04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 P A R L A M E N T O G U N D E M I TBMM Genel Kurulu'nda bu hafta iki gensoru, bir genel görüşme ve birMeclis araştırması önergesi ele ahnacak. • Genel kurulun 13 şubat salı gunu yapılacak toplantısında, "Tokat Hayvanat Bahçesi'nin Kapatılmasının Nedenleri ve Sonuçlan" konusunda ANAP Tokat Milletvekilı M. Zeki Uzun ve 23 arkadaşı tarafından verilen Meclis araştırması önergesi ele alınacak. Aynı gün genel kurulda üyelerin sözlü soru önergeleri de göruşülecek. • Çarşamba gunü yapılacak toplantıda ise Devlet Bakanı Güneş Taner ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yürür hakkında verilen gensoru önergelerinin ön görüşmeleri yapılacak. SHP'li Erdal Kalkan ve arkadaşlan, "Tanm urünkrinin ithalatının serbest bırakılmasına ilişkin ithalat rejimi karannın, tarım sektörünü zaafa uğratacağı, baa ithalatçı fırmaları tekel durumuna getireceği ve ülke ekonomisini büyük ölçüde zarara uğratarak tanmda da dışa bağımlılığı pekıştireceği" iddiasıyla Devlet Bakanı Taner hakkında gensoru açılmasım istemişlerdi. • DYP Sakaıya Milletvekili Ahmet Neidim ve arkadaşlan da "Fiskobirlik'te bulunan fmdıkların, piyasa değerinin altında, vade ile ve faizsiz olarak fındık sanayiı ile uğraşan fırmalara satılmasını öngören para ve kredi kurulu kararının uygulanmasını sağlayarak söz konusu firmaların fahış kazanç edinmelerine neden olduğu" iddiasıyla Sanayi ve Ticaret Bakanı Yürür hakkında gensoru önergesi vermışlerdi. • ANAP, SHP ve DYP gnıp baskanvekilleri tarafından "terörle ılgili olarak hükümetin çaJışmaları ve alınan tedbirler konusunda genel göruşme açılması" istemiyle verilen önergenin ön görüşmeleri de perşembe günü yapılacak. Ön göruşmeler sonucunda genel görüşme açılmasına karar verilirse belirlenecek bir gunde TBMM, teröru butun boyutlanyla değerlendırecek. Bu göruşmenin gizlı yapılması bekleniyor. (Ankara/AA) P A R T İ L E R D E N Metropoliten belediye bağlı SHP'li ilce belediye başkanlan, 24-25 şubat günleri Ankara'da "Metropoliten Belediye Sistemi"nin aksaklıklarını tartışacaklar. Toplantıyı örgütleyen Sincan Belediye Başkanı Aziz Gürsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1983 yılında uygulamaya konulan büyükşehir belediye sisteminin birçok aksakhkları ve eksik yanları bulunduğunu bildirerek şunlan söyledi: Bu toplantıda belediye başkanlanmız yasadaki uygulama sorunlannın yanı sıra değişiklik onerilerıni de dile getirecekler. Ayrıca belediye başkanlanmız 10 aylık sürede yaptıklan yatınmları, etkinlikleri, tçişleri Bakanlığı'na ve savcılığa intıkal ettirdikleri dosyalar hakkında da bılgi sunacaklar. (Ankara/AA) S o s > ı a l Demokrat Halkçı P a r t i Mjuetvekili Fikri Sağlar TBMM Adalet Komisyonu'nun dokunulmazlığını kaldırma kararıyla "Horzum soruşturması" arasında ilişkı kurdu ve bu kararın "Horzum dosyası"nı soruşturanlara yönelik bir tehdit olduğunu söyledi. Fikri Sağlar ne zaman önemli konulara el atsa bazı merkezlerin dokunulmazlığınm kaldınlmasını gündeme getirdiğini belirterek "Horzum Komisyonu Başkanı ve Anavatan Partisi Milletvekili Ladin Barlas'm adalet komısyonunda dokunulmazlığımın kaldınlması içın oy kullanması ilginçtir" dedi. f otîfo c/S\/|pntİcî Anavatan Partisi'nden i d l l l C l a U ^ l C l l t i a i b a Z j milletvekillerinin Doğru Yol Partısi'ne geçeceği yolundaki söylentiler ANAP yöneticilerini kızdırdı. ANAP TBMM Grup Başkan Vekillerinden Yasın Bozkurt "DYP serap görüyor" dedi. Son günlerde 50'nin üzerinde ANAP milletvekilinin partisınden istifa ederek DYP'ye geçeceği yolundaki söylentilerin artması ANAP yöneticileri arasında huzursuzluk yarattı. ANAP TBMM Grup Başkan Vekillerinden Yasin Bozkurt UBA'ya yâptığı açıklamada ANAP'tan çok sayıda milletvekilinin koparak DYP'ye geçeceği söylentilerinin DYP yöneticilerince çıkarıldığını iddıa etti. SHP'nin gücü azalmazSkrat Halkçı Parti Genel Saymanı Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay parti içi deraokrasiyi daha ıyi ışleteceklerini, aynca I Doğu ve Guneydoğu bölgesinde SHP'nin gucunün azalmayacağını öne sürdü. SHP Genel Saymanı ve Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay yaptığı açıklamada, sosyal demokrat oyların SHP'de toplanmasını sağlamaya kararlı olduklanm belirterek şöyle I dedi: "Partide sonuna kadar ikna yöntemi uygulayacağız, parti meclisinde farklı göruşler ortaya çıktığı zaman hemen oylamaya geçmeyeceğiz, önce ikna yönetimi izleyeceğiz!' (Ankara/UBA) SHP'li belediyelerSSSSr jvuşmazlıkla sonuçlanan Gaziantep Anakent, Şehitkamil ve Şahinbey belediyelerinde çalışan 3 bin belediye işçisi, SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'ye çektikleri telgrafla SHP'li belediyeleri şikâyet ettiler. PTT önlerinde uzun kuyruklar oluşturan işçiler, telgraflarında, "Biz emekçi sosyaldemokratların açlığa terk edilmesine seyirci kalmayınız" dediler. Belediye-Iş Sendikası Gaziantep Şube Sekreteri Ubeydullah Koçer, 8 yılük belediye işçisinin halen 182 bin lira ucretle çalıştiğmı belirterek şunlan söyledi: "Bizi açlığa mahkûm eden belediye başkanlarını, genel başkanlarına şikâyet ediyoruz. Telgraf çekmekteki amacımız emeğe saygılı olduğunu savunan SHP'nin emeği hiçe saydıgmı kanıtlamaktır. SHP'nin tüzük ve programının emek ağırlıklı olduğunu herkes biliyor. Ancak SHP'h belediye başkanlanmn emekçiye verdiği haklar bu programla çelısiyorî' Kapatılan AP'nin 29. kuruluş yıldönümü nedeniyle yayınlanan DYP Başkanhk Divanı bildirisinde "DYP'nin AP'nin misyonunu, bütun canlıhğı ve kudreti ile gunumuzün şartlarına uygun olarak yürüttüğü" belirtildi. Mesajda, DYP'nin bir "demokrasi şöieni" olarak düzenlediği anma gününün, Merzifon'un Yeniçeltek kömür ocağındaki grizu faciasının 68 işçinin yaşamını yitirmesiyle ertelendıği kaydedildi. DYP Başkanhk Divanı'mn mesajında, milletin ilk kez 14 Mayıs 1950'de Demokrat Parti'nin iktidara gelmesıyle yalmzca yönetilmek için yaratılmış kişiler topluluğu olmaktan çıkıp, kendi kaderine el koyduğu ve bir vatandaşın topluluğu haline geldiği belirtildi. Mesajda AP'nin de, milletin, ikinci sınıf vatandaş sayılmayı reddederek karşı çıkmak ve oyu kendi iradesinin vesikası olarak kabul ettirraek uzere, İcendi bağnndan çıkarttığı siyasi örgutlenmenin adı olduğu ifade edildi. . SHP Grup Başkanvekili ve eski tçişleri Bakanı Hasan Fehmı Guneş, "12 Eylül'un teroru bitirmediğini, teröru sadece ertelediğini" söyledi. Prof. Dr. Muammer Aksoy'un öldürulmesinin de içiıtde yer aldığı son olaylan, "terör başlangıcı" olarak değerlendiren Guneş, klasik polisle terörün önlenemeyeceğini, teröre karşı ozel ıstihbarat, özel eğitim ve ozel donanımın gerekli olduğunu bildirdı. TBMM'de terör konusunda genel görüşme açılması için ortak önerge veren ve bu önergesi diğer partiler tarafından da benimsenen Güneş, son olaylarla ilgili soruları yanıtlarken bir polis, bir subay ve Aksoy'un, siyaset dışı veya özel nedenlerle ölduruldüklerine ilişkin ipucu bulunamadığına dikkat çekti. Guneş, suçu üstlenenlerin açıklamalarınm, olayların siyasal amaçlı olduğunu gösterdiğinı belirtti. Guneş, "Mevcut delillere göre konuşursak siyasal amaçlı olma özelliği ya da ihtimali ağır basmaktadır. Bir terör başlangıcıyia karşı karşıyayız" dedi. Vatandaşlıktan çıkma • ANKARA (ANKA) — Bakanlar Kurulu, 218 kişiye Türk vatandaşlığından çıkma izni verdi. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürurluğe giren karar, Içişleri Bakanlığ'nın yapılan başvurulan değerlendirerek Bakanlar Kurulu'na iletmesi uzerine ahndı. Türk Vatandaşlığı Yasası'na göre vatandaşlıktan çıkma izni verilenlerden 57'sini Mardin, 40'ıru da Istanbul nufusuna kayıtlı kisiler olusturuvor HABERLER DYP'DE 'YENtÇİZGr TAKriŞMASI 12 ŞUBAT 1990 'Kırk Haramiler'den Vitrin değişikliği'ne CİNDORLK — Ortaya attıgı 'partide yeni çizgi' görüşii tartışmalara neden oluyor. Iç Potitika Servisi — DYP'nin bu yıl eylül ayında yapacağı "büyük kongre" öncesı, parti yönetim kadrolarının "gençleştirilmesi" tartışmalan suniyor. Eiki Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk'un bu konuda ortaya attığt "partide yeni çizgi" görûşu, DYP Genel Merkezi tarafından "pek hoş" karşılanmazken, tabanda taraftar buluyor. DYP'de gundeme gelen "değişiklik" tartışmalan, 1987 29 Kasım seçimleri öncesinde, Süleyman Demirel'e genel başkanhğı devreden Hüsamettin Cindoruk'un, "MiUetvektö adayı beUrleme" çalışmaları dönemindeki çıkışıyla ilk kez kamuoyunda açıktan açığa tartışıldı. özellikle aday listesinde kendine yer bulamayan "gençler" o tarihlerde, parti yonetimını "kırk haramiier" diye niteleyerek listelerde yeni isimlere yer verilmemesini tepkiyle karşılamışlardı. Bundan sonra da Demirel ve Cindoruk arasında uzun süren bir "soğukhık" sürecı başlamıştı. Eylül ayı sonunda yapılacak olan "büyük kongre" ile ilgili seçim takvıminin başlayacağı bu günlerde, "imaj değişikliği" ya da partideki yönetim kadrolarının "gençleştirilmesi" tartışmalan yeniden yaygınlaşmaya başladı. Eskı Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk'un bir süre önce bu konuda açıktadığı DYP'nin "yeni çizgi" arayışı içinde olması gtreği ve "genel merkezde yeni bir yapüanma" sağlanması görüşleri, parti üst yönetimi tarafından "sıcak" karşılanmıyordu. Cindoruk'u yanıtlayan Genel tdare Kurulu Üyesi Ismet Sezgin de Cindoruk'un bazı görüşlerine katılırken "yönetim kadrolarının" değıştirılmesi ve bu yoldaki "yeni çizgi" ile ılgili göruşlerini Buyıik Kongre'de söylemesi gerektiğım belirtiyordu. Sezgin, ayrıca Cindoruk'un "Lidere karşı bir yarışa girmem bana yakışmaz. Ama yunn, bunu pekala, mesela bir Aydm Menderts yapabilir" sözlerini yadırgadığını ifade edıyordu. Cindoruk, Bedrettin Dalan'm kuracağı yeni partinin, DYP açısmdan "dezavantaj" olmaması için eylülde yapılacak "büyük kongre"nin mart ayına alınmasını da öneriyordu. Açıklamalannda, Doğu Bloku 'ndaki komünist partilerin, kadrolarındaki "65 yaşmdan yukart" üyeleri tasfiye ettiğine dikkat çeken Cindoruk, bunun genç kadrolarla sağlandığını örnek gösteriyordu. Buna karşıhk tsmet Sezgin de komünist rejtmlerle, demokrasileri birbirine karıştırmamak gerektiğini vurguluyor ve Türkiye'de politıkanın kendine özgü kuralları olduğunu dile getiriyordu. DYP'de "yeni çizgi" arayışı, patinin gerek genel merkez yöneticilerini, gerek tabanım bu tartışmanın içine çekiyordu. Parti vitrıninin yenilenmesı ya da yönetim kadrolarının "gençleştirilmesi", "yeni çizgi" ile "imaj değişikliği" biçiminde ortaya atılan göruşler son günlerde giderek yaygın bir tartışma ortamının doğmasına yol açıyordu. Parti kamuoyunun değişik kademelerinde tartışılan bu konularda, DYP'nin çeşitli yönetim birimlerinde görev alanların, halen bu görevı sılrdurenlerin göruşlerini yayımlamaya başlıyoruz. DYP Genel Sekreteri ve Genel tdare Kurulu üyesiErgenekon: Gençlerin önü açıkYönetici kadronun gençleşmesi konusunu değerlendiren Gökberk Ergenekon "Nüfus kâğıdına bakmak çok saçma bir iş olur." dedi. GÜNSELİ ÖNAL ANKARA — DYP Genel Sek- reteri ve Genel tdare Kurulu uye- sı Gökberk Ergenekon, yönetici kadronun gençleşmesi konusun- daki eleştirılen değerlendirırken, "Nufus kâğıdına bakmak çok saç- ma bir iş olur. Bizim uğraştıgımız kadroya kim katkıda bulunuyor- sa, bizim için en geçerli insan o" dedi. Parti örgütlerinde ve genel merkezde gençlerin önunde bir engel olmadığmı söyleyen Ergene- kon, "Bizde ber kafadan bir ses çıkmaz" diye konuştu. Genel Baş- kan Süleyman Demirel'in de "çekinilmeden" eleştirilebildiğini kaydeden Ergenekon. "Demirelci- yiz. Kendini liderimizden daha iyi gören arkadaşımız yok" dedi. Ergenekon, Genel Başkan Sıi- Irvman Demirel'in etrafındaki yö- netici kadronun gençleşmesi yö- nundeki eleştırilerle ilgili göruşle- rini, "Bunun gençiikle, yaşulıkla filan ilgisi yok. Kim ne kadar ne kadyoısa bu ise, bizim için en mu- teber, en degeıii adamlar onlar. Bizim ugraştığımız davaya kim katkıda bulunnyorsa, bizim için en geçerli insan o. Nufus kâğıdı- na. eskilige >eniliğe bakmak çok saçma bir iş olur" diye değerlen- dirdi. Ergenekon, "Gençlere parti içinde yeterince olanak veriliyor mu? Gençlerin önunde bir engel var mı sizce" sorusunu ise "Kati surette yok. Öyle bir şey olsaydı, teşkilatın yüzde 70'i genç olmazdı" dedi. Ergenekon, genel merkezdekı genç yönetici sayısının fazla olmamasına dikkat çekilme- si ve yönetim kadrolarının genç- lere açık olup olmadığının sorul- ması üzerine de "Her şey açık biz- de. Diğer partilerden farklı olarak, bizde ber kafadan bir ses çıkmaz. Merkez yönetimlerinde her türlü şey tartışılır. Ayda 7-8 defa top- lanb yapan bir genel merkeziz. Her turlu şeyirahatlıklakonuşa- bildigimiz için sonunda tek ses çı- kar. Eger bir kişinin bazı konular- da tereddutu kalırsa bir toplantı daha yapanz. Birkaç saat o göru- şiılür. Ya biz o arkadaşı ikna ede- riz. Ya o arkadaşımız bizi ikna eder. Kararlanmızı çognnlukla, enine boynna, en sonuna kadar tarbpuak alınz" biçiminde ko- nuştu. Ergenekon, Demirel'in büyük kongrede rakipsiz genel başkan adayı olmasının partiye dezavan- tajı olup olmadığma ilişkin soru- ya şu yanıtı verdi: "Dezavantaj diye bir şey gör- muyorum. Çunkü bütun yollar berkese açık. Demirdciyiz zaten. Partinin, kurulusunda, hatta siya- sete girerkenki sebebimiz bu. Bi- zim hareket noktamu bu. Belki o yuzden subjektif olabilirim, ama o kadar açık bir ortamdır ki her isteven, kim kendisini daha iyi gö- ruyorsa kalkar, 'Ben daha ıyi yaparun' der. Benim gordüğiim kadanyla kendini liderimizden daha iyi gören arkadaşımız yok. Olsaydı, bugüne kadar biz de bi- lirdik onu." Ergenekon, DYP'nin imaj deği- şikliğine gereksinimi olup olma- dığı, büyük kongre sonrasında ka- muoyuna nasıl bir imaj vermesi gerektiğine ilişkin soruyu da şöy- le yanıtladı: "Bugunkü imajımızdan bir za- rar görmedik bence. Çünkiı, bn- gunku stilimiz bizi başanya gotür- du. Kaybeden bir takım olsak, kaybeden bir parti olsak, belki de- ğişiklik olur. Ama daha iyi olmak için de surekli degişim var zaten. Liderin katıldıgı toplantılara ba- lun. Kamuoyu aslında neyi istiyor- sa, gunun icabı neyse, parti zaten ona göre şekilleniyor." İZMİR 'Örgüt doğal ayıklamayı yapar' İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) — DYP tzmir örgütunde de- lege seçımlenyle birlikte "gençleş- me, venikşme" tartışmalan da yo- ğunlaştı. Kendilerini "tabanda birlik grnbu" olarak adlandıran muhalıfler, "Delege seçimleri de- mokratik ve adaletli bir ortamda yapıldığı surecc gençleşme ve ye- nileşme kendiliğinden olacak" derken, il yöneticileri "Biz misyon partisiyiz, bu nedenle aramızda her yaştan kişilerin bulunması do- ğal. Aynca gençlik komitelerimiz de çalışıyor" dediler. DYP örgutünde tabanın yoğun baskısı uzenne tl Başkanı Sabit Osman Avcı, yönetim kuruluyla birlikte istifa etmiş, yerine Rasih Öztiirk başkanlığında yeni bir yö- netim kurulu atanmıştı. Yeni yö- netim de partide "kan degişimi, dinamizm" isteyenler tarafından yeterli bulunmadı. Kendilerini "tabanda birlik gnıba" olarak adlandıran grup- tan, eski Konak tlçe Başkanı İs- mail Ugural "İzmir örgütü bek- lentileri gerçekleştirmekten çok uzaktır. Yaş sorunu da var, oreut olarak yetersizlik de var. DYP İz- mir orgutunun yeterince mesaj ve- rememesi gençleri de in'yor" dedi. Delege seçimlennin sağlıkh yapıl- ması dunımunda örgütün "Dogal ayıklamayı" yapacağını ve "gençleşme" olacağjnı vurgulayan Uğural sözlerini şöyle sürdurdu: "Buyuk şehiıier çok onemli. MetropoDerde örgütlerin, kırsal kesim örgutlerine gore vitrini da- ha \uksek. metropol toplumun di- nanuklerini kavramış çok hareket- li yapıda olması gerektiği kanısan- dayım. Med>a meselesi çok onem- li. Şehirler metropolleştikçe med- yanın önemi artıyor. Sayın Demi- rel'in bu yönde çaba içinde oldu- ğunu göniyor ve kendisini takdir ediyorum. Gençleşme, yenileşme genelde kamuoyunun beklentisi ama fazla da abartmamak lâzım. DYP yepyeni bir parti degil. AP- den, DP'den gelen ınsanlar var, bunlan buruştunıp atamayız." tl yönetim kurulu üyelerinden Galip Halıcı ise DYP'nin misyon partisi olduğunu vurgulayarak "Bu nedenle yetkili organlarda her yaştan kişinin bulunması dogal. Gençlik komitelerimiz de çalışıyor" dedi. KTTAP/YAYIN Ko<£r> *ln KARACAN AÇIKOCRETİM TESTLERİBU TESTIER «RA. F1NBL VE BUTUNLEME SINAVLARINDAN 100 T i l l PUflf. ALDI 'tııilB ır 150 son. • AUMt •* I 1» MTU TH t D- 15C ur> D 1 SIMF 2 KlTAP ! 3 SMF 1 K1TAP 3 SIMF 2 KfTAP 'jn D* m 150 xr>. ~ » SMF 3 KfTAP Pn«B*m ı»wi Oeviet Biâçts. 5C i c ı 2 SMF t KfTAP »MnviSCnnı <K»ı« UHtt i » Stru .*tmt* < Ttf« 0* I 150 «n, n 2 SMF 2 KİTAP C * - ~ 4 SMF 2 KtTAP 4 SIMF 3 KITAP UUO <C*unma 15a IOT. • ***** * 3 * « S iC ü ISTEOtölNİZ KITA ADI SOYADI SiNIF - BOLÜM ADRES I ŞEKLINDE IŞARETLEVEREK BEUHTİNİZ 0dwıei isteme Adrm Necctıbey Cad.36/12 • 14 Kıt 6-7 Sıhhıye / ANKARA TH 231 03 31 • 231 44 51 NOT Her Kıtap 4 500 TL * f (KDV Dttd) enıclı MıMcfde Aynca 2 000 TL irt Posta Pu(u OonıtenlmeMv Olur mu böyle şey olur mu? Ateşin içinde bağdaş kurmuş insanlar olur mu?" DÜRTLERİN GECESİ Fevzi YETKİN - Mehmet TANBOĞA "Yoksa bu bir kâbus mu? Dürtün beni arka- daşlar, dürtün. Yoksa uykuda mıyım? Bir karaba- san mı bastı beni? Ne olur kurtarın beni bu kâbustan, yardım edin, fenalaşıyorum. Suyu dökenler durdular. Ateşin içinden gelen seslere kulak verdıler. Ateşin sesı hafif ve netti. Konuşma berrak ve umut saçıyordu: Su dökmeyin... ateşi yakın... ateşi..." YURT Necatibey Cad. 25/9 Sıhhıye-ANKARA BAYIR YAYINLARI SOSYALİST VE KAPİTAÜST ÜLKELERDEN GEZI İZLENİMLERİ Işçı Arıstokrasısının otuşumu ve ybnetım bıçımlerı Fıyatı 7000 TL Dr. YAHYA KANBOLAT POLİTİKACININ KÖKENİ Sıyasa adamının oluşumu ve nıtelığı Fıyatı 4000 TL Dr. YAHYA KANBOLAT Dağıtım llhan llhan Kıtabevı Bayındır Sk 23/6 )tenışehır-Ankara PARTİIİLER NE DİYOR? 'Demirel en iyisini yapmıştır' Azer G«aald (DYP Gıresun tl Yönetim Kurulu üyesi) — Genç- leştirme ıstemini çok olumlu bu- Iuyoruz. Bu bir özlemdir. Bu be- yan DYP tabanında buyuk bir yankı uyandırmıştır. Bu özJerni Sayın Cindoruk dile getirmiştir. Parti yetkili organlarının bu sese kulak verdiklerini umuyoruz. Biz bu konuda tarafsızız. Sayın Demi- rel'in genel başkanlığında, yöne- tunin çok büyük oranda değişme- sini îstiyoruz. Sayın Cındoruk'un da bu tablo ıçensinde Genel Baş- kan Demirel'in yanında olmasını istiyoruz. Ibrahfaa Anamy (DYPNiğ- de tl Başkanı) — DYP'de kadro- larda gençleştirmeye gitmek, yeni değil, eskilere dayanır. Zaten genç- leşme partide kendiliğinden var. Türkiye genelinde baktığımız za- man il yöneticilerinin üçte ikisi genç incanlardan olusmuştur. Ay- nca daha gerilere gıdersek Sayın Süleyman Demirel AP Genel Baş- kanı ve başbakan olduğunda çok gençti. .\evzat Erean (DYPAdapa- zan tl Başkanı) — DYP'nin zaten genç ve dinamik bir kadroya sa- hip olduğu açıktır. Partideki ya- pılanmalar ve takıp edilecek po- litikalar kongrelerde belirlenir. Son günlerde ortaya çıkarılan gençleşme ve vitrin yenileme ko- nusunda düşüncemiz şu: Hukuk devletınde ve demokratik kurulaş- larda ırk, cins, mezhep ayrımı gi- bi yaş ayrımı yapılması da mah- zurludur. Parti yönetıminın, kad- roların gençleştirilmesi konusu- nun gündeme getirilmesi maksat- hdır. Bu konuda bir çalısması ola- nın kendini il ve ilçe kongreleriy- le 29 eylülde yapılacak genel ku- rulda göstermesi gerekir. Genel merkez yönetimini oluşturan kad- rolann zaten genç ve dinamik bir yapısı vardır. Önemli olan yaş ola- rak gençlik değil, fıkren genç ol- maktır. Partimizin eğer yeni bir vıtrine ihtiyacı varsa bu yeni vit- rin eylülde yapılacak kongreyle belirlenecektir. thsan Erd*g«H (DYP Kas- tamonu tl Sekreteri) — Gençleî- tirmede fayda var. Vitrinde ve imaj değişikliğinde genel başkanın tecrübelerinden faydalanmamız gerekir. Politika çok büyük bir tecrübe işidir. Gençleştirirken or- ta yaşhlarla yaşlılan bir kenara at- mak mumkun değildir. Gençlerin yetişirken bu deneyimli politika- cılardan yararlanmaları mutlaka gerekecektir. Eskilerin faydalı ola- cakları düşünülmelidir. Genel merkezdeki yönetim değişikliğınin genel başkanımıza bırakılmasının faydalı olacağı düşüncesindeyim. H m a Kılıç (DYP Ordu Merkez tlçe Başkanı) — DYP'nin eskiden beri gençliğe önem verme- diği açık seçik ortada. Şu anda genç kadroya ihtiyacımız var. Gö- nul istiyor fakat hemen olması mümkün değil. Yüzde 40 ya da yarı yanya düşünulebilir. Aym ki- şilerin aynı kadrolarda ben de va- nm demeleri yanlıştır. Fikirlerine saygılıVLZ ama değişmelen gerekir. Genel merkez yönetimi değişme- li, aynı kalmamah, vatandaşın de- ğişik simaları görmesi sağlanma- hdır. Hnlasi S r a a e ı (DYPErzu- rum tl Başkanı) — Sayın Demi- rel bu konularda en iyisini yapmış- lardır ve yapmakıadırlar. Bunun için bir şey söyleyemeyeceğira. StRECEK Uluslararası Af Örgütü 'nün Türkiye değerlendirmesi 6 Ipe götüren adaletsizlik9 FATİH M. YILMAZ "Bunlan asmayıp da besleye- lim mi? Hapishanelerde ömür bo- yu bakalım mı? Siz, boyle bir şe- yi kabul edebilir misiniz?" Bu sözler, Uluslararası Af Örgütu'- nün şubat bulteninde, Türkiye ile ilgili bir yazının başında yer alıyor. Yaşamını şimdi sade bir vatan- daş olarak Marmaris'te surdüren eski Cumhurbaşkanı Kenan Ev- ren'in, 1984 yılında söylediği bu sözlerden sonra, yazıda yine Ev- ren'ın, ekim 1988'de "Ben ölıim cezasına karşıyım. Bu konuyu Tıirkiye'ye dönunce Başbakan Özal'la goruşeceğim" şekhnde Berlin'de yaptığı açıklama da ammsatüıyor. Uluslararası Af ör- gütü, hiçbir yorum yapmadan verdiğı bu anımsatmalan, sayfa- nın ortasına yerleştirdiği Adnan Menderes'in darağacındaki fotoğ- rafı ile "süslemeyi" de ihmal etmiyor. Tum dünyada insan hakları ih- lallerine ilişkin çahşmaları ile ta- nınan Uluslararası Af öfgütü, her ay yayımladığı 8 sayfalık bulten- le dunyadan çeşitli haberler veri- lor. Bıiltenin bu ayki sayısında ilgi çeken durum, Turkiye'ye, idam cezalanyla ilgili olarak tam 4 say- fa ayrılmış olması. Geri kalan 4 sayfanın IS ülkeye verildiği duşu- nüldüğünde, orgütun Türkiye'ye verdiği "önem" açıkça farke- diliyor. "Darağacına götüren adaletsizlik" ve "tşkence ile alı- nan ifadelerle mahkûmiyet" ana başlıklarında hazırlanan yazıda, Uluslararası Af örgutu, daha sonra Türkiye'de idamlann geniş bir kullanım aJanına sahip oldu- ğunu, 1923-1984 yılları arasında 14'ü kadın olmak uzere en az 415 kişinin idam edildiğini belirtiyor. Türkiye'de idamların, özellik- le "askeri darbeler"den sonra yo- ğun olarak kullanıldığını kayde- den söz konusu yazı, 12 Eylül 1980 ile son infazların yapıldığı 1984 yıllan arasında çeşitli suçlar- dan 50 kişinin idam edildiğini bil- diriyor. Yazı, Turkiye'nin 1980'li yıllarda idam cezasını uygulayan tek Avnıpa Konseyi üyesi olduğu- nu da vurguluyor. TBMM'de onay bekleyen top- lam 249 kesinleşmiş idam dosya- sımn bulunduğu kaydedilen Af Örgütü yazısında, bu idamlann, "b*r an için" uygulanabilecegı beliıtiliyor. Uluslararası Af Örgütü, Türki- ye'de SHP, barolar, tabip odala- rı ve insan hakları derneklerinin idam cezası uygulamasına karşı çeşitli kampanyalar başlattıklannı da behrttiğî yazısında, ANAP hü- kümetinin, 1989 yılı sonlannda idam cezası gerektiren bazı suçlar- da indirime gittiğini de arum- satıyor. Türkiye'de "1980 yılında baş- layıp hâlâ suren davalar oldu- gu","işkence altında alınan bir- çok ifadenin mabkemelerde ddil olarak kullamldığı", "sıkıyöneti- min kaldırılmasına karşın, aske- ri mahkemelerin işlevlerinin sürdüğü" saptamalannın yapıldı- ğı Uluslararası Af Örgütü'nün Turkıye ile ilgili sayfalannda, ya- pılan işkenceler ve ışkence biçim- leri de geniş olarak söz konusu ediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle