04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhun>w Malbaacılık « Gazetecılık Tıırk Aooıura Şırkctı adııu Nıdır Ntdi % Gcntl Ya>ın Mudüru H K U Ccaul, MUCSKSC Mudürtt EOHM Ufakli(il. Vaa ls ]en Mudüru Oka> Coacasn, # Haber Mcrkcn Muduru YıJpn Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmenı Mı Acar 0 Temsıtaler ANK4RA AkaM T»n, 1ZMİR HUnnrf Çrtukl}*, AD4NA l( Pobık. Clfei ~ ,' J-I D>, Habcrier ElgM Bain, Ekonomı CMfb I M M , Is-Senlıkl Şttna b u d . Ktttüı CH«I l «r. lsunbul Haberlerı Km*l KİCvfc. Eiıtım GCMQ Şayln. Yurt Hıberiert Ntcdd Dotn. Sporrfaniînıan'AMaikarfir \acctau. Duı Vtalaı Knt* Çabtkn. Arasıırraı Şakiıı Uıav. Düıettme AtatalU t«»cı 0 Koortmıııar ıtkavı b n t a ı 9 M a i : İSİO Fral ErV»ı £ Muh»*rtK hMI Vcacı 0 Bulıc Pîiiüim. Sn]l Oaaaabaeotfcl 9 tul "" *«• Tonı 0 Ek tovınUr H«b* Ufal 0 Idlt* H«whı C«rrr £ tflacne Oarier ÇHffc £ Bıtgı-l>j«m \%M t*Bt f Pcrconef >iwii Kunrfu B*}k*n OUn U U , ta*ı> hm, UJ«f AH Bestm v Kpaıt Cumhımra \ltltatcu,k re Gızaeâtt TA Ş Tart Ocaf CW 39/41 34334 tsı PK 246 btanbtıl Td- 512 05 05 (20 hıl), Telo. 22246. F«*. (1) 526 «0 72 0 Bumtet- Aafcan: Zıyı GOkılp Blv Inkılap & No 19/4, Tei 133 11 41-47 Teta 42344 Fıx (4) 133 05 65 0 lıair H Zl» Blv 1352 S 2. 3 Td U 12 M. Tdn 52359 Fu. (51) 19 53 60 İIUMIU OH 119 S. No 1 Kal I Td 19 37 52 (4 hu>, Jcla 62155. Fu. (71) 19 25 7> TAKVIM: 21 ARALIK 1990 Imsak: 5.45 Guneş: 7.17 Oğle: 12.06 İkındi: 14.25 Akşam: 16.45 Yatsı: 18.12 Dünya Satranç Şampiyonası Karpov zorladı ama kazanamadıHaber Merkezi — Lyon'da devam eden Dunya Satranç Şampiyonası'nda, iki güne ya- yılan 21. oyun, 86 hamle süren mucadeJeden sonrâ beraberlikie sonuçlandı. önceki gün, oyun 40 hamle sonunda ertelendiği zaman (Diyagram-Ertelenme Durumu) daha avantajlı du- rumda olan eski şampiyon Kar- pov, tüm çabasına rağmen oyu- nu kazanmayı başaramadı. Ka- rpov, Kasparov'un 86. hamle- den sonra yaptığı beraberlik teklifıni, hıçbir kazanç yolu gö- remediği için kabul etmek du- rumunda kaldı. (Diyagram-Son Durum) Bu sonuçla, Karpov'un 1985'te kaybettiği unvanı gerı alabilmesi artık iyice zorlaştı. Tarafiar 1 puanı paylaşınca, Kasparov'un unvarunı korumak için sadece bir beraberliğe ihti- yaa kaldı. Karpov'un geriye ka- lan 3 oyunu da kazanması ise neredeyse imkânsız. 21. OYUN Şah-Hint Savpnması Bcyaz Siyah KARPOV KASPAROV 1. d4 2. c4 3. Ac3 4. e4 5. f3 6. Fe3 7. d5 8. Vd2 9. 0-0-0 10. Fd3 11. dxc6(e.p.) 12. Ad5 13. Fb6 14. Ae2 15. Şbl 16. Khel 17. Fc2 18. Fd3 19. Fgl 20. Ab6 21. Ac3 22. Acd5 23. Axd5 24. fxe4 25. Kfl 26. cxb5 27. Kxf8 + 28. h3 29. Fxd4 30. Ve2 31. Kfl 32. Kf4 33. a3 34. Şa2 35. axb4 36. Şbl 37. Şc2 38. Şbl 39. Vf2 40. KH Af6 86 Fg7 d6 04 e5 AhS f5 a6 c5 Axc6 Fe6 Vd7 Kac8 vn Şh8 Af6 Ad7 Ac5 Kcd8 Ad4 Fxd5 fxe4 b5 Vd7 axb5 Kxf8 Vd8 exd4 Vh4 Ke8 Vg5 h5 b4 Ka8 + Ab3 Aal + Ab3 Vd8 Ve8 Siyah (KASPAROV) Bejaz biyah KARPOV KASPAROV 43. Kxg7 Ş x g 7 44. Vxd4+ Ve5 45. Vxe5+ dxe5 46. b6 K gl 47. Ae3 Kel 48. Ac4 Kgl 49. Ae3 Kel 50. Ac4 Kgl 51. b4 Kxg2 + 52. Şc3 Aa4 + 53. Şb3 Axb6 54. Axb6 Kg3 55. Şc3 Kxh3 56. b5 h4 57. Ac4 Ktd3 + 58. Şxd3 h3 59. b6 h2 60. b7 hlV 61.b8V vn + 62. Şc3 Vcl + 63. Şb3 Vdl + 64. Şa2 Va4 + 65. Aa3 Vxe4 66. Vc7+ Şh6 67. Ac4 Vd5 68. Şb2 e4 69. Vf4+ Şg7 70. Şc3 Vd3 + 71. Şb4 Vd4 72. Vh4 ŞH 73. Şb5 Vd5 + 74. Şb4 Vd4 75. Vh7+ Vg7 76. Vhl Vd4 77. Vh4 ŞgS 78. Vf4 Şg7 79. Vcl Şf6 80. Şb5 Vd5 + 81. Şb4 Vd4 82. Şb5 Vd5 + 83. Şb6 Vd4 + 84. Şc6 Şe6 85. Ae3 Va4 + 86. Şb6 Vb4 + Beraberlik Siyah (KASPAROV) a b c d e f g h Beyaz (KARPOV) ERTELENME DURUMU 41. b5 42. Şc2 Kal + Ac5 a b c d e f g h Beyaz (KARPOV) SON DURUM Papa, radikal dincîlîğe karşı NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA— Papa, yeni yıl me- sajında radikal dinciliğe karşı çıktı. 1 ocakta kutlanacak "ba- nş güntt" için yılbk mesajını hazırlayan Papa, Islam'ın adı- nı doğrudan doğruya zikretme- den yayılmacüık gilden bağnaz lslamcılığa karşı tavu takmdı. Italyan basını, mesajında "ba- nş istiyorsan, başkaianmn vk- dan ve inanç özgürlügüne hür- met et" diyen Papa'nın bu söz- taiyle Islam dinini hedefledigı- ni açıkladı. Yeni yıl günü Papa tarafın- dan bizzat Vatikan nezdinde el- çiliği bulunan 120 ülkenin tem- silcilerine uia$tınlacak mesaj, 19 sayfadan oluşuyor. Başkan George Bosh ve Irak lideri Sad- dam Hüseyin'ede Vatikan tem- silcilerince iletilecek mesaj "köktendindlik w insaııbn din degiştinneye zorianu" gibi so- runlardan Katolikliğin rahatsız olduğunu belirtiyor. II. Jean Paul, "Dünyunn çe- sitli yerterinde »Tinhlclar fizerio- de baskı yaratan dini bağnaziık ve hoşgörüsüzlük konnsunda bâlâ yapüacak çok şty vankr. Bir din maalesef, kftk zorta kife da dolayh yoUardan, baaitala- nna empoze edUmek isteniyor" diyor ve şeriatı kastederek "Dl- nin yetki alanı ile siyasi toptam arasında fark gözetilmedeo bd- li bir dinin kuraDan devlet ya- sasına dönıişurse, ortaya tehli- keli bir darum çıkar. Din yasa- lanyla devlet yasalannın özdeş- leştirilmesi din özgürlüğünü en- geUer " diyor. JtaJyan basınına göre Papa, Afrika'da tslamın fazla yayıl- masından, tslam dünyasında giderek büyüyen köktendinci- likten, şeriat uygulamaların- dan, Müsluman ulkelerdeki HJ- ristiyan azınbklara uygulanan kısıtlamalardan "rahatsız". Fransızpasaportlu Kenize Murat, 'SaraydanSürgüne* adlı kitabında Osmanlıları anlatıyor İstanbııTda 'Son HanedarfLEYLA TAVŞANOĞLU Osmanlı Hanedanı'ndan Ke- oize Murat Istanbul'da. Fransız pasaportlu, sürekli oturduğu kent Paris. Babası Badalpur Ra- cası, annesi Padişah 5. Murat'- ın torunu Selma Hanımsultan. Ikinci Dünya Savası başlann- da Paris'te doğan Kenize Murat annesini bir buçuk yaşmdayken kaybettiği için tsviçreli bir aile tarafindan buyütulmüs. Babaa- nı ise ancak 21 yaşına geldiği za- man, o da kendi çabasıyla tanımış. Gazeteci olarak Lübnan'da, İran'da, Suriye ve Israil'de ça- bşırken Ortadogu'lu aslım araj- tırma fıkri aklına gelmiş. Uzun çalışmalardan sonra da annesi- nin ve anneannesi Hatice Sul- tan'ın öykülerini yazmaya karar vermiş. Türkçeye 'Saraydan Sürgnne' adıyla çevrilen kitabı işte bu öyküleri anlatıyor. Kenize Murat'la Cihangir'de kaldığı otelin lobisinde bir ara- ya geliyoruz. Çok ince, zarif bir kadın. Açık kumraj saçları kı- sa kesilmiş. Sırtında devrik ya- kalı bol, uzun siyah bir kazak, çorap havasında siyah strec pantolon, ayağında siyah potin- İer var. Soğuk aldığı için üzerin- den siyah vizon ceketini çıkar- mak istemiyor. Kitabı yazarken hiç gerçek bir sultan olma isteği duyup duy- madığını soruyoruz ona. Diyor ki: "Hayır, duymadım. Artık Osmanh Hanedanı diye bir ha- nedan yok ki iktidarda. Ama bir İngUiz Kıraliyet Ailesi gibi bir ailenin üyesi olmayı belki ister- dim. Çünkii onlar hâlfi haküm KENİZE MURAT — Annesi 5. Murat'ın torana Selma Hanım- snltan. Babası Badalpur Racası. siırii>oriar. Öyle bir hanedanın üyesi olsaydun ben de halkım için bir şeyler yapar, çalışırdım. Ama bugiin için böyle bir şey söz konosu degil. Böyle bir is- tek benim için çagdışı da olabi- lirdi." Annesi Selma Hanımsultan'- ın, doğumdan sonra uzun sûre 'çocuk ölu doğdu' diyerek ken- disini 'kafasında öldürmüş ol- dugunu', bu nedenle annesini uzun süre bağışlamadığını anla- tan Kenize Murat, "Ama daha sonralan düşündükçe onun ne kadar zor bir yaşam möcadele- si verdigini, stirgiıııde tek başı- na yaşamasının hiç de kolay ol- madığını anladım" diyor. Osmanh Hanedanı üyelerinin 1924 yılında sürgune gönderil- meleri kararıyla ilgıli duygula- rını Kenize Murat şöyle dile ge- tiriyor: "O dönem banan yapdnuuı Artık Osmanlı Hanedanı diye bir hanedan yok ki iktidarda. Ama bir Ingiliz kraliyet ailesi gibi bir ailenin üyesi olmayı belki isterdim. Halkım için bir şeyler yapar, çalışırdım. Ama bugün böyle bir istek, benim için çağdışı da olabilirdi. Padişah, Mustafa Kemal'i Anadolu'ya göndermişti. İngiliz tehlikesine karşı durabilecek tek generalin Mustafa Kemal olduğunu biliyordu. Ama kendi yerini alacağını, daha sonra olayın bir halk hareketine dönüşeceğini hiçbir zaman tahmin edememişti. kuşkusuz gerekhydi. Çiinko bir ihtilal olmuştu. Ama hilafedn kaldınlması hiç dognı degüdi. Çünku bugün juUfelik saney- di, Türkiye biitüo Miislümaa dünyasının hâkimi, buyük bir güç dunımunda olacaktı." Bu karann, büyük ölçüde Türkiye Cumhuriyeti'nde irtica tehlikesini engellemek için alın- dığı konusunda da Kenize Mu- rat'ın görüşleri şöyle oldu: "Evet, ioj^u. Ama kökten- 3 çocuktan biri yetersiz besleniyor Haber Merkezi — UNICEF Çocuklara Yardım Fonu verilerine göre çocuk felci halen yılda 200 binden fazla çocuğun sakat kalmasına neden olmakta. Ancak çocuk felci aşısı bugun gelişmekte olan ulkelerdeki çocukların yüzde 80"ine ulaşmış durumda ve her yü yaklaşık 400 bin olay bu sayede önlenebilmekte. 199O'lı yıllann sonuna kadar bu hastalık tamamen ortadan kaldınlabilecek. Bu arada dünyadaki her üç çocuktan biri beslenme yetersizliğiyle karsı karşıya. UNICEF'in dünya çocuklannın beslenme düzeyiyle ilgilı bu yılki değerlendirmesinde ilk defa Çin de yer aldı. UNICEFin verilerine göre beslenme yetersizliğinin rakamlarla dağılımı şöyle: Amerika btası 8 milyon, Çin 24 milyon, Afrika 30 milyon, diğer Asya ulkeleri 39 milyon, Güney Asya 76 milyon. dindlik bareketleıi yasaklanu- buia, baskılaria cageUepemez. GerekH ofau şey, iduBİyeae rö- nesansör. örgütNi olarak bötan Tiirk aydınlanoa, WBm adam- lanna gerçek isJamiyet dfretfl- digi ve bonnn onlar tarafindan halk kldeJerioe dtretflmesi sa|- landıgı zamandır ki köktendin- ciük tehUkesi ortadaa kaikar. Aksi halde köktendindlik, ce- halet ve ekonomik zortuk or- tamfauinda yeşenne fınatı bnl- daga için iyice güçtenjne yoh- na gklebüir. " Burada Kenize Murat sözfl Atatürk'e de getiriyor ve diyor ki: "Padişah, Mnstafa Keauü'l Anadoln'ya göndermişti. tngi- liz tehlikesine karşı durabilecek tek geaeraMn Mnstafa Kemal ol- dnğnnn bfliyorda. Ama kendi yerini aiacagraı, daha soara ote- yın bir halk hareketue dönütşe- cegini hiçbir zaman tahmin ede- memişti.'' Hindistan'da Kenize Murat'a, zor gecen çocukluk ve genç kızbk yülann- dan sonra babasıyla karşılasma- $ı ve şu andaki üişkilerini soru- yoruz: "21 yaşıına gekttgimde, HİH- distan'a, babamıo yaşadıfı keıt olan Lucknow'a gittim. Koca- man bir evde hizmetkarlanyla yaşıyordo. Orada ild hafta kal- dım. Ama o yaşama dayanama- yarak Paris'e geri döndöm. Sık sık bulusuyoruz. Yani ben Hin- distan'a gittigimde. Yine aynı evde yaşıyor. Çok eski bir ev bn. Hlzmetkârlar da artık çok yasJandı. ÜsteHk dstleri baslan da dököliiyor. Babam şimdi 81 yasıada. Çalısnuyor. Zaten mesiegi avnkathk olmasına kar- şın yaşamı boyunca hiç cahşma- tnış. Racabk kakfarrimca, devte- tin bagladıgı aylıkU geçuüyor. Arada bir de Lucknow Times gazetesine yazüar yazıyor." Peki, Kenize Murat babasıy- la nece konuşuyordu? "tngiUzce konuşuyomz. Çok da iyi anlaşıyoruz onunla." Kenize Murat, hiç Türkçe bil- miyor. Ana dili gibi konuştuğu dil Fransızca. Kitabım da Fran- sızca yazmış. tstanbul'da hiç akrabası var mı? *'Var. NesUşab Soltaa ve kı- n tkbal var. Kitabı yazarken de zaten bir süre Nedişab Saltaa- la otnnhun. Bir de dayun Prens Celal tris var. O p«Uşah 5. Ma- rat'ın kızı Fatma SulUn'ın of- hı. Siırgün karan çıkmca Balga- ristan'a gitmişler. Daha sonra Bulgarlar Celal daymu Tttrkiye hesabına casnsluk yapdgı suçfaı- masıyla yedi yıl hapiste tntmnş- lar. 30 yıl önce Celal dayun Türkiye'ye dönmttş." Kitap gecikti Kenize Murat 'Saraydan Sürgüne' kitabım üç yıl önce yazdığı ve bu arada 16 dile çev- rildiğı halde, Türkçe tercümesi neden bu kadar gecikti? "Çok Uginçtir, Uk olarak Türkçe'ye çevrümesini istemiş- tim. Ama bir türiü olmadı. İki ayn yaymeviyle bn konuda an- laşmıştım. Bir tanesinin buldu- gu çevirmen, Fransızca bilmf- yordn. öbör çevirmen, bcOd da- ha iyiydi, ama o da kitabtn rn- hnnu kavrayamanııştı. O ne- denle bu kadar gecikti. Aym so- runu tngilizceye çevirisiade de yaşadım. Çevirmen, Osmanlı Hanedanı olayını anlamaktao yoksun bir tngilizdi. tngiUzce çeviriyi elime aldıgımda tam 60 sayfasmı adadıgmı da fark edi«- ce, sil bastao yeniden yaptırmak zorunda kaldım." Sonunda ki- tabı Esin Çelikhan çevirdi. Kenize Murat'a isminin ne anlama geldigini soruyorum: "Keniz* 'Arapça kenz' söz- cüğünden geüyor. Küçük hazi- ne demek." Konuşmamızm bu- rasında içeri dayısı Prens Celal tris giriyor. Uzun boylu, beyaz saçlı, orta yası geçkin, yakışıkh bir erkek... Birbiıİerini Fransız- ca selamlayıp konuşmalanm bu dilde sürdürüyorlar... Dayı- yeğeni baş başa bırakıp yanla- nndan ayrılıyoruz. Evlenecek gençlere kredi • ANKARA (Cnmhnriyet Bürosu) — Aileden sonımlu Devlet Bakam Cemil Çiçek'e bağlı Başbakanhk Aile Araştırma Kurumu'nca düzenlenen 1. AileŞûras» bugün sona eriyor. Şûra'da, ailede "milli bir politika" saptamak amacıyla oluşturulan komisyonlar raporlannı tamamladılar. Sosyal Yapı Komisyonu'nun raporunda, "lslam dininin aile üzerindeki etkisi, ilişkilerin boyutunun yörelere göre araştınlması gerektiği" vurgulandı. Şûrada, aile yapısımn korunması için yayınlara ağırlık verilmesi ve TV programlan yapılması, evlenecek gençlere kredi verilmesi önerildi. Korku hasta ediyor • ERZURUM (AA) — Uzun süre devam eden stres ve korkulann, hassas yapılı insanlarda başta kalp hastalıklan olmak ûzerc, ülser, migren, cinsel soğukluk ve kanser gibi çeşitli rahatsızlıkiara yol açtıgı bildirildi. Atatürk Universitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkam Prof. Dr. Ramiz Banoğlu, stres ve ani korkulann neden olduğu kan çekilmeleri yüzünden kalp carpıntılannın arttığuıı söyledi. Çevresorunu merkezi • ANKARA (ANKA)— Ege Universitesi'nde çevre sorunlan uygulama ve araştırma merkezi kuruldu. Merkezin kuruimasına iliskin yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre merkez çevre sorunlan ile iigili çeşitli alanfarda bilimsel ve uygulamaya yönelik araştırmalar yapacak. Kaçak yılbaşı camları • ANTALYA (AA>— Orman Mühendisleri Odası Antalya Şubesi ile Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi, kacak yılbaşı çamı satışlannm önlenmesi amacıyla birlikte hareket etme karan aldılar. tki kuruluştan vapılan ortak açıklamada, yeni yüın yaklaşması ile yılbası çamı pazarının da canlıhk kazanmaya başladıgı belirtilerek bu durumun yüzlerce çam, köknar ve sedir fidamnm katledileceği kuşkusunu yarattığı bildirildi. Yılbaşı çamı satışının yalmzca Orman Bölge Müdürlükleri tarafindan belge verilen satıcılarca yapüdıgı kaydedilen açıklamada, vatandaşların, "yılbaşı çamı , satış belgesi" olmayanlardan çam almamalan istendi. Akbulut'ıuı yeğeni • tstanbui Haber Servisi — Buyükada'da önceki gün okula giderken kaçınlan, daha sonra serbest bırakılan Başbakan Yıldınm Akbulut'un yeğeni Seçil Akbulut, dün yeniden okula giderek derslerine devam etti. Akbulut, kendfsini kaçıran iki kişinin Suadiye'de "Ben Başbakanın yeğeniyim" demesinden sonra serbest bıraktıklanıu anlattı. Kaçıranlann yakalanamadığı öğrenilirken, polis bu konuda bilgi vermekten kaçındı. Brezilya'daki ekonomik proje, son yıllann en büyük 'eko-yalan'ına dönüştü Üağmur ormanları ağhyorBrezilya Devlet Başkanı Jose Sargney'in yağmur ormanlarını 'koruma bölgesi' ilan etmesi ve bu bolgede örnek ekonomik köy kurma çalışması, umut vermişti. Ancak özel koruma bölgesi uyuşturucu şebekelerinin denetimine geçti, yağma devam etti. Dış Haberler Servisi — Bre- zilya yağmur ormanlarının hız- la yok edilmesine karşı dunya çapında gelişen tepki ve çevre koruyucusu Chico Mendes'in katledilmesi üzerine Brezilya Devlet Başkanı Jose Sargney ge- çen yıl Ceu do Mapiâ köyünu çevreleyen 567.000 hektar or- tnanı özel koruma altına almış- tı. Bu karar köy halkı tarafin- dan sevinçle karşılanmış ve söz- culeri "Orman halkı itibannı yeniden kazandı", diye açıkla- mada bulunmuştu. Alman "Der Spiegel" dergi- sine göre havyan yetıştırıcıleri ve gayri menkul spekülatörleri hız- la Amazonlara sızdığından, or- manlardaki kauçuklan çeltikle- yerek ve Brezilya cevizi toplaya- rak yaşam savaşı veren yüzbin- lerce Seringueiro ailesi buyuk bir var oluş tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Ancak "en büyük hazinesi olarak orman savuiJueuluğunu üstlenen" Mapiâ'nın bu hukü- met karanndan sonra durumu- nun duzeleceği umuldu. Hollan- dalı alternatif-mimar ve uzun süreli Birleşmiş Milletler danış- manı John van Lengen, "Örnek bir ökolojik köy inşa edebile- ceklerinin" koşullannın nihayet yaratılmış olduğunu sandı. Belçikalı bir yardım örgütu komple bir hastane tesisi, bir Latin Amerikan bankası ve Fe- deral Almanya da çeşitli para- sal yardımlarla bu projeye kaı- kıda bulundu. Ancak "Chico Mendes'in düşünün gerçekleşe- ceği" sanıldığı bu doğa cenneti belki de tropiklerin en buyük "öko-yalanına" dönuştü. Ormanlarda yaşayan Serin- gueiro'ların sayısı hızla azalır- ken hukumet yetkilileri "perso- nel yetersizliguıden" bu özel ko- runmaya alınan bu bölgenin de- netimini bir uyuşturucu şebeke- sinin ellerine terk etti. Böylece tümüyle anlamını yi- tiren bu projeye devlet paraları akmaya devam ederken çevre polisinin ormanlan yakıp yıkan şebekelere karşı mücadelesinde de kayda değer bir ilerleme kay- dedilemedi. Tropik ormanlan kurtarma umudu bir kez daha suya düştü. Geriye kalan kurtarma alter- natifleri ise sınırlı. Gerçi Brezil- ya'daki çevre koruyucu grupla- nn sayısı hızla artıyor. Ancak "Tüm ülkede birkav yılını ormanlarda anlamlı bir çalışmayla değerlendirebilecek bir avuç uzman" bile yok. Oy- sa sorun para değil. Projenin yurütücüsü Brezilyalı "Funtac" kuruluşu çeşitli uluslararası yar- dımlan uzman danışmanlara ak- tarmak yerine konu ile iigili İn- giliz Iiteraturu okuyup anla- maktan dahi yoksun tecrübesiz elemanlara harcıyor. öldüm öldüm dirildim! 'Hafta başuıda mal getirecek kamyon, üç gün geçti gelmedi. Meraktan ölüyorum. Kamyonun başına bir şey ml geldl? Kaza mı yapü, anza mı yaptı? Ses seda yok. Neyse sonunda geldi.ama ben de öldüm öldüm dirildim. Meğer anzalanmış. Bundan sonra Halk Slgorta'ya Naklryat Sigortası yapürmadan malımı yola çıkartmak mı? Tövbe!" Nafcnyat Slgortası p Halk 1 Sisorta Bir yaşam sereği 1 Ekım 1990 dan ıtıbaren yangın ve naklıyat branşlarında başlayan serbest prım uygu'aması Halk Sıgorta da *oze!"dır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle