04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ŞUBAT1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN Neteorotojı Gene' Mûdûriugu'nden alınan t> - grfi gore, yurdun «jay ve tat kesmlen ÇOK buk/Bu. fakya. Marmara, kıyı fge. Karade- razüe >ç ve Dogu Anadolu'nun kuzeyı yaOış- i, SJet ys*r parpalı bulultu geçece» •fegeSar geneiMe yaOmur Karadencin e ke- smlerı ile Iç ve Dogu Anadolu'mjn kuzey-ı-- de karla kanşrt yagmur ve kar şeklinde okcak. Hava acakujı defömeyecek. ffo- gar gûney ve bat yftnienlen (a**, ara s r a ora bmettt esectk. Denıztenmızde ftava Dogu Kvademrte MNe ve keşişleme, öıe- dmizlerimede tobto ve günöatısırKlaıı 3-5 K M ) 6 kuvveon* saane 10-21, açıklanla 6 k u w t t M i saatk 10-21, açıklanla 28 de- nc mH hda veserak. Dalga yüksekligi Goiünde hava: Parçak buluflu geçecdc Ruzgâr gûney ve dogu yorterten 05-1.5. Bat Karadenız. Ege ve Akdeniz'de haff. ara sıra orta kvvvefle esecek. Sorûş uaHıçı 10 km. dolayında buhı- m dolayında bulunacak VSfl nacak Adtyaman Aiyon A*n Arıkara Anokya Anölya Artvın Aydın Balıkesir B*C* B*g6i BfflS Bokı Bursa ÇanaMate Çorum Demzlı B 6" 4°Diyart»lor B V 6° 2°Edime Y B 11" -2° Erânean K Y 6° 4°Eraınjm K K -i2°-3°Es*i$ehif K K 2° -2° GaSantep B B 15° 7°Giresun Y B 15° 6° Gümüşhane K K 3° 0°Hakldri B Y 14° 5°|SMrU B Y 7» yisanbul Y Y 5° r'izmir Y B 4°-11°Kars K B 2°WKastamonu K K -1° -2° Kayseri B Y 6° 3°Kırtdarel Y Y 7° 4°Konya B K 1" -1° Küöhya B B 10° 3°Malatya B 8° -8° Manisa 6° 5°K.Maraş -4° -15°Merein -7° -WMugla T° -2° MUÎ 12° -2° Nigde 7° 3°0rdu 0°-9° ftta t° -fl° Samsun 9° 3°Sirt 6° 3°&nof) 12° 6°&vas -4°-2<°Tekir(laj °1° 1 0 B 8° 3° 8 12° 2° B 14° 8° Y 12° 4° B -4° -16° B -1° -e° Y 7° 3° Y 5° 2° Y 7° 3° B 10°-2° Y 6° 4° K r> -«° 0°-6° lınceli 5° 0° 6°-1° Yûzçat 7° -6° ZonguHa* 6° 3° 7° 2° 2° .10° 5°-2° 1°-11° •1° -5° 5° 3° ' vaOmuriu sst A-açık B-DuluDu G-güne$i K-kariı S-sslı Yya0murlu ~7? Helsinkı J Lenıngrad tf Moskova r / Ma . dnd ^r^s,/•Lizbon Kahire • < DÜNYA'OA BUGÜN Amman «tına BaOdat Bareelona Basel Belgıat Beriın 8onn Brûkse! Budapeste Cenevre Cezayv Odde Dutayı Fısıkfurt ûme Hetsnıo Kahıre Kopenrag KMn 8° B 16° Y 12° B ie° B 17° Y 6° B T Y 6° Y 6° Y 9° Y 5° Y 5° B 19° A 23° A 23° Y 7» B VT- K 2° B 16° Y T Y e» B 15° Monkual Moskma Mûnh Unngnd Y 4° Londra Y 9° Madrid B 14° V 8° 2» 7° 7° Y 4» Y 12° Y 5° A 23° B 17° K 3° t 15» Y 15» Y 10° B 10° Osio Paris Prag Soly) Vfm Vsn«*k «HMtagtmB 8° Zürih Y 5" BULMACA SOLDAN SAGA: 1/Yaylaçiçeği.2/Bir tür zurna. 3/ Şarkı, türkü... Bayrak. 4/ Demiryolu... llaç... Eski Mısır'da güneş tannsı. 5/ Başı su al- tında tutarak yüzme- yi sağlayan soluk al- ma borusu. 6/ Atle- tizmde, koşma ve at- lamanın dışmda ka- lan yanşma dallarına verilen genel ad... Ek- mek ufağı. 7/ Türkçe- de ilgi adılı... Bir no- ta... Engel. 8/ Köpek ve ineklere yedirihnek için un ve kepek- le hazırlanan yiyecek... Sıcak ve kunı bir rüzgâr. 9/ Yılda birkaç kez çiçek açan bir gül turü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Araç ve gereçlere takılan disk biçi- minde nesne. V Hiçbir üretici çahşrna- da bulunmadan, yainızca mülkünün geüriyle yaşayan kimse. 3/ Baryum ele- mentinin simgesi... Uğur, iyi talih... Peygamberleri Hud'u dinlemedikleri için Tann tarafuıdan yok edilen kavim. 4/ Fizikte kuUanüan iş, enerji ve ısı birimi... Bir tür otomobil yanşı. 5/ Arjantin'in plaka işareti.. Sozcük türetmek ya da sözcüğün görevini belirtmek için kullanı- lan biçim verici ses. 6/ Bir yerde otunna... Demirin simgesi. 7/ Bir zaman birimi... Şekerli bir içki. 8/ Binek hayvanlarının sırtına ko- nan oturmalık... Sakırga. 9/ Korunmak için birine ya da bir yere bırakılan eşya. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Tür kiye-Yunanistan 12 ŞUBAT 1930 Yeni Türk-Yunan itilâfnamesinin tercümesi Muhtelit Mubadele Komisyonundaki heyetimizce ikmal edilmiştir^ Metin, makinede tebyiz edilerek bugünlerde Ankara'ya gönderilecektir. Diğer taraftan Atina'ya gönderilen M. Fokas'ın raporu Uzerine Yunan hükûmeünin kat'i talimatını hamilen Ankara Yunan Sefareü baskâtibi M. Surlas'ın pazar günü Atina'dan avdeti beklenmektedır. Son vaziyet şudur: Bize göre, Ankara'da cereyan eden son müzakeratta bütün muallâk mubadele işleri halledilmiş olduğundan hükûmetlerin kabulüne iktiran etmek şartile itilâf, emrivakidir. İtilâfname mevadından kısmı azamı, esasen Yunan nukatı nazan tatmin edilmek ve tarafımızdan son derecede fedakârlıklar gösterilmek suretile tesbit edümiştir. Buna rağmen I '-"^^..- M _ > ^ ^ . . j ^ ^ ^Yunanistan« gene mü^küiât ^ B Mf ^^^^f çıkanrsa, bundan gene ^^^m ^ ^ J kendileri mutazarnr olacak ve ^ ^ ^ F ^ V hali hazır vaziyeti avdet HB H edecektir. Bu takdirde, aynı zamanda Yunanistan itilâf)n akim kalmasından mes'ul mevkide kalacaktır. Şimdilik Atina'dan gelen haberler, nikbinanedir. Yunan hükûmeti tasvip ettiği takdirde, itilâfname yakında Hariciye Vekilimizle Yunan Sefîri arasında Ankara'da imzalanacaktır ve tatbiki tebliğ edilecektir. Yunan murahhaslar, bu defa müzakerata daha başlarken imza selâhiyetleri olmadığını söylemişlerdi. Bunun uzerine itilâfname iki hükümetin tasvibine iktiran ettikten sonra imzalanması, takarrür etmiştir. Dostluk ve bitaraflık muahedesinin de mubadele itilââfnamesile birlikte irazalamp imzalanmıyacağına gelince, bu cihet şimdıden malûm değildir. Bu hususta cereyan edecek müzakerat meyanında, teslihaün mütekabilen tahdidi mes'elesinin de görüşülmesi Yunanistan tarafından arzu edildiği anlaşılmaktadır. Dostluk muahedesinin Ankara'yı ziyareti mukarrer olan M. Venizelos tarafından imzalanması ihtimali çok kuvvetlidir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Castro'nun muhalifleri 12 ŞUBAT 1960 Beş kişilik bir Küba Askeri Mahkemesi dün 104 kişiyi Castro rejimine karşı tertipte bulunmaktan dolayı 1163 yıl hapse mahkûm etmiştir. Burdara verilen hapis cezalan 3-30 yıl arasında değişmektedir. 36 kişi de beraat etmiştir. Castro'nun bundan bir yıl önce iktidara F l d e l C a s t r o geçmesinden beri bu duruşma en çok tertipçiyi mahkûm etmiş ölan bir duruşma olmuştur. Mahkûmlardan 9'u 30 yıl hapis yemiştir. Hükümetin iddiasına göre, hükûmeti devirme teşebbüsü başarı sağlamış olduğu takdirde başbakan mevkiine getirileceği tasarlanan inşaat müteahhidi Ramon Mostre 20 yıl hapse mahkûm olmuştur. Mahkumlann hepsi Dominik diktatörü Rafael Turijillo'nun desteği ile Castro rejimini devirmeye teşebbüsten suçlandırılmıştır. Gazeteciye tecavüz Kim dergisi yazarlanndan Orhan Birgit de dün sabah hüviyeti henüz tesbit edilemeyen bir şahsın tecavüzüne maruz kalmıştır. Mütecaviz, dün sabah saat 10 sıralarında Laleli, Fethibey caddesi 77 sa>ılı evinden çıkan ve evden henüz 100 metre kadar uzaklaşmış bulunan Orhan Birgit'in peşine takılarak elindeki sopa ile kafasına arkadan vurmuştur. Bu ani darbe ile sendeleyen Orhan Birgit sonradan mütecavizi kovalamışsa da yakaiayamamışur. Orhan Birgit, hadiseden sonra Savcıhğa müracaat etmiş ve bu arada Adli Tabiblikten bir haftalık rapor almıştır. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Polonya'da gelişme 12 ŞUBAT 1989 Polonya'da iktidarla muhalefet arasında yapılan "yuvarlakmasa toplantılan" çerçevesindeki siyasi reformlarla ilgili komisyonun çahşmalanna katılan hükümet heyeti, bir "cumhurbaşkanlığı makaroı kurulması" önerisinde bulundu. Bu arada, Başbakan Mieczyslaw Rakovvski, Komünist Parti'nin iktidan paylaşmaya hazır olduğunu bildirdi. Hükümet heyetine başkanlık eden Polonya Komünist Partisi Siyasi Bürosu üyesi Janusz Reykowski, cumhurbaşkanlığı makamına ilişkin öneri üzerinde derinlemesine incelemelerde bulunacak bir alt komisyon oluşturulmasım da teklif etti. TARTTŞMA YenîIîkleH KabuUenebilme Büyümesini içtenlikle istediğimiz evlatlanmızın yepyeni öneriler ileri sürmesi halinde kıyamet kopar bazılarımızda? diııi aşan" çıkışlar yapüğında, örneğin yepyeni öneriler ileri sürmesi halinde kıyamet kopar bazılarımızda! O, ilerlemesini istediğimiz öz- beöz çocuğumuza fren yapmasını nasihat eder, "Otur oturdoğnn yerde" deriz! Bu diyalektik zıtlığın nedenleri elbette ki çoktur. Nedenlerden birini şöyle düşünebilir miyiz? Bebeklerin görüşlerinin menzili ne de olsa bellidir. Büyükler o anda hayret de etse- ler, kendi alanlarında, kendi maksimum bilgi sımrlan içinde tanık olduklan gelişmeleri du- yunca korkmazlar. Ama büyüyünce, Cparçası' olduğu halde ev- Çocuklarınuz mini mini yaşlardayken bazı çıkışlannı övünçle karşılanz. Sevinç ve gururla onlarla iftihar ederek; "Çok bilmiş, maşallah, büyüjünce büyiik insan olacak" der, şaşkın- lığımızı gizleyemeyiz... Yavrularımızın kendi- ni asan aşamalarını hepimiz tebessümle kar- şılanz. O kadar ki, kendimizi sakinleştirmek için teknik ve iletişim araçlarının evrimsel ge- lişmelerine dayandırmak zorunluluğunu du- yar; 'Şimdiki çocuklar harika" diye genelle- me bile yapanz. Büyümesini içtenlikle istediğimiz evlatları- mızla yetişkin olarak yüzyüze kalınca; ve "ken- ladı) burayı hazmedecek eğitim görmediğin- den.işin rengi değişiverir! Çocuğumuz yine kendi ivmelı gelişmesinde, ama bu kez dede- ciklerini aşan doğru ve yeni görüşler üretince sevgi yerini ürküntüye de terk edebilir, 'eski toprakU'! tşte bu kesitte bu kez de büyükle- rin sınavı başlar: En yakınından duyduğu olumlu titreşimleri kendi yapısına organize edebilip edemeyeceği, yeni bir denge kurabi- lip kuramayacagı gerçeğiyle başbaşa kalır. Bunu benimse>r ebilen, çağdaştır. Bunu benimseyezneyenin çağdaslıkla en ku- çük bir ilgisi olamaz. İZZET HAZNEDAR Fızikçi / Öğretim görevlisi . Çapa Tıp Fakiiltest Maden Kazaları Kader DeğiK Cînayettîr Olay günü, tüm mühendis ve yetkililer ocağa girme yarışı içindeydiler. Oysa zehirli gaz ortamına girmek, o bölgeye yaklaşmak,teçhizatını takınmış tahlisiye elemanlarına aittir. Tarih 31 Ocak 1990 Çarşamba, Saat 08.00. Işçiler işe geldiler. Baretlerini giyip lambala- nnı taktılar. Ama her zamanki gibi tertip (gö- rev bölümü) yapılamadı. Gündüz vardiyası ocağı giremedi. Tüm işçiler bacaağzında (ocak girişi) toplanmış. Amasre haJkından insanlar, gazeteciler büyük bir yumak oluşturmuş. Ba- caağzı mahser yeri gibi. Gece vardiyasına gelen işçiler saat 24.00'te işbaşı yapmışlardı. Saat 06.40 sularmda içe- ride büyük bir patlama oluyor. Kamuoyunun, kazalarm bitmek tükenmek bilmediği bir yöre olarak tanıdığı Zongnldak maden havzasında, Annutçnk faciasından bu yana ilk defa yaşanan bu grizu patlaması ile ilgili bazı noktalara deginmek istiyorum: 1) Kazada yaşamıru yitiren 5 işçinin 3'ü, Amasra Taş Kömiirü tşletmest'ne (ATÎ) bağlı KnnıcaşOe, Nanepınan, ocaklannda çalışmak- ta iken, o ocaklann kiralanmak suretiyle özele devredilmesi sonucu buraya zoraki nakil so- nucu gelmiş olan işçüerdir. Bu noktada, hü- kümet politikası olan özelleştirmenin bu ka- zada hayatını kaybedenlerle ilişkisi hiç mi yok- tur? 2) Çalışan her ayak, baca, taban gibi işyer- lerinde sürekli olarak ölçüm yapılması, hava içindeki karbonmonoksitin tehlike yaratacak hale gelmesi durumunda o alanın boşaltılması, hatta kapatılması zorunluluktur. Ölçüm alet- leri ise şef, miihendis ve başçavuslanJa bulun- maktadır. Bizim olayımızda da lağım atılma- dan (dinamitler patlatılmadan) bu ölçüm ya- pılmak zorundaydı. Böyle bir ölçüm, kazayı kesin olarak önleyecekti. 3) Daha önce her barutçuda bulunan, gaz ölçümünde daimi gösterge olan emniyet lam- balan bir süre önce tamamen ortadan kaldı- nlmış, barutçunun emniyet göstergesi elinden alınmıştır. Bazılan, nedenleri açısından hak- lı çıkmaya çahşsalar bile bir başka ölçüm ale- tinin verilmeyişini ne ile açıklayacaklardır? 4) Bölgemizde, müessese yönetimleri sık sık değişmekte, genel bir politik kadrolaşma göz- lenmekte, her yeni yönetim kendisine has yön- temler getirmektedir. Bu ise üretimin arttınl- masına dönük bir çalışma olarak ortaya çıkı- yor. Çok uzun zamandır, ceşiüi "etkenlerle" birçok işçi sanatı dışında işlerde çalıştırılmış, işçi açığına gelişigüzel nakiller de eklenince kazmacı-tahkimatçı, her geçen gün azalmış- tır. Işçilerin teşviki yerine zaman zaman baskıcı-zorlamacı uygulamalar yapılmıştır. Bugünlerde "ya ürenm artar ya da ATİ sadlır" gibi kulaktan kulağa dolaşan "rivayetler" var- dır. Teşvik-prim sisteminin adaletsizligı var- diği ve yükselen bilinci söz konusudur. Olay sonrası toplanan işçilere, çekinmeden özgür- ce düşüncelerini sorunuz, alacağınız cevaba hazır olunuz. Bugün susuyorsa, içinden geçeni açıkça dile getirmiyorsa, yann susmayacaklar. Demokraiik, ekonomik, sendikal taleplerini ortaya koyacaklar. Bu yolda sendikal bütün- lük yükseliyor. Bu gelişmede insanlanmızın, işçilerimizin, birtakım ayrıcalıklar tanınmış nezaretçi ve amirlerin düşüncelerini ön plana çıkarmalan, hesabı verilemeyecek vicdani ra- hatsızlıklara neden olabilecek olaylardan dik- katle kaçınmalan gerekmektedir. Olayın sorumlularının tespiti, sadece bir başçavuşa ya da maden sehitlerine kara çala- rak işin içinden sıyrılma yoluna gidilmemesi, böylesi acı sayfalann kolay kapatıhr halden kurtarıknası, her şeyden önce de ifadesi alı- nanlann özgürlüğü ve güvencesinin sagJanma- dır. Bu zorlamalar iş kazalarına davetiye çı- karmak, yani bir başka deyişle, kazayı cina- yete dönüştürmek değil midir? 5) Olay günü, tüm mühendis ve yetkililer ocağa girme yanşı içindeydiler. Oysa zehirli gaz ortamına girmek, o bölgeye yaklaşmak, teçhizatıru takınmış tahlisive elemanlarına ait- tir. Sözünü ettigim elemanlar (emir nedeniy- le) ocağa yaklaşık 2 saat sonra girdiler. Bura- da tahlisiye işçilerinin değil, direkt olarak yö- netimin gafı sözkonusuydu. Daha fazla uzatmak, teknik konulara gir- mek istemiyorum. Aslında söylenecek çok şey var. Ancak yukanda yazdrklarım her madenci tarafından biliniyor, yasanıyor. Bu olay ne ilk idi ne de son olacak. Ancak, değişen dünya- mızın etkileri altında insanlanmızın etkilen- sı tüm maden işçisinin ortak talebidir. Şu açık ki, maden işçisinin patlaması hiç de iyi sonuçlar doğurmaz. Sendikal birlik için azami çabanın gösterilmesi, işçinin sendikası ile kucaklaşması ve sorunlara demokratik yol- larla çözüm bulunması zorunluluktur. Bu ko- nuda amir ve nezaretçi de dahil tüm maden havzası çahşanlanna, sendikamıza, siyasi par- tilerimize büyük görevler düşmektedir. Maden ocaklan mezar değildir. Bu cinayeti aklamak mümkün değildir. Vicdanınız rahat uyuyun "Sv»n" yetkilüer. Sen ilk değil, son değilsin, En son kurban sen değilsin. MADEN HAVZASINDA N BÎR tŞÇİ' Not: Bn yazı 1 Şubat 1990 tarihinde kaleme alınmış ve4Şubat 1990daelimize geçmiştir. Fahiselik Bir Meslektir Tartışmasız gerçek şudur ki; fahiselik bir meslektir ve bu mesleğin üyeleri de yasalar karşısmda eşit haklara sahiptirler. ğmda uygulanacak üçte iki indirimi vergi ke- serken de uygulamayı doğru buluyor musu- nuz? Eğer bulmuyorsanız, buradaki çifte stan- dardı nasu açıkla^bilirsiniz? Kadınlan 'iffetli' ve 'iffetsiz' olarak iki gruba ayınrken kullan- dığınız sorgulama ve yargılama biçimini erkek- lere de uygulayacak olursanız % 90'ının iffetsiz çıkması büyük bir olasıhk değil midir? Sevgili erkekler! Sizlerin de TCK'nın 438. mad- desine şiddetle karşı çıkmanız gerekmiyor mu? Çünkü bu madde ile insanı aşağılayan, küçül- ten bir davranışa sürükleniyor ve insanlık su- cuna itiliyorsunuz. Anayasa Mahkemesi'nin yedi üyesini yap- tıkları büyük yanlışı kabullenmeye, kadınlar- dan özür dilemeye çağınyorum. Kadınlan 'iffetli' ve 'iffetsiz' tanımlamala- rıyla ikiye bolmenin mantığuu anlamak olduk- ça güc. Böylesi büyük bir yanlışın Anayasa Mahkemesi'nin.yedi üyesi tarafından kabul görmesi ürkütücü ve dehşet vericidir. Tartışmasız gerçek şudur ki; fahiselik bir meslektir ve bu mesleğin üyeleri de yasalar karşısında eşit haklara sahiptirler. Anayasa Mahkemesi'nin yedi üyesine sonıyorum: Bir fahişenin ırzına geçildiğinde ya da kaçınldı- Biliypruz ki kadınlar üzerindeki baskı aile içindeki antidemokratik uygulamaiarla ve top- lumun her kesiminde yoğun bir biçimde ya- şanmaktadır. Bir cinsi ezerek ve sömürerek bu- günlere varan dünyamız ve erkek egemenliği- ne dayanan toplum düzeni alabildıjine saS- üksız. Eğer erkekler insanlaşmak vt uygarlaş- mak istiyorlarsa kendilerini 'ezen cins' olmak- tan arındırmalıdırlar. Umanm bu konuda yoğunlaşan tepkilerden ders alarak, Anayasa Mahkemesi'nin sayın ye- di üyesi yaptıklan "a>ıp"ı en kısa zamanda kendilerine yakışır bir biçimde düzeltecek- lerdir. AYNUR DtK İstanbnlevleri Bahçelievler/İSTANBUL T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜGÜ'NDEN DUYURU 1- Vergi kontrol memuru olarak yetiştirilmek üzere açık bulunan Gend ldare Hizmetleri Suııfından Vergi Kontrol Memurluğu kadroları için 17 Mart 1990 Cumartesi günü yapilacak memuriyet giriş sınavı ile yeteri kadar aday memur alınacaktır. Yazılı sınav; sınava başvuru sayısına göre uygun görülecek il merkezlerinde yapılacak olup, bu sınavda başan gösterenler aynca bildirile- cek gun ve saatte Ankara'da soziü sınava tabi tutulacaklardır. 2- Sınava katılmak isteyenlerin; a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 48'inci maddesinde belirtilen nitelikleri taşımalan, b) Eğitim süresi en az dört yıl olan, Siyasal Bilgiler, tktisat, Işletme, Hukuk ve ldari Bilimler Fakülte ve Yüksekokullan veya aynı süre eğitim veren ve bunlara eşitliği Yüksek öğretim Kurulu'nca kabul olunan benzeri fakülte veya yüksekokullann birinden mezun olmaları, c) Sınav tarihi itibariyle 30 yaşını doldurmamış olmaları, (17.3.1960 ve daha sonrası doğumlular.) d) Erkek adaylann fiiü askerlik görevini yapraıj veya muaf tutulmuş bulunmalan, e) Bakanlığımu dışmda herhangi bir kamu kurum ve kuruluşuna karşı mecburi hizmetle yükümlü olmamaları, f) Sınava katılmayı isteyen ve herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda çahşmakta olanlann (Bakanhğıraız teşkilatmda çalışanlar hariç) asaletlerinin onaylanmış bulunması, (aday memur statüsünde olmamaları) g) Sağlık yönunden yurdun tüm yöre ve iklim şartlannda görev almasına engel bir hallerinin bulunmaması, (sınavlar sonucu sağlık kuru- lu raporu ile belgelendiriür.) gerekmektedir. 3- Yukanda açıklanan şartları taşıyanlardan sınava katılma talebinde bulunacaklann Bakanlığımız Gelirler Geael Müdürluğu'nden veya tl Deflerdariıkianndan temin edecekleri iş talep formunu doldurup bu forma ekleyecekleri 4.5x6 ebadında bir adet fotografla birlikte (talep formundaki tüm sorulann cevaplandınlması zorunlu oldugundan eksik doldurulan ve fotograf eklenraejen başvorular işleme konolnaya- caktır) en geç 2 Mart 1990 Ctıma giioü mesai saati sonuna kadar anılan Genel Müdürlüğe vemieleri veya posta ile göndermeleri gerekmekte- dir. (Postada meydana gelebilecek gecikmeler dikkate alınmayacaktır.) Ancak, gerçege aykın beyanda bulunduklan anlaşılacaklann kazanmış dahi olsalar sınav sonuçlan geçersiz sayılacak aynca haklannda Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanacaktır. 4- Talepleri uygun görülenlerin sınav giriş belgeleri adreslerine posta ile gönderilecektir. 5- Yazılı sınav aşağıdaki konulardan yapılacaktır. • a) Atatürk İlkeleri ve Türk Inkılap Tarihi, b) Temel Yurttaşlık Bilgisi, c) Türkiye Coğrafyası, d) Türk Kültür ve Medeniyetleri, e) Türkçe-Kompozisyon, f) Matematik, g) Meslekle ilgili bilgiler: aa- Maliye ve Vergi Hukuku (Maliye Teorisi, Bütçe, Kamu Kredisi, Türk Vergi Hukukunun Esasları) bb- Muhasebe (Genel Muhasebe, Şirketler Muhasebesi, Maliyet Muhasebesi) cc- lktisat (Işletme İktisadı, Teorik ve Pratik lktisat) dd- Hukuk (Hukukun Genel Kuralian, Ticaret hukuku, Borçlar Hukuku, Medeni Hukuk, lcra Iflas hukuku) 6- Yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başanh olanlar "Vergi Kontrol Memunı Adayı" olarak atanacaklar ve temel mesleki eğitim kursuna alınacaklardır. Temel Mesleki Eğitim Kursu'nda da görecekleri derslerin tamamından başanh olacakların görev yerleri, ihtiyaç bulunan illere kura yoluyla belırlenecek, refakat çalışmasına tabi tutulacaklardır. Refakat çalışması sonunda yeterlikleri belirleneceklerin "Vergi Kontrol Memurluğu"na asaleten atanmaları yapılacaktır. Kurs veya refakat çalışması sonunda başanh oiamayanlar diğer memurluk kadrolanna atamriar ve başansız olanlar için bu sınava katıl- mış olmak, Vergi Kontrol Memurluğu'na alanmak için kazanılmış hak sayılmaz. 7- Vergi Kontrol Memurlann» bu gün için her ay yaklaşk brüt 887.283.- lira maaş ve il merkezi dışında ilcelerde görevlendirilmeleri halin- de, 1990 yılı boyunca ber gün için aynca 20.700.- lira gündelik odenir. Duyurulur. Basın: 16932 POUT1KA VE OTESI MEHMED KEMAL Anılar Boncuk Gibi... İ^anbul'da 1971'in yazında Turgay Gönenç, Fettıi Naci'nin evin- deymiş. 'Konuktum' diyor. Birlikte bir türkünûn, bir dizesini mı- nldanıyorlarmış: "Vadeli vadesiz ölen yiğitler." Fethi Naci, Turgay a, "Bu dizeyi bir dörtlüğünde kullan!.." demiş. Yıllar geçiyor, Turgay diyor ki, "Denedim, olmadı." Bu, benim çok sevdiğim dizelerden biridir. Bundan, neredey- se 45 yıl önce bu dizeyi bir şiirimde kullanmıştım. Şiir önce bir dergide (Doğuş) çıkmıştı. Sonra Birinci Kilometre adlı kitaba al- mıştım. Kitap 1945 yılında yayımlandığına göre şiir, birkaç yıl önce yazılmış olacak, hesap öyle. Turgay'ın güncesinde bunu görün- ce aklıma geldi. Şiirin adı 'Genç Olü', hepsi 15 dize. Dünyada savaş vardı, ikinci büyük savaş. Şiiri savaş yıllarında yazmışım. Sadece ben değil, o yıllarda, her şair savaş şiiri yazardı. Son üç dize şöyle: "Vadeli vadesiz ölen yiğitler Bir gün olur adınız söylenir Tûrkiye'li bir şairin mısralannda" Türkiye'li dedim diye o yıllann resmi yazarlanndan biri kızmıştı. Bereket, üstüme fazla gelmediler, tez atlattık, bir de bu yüzden mahkemelik olabilirdik. Günlük yazmak iyi bir şey... Ben bir türfü kendimi günlük yaz- maya alıştıramadım. Neyi öne alacaksın, neyi arda neyi ıska ge- çeceksin, beceremedim. Her şeyi olduğu gibi yazsan bir de po- lis var. Polis getir, evi basar, günlükleri alır, ince eler sık dokur. içinden Kim bilir neler çıkanr. Ondan sonra gelsin sorgular. Bir benim değil birçogunun da başı derde girer. Bunu telefon defterinden biliyorum. Polis her iceri aldığında küçük teieton derteri eline geçmişse ne ahret soruları sorar, hiç unutmam. Turgay Gönenç'i anımsadıkça hep Ankara'daki delibozuk gün- lerimiz gelir hatırıma... Mülkiye'de ögrenciydi Tozuttu mu, solu- ğu 'Sanat Sevenler'de alırdı. Şiir, resim, müzik ne varsa konuş babam konuş... Hele bir de konuşmanın içine kadın, kız girdi mi bir türlü bitmezdi. Kimileri bunun tadına varırdı, kimileri ka- çardı. Turgay karşıdan seke seke göründü mû, kaçanla kalan belli olurdu. Turgay Gönenç, tarihsiz günlüklerini' bir kitapta toplamış, adı: 'Zamanın Sularmda! Günlüklere tarih atmıyor ama, olayların ge- lişinden, arada bir yıllara değinişinden çıkarryorsunuz. Ayiar var, günler var, bir de yılı yakaladınız mı yerli yerine oturuyor. Tarih- siz demesi de müşteri kızıştırmak için olacak. Günceler sanatla, sanatçılarla. okunan kitaplar, yapılan resım- lerle, anılar, sevgilerle ilgili... Biraçıdan bakıldığında dostluklar- la dolu serüvenler de yer alıyor. Burhan Uygur, yakın dostu. Bur- han'la ilgili yazışmalar, konuşmalar var. Güncelerin çoğunu Bur- han resimlermiş... Ankara anılan daha yakın, daha sıcak gefiyor. 1964 yılında ola- cak. Bir akşamüstü Turgut Uyar'la buluşup içiyorlar. "Gördûğüm en hüzünlü Turgut Uyar" diyor. Turgut, ayrılırken, "Sende kalabilir miyim bu gece, birkaç gündür eve uğramı- yorum?" diyor. "Elbette kalabilirsin." Kalıyor. Gece yorganını örtüyor. Sabaha karşı 430'da bakıyor ki yatağında yok. Yatağını düzeltip sessizce gitrniş. Komodinin üstünde Posof işi, subaylık günlerinden kalma, bir çift, keçi yü- nünden örülmüş eldiven var, yanında küçük bir not: "Bunlar sa- na." "Ellerimin üşüdüğünü nasıl da anlamış" diyor. Dizeler geliyor aklına, Turgut'tan: "Ey bilene bilene tükenen bıçak! Bir şeyler yap, ,. Eskimeden gökyüzûnûn kutiu mavüiği." Bu dizeleri tahta yontular üstüne de yazarmış. Eşe, dosta da- ğrtırmış. Tarrta yontular yapmayı şiir gibi severmiş. 'Turgut'un tah- ta yöntuları nerede acaba?" diye soruyor. Anılar, güncelerde de olsa, gözyaşlarımıza benzer, boncuklar gibi dökülür, zamanın su-. lannda... Evet, zamanın sularmda akıyor anılar. ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL "Emekli Olmaya Hak Kazandun" SORU: tlkoknl ögretmenivim. Emekli Sandığı'na kadın işti- rakçi olarak 24 yıl kesenek ödemiş durumdsyım. 2. de- recc 3. kademeden emekli olacağım. Yas sınınnı da doldurdum ve emekli olmaya hak kazan- dıra. 1990-1991 ya da 1992 yılında emekli olursam emekli ay- lıgı ve ikramiye tutarlan ne olur? YANIli 375 sayılı yasa hükmünde kararname ile devlet memurla- rına yakacak yardımı, emekli, dul ve yetimlere ise sosyal yardım zammı adı altında yapılan ödeme kaldırılraış ve yerine taban ayh- ğı ile kıdem aylığı getirilmiştir. 375 sayılı kararnameden önceki uygulamada, yakacak yardımı emekli ikramiyesine yansıtılmıyordu. 375 sayılı kararname ile ge- tirilen uygulamada, kıdem aylığı ile taban aylığı, emekli ikrami- yesinin hesaplanmasında göz önüne alınacaktır. Uygulama asamaJı yapılacağı için, bu aşamada kıdem aylığı ile taban aylığı, ikramiyelere 1 Temrauz - 31 Aralık 1989dönemi için %25 oranında uygulanmıştır. 1990 yılında bu oranın VtSO'ye, 1991'de %75 ve 1992 yılında %100'e çıkanlması öngörülmüştür. Bu asamalı uygulamada, bugünün katsayısı olan 255 genel ay- lık, 255 kıdem aylığı ve 280 taban aylık katsayılanna ve günümüz göstergelerine göre, 2. derece 3. kademeden emekli olacak bir il- kokul öğretmeninin aylık ve ikramiyelerinin durumu: Hizmet Yılı' Aylık Oranı Gösterge Ek Gösterge Toplam Gösterge Genel Aylık Genel Aylık tkramiye Kıdem Göstergesi Kıdem Aylığı Kıdem Aylık Ikrami. Taban Aylık Göster. Taban Aylığı Taban Aylık tkrami. Toplam Aylık Toplam tkramiye [90/22/80) 1990 24 1991 25 1.265 1.100 2.365 446.276 14.473.800 200 37.740 612.000 1.000 207.200 3.360.000 691.216 18.445.800 1.265 1.100 2.365 452.307 15.076.875 200 38.250 956.250 1.000 210.000 5.250.000 700.557 21.283.125 1992 ' 26 "V076 1.265 1.100 2.365 458.337 15.679.950 200 38.760 1.326.000 1.000 212.800 7.280.000 709.897 24.285.950 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI'NDAN MALİYE MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞİ SINAVI Maliye ve Gümrük Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca 9 Ni- san 1990 Pazartesi günü saat 09.00'da Ankara ve tstanbul'da maliye müfettiş yardımcılığı giriş sınavı açılacaktır. Sınava kaulabilmek için: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı nite- likleri haiz olmak; b) 1.1.1990 tarihi itibarıyla 30 yaşını doldurmamış. bulunmak; c) Siyasal Bilgiler, lktisat, Hukuk, Işletme ve Iktisadi ve tdari Bi- limler fakültelerinin (veya eşitleri olan yurtiçi ve yundışı fakülte ve- ya yüksekokullardan) birinden mezun olmak; d) Erkeklerde askerliğini yapmış veya enelemiş olmak (halen as- kerlik görevini yapmakta bulunanlar, terhislerinden sonra atamala- rı yapılmak üzere sınava kabul edilebilirler); e) Her türlü iklim ve çalışma şartlarında görev yapabilecek sağlık- ta olmak; f) Maliye mUfettişliğinin gerektirdiği nitelikleri taşımak; g) Daha önce bir kereden fazla bu sınava girmemiş olmak; gerekmektedir. Sınavlara giriş şartlannı ve sınav konulannı gösteren brosür ile mü- racaat formu yukanda belirtilen öğretim kurumlarından, Ankara'- da Teftiş Künılu Başkanlığı'ndan, fstanbul ve fzmir'de de maliye mü- fettişliklerinden sağlanabilir. tsteklilerin gerekli belgelerle birlikte en geç 23 Mart 1990 Cuma günü çalışma saati bitimine kadar Teftiş Kurulu Başkanlığı'na biz- zat veya posta ile başvurmalan gerekmektedir. Postada vaki gecik- meler dikkate alınmayacaktır. İlan olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle