerinin durumu:
Hizmet Yılı'
Aylık Oranı
Gösterge
Ek Gösterge
Toplam Gösterge
Genel Aylık
Genel Aylık tkramiye
Kıdem Göstergesi
Kıdem Aylığı
Kıdem Aylık Ikrami.
Taban Aylık Göster.
Taban Aylığı
Taban Aylık tkrami.
Toplam Aylık
Toplam tkramiye
[90/22/80)
1990
24
1991
25
1.265
1.100
2.365
446.276
14.473.800
200
37.740
612.000
1.000
207.200
3.360.000
691.216
18.445.800
1.265
1.100
2.365
452.307
15.076.875
200
38.250
956.250
1.000
210.000
5.250.000
700.557
21.283.125
1992
' 26
"V076
1.265
1.100
2.365
458.337
15.679.950
200
38.760
1.326.000
1.000
212.800
7.280.000
709.897
24.285.950
MALİYE VE GÜMRÜK
BAKANLIĞI'NDAN MALİYE MÜFETTİŞ
YARDIMCILIĞI GİRİŞİ SINAVI
Maliye ve Gümrük Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca 9 Ni-
san 1990 Pazartesi günü saat 09.00'da Ankara ve tstanbul'da maliye
müfettiş yardımcılığı giriş sınavı açılacaktır.
Sınava kaulabilmek için:
a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı nite-
likleri haiz olmak;
b) 1.1.1990 tarihi itibarıyla 30 yaşını doldurmamış. bulunmak;
c) Siyasal Bilgiler, lktisat, Hukuk, Işletme ve Iktisadi ve tdari Bi-
limler fakültelerinin (veya eşitleri olan yurtiçi ve yundışı fakülte ve-
ya yüksekokullardan) birinden mezun olmak;
d) Erkeklerde askerliğini yapmış veya enelemiş olmak (halen as-
kerlik görevini yapmakta bulunanlar, terhislerinden sonra atamala-
rı yapılmak üzere sınava kabul edilebilirler);
e) Her türlü iklim ve çalışma şartlarında görev yapabilecek sağlık-
ta olmak;
f) Maliye mUfettişliğinin gerektirdiği nitelikleri taşımak;
g) Daha önce bir kereden fazla bu sınava girmemiş olmak;
gerekmektedir.
Sınavlara giriş şartlannı ve sınav konulannı gösteren brosür ile mü-
racaat formu yukanda belirtilen öğretim kurumlarından, Ankara'-
da Teftiş Künılu Başkanlığı'ndan, fstanbul ve fzmir'de de maliye mü-
fettişliklerinden sağlanabilir.
tsteklilerin gerekli belgelerle birlikte en geç 23 Mart 1990 Cuma
günü çalışma saati bitimine kadar Teftiş Kurulu Başkanlığı'na biz-
zat veya posta ile başvurmalan gerekmektedir. Postada vaki gecik-
meler dikkate alınmayacaktır.
İlan olunur.