04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 12 ŞUBAT1990 Dinin Siyasallaşması... Devletın, ozelhkle eğıtım alanında yasalar yolu ile laıklığe aykırı olarak getirmiş olduğu butun kurumlar kaldınlmadıkça, devletin bütun siyasal akımlara bakış açısı eşitlenmedikçe, en azından laikliğe karşı caydırıcılık etkisi oldugu tartışmasız olan 163. maddenin kaldırılması duşunulemez. Prof. Dr. AYSEL ÇELİKEL /. Ü. HukukFakülîesi Öğ. Üyesi "Yazmu ı>m fıkirten ve meslegi pıylaşmaktan onor duydugmnrahmetliMıummer Aksoy'un ınısına sny gı ıle saBByonım" Turkıye'nın demokratıkleşmesının Turk Ceza Ka- nunu'nun 141 , 142 ve 163 maddelermın kaldırıl- ması ve değıştırılmesı ıle sağlanacağı, son gunler de kamuoyunun gündemıne getınlmış bulunuyor özellıkle ıktıdar kanadının bu çalışması, ana mu- halefet partısınce de desteklenıyoı Siyasal ıktıda- nn kendı yararına yaratmak ıstedığı kamuoyu, si- yasal duşunce ve örgütlenmelenn özgürce yapılma- smı yıllardan ben savunmuş olan çevreyı de mutlu etmış görunuyor Aslında demokratıkleşmenın, bu- tün sıstemın anayasa ve butün yasalann teker te- ker ele alınarak özgurleştırılmesı halınde bır anlam taşıdığı da bılınen bır gerçek Ceza yasalannda, der- nekler, toplantı ve gosterı yürüyüşlerı, hâkımler, >ıiksek öğretım ve sıyası paraler kanunlannda vd demokratıklesmeyı engelleyen hükümlenn bır pa ket halınde duzenlenmesı gerekırken, Ceza Yasası' ndakı Uç madde ıle uğrasılmasının ozel bır anlanu olmalı Bilimsel yolla... Tılrk kamuoyu, ıızun suredır konusulan bu mad delerın hangı konuları ceza yaptırımına bağladığı- nı anlamış değıl Adalet Bakanı Sayın Sungurlu' nun, bu maddelerın bılım adamları, dernekler, mes lek kuruluşlan TRT yolu ıle tartışılması vönünde kı önerısı yenne getınlmeye çalışılıyor Kamuoyu nun öteden ben ılgılenmedığı bu maddeler konu sunda, toplumun bılınçlenmesı ve görüşünun net- leşmesı ıçın bu kısa surerun yeterlı olmadığını be- lırtmek gerekır Bır yasanın değıştınlmesı ıçın ko- nunun bilimsel ve mesieksel kuruluşlarda ve ılgısı olan herkesın katkısı ıle bırkaç yıl tartışılarak ol gunlaştırılması gerekır Ayııca unıversıtelerden ve hukuk fakultelerınden resmen göniş alınması da unutulmaması gereken bır nokta Acaba bu mad- delerın kaldırılmasının doğuracağı toplumsal ve sı yasal sonuçlar bilimsel yolla ortaya çıkanldı mı' Bı- lım kummlannın yapacağı ıncelemeler ve varacağı sonuçlar, yapüacak değışıklıklenn hukuksal, psı- kolojık, sosvolojık ve siyasal gereklennı ve sonuç larını da ortaya koyacaktır 141 madde ıle ceza yaptırımına bağlanmış olan eylemler söyle özetlenebılır Bır sosyal sınıfın, ba$- ka sosyal sınıflar uzennde tahakkümu ya da sos- yal sınıfların ortadan kaldırılması ya da yürurlttk- tekı ekonomık ya da sosyal temel düzenlerden her hangı bırını devırmek amacı ıle örgüt kurmak - devletın siyasal ve hukuksal duzenlerını topyekûn yok etmek amacı ıle örgüt kurmak- cumhunyetçı- lığe aykırı olan ya da demokrası ılkelenne a>kın olarak devletın tek bır fert ya da zümre tarafmdan ıdare edılmesını hedef alan örgüt kurmak kamu haklarını ırk düşüncesı ıle kaldırmayı hedef alan örgut kurmak >asaklanmıştır 142 madde ıse aynı eylemlerın propagandasını yapmayı yasaklamıştır Gönılduğü gıbı ılgılı maddeler sınıf egemenlığıne, vanı belh bır sımfm toplumun bütününe egemen olmasına yol açacak demokrası ılkelenne aykırı olarak devletın totalıter bıçımde ıdaresım, anarşız mı ve ırkçılığı hedef alan örgutlenn kurulmasını ve propagandasını yasaklamıştır TCK 163 maddesı ıse yukanda açıkladığımız ve örgütlenme ve propagandası yasaklanmış olan si- yasal akımlardan bır bakıma farklı bır konuyu dü- zenlemıştır Madde özetle Laikliğe aykırı olarak devletın sosyal va da ekonomık va da sıvası ya da hakuksal temel duzeninı dını esas ve amaçlara uy- durmak amacı ıle orgutlenmetı -bu amaçla propa- gandayı -dıni va da dın duygulannı >-a da dınce kut- sal savılan şeylen alet ederek sıyaset vapmak ya da sıyası çıkar sagUmayı- dını ya da dını duygulara ya da dınce kulsal savılan şe>leri ya da dın kıtaplannı alet ederek kışısel nufnz sağJamayı yasaklamıstır. Islam dınının yalnız bır ınanç ve ıbadet sıstemı olmavıp aynı zamanda tüm yaşamı, tüm toplumu ve sıyasetı düzenledığı kabul edılmektedır Islamın ınanç ve ıbadet kuraJlannın dışında kaJan ve dev- letın toplumsal, ekonomık, siyasal ve hukuksal du- zenının yenne dın kurallarının getınlmesıru amaç- layan tslamı akım da siyasal akım olarak kabul edıl- mektedır Devletın konınması amacıyla >asak ge- tınlmıs olan bütün siyasal akımlarla bırlıkte tsla- mı siyasal akımın da özgür olması rr.antıklı gözük mektedır Ancak butün siyasal akımlann örgütlen me ve propagandalanndakı engeller kaldırılırken önemle üzerınde durulması gereken konu, devletın bütün akımlara bakış açısının geçmışte ve gelecek te, yasalar ve ıdan uyguJamalar bakırrundan eşıt ol masıdır İslami siyasal akımlarla obiır siyasal akımlann farldan lslamı siyasal akımlar ekonomık, toplumsal ve siyasal düşünceler ıçeren öbür siyasal akımlara gö- re çok önemlı bır özellık göstenr îslamıyet aym za manda bır dın ve ıbadet sıstemı olduğu ıçın eleştı- nlemeyen, tartışılamayan, olduğu gıbı kabul edıl mesı gereken bır sıstemı ıfade eder Buna karşılık öbür siyasal ıdeolojılenn eleştınlmesı, tartışılma sı, çelışkılennın ve mantığa aykırı olan hususlan- nın ortaya çıkarılması doğaldır Sıyasal gösten ru teüğınde ve kamu düzenını bozan evlemler açısın- dan da böyledır Bu tür eylemler dın özgurlüğü kav ramına sığınırken, öbür eylemler ıçın kolluk kuv- vetı haklı olarak müdahale edebılmektedır Nıtekım >okak ortasında Kuran'dan ayetler okuyarak ya da toplu namaz kılınarak siyasal gösten yapılsa, bu ey- lemlenn engellenmesı kamu vıcdanım rahatsız ede- cegı halde, öbür siyasal eylemler farklı bır ışleme tabı tutuJurlar Bu farklı yaklasunJar sıyasetçıler ca- rafından dınıru ıcra edenler ıle devletı yıkmaya ça- kşanlar ayrımı ıle de gerekçelendmlmışlerdır Pro paganda açısından da aynı sonuca \armak müm- kündur Şerıat propagandası, dın eğıtımı yolu ıle Müslüman halkın dınını öğrenmesı gerekçesı ıle çok kolay ve esasen yapılan bır ışlem olduğu halde, obur siyasal akımlar ıçın aynı şeyı söylemek söz konusu değıldır O halde öbür siyasal düşüncelerle şerıatçı düşünceyı aynı kefede görmek doğru olmaz Devletın konınması amaayla behrlı siyasal akım- lann propaganda ve örgütlenmelerıne konulmus olan yasaklar kaldırılırken, dınsel akımlarla ötekı düşünce akımlannın bırlıkte ele alınması hatalıdır Yıllardır devlet laık olmayan bır eğıtım ve öğretı- mın destekleyıasıyken, ortaöğnetım kurumlanndan daha fazla sayıda Kuran kursu, serıat öğretımı ya- parken, ılk ve ortaöğretım kurumlarında dın dersı zorunlu ders halıne getınlmışken, ımam hatıp lıse- lerınde okuyan öğrencıler bır çığ gıbı buyürken, ıla- hıvat fakultelerı öğretmen okulu nıtelığme dönuş- turulmüşken, memurlann dın eğıtımınden geçme- lerı ıçm yasa tasarısı TBMM'nın gündemme getı rılmışken, bütün sıyası akımlann propaganda ve ör- gütlenme özgürlüğunün aym şekılde serbest bıra kılması savunulamaz. Hareket noktasında eşitlıgin bulunmadığı bır ozguriok, demokrabkJeşrae degil, tersme tek yanlı olarak, valnız bır akımın egemen- hğı ve baskısını dofuracak bır hareket olacakûr De- mokratıkJeşme, butun sıvasal duşunce akımlannın vasalar ve ıdan uyguiamalar bakımından sıfır nok- tasında yanşa başladıklan >e devletın tarafsız kal- dığı bir sistem içınde olrnahdır. Toplum bır yandan devletçe, ote vandan tankatlann IgıkJiğe aykın ca- .ışmaian ıle tek bır yonde vonlendınlırken. obur si- yasal akımlann ozgurinkten yararlanmalanna kor- kanm vakıt kalmayacakbr. Batı'da dınsel olsun, si- yasal olsun bütün akımlann özgür olduğu düşün- cesıne de Batı'da devletın laıklığm gereğı olarak bu tür eylemler içınde olmadığını hatırlatmak ıstenm Sonuç Turkıye'nın demokratıkleşmesı, yalmz butun si- yasal akımlann özgür olması ıle değü, aynı zamanda bütün yasal engellerın kaldırılması ve ıdan uygu- lamalann da aym yönde olması ıle sağlanabılır Devletın, özellıkle eğıtım alanında yasalar yolu ıle laıklığe aykın olarak getırrmş olduğu bütün kurum- lar kaldınlmadıkça, devletın bütün siyasal akımla- ra bakış açısı eşitlenmedikçe, en azından laıklığe karşı caydırıcılık etkısı olduğu tartışmasız olan 163 maddenin kaldırılması duşunulemez Sıyasal tslamı akımlann partılesme, dernekleş- me ve propagandasının özgur olmasının temel ko- şulu, ımam hatıp lıselenmn unıversıteye aday ye- tıştıren kurumlar konumundan çıkarılması, ılk ve ortaöğretım kurumlannda zorunlu dın dersının kal- dınlması, ılahıyat fakültelenmn öğretmen yetıştı- ren kurumlar olmaktan çıkanlmasıdır Tarıkatlar ve özel kışılerce açılmış olan yatılı-yatısız dın okul- ları ıle Kuran kurslanmn laıklık açısından - anayasanın 24 maddesıne uygun olarak denetien- mesının de devletın görevı olduğunun unutulmama- sı gerekır Bu koşullar, yasama ve yürütme orga- nınca yenne getınlmedıkçe 163 maddenin kaldınl- masına karşı çıkmak demokrasıye ve demokrat ol- maya engd değüdır Yazımı, Del 'Vecchıo'nun şu söz- len ıle bıtırmek ıstıyorum "Doğtm gertfi sonsuz dencedt yetenekh olan ınsan ruh ve beynı var oldukça, gerüeme ve Irnca hıçbir zaman galtp gele- mtytcektir' EVET/HAYIR OKIAYAKBAL Ecevlfi Tııtmak, Tutmamak... ' Sızı bır yazın adamı olarak nasıl çok sevıyorsam Ecevıt'ı de bır polıtıkacı olarak her şeyın üstunde göruyorum Nasıl olur da bunca ozgun ve uretken bır kışılık bır koşeye ıtılebılır şaşıyorum buna Uludağ Unıversıtesı nden E Efeoğlu mektubunda böyle dıyor 'Benım tum belırgınlığıyle görebıldığım gerçek şu Turkıye^ nın kurumlarının onemlı bır bolumü son on yıl boyunca ışgal al- tında tutulmustur daha da tutulmaktadır Işgal altında tutulan kurumlardan bırı tumden parlamento ıse otekı de ana muhale fet kurumudur Oralarda gerçekten bulunmas gereken kışıler örgutler değıl, gaspçılar var Ve sız ınanılmaz bır bıçımde bu çarpıklığı desteklıyorsunuz ' Bulent Ecevıt sıyasa sahnemızde bugun de olay olmayı sür- duruyor Tek başına bır de sayın eşıyle bırlıkte Soruşturma- lar araştırmalar Ecevıt ın kamuoyunda saygınlık ve guven taşı- dığını gosterıyor Sosyal demokrat tabanda Ecevıt sevılen, sayı- lan bır kışıdır SHP içınde bıle yakın gunlere dek Ecev'ıt'ı ağır sözlerle elestırenlere karşı tepkı gösterenler vardı Bugün de Ece- vıt sevgısı Turkıye seçmenının en az yuzde onunda yaşıyor Ya- pılacak ılk genel seçımde DSP, daha doğrusu Bulent Ecevıt, azımsanmayacak bır etkınlık gosterecektır Ben Bulent Ecevıt'ı 1960 oncesınden tanıyan değerlennı an- layan bır kışıyım Daha kolej oğrencılığı sıralarında yurtdışındakı gorevlerı yıllarında Ulus Gazetesı'nde koşe yazarlığı yaptığı gunlerde 28 Nısan dan 27 Mayıs a uzanan zaman parçasında, mılletvekıllığı Bakanlığı CHP lıderlığı, en sonra da Başbakanlı- ğı donemınde Ecevıt'ı polıtıka dunyamızda umut veren guven uyandıran bır aydın kışı olarak sevmış saymış yazılarımla sü- reklı desteklemışımdır Koleksıyonlar buna tanık Sayın Rahşan Ecevıt le Vatan Gazetesı'ndekı bırkaç aylık oda arkadaşlığımı- zın anıları da belleğımdedır Donelım Bursadan mektup gönderen Efeoğlu'nun yazdıkla- rına $oyle dıyor "Bugun ulkemızde sızın düşle gerçek ıkılemıyle çızdığınız du- ruma benzer görunumler durmamacasına bırbırını ızlıyor Duş nedır gerçek nedır nasıl bır turlu ayırdına varamıyorsak, büyük ve kuçuğu haklı ve haksızı, guçlü ıle guçsuzu de bırbırıne ka- nştırıyor onları seçemıyoruz Buyuk görunen ANAP aslında nasıl bır hıç ıse ana muhalefetmış gıbı gorunen SHP de yapay bır oluşum hatları kahnca çızılmış kocaman bır boşluktur Bu ne- denlerden öturu ben bır gun eşyanın doğasına uygun olarak gerçek guçlu ve haklının yapay oluşumları alt edeceğıne ınanı- yor ve DSP nın Cumhurıyet Gazetesı engelını de aşarak hak ettığı yere ulaşacağına kaçınılmaz bır gelışım gozuyle bakıyo- rum Efeoğolu, ıçtenlıklı bır kışı betlı kı 1 Ecevıt ı sevıyor onun Cumhurıyet yazarlarınca zaman zaman eleştınlmesını ıçıne sın- dıremıyor Yenılgılerının nedenını de bızde arıyor' Cumhurıyet' Ecevıt ı ve partısını tek umut olarak gorse sorun kalmayacak 1 Oysa gerçek oyle mı'' SHP'yı tutmak desteklemek konusuna gelmce Bızler sosyal demokratların butunleşmesını ıstedık, böy- le bır davranışın yararlı olacağına ınandık Ecevıt'ın SHP ye karşı DSP yı olusturmasını sosyal demokratların bırlığını bozmasını eleştırdık Er geç böyle bır oluşumun gerçekleşeceğıne umut bağladık Boyle bır şey olmadığı gıbı SHP içınde de bolunme- ler baş gosterdı Nedense solda her zaman şu ya da bu neden- le parçalanma oluyor Sımdı SHP DSPden başka yenı sosyal demokrat partı oluşturulmakta' Bız ne kadar bırleşın, bır araya gelın dersek dıyelım 'böl, parçala yonet formülu süreklı ışle- tılıyor1 Bursalı okuruma bır soru Sayın Ecevıt'ın bütun genel sekre- terlerı hatta kendı atadığı genel başkan Karababa neden DSP - den koptular kopuyorlar Sayın Ecevıtler ın yanında neden CHP'h eskı bakanlardan bırı bıle yok'' Neden DSP yalnızca Ece- vıtler partısı olmaktan kendını kurtaramıyor'' Bu soruların yanıtını DSP nın eskı Genel Başkan Yardımcısı Haluk Ozdalga'nın 24 ocaktakı şu açıklamasında buluyoruz DSP ust yonetımının sosyal demokrasıyle bağdaşmayan tu- tumlarını ıçıme sındıremedığım ıçın genel başkan yardımcılığın- dan aynldım Bu konudakı duşuncelerımı belkı yararlı olur dıye Sayın Rahşan Ecevıt ve eşıne defalarca somut ornekler vere- rek anlattım Etkısı olmadığını gorunce yonetımdekı gorevlerımı bıraktım DSP ust yonetımının tepeden ınmesı aşırı merkezı- yetçı tabanı yalnızca konuşmalarda kullanılacak bır propagan- da malzemesı olarak gören anlayışını kabul edemeyıp ayrılan ve o yaklaşımı eleştırmek yûreklılığını gosterdığı ıçın uzaklaştı- rılan pek çok partılı vardır Şımdı bu ınsanların halkın sozunun geçtığı bır orgutlenmeye karşı olduklan ıçın ayrıldıklarını one sur mek yalnızca aşırı bır çarpıtma değıl aynı zamanda o ınsanla- ra ınsafsızca yapılan bır haksızlıktır Gerçek bunun tam tersıdır DSP ust yonetımınde yaşananlar bır buyuk Rus yazarının o gu- zel sozlerını doğrular gıbıdır Insanları yalnızca soyut bır sev- gıyle sevenlerden daıma çekınmek gerekır' Ozdalga açıklamasında yenı kurulanlar harıç 67 ılın ancak 39 unda kongre yapıldığını bu 39 ılde ışbasına gelen yonetım lerden 34 unun genel merkezce gorevden alındığını bazı ıller- de genel merkezın atadığı ıl yonetımlerının bıle defalarca gorev- den uzaklaştırıldığını bıldırıyor Sozlerını şöyle bıtırıyor Gorevden al nmanın başlıca nedenı ınsanların mutlak ıtaatı kabul etmemelendır Efeoğlu Bulent Ecevıt e yonelık eleştırılerımızın nedenlerını eskı Genel Başkan Yardımcısı Ozdalga nın sözlerınden çıkara- bılır sanıyorum Tıp Eğidnıinde BelirsizlJk Pratısyeni, uzmanı aynı başlık altında toplayıp hekim sayısı yeterli - yetersız tartışması yapılamaz. Bugun esas açık, bazı uzmanlık dallarındadır ve gelişmelere göre bu dengesizlik gelecekte daha da belırgin olacaktır. Prof. Dr. UĞUR DERMAN Türk TıpAkd.G Sekreteri tkıncı Dünya Savası'nın bıtımınden bu ya- na tekmk bılgılenn patlarcasına çoğalması, tıp dalı bılgı ve uvgulama alanına da yansımış tır Sekız yıl içınde bılgı bınkımının ıkıye kat- landıgı behrtılmektedır ve bu ıvme aynı hızla devam etmektedır Tıp arastırmaları, yayınla- rı savısı, bır yandan da ılaç sayısı aynı ölçüde çoğalmaktadır Bugun artık tek bır kışının bu bılgı bınkımmı özümsemesı ve uygulayabılme- sı olanaksızdır Bu gerçek karşısında dünya- da ve ulkemızde her derde deva lokman he- kımlığın yennı başlangıçta 4 ana daJda uzman- lar, sonra da yan ve ust dalların uzmanlan al- mıştır Doğai olarak toplumun ıstemı de uz- r^yniıja yöDeknij ve yoğunlaşmıştıı fip eğıtımıne eklenen basamak Bu konu- nun değerlendınlmesınde sağlık hızmetlen ba- şarılı sayılan ülkelerdekı durumu mcelemek, bazı noktalann aydmlanmasını sağlayacaktır Bu ülkelerde bılgı yukü artışı karşısında tıp fakultesmdekı surerun, özellıkle uygulama açı- sından yetersız kaldığı kabul edılmıştır Bu ne- denle hekımlenn uzmanlık yapmadan, bır ku rum dışında hasta bakıp reçete yazma hakkı kaldırılmıştır (Hollanda, Almanya gıbı) Uz- manlaşma zorunluluğu getınlmış, bır anlam- da tıp eğıtımıne bır basamak eklenmıştır Yetkılı organlar arasında düşun bırlığı yok Türkıyemızde tıp uzmanları ıçın gereklı sayı sal planlama yapılamamıştır Bu durumda dengelı dağılımdan ıse hıç söz edılemez Bu sayısal belırsızlık yanında artık 6 yıllık fakül- te eğıtımıne sığması olanaksız bılgı yükunun, hangı dönemde, hangı ağırlıkta ve kaç kışıye aktarılması sorunu da suregelmektedır Tıp- takı mezunıyet öncesı \e sonrası eğıtımın ge rek sayısal gerck ıçerık ve gerekse değerlendır- me konusunda, yetkılı kuruluşlar arasında fi- kır bırlığı yoktur Hatta bırçok konuda bu ku- rumlar bırbırınden tam zıt fikırlen savunmak- tadırlar (örneğın Turkıye'de hekım sayısı az mıdır, çok mudur 1 Ülkede pratısyene mı, uz mana mı gereksınım vardır 7 gıbı) Üzülerek kabul etmek gerekır kı bu konular içınde, öğ rencı öğretım uyesı bakanlık ve toplumun tek uyum içınde olduklan nokta, fakulteyı yenı bıtıren genç hekımın, ıstenen hızmetı verecek becenden yoksun oluşudur Daha da kötüsü bu yetersızhk gün geçtıkçe artmaktadır Sağlık hızmetı gelışmış ülke toplumlarında da ıstem, uzman yönünde olduğu ıçın uzman- lasma oranı hızla artmaktadır Bızde ıse tam tersı olmuş, son ıkı yılda mezun sayısı ıkı ka- tına çıkarken, uzmanlık kadrolan yennde say mıştır Eskı yıllann bırıkımı de eklenınce uz manlığa ıstekiılenn ancak onda bırı bu hakkı kazanır duruma gelmıştır Bu yoğun başvuru karşısında, hakça bır çözara ıçın merkezı bır sınav düşünülmüş ve alelacele TUS (tıpta uz- manlık sınavı) başlatılmıştır Bu sınav tama- men teorık ve 'çoktan seçmelı' bır sınavdır. Yalnız bu gerçek bıle, becerı ve uygulamanın temel öğe olduğu tıp mesleğınde bu tür bır sı na\ ın ne denlı sakat bır değerlendırme getıre- ceğının kanıtıdır Bu sınavı başarmak, öğren cının tek amacı halıne gelmıştır Kaldı kı tıp öğrencısının geleceğının böyle bır kuramsal (teorık) sınava bağlanması, büyuk bır bölu mu uygulama olan tıp eğıtımının çökmesıne de neden olmuştur Unıversıteye gırış sınav- lan nasıl öğrenayı klasık lıse eğıtımıne karşı ılgısız duruma getırmışse, aynı olay tıp fakul- telennde yaşanmaya başlanmıştır Hekım ada- yı hasta ıle ılgılenıp, nöbetlerde bazı becerıle- rı kazanacağına, son 2 yılını, teksırler ve da- ha önce çıkan soru örneklerı arasından yanıt- lan ezberlemeye çalışmakla geçırmektedır Bu sınav nedemyle öğrena, hekımüğı kıtaptan öj- renmeye zorlanmıştır Sonucta, geleceğı bu sı nava ve komputerın vereceğı nota bağlanan •öğrencının, öğretım uyesı ıle usta çırak ılış kısı ve dıyaloğu da busbııtun kalkmıştır TUS sorularını seçen komısyonunu uyelerı nın belh bır fakultenın öğretım uyelerın den oluşmasırun, kolaylık olsun dıye sorula nn bırçogunun ABD sına\ soruiarından ter cume edılmesının dü bılenlere sağladığı avan tajın geurdığı haksızlıklar da, ışın tuzu bıbe rıdır Bu sınav nedemyle bazı fakultelerın me- zunlarından hıçbırının uzmanlığa gıremeyışı nın doğurduğu bır çeşıt fırsat eşıtsızlığı de tar tışılması gereken bır konudur 3 yılını dolduran bu sınav hakkında tıp fakültelenmn yönetıcılerının çoğunluğu ne düşünmektedır'' Bu konu kamuoyu önünde tartışılmamıştır Çozum Toplumun ıstemı, ulkemızın altyapı ve nü- fus dağılımı da dıkkate alınarak, ana dal ve yan dal uzmanlık sayısal gereksınımı en kısa zamanda saptanmalıdır Bu basamakıann ge- rektırdıgı eğıtımın suresı ve ıçenğı ve hangı ku rumların bu eğıtım verebıleceğı yenıden dü- zenlenmelıdır Pratısyeni, uzmanı aym başlık altında toplayıp hekım sayısı yeterlı - yetersız tartışması yapılamaz Bugün esas açık, bazı uzmanlık dallarındadır ve gelişmelere göre bu dengesizlik gelecekte daha da belırgin olacak tır Bu nedenle uzmanlık oğrencılığı kadrola rı hemen arttmimalıdır Bu değışıklık para- sal bır yük de getırmez, çıinkü uzmanlık hak- kını kazanamayan her yenı mezun, zaten zo- runlu hızmette çahştırılmaktadır (Aynca ye- nı mezunların zorunlu hızmetırun, uygulama da, ulke sağlık hızmetjne bır katkısı olmadı- ğı, Tuzmet sağlamaktan çok bır ceza çelcme iş- levı tasıdığı da ortaya çıkmıştır) Tumden kurama dayalı TUS'tan ülke çapında bır standard ölçme ışlevı beklenıyorsa, bu sı- nav, eğıtımın kuramsal bılgı ağırlıklı bölümü- nun sonuna (orneğm 4 yıl sonuna) kaydınl- malıdır Bu sınavın hazırlamşında tüm fakül- telenn katkısımn sağlanması elzemdır Uzman öğrencılığe secım ıse bu kadrolan eğıtecek ku- ruluşa bırakılmalıdır Aynca fakultelenn uz- manlık oğrencılığı kadrolannda kendı basa- nlı mezunları ıçın bır kontenjan aynlması da başka bır yöntem olabılır Belkı de en önemlı nokta sağlık ve tıp eğı- tımı sorunlannda ılgılı organların enıne bo- yuna tartısarak bırükte karar vermelendır De- ğışık göruşlenn kamuya aktarılabılmesmde TRT ve basının aracılığı da yararlı olacaktır Yoksa vasaların verdığı yetkıye dayanarak S ve SY Bakanlığı tum sıstemı tek basına kur- maya kalkar, kararları tek başına verırse, ış- le\ı esas yürutecek öbur organların benımse- medjğı çözümlerle başanvg ulaşılması olanak- sızdır OKURLARA... NOT Bu \tn 30 11990 tanhınde Mfcüs sonışlunnuı açılmadan kaleme alınmışlır bıglık konusu toplumuı guncel gereksınımı oldugu ıçın on plandadır Gerçekte obur dallardalu fakulteierdc egjUnıın başanlı oldugu soyknebılır mi' Lnı>ersite olsun, universıte oncesı ol- sun efıtımın lumu çokmck uzeredir Sonışturma, egı tımın lucnunu kapsamadaa bır vvar bekknHk lutyaldir MILASTAN ÇAGRI Yenıçeltek komur ocağında grızu patlaması sonucu 66 ışçımız yaşamını yıtırmıştır Bu olay ıhmalden kaynaklanan bır 'Iş Kazası Cınayetı dır Bu olayda yaşamını yıtıren ışçılerımızın yakınlarına başsağlığı dıler, bu tur acıların bır daha yaşanmaması ıçın ılgılılerı "Işçı Sağlığı ve Iş Guvenlığı" konulannda duyarlı olmaya çağırıyoruz FEVZI TOPUZ, OLCAY AKDENIZ, MEHMET ÇAKIR, HUSEYIN KURTULUŞ, OKTAY DIZDAR, YUSUF KOÇ, ZEKİ ÇATIROĞLU HASAN BOSTANCI, NEVZAT ÇAĞLAR TUFEKÇI, ORHAN ÖZKAN, MEHMET DOĞAN, CENGIZ SABANCI, MEHMET UYAR, İLHAN GÖKBEL, TALAT AYAZ, KADİR BALIK, AKIN DEMIRCI, DR MUSTAFA TÜREÜ, AV. DURSUN GEZGIN, ALİ CAN, A FAIK TUNA, IRFAN YAYBUYUK, MUSTAFA CAN, MEHMET KABAÇAM, ÖZER TOPUZ, NAIL KAVALA, AV HASAN YILDIRIM, RAGIP KILIÇ, AHMET SARAYKOYLU, CEMAL SOYKAN, ÖMER ÖZLER, NIYAZI ÇAĞAN VEDAT ÇAKIR, SEBAHATTIN BODUR, M SALIH AZAKLI, MEVLUT MtRT, ŞUKRU KAFKASLI, ALİ KIREMITÇI, AHMET ESEN ATEŞ, SAİT IÇÖZ, GUNERI KARACAN, ENVER TUNA, RAMAZAN KOCABAŞ, M EMIN BERBER, ALİ KULAK, UFUK KOÇAR KAMUOYUNA RECEP DEMİR'in ışkencede katledılışını ve ışkencecıler ıle ılgılı hıçb<r yasal gınşımde bulunulmayışını protesto ıçın 3 2 1990 tarıhınden ıtıbaren suresız açlık grevıne başladık Tum demokratık kıtle orgutlerını ve kendısıne ınsanım dıyen herkesı duyarlı olmaya çağırıyoruz BUCA KAPALI CEZAEVİ DEV-YOL DAVASI TUTUKLULARI ADINA AYŞENUR ÇAMLIKAYA - GÜLGÜN MEMŞO - SEMİH ARLAT KAMUOYUNA Dün Kumkapı'da, lugün YeniçeHek'te, Yarın Merede? Sömürü düzeninin aldığı canlar yetmedi mi? Sömürü çıkarları uğruna 87 işçiyi diri diri toprağa gömenleri, işçilerin cenazesine bile sayfi göstermeyenleri protesto etmek için tüm ilericileri, demokratlan, emekçileri ve insanım diyen herkesi 13 Şubat 1990 salı §ünü sıyah elbiseler giyerek bu olayı lanetlemeye ça§ırıyoraz. Yeni Çözüm ve Devrimci Gençlik Okurları Adına Turan Dolu Bugun 12 şubat Tam uç yıl geçmış AKIN (Alpar) Senı çok özledık ARKADAŞLAREN VEEAT Sacıde Eroglu'nun kıymeth eşı, Gulızar Eroğlu ve Baran Eroğlu'nun sevgılı babaları, değerlı eğıtımcı, öğretmen AHMET EROĞLÜ'nu 10 Şubat 1990 gunu kaybettık Cenazesı 12 şubat pazartesı gunu Karacaahmet Mezarlığı Camısı nde kılınacak öğle namazını muleakıp defnedılecektır AILESI BAŞSAGUGI Kendılerını ınsanhğa adamış değerh ınsanlarımız SÜMEYRA ÇAKIR, MUAMMER AKSOY CEMAL SÜREYA'yı >ıtırmenın acısını aılelerı dost \e >akınları ıle pavlaşır başsağlığı dılerız Ç4TI REST4URANT H.OZE> OKAY GOXES'SM Sadece Gazete G eçen yılın sagiiKsız tablosu, Turk basınınm 90 basındakı ana renklerınde de egemen oldu Gerçı genel tıraj artışına bakıldığında gıdışı lyımser gorenler de olabılır, 1989 yılında gunluk ortalama gazete satısı uzun yıllar sonra 3 mılyon 200 bın dolayına çıkarken yıl sonunda ulaşılan 3 mılyon 700 bınlık duzey, ocak ayında da kendını korudu Ocak ayında gazetelenn reklam harcamaları 4 mılyar lırayı aşarak yıne onculuğu bırakmadı Şubat ayında ıse Cumhurıyet de başta yenı haftalık ekımız Cumhurıyet Kıtap olmak uzere Bılım- Teknık ve pazar Dergı eklenyle bırlıkte dızılerımızı televızyonda duyurmaya başladı Dığer kampanyalarla kıyaslandığında oldukça mutevazı bır duzeyde kalan bu duyurulardakı sloganımız bu kez bıraz daha değışık "Cumhurıyet sadece gazete vermeye devam edıyor" Bu kampanyanın ılk tepkılerının de son derece olumlu olduğunu sımdıden soyleyebılırız Kıtap ekımızın 175 000 adet basılan ılk sayısımn Cumhurıyet'le bırlıkte dağıtıldığı geçen cuma gunünun ılgısı de çok yaygın oldu Kıtabın az okunduğundan sureklı yakınıldığı, yakındığımız ulkemızde bır kıtap ekının boylesıne ılgıyle karşılanması bır yandan şaşırtıcı, bır yandan da cok umut verıcı Cumhurıyet Kıtap'ın bu cuma okura ulaşacak olan ıkıncı sayısı ıçerık yoğunluğu dolayısıyla 24 sayfa oldu Inancımız ılgının gıderek daha da gelışeceğı, satış servısımız de bu kez tırajı daha da yuksek tutup tutmamayı duşunuyor •k Ocak ve şubat ayları yıne gazetelerın satış fıyatlarına zam ayları oldu, oluyor Geçen hafta Hurnyet 700, Tercuman 600, Fotospor da 500 lıraya satılmaya başlandı, dığer gazetelerın de onumuzdekı gunlerde zam yapmaları beklenıyor Şımdılık bu art arda zamlar, satışlarda etkısını gostermedı, ama tum gazeteler zamlanınca ne olur, orası belh değıl Ocak 1990'da ekranlann hâkımı yıne gazetelerdı done döne verdıklerı armağanlar ansıklopedıler kuponlarla Toplam reklam harcamalarını gazeteler geçen ay şoyle böluştuler Gunaydın 783110000 TL Sabah 608 795000 TL Hurnyet 604 375000 TL Mıllıyet 570990000 TL Fotospor 573 510000 TL Turkıye 263475000 TL Gunes 256490000 TL Tercuman 253 400000 TL Bugun 153990000 TL Zaman 125550000 TL Toplam 4 mılyar lırayı aşan bu duyuru harcamasını ıkıyle çarparsak tum promosyon masrafını bulacağımızı varsayabılınz, bu durumda da ocak 1990'da gazetelerın 8 mılyar lıra harcayarak bır ay öncekı durumlannı toplamda korudukları sonucu cıkar Ocak ayında gazetelenn gunluk ortalama net satışları ve aralık 1989'a gore farklan şoyle oldu 700 liralık gazete Cumhurıyet 600 liralık gazeteler Sabah Mıllıyet 500 liralık gazeteler Gunaydın Hurnyet Turkıye Tercuman Guneş yenı Asır Zaman 300 liralık gazeteler Bugün Tan Fotospor 116 727 550330 360634 628938 572 344 312 620 308 941 78978 48396 47000 304 016 239 282 160 158 -160 •36 295 + 28 219 +47277 + 18 455 •17819 •3143 +2 191 -2 854 +967 -9487 -34 175 +17131 * 1989 yılı surelı yayınlar açısından onemlı bır değışıklık getırmedı Yalnızca mızah dergılerı çoğalarak, bölünerek yıl sonunda yaklaşık 1 mılyonluk bır haftalık satışa ulaştılar Mızah dergılerının sayısı yıl sonunda 8'e ulaşırken 1990 başınc'a haftalık Ekonomık Panorama yayınına ara verdı aylık Vızon'un yayın yasamı sona erdı Satış Servısımız çesıtlı turlerdekı haftalık ve aylık yayınların 1989 yılında sayı basına ortalama net satışlannı şoyle belırledı (rakamlar yuvarlatılmıştır", dergılerın abone ıle yaptıkları satışlar belırlenmesı olanaksız olduğu ıçın dıkkate alınmamıstır eksık dergılerın bulunmasının nedenı bunların yayıncılannın bılgı vermeyışlerı açıklama yapmamalarıdır) Haftalık mizah: Gırgır 267000 Hıbır 190000, Dıgıl 165000, Fırt 101000, Lımon 66000, Carsaf 43000 (Yıl sonunda çıkan Fırfır ve Avnı çok az sayı yayımlandığından, bu rakamlar gosterge olmayacağı nedemyle yıllık değerlendırme dışında bırakıldı Haftalık sıyaset-ekonomi: Nokta 35 000 Golge Adam 33000, Yenı Duşunce 17000 Tempo 13000 Sokak 12 000 2000'e Doğru 11000 Ekonomık Panorama 5 000, Ekonomık Bulten 2 000 Haftalık magazin-kadm- Hafta Sonu 87000 Oya 55000 TV 7 Gong 30 000 Haftanın Sesı 13000 Aylık kadm-toplum: Kadınca 22 000, Elele 22 000, Vızon 10000 Kaprıs 10000, Marıe-Claıre 8000 Rapsodı 7000, Burc 7000 Aylık erkek-toplum: Playmen 49 000 Formen 9 000, Erkekçe 8 000 Haftalık spor: Gelısım Spor 15 000 Gençlık-çocuk: Blucın 63 000, Turkıye Cocuk 46 000, Bando 30 000 KAMUOYUNA Tutengıl ın Karafakıoğlu nun Comert ın katıllerı olan faşıst guçler cınayetlerıne bır yenısını daha ekledı Egemen sınıfların halkın gelışen mucadelesını saptırmak ıçın tezgahladığı M Aksoy cınayetını protesto edıyor sağ sol teror demogojısı attında gerçekleştırılen faşıst terore karşı kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz Bu nedenle 8 şubatta açlık grevıne başladık ANKARA MERKEZ KAPALI CEZAEVİNDEKI DEVRİMCİ YOL TUTUKLULARI ADINA KUTAY MERIÇ, TDKP, DEVRİMCİ SOL, KAWA, TKP-ML HAREKETI, HDO, KURTULUŞ, TIKB. EKIM DAVALARI TUTUKLULARI ADINA SEMİH GENÇ MUAMMER AKSOVa Aydın ve ılerıcı duşuncelere sıkılan kahpe gerıcı kurşunları kınıyor, tum demokrat aydınlann acısını pa\laşı>oruz. A. VAHIT ŞANLI, HA\DAR D\MŞM\\. KEMAL HASGIL. H4S4N GL\E\OĞLl, H4CI K4R4GOZ. HISE'MIN KAYA. EKREM \\DIN. 4BDILIAH EKE. HALIL IBR \HIM AKDEMIR. HAS4IN KISkVNÇ. \VM DOĞ4>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle