Katalog

6 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURİYET/U t.Ü. Edebiyat'ta 2 gözalti • tstanbul Haber Servisi — îstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde dün gerilimli bir gün yaşandı. Kantinde forum düzenleyen bir grup öğrenci, polis tarafından dışarı çıkarılırken iki öğrenci gözaltına alındı. Dün sabah Edebiyat Fakültesi kantininde bir öğrencinin duvardaki afişlerden birini yırtmasıyla karşıt görüşlü iki öğrenci grubu arasında kavga çıktı. Kavga, polisin fakülteye gelmesi üzerine büyümeden önlendi. Daha sonra öğle saatlerinde fakülte kantininde bir forum düzenleyen öğrenciler, madencilerin grevleri ve Körfez krizi hakkında konuşmalar yaparak okul yönetirnini ve uygulamaları protesto ettiler. Forum sırasında çeşitli sloganlar atıldı ve bildiriler dağıtıldı. İYÖDER kapaüldı • tstanbul Haber Servisi — Îstanbul Yükseköğrenim Gençliği ile Dayanışma Derneği (ÎYÖDER) dün polis tarafından basılarak kapatıldı. İYÖDER'in yönetim kurulu üyesi Metin Yıldız, önceki gece Beykoz'daki evinden polis tarafından gözaltına alındı. Dün sabah da lYÖDER'in Aksaray'daki bürosuna giren polis, arama yaparak yasadışı olduğu ileri sürülen kitap ve bazı dokümanlara el koydu, derneği de mühürledi. Matutes Ankara'da • ANKARA (AA) — AT Komisyonu'nun Türkiye ve Akdeniz Işlerinden Sorumlu üyesi Matutes yan resmi bir ziyaret amacıyla dün gece Ankara'ya geldi. Özel bir uçakla, saat 23.10*da Esenboğa'ya gelen Matutes, herhangi bir açıklamada bulunmadı. Matutes, bugün Cumhurbaşkanı Tlırgut Özal, TBMM Başkanı Kaya Erdem, Başbakan Yıldırım Akbulut ve Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin tarafından kabul edilecek. Görüşmelerde, AT-Türkiye ilişkileri ele alınacak. Kontrgerilla tartışması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan, kontrgerilla olayının Avrupa'da gündemin birinci maddesini oluşturduğu halde Türkiye'de "buzdolabına" konduğunu söyledi. Mülkiyeliler Birliği'nin 131. yıldonümü etkinlikleri çerçevesinde dün "gizli NATO örgütü ve terör" konusunda konuşan Turhan, iktidarın, kontrgerilla konusunda takındığı tavrın bu konudaki kuşkuları daha da güçlendirdiğini .belirtti. "Türkiye'nin şu donemde olası sivil darbeler dönemine girdiği kanısındayım" diyen Turan, kontrgerilla konusunda, ortaya çıkan kuşkulardan arınmanın tek yolunun "Meclis araştırmasıyla aydınhğa kavuşacağını, bunun parlementerler açısından da yaşamsal önemi olduğunu vurguladı. MEB'de lisans tamamlama • ANKARA (ANKA) — İki yıllık yüksekokul (ön lisans) mezunu öğretmenler için Milli Eğitim Bakanlığı'nca açılacak "lisans tamamlama" programına, eğitim - öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki personel de katılabilecek. Programa, Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı'nda görev yapan iki yıllık yüksekokul (ön lisans) mezunu olup eğitim - öğretim sınıfı dışındaki personel alınacak. Horzum'un tahliyesiıie ret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Emlakbank'ı dolandırdığı iddiassıyla işadamı Kemal Horzum'un yargılanmasına dün devam edildi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada savunma avukatları, TCK'nın 503. ve 504. maddesinde yapılan değişikliklerle "banka ve diğer kamu kurumlarınca tahsis edilmesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla yapılan dolandırıcılık suçları cezasının 2-5 yıl olarak düzenlendiğini" hatırlatarak Horzum'un tahliyesini istediler. Horzum için en az 5 yıl hapis isteniyor. Horzum'un tahliyesi istemi yine reddedilirken, Mecliste oluşturulan "Horzum Komisyonu" da Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve TBMM Başkanı Kaya Erdem'i dinlemek için çağrıda bulunma kararı aldı. Komisyon Başkanı Ledin Barlas, komisyonun 10 aylık süre içinde 53 toplantı yaptığını, çalışma süresinin de ocak 1991'den itibaren üç ay daha uzatıldığını açıkladı. Imren serbest bırakıldı • TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) — Malkara Kaymakamı Turan Eren'in şikayeti uzerine çıkarıldığı sulh ceza mahkemesince tutuklanan "Trakya Doğuş" gazetesi Genel Müdürü Celal Imren, bir üst mahkemeye yapılan * itiraz sonucu serbes: bırakıldı. Teftirdağ'da günlük yayımlanan "Trakya Doğuş"ta bir süredir yayımlanan haber ve Celal Imren imzalı yazılarda, kaymakamın izinsiz define araması yaptırdığı, süt ihale komisyonu aracını makarn otosu olarak kullandığı, Saroz Körfezi'nde villalar inşa ettirdiği, süt ihalelerini dilediğine devrettirdiği yolunda iddialar yer alıyordu. Eşi de yargıç olan Kaymakam Eren, bu yayınların "asılsız ve iftira" olduğunu iddia ederek Tekirdağ Savcılığı'na şikâyette bulunarak gazeteci Celal lmren'i tutuklatmıştı. ÖLÜM Ünlü antikacı Portakal • Kiiltiir Servisi — Türkiye'nin tanınmış antikacılanndan Aret Portakal, düri İstanbul'da öldü. Portakal, 75 yaşındaydı. 1915 yılında İstanbul'da doğan Aret Portakal, mesleğe babasınm yanında 1930'larda başladı. Portakal, yarım yüzyılı aşkın süre aralannda Tekfur Sarayı muzayedesinin de yer aldığı 32 saray müzayedesini örgütledi ve yönetti. Türk antika ve sanat yaşamına batıdan ilkeler ve açıhmlar getiren Aret Portakal, bir süredir oğlu Rafi Portakal'a danışman olarak yardımcı oluyordu. Aret Portakal'ın cenazesi yann saat 13.30'da B'alıkpazan Üç Horan Ermeni Kilisesi'nden kaldırılacak. ÇGD ÜYELERİNE ÇAĞRI! Çağdaş Gazeteciler Demeği'nin 17 Kasım 1990 tarihinde yapı- lan 1'inci Olağanüstü Genel Kurulunda gerçekleştirılen tüzûk de- ğişıklıği uyannca üyelıkler yenilenecektır. Tüzük hükmüne göre üyelik yenilemelerinın en geç 18 Şubat 1991 tarihine kadar yapılması gerekmektedir. Aksi halde üyeliğini yenilemeyenler hakkında tûzük hükümleri uygulanacaktır. Tüm üyelerimızı 18 Şubat 1991 pazartesi gününe kadar aşağı- da adreslerı belirtilen ÇGD Genel Merkezı ve şubelenne başvura- rak üyeiiklerinı yenilemeye çağırıyoruz. Saygılarımızla. ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ Genel Yönetim Kurulu adına Mustafa Ekmekçi Genel Başkan ADRESLER: Genel Merkez: Kızılırmak Sk. No. 26 Kat: 3 Kızılay- ANKARA. Tel: 188 01 53. istenbul Şubesi: Türkocağı Cad. Tabib İşhanı No: 17/19 Cağatoğlu- İSTANBUL. Tel: 513 14 35. Gunay Marrvara Şubesi: Kültür Park İpekiş Giıisı BURSA. Tel: 33 02 79 BaykaFdan lîderlik yarışına 'devaırfSHP'de Deniz Baykal ve arkadaşları genel merkezin birçok etkinliğine katılmazken, genel merkez polemikten uzak durmaya çalışıyor. yorlar. Karşı etkinlikler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP'nin 29 eylülde yapılan 6. olağa- nüstü kurultayını kaybeden eski Genel Sekreter Deniz Baykal ve ekibi, yeni yönetime karşı muhalefeti değişik yön- temlerle sürdürüyor. Baykal ve arka- daşlan, bu çalışmalannı Gaziosmanpa- şa Köroğlu Caddesi'ndeki merkezlerin- den yönetiyorlar. Burada ayn bir par- ti genel merkezi gibi günlük çalışma- lar yapıhyor, genel merkeze karşı yü- rütülecek muhalefetin stratejisi ile gös- terilecek etkinlikler saptanıyor. Baykal ve arkadaşlarının genel mer- keze karşı yürüttükleri muhalefet ve gelecek kurultay hazırlıkları için yapı- lan çalışmaların ağırlık merkezini ör- güt sorunları oluşturuyor. Baykal eki- bi, genel merkezin örgüte dönük çalış-; malannı günü gününe izleyerek karşf taktik ve strateji oluşturuyorlar. Bay- kal yanhsı milletvekilleri örgüt sorun- lannı Meclis grup toplantılannda dile getirirken genel merkezin kararlarını "Yeni yönetimin gelecek kunıltaya dö- nük taban yaratma çabası" olarak ni- telendiriyorlar. Genel merkez yöneti- cileri ise yapılan müdahalelerin Baykal ve ekibinin işbaşında bulunduğu döne- me ilişkin bazı usulsüzlüklerden kay- naklandığım ve yapılan işlerin bunları düzeltme yönünde olduğunu öne sürü- Deniz Baykal, Genel Başkan Erdal Inönü'nun düzenli olarak milletvekil- lerine verdiği yemeğe katılmayarak başlattığı tnönii ve genel merkez yöne- timine karşı tavnnı, 1. Parti lçi Fğitim Seminerinde de sürdürdü. Baykal Inö- nü'nün yemeğine Keçiören Belediyesi'- nin sünnet törenini gerekçe göstererek, katılmazken parti içi eğitim semineri sürdüğü günlerde de-Trabzon gezisini gerçekleştirdi. Köroğlu Caddesi'ndeki kendisine ait yeni bürosunda çeşitli bilim adamlan ve uzmanlarla çalışmalannı sürdüren Baykal, kurultay hazırlıkları çerçeve- sinde üst düzey bürokratlara yemek ve- rerek davetlere katılarak ve yurt gezi- lerine çıkarak etkinliklerini yürütüyor. Gelecek kurultay öncesi Baykal ve ekibini desteklemeye yönelik bir gjri- şim de Deniz Baykal'ı 1992 genel se- çimlerine hazırlama amacıyla oluştu- rulan 'Hedef 1992 Hizmet Organizas- yonu' adlı şirketin kurulması oldu. SHP üye ve sempatizanlarına iş bula- rak ve çeşitli hizmetler vererek Deniz Baykal tarafından kamuoyu yaratmak amaçlannı güden organizasyonu Kınk- kale, Samsun, Kastamonu ve İskende- run çalışma grupları faaliyete başladı. Öte yandan SHP'li belediyelerin Baykal yanhsı başkanları da genel mer- keze karşı tavırlannı üyesi olduklan ve başında fnönü yanhsı olarak bilinen tz- mir Büyükşehir Belediye Başkanı Yiik- sel Çakımır'un bulunduğu Türk Bele- diyecilik Derneği'ne aidat ödemeyerek gösteriyorlar. Derneğe yakın çevreler, SHP'li belediyelerin bu tutumunu 'de- mokratik olmayan bir davranış' olarak nitelendiriyorlar. Polemik yok Baykal ve arkadaşlarının kunıltaya hazırlaması ve örgtit sorunlan nedeniy- le genel merkezi sert bir dille eleştirmesi karşısında genel merkez yöneticileri ise 'parti içi yaralan kaşımamak' için po- lemikten uzak durmak biçiminde özet- ledikleri tavırlannı sürdürüyorlar. Ge- nel merkez yönetimi SHP'nin iktidar adayı bir parti olduğunu, bu nedenle içe dönük mücadele yerine dışa dönük mücadele verilmesi gerektiğini öne sü- rüyorlar. Aym yöneticiler, görev veril- mesi halinde parti içi muhalefetin et- kisinin azalacağını belirterek bu duru- ma gölge kabinede görev alan Baykal'a yakın milletvekillerinin 'başarılı çalışmalannı' ornek gösteriyorlar. Kadınlar haklanm 'koşarak' kutladı Türk kadırun siyasal haklarına kavuşmasının 56. yıldonümü çeşitli kadın derneklerinin düzenlediği etkinliklerle kutlandı. '1. Uluslararası Kadın Hakları Koşusu'na çı»k •,a>ıda yerli ve yabancı sporcu ile yurttaşlar katıldı. Çekoslovak Ivana Kubesova'nın kazandığı yarışa sinema sanatçısı Hıilya Koçyiğit de katıldı. (Fotograf: AA) Haber Merkezi — Türk kadı- nının siyasal haklarını elde edi- şinin 56. yıldonümü çeşitli et- kinliklerle kutlandı. Çeşitli ka- dın dernekleri yöneticileri Anıt- kabir'i ziyaret ederek Ata'nın huzurunda saygı duruşunda bu- lundular. Cumhurbaşkanı Turgut Özal yıldonümü nedeniyle yayımladı- ğı mesajda, "tstiklal Savaşı'nda omuzunda mermi taşıyarak, ts- tiklal aşkını dünyaya belgeleyen Türk kadınının demokrasi mü- cadelesinde de iistün meziyetle- rini ortaya koymaya devam ede- ceğini" belirtti. Türk Kadınlar Konseyi Baş- kanı Sevinç Erol ile Kadın Der- nekleri Federasyonu Genel Baş- kanı Didar Eser ve yönetim ku- rulu üyeleri dün TBMM Başka- IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Canım Ciğerim Yöntemi... İZMİR — Halk arasında Amerikan radarı olarak bilinen Sinop'taki Türk- Amerikan-İngiliz ortak üssünde çalışan Mustafa Kemal Çevik, 17 aralıkta 50 arkadaşıyla birlikte işten çıkarılacaklar arasında. Eline bir olanak geçiyor ve Devtet Bakanı Mehmet Keçeciler'e te- lefonda sorununu aktarıyor: —Bu ayın 17'sinde buradaki albayın açıkladığına göre iktisat etmek nede- niyle bizleri işten çAartıyortar. 1 50kişi, şiı ânda işten çıVârttılar. r 17'smde ay-' rılacağız işyerinden. O tarihe kadar ça- lışmak zorundaymışız. Onu da iktisat için yapıyorlarmış. Albay öyie açıkladı. Fakat ben diyorum bunu lütfen Akbu- lut'a veya Ozal'a iletebilirseniz. Biz Amerika için harbe gireceğiz. Oniar için açık çek verdik, savaşa gireceğiz gerekirse yani. Gençlerimiz ölecek, as- kerlerimiz ölecek, her türlü ekonomik sıkıntılara katlanıyorum. Benim istedi- ğim efendim, yani bunu hani Sayın Ozal diyor ki; itibarımız var. Bush, te- lefonu kaldırdım mı beni arıyor, soru- yor. Her işimi her isteğimi yerine geti- riyor. Büyük meseleler hallediyor. Ona güveniyoruz. Bizim için de bir telefon etsin, lütfen bunu ona duyurun. Ben sizden bir cevap istemiyorum. Allah yardımcınız olsun. Gözlerinizden öpe- rim. Hoşçakalın. Keçeciler, Harb-İş Sendikası üyesi Çevik'e yanıt veriyor: —İşçi çıkarması yapılamaz. Biz onun üzerinde dururuz canım. İşçi Çevik, biliyor ki ANAP işleri 'ca- nım ciğerim' yöntemiyle yürütüyor. O da laf olsun diye söylüyor zaten. Ala- cağı yanıtı önceden biiiyor: —Hallederiz canım! - - &r swe önce SHP genel sekreter yardımcılarından Güneş Gürseler, Fuat Erçetin ve Özer Gürbüz, Amerikan ra- darında çalışan Türk işçilerinın sorun- larını dinlemişlerdi. işçi Gevik'in Meh- met Keçeciler'e söylediği "Özal, Bush'a telefon etsin" esprisi o gün an- latılmıştı. Harp-İş'in kimi Amerikan işyerlerin- deki uyuşmazlığı sürüyor. İşveren, sen- dikayla bir türlü masaya oturmak iste- miyor. 4 bin işçiyi kapsayan VBR, TUSLOG ve AAFES işletmelerinde toplusözleş- me görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuç- lanmış 3 ağustosta alınan grev kararı, milli güvenliği bozucu olarak nitelen- dirildiği için 60 gün süreyle ertelenmiş- ti. O günden bugüne biraz yol alındı, ama Yüksek Hakem Kurulu'ndan çı- kan sonuç henüz sendikaya ulaşma- dı. Biz bunları niye anlattık? Cumhurbaşkanı Özal, sık sık Türki- ye'de işçi ücretlerinin yüksek olduğun- dan yakınıyor. Üstelik, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay'- ın istifasından bir gün sonra Türk-İş yö- neticılerinin kendisi konuşurken salo- nu terk etmelerini bir iki tümceyle özet- liyor: —işle demokrasirHn nereye gekJiği- nın jşareti... " ı ı Orgeneral Torumtay'ın istifasını da ^aynı biçimde yorumluyor Özal: —Aslında bu konu da diğer demok- ratik ülkelerde olduğu gibi genelde nor- mal bir hadise... Semra Hanım, VVashington'da Coş- kun Sabah'ın konserinden sonra ses veriyor: —Çok önemli değil canım... Kuliste Coşkun Sabah ise şöyle ko- nuşuyor: —Bence çok önemli bir olay. Bu az buz bir olay değıl... Özal ailesinin her olayı umursama- ması, önemsiz göstermesi neden aca- ba? İşçiler Zonguldak'ta greve giderken Cumhurbaşkanı işin içinde oluyor. İş- çilere gözdağı veriyor. Orgeneral To- rumtay istifa ediyor. Ozal, bunu önem- siz olarak nitelendiriyor. Acaba diğer komutanların devlet an- layışı Torumtay'dan farklı mı? Cumhurbaşkanı Özal'a "Size alışamadım" diyenler. şimdi Orgene- ral Torumtay'a kutlama telgrafı çekiyor. Bu bir tepki değil de nedir? Elbet, en kötü sivil yönetim, askeri yönetimden iyidir. Hiç kimse "ANAP gitsin, asker- ler gelsin" demez. Durum 12 Eylül *980 öncesi gibi de değildtr. Ancak ANAP iktidarına, Cumhurbaşkanı özal'a karşı yoğun bir tepki vardır ka- muoyunda. Zonguldak'ta 48 bin maden işçisi grevde. Grevin altıncı gününde zarar 6 milyar. Ancak bu, siyasal iktidara vız geliyor. Cumhurbaşkanı umursamıyor —Kömür ithal ederiz, ocakları kapa- tırız... SEKA ışçileri greve gidiyor. Olsun, gitsinler. Gazeteler nasıl olsa birkaç yazar dışında Özal'ı, ANAP'ı destekle- miyor. Ne var bunda? Dışandan kâğıt ithal etsinler... Anlayış bu... Sinop'ta Amerikan radarındaki işçi Çevik ne diyor: —Özal'ın arkadaşı Bush bizi kurtar- sın... Acaba kim kimi kurtaracak? nı Kaya Erdem'i ziyaret ettiler. Erdem, Türk kadınının son yıl- larda siyasal hayata daha fazla girmeye başladığını belirterek, "OJeeekte Türk kadınlannın si- yasi platformda, gerek paria- mentoda, gerekse mahalli idare- lerde çok daha fazla yer alma- sının demokrasimiz için yararlı olacağına inanıyorum" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönii ise SHP Ankara Kadın Komisyonu üyelerini kabul ede- rek görüştü. İktidar ounalannm erkekler kadar kadınların da partiye sahip çıkmasıyla gerçek- leşeceğini vurgulayan Inönü, la- iklik konusunda, "lnananlarla inanmayanlar arasında bir mü- cadele varmış gibi gösterilmek isteniyor. Böyle bir şej yok. Mü- cadele sadece çağdaş düzeni ko- rumak isteyenlerie, teokratik dii- zene dönmek isteyenler arasın- dadır" diye konuştu. DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel de yayımladığı me- sajda "Türk kadınına 56 yıl ön- ce verilen yönetime katılma bak- kının, bir siyasi olay değil, in- sanlık onuru olduğunu" söyle- di. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut, kadınların siyasetin dışında kalmamaları gerektiğini belirterek, "Ben siya- setle kadınlann erkeklerden da- ha fazla ilgilenmesi gerektiğine inanıvorum" dedi. Imren Aykut başkanlığında kadtnlardan oluşan bir heyet dün Anıtkabir'i ziyaret ederek Ata'nın huzurunda saygı duru- şunda bulundu. TBMM Başka- nı Kaya Erdem'in eşi Sevil Er- dem, Kadın Dernekleri Federas- yonu Başkanı Prof. Dr. Didar Eser, federasyona bağlı 4 der- nek. 25 kadın kuruluşu temsil- cileri, DMP Genel Başkan Yar- dımcısı Şenay GUnay ve DYP gönüllüsü kadınların oluşturdu- ğu heyet anıta çelenk koydu. Bu arada Türk Kadınını Güç- lendirme ve Tanıtma Vakfı ile Atletizm Federasyonu'nun or- taklaşa düzenledikleri "1. Ulus- lararası Kadın Haklan Koşusu" da dün Ankara'da yapıldı. 15'i yabancı 800 kişinin katıldığı ko- şuyu Çekoslovak Ivana Kubeso- va kazandı. Aralık'ta b i r a r a Yeni Karamürsele kunıaş hediyenizi ahn! YKM'de gelenek sürüyor... Geçen yıl Aralık'ta 450 milyon liranın üzerinde kumaş hediye dagıtan YKM, bu yıl da kânnın bir kısmını siz değerli müşterileriyle paylaşıyor, yine kumaş hediye ediyor... Siz de Aralık'ta bir ara YKM'ye uğraym. I ntqw1nu b<^l\m,ai,; tvrılır» AU4RI kmb.-lto • IZVİR • R<K BV1IT • İS)\PU\RI • «k\\ • VUH\ m 0ta l\TH" • ISkE\DfJl V • MK.IMMZ MI.Î.U • S»«Sl\ • UMIJk • EDDEUrT • W<UTl I • BJlti • En az yüzbin liralık alışveriş yapın, kumaş hediyenizi hemen alın. Unutmaym, alışverişiniz büyüdükçe hediyeniz de büyüyor. Aralık ayı ahşverişleri, bütün YKM'lerde hediyeli. Acele edin! C KARAMÜRSEL .. II > Bu kampanva. '.i\ \ralik Wi) akşamına kadar freceriidir. Bilgisayar Islaıııi mesaja denetinı arayışı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) — Bilgisayar ağlarının si- yasal amaçlarla kullanılması de- netim sorununu gündeme getir- di. Avrupa Üniversite ve Araş- tırma Kurumları Ağı (EARN)' ün Türkiye'deki yöneticisi Prof. Dr. Oğuz Manas "Bilgisayarla Islami nfesaj" tartışmaları üze- rine denetim yollan arandığını belirterek "Ancak bu olay değil. Filtre koyabilirsiniz, o zaman da iyi niyetli kullanıcılar ne yapa- cak? Kıyamet kopar" dedi. IBM şirketi tarafından kuru- lan EARN'e 1985'te Madrid'de yapılan anlaşma uyannca, Türk- iye de katıldı. Şu anda Türkiye^ deki 19 universitenin EARN'e bağlı olduğu, kullanıcı sayısının da giderek arttığı bildirildi. EARN aracılığıyla ABD ve Ka- nada'daki üniversitelerle de bağ- lantı kurulabiliyor. Bilgisayar ağı aracılığıyla siyasal mesajla- rın da gelip gitmeye başlaması üzerine denetim yollan tartışıl- maya başlandı. Ancak EARN Türkiye Komitesi Başkanı olan Ege Üniversitesi Bilgisayar Uy- gulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Oğuz Manas, EARN'ün "siyasi ve ticari amaç- la kullanJama>Bcağım" anımsa- tarak şunlan söyledi: "Ancak bu koiay değil. Giinü- müzde ne siyasidir, ne ticaridir bunlar çok net değil. Eskiden komiinist propagandalar vardı. Bunlar durdu. şimdi sağ kaldı. Bu işin din tarafı da 15-20 yıl sonra iflas edecek. Bilgisayar ag- lannı da kullanıyorlar. Ama bu- nun yeri, bu tartışmanın yeri bu- rası değil. Kişi ve gruplar bun- dan taciz olursa biz sıkıntıya dü- şeriz. Filtre edelim mi tartışma- sı sürüyor. Hacettepe Üniversi- tesi filtre edilmesinden yana."