Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhun>w Malbaacılık « Gazetecılık Tıırk Aooıura Şırkctı adııu
Nıdır Ntdi % Gcntl Ya>ın Mudüru H K U Ccaul, MUCSKSC Mudürtt
EOHM Ufakli(il. Vaa ls
]en Mudüru Oka> Coacasn, # Haber Mcrkcn
Muduru YıJpn Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmenı Mı Acar 0 Temsıtaler
ANK4RA AkaM T»n, 1ZMİR HUnnrf Çrtukl}*, AD4NA
l( Pobık. Clfei ~ ,' J-I D>, Habcrier ElgM Bain, Ekonomı CMfb I M M , Is-Senlıkl Şttna b u d . Ktttüı CH«I l «r.
lsunbul Haberlerı Km*l KİCvfc. Eiıtım GCMQ Şayln. Yurt Hıberiert Ntcdd Dotn. Sporrfaniînıan'AMaikarfir \acctau.
Duı Vtalaı Knt* Çabtkn. Arasıırraı Şakiıı Uıav. Düıettme AtatalU t«»cı 0 Koortmıııar ıtkavı b n t a ı 9
M a i :
İSİO Fral ErV»ı £ Muh»*rtK hMI Vcacı 0 Bulıc Pîiiüim. Sn]l Oaaaabaeotfcl 9
tul
"" *«• Tonı 0 Ek tovınUr
H«b* Ufal 0 Idlt* H«whı C«rrr £ tflacne Oarier ÇHffc £ Bıtgı-l>j«m \%M t*Bt f Pcrconef
>iwii Kunrfu B*}k*n
OUn U U , ta*ı> hm,
UJ«f
AH
Bestm v Kpaıt Cumhımra \ltltatcu,k re Gızaeâtt TA Ş Tart Ocaf CW 39/41
34334 tsı PK 246 btanbtıl Td- 512 05 05 (20 hıl), Telo. 22246. F«*. (1) 526 «0 72 0
Bumtet- Aafcan: Zıyı GOkılp Blv Inkılap & No 19/4, Tei 133 11 41-47 Teta 42344 Fıx (4) 133
05 65 0 lıair H Zl» Blv 1352 S 2. 3 Td U 12 M. Tdn 52359 Fu. (51) 19 53 60
İIUMIU OH 119 S. No 1 Kal I Td 19 37 52 (4 hu>, Jcla 62155. Fu. (71) 19 25 7>
TAKVIM: 21 ARALIK 1990 Imsak: 5.45 Guneş: 7.17 Oğle: 12.06 İkındi: 14.25 Akşam: 16.45 Yatsı: 18.12
Dünya Satranç Şampiyonası
Karpov zorladı
ama kazanamadıHaber Merkezi — Lyon'da
devam eden Dunya Satranç
Şampiyonası'nda, iki güne ya-
yılan 21. oyun, 86 hamle süren
mucadeJeden sonrâ beraberlikie
sonuçlandı. önceki gün, oyun
40 hamle sonunda ertelendiği
zaman (Diyagram-Ertelenme
Durumu) daha avantajlı du-
rumda olan eski şampiyon Kar-
pov, tüm çabasına rağmen oyu-
nu kazanmayı başaramadı. Ka-
rpov, Kasparov'un 86. hamle-
den sonra yaptığı beraberlik
teklifıni, hıçbir kazanç yolu gö-
remediği için kabul etmek du-
rumunda kaldı. (Diyagram-Son
Durum)
Bu sonuçla, Karpov'un
1985'te kaybettiği unvanı gerı
alabilmesi artık iyice zorlaştı.
Tarafiar 1 puanı paylaşınca,
Kasparov'un unvarunı korumak
için sadece bir beraberliğe ihti-
yaa kaldı. Karpov'un geriye ka-
lan 3 oyunu da kazanması ise
neredeyse imkânsız.
21. OYUN
Şah-Hint Savpnması
Bcyaz Siyah
KARPOV KASPAROV
1. d4
2. c4
3. Ac3
4. e4
5. f3
6. Fe3
7. d5
8. Vd2
9. 0-0-0
10. Fd3
11. dxc6(e.p.)
12. Ad5
13. Fb6
14. Ae2
15. Şbl
16. Khel
17. Fc2
18. Fd3
19. Fgl
20. Ab6
21. Ac3
22. Acd5
23. Axd5
24. fxe4
25. Kfl
26. cxb5
27. Kxf8 +
28. h3
29. Fxd4
30. Ve2
31. Kfl
32. Kf4
33. a3
34. Şa2
35. axb4
36. Şbl
37. Şc2
38. Şbl
39. Vf2
40. KH
Af6
86
Fg7
d6
04
e5
AhS
f5
a6
c5
Axc6
Fe6
Vd7
Kac8
vn
Şh8
Af6
Ad7
Ac5
Kcd8
Ad4
Fxd5
fxe4
b5
Vd7
axb5
Kxf8
Vd8
exd4
Vh4
Ke8
Vg5
h5
b4
Ka8 +
Ab3
Aal +
Ab3
Vd8
Ve8
Siyah (KASPAROV)
Bejaz biyah
KARPOV KASPAROV
43. Kxg7 Ş x g 7
44. Vxd4+ Ve5
45. Vxe5+ dxe5
46. b6 K gl
47. Ae3 Kel
48. Ac4 Kgl
49. Ae3 Kel
50. Ac4 Kgl
51. b4 Kxg2 +
52. Şc3 Aa4 +
53. Şb3 Axb6
54. Axb6 Kg3
55. Şc3 Kxh3
56. b5 h4
57. Ac4 Ktd3 +
58. Şxd3 h3
59. b6 h2
60. b7 hlV
61.b8V vn +
62. Şc3 Vcl +
63. Şb3 Vdl +
64. Şa2 Va4 +
65. Aa3 Vxe4
66. Vc7+ Şh6
67. Ac4 Vd5
68. Şb2 e4
69. Vf4+ Şg7
70. Şc3 Vd3 +
71. Şb4 Vd4
72. Vh4 ŞH
73. Şb5 Vd5 +
74. Şb4 Vd4
75. Vh7+ Vg7
76. Vhl Vd4
77. Vh4 ŞgS
78. Vf4 Şg7
79. Vcl Şf6
80. Şb5 Vd5 +
81. Şb4 Vd4
82. Şb5 Vd5 +
83. Şb6 Vd4 +
84. Şc6 Şe6
85. Ae3 Va4 +
86. Şb6 Vb4 +
Beraberlik
Siyah (KASPAROV)
a b c d e f g h
Beyaz (KARPOV)
ERTELENME DURUMU
41. b5
42. Şc2
Kal +
Ac5
a b c d e f g h
Beyaz (KARPOV)
SON DURUM
Papa, radikal
dincîlîğe karşı
NtLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA— Papa, yeni yıl me-
sajında radikal dinciliğe karşı
çıktı. 1 ocakta kutlanacak "ba-
nş güntt" için yılbk mesajını
hazırlayan Papa, Islam'ın adı-
nı doğrudan doğruya zikretme-
den yayılmacüık gilden bağnaz
lslamcılığa karşı tavu takmdı.
Italyan basını, mesajında "ba-
nş istiyorsan, başkaianmn vk-
dan ve inanç özgürlügüne hür-
met et" diyen Papa'nın bu söz-
taiyle Islam dinini hedefledigı-
ni açıkladı.
Yeni yıl günü Papa tarafın-
dan bizzat Vatikan nezdinde el-
çiliği bulunan 120 ülkenin tem-
silcilerine uia$tınlacak mesaj,
19 sayfadan oluşuyor. Başkan
George Bosh ve Irak lideri Sad-
dam Hüseyin'ede Vatikan tem-
silcilerince iletilecek mesaj
"köktendindlik w insaııbn din
degiştinneye zorianu" gibi so-
runlardan Katolikliğin rahatsız
olduğunu belirtiyor.
II. Jean Paul, "Dünyunn çe-
sitli yerterinde »Tinhlclar fizerio-
de baskı yaratan dini bağnaziık
ve hoşgörüsüzlük konnsunda
bâlâ yapüacak çok şty vankr.
Bir din maalesef, kftk zorta kife
da dolayh yoUardan, baaitala-
nna empoze edUmek isteniyor"
diyor ve şeriatı kastederek "Dl-
nin yetki alanı ile siyasi toptam
arasında fark gözetilmedeo bd-
li bir dinin kuraDan devlet ya-
sasına dönıişurse, ortaya tehli-
keli bir darum çıkar. Din yasa-
lanyla devlet yasalannın özdeş-
leştirilmesi din özgürlüğünü en-
geUer " diyor.
JtaJyan basınına göre Papa,
Afrika'da tslamın fazla yayıl-
masından, tslam dünyasında
giderek büyüyen köktendinci-
likten, şeriat uygulamaların-
dan, Müsluman ulkelerdeki HJ-
ristiyan azınbklara uygulanan
kısıtlamalardan "rahatsız".
Fransızpasaportlu Kenize Murat, 'SaraydanSürgüne* adlı kitabında Osmanlıları anlatıyor
İstanbııTda 'Son HanedarfLEYLA TAVŞANOĞLU
Osmanlı Hanedanı'ndan Ke-
oize Murat Istanbul'da. Fransız
pasaportlu, sürekli oturduğu
kent Paris. Babası Badalpur Ra-
cası, annesi Padişah 5. Murat'-
ın torunu Selma Hanımsultan.
Ikinci Dünya Savası başlann-
da Paris'te doğan Kenize Murat
annesini bir buçuk yaşmdayken
kaybettiği için tsviçreli bir aile
tarafindan buyütulmüs. Babaa-
nı ise ancak 21 yaşına geldiği za-
man, o da kendi çabasıyla
tanımış.
Gazeteci olarak Lübnan'da,
İran'da, Suriye ve Israil'de ça-
bşırken Ortadogu'lu aslım araj-
tırma fıkri aklına gelmiş. Uzun
çalışmalardan sonra da annesi-
nin ve anneannesi Hatice Sul-
tan'ın öykülerini yazmaya karar
vermiş. Türkçeye 'Saraydan
Sürgnne' adıyla çevrilen kitabı
işte bu öyküleri anlatıyor.
Kenize Murat'la Cihangir'de
kaldığı otelin lobisinde bir ara-
ya geliyoruz. Çok ince, zarif bir
kadın. Açık kumraj saçları kı-
sa kesilmiş. Sırtında devrik ya-
kalı bol, uzun siyah bir kazak,
çorap havasında siyah strec
pantolon, ayağında siyah potin-
İer var. Soğuk aldığı için üzerin-
den siyah vizon ceketini çıkar-
mak istemiyor.
Kitabı yazarken hiç gerçek bir
sultan olma isteği duyup duy-
madığını soruyoruz ona. Diyor
ki:
"Hayır, duymadım. Artık
Osmanh Hanedanı diye bir ha-
nedan yok ki iktidarda. Ama bir
İngUiz Kıraliyet Ailesi gibi bir
ailenin üyesi olmayı belki ister-
dim. Çünkii onlar hâlfi haküm
KENİZE MURAT — Annesi 5. Murat'ın torana Selma Hanım-
snltan. Babası Badalpur Racası.
siırii>oriar. Öyle bir hanedanın
üyesi olsaydun ben de halkım
için bir şeyler yapar, çalışırdım.
Ama bugiin için böyle bir şey
söz konosu degil. Böyle bir is-
tek benim için çagdışı da olabi-
lirdi."
Annesi Selma Hanımsultan'-
ın, doğumdan sonra uzun sûre
'çocuk ölu doğdu' diyerek ken-
disini 'kafasında öldürmüş ol-
dugunu', bu nedenle annesini
uzun süre bağışlamadığını anla-
tan Kenize Murat, "Ama daha
sonralan düşündükçe onun ne
kadar zor bir yaşam möcadele-
si verdigini, stirgiıııde tek başı-
na yaşamasının hiç de kolay ol-
madığını anladım" diyor.
Osmanh Hanedanı üyelerinin
1924 yılında sürgune gönderil-
meleri kararıyla ilgıli duygula-
rını Kenize Murat şöyle dile ge-
tiriyor:
"O dönem banan yapdnuuı
Artık Osmanlı
Hanedanı diye bir
hanedan yok ki
iktidarda. Ama bir
Ingiliz kraliyet ailesi
gibi bir ailenin üyesi
olmayı belki isterdim.
Halkım için bir şeyler
yapar, çalışırdım. Ama
bugün böyle bir istek,
benim için çağdışı da
olabilirdi.
Padişah, Mustafa
Kemal'i Anadolu'ya
göndermişti. İngiliz
tehlikesine karşı
durabilecek tek
generalin Mustafa
Kemal olduğunu
biliyordu. Ama kendi
yerini alacağını, daha
sonra olayın bir halk
hareketine
dönüşeceğini hiçbir
zaman tahmin
edememişti.
kuşkusuz gerekhydi. Çiinko bir
ihtilal olmuştu. Ama hilafedn
kaldınlması hiç dognı degüdi.
Çünku bugün juUfelik saney-
di, Türkiye biitüo Miislümaa
dünyasının hâkimi, buyük bir
güç dunımunda olacaktı."
Bu karann, büyük ölçüde
Türkiye Cumhuriyeti'nde irtica
tehlikesini engellemek için alın-
dığı konusunda da Kenize Mu-
rat'ın görüşleri şöyle oldu:
"Evet, ioj^u. Ama kökten-
3 çocuktan biri yetersiz besleniyor
Haber Merkezi — UNICEF Çocuklara
Yardım Fonu verilerine göre çocuk felci
halen yılda 200 binden fazla çocuğun
sakat kalmasına neden olmakta. Ancak
çocuk felci aşısı bugun gelişmekte olan
ulkelerdeki çocukların yüzde 80"ine
ulaşmış durumda ve her yü yaklaşık 400
bin olay bu sayede önlenebilmekte.
199O'lı yıllann sonuna kadar bu hastalık
tamamen ortadan kaldınlabilecek. Bu
arada dünyadaki her üç çocuktan biri
beslenme yetersizliğiyle karsı karşıya.
UNICEF'in dünya çocuklannın
beslenme düzeyiyle ilgilı bu yılki
değerlendirmesinde ilk defa Çin de yer
aldı. UNICEFin verilerine göre
beslenme yetersizliğinin rakamlarla
dağılımı şöyle: Amerika btası 8 milyon,
Çin 24 milyon, Afrika 30 milyon, diğer
Asya ulkeleri 39 milyon, Güney Asya 76
milyon.
dindlik bareketleıi yasaklanu-
buia, baskılaria cageUepemez.
GerekH ofau şey, iduBİyeae rö-
nesansör. örgütNi olarak bötan
Tiirk aydınlanoa, WBm adam-
lanna gerçek isJamiyet dfretfl-
digi ve bonnn onlar tarafindan
halk kldeJerioe dtretflmesi sa|-
landıgı zamandır ki köktendin-
ciük tehUkesi ortadaa kaikar.
Aksi halde köktendindlik, ce-
halet ve ekonomik zortuk or-
tamfauinda yeşenne fınatı bnl-
daga için iyice güçtenjne yoh-
na gklebüir. "
Burada Kenize Murat sözfl
Atatürk'e de getiriyor ve diyor
ki:
"Padişah, Mnstafa Keauü'l
Anadoln'ya göndermişti. tngi-
liz tehlikesine karşı durabilecek
tek geaeraMn Mnstafa Kemal ol-
dnğnnn bfliyorda. Ama kendi
yerini aiacagraı, daha soara ote-
yın bir halk hareketue dönütşe-
cegini hiçbir zaman tahmin ede-
memişti.''
Hindistan'da
Kenize Murat'a, zor gecen
çocukluk ve genç kızbk yülann-
dan sonra babasıyla karşılasma-
$ı ve şu andaki üişkilerini soru-
yoruz:
"21 yaşıına gekttgimde, HİH-
distan'a, babamıo yaşadıfı keıt
olan Lucknow'a gittim. Koca-
man bir evde hizmetkarlanyla
yaşıyordo. Orada ild hafta kal-
dım. Ama o yaşama dayanama-
yarak Paris'e geri döndöm. Sık
sık bulusuyoruz. Yani ben Hin-
distan'a gittigimde. Yine aynı
evde yaşıyor. Çok eski bir ev
bn. Hlzmetkârlar da artık çok
yasJandı. ÜsteHk dstleri baslan
da dököliiyor. Babam şimdi 81
yasıada. Çalısnuyor. Zaten
mesiegi avnkathk olmasına kar-
şın yaşamı boyunca hiç cahşma-
tnış. Racabk kakfarrimca, devte-
tin bagladıgı aylıkU geçuüyor.
Arada bir de Lucknow Times
gazetesine yazüar yazıyor."
Peki, Kenize Murat babasıy-
la nece konuşuyordu?
"tngiUzce konuşuyomz. Çok
da iyi anlaşıyoruz onunla."
Kenize Murat, hiç Türkçe bil-
miyor. Ana dili gibi konuştuğu
dil Fransızca. Kitabım da Fran-
sızca yazmış. tstanbul'da hiç
akrabası var mı?
*'Var. NesUşab Soltaa ve kı-
n tkbal var. Kitabı yazarken de
zaten bir süre Nedişab Saltaa-
la otnnhun. Bir de dayun Prens
Celal tris var. O p«Uşah 5. Ma-
rat'ın kızı Fatma SulUn'ın of-
hı. Siırgün karan çıkmca Balga-
ristan'a gitmişler. Daha sonra
Bulgarlar Celal daymu Tttrkiye
hesabına casnsluk yapdgı suçfaı-
masıyla yedi yıl hapiste tntmnş-
lar. 30 yıl önce Celal dayun
Türkiye'ye dönmttş."
Kitap gecikti
Kenize Murat 'Saraydan
Sürgüne' kitabım üç yıl önce
yazdığı ve bu arada 16 dile çev-
rildiğı halde, Türkçe tercümesi
neden bu kadar gecikti?
"Çok Uginçtir, Uk olarak
Türkçe'ye çevrümesini istemiş-
tim. Ama bir türiü olmadı. İki
ayn yaymeviyle bn konuda an-
laşmıştım. Bir tanesinin buldu-
gu çevirmen, Fransızca bilmf-
yordn. öbör çevirmen, bcOd da-
ha iyiydi, ama o da kitabtn rn-
hnnu kavrayamanııştı. O ne-
denle bu kadar gecikti. Aym so-
runu tngilizceye çevirisiade de
yaşadım. Çevirmen, Osmanlı
Hanedanı olayını anlamaktao
yoksun bir tngilizdi. tngiUzce
çeviriyi elime aldıgımda tam 60
sayfasmı adadıgmı da fark edi«-
ce, sil bastao yeniden yaptırmak
zorunda kaldım." Sonunda ki-
tabı Esin Çelikhan çevirdi.
Kenize Murat'a isminin ne
anlama geldigini soruyorum:
"Keniz* 'Arapça kenz' söz-
cüğünden geüyor. Küçük hazi-
ne demek." Konuşmamızm bu-
rasında içeri dayısı Prens Celal
tris giriyor. Uzun boylu, beyaz
saçlı, orta yası geçkin, yakışıkh
bir erkek... Birbiıİerini Fransız-
ca selamlayıp konuşmalanm bu
dilde sürdürüyorlar... Dayı-
yeğeni baş başa bırakıp yanla-
nndan ayrılıyoruz.
Evlenecek
gençlere kredi
• ANKARA (Cnmhnriyet
Bürosu) — Aileden sonımlu
Devlet Bakam Cemil Çiçek'e
bağlı Başbakanhk Aile
Araştırma Kurumu'nca
düzenlenen 1. AileŞûras»
bugün sona eriyor. Şûra'da,
ailede "milli bir politika"
saptamak amacıyla
oluşturulan komisyonlar
raporlannı tamamladılar.
Sosyal Yapı Komisyonu'nun
raporunda, "lslam dininin
aile üzerindeki etkisi,
ilişkilerin boyutunun
yörelere göre araştınlması
gerektiği" vurgulandı.
Şûrada, aile yapısımn
korunması için yayınlara
ağırlık verilmesi ve TV
programlan yapılması,
evlenecek gençlere kredi
verilmesi önerildi.
Korku hasta
ediyor
• ERZURUM (AA) —
Uzun süre devam eden stres
ve korkulann, hassas yapılı
insanlarda başta kalp
hastalıklan olmak ûzerc,
ülser, migren, cinsel
soğukluk ve kanser gibi
çeşitli rahatsızlıkiara yol
açtıgı bildirildi. Atatürk
Universitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dalı
Başkam Prof. Dr. Ramiz
Banoğlu, stres ve ani
korkulann neden olduğu
kan çekilmeleri yüzünden
kalp carpıntılannın arttığuıı
söyledi.
Çevresorunu
merkezi
• ANKARA (ANKA)—
Ege Universitesi'nde çevre
sorunlan uygulama ve
araştırma merkezi kuruldu.
Merkezin kuruimasına
iliskin yönetmelik Resmi
Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre merkez
çevre sorunlan ile iigili
çeşitli alanfarda bilimsel ve
uygulamaya yönelik
araştırmalar yapacak.
Kaçak yılbaşı
camları
• ANTALYA (AA>—
Orman Mühendisleri Odası
Antalya Şubesi ile Türkiye
Tabiatını Koruma Derneği
Antalya Şubesi, kacak
yılbaşı çamı satışlannm
önlenmesi amacıyla birlikte
hareket etme karan aldılar.
tki kuruluştan vapılan
ortak açıklamada, yeni yüın
yaklaşması ile yılbası çamı
pazarının da canlıhk
kazanmaya başladıgı
belirtilerek bu durumun
yüzlerce çam, köknar ve
sedir fidamnm katledileceği
kuşkusunu yarattığı
bildirildi. Yılbaşı çamı
satışının yalmzca Orman
Bölge Müdürlükleri
tarafindan belge verilen
satıcılarca yapüdıgı
kaydedilen açıklamada,
vatandaşların, "yılbaşı çamı ,
satış belgesi"
olmayanlardan çam
almamalan istendi.
Akbulut'ıuı
yeğeni
• tstanbui Haber Servisi
— Buyükada'da önceki gün
okula giderken kaçınlan,
daha sonra serbest
bırakılan Başbakan Yıldınm
Akbulut'un yeğeni Seçil
Akbulut, dün yeniden
okula giderek derslerine
devam etti. Akbulut,
kendfsini kaçıran iki kişinin
Suadiye'de "Ben
Başbakanın yeğeniyim"
demesinden sonra serbest
bıraktıklanıu anlattı.
Kaçıranlann
yakalanamadığı
öğrenilirken, polis bu
konuda bilgi vermekten
kaçındı.
Brezilya'daki ekonomik proje, son yıllann en büyük 'eko-yalan'ına dönüştü
Üağmur ormanları ağhyorBrezilya Devlet Başkanı Jose Sargney'in yağmur
ormanlarını 'koruma bölgesi' ilan etmesi ve bu bolgede
örnek ekonomik köy kurma çalışması, umut vermişti.
Ancak özel koruma bölgesi uyuşturucu şebekelerinin
denetimine geçti, yağma devam etti.
Dış Haberler Servisi — Bre-
zilya yağmur ormanlarının hız-
la yok edilmesine karşı dunya
çapında gelişen tepki ve çevre
koruyucusu Chico Mendes'in
katledilmesi üzerine Brezilya
Devlet Başkanı Jose Sargney ge-
çen yıl Ceu do Mapiâ köyünu
çevreleyen 567.000 hektar or-
tnanı özel koruma altına almış-
tı.
Bu karar köy halkı tarafin-
dan sevinçle karşılanmış ve söz-
culeri "Orman halkı itibannı
yeniden kazandı", diye açıkla-
mada bulunmuştu.
Alman "Der Spiegel" dergi-
sine göre havyan yetıştırıcıleri ve
gayri menkul spekülatörleri hız-
la Amazonlara sızdığından, or-
manlardaki kauçuklan çeltikle-
yerek ve Brezilya cevizi toplaya-
rak yaşam savaşı veren yüzbin-
lerce Seringueiro ailesi buyuk
bir var oluş tehlikesi ile karşı
karşıya kaldı.
Ancak "en büyük hazinesi
olarak orman savuiJueuluğunu
üstlenen" Mapiâ'nın bu hukü-
met karanndan sonra durumu-
nun duzeleceği umuldu. Hollan-
dalı alternatif-mimar ve uzun
süreli Birleşmiş Milletler danış-
manı John van Lengen, "Örnek
bir ökolojik köy inşa edebile-
ceklerinin" koşullannın nihayet
yaratılmış olduğunu sandı.
Belçikalı bir yardım örgütu
komple bir hastane tesisi, bir
Latin Amerikan bankası ve Fe-
deral Almanya da çeşitli para-
sal yardımlarla bu projeye kaı-
kıda bulundu. Ancak "Chico
Mendes'in düşünün gerçekleşe-
ceği" sanıldığı bu doğa cenneti
belki de tropiklerin en buyük
"öko-yalanına" dönuştü.
Ormanlarda yaşayan Serin-
gueiro'ların sayısı hızla azalır-
ken hukumet yetkilileri "perso-
nel yetersizliguıden" bu özel ko-
runmaya alınan bu bölgenin de-
netimini bir uyuşturucu şebeke-
sinin ellerine terk etti.
Böylece tümüyle anlamını yi-
tiren bu projeye devlet paraları
akmaya devam ederken çevre
polisinin ormanlan yakıp yıkan
şebekelere karşı mücadelesinde
de kayda değer bir ilerleme kay-
dedilemedi. Tropik ormanlan
kurtarma umudu bir kez daha
suya düştü.
Geriye kalan kurtarma alter-
natifleri ise sınırlı. Gerçi Brezil-
ya'daki çevre koruyucu grupla-
nn sayısı hızla artıyor.
Ancak "Tüm ülkede birkav
yılını ormanlarda anlamlı bir
çalışmayla değerlendirebilecek
bir avuç uzman" bile yok. Oy-
sa sorun para değil. Projenin
yurütücüsü Brezilyalı "Funtac"
kuruluşu çeşitli uluslararası yar-
dımlan uzman danışmanlara ak-
tarmak yerine konu ile iigili İn-
giliz Iiteraturu okuyup anla-
maktan dahi yoksun tecrübesiz
elemanlara harcıyor.
öldüm öldüm
dirildim!
'Hafta başuıda mal
getirecek kamyon, üç gün
geçti gelmedi. Meraktan
ölüyorum. Kamyonun
başına bir şey ml geldl?
Kaza mı yapü, anza mı
yaptı? Ses seda yok. Neyse sonunda geldi.ama ben de
öldüm öldüm dirildim. Meğer anzalanmış. Bundan
sonra Halk Slgorta'ya Naklryat Sigortası yapürmadan
malımı yola çıkartmak mı? Tövbe!"
Nafcnyat
Slgortası
p Halk
1 Sisorta
Bir yaşam sereği
1 Ekım 1990 dan ıtıbaren yangın ve naklıyat branşlarında başlayan
serbest prım uygu'aması Halk Sıgorta da *oze!"dır