04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURİYET/5 'Feministlere güveniyoram' • ANKARA (UBA) — SHP Gölge Kadın Bakanı Jale Candan, kadın sorunlarının çözümu için feministlere çok güvendiğini belirterek "Kadın Sorunlan Konscyi" kuracaklannı açıkladı. Candan, kadın bakanlığı için hazırlanan büroda her türlü aynmcılığı izleyeceklerini, kuracaklan kadın sorunlan konseyiyle de toplumdaki bütün kadın örgütleriyle, dernekleriyle işbirliği yapacaklarını söyledi. Danıştay Başkanlığı • ANKARA (AA>— Süleyman Türkoğlu'nun önceki gün yaş haddinden emekli olmasıyla boşalan Damştay Başkanlığı için bugün seçün yapılacağı öğrenildi. Danıştay yetkililerinden edinilen. bilgiye göre Danıştay Genel Kurulu, bugun öğleden sonra seçim gundemiyle toplanacak. Danıştay Başkanlığı için 1. Daire Başkanı Hasan Basri Gültekin, 4. Daire Başkanı Ekrem lspir, 7. Daire Başkanı Atıf Kösebalaban, 8. Daire Başkanı Metin Güven ve 9. Daire Başkanı Kemal Tarsuslugil aday olduklannı daha önce açıklamışlardı. Baykal-2000'e Dognı davası • ANKARA (AA)— Eski SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'ın 2000'e Doğnı dergisi aleyhine açtığı tazminat davasına devam edildi. Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasına, derginin avukatı Nusret Senem, ttıazereti yüzünden katılmadı. Daha önce dinlenmesine karar verilen tanıklann da gelmetnesi üzerine, mahkeme, tanık dinlenmesinden vazgeçilmesini kararlaştırdı. Duruşma, delillerin incelenmesi için ileri bir tarihe ertelendi. TBKFnin raporu • tZMİR (ANKA) — TBKP lzmir tl örgütu, Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'un görüşlerini kaKul etmese de Izmir halkının çıkarlannı göz önünde tutarak Cumhurbaşkanı Turgut özal'la "uygar ve medeni çerçevede ilişkiler kurmasını" istedi. tl örgütü yerel yönetimler ve çevre grubu tarafından hazırlanan 15 sayfalık raporda ilin sorunlannı dile getirdi ve belediye başkanlarının makamlannı kendi siyasal gelecekleri için basamak olarak kullanmalanna son vermesini istedi. tnsan Hakları Haftası'nın her gününde gözaltı, yasak, işkence savı vardı Iıısaııa lıafta vaı; hak yoktHD Genel Sekreteri Akm Birdal, haftayı gün gün değerlendirirken 'İşkenceyle, cezaevleriyle, yasaklarla, baskı ve öldürmelerle dolu bir İnsan Hakları Haftası hepimize kutlu olsun' dedi. TURAN YILMAZ ANKARA — İnsan Haklan Haftası'nın hemen her günü yo- ğun "insan haklan ihlaUerine" sahne oldu. İnsan Hakları Ev- rensel Bildirisi'nin kabul edili- şinin 42. yıldönümü nedeniyle kutlanan hafta boyunca bazı et- kinlilder ertelendi, büyük kent- lerde gözaltı olaylan yaşandı. 10-17 aralık tarihleri arasm- da kutlanan İnsan Haklan Haf- tası'nı Cumhuriyet'e değerlen- diren tHD Genel Sekreteri Akın Birdal, bu hafta öncesinde Türkiye'nin Paris Şartı'na im- za koyduğunu, ayrıca TBMM' de de İnsan Haklan Komisyo- nu oluşturulduğunu arumsattı. Birdal, İnsan Haklan Haftası süresince, Türkiye'de yaşanan insan haklan ihlallerini şöyle sı- raladı: • İnsan Haklan Günü'nde tz- mir Buca Cezaevi'nde 19 siyasi tutuklunun "yaşam koşullan- nın düzeltilmesi isteğiyle " baş- lattıklan açlık grevinin 20. gü- nünü doldurduğunu, maden iş- çilerinin hak arama grevlerinin 10. gününde olduklannı ve bu grevi desteklemek amacıyla tz- mit'te düzenlenen Emeğe ve Sendikal Haklara Saygı Mitingi'nin sonrasında 20 kişi- nin polisçe gözaltına alındığııu, tnsan Haklan Günü nedeniyle tHD lzmir subemizce bastırılan afış ve bildirilere, Istanbul Or- taköy Kultür Merkezi'nde dü- zenlenen 'İnsan Haklan Evren- sel Bildirisi'nin 42. Yılında Türkiye Gerçeği' adlı toplantı- ya yasak konulduğunu, Elazığ Fırat Üniversitesi'nde okuyan Haydar Kus adlı bir öğrenci hakkında ölüm cezası isteğiyle neği'nin polisçe basüıp gözaltı- na alınan 15 yaşmdaki Ergazi Yurtogln adlı ortaokul öğrenci- sinin 11 gün siyasi polis merke- zinde işkence gördüğüne ilişkin anlatımlannı görüyoruz. • tnsan Haklan Haftası'nın ikinci gününde, savaş aleyhtan afiş nedeniyle yargılanan 16 ya- şındaki N.A.'nın dunışması sı- rasında çıkan olaylarda gözaltı- na ahnanlardan 9 kişinin Istan- bul DGM'ce tutuklandığını, haftahk olarak yayımlanan Ye- yine Istanbul DGM'ce toplatıl- dı. • Üçüncü günde, Bingöl'ün Yayladere ilçesine bağlı Tanı köyiınde yaşayan 55 yaşındaki tsmail Danışman ile eşi Hanife Danışman evlerine dönerken as- kerlerce açdan ateş sonucu öl- durüldüler. tzmir DGM'de Ah- ni Ülke adlı gazete ile Devrimci met Aksoy ölüm cezasına mah- Emek Dergisi'nin son sayılan- kûm edilmek istendi. Buca Bölge Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde olumsuz yasam koşullanm ve "hak gasp'Mannı protesto ama- cıyla 18'i siyasi 20 hukumlü ve tutuklunun açlık grevleri sürüyor. Sağlık durumlan bozulduğu dava açıldığını, Ankara'daMa- için devlet hastanesine kaldınlanların sayışı da 10'a çıktı. SHP'li 4 milletvekili konuvla ilgikn- mak Kultür ve Araştırma Der- mek için diın tzmir'e gitti. HEP tzmir tl Örgütu yöneticileri cezaevine siyah çelenk bıraktılar. • Dördüncü günde, Diyarba- kır'm Lice ilçesine bağlı Dibek köyü halkının aylardır kendile- rine yönelik baskı ve insanlık dı- şı uygulamalan protesto etmek ve Lice Kaymakamı'na dunımu iletmek için gittikierinde ilçe gi- rişinde panzer ve silahlarla kar- şılaşmalan sonucunda 25 yaşın- da bir kadının ve 12 yaşında bir çocuğun ölümüne, çok sayıda kişinin yaralanmasına ve gözal- tına alınmalanna, tnsan Hakla- rı Haftası nedeniyle Iskende- run'da Meslek Yüksek Okulu öğrencüerinin okulda düzenle- dikleri bir toplantı sonucunda 16 kişinin gözaltına alındığına, Zaman gazetesi yazarlarından Ömer Okçu ile gazetenin So- rumlu Yazı Işleri Müdürü Ser- vef Engin'in birer yıl hapis ce- zasına mahkûm olduklarma, Limon dergisi karikaturistleri Cemal Genç ile Mustafa Bilgin'- >n İstanbul Ağır Ceza Mahke- mesi'nce yargılandıklanna rast- lıyoruz. • Beşinci gün, Lice'deki olay- lann sürdüğünü ve ateş açılma- sı emrini veren Lice Jandarma Bölük Komutanı Saüh Yiğitere ilişkin soruşturma açıldığını, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği'nin (TA- YAD) "amaç dışı faaliyette bulunduğu" gerekçesi ile tstan- bul Valiliği'nce kapatıldığını, tnsan Haklan Haftası nedeniy- le Istanbul Üniversitesi Cerra- hpaşa Tıp Fakültesi'nde düzen- Ienen bir toplantının polislerce dağıulmak istendiğini ve çok sa- yıda öğrencinin gözaltma alın- dığını, Keçiören Karakolu'nda üç öğrencinin gözaltmda işken- ce gördüklerini, Gırgır Dergisi'- nin Yazı Işleri Müdürü tsmail Pehlivan hakkında dava açıldı- ğnıı öğreniyoruz. • Altıncı günde, savaş karşıtı olan N.A.'nın tutuklanmasını protesto eden bir milletvekilinin Istanbul Cumhuriyet Savcılı- ğı'nca dokunulmazlığının kaldı- rılması istendi. CÜNEYT ARGAYÜREK Bastığımız Yer Titrer Çevik Kuvvet'le... ANKARA — NATO Çevik Kuvveti'nin Türkiye'ye çağnl- masıyla ilgili girişimlerin açığa çıkmasından sonra Erdal Inö- nü ve Süleyman Demirel, Başbakan'ı TBMM'de bilgi ver- meye davet ediyor. Muhalefete hak verdiren bir değil bin neden ortada. İçle- rinden biri bile kamuoyunun aydınlatılmasını zorunlu kılmaya yeterli. Çevik Kuvvet'in Türkiye'ye gelmesini hükümetin izni veya isteğiyle askeri makamlar NATO'dan ne zaman iste- miştir? Belli değil. Çevik Kuvvet'le ilgili girişimler, Milli Savunma Bakanı Hüs- nü Doğan'ın söylediği gıbi, Körfez bunalımının başladığı 2 ağustos tarihınde mı başladı? Bılinmiyor. Yetkililer bir iki dayanak tutturmuşlar, yjneleyip duruyor- lar. Güya onca desteğimize karşın ABD'nin Türkiye'yi unu- tup gittiği yazılıp söyleniyormuş. Bu nedenle Batı bir saldın halinde Türkleri desteklediklerini kanıtlamak için Çevik Kuv- vet'i gönderiyormuş. Çevik Kuvvet, Batı desteğini simgele- yecek bir "bayrak"mış. Oysa bizdeki haberlere ^öre Çevik Kuvvet'in Türkiye'ye gelmesini NATO değil, TO'nün sözünden çıkmayan Türk hükümeti istiyor. Hem de kamupyunda savasa tepkiyi gör- dukten sonra ağız değıştiren TÖ, son günlerde barışsever sıyasetçi rolü kesmesıne karşın Irak'ı bıze kışkırtacak türlü manevralar arasına bir de Çevik Kuvvet'in üslenmesini koyuyor. Savaşın başladığı sabah Çevik Kuvvet'in buradan hangi göreve gönderıleceğı henüz bılinmiyor. İkinci cephenın, gü- neyimızden NATO gücüyle açılacağı söylentileri bu asama- da doğrulanmıyor. Başka bir şey kesinlik kazanıyor: Çevik Kuvvet'in Irak'ta bize karşı var olan olumsuz duyguları daha da kışkırtacağı- na kesin gözle bakılıyor. NATO iki kez, Türkiye'ye yapılacak birsaldınnın NATO'- ya karşı sayılacağını resmeh açıkladı. Hiçbir dönemde ve- rilmeyen bu güvence yeterli görülmemiş olacak ki, bu kez Çevik Kuvvet'in üslenmesine çaba harcıyoruz. Eski ya da yeni olsun bütün girişimler, TÖ'nün vazgeçe- mediği savaş tutkusunun eseri. Geçenlerde bir gazetede gördük. Atari'de savaş oyunlan oynuyormuş. Demek ki pra- tikte yapıyor. Sorun, savaşın çıkmasına, bizim savasa gir- memize kalıyor. Bütün nedenler ortada. Ne yapıp edecek, Türkiye'yi sa- vaşa itecek. Değerli arkadaşı, şayet savaş çıkarsa "değer- lı silah arkadaşı" Bush'la sürekli konuşuyor. Bush ve yö- netimi, ABD halkına on gündür aynı türküyü söylüyortar. Irak savaşı Vietnam savaşına benzemeyecek, beş günden faz- la sürmeyecek. Amerikan halkına söylenenler ne demeye geliyor? Öyle bir vuracak ki ABD; ne kadın ne çocuk gözetecek. Milyon- larca ton bomba, Iraklının başına inecek. Kent, kent dışı, gözü nereyi kestırıyorsa vuracak! Sağlık Bakanı Şıvgın'a göre "17. Türk büyüğü", konuş- malarına bakılırsa son yıllarda yetişen "en akıllımız" TO, (ArkastK. Sayfada) Halk laik cumhuriyetten memnun diyen Demirel: Türkiye Humeyni rejimine mî gidecek? İç PoUtika Servisi — DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel, "laiklik karşıtı" hareketlerle il- gili olarak "Türkiye muspet yoldadır. Bence en- dişeye gerek yoktur" dedi. Demirel, laik cumhu- riyeti yaşatmaya devam edeceklerini, halkın bu sistemden memnun olduğunu da belirterek "Türkiye bundan çıkıp, Humeyni rejimine mi gidecek" diye sordu. DYP lideri, ANAP'ın, seçmen yaşının 18'e in- dirilmesini içeren anayasa değişıkliği çalışmala- n için de "Parçalı hiçbir şeye girmeyiz" ifadesi- ni kullandı. Istanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mezunları Cemiyeti tarafından Istanbul'da düzenlenen, "1990 Yılı Sonunda Türkiye ve DUnya" konulu konferansta DYP Genel Başkanı SiUeyaman De- mirel konuştu. Demirel, konuşmasında 1990 yılının dünya ba- nşı açısından son derece olumlu gelişmeler ya- şadığını, ancak Körfez krizinin, dünyayı yeniden bir savaşın eşiğine getirdiğini belirtti. Türkiye'- nin, bu gelişmelerden kendini soyutlayamayaca- ğını ifade eden Demirel, dunyadaki gerçek ban- şın ancak tüm devletlerin insan haklanna sahip çıkmasıyla sağlanabileceğini anlattı. Demirel. "İnsanlık ailesinin onurlu bir uyesi nasıl olaca- gız? tmza koyarak, konferanslara katılarak mı?" diye konuştu. Dunya ülkelerinin, "sivil toplum" için büyük uğraşlar verdiğini söyleyen DYP lideri, Türkiye'deki iktidann "12 Eylül'den kalma" ol- duğunu öne sürdü ve halkın çoğunluğunu tem- sil etmediğini söyledi. Demirel, "insanların şa- mata, gürültü ve propaganda ile baskı altında tntttlamavaca£ını" ifade etti. Konuşmasında bütçeye de değinen Süleyman Demirel, yaptıklan bir araştırmada, 4 kentte yak- laşık 50 bin kişinin işten çıkanldığını saptadık- larını anlattı. Demirel, 1991 bütçesinde, 15 tril- yonluk yatırıma karşın 20 trilyon faiz ödemesi bulunduğuna dikkat çekerek, 50 milyar dolar dış, 60 trilyon lira iç borçla ülkenin büyümesinin ve refah sağlanmasının mumkün olamayacağım söyledi. Daha sonra, dinleyicilerin çeşitli sorularını da yanıtlayan DYP lideri Demirel, "laiklik" konu- sunda sorulan bir soruyu ise şoyle yanıtladr. "Din ve vicdan hürriyetiyle laikliği kanştırma- sın kimse. Din \e vicdan hurriyeti, kişinin temel haklanndandır. İnsanlar istediği şekilde ibadet etsin, korkusuzca ibadet etsin. lsieyen istediğine inansın, kimse kimseyi kendi inancını kabul et- tirme>e zorlamasın. Laikliği dinsizlik olarak al- mak da yanlıştır, din ve vijdan hurriyetini baş- kaları ustunde baskı malzemesi olarak kullan- mak da yanlıştır. Biz laik cumhuriyeti yaşataca- ğız. Kaldı ki halk bugunku laik cumhuriyetten memnundur. Çunkü, bundan çıkıp da Humey- ni rejimine mi gidecek? Halk buyuk çogunluğu ile bu laiklik olayının değerini biliyor, kim ne der- se desin. Ama rahatsız edici bir takun olaylar olu- yor. Evet, halkın bundan rahatsız olması ve o hassasiyeti gostermesi dahi Türkiye'de laik cum- buriyetin devamının teminatıdır. Türkiye müspet yoldadır, bence endişeye gerek yoktur. Çunkü, Türkiye'de düsünenler ve halkın sagduyusu, ul- kenin ters bir ıstikamete gitmesine razı olmaya- caktır. Ne azınlık çogunluğu ne de çoğunluk azın- lığı tahakkum altına alacaktır." • • • • • • • • • • • • *m. *m. ^^*> ^^*> ^^±. ^ 2x2iki kere ikinin dörf ettiği gerçeği nasıl tartışılmıyorsa, Renault'nun özel eğitim görmüş 3204 uzmanla ~ ve son derece gelişmiş elektronik donanımla verdiği servis hizmetlerinin kalitesi, hızı, güvenilirliği de tartışılmıyor. Otomobil alırken sorun. Servis hizmeti veren personeli modern teknolojiyi biliyor mu, uzman mı? Tüm servislerinde ileri teknolojiye ve otomobil tiplerirve göre özel olarak geliştirilmiş teknik donanıma, elektronik araç gereçlere sahip mi? Renault'nun verdiği satış sonrası hizmetlerin kalitesine, hızına söylenecek söz yok. Ama, Türkiye'nin her yerinde, her an hizmete hazır 222 Renault yetkili servisi ve 3000'i aşkın uzman var. İki kere ikinin dört ettiği tartışılmıyor. Renault 25'lerin de konforun ve lüksün doruklarında olduğu tartışılmıyor. Otomobil alırken sorun. Renault 25 GTS ve Renault 25 TX gibi 2000 cc. motor hacmine karşın yakıt tüketimi düşük mü? Saatte195 km. hız yaparken sessiz kalabiliyor mu? Aerodinamik katsayıları 0.30 Cx kadar düşük mü? Merkezi kilitlemesi, otomatik camları, kliması var mı? Renault 25'lerin konforuna ve lüksüne söylenecek ^ ^ ^ ^ _ , , -f — , _ — ^ ^ söz yok. Ama, görüp denemek için gidebileceğiniz ^^^MrlIII>*]*La^^^M 283 Renault yetkili satıcısı var. REMAUlıT 25 MULKIYELILER BIRLIGI ISTANBUL SUBESİ CUMARTESİ BULUŞMALARI RENAULT 25 BTS - 75.2S1 .S37.-TL f% 20 KDV 15 058 367 -U ve naklıye hançtr) RER»ULT2STX-l1J7«J«1..TL(%20KDV 16 385378 -TL V8 natdıye haiçlr) Mettaz Bankasrmn 11 121990 anfındsfe dtm kuıu asas alımr.ışıır FıyaOar opak ranMer ç n geçerfdr RENAULT "Yaşanacak Otomobiller" Demokrasi Sosyalizm ve Devletin Kücültülmesi KONUŞMACI: Haydar Kutlu TBKP Genel Sekreteri 22 ARALIK 1990 CUMARTESİ SAAT: 14. 00 MÜLKİYELİLER LOKALİ Tel:<l) 157 46 34-35 79 Aralık 1990 Cumartesı Günü, yılbaşı doiayısıyla Cumartesi Buluşmalan' yapılmayacaktır MÜLKİYELİLERE DUYURU • Genel Merkez Lokalimiz 4.10.1990 tarihinden bu yana Birliğimiz tarafından işletilmektedir Üyelerimize daha iyi hizmet verilebil- mesi için misafLrhanemizde restorasyon çalışmalan başlahlmışbr. Diğer binalanmız da 1991 yılı içinde restore edilecektir. • Onümüzdeki günlerde yayın hayatına başlayacak Bülten ile Mülkiyeliler Birliği Dergisi'nin sizlere ulaşhnlması, etkin bir iletişim ve güçlü bir katılımın sağlanması hedefimizdir. Q Mevcut üye kimlikleri fotoğraflı üye kimlikleriyle değiştirilmeye başlanmıştır. Birlik tesislerinden yararlanmada yeni kimliklerin kullanımı kısa sürede uygulamaya girecektir. Bu nedenle, aşağıdaki bilgi formunu doldurarak iki adet vesikalık fotoğrafla birlikte en kısa sürede Birlik Merkezi'ne elden ya da posta aracılığıyla ulaştırmanızı diliyoruz. Mülkiyeliler Birtiği Genel Merkezi KONUR SOKAK No: 1 KIZILAY 06650 ANKARA TEL: 118 55 72 FAX. 118 82 98 Adı Soyadı (Kısaltılmadan) Mezuniyet Tarihi Mezun Olduğu Bölüm Birlik Üye No. Görev Yeri ve Ünvanı ]ş Adresi - Posta Kodu -Tel Ev Adresi - Posta Kodu -Tel
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle